![]() |
#21 |
Usta Yiğido
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() mansur58 Şuan
![]() Son Aktivite: 29.07.2014 05:38
Üyelik Tarihi: 15.10.2010
Mesajlar: 1.491
Tecrübe Puanı: 687
![]() |
![]() Soruma cevap alamadım ama eğer sizin dediğiniz gibiyse; yine de yanılma payı koyarak derim ki; bu paylaşımı yapan arkadaşımız açıkça bu ülkede insanımız arasındaki ayrımcılığı, bölücülüğü, ve kutuplaşmaları yürekten isteyen odakların değirmenine su taşıyor demektir.
Bu ülkenin insanını hatta zalimler dışında bütün insanları seven birisi olarak böylesine ayrıştırıcı, ötekileştirici bir duruşu ve davranışı en hafif tabirle kınıyorum. Ayrıca bu anlayışa sahip bir insanın çıkıp orda burda humanistlik adına şirinlik yapmasını da trajikomik buluyorum.
__________________
“belki” ler dünyasında… “keşke” lerle yaşarken… “iyiki” diyeceğimiz insanlarda var |
![]() |
![]() |
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki 2 Kullanıcı mansur58'e Teşekkür Ediyor... |
![]() |
#22 |
Usta Yiğido
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Alibaba58 Şuan
![]() Son Aktivite: 11.06.2013 12:44
Üyelik Tarihi: 25.10.2007
Yaş: 44
Mesajlar: 3.139
Tecrübe Puanı: 961
![]() ![]() |
![]() Olumsuz hiçbirşeyi üzerime almıyorum. İsteyen istediği gibi düşünsün.
|
![]() |
![]() |
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki 3 Kullanıcı Alibaba58'e Teşekkür Ediyor... |
![]() |
#23 |
Usta Yiğido
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() mansur58 Şuan
![]() Son Aktivite: 29.07.2014 05:38
Üyelik Tarihi: 15.10.2010
Mesajlar: 1.491
Tecrübe Puanı: 687
![]() |
![]() Paylaştıklarında olumlu bir şey yokki almamayıda kabul etmiyesin.
Resmen bölücülük ve bu milletin birlik ve beraberliğine karşı ihanetten başka bir şey değildir. Bu tükenmişliğin çırpınışlarıdır.
__________________
“belki” ler dünyasında… “keşke” lerle yaşarken… “iyiki” diyeceğimiz insanlarda var |
![]() |
![]() |
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki 2 Kullanıcı mansur58'e Teşekkür Ediyor... |
![]() |
#24 |
Usta Yiğido
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() sivaslınet Şuan
![]() Son Aktivite: 02.03.2016 05:48
Üyelik Tarihi: 11.09.2011
Mesajlar: 2.221
Tecrübe Puanı: 727
![]() |
![]() Vatan yazarı Mustafa Mutlu yazdı...
Tabutluk yetmedi ‘alay’ başladı! Önceki gün haber sitelerinde, dün de birçok gazetede şu başlığı okudunuz: “Adalet Bakanı Sadullah Ergin’den, Ergenekon Davası sanığı tutuklu İzmir Milletvekili Mustafa Balbay’a iyi haber...” Neymiş bu iyi haber? Bir yılı aşkın bir süredir yalnızlığa mahkzm edildiği tabutluğa, bir başka tutuklu daha konulacakmış! Sinirlendiniz mi? Küfür mü ediyorsunuz? Ben de ettim... *** Mustafa Balbay, Cumhuriyet Gazetesi’nin Ankara Temsilcisi ve köşe yazarıyken, 1 Temmuz 2008 sabahı Ergenekon soruşturması kapsamında gözaltına alındı, 5 Temmuz 2008 günü tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Sonra; 5 Mart 2009 Perşembe sabahı, tekrar gözaltına alındı; 6 Mart 2009 günü de hükümeti düşürmeye teşebbüs suçlamasıyla tutuklandı. Bugün 8 Nisan 2012... Mustafa tam 1130 gündür tutuklu... Suçu; bilgisayarından elde edildiği ileri sürülen günlükler... Gerçi o, “Ben asla günlük falan tutmadım. O belgeler bana ait değil. Farklı yerlerden alınıp kurgulanmış, suç üretilmeye çalışılmış” diyor ama... Sesini hakim beylere bir türlü duyuramıyor! *** Mustafa Balbay salak ya... Bu günlüklere, İlhan Selçuk ve diğer Cumhuriyet yazarları ve bazı komutanlar ile birlikte nasıl darbe planları yaptıklarını (!) yazmış... Hakkındaki tek delil bu! Bu yüzden tam 1130 gündür içeride... Bu yüzden çocuklarının büyüdüğünü göremedi... Bu yüzden karısının saçını değil, küçücük fotoğrafını öpüp kokladı... Bu yüzden annesinin gözyaşlarını kuruttu... Bu yüzden babasını hasta etti... *** Bu arada milletvekili bile seçildi ama... PKK davasında yargılanan sanığı vekil seçildiği gün serbest bırakan yüce adalet, aynı hakkı ona çok gördü! Serbest bırakılmayı bir kenara koyun; cezalandırıldı... Acılarını ve yalnızlığını bölüştüğü kader arkadaşı Tuncay Özkan’ın yanından alındı, hücreye tıkıldı... Ve bir yıldan fazla bir süredir o tabutlukta, tek başına! *** Şimdi soruyorum: Böyle bir adam için, “özgürlük”ten başka bir iyi haber ya da müjde olabilir mi artık? Kendinizi onun yerine koyun ve öyle verin yanıtınızı: Bir Adalet Bakanı çıkıp da; sırf sizin hücrenize bir yıl sonra bir başka tutuklunun daha verilebileceğini söyledi diye... Bunu “müjde” olarak başlığa taşımak, o acılarla yaşayan adamla ve yakınlarıyla dalga geçmek değil midir? Küstahlık değil midir? Duyarsızlık değil midir? Sorumsuzluk değil midir? *** “Müjde”ymiş... “İyi haber”miş... Alın o “müjde”yi... ....... ....... Yalakalık diplomanızın üzerine, şeref madalyası olarak asıverin! ***** GÜNÜN SORUSU Sorum; Mustafa Balbay’ın hücresine bir tutuklunun daha konulacağı haberini “müjde” başlığıyla gazetelerine, haber sitelerine, televizyon bültenlerine taşıyan tüm gazetecilere: “Allah hepinize böyle müjdeler nasip etsin” desem kızar mısınız? Kızarsanız; bu başlığı atarken neden kafanızı değil de oturma organınızı kullandınız?
__________________
Ezberlerimizin yerini bilgiler almalı.. |
![]() |
![]() |
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki 3 Kullanıcı sivaslınet'e Teşekkür Ediyor... |
![]() |
#25 |
Usta Yiğido
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Alibaba58 Şuan
![]() Son Aktivite: 11.06.2013 12:44
Üyelik Tarihi: 25.10.2007
Yaş: 44
Mesajlar: 3.139
Tecrübe Puanı: 961
![]() ![]() |
![]() Bekir Coşkun : Çamaşır makinesi kuşağı...
Çocuk Sayısı Zamlandı... Çocuk sayısını arttırdı: ... 3’ten 5’e çıktı en azı... * Başbakan değil, sanki ebe... * Bir fotoğraf vardı gazetelerde; İstanbul’da bir üstgeçit... Bir yol kadar geniş, ama üzerinden geçmek isteyen insanlardan köprü gözükmüyor... Mahşeri bir kalabalık, birbirlerini ite ite, üst üste... Karşıya geçmek istiyorlar sadece... Geçemiyorlar... Birisi iki kere geçecekmiş gibi olmuş, geri gelmiş... * Zaten Başbakan’ın kendisi de Kasımpaşa’dan geçemedi önceki gün... Arabalara kızdı... O arabalar sanki kendiliğinden gelip doluştu oraya... * 3 çocuktan 5 çocuğa çıkmasının nedeni ise açılan işyerleri, yatırımlar, fabrikalar değil... Çamaşır makineleri... “Artık çamaşır makinesi var, bez yıkamak kolay, beş çocuk da olur” gibi bir mantık... Çamaşır makinesini bulan; Alva John Fisher... Katolik... * Hadi çamaşır makinesi sahibi olmakla çocuk sayısı artıyorsa, o zaman birer de biçerdöver makineleri olsa köylülerin; 10 çocuk... Birer tohum ekme makinesi; 15... Genlerinde var zaten babanın: Eker... Biçer... Döver... * O çirkin ve zevksiz, yüksek TOKİ binaları ile insanları üst üste oturtuyorsunuz, yer gök dağ tepe yetmiyor... Bir de Batılılar gibi yan yana otursalar... * Aşırı artan nüfusa geçit, yol, okul, hastane, işyeri, hapishane bile yetmiyor... Sokaklar işsiz ve eğitimsiz genç dolu... Sevgisiz, bakımsız, özensiz büyüdükleri için içlerinde kin ve nefret var... Aç ve muhtaç bir toplum, ki kömür ve nohut dağıtıyorsun... Eğitilebilecek kadar, bakılabilecek kadar, sevilebilecek kadar çocuk yerine, en az 5, sakıncalı ve sağlıksız bir zihniyet.... * O zaman “cumhuriyet kuşağı”, “68 kuşağı” gibi bir şey bu: “Çamaşır makinesi kuşağı... |
![]() |
![]() |
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki 3 Kullanıcı Alibaba58'e Teşekkür Ediyor... |
![]() |
#26 |
Usta Yiğido
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ÖnceVatan_58 Şuan
![]() Son Aktivite: 15.07.2012 08:54
Üyelik Tarihi: 03.05.2008
Mesajlar: 3.605
Tecrübe Puanı: 989
![]() ![]() |
![]() Doğalgaz, elektrikten sonra Sayın Başbakanımız çocuğada yüzde 40 zam yapmış. Önceden en az 3 çocuk isterim diyen başbakanımız, en az beş çocuk isterim demiş. Haydi bakalım hayırlı, uğurlu olsun
![]() |
![]() |
![]() |
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki 3 Kullanıcı ÖnceVatan_58'e Teşekkür Ediyor... |
![]() |
#27 |
Usta Yiğido
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Alibaba58 Şuan
![]() Son Aktivite: 11.06.2013 12:44
Üyelik Tarihi: 25.10.2007
Yaş: 44
Mesajlar: 3.139
Tecrübe Puanı: 961
![]() ![]() |
![]() İşin ilginç tarafı nikah şahitliği yaptıktan sonra gelinle damada en az 3 çocuk diyor. İkiside kıpkırmızı oluyor. Hey Allahım ne günlere kaldık. Çevremde insanlar 2. çocuğu bile yapmaya korkarken Başbakan 5 tane çocuk istiyor.
|
![]() |
![]() |
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki 3 Kullanıcı Alibaba58'e Teşekkür Ediyor... |
![]() |
#28 |
Usta Yiğido
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Alibaba58 Şuan
![]() Son Aktivite: 11.06.2013 12:44
Üyelik Tarihi: 25.10.2007
Yaş: 44
Mesajlar: 3.139
Tecrübe Puanı: 961
![]() ![]() |
![]() Can ATAKLI : 12 Eylül davası “cambaza bak” uyanıklığıdır sadece.
Sahte sevinçler Darbecilerin yargılanması 12 Eylül’ün perişan ettiği bir kesimde büyük umut ve heyecan yarattı. Ancak hiç darbe mağduru olmamış, Türkiye’yi dönüştürmek için demokrasiyi araç olarak kullanan iktidar ve yandaşlarının sahte sevinci ibret vericidir. Omuz omuzaydılar İktidar, sanki demokrasi ve hukuku çok önemsiyormuş gibi darbecilerin yargılanmasını adeta festivale dönüştürdü. Oysa bu iktidarın pek çok mensubu geçmişte darbecilerle omuz omuza olmaktan çekinmemişti. Çankaya’da ağırlama Cumhurbaşkanı Gül 12 Eylülcülerin yargılanmasını demokrasinin zaferi gibi gösteriyor ama, Çankaya’ya çıktığında ilk ağırladığı ve büyük iltifatlarda bulunduğu kişi eski Cumhurbaşkanı Kenan Evren’di. Sadece 5 yılda ne değişmiş olabilir acaba? Erdoğan çok sayardı Başbakan Erdoğan da darbecilerin yargılanmasını büyük sevinçle karşılıyor, buna karşın geçmişte Evren’in yanına oturmak için çabaladığı ve “Paşam keşke aynı dönemde birlikte çalışabilseydik, Türkiye’yi uçururduk” dediği hâlâ hafızalarımızda. 32 yıl öncesi 2012 yılında darbe karşıtı olmak, darbelere direnmek, parlak nutuklar atmak kolay. Ama 32 yıl önce iki kutuplu dünyada bunu yapanlar büyük eziyetler çektiler. İşkence gördüler, dövüldüler, sürüldüler, öldüler, işsiz kaldılar, yurt dışına kaçtılar. Darbelere bugün yaşı 50 ve üzeri olanlarla daha küçük olanlar çok farklı bakıyor. 50 yaş üstü nesil her şeyi yaşamış ve hatırlıyor. 50 yaş altı olanlarsa darbelere kuramsal açıdan bakıyor. Bu da çelişki yaratıyor. Kimileri şaşırıyor 12 Eylül’ün çilesini çektikleri halde bugün iktidarın sözde demokrasi adımlarına sıcak bakmayan, 12 Eylül darbecilerinin yargılanmasını şüphe ile izleyenler, özellikle yandaşların, yetmezcilerin hedefinde. Bu kesime karşı hiç de hoş olmayan bir saldırı var. Yaşayan bilir 12 Eylül’ü iki açıdan değerlendirmek gerek. Kavramsal olarak bakarsanız yanılabilirsiniz. O yıllar, yaşayanlar için kâbustu. Her gün onlarca genç insan öldürülüyor, bombalar patlıyor, silah seslerinden gece uyku uyunamıyordu. Kurtarıcı beklemek Halkın neredeyse tamamı içinden çıkamadığı o garip ortamdan kurtulmak için bir “kurtarıcı” bekliyordu. Günün koşullarında kurtarıcı, askerden başkası olamazdı. Siyasetçiler iç ve dış etkilerin etkisi altında tamamen pasif hâle gelmişti. O ne sevinçti Yaşamış birisi olarak, darbe sabahı gösterilen sevinci unutmak mümkün değil. Elinde silah tutan militanlar da “oh” demişlerdi. Çünkü o silah tutan el bile yarın belki öldüreceğini belki öldürüleceğini biliyordu. Ama bu sarmaldan da çıkamıyordu. Askere düşmanlık Şunu açıklıkla ve samimiyetle söyleyebilirim, bugünkü iktidar ve yandaşlarının asıl derdi darbelere karşı çıkmak değil, askere biraz daha hakaret etmektir. Çünkü bunlar askere darbeci olduğu için değil, kendilerince dine karşı olduğunu sandıkları için karşıdır. Yanlış değerlendirme İktidar zihniyeti askeri kendine karşı en büyük tehlike olarak görüyor. Bu tehlikeyi bertaraf etmek için son 5 yıldır inanılmaz adımlar attılar, askeri aşağılayarak etkisiz hale getirdiler. Darbe karşıtlığı işin sosudur, bu dava da şovdan öte değildir. Askerin asıl işi Oysa, 12 Eylül mağdurları, bu ülkenin gerçek demokratları gerçeği biliyor. Asker 1990’a kadar laik demokratik cumhuriyetin koruyucu değil, NATO adına komünizme karşı etkili bir güçtür ve bu görevini de başarıyla yapmıştır. Komünizmi önlemiştir. Neler oluyordu? 12 Eylül’den önceki 13 yıl sol, sosyalist ve komünist fikirlerin yeşerdiği, güçlendiği yıllardı. NATO üyesi Türkiye’nin buna tahammülü yoktu. 1952’den itibaren oluşturulan resmi ideoloji komünizmle mücadeleden başka bir şey değildi. Aşırı şiddet kullanıldı Özellikle 12 Mart muhtırasından sonra sola karşı aşırı bir şiddet uygulandı. Buna rağmen sol CHP’de güç bularak 1973’te iktidar ortağı oldu. İç ve dış dinamikler bunu kaldıramazdı. Türkiye’nin başına hemen bir Kıbrıs sorunu açılıverdi. Buna rağmen sol gelişmesini sürdürdü. 1977 seçimlerinde CHP yüzde 42 oy olmasına rağmen tek başına iktidar olamadı. Sağ partiler bir araya gelip Milliyetçi Cephe’yi kurdu. Eş zamanlı olarak sola karşı sokakta da silahlı mücadele başladı. Sola karşı mücadele Sokaktaki mücadele iki yoldan yapıldı. Birincisi bizzat devlet güçleri, özellikle MİT ve polis operasyon adı altında pek çok solcu genci öldürdü. Ama asıl oyun “sağcı-solcu kavgası” olarak ortaya çıkarıldı. Sağcılar ve solcular birbirini öldürmeye başladı. O günün ülkücüleri Bugünün ülkücüleri alınmasın, ama o dönemin ülkücülüğü farklıydı. Resmen sokaklarda insan avına çıkılırdı. Sağ-sol çatışması denilerek binlerce solcu öldürüldü. Elbette solcular da sağcıları öldürdü, ama arada çok büyük farklar vardı.Ülkücüler eylemlerini “devlet için - vatan için” yaptıklarına inanırdı. Dönemin iktidarları, polisi, MİT’i de zaten öyle düşünürdü. Cinayet işlemiş Ülkücüler bile yakalandıklarında kollanırken, solculara asla müsamaha edilmez, zindanlara atılır işkenceler görürlerdi. Asker MHP’liydi Bugünün iktidar zihniyeti, askeri laik olduğu için solcu, CHP’li gibi göstermeye çalışıyor. Oysa askerin büyük bölümü, özellikle 12 Eylül’den önce MHP eğilimliydi. Bu nedenle ülkücü harekete sempati ile bakar, onları hep korur ve kollarlardı. Üstelik görev de verirlerdi. Ünlü isimler Abdullah Çatlı, Mehmet Ali Ağca, Oral Çalışlar, Alaattin Çakıcı gibi isimler 12 Eylül öncesinin ünlü ülkücüleriydi ve daha sonra bu kişilere devletin ne gibi görevler verdiğini ibretle öğrendik. Ama 12 Eylül mantığı farklıydı ve ülkücü hareket de ezildi. Ülkücüler 12 Eylül’e ateş püskürüyorlar. Çünkü darbeden sonra Ülkücüler de hapse atıldı ve çoğu işkencelerden geçti, bazıları idam edildi, bazıları uzun yıllar hapiste kaldı. Ülkücüler kendilerini devletin yanında görürken başlarına geleni hiç anlamadılar. Görevleri bitmişti Oysa anlaşılmayacak bir şey yoktu. Devlet, komünizmle mücadelede Ülkücüleri tetikçi gibi kullanmıştı. Ama çare kalmayınca işe kendi el koymuş ve ülkücülere ihtiyaç kalmamıştı. Üstelik 12 Eylül’ün etkili bir gerekçeye ihtiyacı vardı. Darbenin gerekçesi 12 Eylül darbecileri gerekçe olarak ülkedeki kardeş kavgasını göstermişti. Bu kavgada sağ da sol da vardı. Sadece birine yüklenmek halkta da tepki yaratabilirdi. Ayrıca ihtiyaç da kalmadığına göre Ülkücülerin de üzerine gidilebilirdi artık. Darbe yapmak için Bugün askerin darbe yapmak için olayları körüklediği ağızlarda sakız ama tam olarak gerçeği yansıtmıyor. Çünkü ordunun amacı darbe yapmak değil, solun gelişmesini önlemekti. Aslında bu yöndeki eylemlere göz yumulmuştu, o kadar. 12 Eylül darbesiyle Türkiye’deki komünizm tehlikesi bitti. Zaten dünyada da kuşatılmıştı ve 10 yıl sonra çökertildi. Darbe dönemleri de sona erdi. Çünkü TSK’nın 1952’den beri süren asıl görevi de bitmişti. Bugün farklı Şimdi demokrasi havariliği yaparak askeri aşağılamaya çalışanlar 12 Eylül üzerinde tepinerek genç neslin beynini yıkıyor. Orduyu hâlâ darbeci olarak niteleyerek kendilerini tehlikeden korumaya çalışıyor. Ama korkmasınlar, Amerika istemezse darbe olmaz. |
![]() |
![]() |
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki 3 Kullanıcı Alibaba58'e Teşekkür Ediyor... |
![]() |
#29 | |
Usta Yiğido
![]() ![]() ![]() ![]() BekirBayrak Şuan
![]() Son Aktivite: 25.02.2016 18:01
Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Mesajlar: 796
Tecrübe Puanı: 807
![]() |
![]() Alıntı:
5 çocuktan korkunuz ne acaba. Peygamber efendimiz ben ahirette ümmetimin çokluluğla övünürüm demiş.
__________________
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez. Üye Olmak İçin Tıklayın...] |
|
![]() |
![]() |
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki Kullanıcılar BekirBayrak'e Teşekkür Ediyor... |
![]() |
#30 | |
Usta Yiğido
![]() ![]() ![]() ![]() BekirBayrak Şuan
![]() Son Aktivite: 25.02.2016 18:01
Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Mesajlar: 796
Tecrübe Puanı: 807
![]() |
![]() Alıntı:
Hayat sadece sizin çevrenizde yaşanmıyor ![]()
__________________
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez. Üye Olmak İçin Tıklayın...] |
|
![]() |
![]() |
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki Kullanıcılar BekirBayrak'e Teşekkür Ediyor... |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye Okuyor. (0 Kay?tl? Üye Ve 1 Misafir) | |
|
|
![]() |
||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Norton Internet Security 2011 18.5.0.125 + TR + 2011 + Serial + En Güncel Sürüm ! | priz58 | Antivirus ve Güvenlik Programları | 1 | 12.01.2011 08:12 |
*flaş.. flaş.. flaş.. ** | kangallim | Arşiv | 11 | 27.05.2010 08:43 |
HARiKA BiR YAZI...iBRET ALIN... | Kardelencicegi | Hertelden | 1 | 14.03.2009 14:48 |
Saldırı dünyada flaş haber | Kaptan-58 | Dünya ve Türkiye'den Haberler | 0 | 04.10.2008 10:14 |
En yüksek kapasiteli flaş bellek | arikarinkuchi | Arşiv | 2 | 22.03.2008 20:48 |