15.11.2009, 01:44 | #301 |
Yiğido
YiGiDo_58_06_nl Şuan
Son Aktivite: 24.08.2010 19:53
Üyelik Tarihi: 06.07.2006
Yaş: 45
Mesajlar: 76
Tecrübe Puanı: 674
|
Cevap: Ülkücülerin hayatı bambaşkadır ***
Yahudi uşakları dolmuş birer birer meclise
Göz dikmişler milletimin kursağındaki ekmeğe Köşeleri döner döner, Sen bunları görmezmisin be gardaşım? Evde musluktan sular akmıyor! Elektrik ampulde artık yanmıyor! Sobalar artık ısı saçmıyor! Buna dur diyecek birileri yokmu be gardaşım? Aileler dağılıyor,çocuklar ortada, Namustan bi haber fuhuş var sokakta Meclisten bölücülere bir gecede, Kanunlar çıkıyor be gardaşım…! Bir torba patates, kuru soğana İki paket makarna birde salçaya, Bunlar bizi Amerika’ya, Yahudiye Satıyorlar be gardaşım…! Unuttular bize verdikleri sözü Görsün çöpten ekmek toplayanı gözü, Otuz bin asker vuran piçi…! Görmüyor musun be gardaşım? “Ne Mutlu Türküm” diyene ceza kesiyorlar, Kürdü Türk’e düşman yapıyorlar. Utanmadan apodan sayın diye bahsediyorlar..! Bunlar bu milleti uyutuyorlar be gardaşım…! Bunlar Türk’lüğü unutturmak istiyorlar bize, Utanmadan sahip çıktılar F…t denen ite….! Hani namaz kılacaktık Çin Seddi’nde? Bunlar bizi kandırıyorlar be gardaşım ..! Haydi ülküdaşlar iş başına, Şakası kalmadı döndük şaşkına, Ne haysiyet kaldı nede onur…! Çalışalım ne olur Allah aşkına…! |
15.11.2009, 01:49 | #302 |
Usta Yiğido
yiğidoturan Şuan
Son Aktivite: 28.07.2014 12:58
Üyelik Tarihi: 02.02.2008
Yaş: 57
Mesajlar: 4.222
Tecrübe Puanı: 1039
|
Cevap: Ülkücülerin hayatı bambaşkadır ***
bir dava diyorlar aman ha aman
öyle kök salmışki sökmesi yaman hayal kurduk kurur diye bir zaman kurumayı bırak solmuyor deyin OZAN ARİF' den bir dörtlük
__________________
DESELERKİ, 'İSLAMIN PINARINDAN İÇMEK SUÇ' O SUÇU KABULLENİR İÇERİM AVUÇ AVUÇ |
15.11.2009, 01:51 | #303 |
Yiğido
YiGiDo_58_06_nl Şuan
Son Aktivite: 24.08.2010 19:53
Üyelik Tarihi: 06.07.2006
Yaş: 45
Mesajlar: 76
Tecrübe Puanı: 674
|
Cevap: Ülkücülerin hayatı bambaşkadır ***
ÜLKÜCÜNÜN DUASI
Allahım, bir birimize düşman olduk, bize bir birimizi sevmenin, nefsimizi ve hırslarımızı yenmenin, yollarını göster yarabbi… Allahım, sevmesini unuttuk, bir birimize kin kustuk, sevmediğimizi hain ilan ettik aleyhinde iftira ürettik sen bize sevmeyi öğret, sen kalbimizi sevgiyle doldur yarabbi… Allah’ım, az çalıştık, çok konuştuk, düşmanlarımız boş durmadı, biz yattık uyuduk her iyiliğin kerametini kendimizden bildik kendi kendimizi bile tanıyamadık yedik, içtik gün geçirdik bu saltanat böyle devam eder sandık bir gün ayağımızın kayacağını düşünmedik bizden de hesap sorulacağını unuttuk şimdi karşındayız boynumuz bükük, elimiz boş günahımız çok, sevabımız yok sen bizi affet yarabbi…. Allah’ım, vatan dedik, millet dedik senin dinin, devletin dedik biz bunlara hizmet edemedik Bunlara hizmet edenleri de engelledik düşmanlarla koyun koyuna girdik tövbe…… tövbe ediyoruz, sen tövbeleri kabul edensin sen bize merhamet eyle yarabbi… Allahım, gücümüz yok, derdimiz çok, düşmanlarımız güçlü, dostlarımız az, ama sana inancımız sonsuz sen sana inanları kayıransın bizi koru, bizi esirge yardımına muhtacız sen bizden merhametini esirgeme yarabbi… Allahım emrettiklerinden kaçındık, yasakladıklarına açıldık, emirlerini tutanı suçladık, hatamız büyük, kusurumuz çoktur, ama senin rahmetin gazabından büyüktür senden yine sana sığınıyoruz senden af diliyoruz sen bizi geri çevirme yarabbi… Allahım, şehitlerimizi unuttuk, yetimlerini ihmal ettik mahpuslarımızı unuttuk, ailelerini ihmal ettik mağdurlarımızı unuttuk, feryatlarını duymazdan geldik hazıra konduk ama nankörleştik sen bizi doğru yola sevket yarabbi… Allahım, sana yalvarıyor, senin huzurunda tekrar söz veriyoruz bundan sonra senin yolundan ayrılmayacağız senden başka dost edinmeyeceğiz senin adını ve dinini çıkarlarımız için kullanmayacağız bizi senden ayırma yarabbi… Allahım, İslam alemine, Türk milletine kem gözle bakanların gözlerini oymayı bize nasip eyle yarabbi… bu cennet vatanı başkalarına peşkeş çekenleri yok etmeyi bizi nasip eyle yarabbi… bu uğurda savaşacağız gerekirse şehit olacağız bize sabır ver, güç ver bize şehit olmayı nasip eyle yarabbi |
15.11.2009, 01:56 | #304 |
Yiğido
YiGiDo_58_06_nl Şuan
Son Aktivite: 24.08.2010 19:53
Üyelik Tarihi: 06.07.2006
Yaş: 45
Mesajlar: 76
Tecrübe Puanı: 674
|
Cevap: Ülkücülerin hayatı bambaşkadır ***
Hepiniz birer Türk Bayrağı’sınız. Bayrağı lekelemeyin, kirletmeyin yere düşürmeyin.
Bölünme kabul etmez, kutsal bir bütün halinde Büyük Türkiye’yi yeniden inşa edeceğiz… Emirlere mutlak itaat lâzımdır. Laubali, gevşek, disiplinsiz, metotsuz kimselerle dâvamız yürümez. Her şeyde örnek olmak lâzımdır. Millî kalkınmamızı gerçekleştirmek, her Türk ferdini hür yapabilmek için Türk Milletini yeniden kurmak zorundayız. Vatandaşlarımız arasında parti, mezhep, ırk ve bölge farkı gözetmeksizin karşılıklı sevgi ve saygıya dayanan bağlar dokuyacağız. Başarı için muntazam plânlı çalışma yapmak lâzımdır. Son nefesimizi verinceye kadar çalışacağız. Cesaret, yüreklilik, atılganlık olmayan hiçbir dâva başarıya ulaşamaz. Alınan görevleri yapmak ve yapıldığını takip etmek lâzımdır. Millet hayatında başarı devamlılığa bağlıdır. Kendinizi küçük görmeyiniz. Sizler büyük kuvvetsiniz. Vazifenizi hiçbir zaman unutmayınız. Kuvvet birliktir. Dâvamızın geleceği birliktedir. Birlik, beraberlik içinde olmaktır. Komünist sistemlerde halkın esaret altında oluşunun sebebi bir mülk sahibi olamamasıdır. Hürriyetin tek garantisi mülkiyettir. Bizim savunduğumuz Dokuz Işık’çı sistemin hedefi Türk Milletinin her ferdini mülk sahibi yapmaktır. İnsanlık âleminin en şerefli bir ailesi Türk Milletidir. Dokuz Işık demek, Türk Ülküsü demektir. Türk töresi, Türk ülküsünün ayrılmaz parçasıdır. Ülküsüz insan çamurdan farkı olmayan bir varlıktır. İslâmiyeti ele alıp Türklüğü inkâr etmek ihanettir. Bunun tersi de aynı derecede gaflet ve ihanettir. Türkün en önemli vasfı teşkilâtçılığıdır. İnsanlar; yoksulluğa, açlığa, susuzluğa tahammül ederler. Fakat adaletsizliğe, hor görülmeye, aşağılanmaya ASLA müsaade, müsamaha etmezler. Ahlâkçılık anlayışımız, Türk Ahlâkı ve Müslümanlık inancından meydana gelmiştir. Türk töresinin bir diğer şartı da haddini bilmektir. Haddim bilmek… Ne kendinizi dev aynasında göreceksiniz. Herkese yukarıdan bakacaksınız, ne de kendinizi aşağıdan göreceksiniz, aşağıdan bakacaksınız. Türk Töresinin bir şartı da yüksek vazife duygusudur. Vazifeyi her ne pahasına olursa olsun yapmaktır. Diğer bir şart, toplum uğrunda her çeşit fedakârlığı yapmaktır. Millete hizmet yolunda şahsi menfaatlerden, şahsi zevklerden feragattir. Vazgeçmektir. Kişiler kendilerini millet için feda ederler. Türk Milleti’nin büyüklüğü böyle yükselecektir. Onu sizler yaşatacak, sizler yükselteceksiniz. Türk Töresinin en önemli bir gereği de sır saklamaktır. Sır saklamak… Bir fikre, bir ideolojiye, kendisinden daha üstün bir fikirle karşı çıkılır. Karşı fikir kaba kuvvetle ezilemez TÜRKLÜK bedenimiz, İslamiyet ruhumuzdur. Ruhsuz beden ceset olur. Fikir, iman, ülkü aşkı … İnsanları güçlü yapan bunlardır. Türkçüler Günü olan 3 Mayıs (1944) büsbütün ayrı bir düşüncenin sonucudur. İç düşman olan, kılık değiştirerek milletin içine giren ve hükümetin gafletinden yararlanan komünizme karşı Türkçü gençlerin bir uyarma yürüyüşüdür. Milletler yabancı kuvvetlerin orduları ve diğer maddi güçleri tarafından yok edilmeden önce, manevi ve fikir güçleri tarafından esaret atına alınırlar. Böyle bir toplumun esir ve yok olması kesin hale gelir. Türk Devletinin yenilmez, zinde hayat gücü ve Türk Milletinin teminatı ve istikbali gençliktir. Türk aydınları için Batı’nın sığınması olmak bir ideal olarak benimsenmiştir. Milletimiz için bundan korkunç felaket düşünülemez.” Davalarımızın çözümü kendimize dönmek, sarsılmaz bir birlik halinde el ele vermek ve geceli gündüzlü çalışmaya girişmekle mümkündür. Gençliğimizi büyük bir savaş beklemektedir. Bozgunculuğa, tembelliğe, ahlaksızlığa, cehalete, yalancılığa karşı büyük bir savaş. Ülkücüler, insanlık âlemi içinde ne uşak olmayı, ne de başkalarını uşak olarak kullanmayı kabul etmeyen şerefli bir bayrağın taşıyıcısıdır. RAHMETLI BASBUGUMUZ ALPARSLAN TURKESTEN |
15.11.2009, 01:58 | #305 |
Yiğido
YiGiDo_58_06_nl Şuan
Son Aktivite: 24.08.2010 19:53
Üyelik Tarihi: 06.07.2006
Yaş: 45
Mesajlar: 76
Tecrübe Puanı: 674
|
Cevap: Ülkücülerin hayatı bambaşkadır ***
ÜLKÜDAŞ
-Sordular Ülküdaş; ne bu Ülküdaş? -Mana aleminde secdeye erbaş -Türk-İslam yolunda en iyi yoldaş -Küfür kalesini yıkacak dev taş-İdam sehpasında binlerce fidan -Vatan bahçesine ekilen figan -Şehadet yolunda sallanır o an -Dillerde fatiha gözlerde nem yaş -Çile dergahında tırnaksız Türkeş -Bedeninde Türk’ü İslam’la özdeş -Zemheriye inat gönlünde ateş -Kurana, Bayrağa adanan bir baş -Tarih sayfasında atsız kahraman -Birliği kurunca meydanda yaman -Türk-İslam bayrağı burçta her zaman -Mazluma kol kanat, zulüm tek savaş -Milleti için çalışır vermez ki mola -Edeple bilgiyle girmiş kol kola -İman yüreğinde kefene dola -Bir gider bin gelir, budur Ülküdaş |
15.11.2009, 02:07 | #306 |
Usta Yiğido
yiğidoturan Şuan
Son Aktivite: 28.07.2014 12:58
Üyelik Tarihi: 02.02.2008
Yaş: 57
Mesajlar: 4.222
Tecrübe Puanı: 1039
|
Cevap: Ülkücülerin hayatı bambaşkadır ***
ÜLKÜCÜ ŞEHİT MUSTAFA PEHLİVANOĞLU'NUN İNFAZ KARARI Dışarıda ise, kendine yabancılaştırılmaya çalışılan Türk milletinin, yerli işbirlikçi ve beyni yıkanmışlar tarafından öze dönme çabaları engellenmeye çalışılıyordu. Son 150 sene içinde varlık temeline zarar verilen, kökleri koparılmış bir ağaç durumuna getirilen millet, öyle ki, şanlı tarihini bir daha asla gerçekleştiremeyecek bir kokuşmuşluk ve sefalet içine sürüklenmek isteniyordu. İşte bunun için Amerika, Türkiye'yi karıştırmış ve "Ordu, iktidara ortak olmalı!" diye emretmişti apoletli uşaklarına. Ellerine CIA'nın hazırladığı teknik harekat planları tutuşturulan vatanı kurtarma paranoyasına kapılmış bu Our boys'lar anayasada bile ne tür değişiklikler yapmaları gerektiğini çok iyi biliyorlardı. Ama bu planın yürümesi için de her zamanki gibi ortamın olgunlaştırılması gerekiyordu. İşte tam bu noktada DENGE POLİTİKASI devreye sokuldu. İdamlar bir sağdan, bir soldan yapılacaktı. 12 Eylül 1980 asla unutulmayacak bir tarih. Çünkü bugün bile iğrenç lekesi millet vicdanından silinmedi. Hukuka aykırı tutuklamalar, işkencede ölümler ve idamlar... İşte, darbecilerin ülkücülere ve millete gözdağı vermek için denge adına astığı 8 ülkücüden ilkiydi Mustafa Pehlivanoğlu. Bugün bakıyoruz aradan 29 yılda geçmiş. Neler değişmiş, neler yaşanmış… Ama değişmeyen sadece bu dava için can veren şehitlerimiz , onlar hala kaybettiğimiz yaştalar… Ve onların canına kastedenler de, ne idiyseler oldukları gibi duruyorlar. Aynı 12 Eylül zalimleri gibi... Bunlarla ne zaman yüzleşeceğiz ve zulümlerinin hesabını ne zaman soracağız??? O Mustafa Pehlivanoğlu ki, şehadet şerbetini içmeden önce kaleme aldığı son mektubunda “Eğer benim günahım varsa Cenab-ı Allah'ın huzurunda çekmeye hazırım. Yok bir yanlışlık sonucu ölümüme karar verenler, idam edenler Allah'tan bulsunlar. “ diye suçsuz olduğunu haykırıyor ve ölümüne karar verenleri Allah’a havale ettiğini yazıyordu. İdamlar sol teröre gözdağı vermek için yapılacaktı. Ülkücüler ise DENGE UNSURU olarak kullanıldı. O zamanlar “Asmayalım da besleyelim mi?” gibi demeçler veren bir general bugün de benzeri sözleri kullanırken ülkücülerin suskunluğunu anlamak bir türlü mümkün olmuyor. Bu idam kararını veren ve yargılamayı yapan mahkemenin adaletsizliği, tarafsızlığı, hakimlerinin sol görüşlü olup ülkücülere düşmanlığı bilindiği halde, aradan yıllar geçtikten sonra bu hakimlerden biri çıkıp da “Pişman değilim” derken kendisine haddini bildirecek bir ses duymamak insanı kahrediyor. Evet bilinsin ki, o yargılamalar anayasaya, hukuka, uluslararası antlaşmalara, hukuk devleti ilkelerine aykırı olarak yapıldı. O mahkemelerde bütün hukuk kuralları hiçe sayıldı. İşkence ile imzalatılmış sorgulama ifadeleri mahkûmiyet kararlarına esas alındı. Kimseye doğru dürüst savunma hakkı bile verilmedi. Emniyette, işkenceyle de olsa alınan ifadelerle hüküm verilebileceğine dair karar, darbecilerin yönetime el koyup yasama ve yürütmeyi üstlenmelerinden hemen sonra uygulamaya konulmuştu. Amerikanın emrindeki cunta, kendini gizlemek için isim değiştirip "Milli Güvenlik Konseyi" adını aldı. Bu arada yaptıkları darbenin ismini de “emir komuta zinciri içinde yönetime el koymak” olarak düzelttiler. Zaten Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ve Atatürk’ün yıpranmaya ve yıpratılmaya başlaması da Ülkücülerin, yaşasın diye can verdikleri devletin temellerini soruşturmaya ve yargılamaya başlaması da bu tarihte başlar. 12 Eylül’ün üstünden daha bir ay bile geçmeden, cuntacılar mesajlarını halka daha kuvvetli iletmek için kesinleşmiş idamların infazına karar verdiler. Halbuki idam kararları sadece Meclis’te görüşülüp oylandıktan sonra infaz edilebilirdi. Ama askeri diktatörlerimiz kanun çıkarma yetkisini üzerilerine almışlardı ya. Geçici Diktatörlük’müş!!! Geçici Konsey’miş!!! Kim tutar seni vatan kurtaran kahraman! Firavunlaştılar, kendilerini ilah olarak görmeye başlamışlardı. 7 Ekim günü infaz kararına itiraz edildi. Yeni bir anayasa yapılıp, yeni Meclis oluşturulana kadar infazın ertelenmesi istendi. O gün akşama kadar firavunlar bu konuyu tartışıp reddettiler. Böylece 7 Ekim’de yasa çıkmış oldu ve infaz da 8 Ekim’de yapıldı. Recep Küçükizsiz ŞEHİT MUSTAFA PEHLİVANOĞLU'NUN SON MEKTUBU Sevgili anneciğim ve babacığım, sizler beni bu yaşa kadar büyüttünüz ve yetiştirdiniz. Benim sizlere karşı işlemiş olduğum hataları ve suçlarımı affedin. Hakkınızı helal edin. Ben sizlerin bir evladınız olarak, bugüne kadar Cenab-ı Hakkın ve Onun Resulünün, Yüce Peygamberimizin yolundan ayrılmadım. Alın yazımız böyle yazılmış. Kader ne ise onu çekeceğiz. Ben de kardeşim Haydar gibi bir an önce Allah'ın huzuruna çıkacağım. Eğer benim günahım varsa Cenab-ı Allah'ın huzurunda çekmeye hazırım. Yok, bir yanlışlık sonucu ölümüme karar verenler, idam edenler Allah'tan bulsunlar. Şunu hiç bir zaman unutmasınlar ki, Mustafa'lar ölür, Allah davası ölmez, milliyetçilik yaşar. Kellemi verdiğim bu yolun zaferi yakındır. Zafer her zaman Allah'a inananlarındır. Bunun için hiç üzülmeyin. Cenazemin arkasından ağlamayın, günahtır. Sizden ricam ağlamayın. Anne, sizlerle helalleşmek isterdim, fakat olmadı. Hakkım varsa, hepinize helal olsun, siz de helal edin. Son olarak, abime, yengeme, yiyenime, bacıma selam eder, haklarını helal etmelerini dilerim. Nişanlıma da selam eder, Cenab-ı Allah'ın mutlu bir yuva kurması için ona yardımcı olmasını dilerim. Oğlunuz Mustafa LoginÜye Adi sifre Hala hesabiniz yok mu? Hemen [Üye Olmayanlar Linkleri Göremez. Üye Olmak İçin Tıklayın...]. Kayitli bir kullanici olarak, yorum ayarlari ve isminizle yorum gönderme gibi avantajlara sahip olacaksiniz. UNUTMAK TÜKENMEKTİR (Yusufiye Vakfı Genel Merkezi)
__________________
DESELERKİ, 'İSLAMIN PINARINDAN İÇMEK SUÇ' O SUÇU KABULLENİR İÇERİM AVUÇ AVUÇ |
15.11.2009, 02:10 | #307 |
Usta Yiğido
yiğidoturan Şuan
Son Aktivite: 28.07.2014 12:58
Üyelik Tarihi: 02.02.2008
Yaş: 57
Mesajlar: 4.222
Tecrübe Puanı: 1039
|
Cevap: Ülkücülerin hayatı bambaşkadır ***
SEHPALARDA ZAFER VAR (Süleyman KALAYCI)Tarih: 08.10.2009 Saat: 22:24 Gönderen: [Üye Olmayanlar Linkleri Göremez. Üye Olmak İçin Tıklayın...]
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez. Üye Olmak İçin Tıklayın...] SEHPALARDA ZAFER VAR -Cellatlar, Unutulmasın- Biz, bir soylu topluluk, bir avuç kahraman Umutlar derlerdik amansız kavgalardan. Bizdik kan gölü sokaklarda kurşun yiyen! Bizdik; maziden atiye Hakka yürüyen! Derken namlularla çevrildi yollarımız, Dalbudak salarken, kesildi kollarımız. Evlerimiz basıldı yıkıldı ocaklar, Eylüllerle geldi "apoletli" cellatlar. Bir meydan savaşında er dilercesine, Yiğitçe direndik tağutların zulmüne Önce, MUSTAFA'm yürüdü cellada doğru, Adı gibi yiğitti o Pehlivanoğlu. İlk o yürüdü dimdik başıyla sehpaya, Tekbirlerle yükselip, kavuştu Mevlaya. Sonra CEVDET KARAKAŞ alıp abdestini, Tevhid nidasıyla verdi son nefesini. Titredi gök... Sarsıldı arz... Kanlı zulümden!.. ALLAH" dedi FİKRİ son nefesini verirken!... Cellatlar doymadı kana, Kurban istedi. Bir kanlı el çıkıp, CENGİZ'imi gösterdi. Yürüdü CENGİZ BAKTEMUR, sehpaya... gamsız. Hükmü has kalıp ALLAH'a... gitti pervasız !.. Sonra ALi BÜLENT atıldı ercesine Tekbirler aldı, Bedir'e girercesine... Kanlı zindanların soğuğunda son gece, Namazını kılıp, yürüdü AHMET KERSE... Bitişini görsün onda... Şu köhnemiş çağ!... Yiğitçe çıktı sehpaya HALiL ESENDAĞ!... Sonra fırladı SELÇUK, Halil'in ardından, Şühedaya kanat çırptı aynı mekandan. Böylece yollandı sekiz şehit Mevla'ya, Yemin ettik o dem... intikamlar almaya!.. Sonra döndü zaman, ters-yüz oldu hesaplar Kinleri öğüttü "ikbal"denilen çarklar Hala hüküm sürmede zulmün mimarları Hatırlayan yok... Zindanları, Çarmıhları!.. Hücreler, sehpalar, ölümler unutulmuş... Dünkü yusufsoylular nefslere kul olmuş?... Şimdi, acıların pençesinde şu ruhum Kırbaçlanmış köle gibi, bitkin ve yorgun Bir vebal gibi mazi... omuzlarımda yük!… Bir azap yaşıyorum... kabuslardan büyük!.. Kaç zaman var ki, katledilmiş hayatların "Adalet!..." diyen seslerini duymaktayım... Her ses bir çığlık gönlümde... Çığlıklar isyan! Her yerde bir iz var... 0 kanlı hatıradan!... Her gördüğüm direkte sallanan bir ceset!... Her devrilmiş tabure beynimde cinnet!... Sanki her yer mezarlık sanki her yer zindan!.. Yetimler ağlıyor “KISAS” diye ardımdan!..Ah... Duymasa kulağım, görmese gözlerim Kısasta hayat var!..." Lakin bomboş ellerim Bir ben miyim... Sokaklarda gezinen mecnun!.. Bir ben mi kaldım... İntikam gününe tutkun?!.. Hani... kanlı Eylüllerde vurgun yiyenler? ... Hani... Zulümlere direnip devleşenler?... Neredesiniz ey zindan arkadaşlarım?... Şu sokaklarda neden... Yalnız başımayım?... Hani... Zindanlarda cellatların yüzüne, Tükürmüş, yeminler etmiştik ölümüne!... Unutmak ölümdür dünü... unutmak zillet !... Ey zafere doğan yiğit kalk ve kıyam et! Fırlayıp mekanizmadan bir mermi gibi, Vurun!... idamlara kalem kıran elleri!... Vurun ki... Titresin cihan!... Anlasın ümmet; Sehpalarda zafer var! Zindanda hürriyet! Süleyman KALAYCI
__________________
DESELERKİ, 'İSLAMIN PINARINDAN İÇMEK SUÇ' O SUÇU KABULLENİR İÇERİM AVUÇ AVUÇ |
16.11.2009, 10:57 | #308 |
Usta Yiğido
yiğidoturan Şuan
Son Aktivite: 28.07.2014 12:58
Üyelik Tarihi: 02.02.2008
Yaş: 57
Mesajlar: 4.222
Tecrübe Puanı: 1039
|
Cevap: Ülkücülerin hayatı bambaşkadır ***
''ÜLKÜME DARILIP KÜSMÜYORUM BEN
KİMSEDEN KORKUM YOK, SUSMUYORUM BEN BU KAHPE DÜZENE KANMAYACAĞIM ÖLSEM DE YOLUNDAN DÖNMEYECEĞİM" OZAN AHMET YILMAZ
__________________
DESELERKİ, 'İSLAMIN PINARINDAN İÇMEK SUÇ' O SUÇU KABULLENİR İÇERİM AVUÇ AVUÇ |
16.11.2009, 10:59 | #309 |
Usta Yiğido
yiğidoturan Şuan
Son Aktivite: 28.07.2014 12:58
Üyelik Tarihi: 02.02.2008
Yaş: 57
Mesajlar: 4.222
Tecrübe Puanı: 1039
|
Cevap: Ülkücülerin hayatı bambaşkadır ***
SORGU
Bu destan anlatır, haller perişan İnanan, güvenen, kullar perişan Bu yolda harcanan, yıllar perişan Söyleyin sarhoş mu , ayık mıyız biz? Bu kutlu sevdaya layık mıyız biz? Son nefer, son nefes, son damla kanda Gözüm yok dünyada malda ve canda Azrail kapımı, çaldığı anda Söyleyin sarhoş mu , ayık mıyız biz? Bu kutlu sevdaya layık mıyız biz? Yaksanda gerçekler, yanmıyor işte Bu millet yalana, kanmıyor işte Bozkurtlar yolundan, dönmüyor işte Söyleyin sarhoş mu , ayık mıyız biz? Bu kutlu sevdaya layık mıyız biz? Çevrilen bu kadar filim yüzünden Başıma ne gelse, dilim yüzünden Ülkücü susar mı, zulüm yüzünden Söyleyin sarhoş mu , ayık mıyız biz? Bu kutlu sevdaya layık mıyız biz? Asya'dan bozkurtca, gelen kimlerdi? Demirden dağları, delen kimlerdi? Malazgirt yolunu, bulan kimlerdi? Söyleyin sarhoş mu , ayık mıyız biz? Bu kutlu sevdaya layık mıyız biz? Bizim düsturumuz, başta birlikti Güneşte, yağmurda, kışta birlikti Dilde, fikirde ve işte birlikti Söyleyin sarhoş mu , ayık mıyız biz? Bu kutlu sevdaya layık mıyız biz? Rehber Kur'an, hedef Turan diyorduk Düşmanın ocağı, viran diyorduk Güçlüyüz, hazırız, her an diyorduk Söyleyin sarhoş mu , ayık mıyız biz? Bu kutlu sevdaya layık mıyız biz? Her türlü belayı, hayıra yorduk Davayı unuttuk, rahata erdik Biz beşbin şehidi boşa mi verdik? Söyleyin sarhoş mu , ayık mıyız biz? Bu kutlu sevdaya layık mıyız biz? C-5' te, Mamak'ta, olanlar bitti Seksenbeş doksanda, gelenler gitti Söyleye söyleye, yalanlar bitti Söyleyin sarhoş mu , ayık mıyız biz? Bu kutlu sevdaya layık mıyız biz? Geçici on beşe, yasa gerekli Yarını düşünen, tasa gerekli Her Firavun'a bir Musa gerekli Söyleyin sarhoş mu , ayık mıyız biz? Bu kutlu sevdaya layık mıyız biz? Anadolu kan revan, Ankara sağır Ciğerler patladı, bağır ha bağır Bu nece hareket, bu nece tavır Söyleyin sarhoş mu , ayık mıyız biz? Bu kutlu sevdaya layık mıyız biz? Senede bir Basbuğ'un, yanına gittik Kasıla kasıla, nutuklar attık Rahmetli çalıştı, üstüne yattık Söyleyin sarhoş mu , ayık mıyız biz? Bu kutlu sevdaya layık mıyız biz? İsa Yusuf, Dudayev, büyük kaybımız Şu an Çöhregani, kaldı kaygımız Gördük, Elçibey'e yokmuş saygımız Söyleyin sarhoş mu , ayık mıyız biz? Bu kutlu sevdaya layık mıyız biz? Çinliye madalya, verdik oturduk Doğu Türkistan'ı, kırdık oturduk Dostları sürgüne, sürdük oturduk Söyleyin sarhoş mu , ayık mıyız biz? Bu kutlu sevdaya layık mıyız biz? Başörtüsü okul, susun bakalım Sizler sesinizi, kesin bakalım YÖK hakkınızı yesin bakalım Söyleyin sarhoş mu , ayık mıyız biz? Bu kutlu sevdaya layık mıyız biz? Kapımıza kara çelenk koydular Bizi de yaban ele saydılar Bunca yıllık aşka, nasıl kıydılar? Söyleyin sarhoş mu , ayık mıyız biz? Bu kutlu sevdaya layık mıyız biz? Nedir bu hâl... muska mıdır, büyü mü? Akan şehit kanı, çeşme suyu mu? İmralı, beş yıldız tatil köyü mü? Söyleyin sarhoş mu , ayık mıyız biz? Bu kutlu sevdaya layık mıyız biz? Kan emici medya pırlanta taçlı İhanet baş tacı, sadâkât suçlu Hilâlin üstüne oturmuş haçlı Söyleyin sarhoş mu , ayık mıyız biz? Bu kutlu sevdaya layık mıyız biz? Yaylalar değişmiş, izzeti ikram Etiler, Tarabya, lezzeti ikram Dön bak aynaya, hazreti ikram Söyleyin sarhoş mu , ayık mıyız biz? Bu kutlu sevdaya layık mıyız biz? Ozanlar el öpmez, töredir beyler Bizi ırgalamaz, bu basit şeyler Canından geçene, Azrail neyler? Söyleyin sarhoş mu , ayık mıyız biz? Bu kutlu sevdaya layık mıyız biz? Haykıran ozanlar, nerdeler şimdi? El yetmez göz görmez, yerdeler şimdi? Vallahi, billahi dardalar şimdi? Söyleyin sarhoş mu , ayık mıyız biz? Bu kutlu sevdaya layık mıyız biz? Bıçağın sırtında, keskin yerdeyiz Bizler sıkıntıda, bizler dardayız Gitmek mi ? O da ne ? Biz hep burdayız Söyleyin sarhoş mu , ayık mıyız biz? Bu kutlu sevdaya layık mıyız biz? Bazen Başkan, bazen köle oluruz Herkes çekip gitse, yine kalırız Bu dava yaşasın, bizler ölürüz Söyleyin sarhoş mu , ayık mıyız biz? Bu kutlu sevdaya layık mıyız biz?
__________________
DESELERKİ, 'İSLAMIN PINARINDAN İÇMEK SUÇ' O SUÇU KABULLENİR İÇERİM AVUÇ AVUÇ |
16.11.2009, 17:18 | #310 |
Usta Yiğido
Dilsad Hatun Şuan
Son Aktivite: 29.10.2010 20:09
Üyelik Tarihi: 27.12.2008
Mesajlar: 4.441
Tecrübe Puanı: 1081
|
Cevap: Ülkücülerin hayatı bambaşkadır ***
__________________
"ATAM IZINDEYIZ" 1453! |
Konuyu Toplam 2 Üye Okuyor. (0 Kay?tl? Üye Ve 2 Misafir) | |
|
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Hayatı Belgesel Oluyor | Sivaslilar.Net | Anasayfa Haberler | 0 | 07.09.2009 02:32 |
Kabir hayatı ve Kabir Hakkında Bilmediklerimiz | dertli58 | Dini Bilgiler | 5 | 01.07.2009 00:12 |
Allah’ın hangi adı hayatı nasıl etkiliyor | EyüphanAydın | İslami Soru - Cevap | 5 | 13.02.2009 11:37 |
Rüzgar Hayatı Olumsuz Etkiledi | Sivaslilar.Net | Anasayfa Haberler | 8 | 25.11.2008 14:33 |