26.09.2012, 22:05 | #31 |
Tecrübeli Yiğido
nene-hatun Şuan
Son Aktivite: 10.06.2013 11:16
Üyelik Tarihi: 24.08.2012
Mesajlar: 293
Tecrübe Puanı: 476
|
Cevap: Köşe yazıları paylaşımları(Urumçi)
Başbakan için Atatürk Orman Çiftliği’ne 300 milyon liraya saray yapıyorlar!
Atatürk Orman Çiftliği’nde inşa edilecek olan yeni Başbakanlık konutu için 3 bin ağaç kestiler. Atatürk’ün evini de yıkacaklar… Başbakanlık için alınan yeni uçağın iç dekorasyonu devam ederken Ankara’da bir de “Başbakanlık Sarayı” inşaatı başladı. Yeni Başbakanlık konutunun adresi, Mustafa Kemal’in yadigarı Atatürk Orman Çiftliği (AOÇ) yerleşkesi… Önce imara açıldı Gazi Yerleşkesi*’nin tapusu Orman Genel Müdürlüğü’ne ait… Yerleşke, 1. derece SİT alanıyken, imara açabilmek için 3. derece SİT alanına dönüştürüldü. Yaklaşık 90 hektarlık alan, Başbakanlık binası olarak diğer deyimle de “Beyaz Saray” olarak planlandı. Tapunun, TOKİ’ye devri gerçekleşti. Ağaç katliamı var… İnşaatı süren “saray” için 3 bin civarında ağaç kesildi. Atatürk’ün Selanik’te doğduğu ve aynı ölçülerde yapılan evinin de yıkılacaklar arasında yer aldığı öğrenildi. Kaba inşaatının yapım işi, 68 milyon TL artı KDV’ye mal olan yeni Başbakanlık konutu için diğer donanımlarla birlikte top*lam 300 milyon TL harcnacak. Üst düzey güvenlik 2014 yılında tamamlanması planlanan konut, 3 blok halinde yapılacak. Başbakan Erdoğan ile yardımcılarının ve müsteşarının odaları ortadaki blokta yer alacak. Yandaki diğer iki blokta ise idari birimler bulunacak. Erdoğan’ın makam odasının yer alacağı bloğa girişler özel izinle mümkün olabilecek. ‘AOÇ kurban edildi’ Orman Genel Müdürlüğü’nün tapulu malının elden çıkmasıyla başlayan gelişmeler, MİT’e ait Marmara Köşkü’nü de içine aldı. Konuyu yakından bilen yetkililer, Atatürk Orman Çiftliği’nin önemli bir bölümünün “Beyaz Saray kurbanı” olacağını ifade etti. Türkiye Ormancılar Derneği’nin Genel Başkanı Fevzi Kaleli, “Atatürk Orman Çiftliği’nin merkezinde yer alan Orman Genel Müdürlüğü Gazi Yerleşkesi oldu-bittiyle TOKİ’ye devredildi. Atatürk’ten emanet kalan bu yerler de elden çıkarılmıştır” dedi. Suç duyurusu yaptı 2007’den bu yana, Orman Genel Müdürlüğü tesislerinin yıktırılıp yerine “Beyaz Saray”ın yapılacağının bilinmesine rağmen, genel müdürlük onarımı için yaklaşık 30 milyon lira harcandığını öne süren Kaleli, suç duyurusunda bulunacaklarını açıkladı. Sözcü ----------------- Bir tarafta bozkır alanı ormana çeviren, bir ağaç için raylar üstünde evi kaydıran bir adam diğer tarafta da ağaç katliamı yapan biri Bu ne komplekstir bu ne kindir? Ne diyelim padişahım sen çok yaşa
__________________
Hattı müdafaa yoktur Sathı müdafaa vardır O satıh bütün vatandır Konu nene-hatun tarafından (26.09.2012 Saat 22:21 ) değiştirilmiştir.. |
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki Kullanıcılar nene-hatun'e Teşekkür Ediyor... |
27.09.2012, 00:20 | #32 |
Usta Yiğido
Alibaba58 Şuan
Son Aktivite: 11.06.2013 13:44
Üyelik Tarihi: 25.10.2007
Yaş: 43
Mesajlar: 3.139
Tecrübe Puanı: 939
|
Cevap: Köşe yazıları paylaşımları(Urumçi)
Özal’ın açılan mezarı ve büyük tezgah....
Zerre kuşkunuz olmasın Turgut Özal’ın mezarı, adalet aramak için değil, eşikteki üç büyük seçim öncesi yapılacak yeni siyaset mühendislikleri ve imaj operasyonları için açılıyor. Karar en tepeden verilmiş ve tıpkı Balyoz’daki hüküm misali hedefe oturtulacaklar daha işin başında yani bugünden bellidir. Göreceksiniz bu mezar açma olayı ile TSK katil olmakla özdeşleştirilecek yani malum besleme medya aracılığı ile Türk Ordusu topluma Cumhurbaşkanına suikast yapan bir imajda sunulup yapılan Balyoz ve Ergenekon’un sebep olduğu travmalar önlenmeye çalışılacak. Mezar operasyonuyla TSK’nın yanına bazı işadamları da dahil edilerek, seçim öncesinde sermaye yeni bir korku dalgası altına sokulacak ve muhalefetle arasına mesafe konacak. Bu şekilde AKP’nin güya egemenlere karşı mücadele ettiği imajı pompalanıp aynı zamanda Özal’ı sahipleniyor görüntüsü ile merkez sağ seçmene selam çakılacak! İslama göre ölüler mezarında rahatsız edilmemeli ama bunlar çıkarı için her şey gibi İslam’ı da paspas yapıyorlar! SABAHATTİN ÖNKİBAR
__________________
BOZUK DÜZENDE SAĞLAM ÇARK OLMAZ!!! |
27.09.2012, 00:23 | #33 |
Usta Yiğido
Alibaba58 Şuan
Son Aktivite: 11.06.2013 13:44
Üyelik Tarihi: 25.10.2007
Yaş: 43
Mesajlar: 3.139
Tecrübe Puanı: 939
|
Cevap: Köşe yazıları paylaşımları(Urumçi)
Birşey daha eklemek istiyorum onca şehit haberleri varken Özal'ın mezarının açılacağı haberi sürekli gündeme getiriliyor. Bunun yine gündem değiştirme adına yapılmış bir oyun olduğu çok açık.
__________________
BOZUK DÜZENDE SAĞLAM ÇARK OLMAZ!!! |
27.09.2012, 09:14 | #34 |
Yiğido
35gürün58 Şuan
Son Aktivite: 21.03.2014 16:15
Üyelik Tarihi: 23.12.2005
Mesajlar: 170
Tecrübe Puanı: 708
|
Cevap: Köşe yazıları paylaşımları(Urumçi)
AHMET TAKAN - Yeniçağ - 27.09.2012
TERÖR ÖRGÜTÜNÜN EKMEĞİNE NASIL YAĞ SÜRÜLDÜ ?... Her gün bölük bölük şehit cenazesinin geldiği günlerde Adalet Bakanı Sadullah Ergin, İmralı canisini “barış sürecine” dahil etti. Milletin aklı ile dalga geçip kafa buldukları yetmiyormuş gibi işi o kadar ilerlettiler ki artık vatandaşın acısını da tiye alıyorlar. AKP iktidarı döneminde azgınlaşan bölücü terör fotoğrafını daha net ortaya koymak için Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde iç güvenlik harekatlarına katılmış emekli Kurmay Albay Ümit Yalım’la söyleşimize bugün de devam edeceğim. * AKP Hükümeti 2002 yılında iktidara geldiğinde terörle mücadele ne durumdaydı, AKP Hükümetlerinin 10 yıllık iktidarı döneminde ne oldu ? “2002 Yılının Kasım ayında yurt içinde ortalama 40-50 terörist, Kuzey Irak’ta ortalama 800 ile bin arası terörist vardı. Dağdan iniş devam ediyor, silahını bırakan teröristler ya teslim oluyor ya da ortadan kayboluyordu. Kuzey Irak’ta mevcut olan tampon bölge sayesinde, Metina, Zap, Avaşin, Basyan ve Hakurk kampları tamamen askerin kontrolünde olduğundan, anılan kamplarda bir tek terörist bile yoktu. Ayrıca Kandil Dağı gözetim altına alınmış ve teröristlerin hareket kabiliyeti kısıtlanmıştı. Dağılma sürecinde olan PKK’nın lider kadrosu, bu dağılmanın önüne geçmek için ısrarla olağanüstü hal’in kaldırılmasını istiyordu. AKP iktidara gelir gelmez ilk iş olarak olağanüstü hal’i kaldırdı. Terörle mücadele eden başta asker olmak üzere bütün güvenlik güçlerinin bütün yetkileri elinden alındı. Alan kontrolü, yol kontrolü, araç araması, şahıs araması, köy ve mezra araması, gözaltına alma ve bunun gibi bütün yetkiler ve faaliyetler sona erdi. * ABD’nin rolü?.. “2003 Yılında Amerika’nın Irak’a girmesi ile birlikte örgütte kıpırdanmalar başladı. Çuval hadisesinden sonra Amerikan yönetimi çeşitli yol ve usulleri kullanarak tampon bölgenin kaldırılmasını istedi. AKP Hükümeti, 1926 tarihli Ankara Andlaşması kapsamında, yasal dayanağı olmasına rağmen, sınırlı sayıda birlik bırakarak tampon bölgeyi kaldırdı. Tampon bölgenin kaldırılması, PKK terör örgütünün yeniden toparlanması ve güç kazanması için bir dönüm noktası oldu. Metina, Zap, Avaşin, Basyan ve Hakurk kamplarına teröristler yeniden yerleşti. Kandil Dağı’ndaki lider kadro ve teröristler derin bir nefes aldı. Çünkü bu sayede Kuzey Irak, PKK için güvenli bir sığınak oldu. * Diğer etkenler.. “AKP Hükümetinin özelleştirme adı altında fabrikaları kapatması, hayvancılığı ve tarımı bitirmesi, işsizliği körükledi ve dağa çıkışın yeniden başlamasına sebep oldu. Yakalanan veya teslim olan teröristlerin ortak hikayesi işsizliktir. Avrupa’da iş bulma vaatleri ile kandırılan gençler otobüse bindikten sonra kendilerini Kandil Dağı’nda buldular. Dağa çıkış ve terör örgütüne en fazla katılım, İstanbul, Adana, Diyarbakır, Van ve Hakkari illerinden sağlandı. Bu illerde görev yapmasına rağmen, dağa çıkış ve örgüte katılımı engellemeyen veya engelleyemeyen MİT ve Emniyet teşkilatından kimse hesap sormadı. Örgüt bu arada Mahmur Kampı için Türkiye’nin sınır illerinden göç sağlayarak, kampın nüfusunu 4 bin’den 12 bin’e çıkardı. AKP Hükümetinden önce, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği ile koordineli olarak gözetim altında tutulan Mahmur Kampı artık terör örgütünün nüfuzu altında ve örgüte eleman temininde en çok istifade ettiği yerler arasında. Habur sınır kapısından günde ortalama 80-100 araç geçerken, 2003 Yılında Irak savaşının başlamasından sonra, Amerika’nın dayatmasıyla günde bin 500 araç geçmeye başladı. Irak’ta yaşayan Türk soydaşlarımızın bölgesine, doğrudan ulaşım sağlayan Ovaköy ve benzeri hudut kapısı alternatiflerinin olmasına rağmen, ısrarla Barzani’nin bölgesinden geçen Habur sınır kapısı kullanıldı.” * Ya, koruculuk sistemi.. “Tayyip Erdoğan ve AKP’nin yaptığı icraatlardan birisi de korucu sayısını 85 binden 55 bin’e düşürmek oldu. Bu durum PKK’nın ekmeğine yağ sürmüş ve teröristlerin hareket serbestisini artırmıştır.” * OHAL’in kaldırılması.. “ AKP iktidara gelmeden önce, bölgede görev yapan asker, polis ve sivil personele OHAL tazminatı verildiği ve THY uçaklarında yüzde 50 indirimli seyahat imkanı sağlandığı için, izine gidiş ve gelişler hava yolu ile yapılıyordu. Konvoy intikalleri ise sadece üs bölgelerine yapılan kısa mesafeli intikaller olduğu için sorun yoktu. Şimdi OHAL yok, tazminat yok, uçaklarda indirim yok. Haliyle terörist saldırılarına açık, uzun mesafeli intikaller yapılıyor. Otobüslerin zırhlı olması da mümkün değil. Tayyip Erdoğan ve AKP Hükümetlerinin övünerek bahsettikleri OHAL’in kaldırılmasının sonuçları ortada. İntikallerde onlarca askerimiz ve polisimiz şehit oluyor. AKP Hükümeti’nin 10 yıllık iktidarı döneminde terörle mücadele ve Oslo’da müzakere kapsamında yaptıkları ortada. Yurt içindeki terörist sayısı 40-50’den bin-bin 500’e, Kuzey Irak’taki terörist sayısı 800’den, 3 bin-3 bin 500’e çıktı. Sıfır düzeyinde olan PKK terörü tekrar tırmanışa geçti. Dağılma noktasındaki terör örgütü yeniden toparlandı, semirdi ve 90’lı yıllardaki gücüne ulaştı.” |
28.09.2012, 11:03 | #35 |
Usta Yiğido
sivaslınet Şuan
Son Aktivite: 02.03.2016 06:48
Üyelik Tarihi: 11.09.2011
Mesajlar: 2.221
Tecrübe Puanı: 704
|
Cevap: Köşe yazıları paylaşımları(Urumçi)
Topluca Hipnoz Halindeyiz.
Uyanmamak için de direniyoruz. Esrar çeken keşler gibiyiz. Ruhumuzdan çoktan vazgeçmişiz. Her yalana kanıyor, her söylenene inanıyoruz. Düşünmek, empati kurmak, sormak, soruşturmak bizi çoktan terk etmiş. Körü körüne yargılıyoruz her şeyi. Doktordan çok doktor, öğretmenden çok öğretmen, bankacıdan çok bankacı olmuşuz, sürekli diğerinin işine akıl veriyoruz ya kendi işimizden bi haber… Suni, yapaylaşmış, tek düze bir zeka geliştirmişiz, kurulmuş, kurgulanmış bilgilerle memnun bir halde organik organik yaşıyoruz işte. İtaat etmek, şükretmek, hakkına razı olmak, zulme boyun eğmek, kader diye verilmiş gönlümüze. Kitlesel hipnoz bu. Neşet Ertaş’ın cenazesinde, sanatçının değerinden bahsetti Başbakan. Devletin zirvesi tam takım cenaze başında. Halkın sanatçısı, halkından uzak, yalan dolanın tam ortasında. Daha dün, Devlet Tiyatrolarını kapatmak isteyen, kendi sanatçısını cezaevlerinde çürüten, işkence eden, işten atan, yerlerde sürükleten, kulağını patlatan, hakaretler yağdıran ve hatta toptan kökünü kazımaya çalışan, kendi sanatçısını “hiç” sayan, Angelina Jolie önünde ama, hazır ola geçen zihniyet, tam da Neşet Ertaş’ın cenazesinin ucu başında… Yalan dünya. Yaşamı boyunca “kirli” siyasete alet olmadı ya, son yolculuğu tam da bu siyasetin ortasından geçti.Bizler sağır, dilsiz ve de “düşün”mesiz yaşayan tipleriz. Her gün zam gelir, ses vermeyiz. Her gün laf gelir, gık demeyiz. Her gün şehit gelir, neden sormayız. Her gün yalan söylenir, biz “kek” miyiz demeyiz. Sevilay Öğretmen bu düzenin bir kurbanı oldu. Halka ekilen şiddet tohumları her mekanda, her meslekte kan çiçekleri açıp, meyve vermeye başladı. Unutulmamalı ki, ısrarlar sürdürülen "eğitimsizleştirme" çabaları bir gün herkesin kapısına dolanan çalılara dönüşecek. Eğitim ile şiddet ve buna bağlı polis gücü ters orantılıdır. Bir ülkede eğitim arttıkça şiddet ve polis gücü azalır. Eğitim azaldıkça da şiddet ve polis gücü arttırılır. Ancak, bir ülkenin kolay yönetilmesi ve sömürülmesi için mümkün olduğunca eğitimsiz bireylerden oluşması gerekir. Basit düşünen ve temel ihtiyaçları ile yetinen, fakat köle gibi çalışan bir halk yaratılmalıdır. Zaten köle gibi çalışmaları için de fazla düşünmemeleri esastır. Düşünürlerse hak, hukuk, emek falan filan diye tutturacaklardır. “Düşünmek” bilinç demektir. Bilinç de emek, emek de ücret. Ücret olacak hak. Düşünmek = berbat. Böylelikle oluşturulacak halk çağdaş karmaşık 21.yüzyıl sorunlarını çözmeye yeltenmez. Mesela global düşünce onlara çok uzak bir kavramdır. Veya demokrasi korkunç gelir. Değişmekten ürkerler. Bir kitap bile okumazlar. Sanat eserine bakmazlar. Eğitim de, sanat da onlar için ucubedir artık. Sadece bir kıvılcım çakılmasını beklerler ki, birilerine saldırıp, adam olduklarını ispatlasınlar. Bundandır işte 4+4+4. Eğitimsizleştirme, sorunlu insanlar yetiştirme çabası. Uzun vadeli, ama kesin hükümlü, kitlesel bir imha projesi. Aramızda ruhunu hala kaybetmemiş olanlar! Size de demir coplar gelecek. Hükm’et bu. İyi hizmet edecek. Barış ÇİÇEK
__________________
Ezberlerimizin yerini bilgiler almalı.. |
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki Kullanıcılar sivaslınet'e Teşekkür Ediyor... |
28.09.2012, 13:50 | #36 |
Usta Yiğido
Alibaba58 Şuan
Son Aktivite: 11.06.2013 13:44
Üyelik Tarihi: 25.10.2007
Yaş: 43
Mesajlar: 3.139
Tecrübe Puanı: 939
|
Cevap: Köşe yazıları paylaşımları(Urumçi)
Yıl 2008...
Aylardan Ağustos... Nuray BEZİRGAN adında, Bir kız çıktı, "Eğer başıma bir şey gelmeyecekse, Ben ATATÜRK' ü sevmiyorum" dedi... Bezirgan başı, Fatih ALTAYLI' nın TEKE TEK isimli programında... Ortam birden buz kesildi, Bezirgan başı durakladı... Sonra yutkundu, Ama tık yok... Malum, Programın adı Teke Tek olunca, Bezirgan başı tek başına Tırstı... Başına bir şey gelmedi Nuray'ın, Milyonların kulaklarını çınlatmasından başka... Ulusal yayın yapan bir ekrana çıktı Nuray, Kadın kimliği sıfatıyla... Oysa; Kadına kimliğini verip insan statüsü kazandıran, Kadınlara insan olma hakkını veren, Mustafa Kemal ATATÜRK' tü... Milyonların izlediği ekran karşısında özgürce, "ATATÜRK' ü sevmiyorum" diyebildi... Oysa; ATATÜRK' ün kurduğu Cumhuriyet sayesinde, Özgürce konuşabildi, Nuray... Nuray' ın başına birşey gelmedi... Oysa; Başına birşey gelmemesini sağlayanın, Yine ATATÜRK olduğunu anlayamadı, Nuray ve onun gibileri... Kemalist Gençlik
__________________
BOZUK DÜZENDE SAĞLAM ÇARK OLMAZ!!! |
28.09.2012, 17:52 | #37 |
Yiğido
35gürün58 Şuan
Son Aktivite: 21.03.2014 16:15
Üyelik Tarihi: 23.12.2005
Mesajlar: 170
Tecrübe Puanı: 708
|
Cevap: Köşe yazıları paylaşımları(Urumçi)
ARSLAN BULUT - YENİÇAĞ - 28.09.2012
BALYOZ GİBİ BELGE ! CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ABD’nin eski Ankara Büyükelçisi Robert Pearson’ın, 22 Mart 2003 tarihinde Washington’a gönderdiği kriptoyu yani şifreli mesajı gündeme getirdi ve Tayyip Erdoğan’ın Türkiye’de Başbakanlık yapamayacağını söyledi. Konuyu önce, Merdan Yanardağ, “1. Cumhuriyetin Sonbaharı” kitabında yazmıştı. Sonra Emin Çölaşan ve ben dahil sınırlı sayıda gazeteci bu mesajı yayınlayabilmişti. Cüneyt Ülsever’in son hatırlatması üzerine bu defa CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, konuyu Türk halkının gündemine taşıdı. Ben bu kriptoyu, Balyoz Davası için “yeni delil” olarak da görmüştüm. *** ABD’nin Ankara Büyükelçisi Robert Pearson, Washington’a gönderdiği gizli kriptoda, aynen şöyle diyordu: “Türk generaller AKP’den seçilen Tayyip Erdoğan’ın davranışlarından büyük rahatsızlık duyuyor. Erdoğan güçlü bir müttefikimizdir. Generallerin bu tutumu Amerikan çıkarlarının korunması açısından engelleyicidir. Orgeneral Hilmi Özkök’ün sadakatli duruşuna sahip çıkmalıyız. Muhalif orgeneraller, Hilmi Özkök’ün çizgisine itiraz etmekte. Erdoğan kendisine desteğin devamı halinde ABD’nin bir müttefiki olarak Orta Doğu ve Irak dahil olmak üzere Türk hava sahasını, kara ve demiryolları ile Mersin ve İskenderun limanlarını kullanımımıza açacağını taahhüt etmektedir. Ancak Türk Ordusu’ndaki üst rütbeli subaylar tarafından sürekli engellenmek istenmekteyiz. Amerikan çıkarlarına karşı çıkan orgeneraller Aytaç Yalman, Şener Eruygur, Çetin Doğan, Hurşit Tolon, Fevzi Türkeri, Tuncer Kılıç ve Yaşar Büyükanıt, Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök’ün emir ve talimatlarına uymadıkları gibi, her an muhtıra verebilirler. Bu bakımdan değerlendirildiğinde, güçlü bir medya grubunun oluşturulmasına acilen ihtiyaç duyulmaktadır. Bu konu Recep Tayyip Erdoğan ile paylaşılmış olup, gereğinin değerlendirileceği hakkında olumlu değerlendirmelerin yapıldığı ve yapılacağı teyidi alınmıştır.” *** 26 Nisan 2011 tarihli yazımda, yeni delil olması dışında gizli kriptoyu şöyle değerlendirmiştim: “Görüldüğü gibi Pearson’a göre Tayyip Erdoğan, generallere karşı desteklenmesi durumunda, Orta Doğu ülkelerine karşı Amerikan çıkarlarını koruyacağını taahhüt etmiş oluyor! Bu davranış, hukuk sistemi tarafından değerlendirilememiştir. Çünkü Tayyip Erdoğan, yine ABD ve AB desteğiyle, yargı sistemini de felç etmiştir. Bilindiği gibi Pearson’ın gizli mektubunda adı geçen orgenerallerin çoğu tutuklandı, bir kısmı serbest bırakıldı. Pearson’ın mektubundaki bilgiler, Türkiye’nin geleceği açısından darbeden de kötüdür. Çünkü, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı’nın kendi ordusunun generallerine karşı, ülkesinin çıkarları aleyhine ABD ile siyasi pazarlık yaptığı anlaşılmaktadır. Tarih, bunu böyle kaydedecektir.” *** Aradan bir buçuk yıl geçtikten sonra Kemal Kılıçdaroğlu, parti toplantısında konuyu gündemine aldı ve “Kendi ülkesinin çıkarlarını değil, başka ülkelerin çıkarlarını koruyan bir kişi Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakanı olamaz. Halkımın görmesini isterim.. Buna hukukta ne denir; takdirini milletime bırakıyorum. Kendi ülkesini, kendi ülkesinin çıkarlarını korumayan adama hain denir arkadaşlar, hain denir” dedi. Tabii, bu belge, Türkiye’de medyanın nasıl AKP/ABD yandaşı haline getirildiğini de açıklıyor. Kılıçdaroğlu da buna işaret ettikten sonra “Bu hükümetin kime hizmet ettiği çok iyi anlaşılıyor. Demek biraz ileri gittiler ki, beyzbol sopasıyla ders verildi. Bir dakika, dediler, fazla ileri gitme. Kendi iktidarını başkalarına borçlu olan kişi, ülkeye hizmet etmez. Başkasının atına binen kişi sanır ki ben hedefime gidiyorum. Atın sahibi ıslık çaldığında at sahibine gidecektir, o da üstünde. Geldiğimiz nokta budur” dedi. Kılıçdaroğlu her ne kadar konuyu bir buçuk sene gecikme ile gündeme getirmiş olsa da “Belgeler gündeme düştüğünde belgeleri yayınlayanlara en ağır hakaretlerde bulunmuştu Recep Tayyip Erdoğan. Sonra medya büyük ölçüde sesini kesti, konuşmadılar, yazmadılar, ürktüler, korktular. Korkmayan tek organ var, tek makam var, tek kurum var. Onun için cesur olun diyoruz. O da Cumhuriyet Halk Partisi’dir. Korkmayacağız” diyor. İyi de bu bir buçuk sene içinde CHP neredeydi; MHP neredeydi? |
28.09.2012, 18:29 | #38 |
Usta Yiğido
LaEdri Şuan
Üyelik Tarihi: 12.06.2006
Mesajlar: 6.011
Tecrübe Puanı: 1283
|
Cevap: Köşe yazıları paylaşımları(Urumçi)
Muhalif generaller..
Neye muhalif? Halkın seçtiği iktidara.. Öyle bir hakları var mı? Yok..
__________________
Hani o, babasına ve kavmine, “Ne bu tapınıp durduğunuz heykeller?” demişti.(Enbiya-52) |
28.09.2012, 19:21 | #39 | |
Usta Yiğido
sivaslınet Şuan
Son Aktivite: 02.03.2016 06:48
Üyelik Tarihi: 11.09.2011
Mesajlar: 2.221
Tecrübe Puanı: 704
|
Cevap: Köşe yazıları paylaşımları(Urumçi)
Alıntı:
"Ne"ye muhalif olduklarına gelince; tüm muhalifler on yıldır neye muhalif olduğunu söyledi durdular. Anlamayan veya anlamak istemeyen sadece sizlersiniz.
__________________
Ezberlerimizin yerini bilgiler almalı.. |
|
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki Kullanıcılar sivaslınet'e Teşekkür Ediyor... |
28.09.2012, 23:07 | #40 | |
Usta Yiğido
LaEdri Şuan
Üyelik Tarihi: 12.06.2006
Mesajlar: 6.011
Tecrübe Puanı: 1283
|
Cevap: Köşe yazıları paylaşımları(Urumçi)
Alıntı:
Bu kriterleri asker mi belirliyor? Asker kim oluyor da beni,seçtiğim iktidara karşı korumak gibi bir görev üstleniyor? Sen,benim para verip tuttuğum adamımsın.Görevin bu evi korumak.Başka işin yok senin..
__________________
Hani o, babasına ve kavmine, “Ne bu tapınıp durduğunuz heykeller?” demişti.(Enbiya-52) |
|
Konuyu Toplam 1 Üye Okuyor. (0 Kay?tl? Üye Ve 1 Misafir) | |
|
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Esmâü'l Hüsnâ Yazıları | gülrüba | Allah Azze ve Celle | 24 | 21.11.2009 14:39 |
Üçü de zevkten dört köşe oluyor! | seva | Serbest Kürsü | 2 | 29.11.2008 14:35 |
BİRCAN'DAN KÖŞE YAZILARI | abircan | Köşe Yazıları | 139 | 06.11.2008 18:00 |
Duvar Yazıları | _DuMaN_58 | Eglence | 48 | 12.09.2008 11:54 |
Matematikçilerin Araba Arkası Yazıları :):) | serkanka58 | Arşiv | 1 | 04.02.2008 14:03 |