05.01.2009, 13:08 | #21 |
Usta Yiğido
ebubekir çakmak Şuan
Son Aktivite: 13.03.2010 12:51
Üyelik Tarihi: 01.11.2007
Mesajlar: 709
Tecrübe Puanı: 698
|
Cevap: SEVGİSİZ HAYAT anlamsızdır...
bizi sevemkten korkutanlar utansın
__________________
|
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki Kullanıcılar ebubekir çakmak'e Teşekkür Ediyor... |
05.01.2009, 14:07 | #22 |
Usta Yiğido
gezgin_58 Şuan
Son Aktivite: 12.02.2024 06:14
Üyelik Tarihi: 09.10.2008
Yaş: 41
Mesajlar: 641
Tecrübe Puanı: 649
|
Cevap: SEVGİSİZ HAYAT anlamsızdır...
sevgısız hayat anlamsız demeyelık ınsanın ıcındekı kucuk bır bosluk desek bence daha dogru olur benım kendı fıkrım
|
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki Kullanıcılar gezgin_58'e Teşekkür Ediyor... |
06.01.2009, 17:46 | #23 |
Moderator
Arif Coşkun Şuan
Son Aktivite: 10.05.2016 18:12
Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Yaş: 61
Mesajlar: 27.868
Tecrübe Puanı: 10
|
Cevap: SEVGİSİZ HAYAT anlamsızdır...
Hak eden sevsin
Sevmek midir zor olan, yoksa sevilmek midir? Sevmek senin hesabındadır, sayfa sayfa bilirsin yüreğindeki çizikleri, eksileri, artıları, film şeridi gibi geçer sevme anları. Ama sevilmek öyle mi, göremezsin. Kasalara saklanmış defterler, cilt cilt, isim isim. Bilemezsin hangi formüller yazılıp çizilmiş, sevginin yüzde kaçı saf, öz, hakiki yüzde kaçı sahte. Uzaktan bakmakla da çözülmez ki... Önemli olan, sevildiğini bilmek. Ve kendi sınırlarının içinde huzurlu yaşamak. Aslında derinden sevmek ve sevilmek istiyor bu düşünceler... .
__________________
"Dilin düşüncenden önce haraket etmesin" |
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki Kullanıcılar Arif Coşkun'e Teşekkür Ediyor... |
07.01.2009, 12:23 | #24 |
Usta Yiğido
ramazan_d Şuan
Son Aktivite: 28.02.2011 17:52
Üyelik Tarihi: 19.12.2008
Mesajlar: 707
Tecrübe Puanı: 648
|
Cevap: SEVGİSİZ HAYAT anlamsızdır...
Sen Sevgisiz Birisin Nasıl Anlarsın
Sevgi ne demek bilmiyor musun? Ağlanır şu garip halime hep gülüyorsun Aşığım sana anlamıyor musun? Sen sevgisiz birisin nasıl anlarsın? Ben Mecnun, sen Leyla ol istedim Senelerce bu aşkı hep içimde besledim Bil ki senden başkasına hiç el sürmedim Sen sevgisiz birisin nasıl anlarsın? Kırıldı bu kalp artık inşa edilmez On bileni bir bilmeyen istemez Sevgi bambaşka bir şey herkes göremez Sen sevgisiz birisin nasıl anlarsın? |
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki Kullanıcılar ramazan_d'e Teşekkür Ediyor... |
18.01.2009, 23:06 | #25 |
Moderator
Arif Coşkun Şuan
Son Aktivite: 10.05.2016 18:12
Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Yaş: 61
Mesajlar: 27.868
Tecrübe Puanı: 10
|
Cevap: SEVGİSİZ HAYAT anlamsızdır...
SEVGİSİZLİK AĞIR BİR YÜKTÜR VE İNSAN BUNDAN KURTULMAK İÇİN ÇOK KÖTÜ ŞEYLER YAPAR.
Acımak sevgi değildir, üstünlüğün kabulüdür. Hoşgörü sevgi değildir, istemediğine katlanmaktır. Bağımsızlık sevgi değildir, gereksinmenin karşılanmasıdır. Sevgi, değer vermesini bilmektir. Sevgi, varolmaktan kıvanç duymaktır. Sevgi, birlikte olmaktan sevinç duymaktır. sevgi, eşitliğin duyumsanmasıdır. Sevgi, bütün yapay ayrımların hayattan çıkarılmasıdır. Sevgi, bilinçtir. Sevgi, insan olmaktır. Sevgiyi hayatımızdan kovduk ve yerine parayı koyduk. Para için yaşıyoruz, para için eğitim görüyoruz, para için meslek ediniyoruz, para için çalışıyoruz, para için birbirimizi çiğniyoruz, para için birbirimizi aldatıyoruz, para için savaşıyoruz. Sevgiyi hayatımızdan kovduk ve yerine üstün olmayı koyduk. Üstün olmak için yaşıyoruz, üstün olmak için yarışıyoruz, üstün olmak için kendimizden başkasının aşağı olmasına çalışıyoruz. .
__________________
"Dilin düşüncenden önce haraket etmesin" |
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki Kullanıcılar Arif Coşkun'e Teşekkür Ediyor... |
19.01.2009, 09:29 | #26 |
Moderator
Arif Coşkun Şuan
Son Aktivite: 10.05.2016 18:12
Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Yaş: 61
Mesajlar: 27.868
Tecrübe Puanı: 10
|
Cevap: SEVGİSİZ HAYAT anlamsızdır...
BU SEVGİYDİ VE SEVGİYE HERZAMAN YER BULUNURDU.
Nicedir hayatımızda sevgiye yer bulamadığımızı düşündüm. Bize sevgiyi anlatan bir olayı haber yapamıyoruz. Bize sevgiyi anlatan bir kişiyi dinlemiyoruz. Bize sevgiyi anlatan bir duyguyu görmüyoruz. Bize sevgiyi anlatan bir yazı yazmıyoruz, böyle bir yazıyı okumuyoruz. Bir Polanya filminde Nazi dönemi anlatılıyordu. Nazi komutanı güzel bir evi komutanlık merkezi yapmıştı. Evin güzel sahibesi üst kata çıkmıştı ve az görünüyordu. Komutan bu kadına aşık olduğunu anladı ve aralarında şöyle bir konuşma geçti : -Madam, aşkımız beni zayıf düşürüyor. -Hayır komutan, sevginiz sizi insan yapıyor. İnsan ruhu da doğanın bir parçasıdır ve doğa gibi boşluk kabul etmez. İçinde sevgiyi barındırmayan insan nefretle dolar ve insanlıktan uzaklaşır. Nefret etmeden birine kötülük yapamassınız. Nefret etmeden birini öldüremessiniz. Nefreti içinde barındırmak istiyen insan önce kendisinden nefret etmek zorundadır. İçinde nefreti yaşayan insan yüreğindeki sevgiyi kovmuştur. Artık onu bulması çok zordur ve bunun ağır bedelini ödeyecektir. .
__________________
"Dilin düşüncenden önce haraket etmesin" |
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki Kullanıcılar Arif Coşkun'e Teşekkür Ediyor... |
19.01.2009, 18:01 | #28 |
Moderator
Arif Coşkun Şuan
Son Aktivite: 10.05.2016 18:12
Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Yaş: 61
Mesajlar: 27.868
Tecrübe Puanı: 10
|
Cevap: SEVGİSİZ HAYAT anlamsızdır...
PARA, ÜSTÜN OLMAK VE NEFRET ETMEK HAYATIMIZI DOLDURUYOR.
Hayatımız da savaşlarla, dünyayı yağmalamakla, birbirimizi boğazlamakla geçiyor. Sevginiz olmadıktan sonra daha çok paranız olsa, daha üstün olsanız, daha çok toprağınız, eviniz, arabanız, malınız olsa ne olur? SEVGİNİZ YOK VE HİÇ BİR ŞEYİNİZ YOK BELKİ DE YENİDEN ÖĞRENMEMİZ GEREKEN BUDUR... hoş kalın...
__________________
"Dilin düşüncenden önce haraket etmesin" |
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki Kullanıcılar Arif Coşkun'e Teşekkür Ediyor... |
30.01.2009, 10:21 | #29 |
Moderator
Arif Coşkun Şuan
Son Aktivite: 10.05.2016 18:12
Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Yaş: 61
Mesajlar: 27.868
Tecrübe Puanı: 10
|
Cevap: SEVGİSİZ HAYAT anlamsızdır...
GEL SEVGİNİ ESİRGEME
İçimde bir his uyanır, Büyür kar yumağı gibi.. Kıvam bulur ve uyanır, İpeğin sumağı gibi... Gönlünün barkına girdim, Yaşımın kırkına girdim, Feleğin çarkına girdim, Kaderin çomağı gibi... Gel sevgini esirgeme, Bu duaya hayır deme, Aramızda bu hangeme, Gönlümün yemeği gibi... Neden kalbin, niçin sormaz? Neden bana gelmez? varmaz, Bende sevgi açar durmaz, Dalların yaprağı gibi... .
__________________
"Dilin düşüncenden önce haraket etmesin" |
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki Kullanıcılar Arif Coşkun'e Teşekkür Ediyor... |
03.02.2009, 09:35 | #30 |
Usta Yiğido
HaKaaN Şuan
Son Aktivite: 02.05.2015 01:29
Üyelik Tarihi: 23.10.2008
Yaş: 41
Mesajlar: 1.369
Tecrübe Puanı: 721
|
Sevgi Ne ise Yarar?
Sevgisiz her şey yavandır, tatsızdır. Sevgi, mutluluğun mayasıdır. Sevgi, sevinç sebebidir. Sevgiyle, zindan saray olur… Sevgisiz saray, zindanlaşır. Hz. Mevlânâ’nın deyimiyle, “Sevgiden acılar tatlanır, bakırlar altınlaşır, sevgiden tortular saflaşır, dertler derman olur.
Ölü, sevgiden dirilir. Şah, sevgiden köle olur. Allah’a karşı bu sevgi, ilimdendir. Saçma sapan biri, böyle bir tahta nasıl kurulur? Eksik bir ilim, nasıl doğurur bu aşkı? Eksik ilimden, eksik bir aşk doğar maddeye karşı…” İlim sevgiyi artırır. Bilgisizlik ise, korkuyu… Bu sebeple, bizi sevgisinden sevgisiyle yaratmış olan Yüceler Yücesi Rabbimiz, tanındığı, bilindiği ölçüde sevilir… O’na dair bilgimiz arttıkça, sevgimiz de daha bir artar, coşar, taşar… Yarattıklarını bilmek, Yaratan’ın sonsuz ve sınırsız ihtişamına götürür bizi… Hayret ve hayranlık içinde kalırız. Eserden, Eser Sahibi’ne, varlıktan Var Eden’e, yollar açıldıkça; yaratılış sebebimiz olan İMAN, tahkike erer, kesinleşir. Görürcesine, şeksiz şüphesiz bir imanla, her an görüldüğünü bilmenin heyecanı sarıp sarmalar mü’mini… O an, kâinatın bütünüyle birlikte, coşkun bir şevkle Allah demenin demi başlar. O’nu bulmanın, O’nunla olmanın, O’nunla dolmanın cezbesi, vuslat şevkini tetikler. Bu şevkin temsilcileri, “Biz bu dünyaya bir aşk için âh etmeye geldik” derler. Her şeyi bir aşk için bilenler, her teşekkürde O’na yapılmış bir şükür görürler; her özür beyanında da, O’na sunulmuş bir af dilekçesi… O’nu bilmek, bulmak ve sevmek, ibadet aşkı doğurur. Bütün güzel isim ve sıfatlarıyla bilindiği ve dolayısıyla sayısız sebeple sevildiği bir gönülde, O’na kulluk aşkı oluşur. Mevlânâ gibi, “Ben kul oldum, kul oldum, kul oldum da kurtuldum.” diye haykırır. Bu kulluk, diğer bağlılıklara benzemez. Başkalarına kul-köle olanlar gibi acı ve azap taşımaz. Tam tersine, tadına doyulmaz bir manevî lezzetin ve huzurun kaynağıdır. Yine bu sebeple Mevlânâ, der ki: “Her köle hür olmak ister ve azat oldukça sevinir. Ben ise, hiç azat olmak istemem. Kul oldukça, kul kaldıkça sevinirim.” Kulluğun tadına varmış olan Mevlânâ, en muhteşem kulluk vesilesi olan namaza âşıktır. Hakk’a âşık kişi, öyle bir abdest almalı ki, hiç bozulmasın… Öyle bir namaza durmalı ki hiç bitmesin… Bu yüzden de, “Günde beş defa namaz çok değil mi ?” diyenleri anlayamadı. O’nun coşkun yüreği, o sorunun sahiplerine şöyle sesleniyordu: “Hangi âşık sevgilisine kavuşmak istemez. Hangi âşık kavuşma anını kısaltmak ister? Hakikî âşık, beş vakit değil, beş yüz bin vakit olsun ister kavuşması… Sevgili’nin huzurundan bir an bile ayrılmak istemez çünkü…” Ve üzülür, ibadeti böyle anlamayanlara, “ah vah” eder. Ne demek, ”Niçin beş vakit?” Âşık bütün ömrünü ibadetten ibaret kılmak ister. Zira doymaz huzurunda huzur bulmaya… Sevgiyle her şey daha güzel, daha tatlı ve daha lezzetlidir. Bu yüzden insan, yeryüzünde sevgisiz kalmamaya çalışmalı, yüreğindeki sevgileri özel olarak korumaya almalıdır. Zira sevgisiz hayat, acı ve azap haline dönüşür. Kıymetli şeyler, çok sıkı bir biçimde korunur. Elden çıkmasın, bitmesin, yitmesin, tükenmesin diye üzerine titrenir. Bütün nimetlerin kendisiyle daha da güzelleştiği sevgi nimeti nasıl korunMALIDIR? Sevgi, sevginin kaynağına bağlanmalıdır. Sevgiyi yoktan yaratıp bize sunan Rabbimizle sağlam bir sevgi iletişimi kurmalıyız. Kalbimiz, SEVGİNİN SAHİBİ’ne sımsıkı bağlanırsa, sevgisiz kalmaz. İç dünyamız, sürekli gözetim ve denetim altında bulundurulmalı… Çünkü her şey gibi sevgi de bakıma ve beslenmeye muhtaçtır. Eğer bakımsız ve susuz kalırsa, sevgi de kurumaya başlar. Sevgi, bütün görkemiyle var olabilmek için, emek ister, çaba gerektirir. Sevgiyi canlı ve güçlü tutmak için feragat, fedakârlık ve vericilik gerekir. Sevgi, paylaşıldıkça çoğalır, bereketlenir. Bu bakımdan sevgi cimrileri, eninde sonunda sevgisiz kalmaya mahkûmdurlar. Seven yürekler, vermeye, sunmaya, paylaşmaya doyamazlar… Çünkü bu suretle donanır yürekleri sevgiyle… Böyle doyarlar sevgiye… Verebilenler, almaya hak kazanırlar sevgiyi… Bir gün Efendimiz (s.a.v.)’e bir zat geldi ve dedi ki: “Ya Resûlallah! İçimdeki sevginin azaldığını hissediyorum. Kalbimin katılaşmasını nasıl önleyebilirim?” Güzeller Güzeli, bu asilâne endişeye, şu harika reçeteyi yazdı: “Hemen git, bir yetimin (öksüzün) başını okşa…” Bu ne güzel ve asil bir endişe idi!.. İnsan, cüzdanındaki paranın azaldığını bilir ama kalbindeki sevginin eksildiğini de aynı dikkatle hemen fark edebilir mi? Seviyesi yüksek insanlar, her şeyden önce gönüllerini gözlerler. Zira gönüldeki eksilmenin ne kadar önemli bir boşluk bırakacağını iyi bilirler. Ancak, gönül doktorlarının doktoru olan Efendimiz de (s.a.v.) ne güzel bir çözüm sunuyorlar; sevgiyi bereketlendirecek olanın, onu vermek, sunmak, dağıtmak olduğunu söyleyerek… Hele de, ihtiyacı olan bir yüreğe sunacağımız sevginin, çok daha fazlasıyla dönüp bizim yüreğimizi kavrayıp kuşatacağını açıklaması, her çağa yazılmış bir reçete değil midir? Yürek söküklerini dikmenin en emin ve kestirme yolu, gerçek sevgiyi samimiyetle paylaşmaktır. Günümüzün sevgi yetimi ve şefkat öksüzü haline gelmiş insanı, O’nu (s.a.v.) arıyor. Şefkati, savaş dâhil, hayatın bütününe getirmiş olanı… Bugün O’nun has ve halis bir talebesi olan Hz. Mevlânâ’yı bulanlar, inşallah yarın da Güzeller Güzeli Efendimiz’i bulsunlar… Her mü’min bu duanın, hem sözlü, hem de fiilî bir temsilcisi olmak mecburiyetindedir. Yani hepimize düşen temel görev, her yerde, O’nu hatırlatan ve yüksek sevgi ahlakının büyükelçilik seviyesinde temsilcileri olmak… Almayı düşünmeden veren, SEVGİNİN SAHİBİ’ni bilen... Seven, anlayan, ağlayan güzel insanlar... Sinelerini herkese ve her kesime açan, her yerde bir müjde çiçeği gibi açan yürek kesilmiş insanlar olmak, mü’minin şiarıdır. Gerçek kul, bilir, bilinir; sever, sevilir… Merhamet gösterir, merhameti emredence korunur, kollanır. Sevgi özürlüler, kalpleri taşlaşmış olanlardır. Dünya onlarla yaşanmazlaşır. Ne mutlu, varlığını sevgiden ibaret kılanlara…Ne mutlu, akleden bir kalp taşıyanlara
__________________
Medeni Acmaksa Bedeni! Hayvanlar İnsanlardanda Medeni.... ÖLüMüDe ÖLDüReN RaBBe...SeCDeLeR OLSuN..... |
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki Kullanıcılar HaKaaN'e Teşekkür Ediyor... |
Konuyu Toplam 1 Üye Okuyor. (0 Kay?tl? Üye Ve 1 Misafir) | |
|
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Şuanda Ne Dinliyosunuz...? | PusatBjk58 | Forum oyunları | 17875 | 16.06.2014 20:28 |
Ve durdu yağmur... | Kardelencicegi | Dini şiirler | 58 | 10.11.2011 00:07 |
şarkı sözleri | kronik | Şiirler | 321 | 26.08.2010 06:48 |
İçimde Kayboldun | sevdagülü | Aşk şiirleri | 13 | 13.03.2010 01:23 |
Ahirette hesabını verebileceğiniz bir hayat yaşadığınızdan emin misiniz? | seva | Dini sohbet | 8 | 16.08.2009 02:54 |