10.11.2009, 21:35 | #291 |
Usta Yiğido
Dilsad Hatun Şuan
Son Aktivite: 29.10.2010 21:09
Üyelik Tarihi: 27.12.2008
Mesajlar: 4.441
Tecrübe Puanı: 1087
|
Cevap: Ülkücülerin hayatı bambaşkadır ***
-Sordular Ülküdaş; ne bu Ülküdaş? -Mana aleminde secdeye erbaş -Türk-İslam yolunda en iyi yoldaş -Küfür kalesini yıkacak dev taş -İdam sehpasında binlerce fidan -Vatan bahçesine ekilen figan -Şehadet yolunda sallanır o an -Dillerde fatiha gözlerde nem yaş -Çile dergahında tırnaksız Türkeş -Bedeninde Türk’ü İslam’la özdeş -Zemheriye inat gönlünde ateş -Kurana, Bayrağa adanan bir baş -Tarih sayfasında atsız kahraman -Birliği kurunca meydanda yaman -Türk-İslam bayrağı burçta her zaman -Mazluma kol kanat, zulüm tek savaş -Milleti için çalışır vermez ki mola -Edeple bilgiyle girmiş kol kola -İman yüreğinde kefene dola -Bir gider bin gelir, budur Ülküdaş
__________________
"ATAM IZINDEYIZ" 1453! |
11.11.2009, 21:00 | #292 |
Usta Yiğido
Dilsad Hatun Şuan
Son Aktivite: 29.10.2010 21:09
Üyelik Tarihi: 27.12.2008
Mesajlar: 4.441
Tecrübe Puanı: 1087
|
Cevap: Ülkücülerin hayatı bambaşkadır ***
Bembeyaz karlar içinde Başbuğumuzu uğurladık sonsuzluğa bir zaman. Dualar, fatihalar, yasinlerle. Ogün bütün yürekler birleşti ahde vefada, kırgınlıklar, kızgınlıklar, küskünlükler tek yürek olup 1999 da sandığa aktı. "Ülkücü Hareket" oldu.
Bugün yine bembeyaz, karlı, sisli ve dağların yamacındaki bilinmezlikte kızgınlığımız, küskünlüğümüz ve kırgınlığımızla duadayız. Ahde vefa adına. Allah'ım ülkücü hareketin tek yürekliliği, titreyişi hep ölümlerle mi nasip olacak. Bunlar korkutuyor insanı. Küskün baba oğlun beyaz gelin tarlalarında uçmağa varması, sonsuzlukta kavuşurken milleti birleştirmesi sanki. Ülkücülere kişilik, kimlik ve gurur kazandıran, dünyaya bakışına damga vuran, rahmetli Alparslan Türkeş'in ruhu şad olsun. Onu unutmayacağız... Unutturmayacağız... Yine Başbuğumuzun peşinden, onun rahmete gidişinin arifesinde, sanki Başbuğunun izini arayan, onunla buluşmaya çıkan, dağların beyazındaki sonsuzlukta kavuşmayı bekleyen Muhsin başkana da rahmet okumaktan başka yapacak bir şey yok. Bu, Devletin ya da Milletin çaresizliği değil, inanmıyorum. Bu gönüllerin buluşup birleşebilmesi için, gözlerin bağlanmasıdır. Bu görmekle bakmak arasındaki gönül köprüsünün kurulacak olmasıdır. Bu ülkü gönüllerinin birleşmesidir bence. Yerin yedi kat altındaki nesneyi bulan, gösteren teknolojinin, koskoca helikopteri ve beş insanı bulamayıp, gösterememesinin başka açıklaması olamaz. İlahi adalet tecelli edecek, Ruhlar buluşup birbirleriyle helalleşip, kavileşecek, inanç ve imanı gelecek nesillere ve bugünümüze perçinleyecek. Bu kaçınılmaz sonun Milletimize bildirisidir bence. Dünyada "sınıflar savaşı" safsatasının iflas ettiği tarihe karıştığı artık sarih olandır. Demir perdenin çöküşü bunun delilidir. Yine "dinler savaşı" denen kavganın bitip "diyalog" a döndürüldüğü malumdur. Ancak ülkücü hareketin 5000 yıldır iddia edip kendilerine ideoloji yaptığı "MİLLETLER SAVAŞI" hala vardır ve süregelmektedir. Türk ülkücülerini "MİLLETLER SAVAŞI" çizgisinde buluşturup perçinleyen, yol gösteren, asabiyetine sahip çıkılması ve bu uğurda kavga verilmesini öğütleyen, Oğuz Kağan’dan Atatürk'e ve Alparslan Türkeş'e kadar hep milletiyle övünen, Milletinin cihanşümulluğunu dava edinenlerin, belki de son asrına girdiğimiz dünya coğrafyasında artık kırgınlıkları, kızgınlıkları, nefsi ve istikbali düşünceleri bir tarafa bırakıp, bu bulunmazlığın, Millet olabilmenin aslına dönüşümünün habercisi olduğunu kabul etmeleri gerekir diye düşünüyorum. Türk ülkücüleri.. Başbuğumuz Alparslan Türkeş ve Muhsin başkanın buluştuğu sonsuz beyazlığa Türk milleti ve Türk asabiyetini gömmek istemiyor, unutup unutturmak istemiyorsak, artık küskünlüğü, dargınlığı ve nefis denen şeytanı içimizden atıp, Türk milletini buluşturup birleştirerek cephe yaratalım. Bütün gönülleri Türk otağında birleştirip geçmişimize yaraşır ve yakışır duruşla Türk milletini payidar yapacak kadroları kuralım. Geçmişin ve bugünün Ülkücüleri asla ölmez, ölemezler de. Onlar gönüllerimizde yaşayan, yaşatacak olduğumuz ÜLKÜ DEVLERİDİR. Onlar "bir ölüp bin dirilenlerdir". Muhsin başkan ve bütün şehitlerimizin ruhları şad, mekânları cennet olsun. Selam, sevgi dualarımızla. Ahmet YILMAZ
__________________
"ATAM IZINDEYIZ" 1453! |
11.11.2009, 21:03 | #293 |
Usta Yiğido
Dilsad Hatun Şuan
Son Aktivite: 29.10.2010 21:09
Üyelik Tarihi: 27.12.2008
Mesajlar: 4.441
Tecrübe Puanı: 1087
|
Cevap: Ülkücülerin hayatı bambaşkadır ***
Serdengeçti'nin Şehit Süleyman Özmen'in Ardından Yazmış Olduğu Şiir 1969 seçimlerinde milletvekili seçilemedi ama aktif siyasi hayata ve yazılarına devam etti. İdeolojik çatışmalarının yeni başladığı, komünist sol terörün azgınlaştığı, terör ortamında ülkücü gençliğin küfre karşı mücadelesinde hep yanındaydı. Ülkü Ocakları'nın düzenlemiş olduğu mitinglerde, konferanslarda, seminerlerde baş konuşmacılardan biriydi. Nerede Ülkü Ocakları'nın bir faaliyeti varsa Serdengeçti oradaydı. Ülkücü gençleri çok seven Serdengeçti, 21 Mart 1970 tarihinde komünistler tarafından şehit edilen Süleyman Özmen'in şehadetî üzerine, Miîli Hareket Dergisi'nin 1970 yılının Nisan ayında 45. sayısında yayınlanan şiirde, duygularını şöyle ifade ediyordu: "BİR ŞEHİDİN ARDINDAN Ey kurşunlarla yerlere serilen Al bayraklara sarılan yiğit! Eyşehitoğlu şehit! Ömrünün baharında, Şehitler diyarında Bir bahar sabahı Zikrederken Allah 'ı Namertler sana, Pusu kurdular... Seni kahpece arkadan Vurdular Bir bahar sabahı... Açmamıştı henüz yurt çiçekleri Vatan gülleri. Vurdular seni, vurdular Moskof dölleri... Namert kurşunlarla yerlere serilen Ey al bayraklara sarılan yiğit! Ey şehit oğlu şehit! Her gün sosyal - itler Ürüyorlar. Rüyalarında Barzani'yi görüyorlar. Kan döküyorlar Vatan çocuklarının Tırnaklarını söküyorlar. Sıkılmış yumruk ar. Sıkılmış dişler. Evet bütün bu işler Türkiye 'de oluyor. Türkiye'de Türkler Öldürülüyor, ölüyor.. Nerde hükümet, Nerde kanun, Nerde adalet, Rezalet, rezalet, rezalet.'.. Amma bu millet düşmanı tanırsa, Bir şahlanırsa, Bu sosyal - itleri, Para ile satılmış parazitleri Bir anda boğar... Bu işler böyle gitmez kardaşım Yarın ufuklardan, güneşler doğar!.. Ey cepleri rubleli, Moskova kıbleli kızıl, rezil. Nasıl olsa bu millet sizleri haklar Alçaklar, haklar... Sen rahat uyu yiğidim Arslan şehidim. Rahat uyu..."
__________________
"ATAM IZINDEYIZ" 1453! |
11.11.2009, 22:16 | #294 |
Usta Yiğido
Nikbin Şuan
Son Aktivite: 10.04.2012 18:55
Üyelik Tarihi: 05.06.2009
Mesajlar: 813
Tecrübe Puanı: 647
|
Cevap: Ülkücülerin hayatı bambaşkadır ***
Bir şiir dinliyorum da Ozan Arif'ten =) Ne güzel demiş... Sizinle de paylaşmak istedim.Devlet Bahçeli'ye ithafen... Adam Değilmiş Adam dedim, adamları kızdılar, Ben adam sanmıştım, adam değilmiş. Küfrettiler, bana neler yazdılar, Ben adam sanmıştım, adam değilmiş..! Halbuki, otuz yıl beraber gezdim, Yalan yok... ne mertlik, ne puştluk sezdim, Çok iyi oynamış, sonradan çözdüm Ben adam sanmıştım, adam değilmiş..! Ne bileyim gardaş ismine bakıp, Boyuna-posuna, cismine bakıp, Rakibine bakıp, hasmına bakıp, Ben adam sanmıştım, adam değilmiş..! Marifetname’yi karıştır bir bak, Bakmazsan imkansız bunu anlamak, Ne kadar kindarsa o kadar korkak! Ben adam sanmıştım, adam değilmiş..! Korkaktır konuşmaz, yüz yüze susar, Arkadan duyarsın, sana kin kusar, Padişah yaparsan ilk seni asar, Ben adam sanmıştım, adam değilmiş..! Mesela olay var, yürek sızlıyor... İnsan bir şey desin diye gözlüyor, Cahilliği suskunlukla gizliyor, Ben adam sanmıştım, adam değilmiş..! Bazen de konuşur, bazı zamanlar, Kağıda bakarak bağırır çınlar, Onu da sadece kendisi anlar, Ben adam sanmıştım adam değilmiş..! Bir insan düşün ki, ağlamaz gülmez, İstişare bilmez, meşveret bilmez, Bundan sonra kart ağaç da eğilmez... Ben adam sanmıştım adam değilmiş..! Ozan Arif bu kim? Söyleme olmaz! Söylersen destanın kıymeti kalmaz! Yarası olmayan üstüne almaz! Ben adam sanmıştım, adam değilmiş..! Ozan Arif... [Üye Olmayanlar Linkleri Göremez. Üye Olmak İçin Tıklayın...]
__________________
|
11.11.2009, 22:23 | #295 |
Usta Yiğido
Dilsad Hatun Şuan
Son Aktivite: 29.10.2010 21:09
Üyelik Tarihi: 27.12.2008
Mesajlar: 4.441
Tecrübe Puanı: 1087
|
Cevap: Ülkücülerin hayatı bambaşkadır ***
Sukurler olsun Yaradana sonunda ayni bir fikirde bulusabildik Nikbin kardesim
Cley Ctrl + fln yapsana Hak Adalet ...
__________________
"ATAM IZINDEYIZ" 1453! |
15.11.2009, 02:14 | #296 |
Usta Yiğido
Dilsad Hatun Şuan
Son Aktivite: 29.10.2010 21:09
Üyelik Tarihi: 27.12.2008
Mesajlar: 4.441
Tecrübe Puanı: 1087
|
Cevap: Ülkücülerin hayatı bambaşkadır ***
Milliyetçi hareketin sesi yılların eskitemediği Ozan Arif'in, babası Hacı Mehmet Şirin vefat etmiştir cenazesi 15 kasım pazar günü Samsun Büyük Camii'nde öğleyin kılınacak cenaze namazından sonra Kıranköy'deki aile kabristanına defnedilecektir.
Allah rahmet eylesin , kalanlara sabir versin .
__________________
"ATAM IZINDEYIZ" 1453! |
15.11.2009, 02:24 | #297 |
Yiğido
YiGiDo_58_06_nl Şuan
Son Aktivite: 24.08.2010 20:53
Üyelik Tarihi: 06.07.2006
Yaş: 45
Mesajlar: 76
Tecrübe Puanı: 679
|
Cevap: Ülkücülerin hayatı bambaşkadır ***
Gençler!
Dünya hizla degisiyor. Dünün modasinda Arnavutçu, Çinci, Rusçu olmak vardir. Bugünün modasi Türk’ü bölmek; Lazci olun, Çerkezci olun, Kürtçü olun… Bakarsiniz size bir sey kalmaz. Gözünüzü dört açin…”Bal” dagitilan yere tasla “at” binilen yere süsle gidin. Ragbet görmek istiyorsaniz üç kagitçi, hayâlî ihracatçi olun; bazan arici, bazan atçi olun! Ülkücü olmayın sakin! Stresinizi atmak için Uludaga çikin, kayakçi olun, çifte pasaportlu kaçakçi olun! Zor islere heveslenmeyin kolayci olun; hergün parti düzenleyip çayci olun. Ülkücü olmayın sakin! Dedeniz savas zengini, babaniz vergi kaçakçisi ise, siz de ayni yolda devam edin; vurkaççi olun, kapkaççi olun. Ülkücü olmayın sakin! Ípe un serin uncu, yola tel gerin yüncü olun! Yumurtlamayan tavuga yem vermeyin, düseni kaldirmayin. “Ínsanlik yapmak” para kazandirmiyor; fitneci olun, fesatçi olun. “Kaziyin” kazanin, çalin kazanin, kandirin kazanin; tombalaci olun, barbutçu olun! Türklükmüs, müslümanlikmis! Ne yapacaksiniz böyle lüzumsuz (!) isleri. “Bir tarla bostan, yan gel Osman” akimina uyun. Kartpostal biriktirin, pul toplayin; pulcu olun, ot’çu olun. Vatan diskoteklerden kurtarilacaktir; kahvehanelerden yönetilecektir. Nemelazimci olun, hapçi olun, rapçi olun. Ülkücü olmayın sakin! Paylasmadan yiyin, ter dökmeden giyin; yutçu olun. Ülkücülük çile demek, dert demek. “Zehirle pismis as” yemektir. Ülkücülükte en büyük eglence azap çekmektir. Ciliz omuzlariniza bir milletin kaderini yüklerseniz, seyrettiginiz filmden, içtiginiz çaydan, gördügünüz rüyadan tat alamazsiniz. Ülkücülügün nimeti küfletinden fazla degildir. Dikenlerle dolu olan bu yolun sonunda bir cennet gizlidir ama, bu cennet dünyayi imtihan alani olarak kabul edenlerin olacaktir. Bu kadar inançli, bu kadar sabirli ve dayanikli misiniz? Gençler! Yasamayi seviyorsaniz hayatçi, zora gelemiyorsaniz “eyvallahçi” olun. Ülkücü olmayın sakin! Ülkücü olmayın sakin! |
15.11.2009, 02:26 | #298 |
Yiğido
YiGiDo_58_06_nl Şuan
Son Aktivite: 24.08.2010 20:53
Üyelik Tarihi: 06.07.2006
Yaş: 45
Mesajlar: 76
Tecrübe Puanı: 679
|
Cevap: Ülkücülerin hayatı bambaşkadır ***
Bir gençlik düşünün; Ötüken bozkırlarını soluyan; Selenge gibi çağlayan, buram buram Tanrı Dağları kokan…
Bir gençlik düşünün; Dede Korkut Otağında can bulan, Kürşad’la Çin Sarayını basan kırk yiğitten biri olan… Bir gençlik düşünün; Hz. Peygamber ve Ashabı Kiram’ın izinden giden, Hz. Ebubekir’in sadakati, Hz. Ömer’in adaletini şiar edinen… Bir gençlik düşünün; Malazgirt’te Alparslan’a yoldaş olan, Anadolu’ya Türk’ün mührünü çalan… Bir gençlik düşünün; Yesevi dergâhında haşrolan, Konya’da Mevlana’yla, Karaman’da Yunus’la hemhal olan… Bir gençlik düşünün; Fatih Sultan Mehmet’le İstanbul’u fethe koşan, Ulubatlı Hasan’la surlarda sancak olan… Bir gençlik düşünün; Çanakkale’de bedeni güllelere kalkan olan; yedi düvele destan yazan… Bir gençlik düşünün; Hasan Tahsin ile ilk kurşunu atan, Mustafa Kemal’le Sakarya’da, Dumlupınar’da bayrağa kan olan… Bir gençlik düşünün; milli bir ülkü ile ufku aydınlatan; temelleri güçlü, özü de, sözü de bir, Türk’ün adını tarihe şan ve şöhret ile yazdıran… Bir gençlik düşünün; ülküsüz yaşayan, gayri ahlakiliği ile Türk’ün adına karalar çalan olmasın. Örfünü, töresini, dinini, milletini anlık zevklere, paraya pula takas etmesin. Ahlaksızlığı medeniyet bilmesin… Ey! Gençlik... Ey! yolundan sapan, yanlışa sürüklenen, elini karaya çalan, ruhunu pavyonlarda bir şişe biraya satan, şuurunu diskolarda bırakan, tıraşlar Avrupai, giyimler Amerikanvari, düşünceler gayri ahlaki olan gençlik! Siz ki Fatihler doğurmaya, yetiştirmeye namzet olanlar, siz ki istiklalin, Mustafa Kemallerin emanetinin sahibi olanlarsınız. Siz ki; bu devleti ve milleti yükseltmek vazifesiyle muktedir olanlarsınız. Öyle bir gençlik olun ki; Altaylardan Anadolu’ya, Orhun’dan Tuna’ya, Semerkand’dan Viyana’ya Türk’ün ayak bastığı yerler, Türk’ün vatanı bilinsin… Öyle bir gençlik olun ki; Kürşad’ın cesareti, Yesevi’nin sesi, Yavuz’un sillesi, Fatih’in kudreti, Hz. Ömer’in adaleti sizde zuhur etsin… Öyle bir gençlik olun ki; kökleri binlerce yıl öteden gelen, örfü, töresi ve ahlakıyla örnek olan milletin varisleri olduğunuz bilinsin… Öyle bir gençlik olun ki; bu millet sizinle yükselsin, Türk’ün güç ve kudretinin mührü arşa çalınsın… Düşünmek, özüne dönmek çok mu zor? |
15.11.2009, 02:31 | #299 |
Yiğido
YiGiDo_58_06_nl Şuan
Son Aktivite: 24.08.2010 20:53
Üyelik Tarihi: 06.07.2006
Yaş: 45
Mesajlar: 76
Tecrübe Puanı: 679
|
Cevap: Ülkücülerin hayatı bambaşkadır ***
ÜLKÜCÜ OLMANIN GURURU
Orta mektepte idik... Materyalist bir resim ögretmenimiz vardi. Kadincagiz "devrim yolunda" çogu erkekten daha erkekti. Öyle zannediyorum ki cesareti hükümetinden ve sayilarinin çoklugundan geliyordu. O yillarda ülkücü ögretmen kitligi mi vardi nedir, okullarda ki ülkücü ögretmenleri nazar boncugu gibi görüyorduk. Uzatmayalim,bizim matematik disinda bütün derslerimiz iyi. Ögretmenlerin nazarinda sempatikligimizden kaynaklanan kredimiz de mevcut. Türkçe ögretmenimiz zaman zaman tonton yanagimizi sIkarak "kizimi sana verecegim" derdi. Ne yapalim emir büyük yerden!... Hiç görmedigimiz bir yavuklugumuz olmustu. Resim ögretmenimiz "Allahsizlik hastaliginin" tezahürü olarak cami resmine tahammül edemez, münasip bir dille cami resmi yapmamizi tavsiye ederdi (!). Biz ise ona inat ulu ustamiz Mimar Sinan'a tas çikartircasina cami resimleri yapardik... O gün en arkadaki siramda oturmus resim yapiyordum. Arkadaslar da ögretmenle sohbet ediyorlardi. Yanimdaki arkadasin dürtmesiyle konusmaya dikkat ettim. Resimci bayan (hâsâ) "Allah insanin kaderine ne karisir. Herkes kaderini kendi çizer" gibi lâflar ediyordu. Serde ülkücülük var! Haydi diyen birkaç bakisin tesvikiyle ögretmen bayana itiraz ettik. Müslümanin kader anlayisini bildigimiz kadar anlattik... O tenefüs, isin o kadar basit olmadigini; müslüman mahallesinde salyangoz satmaya çalisan bu kadina haddini bildirmek gerektigini sinif arkadaslarimiza duyurduk... Ímza toplayip sikâyet edecegiz! Bu arada "solcu" çocuklar olan biteni hiç beklemeden gidip anlatmislar. Biz de imza, dilekçe derken baktik ki Nasrettin Hoca'nin fil hikayesindeki gibi ortada kalmisiz. Din söz konusu olunca bize burunkiviran hizli mücahit (!) kardeslerimiz "babam kizar. Tesekkürüme mani olurlar. Ögretmenlerle arami açamam gibi ulvî sebeplerle yan çizdiler. Yeterli imza çikmadigi için biz sikayetten vazgeçtik, fakat is burada bitmedi. Olaydan bütün okulun haberi oldu. Ayni gün cografya dersindeyken kapi tikirdadi, resim ögretmeni perisan vaziyette "ablasini" çagirdi. Biraz sonra hisimla içeriye giren cografyacimiz "kizil" gözlerini gözlerime dikerek; "Bu sinifta ezilmesi gereken birkaç böcek var!" diye hirladi. Diger günlerde bayagi korktugumuz-çünkü lakabi püsküllü belâ idi- o ögretmenden ilk defa, bütün hiddetine ragmen korkmamistik... Üstelik zaferle sonuçlanmasa bile bir galibiyet hazzi tasiyorduk... Arkadaslar yaptigim resimlere imzasini atarak 9-10 aliyorken, ben iyi resimlerden zayif aliyordum. Ee ne de olsa adamlar haktan, hukuktan, insancilliktan, demokrasiden ve dahi fikir hürriyetinden yanaydilar... Bozkurtlu kolye yüzünden müdür beyin attigi dayagi saymazsak, ülkücü olmanin cezasini (!) çekmeye baslamistik. Hadiseden sonraki ilk bayrak töreninde kulagima egilen Türkçe ögretmeni; "Artik cumhurbaskani bile olsan kizimi sana vermiyecegim" demis, yavukludan da olmustuk! Beden egitimci ve digerleri daha beterdi.... Ülkücülügün kolay birsey olmadigini, "ülkücüyüm" demenin insana mesuliyet yükledigi gibi çileye hazir ol dedigini idrak etmeye baslamistik. "Hiç kimsenin tesiri ve baskisi altinda kalmadan" ülkücü olmustuk ve ülkücü olmanin gururunu yasiyorduk. Bu haz insani öyle bir kusatiyordu ki, dayakmis, horlanmakmis, iskenceymis... belanin bin türlüsü viz geliyordu. O tarihten bugüne kadar yirmi sene geçti. Biz hep büyüdük. Bizim yüzümüz tokatlanmaktan, sirtimiz kursunlanmaktan kizariyordu. Onlarin ki bugün utançtan kizariyor... (herhalde) Biz ülkücü olmanin ve ülkücü kalmanin iftihariyla mestiz. Íyi ki ülkücü olmusuz. Íyi ki ülkücülükte çile varmis. Íyi ki ülkücülük kolay degilmis... |
15.11.2009, 02:34 | #300 |
Yiğido
YiGiDo_58_06_nl Şuan
Son Aktivite: 24.08.2010 20:53
Üyelik Tarihi: 06.07.2006
Yaş: 45
Mesajlar: 76
Tecrübe Puanı: 679
|
Cevap: Ülkücülerin hayatı bambaşkadır ***
ÜLKÜ ÇINARI
Hasan Basrî (ra) Hazretlerine, sahabeyi sorduklarinda "siz onlari görseydiniz deli derdiniz, onlar da size müslüman demezdi" seklinde bir cevap vermis. Bu cevabin benzerini "12 Eylül'den önce ülkücüler nasildi?" sorusuna verebiliriz. Hergün bir Ülkü Ocagi kursunlaniyor, bombalaniyor yine de ocaklar tiklim tiklim... Kazara bir "kurtarilmis bölge"ye girip pestili çikinciya kadar dayak yemek de yildirmiyordu kimseyi, okuldan sürülmek de, isten çikarilmak da... Hergün en az bir ülkücü sehid ediliyor yine de kimsede "can korkusu" yok... Çünkü ülkücülügün ne demek oldugu, ülkücülügün varlik sebebinin ne oldugu gözle görülüyordu. Gepgenç arkadaslarini topraga veren ülkücüler kendi siralarini beklesirken; bir yandan kitap okuyup, seminerlere katilip fikrî egitimlerini yaparken diger yandan Türk-Íslâm düsmanlarina karsi fiili sekilde mücadele ediyorlardi. Ya bugün! Ya bugünün ülkücüleri düne göre nerdeler? Din, devlet, vatan ve millet ugruna can vermek için birbiriyle yarisan insanlar, hangi lanetlinin üfürügüne yakalandi? Hangi kahrolasi el, üstümüze gevseklik tozu serpti? Türkiye ve Türk insaninin mevcut durumu dünden daha mi iyi? Ekonomik felç, anarsi çok boyutlu, ihanet hadsiz hesapsiz, millî bütünlük tehlikede... yalan mi? Benim kadar karamsar olmuyabilirsiniz ancak manzara budur. Ülkücü hareket Türkiye'nin en dinamik gücüdür, fakat bu güç eskisi kadar faal degildir. Eskisi kadar faal degiliz derken sakin ola sicak mücadele özlemi içinde oldugumuz zannedilmesin. Bir ülkücünün burnunun kaniyacagina bütün dünyanin yanmasini tercih ederiz. Geçmis dönemlere nazaran terör ve bölücülük konusunda daha hassas bir devletimiz var. Yani "devletin candarmasi" isini yapiyor. Bize düsen is gönüllere girip Íslâm ahlâkinin gereklerini benimsetmektir... Türkün cihana hakim oldugu zamanlarin yapisini yeniden insa etmektir. Kizlarimizi iffetli, ogullarimizi cesaretli, esnafimizi merhametli, hakimlerimizi adaletli, ögretmenlerimizi kiymetli, hocalarimizi selahiyetli, kisacasi bütün insanlarimizi hasmetli bir duruma getirebilmektir bize düsen is. Ülküler süreklilik arzeder. Belli bir zaman diliminde veya belli bir mekan içre yasanacak degerlerden degildir ülkücülük. Dost düsman herkes gayet iyi biliyor ki Alparslan TÜRKES'in ektigi tohum, koca bir çinar olarak âlemi serinletecektir. Dallari, kitalari kusatacak olan bu ülkü çinarina hiç bir balta tesir edemeyecek, hiçbir yabanî ot suyunu çalmayacaktir. Yeter ki, bugünün ülkücüleri emaneti hakkiyla üstlensin. Yeterki ülkücüler davalarinin adami olsun. |
Konuyu Toplam 1 Üye Okuyor. (0 Kay?tl? Üye Ve 1 Misafir) | |
|
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Hayatı Belgesel Oluyor | Sivaslilar.Net | Anasayfa Haberler | 0 | 07.09.2009 03:32 |
Kabir hayatı ve Kabir Hakkında Bilmediklerimiz | dertli58 | Dini Bilgiler | 5 | 01.07.2009 01:12 |
Allah’ın hangi adı hayatı nasıl etkiliyor | EyüphanAydın | İslami Soru - Cevap | 5 | 13.02.2009 12:37 |
Rüzgar Hayatı Olumsuz Etkiledi | Sivaslilar.Net | Anasayfa Haberler | 8 | 25.11.2008 15:33 |