Kılıçdaroğlu oy kullanamadı!

[WåñTêd_øØ7]

Kasım Öktem Nickli Üyeden Al?nt?

Buraya yazmak daha yerinde sanırım

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun günlerdir yaptığı 'hayır' kampanyasına rağmen oy kullanamayışı internette mizah konusu oldu.

* BDP'den son dakika açıklaması: Kılıçdaroğlu'na oy kullanmaması yönünde herhangi bir baskıda bulunmadık!!!

* BDP'den yeni açıklama: Kılıçdaroğlu'nun boykot edeceğini bilseydik seçim ittifakı yapardık.
.........

8 eylülden alıntı bi mesaj

Kasım Öktem Nickli Üyeden Al?nt?

Tayyip Erdoğan geçen açıkladı anketler %54-55 civarı eveti gösteriyor dedi.
Ben %58 evet çıkar diye bekliyordum.
Tayyip Erdoğan bile anketler %55 evet gösteriyor diyor.
Hayır çıkacağı yönünde umudum arttı
Aklıma 2009 da Akpnin oylarını % 45-50 arası gösteren anketler geldi

umut artıyormuş.. 12 eylül akşamı olunca aynı görüşte olduğu şahsiyeti rencide edici mesaj atıyor yazık bu nasıl karakter ben çözmüş değilim 180 mi diyelim 540 derece mi

[Kasım Öktem]

WåñTêd_øØ7 Nickli Üyeden Al?nt?

8 eylülden alıntı bi mesaj




umut artıyormuş.. 12 eylül akşamı olunca aynı görüşte olduğu şahsiyeti rencide edici mesaj atıyor yazık bu nasıl karakter ben çözmüş değilim 180 mi diyelim 540 derece mi

Ben Kılıçdaroğlu taraftarı değilim kendisini de sevmem.
Hayır çıkmasını istiyorum diye Kılıçdaroğlu sempatizanı falan olmam gerekmiyor.

Kılıçdaoğlu'nun kişisel sorunudur, Hayırcıların değil..
Savunduğum görüşe ters düşmediysem sorun yok.

Ben 12 Eylül'den önce de yeri geldiğinde Kılıçdaoğlu'yla ilgili bu türden mesajlar yazıyordum. Evet çıktığını görünce fırıldak olmadım..
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez. Üye Olmak İçin Tıklayın...]

[goramaz]

Tunceli bile boykotu bırakıp Hayır dedi İnsan memleketi için hayır der ..

iyi de istanbul ankara uçakla kaç saat sürecek atlayıp gitseydi.

[bilal kose]

Gizleyelim’ kararı

YSK’den gelen bilgi üzerine, Kılıçdaroğlu ve kurmayları, “Seçmenin sandığa gitme refleksini etkiler. Özellikle kararsızlar, bu durum üzerine sandığa gitmeyebilirler. AKP de bu durumu kendi lehine kullanmaya çalışabilir, dolayısıyla oy kullanamayacak oluşumuzu gizleyelim” kararı alındı. Karar doğrultusunda Kılıçdaroğlu, referanduma günler kala kendisine yöneltilen “Nerede oy kullanacaksınız?” sorularına, “Henüz karar vermedim. İstanbul ya da Ankara olabilir” yanıtını vermeye başladı. Kılıçdaroğlu’nun kurmayları da benzer yanıtlar vermeyi tercih etti. Kılıçdaroğlu, alınan karar üzerine önceki gün İstanbul Kartal’da düzenlenen son mitingin ardından kayıplara karıştı, Kılıçdaroğlu’nun korumaları geri çekildi, makam şoförü cep telefonunu kapattı. Kılıçdaroğlu, “Referandumda tercihte bulunamayan Genel Başkan” olarak tarihe geçti

[yörem-58]

PEKİ SUÇ KİMİN ?

Kemal Kılıçdaroğlu genel başkanlığa seçilir seçilmez kucağında referandumu buldu.
Kolları sıvadı, 71 il, yüzlerce ilçe ve beldeyi gezdi; mitingler yaptı.
Bitmedi. TV'leri dolaştı, gazetelere röportajlar verdi.
Kılıçdaroğlu'nun referandum sürecinde en çalışkan lider olduğunu herkes kabul ediyor.
Peki ya bugün olanlar?
Hayır, referandum sonucundan bahsetmiyoruz; CHP Genel Başkanı'nın oy kullanamamasından bahsediyoruz.
Bunun sorumlusu kimdir?
Kimse Kılıçdaroğlu demesin.
Bir genel başkanın nerede nasıl oy kullanacağını ekibi bilmez mi?
Partideki özel kalemi, sekreteri genel başkanlılarının nerede oy kullanacağını takip etmez mi?
Peki ya CHP İl Başkanı?
İşte bu durum CHP'nin temel sorunudur; bürokratik bir hantallaşma var.
CHP seçmenindeki heyecan bir türlü genel merkeze yansımıyor.
Merkez "memurluğu" aşamıyor. Sadece olan biteni seyrediyor. İdare etmeye çalışıyor hep.
Kılıçdaroğlu yalnız bir adam gibi görünüyor.
CHP'nin bunu aşması gerekiyor.
Ya da Kılıçdaroğlu artık "içe" dönüp virüsü kazıyıp yok etmesi gerekiyor.
Çünkü görüldüğü gibi tek kişiyle kazanılmıyor mücadele.
Öyle olduğunu sandığınız an bir de bakıyorsunuz en basit işleminizi bile yapmamışlar.
Avcılar'daki bilbord krizinin sebebi de aynen budur.

Odatv.com

[WåñTêd_øØ7]

yörem-58 Nickli Üyeden Al?nt?

PEKİ SUÇ KİMİN ?

Kemal Kılıçdaroğlu genel başkanlığa seçilir seçilmez kucağında referandumu buldu.
Kolları sıvadı, 71 il, yüzlerce ilçe ve beldeyi gezdi; mitingler yaptı.
Bitmedi. TV'leri dolaştı, gazetelere röportajlar verdi.
Kılıçdaroğlu'nun referandum sürecinde en çalışkan lider olduğunu herkes kabul ediyor.
....

twitter:)-58 Nickli Üyeden Al?nt?

* oy'una sahıp cıkamayan kk, bir ülkeye nasil sahip cıkabilir allah askına

twitter alıntı eline sağlık...

[yörem-58]

GELİN BU MATEMATİGİ SİZ ÇÖZÜN

Aziz Nesin dedi ki:
Türklerin yüzde 60'ı aptaldır.
Cengiz Çandar referandum sürecinde mealen şöyle yazdı:
Hayır oyları verenler ruh hastasıdır.
Peki, hangisi doğru söylüyor?
Artık referandum sonuçlarını biliyorsunuz:
Yüzde 58 Evet.
Yüzde 42 Hayır.
Şimdi.
Gelin bu iki bilinmeyenli denklemi çözün.
1. Bu ülkenin yüzde 60'ı aptal mıdır?
2. Bu ülkenin yüzde 42'si ruh hastası mıdır?
Ya da...
Bu ülkenin yazarı Aziz Nesin midir yoksa Cengiz Çandar mıdır?
Haydi, yanıtı siz verin.

Odatv.com

[WåñTêd_øØ7]

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun referandumda oy kullanamaması siyasetin espri konusu oldu. Sandığı boy kot eden BDP, Kılıçdaroğlu’na “kendileri gibi davrandığı ” için teşekkür etti

13 Eylül 2010 Pazartesi, 09:27:50

İnan GEDİK
Referandum sonucunu Habertürk’e değerlendiren BDP Grup Başkanvekili Bengi Yıldız, seçmenlerin oy kullanması için büyük bir baskı kurulduğunu belirterek şunları söyledi:
“Yüzlerce müşahidimizin gözaltına alınmasına karşın, kaymakamların köy köy insanları sandığa götürmeye çalışmasına karşın bölgede ciddi bir boykot oranı çıkmıştır. Bölgenin geçersiz oyları, zorla sandığa götürülenlerin oyları. Boykot, Kürtlerin bu sisteme itirazıdır. Sonucu AKP ve devlet değerlendirmeli. Kürtlerle sistem arasındaki makas açılıyor. Kürtler bir kopuş yaşıyor.”
Yıldız, Kılıçdaroğlu’ nun oy kullanamamasıyla ilgili “Duran bir saat de günde iki defa doğruyu gösterir. Bu vesilesiyle de olsa bizim gibi bir duruşa sahip olduğu için teşekkür ederiz” dedi.
‘BDP için demokratik özerkliğin provasıydı’
BDP Grup Başkanvekili Bengi Yıldız, referandum öncesinde dillendirilen ‘BDP’nin boykotu, demokratik özerklik talebi için de prova olacak’ söylemini hatırlatırken şunları söyledi: “Referandum aynı zamanda demokratik özerkliğin de referandumuydu. Partimiz son zamanlarda en çok bunu dillendirdi ve halkımız da bu mesajı çok iyi şekilde anladı. Kürtler artık kendi kararlarını veriyor, kendi istediği gibi yaşıyor. Devlet bunu ister görür, ister görmez, bu onların problemi.”

habertürk

[yörem-58]

Bırakın şimdi Kemal'in oynu, posunu, soyunu, Güneydoğuda katılımlara bakın, boykot istendiği gibi olmuş mudur olmamış mıdır? Diyabakır'da katılım yüzde 32 dir.
Bu ülkenin bir ulusal bütünlük sorunu vardır, PKK rica sonucu bir aylık bir eylemsizlik kararı almıştır. Ayın 20 sinde verilen süre bitiyor.
Bunun için nedir çözüm? Ne yapılacaktır? Anaların, bacıların, babaların göz yaşı bitecek midir?
Artık rüyadan uyansanız iyi olur. Ülkenin en büyük sorunu terör ve işsizlik sorunudur. Bunlar için çözümler nelerdir?

[WåñTêd_øØ7]

12 EYLÜL'DE SON SÖZÜ MİLLET SÖYLEDİ: DEMOKRASİNİN ZAFERİ


Türkiye, 12 Eylül darbesinin 30. yıldönümünde tarihî bir karar verdi; darbe anayasasını kısmen değiştirip daha özgür ve demokratik bir dönemin kapısını açtı. Halkın yüzde 58'i sivil anayasanın ilk adımına 'evet' derken, katılım oranı yüzde 77'yi geçti. Artık Türkiye'de yüksek yargının yapısı ve seçim sistemi değişti. YAŞ ve HSYK kararlarına mahkeme yolu açıldı. Engellilerden kadınlara, çocuklardan memurlara kadar bütün toplum kesimlerinin temel hak ve özgürlükleri teminat altına alındı.
Yargı reformu başta olmak üzere toplumun geneliyle ilgili önemli değişikliklerin yer aldığı 26 maddelik anayasa paketi, dün tarihî referandumda halktan büyük destek buldu. Aylardır yürütülen 'hayır' ve 'boykot' kampanyalarına rağmen millet, tercihini demokrasi ve özgürlüklerden yana kullandı. Darbe anayasasını değiştiren düzenlemeler için 12 Eylül'ün 30. yıldönümünde sandığa koşan halkın yüzde 58'i değişime 'evet' dedi. 'Hayır' oyları yüzde 42'de kaldı. Seçime katılım oranı ise yüzde 77'yi geçti; halk sandığa sahip çıktığını gösterdi. Zaman zaman küçük çaplı gerginlikler yaşansa da, genel olarak referandum sakin ve olaysız geçti.
Reform paketi, Anayasa Mahkemesi ile Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun (HSYK) yapısında ve üye seçimlerinde önemli değişiklikler içeriyor. Darbecilerin yargılanması, bireysel özgürlükler, ekonomik ve sosyal haklar alanında köklü reformlar getiriyor. Pakette, memurlardan işadamlarına, Yüksek Askerî Şûra mağdurlarından engellilere kadar hemen herkesi ilgilendiren değişiklikler var.
İşte Türkiye'de yeni dönemi başlatan ÖNEMLİ reformlar:

• Darbecilerin koruma zırhı kalktı.
• Siviller hiçbir şekilde askerî mahkemelerde yargılanmayacak.
• Yüksek Askerî Şûra ve HSYK kararları yargı denetimine açıldı.
• Partiler kapatılsa bile milletvekillerine siyasî yasak getirilemeyecek.
• Fişleme artık anayasal bir suç.
• Kadın, çocuk ve engelli hakları pozitif ayrımcılıkla teminat altına alındı.
• Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru hakkı getirildi.
• Yüksek yargı üyelerinin seçiminde kürsü hâkimleri de belirleyici olacak.
• İşadamları için yurtdışına çıkış yasağı kararını ancak mahkemeler verebilecek.
• Memurlar toplu sözleşme hakkına kavuştu. Kamudaki zam oranından emekliler de yararlanacak.

Sandıktan EVET çıktı, Türkiye kazandı

Türkiye, 12 Eylül askerî darbesinin 30. yıldönümünde demokrasi ve özgürlüklere 'evet' dedi. Kıran kırana bir propaganda yarışından sonra, kazanan Türkiye oldu. Yüzde 58 oranında 'evet' çıkarken 'hayır' diyenlerin oranı yüzde 42'de kaldı. Türkiye, büyük oranda 'evet' oylarının rengi olan 'beyaz'a büründü. Bugünden itibaren artık yepyeni bir dönem başlıyor.
Türkiye, 12 Eylül darbesinin 30. yıldönümünde dün tarihî bir halkoylamasına gitti. Halk, statüko ve vesayet karşısında kendi kaderini oyladı; demokrasi ve özgürlüklere 'evet' dedi. Sandıktan, yüzde 58 oranında 'evet' çıkarken 'hayır' oyları yüzde 42'de kaldı. Böylece, 26 maddelik anayasa değişikliği paketi kabul edilmiş oldu.
Referandumda, 49 milyon 446 bin 369 seçmen, 151 bin 546 sandıkta oy kullandı. 'Evet' oyları beyaz, 'hayır' oyları da kahverengi ile temsil edildi. Sonuçta, Türkiye büyük oranda 'beyaz'a büründü. Geleneksel olarak CHP'nin güçlü olduğu sahil illerinde 'hayır' çıkarken iç bölgelerde 'evet'ler ağır bastı. Büyük şehirlerde de sonuçlar beklendiği gibiydi. İstanbul ve Ankara'da 'evet'ler önde çıkarken İzmir 'hayır' dedi. Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde, BDP'nin boykot kararı etkili olurken bazı yerlerde zaman zaman gerginlikler yaşandı. Fakat genel olarak referandum sakin ve sağduyulu olarak geçti. Bölge illerinde sandığa giden vatandaşların tercihi 'evet' yönünde oldu, yüzde 90'ları aşan 'evet' oyları geldi. Katılım oranının yüzde 77,55 olduğu referandumda seçmenlerden yüzde 58,02'si (21 milyon 815 bin 460) 'evet', yüzde 41,98'i (15 milyon 789 bin 968) ise 'hayır' oyu verdi. Seçmenlerden 11 milyon 338 bin 169'u ise sandığa gitmedi.
Halkın onayladığı yeni paket, yargı reformu, darbecilerin yargılanması, bireysel özgürlükler, ekonomik ve sosyal haklar alanında vesayetçi yönetimi sona erdirecek köklü reformlar getiriyor. 26 maddelik yeni Anayasa'da memurlardan işadamlarına, Yüksek Askerî Şûra (YAŞ) mağdurlarından engellilere, yüksek yargı mensuplarından emeklilere kadar hemen herkesi ilgilendiren değişiklikler var.
Paketteki önemli maddelerden biri de 12 Eylül darbecilerine koruma zırhı getiren Anayasa'nın geçici 15. maddesinin değişmesiydi. Yeni düzenleme ile 12 Eylül darbecilerine yargı yolu açıldı. Kenan Evren ve arkadaşları ile Danışma Meclisi üyelerinin hesap sorulamazlığına son verildi. Artık darbe planı dahil, askerlik mesleği dışında işlerle uğraşanlar sivil mahkemede yargılanabilecek. YAŞ kararlarıyla ordudan ihraç edilen askerî personele, yargıya başvurma hakkı getirildi. Ayrıca, kişisel verilerin korunması ilk kez anayasal güvence altına alındı. Bundan sonra kişisel ya da inanca dönük fişleme faaliyeti 'anayasa suçu' sayılacak. ANKARA, İSTANBUL ZAMAN

[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez. Üye Olmak İçin Tıklayın...]