![]() |
#231 |
Usta Yiğido
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() sandalli Şuan
![]() Son Aktivite: 21.04.2016 18:58
Üyelik Tarihi: 19.02.2006
Mesajlar: 38.277
Tecrübe Puanı: 4514
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() Kelime-i sahadeti de degistirdiniz, Hz. Ali (R.A.) hayatta iken cennetle müjdelenmis, Peygamber efendimizin amcasinin oglu ve damadidir. Ilk müslümanlardandir. Ama sizin halinizi görse size asla onay vermezdi. Cünkü bir insanin müslüman olmasi icin Kelime-i Sahadeti dili ile söylemesi ve kalbi ile iman etmesi gerekir. Ama kelime-i Sahadet te asla Hz.Ali adi gecmez, lütfen asiriya kacmayin, Hz. Ali de dahil olmak üzere diger 3 Halife ve Peygamberimizin ailesinden biri yada Ashab-Ikramdan da kimse kelime-i sahadette yer almaz. Onlara saygimiz sonsuzdur ama insan asla asiriya gitmemelidir. Kelime-i Sahadet sadece Allah`tan baska ilah yoktur, Muhammed O´nun kulu ver Resùlüdür den ibarettir. Sonradan yapilan eklemeler dogru degildir. Imanin tasdigi olan Kelime-i Sahadet degistirilemez. Dinde esas olan imanin sartlaridir, bir kisi Peygamberi inkar ederse kafir olur, ama Hz. Ali`yi inkar ederse kafir olmaz. O yüzden dikkatli olmak gerekir, herkes kafasina göre eklemeler yapamaz, Hz. Ali`yi hepimiz cok severiz, ilim ve bilim adami, islamin en önemli simalarindandir bunu hic kimse yabana atamaz, ama Kelime-i Sahadet özeldir, kaliptir degistirilemez, ekleme yapilamaz ve azaltilamaz. Herkesi daha dikaktli olmaya davet eder saygilar sunarim.
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#232 |
Usta Yiğido
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() sandalli Şuan
![]() Son Aktivite: 21.04.2016 18:58
Üyelik Tarihi: 19.02.2006
Mesajlar: 38.277
Tecrübe Puanı: 4514
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() Bir sürü detay sizin anlattiklariniz. Gecmiste yasayan erenlerin, bektasilerin, post sahiplerinin size hicbir faydasi olmaz, onlarin yapiklari ibadetler, iyilikler kendileri icindir, din gecmisten menkibeler anlatmak degil, iman ve ibadet etmektir. Imanin ve ibadetin nasil oldugu Kur`an da ve Hadiste acikca anlatilir. Hz. Ali`nin kahramanliklarini oniki imamin yüceliklerini anlatmak güzeldir ama ibadet olarak kabul eder ve bundan dolayi cennete gidecegimizi düüsnürsek yaniliriz, elbette onlari bilmek ve gelecek nesillere ögretmek gerekir ama islamin sartlari bellidir, islamin sartlarini yerine getirmeden menkibeler anlatmanin hicbir anlami kalmaz. Ben sadece nacizane hatirlatmak istedim. Herkes kendi yaptiklarindan sorulacak, babamin hoca olmasinin yada evliya olmasinin bana hicbir faydasi olmaz, taa ki ben de gercekten Allah`a kul, Resul-ü Ekrem`e ümmet olana kadar.
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#233 |
Usta Yiğido
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() kasparix Şuan
![]() Son Aktivite: 01.07.2011 16:53
Üyelik Tarihi: 19.04.2008
Yaş: 36
Mesajlar: 1.196
Tecrübe Puanı: 716
![]() |
![]() esengül adlı kişinin niyetinden şüphem yok .ii niyetli biri niyet okuyucusu da değilim...ancak anlatılanların sunnileri hiç etkilemediin düşünüyorum...çünki çok soyut rahmanilikden uzak yazmış..belki 14 asır evvelin belki hacı bektaşın belki mevlananın bugün masa basında toplanılmış yazılıp yorumlanmış bi versiyonu gibi bi izlenm oluşdu son yazdıklarını okuduğumda.....eğer aleviler o yazılanları yapıosa yaşıosa laiklikle zerre kadar alakalı işler yapdıklarını söyleyemem sözde beleş laik olurlar sadece....hz muhammedin hz alinin devamıyız diyonuz namazı neden onların uslup ve yorumuna göre algılamıyorda arapcada ki sözlük anlamına göre SADECE DUA OLARAK ANLIYONUZ türkçeleşdiriyosunuz...onu da anlamış değilim....alevi düşünce zihniyet yaşaam bu ise buyrun HU HUHÜ... ''EŞHEDÜ ENLA İLAHE İLLALLAH VE EŞHEDÜ ENNE MUHAMMEDEN ABDUHU VE RESULUH..SİZİ İSLAMA DAVET EDİYORUM....
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#234 |
Yasaklı
![]() Esengül Şuan
![]() Son Aktivite: 02.09.2010 23:31
Üyelik Tarihi: 16.12.2007
Mesajlar: 520
Tecrübe Puanı: 0
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#235 |
Yasaklı
![]() Esengül Şuan
![]() Son Aktivite: 02.09.2010 23:31
Üyelik Tarihi: 16.12.2007
Mesajlar: 520
Tecrübe Puanı: 0
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#236 | |
Tecrübeli Yiğido
![]() ![]() ![]() bayatlı kenan58 Şuan
![]() Son Aktivite: 19.02.2015 20:16
Üyelik Tarihi: 16.02.2008
Yaş: 41
Mesajlar: 363
Tecrübe Puanı: 642
![]() ![]() |
![]() Alıntı:
Kim Bu Yaman Dede? Kayseri’inin Talas ilçesinde Rum esnaflardan iplik tüccarı Yuvan Efendi ile Afurani Hanımefendinin oğlu Diyamandi 1887 yılında dünyaya gelir. Henüz on aylık iken ailesi Kastamonu’ya göç eder. İlk tahsilini Rum Ortodoks Mektebinde yapan küçük Diyamandi1901de Kastamonu İdadisi(lise)ne girer. Yedi yıllık idadiyi birincilikle tamamlar. İdadide arkadaşları kendisine “Yamandî Molla” lakabını takarlar. Bir Rum çocuğuna neden molla lakabı takılmış gelin Yaman Dedenin kendi ağzından dinleyelim: Dönüşün Kapısı Farsça Dersi Rüştiye birinci sınıfta iken 13 yaşımda idim. Bu sınıfta Arapça ve Farsça dersleri başlar. Bütün dersleri sevmeme karşın Türk Edebiyatı ile birlikte Arapça ve Farsça’ya pek düşkündüm. Rüştiye ikinci sınıfta ders yılının ortalarındayız. Farsça Hocamız Şeyh Sadi’nin Gülistan’ını okuturdu. Arada sırada başka manzumeler de yazdırırdı. Bir gün siyah tahtaya yazdığı birkaç beyit kalbimi tutuşturmaya yetti. O beyitleri bugün gibi hatırlıyorum. Mesnevi’nin ilk beyitleri idi: Bişnev in çün şikayet mî küned/Ez cüdâyîhâ hikayet mî küned Kez neyistân ta mera bübrideend / Ez nefirem merd ü zen nalideend Dinle neyden ki hikayet etmede Ayrılıklardan şikayet etmede Tahtaya yazılan ismi bana pek tatlı geldi. Okunan beyitler beni derinden sarstı. Son beyit ise içimi yaktı. O an içimde yanmaya başlayan aşk ateşini kelimelere dökmekte aciz kalıyorum. Farkında Olmadan Mümin Olmak Farsça dersinde başta Mesnevi olmak üzere Şark İslam Klasiklerinden beyitler ezberleyenDin Dersinden gayrimüslim talebeler muaf olduğu halde sınıfta oturan ve bir Müslüman gibi İlmihal bilgileriniRasulullah’ın hayatınıinanç esaslarını öğrenen Diyamandi farkında olmadan içindeki aşk ile mümin olmuştur. İslam’a duyduğu sevgi gün geçtikçe artmaktabir taraftan tıpkı Farsça edebi metinler gibi aruz kalıpları ile rubailergazeller yazmaya çalışmaktadır. Ancak toplumokularkadaş ve aile çevresinde halen Hıristiyan olarak tanınmaktadır. Arapça metinlerle birlikte hadisi şerif ve bazı ayetleri de ezberlemeye başlar. Yazdığı beyitler edebiyat hocasının gözünü doldurur. Hocası bir şiirini şu mısralarla övecektir: Aferin yavrum güzelhem de pek güzel.................Aferin yavrum güzel gerçekten çok güzel Manevi sûrî füyuzun berter etsin Lemyezel ..........Manevi sevinç ve ilhamlarını artırsın Allah Liseyi birincilikle bitiren DiyamandiArapça ve Farsça hocalarından özel dersler de alır. Üniversite tahsili için İstanbul’a hareket eder. Genç Bir Avukat İstanbul’da Hukuk mektebine giren Yamandi Mollafakülteyi bitirdikten sonra devlet kademesinde görev alır. Bu esnada özel hocalardan edebiyat ve İslamî ilimler okumaya devam eder. Kendi ifadesine göre artık hidayet bulmuşlisana dökemese bile kalpten Kelime-i Şehadeti çoktan kabul etmiş ve gizli Müslüman olarak yaşamaya başlamıştır. Meşhur mevlevi dedelerinden Ahmed Remzi Dede’den Mesnevî okur. Mesnevide Mevlana’nın mikrobuserumu haber verdiğini görünce aşkı ve hayranlığı kat kat artar. Hatta Mevlana’nın hayata gözlerini yumacağı tarihi bir beyitte ebced hesabı ile ifşa ettiğine hayretle şahit olur. Mesnevi ve şerhlerini(açıklamalarını) kısa sürede okur. Bir yandan devlet kademesinde görevine devam ederken diğer yandan şiir çalışmaları sürmekte Ankara Radyosunda çeşitli Mevlevi büyüklerinin hayatını anlatan sohbet programı yapmaktadır. Bu programlar devrin gazete yazarları ve ediplerinin dikkâtini çeker. Kısa sürede edebiyat ve ilim çevrelerinde yer edinir. Aşıklar Kâbesi Mevleviler arasında Konya; Aşıklar Kâbesidir. Yaman Dede de kırklı yıllarda sık sık Konya’ya sefer eder. Şeb-i Arus törenlerinin özel davetlilerindendir artık. Biri İstanbul’a gelse ve “Ben Konya’dan geliyorum” dese Yaman Dede “Demek Sultanımızın şehrindesiniz” der; alıryediririçirir ikram eder!... Konya ve Mevlana onun için özel aşk bestesinin vazgeçilmez iki notasıdır. Müslümanlığını İlanı 1942 yılından itibaren başta azınlıklara mensup kız ve erkek liseleri olmak üzere çeşitli okullarda Türk Edebiyatı ve Farsça okutan Yaman Dede devlet hizmetinden ayrılmış eğitimciliğin yanı sıra serbest avukatlık yapmaya başlamıştır. Anadolu’nun çeşitli vilayetlerinde Mevlana konulu konferanslar verir. Ancak halen gizli bir mümindir. Namazını en kuytu semtlerin küçük mescitlerinde kılmaktaRamazanda gizli oruçlar tutmaktadır. Kızı ve eşi inancından habersizdir. “Tam kırk yıl bazen sahursuz bazen iftarsız oruçlar tuttum ama ailem bunu hiç bilmedi!..” der hatıratında. Avukatlıktan çok zamanını lise derslerine gençliğin manevi aşkı tanımasına ayırmaktadır. 15 Şubat 1942 de ismini değiştirir ve Mehmet Abdülkadir KEÇEOĞLU adını alarak nüfus idaresine ismini ve yeni dini İslam’ı tescil ettirir. Bu sırada 55 yaşındadır. Kırk yıldır sakladığı yeni kimliğini kuşanmış ama o saatten sonra da aile içi sancı başlamıştır. Ceketi Alıp Çıkmak Üsküdar’daki evinde bir kış gecesi durumu kızı ve eşine açar. Karısı ve kızı o an feryadı basarlar. Haber Patrikhaneye kadar ulaşır. Dönemin Hıristiyan din adamları ya Hıristiyanlığa dönmesi ya da karısından boşanması konusunda baskı yaparlar. Karısı bu ikilem karşısında kararlı bir tutum sergileyemez. Yaman Dede zor ama cesur bir karar alır. Evden ayrılacak yalnız yaşayacaktır. Yerde dizlere kadar kar havanın keskin ayaz olduğu bir Şubat gecesi ailesini toplar ve:“Aşkımın bedeli bu yaşananlar. Sizler sakın üzülmeyiniz. Aşk ıstırapsız olmaz. Size acı vermeye hakkım yok. Bu ev ve içindekiler size kalsın. Elveda!..” Ceketini alıp çıkmıştır artık. Üsküdar Selamsız Yokuşundan iskeleye iner. Sabah ezanına kadar o soğukta sokakları ve sahili arşınlar. Sabah karşıda Karaköy’deki avukatlık bürosuna geçer. Birkaç gece burada yatıp kalkar. Dostlarınınöğrencilerinin evlerine misafir olur bazı geceler. Kendi ifadesi ile dür artık. Hocaların Hocası Azınlık okulları yanı sıra İstanbul İmam Hatip Okulu ve Y.İslam Enstitüsünde de Farsça derslerine girer. Bugün her biri kendi branşında otorite olan Prof.Dr.Hayreddin Karaman Prof.Dr.Bekir Topaloğlu Prof.Dr.Emin Işıkİstanbul Eski Müftüsü Selahaddin KayaOsman Nuri Topbaş gibi pek çok öğrenci Farsça’yı ondan öğrenir. Mevlana’yı onun gözyaşları içinde verdiği derslerden tanırlar. AllahRasülullah Mevlana KonyaAşk deyince hüzün çökenhemen ağlamaya başlayan ikinci bir kişinin görülmediği bu zatların beyanlarından anlaşılmaktadır. İkinci Evliliği ve Vefatı Dostlarının teşvik ve tanıştırması ile ilkokul öğretmenliğinden emekli Hatice Hanım’la hayatını birleştiren Yaman Dede eski karısı ve kızını zaman zaman telefonla arayarak hediye ve ikramlarda bulunmayı ömür boyu ihmal etmemiştir. 1962 yılına gelindiğinde çok hasta olmasına karşın Acıbadem’deki evinden Bağlarbaşı’ndaki Yüksek İslam Enstitüsüne derslere gelmeye devam eder. O artık paltosu içinde zayıf ceset gibi solgun75 yaşın yorgunluğuyla bedenini sürüyerek yürümektedir.3 Mayıs 1962 Perşembe günü “Ölüm asûde bir bahardır” diyerek Hakka yürür. Öğrencileri ve yüzlerce seveninin omzunda Karacaahmet Mezarlığına defnedilir. Bir İstirham Karacahmet mezarlığının Küçük Selimiye Camii karşısındaki kapısından girişte yatar Yaman Dede. İstanbul’da yaşama bahtiyarlığına erenlerya da yolu bir gün düşeceklere sesleniyorum: Bu Hak aşığını mutlaka ziyaret ediniz. Küçük Selimiye Camii kapısını arkanıza alıp Karacaahmete girdiğinizde 15 adım yürüyünüz. Durduğunuz zaman solunuzda asırlık bir servinin altında karısı Hatice Hanımla yan yana yatan Yaman Dedeyi göreceksiniz. Siyahyosun kaplı mezar taşı üzerinde şunları okuyacaksınız: HuvelBaki Mevlana Aşıkı Yaman Dede Hakk’a kavuşmak için ircii emrine etti itaat.1304-3.5.1962 Bütün Hak aşıklarına binlerce Fatiha... Yaman Dede’den Özdeyişlerİlginç Özellikleri ve Şiir Örnekleri Naatları-Şiirleri Kalbindeki yangını mısralara dökmede ustadır Yaman Dede. Sıradan bir şair olmayıp edebi antoloji ve ansiklopedilerde hayatına yer verilecek kadar önemli bir kişiliktir. Yakın dostu Yahya Kemal onu şu mısra ile övecektir: Yüz sürdü gerçi pâyine çok Müslüman Dede Mollâ-yı Rûm görmedi bundan Yaman Dede. (Gerçi –Peygamberin-ayağının izine çok Müslüman dede yüz sürdü ama Anadolu mollaları bundan daha yaman bir dede görmedi.) Bugün mevlidhan ve tasavvuf musikisi sanatçılarının büyük bir vecd ile söyledikleri meşhur “Yanan Kalbe Devasın Sen” isimli naat onundur. İşte o naattan birkaç dörtlük: Gönül hûn oldu şevkinden boyandım ya Rasûlallah Nasıl bilmem bu nîrana dayandım ya Rasûlallah Ezel bezminde bir dinmez figandım ya Rasulallah Cemalinle ferahnak et ki yandım ya Rasulallah Yanan kalbe devasın senbulunmaz bir şifasın sen Muazzam bir sehasın sendilersen runumasın sen Habibi Kibriyasın sen Muhammed Mustafasın sen Cemalinle ferahnak et ki yandım ya Rasulallah Mevlana’ya ve neye olan tutkusu ile de meşhur Ney şiirini kaleme alır: İçi boş benzi sararmış ona aşıktır maye Derdi hicran ile inler eder ah leylaye Arz eder hıçkırarak aşkını hep Mevlaye Bak neler söyletiyor Hazreti Mevlanaye!.. Bu cihanın ötesinden geliyor nağmeleri Kanatır sineyikalbideler elbet ciğeri Erişir mi buna kudretbuna insan hüneri Bak neler söyletiyor Hazreti Mevlanaye!.. (Bak neler söyletiyor Hazreti Mevlanaye derken iki anlam vardır. Birincisi neyin Hz.Mevlana’ya söyletmesiikinci ve daha derini Mevlanınyani Allah’ın neye söyletmesi.) Başka bir naatta Rasulullah’a şöyle seslenecektir: Rahmeyledi alemlere gönderdi seni Hak Nur etti nigâhın gazabı nar-ı Muhammed Ümmi iken ümmetleri hayretlere saldın İlmin edebi kutb-ı şerefbarı Muhammed Sen havfı recanın ne büyük rehberi oldun Kalbin en ulu vakıf-ı hüşyarı Muhammed Aşıkların ah eyleyerek sine döverler Hun oldu güneş gördü de ruhsar-ı Muhammed Gül yüzlü güneş yüzlü Muhammed meh-i taban Çak oldu görüp pertev-i didarı Muahmmed Derdinle senin handenuma derde bu gönlüm Aşkın ile yak sen dil-i bimarı Muhammed Cananımın Harîminde (Sevgilimin Özel Odasında) başlıklı şiiri muhtemelen Mevlana Türbesini ziyaretlerinden birindeKonya’da kaleme alınmıştır: Geldim sana kan ağlayaraksızlayarak bak Aşkınla yanan benliğime durma hemen ak Aksönmesin ateş alevim dinmesin ancak Ağlat beni inlet beni ta haşre kadar yak Artır ne olur ateşini bağrımı dağla Yansın bu vücudum fakat eksilmesin asla Hicran ile yak vasl ile yakaşkına bağla Ağlat beniinlet benita haşre kadar yak!... Ağlatma Beni başlıklı şiir ise aşk yarasının çok farklı bir ifadesidir: Yak sinemi ateşlere efgânıma bakma Ruhumda yanan ateşe nîrânıma bakma Hiç sönmeyecek aşkıma imanıma bakma Ağlatma da yak hal-i perişanıma bakma!... Yaşlar akarak belki uçar zerresi aşkın Ateşle yaşar yaşla değil yaresi aşkın Yanmaktır efendim biricik çaresi aşkın Ağlatma da yak hal-i perişanıma bakma!..
__________________
şuanda yaptığımız hiçbir iş kılınmayı bekleyen vakit namazından daha önemli değildir [Üye Olmayanlar Linkleri Göremez. Üye Olmak İçin Tıklayın...] |
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#237 |
Yasaklı
![]() Deniz5835 Şuan
![]() Son Aktivite: 18.12.2009 16:42
Üyelik Tarihi: 16.07.2008
Yaş: 50
Mesajlar: 90
Tecrübe Puanı: 0
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#238 |
Yasaklı
![]() Esengül Şuan
![]() Son Aktivite: 02.09.2010 23:31
Üyelik Tarihi: 16.12.2007
Mesajlar: 520
Tecrübe Puanı: 0
![]() |
![]() MEVLANA’DAN “DEM HAME DEM ALİ ALİ”Kasidesi Türkçe’ye çevirip şiirleştiren: Derviş Baba İlhamındır içkisi, bu zavallı ozanın Coşkuyla çığırırım, her dem ya Ali Ali! Ben kalbi temiz olan, bir Sufiyim amanın Coşkuyla çığırırım, sana ya Ali Ali! Aşığım Murtaza’ya, o benim nazlı yarim Aşk ile çığırırım, her dem ya Ali Ali! Sensiz sevincim olmaz, anlamsız şiirlerim Aşk ile çığırırım, sana ya Ali Ali! Adem’i temiz kılan, o saf Adem de sendin Yusuf’a güzelliği, veren Güzel de sendin Hızır’ın hem rehberi, hem öğretmeni sendin Coşkuyla çığırırım, sana ya Ali Ali! Şeriatı gönderen Şah, ve öğreticisi sen Hem tarikatın piri, doğru yol gösteren sen Hakikata götüren, Hak da hakikat da sen Aşk ile çığırırım, sana ya Ali Ali! Eşsiz erdemlerinden, insanlık esinlenir Onların ışığında, güneş ile ay nedir? Oğlun Hasan Hüseyin, birer inci küpedir Coşkuyla çığırırım, her dem ya Ali Ali! Seyyitlerin cömerdi, server Muhammed dedi “Yakınım kuzenimdir, amcamın oğlu Ali Kanı benim kanımdır, etim de onun eti” Coşkuyla çığırırım, her dem ya Ali Ali! Kur’an “ inananların, emiri Ali’dir” der Başı taçlı yenilmez, koruyucudur Hayder Rumî’yim Şems’in kulu, tıpkı Kanber’e benzer Aşk ile çığırırım, her dem ya Ali Ali Coştu Derviş Baba da, çığırırır Ali Ali! Londra, 25 Şubat 2006 |
![]() |
![]() |
![]() |
#239 |
Yasaklı
![]() Esengül Şuan
![]() Son Aktivite: 02.09.2010 23:31
Üyelik Tarihi: 16.12.2007
Mesajlar: 520
Tecrübe Puanı: 0
![]() |
![]() Şah-ı Merdan coşa geldi sırrın aşikar eyledi Yağmuru yağdıran benim diye şol Ömer"e söyledi Oldemde şimşek yalayuban yedi sema gürledi Hem sakidir hem bakidir nuru Rahmanım Ali Yetiş carımıza medet mürvet ya Ali ya Ali Ömer Muhammet katına vardı bu hAli evledi beyen Gökyüzünde Ali midir ya Muhammet gürleyen Çarhı gerdun elindedir sırrı hikmet eyleyen Hem sakidir hem bakidir nuru rahmanım Ali Yetiş carımıza medet mürvet ya Ali ya Ali Muhammet diz üstüne geldi "yektir Ali bir" dedi "Hem evveldir hem ahirdir her şeye kadir" dedi "Aliye şek getirenler mutlaka kafir" dedi Hem sakidir hem bakıdır nuru rahmanım Ali Yetiş carımıza medet mürvet ya Ali ya Ali Levleke levlek buyurdu cısmim Ali demlike Ali benim vechum dedi zül celAli rahmike Hükmü baki adil handır lailahü gayruke Hem sakıdır hem bakıdır nuru rahmanım Ali Yetiş carımıza medet mürvet ya Ali ya Ali "Kün" deyince yaratmıştır on sekiz bin alemi yazan sensin düzen sensin Levhi Mahfuz Kalemi Her dertlerin dermanısın yaraların melhemi Hem sakisin hem bakisin nuru rahmanım Ali Yetiş carımıza medet mürvet ya Ali ya Ali Çok aşığı mecnun ettin aklın aldın Delinin Ferhat"a şirin göründün bülbül derdi gülünün Mucuzatı zahir oldu Hacı Bektaş Velinin Hem sakisin hem bakısın nuru rahmanım Ali Yetiş carımıza medet mürvet ya Ali ya Ali Sefil Ali"m akıl ermez hikmetine Ali"nin Aşık olan kıymet biçer gövherine lalının Mümin isen ver selavat evladına Alinin Hem sakıdır hem bakıdır nuru rahmanım Ali Yetiş carımıza medet mürvet ya Ali ya Ali |
![]() |
![]() |
![]() |
#240 |
Yasaklı
![]() Esengül Şuan
![]() Son Aktivite: 02.09.2010 23:31
Üyelik Tarihi: 16.12.2007
Mesajlar: 520
Tecrübe Puanı: 0
![]() |
![]() [quote=sandalli;290080]yasayan . Hz. Ali`nin kahramanliklarini oniki imamin yüceliklerini anlatmak güzeldir ama ibadet olarak kabul eder ve bundan dolayi cennete gidecegimizi düüsnürsek yaniliriz, QUOTE]
Aleviler ibadetlerini cennete gitmek için değil, ALLAH sevgisinden yaparlar. |
![]() |
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye Okuyor. (0 Kay?tl? Üye Ve 1 Misafir) | |
|
|