09.01.2008, 14:36 | #21 |
Usta Yiğido
abircan Şuan
Son Aktivite: 21.01.2015 10:55
Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Mesajlar: 3.258
Tecrübe Puanı: 1035
|
FIKRALAR
BİRAZDA GÜLÜP EĞLENİP DÜŞÜNELİM
Bütün canlılar birbirlerini anlamaya çalışmalıdır Çiftlikteki danalardan biri üzgün ve bezgin bir durumda, otların üzerine serilmiş, kara kara düşünmekteymiş. Bu dananın arkadaşı olan dana onun yanına gelip çökmüş ve burnuyla arkadaşını dürtüp sormuş: - Nedir bu halin?.. Hasta mısın, başına kötü bir şey mi geldi? Üzgün ve bezgin dana, durumunun nedenini arkadaşı danaya anlatmaya başlamış: - Bu insanlar bizi neden besliyorlarmış biliyor musun? Belirli kiloya ve yaşa gelince bizi keseceklermiş. Derimizi yüzeceklermiş. Kaburgalarımızdan pirzola, butlarımızdan bonfile yapacaklarmış. Beynimizi ve yüreğimizi bile çıkartıp, yiyeceklermiş. Bunları dinleyen dana gülmüş, arkadaşı dananın başını yalamış, - Sen ruh hastası olmuşsun. Kendini komplo teorilerine böyle kaptırırsan, aklını iyice yitirirsin, demiş. Kıssadan hisseler Esop'tan (MÖ 620-560) La Fontaine'e (1621-95) uzanan ve insanlarla hayvanları aynı bakış açısından yapıtlarına konu eden yazarların yaşadıkları dönemlerde dünya böyle karmaşık değildi. Ama insanlar yine insandı. Örneğin kaplumbağa ile yarışan ve "Nasıl olsa yarışı ben kazanırım" diye uyurken yarışı kaybeden tavşanın öyküsü Esop'a aittir. Veya "Çıkış yolunu bilmediğin sorunların içine girmeden önce düşünmelisin" benzeri kıssalar, Esop'un öykülerinden çıkartılmıştır. La Fontaine'in öykülerindeki (fables) hayvanlar, günümüz insanlarına daha yararlı dersler verirler. Örneğin "En güçlünün görüşü en iyi görüştür" ya da "Aç karınlar genellikle sağırdır" benzeri kıssalar, La Fontaine öykülerinden çıkan derslerdir. Günümüz dünyasında ise "fıkralar" her konudaki çarpıcı yaklaşımları seslendirmekte. Empati denemesi Yazının başında aktardığımız "komplo teorileri"ne ilişkin fıkra bunlara bir örnekti. Buna benzer birkaç örnek daha verelim. Delikanlı nişanlısını hayvanat bahçesine götürmüş. Kız "Şempanzeleri göreceğim" deyince, primatların bulunduğu bölüme gitmişler. Ama şempanzelerin kafesi boşmuş. Delikanlı o bölümdeki görevliye "Nişanlım şempanzeleri görmek istiyor, ama kafesleri boş. Şempanzeler nerede?" diye sormuş. Görevli "Kafesin arkasındaki odada sevişiyorlar" diye cevap verince, delikanlı tatmin olmamış, - Acaba şempanzelere muz versek sevişmeyi bırakıp, kafese gelirler mi, demiş. Görevli gülerek cevap vermiş: - Siz olsaydınız gelir miydiniz? "Empati"yi hatırlatan bu fıkraya, bir de "yabancı dil merakı"na ilişkin bir örneği ekleyelim: Bıkkın yamyamlar Karşılaşan iki kediden biri diğerine "Hav, hav" diye seslenince, birinci kedi "Neden bütün kediler gibi miyav miyav demiyorsun" diye tepki göstermiş. "Hav hav" diyen kedi kendisine gösterilen tepkiye sinirlenmiş, - Cahil kedi, bu zamanda herkes bir yabancı dil konuşuyor artık, diye bağırmış. Hayvanları kullanarak insanları alaya alan fıkralardan birinde de, insanlarla hayvanları birbirine karıştıran "yamyamlar" konu edilir. Bir yamyamı normal bir lokantada dana pirzolası yerken gören arkadaşı "Neden buradasın?" diye sorunca, şu cevabı alır: - İnsanlardan bıktım!
__________________
zaman kısa, dünya herkese yeter, mühim olan insanlık KANIMIZIN KIRMIZISI ALNIMIZIN AKIYLA SİVASSPORLUYUZ |
09.01.2008, 15:08 | #22 |
Yiğido
UTKUM_58 Şuan
Son Aktivite: 16.03.2008 09:38
Tournaments Won: 1Üyelik Tarihi: 28.09.2006
Yaş: 46
Mesajlar: 193
Tecrübe Puanı: 682
|
--->: FIKRALAR
karne..
Baba, ortaokul üçüncü sınıfa giden oğlunun elinde karneyle salona girdiğini görür. "Allah allah, dönem ne çabuk bitmiş..." diye düşünür ve oğluna seslenir: -"Getir bakayım şu karneyi!" -"Al baba..." Adam karneye bir bakar ki, beden eğitimi ve resim dışındaki tüm dersler zayıf. -"Bir dediğini iki etmiyoruz, bilgisayar dedin, bilgisayar aldık, ingilizce kursu dedin ingilizce kursuna gönderdik, gitar kursu, müzik aletleri, ne istersen yapıyoruz. Kız arkadaş uğruna harcadığın çiçek parasının haddi hesabı yok. Ne bu notların hali, rezil şey!" -"Baba... O benim karnem değil ki, senin kitaplarını karıştırıyordum, birinin arasında karnelerinden birini bulmuştum..." |
09.01.2008, 15:10 | #23 |
Yiğido
UTKUM_58 Şuan
Son Aktivite: 16.03.2008 09:38
Tournaments Won: 1Üyelik Tarihi: 28.09.2006
Yaş: 46
Mesajlar: 193
Tecrübe Puanı: 682
|
--->: FIKRALAR
Hasta Cimbomlu gerçektende hasta olur ölüm dösegine düser. Her
zaman maçlara gittigi fanatik arkadaslari ziyaretine gelirler.Son defa görelim derler. " Allahin takdiri,elden birsey gelmez ama bir son istedigin varsa bari onu yerine getirelim " O zaman beni FB'ye üye yapin! Herkes birbirine bakar: "Yaav sen dogustan Galatasaray'lı degil misin? Ne yapiyorsun sen? Hasta Galatasaray'lının birden yüzü güler: "Ülen, bir CimBomlu ölecegine bir FB'li ölsün be! |
09.01.2008, 15:18 | #24 |
Yiğido
UTKUM_58 Şuan
Son Aktivite: 16.03.2008 09:38
Tournaments Won: 1Üyelik Tarihi: 28.09.2006
Yaş: 46
Mesajlar: 193
Tecrübe Puanı: 682
|
--->: FIKRALAR
Eşşekliğinden
Dostlarinin baskilarina dayanamayan Baba Erenler, camiye gitmis, hocanin vaazini dinliyordu.Hoca, içkinin kötülügünü anlatmak için aklina ne geliyorsa söylüyordu. Bir ara söyle dedi: -Bir esegin önüne, bir kova su ile bir kova sarap koysaniz, hangisin içer? Elbette ki suyu içer. Peki esek niçin sarabi içmez? Bektasi dayanamayip seslendi: -Neden olacak, esekliginden.. |
09.01.2008, 15:25 | #25 |
Yiğido
UTKUM_58 Şuan
Son Aktivite: 16.03.2008 09:38
Tournaments Won: 1Üyelik Tarihi: 28.09.2006
Yaş: 46
Mesajlar: 193
Tecrübe Puanı: 682
|
--->: FIKRALAR
Bir gün fazla tutmuş
Adama sormuslar: -Kaç gün oruç tuttun? -Hastaligim nedeniyle, ancak bir gün tutabildim! Ayni soruyu, orada bulunan Bektasiye sorunca, hiç istifini bozmadan yanit vermis: -Bu arkadas benden bir gün fazla tutmus! |
09.01.2008, 17:16 | #26 |
Usta Yiğido
RaZZcE Şuan
Son Aktivite: 18.01.2011 13:17
Yeti Long Ass Shot 2 Champion!Üyelik Tarihi: 01.05.2007
Mesajlar: 1.140
Tecrübe Puanı: 760
|
--->: FIKRALAR
"fikralar" konusu benim tarafimdan acilmisti..
Iste Link: [Üye Olmayanlar Linkleri Göremez. Üye Olmak İçin Tıklayın...]
__________________
ʀɑZZcə ɢəəəʀɨ ɗööɴɗüü .. ♥ |
10.01.2008, 09:31 | #27 |
Usta Yiğido
fertelliyim Şuan
Son Aktivite: 02.10.2011 18:21
Üyelik Tarihi: 12.12.2007
Yaş: 50
Mesajlar: 1.253
Tecrübe Puanı: 744
|
3 Fıkra ve Hayata Dair Ders!!
Ders 1 :
Adamın biri tam duşa girmek üzeredir ve karısı da duşunu almış olarak kabinden çıkmaktadır ki, kapının zili çalar. Kapıya kimin bakacağı konusunda ufak bir tartışma sonrasında kadın pes eder. Üzerine bir havlu alarak merdivenleri aşağı iner ve kapıyı açar. Gelen eşinin arkadaşı x'tir. Kadın daha selam veremeden x "havlunuzu üzerinizden yere düşürürseniz size anında 300 Euro veririm" der. Kadın bir müddet tereddüt eder, ancak havlunun düğümünü açarak havlunun düşmesini sağlar. X ona bakar ve 300 Euro verir ve söze devam eder: "Antrede doğabilecek ufak bir tensel yakınlık için size 500 Euro daha verebilirim, hem de derhal" der. Önce şaşkın, fakat daha sonra adrenalinin verdiği heyecan ve alacağı para ile yapabileceklerinin anlık hayaliyle kısa bir duraksamadan sonra kabul eder. Yaşamış olduğu olayın ve kısacık bir süre içerisinde edinmiş olduğu ufak servetin heyecanıyla merdivenleri yukarı çıkarak banyoya geri döner. Hala duşta olan eşi ona kimin geldiğini sorar. "Arkadaşın x" diye cevap verir kadın. "Çok iyi, ona borç verdiğim 800 Euro'yu getireceğini söylemişti, onu getirdi o zaman." 1. hikayeden çıkartılacak ders : Eğer bir ekipte çalışıyorsanız bilgiyi saklamayın, paylaşın. Karar mekanizmasında belirleyici olabilir. Böylece yanlış anlaşılmaların ve dışarıya karşı kötü duruma düşmenin önüne geçebilirsiniz. Ders 2 : Aracının direksiyonuna geçip kiliseye gitmek üzere yola koyulan rahip yolda yürümekte olan bir rahibeye rastlar. Aracını durdurur ve kiliseye kadar onunla gelmek isteyip istemediğini sorar. Kadın arabaya biner ve bacak bacak üstüne attığında bacaklarının güzelliği ortaya çıkar. Rahibin gözü kayar ve bakayım derken kısa bir süre için aracın kontrolünü kaybeder. Aracı tekrar kontrol altına aldıktan sonra sağ elini rahibenin bacağı üstüne koyar. Rahibe ona bakar ve şöyle der : "Rahip, 129. ayeti hatırlıyor musunuz ?" Utançtan kıpkırmızı olan rahip derhal elini çekerek rahibeye özürlerini sıralar. Bir müddet sonra aklı tekrar karışır ve rahibenin bacağına tekrar dokunur vites değiştirme bahanesiyle ve rahibe aynı soru ile karşılık verir : "Rahip 129. ayeti hatırlıyor musunuz ?" Utancından yine kızaran rahip elini çeker ve "afedersin kardeşim, insanoğlu zayıf düşebiliyor" der. Kiliseye vardıklarında rahibe arabadan iner ve tek kelime söylemeksizin, ancak çok manalı bir bakış fırlatarak kaybolur. Rahip aceleyle içeriye koşturur ve bir İncil alarak 129. ayeti açar okumak için 129. ayet şöyle demektedir :İleriye gidiniz, daha yukarlarda arayınız. Orada güzellikler bulacaksınız. 2. hikayeden çıkartılacak ders : Görev alanınızla ilgili her zaman bilgili olun, aksi taktirde fırsatları kaçırabilirsiniz. Ders 3: Pazarlamacı, şef sekreter ve personel müdürü bir öğlen paydosunda lokantaya doğru yürümektedirler. Parktaki banklardan birinin üzerinde sihirli bir lamba bulurlar. Lambayı ovarlar ve gerçekten de lambadan cin çıkar. "Aslında kişiye 3 dilek hakkı veriyorum ama sizler üç kişi olduğunuz için hepinizin birer dileğini gerçek yapacağım" der cin. Şef sekreter arsızca atılarak "önce ben" diyerek sıranın önüne yerleşir. "Bahamalarda, muhteşem bir sahilde tatil yapmak istiyorum. Tatilim hiç bitmesin ve hiçbir dert hayatıma girmesin" diye dileğini ifade eder.Ve hoop, ortadan kaybolur. Şimdi de pazarlamacı atılır ve "şimdi sıra bende" der. "Hayallerimdeki kadınla Tahiti sahillerinde Pina Colada içmek istiyorum" der ve hoop, o da ortadan kaybolur. "Şimdi sıra sende" der cin Personel Müdürüne. "İkisini de öğleden sonra işlerinin başında görmek istiyorum" der personel müdürü. 3. hikayeden çıkartılacak ders : Üstünüz olan birinin her zaman için önce konuşmasına izin verin
__________________
<<Ömür Dediğin Bir Gündür O da Bu Gündür...>> "Her Kim Hakkımda Ne Düşünürse Allah İki Katını Versin" [Üye Olmayanlar Linkleri Göremez. Üye Olmak İçin Tıklayın...]
|
10.01.2008, 10:42 | #28 |
Usta Yiğido
Sweetgirl Şuan
Son Aktivite: 02.05.2015 00:50
Üyelik Tarihi: 13.08.2005
Mesajlar: 3.307
Tecrübe Puanı: 1056
|
--->: Fikra(lar)
bu güzel paylasimin icin cok sagol fertelli devamini bekleriz emegine saglik
__________________
GÜLÜ SEVEN DIKENINE KATLANIR |
10.01.2008, 11:48 | #29 |
Yeni Yiğido
-SivaS- Şuan
Son Aktivite: 16.06.2008 14:10
Üyelik Tarihi: 01.12.2007
Mesajlar: 26
Tecrübe Puanı: 0
|
--->: Fikra(lar)
DOKSAN DOKUZ
Bir devirde nasreddin hoca büyük bir para sikintisina düsmüs . Ne yapsin? Baslamis gece gündüz evinde yüksek sesle dua etmeye : " Ya Rabbi bana yüz altin ver ! Doksan dokuz olursa asla kabul etmem..." Onun durmadan böyle dua ettigini duyan zengin bir komsusu merak etmis . Yanina doksa dokuz altin alarak görünmeden Hoca nin damina cikmis . tam hoca ayni duayi ederken baslamis bascasindan teker teker altinlari atmaya . Hoca , bacasindan altin yagmaya basladini görünce, Allah in nihayet duasini kabul ettigini inanarakkosmus . Baslamis altinlar toplamaya... Bir tarafdan da sayarmis. Altinlarin sayisi doksan dokuz olunca : "Buna da sükür Allahim! Varsin doksan dokuz olsun!"diyerek altinlari vcebine indirmis . Bacanin tepesinde bu isin sonunu bekleyem zengin komsu hemen telaslanmis . Yukaridan seslenmis:"Hoca! Hoca! Hani altinlar doksan dokuz olursa kabul etmeyecektin ! Oldu mu ya?!" Hoca piskin bir tavirla söyle cevap vermis : Doksan dokuz altin veren Allah, elbette birini de verir." |
17.01.2008, 08:57 | #30 |
Usta Yiğido
abircan Şuan
Son Aktivite: 21.01.2015 10:55
Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Mesajlar: 3.258
Tecrübe Puanı: 1035
|
--->: Fikra(lar)
Dursun, saatlerin geri alinacagini duyunca, evdeki tüm saatleri toplayip Saatci Temel'e gider:
- Ula Temel, saatler geri alunacakmis. Biz de evdeki saatleri senden satin aldigimiz için sana getirdik. Bunlari geri alacaksun da. Temel kendinden emin bir sekilde: - Oyle yagma yok. Ben de duydum ama, sadece 1 saat geri alinacakmis. 1 tanesini alirim, digerlerini almam.
__________________
zaman kısa, dünya herkese yeter, mühim olan insanlık KANIMIZIN KIRMIZISI ALNIMIZIN AKIYLA SİVASSPORLUYUZ |
Konuyu Toplam 1 Üye Okuyor. (0 Kay?tl? Üye Ve 1 Misafir) | |
|
|