![]() |
#41 |
Tecrübeli Yiğido
![]() ![]() ![]() ero Şuan
![]() Son Aktivite: 13.08.2012 01:57
Üyelik Tarihi: 05.02.2008
Yaş: 35
Mesajlar: 446
Tecrübe Puanı: 647
![]() ![]() ![]() |
![]() o yönde haklısında bn pkk yı savunmadımki özdemir
|
![]() |
![]() |
![]() |
#42 |
Usta Yiğido
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() abircan Şuan
![]() Son Aktivite: 21.01.2015 09:55
Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Mesajlar: 3.258
Tecrübe Puanı: 1021
![]() ![]() ![]() |
![]() MADEM ÖYLE BİRAZDA BURADAN YAZAYIM ONUDA OKUDUM AMA DESTEKLERMİYİM SÜMME HAŞAA TABİKİİİ
Mehmet Talu Milli Gazete En iyi barınacağınız, oturacağınız yer, her şeyden evvel kendi evinizdir. Aile çerçevesi dışında kalan meselelerden sizi sorumlu tutan yok. Bu sebeple huzur içinde, rahat rahat, size yakışan bir vakarla evinizde oturunuz. Evinizin işlerini görünüz ve evinizle ilgileniniz. Zaruret icabı sokağa çıkmanız gerekiyorsa, bu konuda size izin verilmiştir. Fakat iffetinizi ve namusunuzu korumalısınız. Herkesin dikkatini çekecek şekilde giyinmeyiniz. Başkalarını sizinle meşgul olmaya zorlamayınız. Gözler aracılığıyla insanların gönüllerini avlayacak şekilde güzellik gösterilerinde bulunmayınız. Yürürken ağır başlı olunuz. Ellerinizle işaretler yapmayınız. Yüzünüzü göstererek kaş ve göz oyunlarına başvurmayınız. Hele kırıtarak hiç yürümeyiniz. Yabancı bakışları üzerinize toplayıcı hareketlerden sakınınız. Mücevherlerinizi, bilezik ve sairenizi gizleyiniz. Bunları şangırdatarak, seslerini duyanların gönüllerini avlamaya kalkmayınız. “Benim de cicilerim var.” kabilinden hareketler yapmayınız. Konuşmanız gerekiyorsa ciddi olunuz. Fiskos yapmayınız. Ölçülü konuşunuz. Bakın! Bu hususta ALLAH Teâlâ size özel ne buyuruyor: “Ey hanımlar! Eğer ALLAH Teâlâ’dan korkuyorsanız yabancı erkeklere karşı kırıtarak konuşmayın, sonra kalbinde şehvetten dolayı hastalık bulunan kimsede arzu uyanabilir. Güzel, ölçülü ve ağır başlı söz söyleyin.” (Ahzab Sûresi:32) Bu sebeple: Namahrem erkeklere karşı kırıtarak konuşmayın. Yılışıklık ifade eden davranış içinde söz söylemeyin. Gülerek, işvelenerek konuşmayın. Naz ve cilve yaparak hitap etmeyin. Zira bir hanımın bu şekilde konuşması, kalplerinde şehvetten dolayı hastalık bulunan erkeklerde arzu ve ilgi uyandırabilir. Böylece kötü niyetin ilk adımı atılmış, kötü düşünmenin tohumuna ortam hazırlanmış olur. O bakımdan kadının kırıtarak, işvelenerek, cilve yaparak konuşması haram kılınıp yasaklanmıştır. Kadının ağır başlılığı, ciddiyeti, söz ve davranışlarındaki ölçülülüğü çok önemlidir. Çevresindeki insanlara hürmet telkin etmesinin başlıca sebeplerinden bir kısmının bunlar olduğunu söyleyebiliriz. Bu prensipleri nazarı dikkate aldığınız takdirde sokağa çıkmanızda her hangi bir sakınca yoktur. İhtiyaçlarınızı görmek için evlerinizden dışarıya çıkabilirsiniz. İşte Kur’ân-ı Kerim’in ahlâkı bunlardır. Muhterem okuyucu! Osmanlı devleti zamanında hiçbir Padişah, hiçbir Sadrazam, hiçbir paşa, hiçbir bürokrat hanımlarını yanlarına alıp toplumsal ve kamusal alana taşımamıştı. İslâm dininde, tesettürlü de olsa Müslüman devlet adamlarının kadınları, erkeklerin arasına karışmaz. Osmanlı toplumunda Müslüman kadınlar trenlerde, vapurlarda, tramvaylarda kendilerine mahsus, özel bölümlerde seyahat ederlerdi. Yine Müslüman hanımlar lokanta ve muhallebicilerin ailelere tahsis edilen bölümlerinde yemek ve tatlı yiyebilirlerdi. O bölgeye, kocaları da olsa erkekler giremezdi. Sayın kişi dindar bir Müslüman imiş, hanımı başörtülü imiş... Yüksek tepeye çıkınca, hanımı ile birlikte resepsiyonlara, davetlere, toplantılara, içkili ziyafetlere katılacakmış. İslâm’da böyle bir şeyin yeri yoktur. Böyle bir şey dindarlıkla, Müslümanlıkla olması mümkün değildir. Birtakım Müslümanlara hitap ediyorum: Takva ve dindarlık ile fısk, fücur ve günahı birbirine karıştırmayalım. “Bizim istediğimiz İslâm...” diye bir şey olamaz. ALLAH Teâlâ’nın bildirdiği, Resûlullah (S.A.V.) efendimizin tebliğ ettiği, 15 asırdır müctehidlerin, fukahanın, salihlerin anlattıkları İslâm’ı ölçü alalım
__________________
zaman kısa, dünya herkese yeter, mühim olan insanlık KANIMIZIN KIRMIZISI ALNIMIZIN AKIYLA SİVASSPORLUYUZ |
![]() |
![]() |
![]() |
#43 |
Tecrübeli Yiğido
![]() ![]() ![]() sivaslihakan Şuan
![]() Son Aktivite: 16.09.2015 21:16
Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Yaş: 47
Mesajlar: 303
Tecrübe Puanı: 721
![]() |
![]() basi acik olunca hersey serbest
kapali olunca kisitla bu nasil özgürlük bunu savunan nasil bir zihniyet nasil bir müslümanlik lami cimi yok kardesim burada hangi gerekceler olursa olsun eger karsi cikiyorsa,yanlis anlamayin takar veya takmaz demiyorum, eger karsi cikiyorsa o benim ve daha kötüsü allahin gözünde dinden cikmistir |
![]() |
![]() |
![]() |
#44 |
Usta Yiğido
![]() ![]() ![]() ![]() özdemir Şuan
![]() Son Aktivite: 02.12.2014 15:25
Üyelik Tarihi: 22.11.2007
Mesajlar: 930
Tecrübe Puanı: 710
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() ben sana pkk yı savundunmu dedim güzel kardeşim. bu ülke hepimizin ve birbirimizi kabul etmek zorundayız. istesekde istemesekte. artık kabullenin ya.
__________________
ѕєηιη нανα αттığıη уєя∂є , вєηιм яüzgαяıм єѕєя .. !! |
![]() |
![]() |
![]() |
#45 | |
Usta Yiğido
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() abircan Şuan
![]() Son Aktivite: 21.01.2015 09:55
Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Mesajlar: 3.258
Tecrübe Puanı: 1021
![]() ![]() ![]() |
![]() Alıntı:
__________________
zaman kısa, dünya herkese yeter, mühim olan insanlık KANIMIZIN KIRMIZISI ALNIMIZIN AKIYLA SİVASSPORLUYUZ |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#46 | |
Tecrübeli Yiğido
![]() ![]() ![]() ceylankimya Şuan
![]() Son Aktivite: 12.06.2008 07:57
Üyelik Tarihi: 21.02.2006
Yaş: 37
Mesajlar: 388
Tecrübe Puanı: 708
![]() |
![]() Alıntı:
__________________
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez. Üye Olmak İçin Tıklayın...]
"BİLİNİZKİ SONUNUZ ALEVLİ BİR AHTIR İNTİKAM ALANLARIN EN HAYIRLISI ALLAH 'tır" |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#47 | |
Usta Yiğido
![]() ![]() ![]() ![]() özdemir Şuan
![]() Son Aktivite: 02.12.2014 15:25
Üyelik Tarihi: 22.11.2007
Mesajlar: 930
Tecrübe Puanı: 710
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() Alıntı:
__________________
ѕєηιη нανα αттığıη уєя∂є , вєηιм яüzgαяıм єѕєя .. !! |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#48 |
Tecrübeli Yiğido
![]() ![]() ![]() recosan58 Şuan
![]() Son Aktivite: 05.09.2011 18:13
Üyelik Tarihi: 05.10.2007
Yaş: 49
Mesajlar: 232
Tecrübe Puanı: 637
![]() ![]() |
![]() Yusuf Kaya
-------------------------------------------------------------------------------- Türkiye’deki yasakçıların traji-komik gösterileri sayesinde tüm dünya bizi daha yakından tanıma fırsatı buldu(!). Avustralya televizyonunda yayınlanan haber, bilmeyenler veya konunun detaylarına vakıf olmayan kimseler için, ‘Türkiye’de bundan böyle herkesin başını örtmek zorunda olacağı ve bunun için hükümetin kanun değişikliğine gideceği’ imajı veriyor. Zira sıradan bir Avustralyalı’ya yüzde 99’u Müslüman olan bir ülkede kızların üniversiteye başörtüsü ile giremediklerini ve değişikliğin bu özgürlük için olacağını anlatmak hiç de kolay değil. Hele de toplanan binlerce kişinin bu özgürlüğe karşı durmak için meydanlara çıktığını anlatmanız için konuya Hz. Adem’in yaratılışından başlamanız gerekir. Avustralyalılar arasında her ne kadar içten içe bir milliyetçilik ve yasakçılık havası varsa da, kanunlar ile bireysel özgürlükler fazlasıyla güvence altına alınmış durumda. Başörtülü olarak anaokulundan tutun da, akademik eğitimin en tepe noktasına kadar okuyabilirsiniz. Tüm kamu kuruluşlarında başörtülü görmek mümkün. Hatta başörtülü polis ve cankurtaran dahi var Avustralya’da. Tabii bu özgürlük başörtülülere verilmiş özel bir hak değil, Sih’ler ve diğer toplumlar da yöresel türbanları ile okuyabiliyor ve çalışabiliyor. Devlet, her dinin kurallarına saygı duyar, onun için de din eğitimi de veren özel okullara vize vermiş. Katolik ve Yahudi okullarının yanında İslam Kolejleri de mevcut. İslam Koleji statüsünde olan okullar, (şaşırmayın) başı açık öğrenci de kabul etmiyor, öğretmen veya yönetici de. Bu okullarda öğretmenlik yapan Avustralyalı kadınlar okula girince başını örtüyor, çıkınca da geri açıyor. Kuşkusuz bunlar, ilk ve orta dereceli okullar. Üniversitelerde ise hangi koşulda olursa olsun kılık-kıyafetin lafı bile edilmez. Peki böylesine ‘özgürlük’ cenneti olan Avustralya’da hiç mi çatlak ses çıkmıyor? Çıkıyor, bunları iki gruba ayırıyorum. Birincisi, ideolojik saplantılarından kurtulamayan Türkler ile Türkiye’deki yasaklardan ilham alan Avustralyalı marjinal milliyetçiler ve katolikler. Türkler için fazla söze gerek yok.. Onlar uzaya dahi çıksa başörtülü olup olmadığından, gezegenin laikliğinden emin olmak ister. Avustralyalılar için ise durum biraz farklı. Öncelikle yasakçı Avustralyalılar derken, bir konuyu açıklığa kavuşturmakta fayda var. Bu ‘yasak’ kavramı içine hiçbir zaman üniversiteler alınmaz. En faşist Avustralyalı dahi ünivesitelere yasak getirmeyi düşünemez. Ancak ilk ve orta dereceli okullarda başörtüsü yasağı getirilmesi için parlamentoda görüş bildiren iki kadın milletvekili oldu. Londra’daki terör saldırısından sonra ortamın gergin olduğu bir anda, şimdi iktidardan düşen Liberal Partili iki milletvekili, devlete ait (özel okullar kapsam dışı) ilk ve orta dereceli okullara çocukların başörtüsü ile alınmamasını istedi. İki yıl önce basına da yansıyan bu konuşmalar, hiçbir Müslüman milletvekilinin olmadığı Avustralya Parlamentosu’nda kaldı sadece. Zira iki milletvekili, Müslümanların dahi görüş bildirmesine gerek kalmaksızın diğer parlamenterlerden cevabını almışlardı. En sert tepkiyi veren ise yine bir kadın milletvekili oldu, hem de Yunan asıllı.. Ancak acı olan taraf, iki kadın milletvekilinin referans olarak Türkiye’yi göstermesi oldu. Milletvekilleri, ‘Türkiye gibi bir Müslüman ülke yasaklıyor, biz niye yapmayalım’ görüşünü dile getirmişlerdi. Avustralyalıların Türkiye’yi örnek gösterdiği başka hiçbir konu hatırlamıyorum. Demek bula bula ithal edecek bir tek yasaklarımızı bulabilmişler. Ama durun! katı laik görüntümüzden etkilenen sadece o iki kadın milletvekili değil. Adı geleceğin başbakan adayları arasında gösterilen Federal Maliye Bakanı da, Müslüman ülkelere, Türkiye gibi ‘laik olun’ şeklinde çıkıştı. Ama kaderin garip cilvesi işte. Bakan Peter Costello, bir hafta sonra bir kilisede, papazlara siyasette daha fazla etkili olmaları için adeta yalvarırken yakalandı. Medya da, laikliğe zarar verdiği için bakanı yerden yere vurdu. Meğerse bakan, ‘kendisine Müslümanmış!’. Koyu bir Katolik olan Costello, Kasım Ayı’ndaki seçimden devrik hükümetin sade bir milletvekili olarak çıktı. Geçtiğimiz hafta, uzaklardan da olsa sıradan bir insan hakkına direnmeye çalışan insanları hayretle izledik. Özellikle de bazı üniversite hocalarını. Kimileri ilkokul müsameresini benzetip alay etse de, özgürlük için mücadele etmesi gereken akademisyenlerin tam tersine zorbalığın devamı için savaş etmeye çalışmalarını oldukça trajik buldum. Aslında tüm bu yaşananlar, sağduyuya, vicdanlara ve evrensel gerçeklere hakaret gibi. Zira baskıyı devletler ve hükümetler yapar, üniversiteler ise özgürlük mücadelesine öncülük eder, gerekirse demokratik ortamın oluşması için devlete isyan eder. Bizde ise tam tersi. Türkiye’yi dünyada yegane kılan özellik bu olsa gerek |
![]() |
![]() |
![]() |
#49 | |
Yiğido
![]() ![]() Nazligül Şuan
![]() Son Aktivite: 22.04.2009 10:10
Üyelik Tarihi: 11.10.2005
Yaş: 47
Mesajlar: 111
Tecrübe Puanı: 705
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() Alıntı:
Bu konuyu desteklediginiz zaten acikca ortada, bende zaten desteklemiyorsunuzda buraya koyyorsunuz demiyorum. Yalniz desteklediginiz birseyi kendi yorumlariniz ile ortaya cikarmaniz daha iyi olacagini düsünüyorum. Bu konuyu o yazarlarla tartisamiyacagima göre veya bu konuyu onlarla cözümleyemiyecegime göre bu yazilarinda burda bi isi olmadigini düsünüyorum. Eger cesit istiyorsaniz bazi alintilar yapip kendi yorumunuzuda eklersiniz. Ayriyetden o kadar kisi varki bu sitede her cesit düsünceleri temsil eden, yani köse yazarlarinin cesitlerine ihtiyacimiz oldugunu düsünmüyorum. Üzüldügümü nerden cikardiginizi anlamiyorum ![]() Bazi insanlarin sirf birseylerin kendi istemedigi türden degisecek diye cikardiklari olaylardan sade ve sadece eglenebiliyorum. Elleri ayaklarina karisiyor, ne yapacaklarini sasirdilar iyiyce. Sira yalan yanlis haberlerle, yalan yanlis yazilarla kimleri ayaklandirabiliriz düsüncelerine geldi. Hadi hayirlisi. Bakalim bugün bize ne getirecek. Bu arada BIRCAN beyfendi bu mübarek CUMA gününüz hayirli gecmesini dilerim. SAYGILAR
__________________
Hatirlanmak gönül dagindaki Gül kadar güzelse Unutulmak hüzün dagindaki diken kadar acidir. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#50 | |
Usta Yiğido
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() abircan Şuan
![]() Son Aktivite: 21.01.2015 09:55
Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Mesajlar: 3.258
Tecrübe Puanı: 1021
![]() ![]() ![]() |
![]() Alıntı:
binlerce alim değil ama gerçek sayılar aşağıda okuyalım sende bende ikimizde bilgilenelim kardeşim 80 Yılın Utanç Listesi: İdam Kurbanları 05-08-2002 80 yılda 15'i kadın 712 kişi sivil ve askeri mahkeme kararlarıyla idam edildi. İstiklal Mahkemelerinde en az 1500 kişinin idam edildiği öne sürülüyor. Halen 1500 kişi idamla yargılanıyor, 125 kişi ise idama mahkum oldu. 12 Eylül idamlarının tam listesi... BİA Haber Merkezi 03.08.2002 BİA (İstanbul) - Halen idam cezasına mahkum edilmiş 125 kişi var, yaklaşık 1500 kişinin idam talebiyle yargılanması ise sürüyor. Prof. Dr. Semih Gemalmaz'ın "Türkiye'de Ölüm Cezası 1920-2000" adlı eserinde verilen bilgilere göre 1920 ile 1984 yılları arasında 15'i kadın toplam 712 kişi idam edildi. İdam edilen 712 kişinin çoğunluğunu 20-30 yaş grubundakiler oluşturuyor. Ancak bu rakama, Türkiye Büyük Millet Meclisi Denetimi dışındaki İstiklal Mahkemeleri'nin kararıyla idam edilenler dahil değil. 1925'de esas olarak irticai faaliyetlere karşı kurulan bu mahkemelerin en az bin kişi hakkında idam kararı çıkarttığı ileri sürülüyor. Menemen, Dersim ve Casusluk İstiklal mahkemeleri dışındaki idamların ilk önemli örneği menemen olayının ardından yaşandı. 23 Aralık 1930 günü Menemen'de Yedek Asteğmen Kubilay Bey'in öldürülmesi olayı ile ilgili 37 kişi ölüm cezasına çarptırdı. Meclis, 28'inin ölüm cezasını onayladı. Cumhuriyet tarihinin casusluk gerekçesiyle tek idamı ise 1949'da infaz edildi. Sovyetler Birliği hesabına çalıştığı saptanan Aram Şanesyan adlı kişi asıldı. Menderes, Polatkan, Zorlu On yıl başbakanlık yapan Adnan Menderes ile Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan'ın 16 ve 17 Eylül 1961'de idam edildiler. Aydemir ve Gürcan 5 Temmuz 1964'de ise, iki asker, Kara Harp Okulu Komutanı Talat Aydemir ile Süvari Birliği Komutanı Fethi Gürcan'ın yönetime el koymak için darbe girişiminde bulundukları gerekçesiyle idam edildiler. Gezmiş, Aslan, İnan 6 Mayıs 1972'de, Türk Halk Kurtuluş Ordusu, THKO üyesi Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan idam edildi. 12 Eylül 12 Eylül 1980 askeri darbesinin ilk idam edilen Necdet Adalı, Kurtuluş örgütü üyesiydi. Devrimci Yol üyesi Hıdır Arslan, 12 Eylül döneminin son idamı oldu. 12 Eylül döneminin idamları... 1980-84 yıllarında 50 kişi idam edildi. Bunların 18'i sol, 8'i sağ görüşlü ve 23'ü de adli suçtan hükümlüydü. Ölüm cezası infaz edilenlerden biri ASALA üyesi Levon Ekmekçiyan idi. (Esenboğa Olayı 1982) Kenan Evren 3 Ekim 1984'te Muş'ta yaptığı konuşmada "Hainleri asmayıp da besleyecek miyiz?" diyor ve bu sözü uzun yıllar belleklerde yer ediyordu. 12 Eylül döneminde sıkıyönetim askeri mahkemelerince 517 sanığa idam cezası verildi. Askeri Yargıtay'ın onayladığı idam kararlarının sayısı 124 oldu. Bunlardan, Milli Güvenlik Konseyi'nin onayladığı ve onay sonrası hemen infazı yapılan 50'si dışındakiler için cezalar fiilen müebbet hapse dönüştü. Ölüm cezalarının infazlarına ilişkin onama kararları, * Eylül 1980 - 25 Ekim 981 arası Milli Güvenlik Konseyi * Ekim 1981 - 14 Ekim 1983 arası Danışma Meclisi * 6 Kasım 1983 sonrası TBMM döneminde verilmiştir. Türkiye'de 1984 tarihinden bu yana ölüm cezaları uygulanmıyor. 12 Eylül döneminde idam edilenler Adı Soyadı Tarih Yer Necdet Adalı (sol görüşlü) 07.Eki.80 Ankara Mustafa Pehlivanoğlu (sağ görüşlü) 07.Eki.80 Ankara Serdar Soyergin (sol görüşlü) 25.Eki.80 Adana Erdal Eren (sol görüşlü) 13.Ara.80 Ankara Cevdet Karakaş (sağ görüşlü) 04.Haz.81 Elazığ Veysel Güney (sol görüşlü) 10.Haz.81 Gaziantep Ahmet Saner (sol görüşlü) 25.Haz.81 İstanbul Kadir Tandoğan (sol görüşlü) 25.Haz.81 İstanbul Mustafa Özenç (sol görüşlü) 20.Ağu.81 Adana İsmet Şahin (sağ görüşlü) 20.Ağu.81 İstanbul Seyit Konuk (sol görüşlü) 13.Mar.82 İzmir İbrahim Ethem Coşkun (sol görüşlü) 13.Mar.82 İzmir Necati Vardar (sol görüşlü) 13.Mar.82 İzmir Fikri Arıkan (sağ görüşlü) 27.Mar.82 Ankara Sabri Altay (adli suçlu) 23.Nis.82 Adapazarı Cengiz Baktemur (sağ görüşlü) 30.Nis.82 Elazığ Şahabettin Ovalı (adli suçlu) 12.Haz.82 Sinop Ednan Kavaklı (adli suçlu) 18.Haz.82 Ankara Ali Bülent Orkan (sağ görüşlü) 13.Ağu.82 Ankara Veli Acar (adli suçlu) 13.Ağu.82 Isparta Eşref Özcan (adli suçlu) 19.Ağu.82 Kayseri Halil Fevzi Uyguntürk (adi suçlu) 29.Ara.82 Afyon Kazım Ergun (adli suçlu) 29.Ara.82 Akşehir Muzaffer Öner (adli suçlu) 29.Ara.82 Amasya Adem Özkan (adli suçlu) 13.Oca.83 Balıkesir Hüseyin Çaylı (adli suçlu) 13.Oca.83 Afyon Osman Demiroğlu (adli suçlu) 13.Oca.83 Isparta Ahmet Mehmet Uluğbay (adli suçlu) 22.Oca.83 Akşehir Ali Aktaş (siyasi) 23.Oca.83 Adana Duran Bircan (adli suçlu) 23.Oca.83 Denizli Levon Ekmekçiyan (Asala) 28.Oca.83 Ankara Ramazan Yukarıgöz (sol görüşlü) 29.Oca.83 İzmit Ömer Yazgan (sol görüşlü) 29.Oca.83 İzmit Erdoğan Yazgan (sol görüşlü) 29.Oca.83 İzmit Mehmet Kambur (sol görüşlü) 29.Oca.83 İzmit Ahmet Kerse (adli suçlu) 30.Oca.83 Gaziantep Rıdvan Karaköse (adli suçlu) 05.Şub.83 Akşehir Cavit Karaköse (adli suçlu) 05.Şub.83 Akşehir Süleyman Karaköse (adli suçlu) 05.Şub.83 Akşehir Fatih Laçinligil (adli suçlu) 24.Şub.83 Keşan Faik Görünmez (adli suçlu) 24.Şub.83 Kilis Mustafa Başaran (adli suçlu) 30.Mar.83 Edirne Hüseyin Üye (adli suçlu) 30.Mar.83 Nazilli Şener Yiğit (adli suçlu) 20.Nis.83 Isparta Cafer Aksu Altıntaş (adli suçlu) 20.Nis.83 Ordu Abdülaziz Kılıç (adli suçlu) 26.May.83 Edirne Halil Esendağ (sağ görüşlü) 05.Haz.83 İzmir Selçuk Duracık (sağ görüşlü) 05.Haz.83 İzmir İlyas Has (sol görüşlü) 06.Eki.84 İzmir Hıdır Aslan (sol görüşlü) 24.Eki.84 İzmir Dönem dönem idam sayıları 1922 ile Menemen olayının yaşandığı 1931 arasında 150 kişi idam edildi. Bu dönemde, 3 idamla 1923, 53 idamla 1931 en az ve en çok infaz yapılan yıllar oluyor. 1932-1937 yıllarında 95 kişi idam edildi. 1932'de tek infaz yapıldı, 1937'de idam edilenlerden 11 kişi "Dersim olayları"yla ilgiliydi. 1937 ile 1950 yıllarında 220 kişi, 1951-1960 yıllarında ise 43 kişi idam edildi. 1961'de 11, 1963'de 24, 1964'de 21 ve 1972'de 17 kişi idam edildiler. İstiklal Mahkemeleri'nde idamlar İstiklal Mahkemeleri'nde idam edilenlerin tam sayısı bilinemiyor. Prof.Dr.Ergün Aybars "İstiklal Mahkemeleri" kitabında bu rakamların gerçek sayının çok altında sayısına işaret ederek, 2827 olarak gösterilen Müeccelen* idamın tahminen beş binin üzerinde, 1054 olarak gösterdiği idam sayısının da bin 450 ile bin 500 olabileceğini yazıyor. Gıyaben idam ise 243. Aybars, kitabının önsözünde, İstiklal Mahkemelerini şöyle anlatıyor: "İstiklal savaşında asker kaçakları, casus, bozguncu, vatan ihaneti suçlarını yargılamak, iç güvenliği sağlamak amacıyla kurulmuş bulunan 14 İstiklal Mahkemesi ve Cumhuriyet'in ilanından sonra Türk inkılabının gerçekleşmesini sağlamak için kurulan 3 İstiklal mahkemesinin görevleri ve etkileri görülmeden 1919- 1927 yılları arasındaki dönemi açıklamak mümkün değildir." Aybars'ın verdiği rakamlar şöyle: Ankara İstiklal Mahkemesi (1 Ekim 1920 - 31 Temmuz 1922) İdam:108, Müeccelen idam: 279 Gıyaben idam: 48 Eskişehir İstiklal Mahkemeleri (5 Ekim 1920-19 Şubat 1921) İdam: 57 Müeccelen İdam: 594 Gıyaben İdam: 20 Isparta İstiklal Mahkemeleri (9 Ekim 1920 -23 Mart 1921) İdam : 7 Gıyaben İdam: 6 Konya İstiklal Mahkemeleri (1 Ekim 1920 -18 Şubat 1921) İdam: 2 Gıyaben İdam: 1 Pozantı İstiklal Mahkemesi İdam:7 Sivas İstiklal Mahkemesi İdam: 12 Müeccelen İdam: 109 Gıyaben İdam: 1 Kastamonu İstiklal Mahkemeleri İdam: 182 İkinci Dönem İstiklal Mahkemeleri Kastamonu İstiklal Mahkemesi (Ağustos 1921-31 Temmuz 1922) İdam: 5 Gıyaben İdam: 3 Konya İstiklal Mahkemesi İdam: 166 Müeccelen İdam: 1479 Samsun İstiklal Mahkemesi (20 Ağustos 1921 - 27 Aralık 1921) İdam: 485 Gıyaben İdam: 137 Yozgat İstiklal Mahkemesi (22 Ekim 1921-23 Temmuz 1922) İdam: 56 Gıyaben İdam: 24 (HA/NM) * Müeccelen: Bazılarına idam cezası verilse bile bir daha kaçtığı taktirde uygulanmak üzere cepheye gönderiliyorlardı. * Kaynaklar: ntvmsnbc.com, belgeselnet.com, izmirbarosu.org.tr ve İstiklal Mahkemeleri (Prof. Dr. Ergün Aybars, İleri Kitabevi, 1995)
__________________
zaman kısa, dünya herkese yeter, mühim olan insanlık KANIMIZIN KIRMIZISI ALNIMIZIN AKIYLA SİVASSPORLUYUZ |
|
![]() |
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye Okuyor. (0 Kay?tl? Üye Ve 1 Misafir) | |
|
|