28.12.2007, 18:26 | #21 |
Editör
FurkaN Şuan
Son Aktivite: 21.01.2015 22:58
Üyelik Tarihi: 09.06.2006
Yaş: 40
Mesajlar: 1.240
Tecrübe Puanı: 10
|
-->: Lale Bahçesi (Dostluk Budur)...
Mesaj kutusu dolu görünüyor fakat girince hiç mesaj yok diyor siliyorum silindi demesine rağmen yine dolu görünüyor... Bu konuyu Rüştü abi ile görüşünce sana ben mesaj atarım... Ayrıca ne sormak istiyorsan burdan sor...
__________________
"İnsanın süsü yüzdür, Yüzün süsü göz! Aklın süsü dildir, Dilin süsü söz!" ...İMZALARDA SİYASİ SİMGELER YASAKTIR... BeNi An, bEnİ aRa, AmA bEnSiZ yÜrÜ...
|
30.12.2007, 23:28 | #22 |
Yeni Yiğido
furkan58 Şuan
Son Aktivite: 18.02.2008 21:52
Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Mesajlar: 4
Tecrübe Puanı: 0
|
--->: Elbisemiz Bile Yeterken
Bugün elbisemizi bırak kendimiz bile yetmiyoruz...
|
31.12.2007, 03:53 | #23 |
Yiğido
SivasAhmet Şuan
Son Aktivite: 01.12.2010 14:41
Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Yaş: 46
Mesajlar: 51
Tecrübe Puanı: 718
|
--->: Elbisemiz Bile Yeterken
Zamanında nasıl bize karşı saygı varsa, bugünde o kadar saygısızlık var.
Zamanında tüm dünya karşımızda titrerken,bugün bize gülüp geçiyorlar. Ecdadımızın bize bıraktıklarını ne hale getirdik. |
01.01.2008, 18:38 | #24 |
Editör
FurkaN Şuan
Son Aktivite: 21.01.2015 22:58
Üyelik Tarihi: 09.06.2006
Yaş: 40
Mesajlar: 1.240
Tecrübe Puanı: 10
|
Namazını Geciktiren Çocuk...
Anneannesinin sözleri yankılandı kulaklarında: ''Oğlum namaz hiç bu vakte bırakılır mı? '' Anneannesinin yaşı yetmişe dayanmış, ama ezan
okunduğu vakit yerinden sıçrar, yaşından beklenmeyecek bir hızla abdestini alır ve namazını kılardı. Kendisi ise,nefsini bir türlü yenemiyordu. Ne oluyorsa, hep... namaz son dakikalara kalıyor, bu sebeple namazını alelacele eda ediyordu. Bunu düşünerek kalktı yerinden, gözü saate kaydı. Yatsı ezanının okunmasına on beş dakika kalmıştı. Başını her iki yöne pişmanlıkla sallayarak, 'Yine geciktirdim namazı.' dedi kendi kendine. Kıvrak hareketlerle abdestini aldı ve daha elini yüzünü tam kurulamadan kendisini odasına attı. Mecburen, hızlı hareketlerle namazı eda etti. Tesbihatını yaparken anneannesini düşünmeden edemedi. 'Bu halimi görse, tatlı-sert kızardı yine bana.' dedi. Çok seviyordu onu...Hele öyle bir namaz kılışı vardı ki, onu hep bir gökkuşağı hayranlığıyla seyrederdi. Namazda öyle bir mahviyeti vardı ki... hicabından renkten renge girerdi. O gün akşama kadar derse girmişti. Müthiş bir ağırlık vardı üzerinde. Duasını yaparken, başını ellerinin arasına alıp secdeye durdu. Namazdan sonra bir süre bu şekil tefekkür etmeyi severdi. Gözleri kapanır gibi oldu. 'Ne kadar da yorulmuşum.' dedi. Daldı gitti öylece.... Kıyamet kopmuştu. Mahşeri bir kalabalık vardı. Her yön insanlarla doluydu. Kimi dona kalmış, hareketsiz bir şekilde etrafı izliyor; Kimi sağa sola koşturuyor, kimisi de diz çökmüş, başı ellerinin arasında bekliyordu. Yüreği yerinden fırlayacak gibi atıyor, adeta kafesinden kurtulmaya çalışıyor,soğuk soğuk terler döküyordu. Hayattayken kıyamet, sorgu sual ve mizan hakkında çok şey duymuş ve ahiret hayatı adına bu kavramlar kendisi için köşe taşı olmuşlardı. Ama mahşer meydanında ki ürperti, korku ve bekleyişin bu denli dehşet vereceğini düşünmemişti. Hesap ve sorgu devam ediyordu. Bu arada onun ismini de okudular. Hayretle bir sağa, bir sola baktı. 'Benim ismimi mi okudunuz? ' dedi dudakları titreyerek..... Kalabalık birden yarılmış, bir yol olmuştu önünde. İki kişi kollarına girdi. Mahşer meydanının vazifelileri oldukları belliydi. Kalabalık arasından şaşkın bakışlarla yürüdü. Merkezi bir yere gelmişlerdi. Melekler her iki yanından uzaklaştılar. Başı önündeydi. Bütün hayatı, bir film şeridi gibi geçiyordu gözlerinin önünden....' Şükürler olsun ' dedi, kendi kendine ve devam etti; ' Gözlerimi dünyaya açtım, Hep hizmet eden insanları gördüm. Babam sohbetlerden sohbetlere koşuyor, malını İslam yolunda harcıyordu. Annem eve gelen misafirleri ağırlıyor, yemek sofralarının biri kalkıp, bir yenisi kuruluyordu. Ben ise, hep bu yolda oldum. İnsanlara hizmete çalıştım. Onlara Allah'ı anlattım. Namazımı kıldım. Orucumu tuttum. Farz olan ne varsa yerine getirdim. Haramlardan kaçındım. 'Kirpiklerinden aşağı gözyaşları dökülürken, 'Rabbimi seviyorum, en azından sevdiğimi zannediyorum.' Diyordu. Ama bir yandan da 'O'nun için ne yapsam az, Cennet'i kazanmama yetmez.' Diye düşünüyordu.Tek sığınağı Allah'ın rahmetiydi. Hesap sürdükçe sürdü. Boncuk boncuk terliyordu. Sırılsıklam olmuş, zangır zangır titriyordu. Gözleri terazinin ibresindeki neticeyi bekliyordu. Sonunda hüküm verilecekti. Vazifeli melekler ellerinde bir kağıt, mahşer meydanında ki kalabalığa döndüler. Önce ismi okundu. Artık ayakları tutmaz olmuştu. Neredeyse yığılıp kalacaktı. Heyecandan gözlerini kapamış, okunacak hükme kulak kesilmişti. Mahşeri kalabalıktan bir uğultu yükseldi. Kulakları yanlış mı duyuyordu? İsmi cehennemlikler listesindeydi. Dizlerinin üstüne yığıldı. Hayretten dona kalmıştı.' Olamaaaazzzz ' diye bağırdı. Sağa sola koşturdu. 'Ben nasıl Cehennemlik olurum? Hayatım boyunca hizmet eden insanlarla birlikte oldum. Onlarla beraber koşturdum. Hep Rabb’imi anlattım.' Diyordu. Gözleri sağanak olmuş, titrek vücudunu ıslatıyordu. Vazifeli iki melek kollarından tuttu. Ayaklarını sürüyerek ve kalabalığı yararak alevleri göklere yükselen Cehennem'e doğru yürümeye başladılar. Çırpınıyordu. Medet yok muydu? Bir yardım eden çıkmayacak mıydı? Dudaklarından kelimeler kırık dökük, yalvarmayla karışık döküldü..'Hizmetlerim... Oruçlarım.... Okuduğum Kur'an’lar......Namazım....Hiç biri beni kurtarmayacak mı? ' diyordu. Bağıra bağıra yalvarıyordu. Cehennem melekleri onu hiç sürüklemeye devam ettiler. Alevlere çok yaklaşmışlardı. Başını geriye çevirdi. Son çırpınışlarıydı. Rasulullah, 'Evinin önünde akan bir ırmak içinde günde beş defa yıkanan bir insanı o ırmak nasıl temizler, günde beş vakit namazda insanı günahlardan öyle temizler.' Buyuruyordu. 'Oysa ki benim namazlarım da mı beni kurtarmayacak? ' diye düşünüyordu. ' Namazlarım.....Namazlarım....N amazlarım.' diye diye hıçkırdı. Vazifeli melekler hiç durmadılar. Yürümeye devam ettiler; Cehennem çukurunun başına geldiler. Alevlerin harareti yüzünü yakıyordu. Son bir defa dönüp geriye baktı. Artık gözleri de kurumuştu. Ümitleri sönmüştü. Başını öne eğdi. İki büklüm oldu. Kollarını sıkan parmaklar çözüldü. Cehennem meleklerinden birisi onu itiverdi. Vücudunu birden bire havada buldu. Alevlere doğru düşüyordu. Tam bir iki metre düşmüştü ki, bir el kolundan tuttu. Başını kaldırdı. Yukarıya baktı. Uzun beyaz sakallı bir ihtiyar onu düşmekten kurtarmıştı. kendisini yukarıya çekti. Üstündeki başındaki tozu silkerek ihtiyarın yüzüne baktı. 'Siz de kimsiniz? ' dedi. İhtiyar gülümsedi: ' Ben senin namazlarınım.' 'Neden bu kadar geç kaldınız? Son anda yetiştiniz. Neredeyse düşüyordum.'dedi.... İhtiyar yüzünü gererek, tekrar güldü; Başını salladı; ' Sen beni hep son anda yetiştirirdin,...hatırladın mı? Secdeye kapandığı yerden başını kaldırdı. Kan-ter içinde kalmıştı. Dışarıdan gelen sese kulak kabarttı. Yatsı ezanı okunuyordu.Bir ok gibi yerinden fırladı. Abdest almaya gidiyordu...
__________________
"İnsanın süsü yüzdür, Yüzün süsü göz! Aklın süsü dildir, Dilin süsü söz!" ...İMZALARDA SİYASİ SİMGELER YASAKTIR... BeNi An, bEnİ aRa, AmA bEnSiZ yÜrÜ...
|
01.01.2008, 19:30 | #25 |
Usta Yiğido
leblebi82 Şuan
Son Aktivite: 27.02.2013 23:42
Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Mesajlar: 882
Tecrübe Puanı: 805
|
--->: Namazını Geciktiren Çocuk...
Tek solukta bitti. Çok sağolasın Musab58. Mesaj alınmıştır.
__________________
Bana bir imza lazım önce ya da kaşe veyahutta bir mühür :) |
01.01.2008, 21:45 | #26 |
Yiğido
iozgur Şuan
Son Aktivite: 02.07.2013 09:37
Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Yaş: 52
Mesajlar: 177
Tecrübe Puanı: 730
|
--->: Namazını Geciktiren Çocuk...
Namaz yolda koymaz.Namaz kulun Allaha bağlandıgı engüzel ibadettir.
|
02.01.2008, 12:30 | #27 |
Editör
FurkaN Şuan
Son Aktivite: 21.01.2015 22:58
Üyelik Tarihi: 09.06.2006
Yaş: 40
Mesajlar: 1.240
Tecrübe Puanı: 10
|
Kabirde Konuşan Genç
"Takva sahibi olmak, hayatın her döneminde güzel. Ama fırsatlar ça ı gençlikte bir başka güzel. Güce, kuvvete, güzelli e ra men günahlardan sakınanların mükafatı ebedi mutluluk. Hayatın baharı şeytana satılmazsa, sonsuz bahar bir adım ötede. Hz. Ömer'in (R.A.) halifeli i döneminde ibadet ehli, son derece takva sahibi bir genç vardı. Hz. Ömer'in hayret ve takdirle izledi i bu gencin kalbi, Allah ve Rasulü'nün (A.S) sevgisiyle doluydu.
Vakit namazlarında cemaati kaçırmaz, namazdan çıkar çıkmaz evine döner ve ihtiyar babasının hizmetini görürdü. Bu gencin evine giden yolu bir kadının kapısının önünden geçiyordu. Kadın her defasında gencin yoluna çıkarak çirkin tekliflerde bulunuyor, fakat genç, Allah korkusundan ona iltifat etmiyordu. Yine bir gün yatsı namazını kıldıktan sonra evine giderken, kadın tekrar karşısına çıktı. Bu sefer bütün maharetini kullanarak genci kandırmayı başardı. Fakat genç, kadının ardı sıra eve girerken birden bire Allahu Tealâ Hazretleri'ni hatırladı ve korkuyla dilinden şu ayet döküldü: 'Takvaya erenler (var ya); onlara şeytandan herhangi bir vesvese ilişti i zaman (Allah'ın emir ve yasaklarını) hatırlayıp, hemen gerçe i görürler.' (A'raf/201) Hemen ardından da bayılarak düştü. Kadın hizmetçisini ça ırdı. Genci tutarak evinin önüne getirip koydular. Sonra da kapıyı çalarak babasına haber verdiler. Babası dışarı çıkınca, o lunu baygın bir vaziyette kapının önünde buldu. Komşulardan bir kaçı genci tutup eve taşıdılar. Uzun bir müddet baygın kalan genç kendine gelince, babası: - Evladım neyin var ne oldu? diye sordu. O lu: - Bir şeyim yok. dedi. Babası: - Allah aşkına söyle! deyince, o lu başından geçenleri anlattı. Babası: - Hangi ayeti okumuştun? diye sordu. Genç, ayeti okudu ve tekrar kendinden geçti. Bir de baktılar ki genç ruhunu teslim etmiş. Bunun üzerine genci yıkadılar ve gece vakti götürüp göz yaşlarıyla defnettiler. Sabah olunca olay Hz. Ömer'e bildirildi. Hz. Ömer, gencin babasına gelerek başsa lı ı diledi ve: - Bana niye haber vermedin? diye sordu. Gencin babası: - Ey Mü'minlerin Emiri, vakit geceydi. dedi. Hz. Ömer: - Bizi onun kabrine götürün. dedi. Hz. Ömer ve beraberindekiler gencin kabrine geldiler. Hz. Ömer (R.A): - Ey filan kişi! Rabbin makamında durmaktan korkanlara iki cennet var. (Rahman/46) dedi. Kabirdeki genç konuşup: - Ya Ömer! Rabbim Cennette bana onları iki defa verdi. diye cevap verdi.
__________________
"İnsanın süsü yüzdür, Yüzün süsü göz! Aklın süsü dildir, Dilin süsü söz!" ...İMZALARDA SİYASİ SİMGELER YASAKTIR... BeNi An, bEnİ aRa, AmA bEnSiZ yÜrÜ...
|
02.01.2008, 12:33 | #28 |
Editör
FurkaN Şuan
Son Aktivite: 21.01.2015 22:58
Üyelik Tarihi: 09.06.2006
Yaş: 40
Mesajlar: 1.240
Tecrübe Puanı: 10
|
Bir Küçüğün Büyük Cevabı!..
Mısır’da yetişen büyük velilerden “Ebül Hayr el Aktâ” hazretleri, çocukları çok sever, ilgilenirdi onlarla. Bir gün yine oynayan çocukları gördü sokakta. Ancak bir tanesi köşeye çekilmiş, seyrediyordu sadece. Yanına gidip sordu:
- Sen niçin oynamıyorsun evladım? Çocuk omuz silkti. - Ben oynamak istemiyorum. - Niçin yavrum? Kalk, sen de katıl oyuna. - Hayır amca, oynamayacağım. - Neden ama? Çocuk, vakurane bir eda ile; - Niçin oynayacakmışım? dedi. Biz oyun için yaratılmadık ki! “Ne için yaratıldık?” Bu söz, çok hoşuna gitti mübareğin. - Peki yavrum ne için yaratıldık? - Rabbimize ibadet etmek için. Eliyle başını okşadı yavrucağın. - Evladım, sen henüz çocuksun. Günahın da yok. Şimdi oyna, büyüyünce ibadet edersin. - İyi ama, babam ocağı yakarken, kalın odunları “ince çırpılar”la tutuşturuyor. Ben, Cehennemde yanan ince çırpılardan olmak istemiyorum. Mübarek, araştırdı bu çocuğu. “Seyyit”lerden olduğunu öğrendi sonunda.
__________________
"İnsanın süsü yüzdür, Yüzün süsü göz! Aklın süsü dildir, Dilin süsü söz!" ...İMZALARDA SİYASİ SİMGELER YASAKTIR... BeNi An, bEnİ aRa, AmA bEnSiZ yÜrÜ...
|
02.01.2008, 12:36 | #29 |
Yeni Yiğido
furkan58 Şuan
Son Aktivite: 18.02.2008 21:52
Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Mesajlar: 4
Tecrübe Puanı: 0
|
--->: Lale Bahçesi (Dostluk Budur)...
|
02.01.2008, 12:42 | #30 |
Tecrübeli Yiğido
recosan58 Şuan
Son Aktivite: 05.09.2011 19:13
Üyelik Tarihi: 05.10.2007
Yaş: 49
Mesajlar: 232
Tecrübe Puanı: 660
|
--->: Lale Bahçesi (Dostluk Budur)...
Musab kardeş seninle tanışmayı gerçekten çok istiyorum
yazıların beni mest ediyor. |
Konuyu Toplam 4 Üye Okuyor. (0 Kay?tl? Üye Ve 4 Misafir) | |
|
|