ÖZÜR DILEMIYORUZ

[elfida]

bizler yetim kalan ermeni çocuklara sahip çıkan, onların sağlığı, barınması ve eğitimine yakın alaka gösteren; hani şu en kötü zamanımızda bizi sırtımızdan vurmaktan çekinmeyen "sadık millet" in bu kalleşliğini yine büyük insanlık örneği göstererek çözen, anlaşma sırasında ermeni kömutana "sadık millet neden böyle oldu" sitemkar sorusuna "kandırıldık paşam" diye cevap alan Kazım Karabekir Paşa nın torunlarıyız..

Kandırılmış bir topluluğun kandırılmış torunları bilmelidirki Türkler o atalardan çok uzaktada olsa çok konuda çok şeyinide kaybetsede, Tarih sahnesine çıktığından beri hiç Onurunu kaybetmemiştir bundan sonrada kaybetmeyecektir..

[moon]

Türk milLeti ve ecdadımız hiçbir zaman özür dilenecek birşey yapmamıştır.Burada birisi özür dileyecekse 34 tane diplomatımızın eşi ve çocuklarıyla beraber öldürülmesinden,Kurtuluş Savaşı yıllarında insanlarımızın katledilmesinden(477 000 insanımız)ve ayrıca Karabağda'ki insanlık dışı olaylardan dolayı Ermenilerin özür dilemesi gerekir. Burada özür dilemek isteyen ise gider Ermenistan da yaşar.Bu aydın denilen aydın müsvettelerinin Türkiye Cumhuriyeti devletinde yaşadıkları her gün için yedikleri yemek ve içtikleri su haram zıkkım olsun!!!

[SAWAS]

Her zamanki söyledğim sözleri söylücem yine bunlara itham olarak....

Lütfen yerlere tükürmeyelim.Tükürülecek o kadar surat varken........

[GuNaY]

Defansif sözleri bırakıp birazda hucüm oynasak!

ÖZÜR DİLETECEĞİZ!!!

[demirkan]

Orhan Selim Nickli Üyeden Al?nt?

Ermenilerden özür: Başlangıç

İçinde yer aldığımız bir girişim, bir imza kampanyası var gündemde.

İmzaya davet metni şu:

"1915'de Osmanlı Ermenileri'nin maruz kaldığı Büyük Felâket'e duyarsız kalınmasını, bunun inkâr edilmesini vicdanım kabul etmiyor. Bu adaletsizliği reddediyor, kendi payıma Ermeni kardeşlerimin duygu ve acılarını paylaşıyor, onlardan özür diliyorum…"

Destek ne kadar çoksa, tepkiler de o kadar sert…

Bir de metne vurgu açısından karşı çıkanlar var, kişisel özüre itiraz edenler veya bunu az bulanlar var…

1915 nedir, neden özrü gerekir, kişisel özrün anlamı nedir, özür ne ifade eder?

Bu konuları önümüzdeki yazılarda sırasıyla ele alacağız…

İlk yazıda girişimin yarattığı "tartışma boyutu"na değinelim.

İlk kez ortada toplum olarak "yaşadıklarımız"ın dışında "yaşattıklarımız"ı kuşatan bir girişim var.

Bu, önemlidir…

Kim ne nerse desin bu, "toplum üzerinden, toplum eliyle bir yüzleşme girişimi"dir…

Yüzleşmeler bastırılmış belleği su yüzüne çıkarırlar, kimlik ve kişilik oluşturan savunma mekanizmalarını sarsar, derin dalgalanmalar yaratırlar.

Her yüzleşme bir vesile, bir olay, bir durumla başlar.

Ardından onları aşarak, insanın ya da toplumun kendisine dönük derin bir sorgulama haline dönüşür.

Her ne kadar tersini iddia etsek de bu yüzleşme sürecinde tartıştığımız aslında Türk kimliğidir, cumhuriyet dönemi Türk kimliğinin siyasi ve toplumsal açıdan üzerine temellendiği kurucu unsurlardır.

Bu kurucu unsurlar içinde özellikle "ikisi"nin belirleyiciliği yadsınamaz.

Bunlardan birincisi cumhuriyet öncesi yüz-yüz elli yıllık dönemde Kafkasya'dan, Balkanlar'dan milyonlarca Müslüman'ı Anadolu topraklarına iten, mal ve can kayıplarıyla, sefaletle, aşağılanmayla dolu kanlı ve acılı bir göç sürecidir. Diğer bir ifadeyle kitlesel ölümler, devasa bir nüfus hareketi ve malların el değiştirme sürecidir.

İkincisi, ilk unsurun baskısıyla ve milliyetçilik hareketlerinin gölgesinde Anadolu topraklarının türlü araçlarla gayrimüslimlerden arındırılması, servetin Müslümanlara ve Türklere geçmesi sürecidir. Yeni kurulan Balkan devletlerinde Müslümanlardan arınma süreci olarak da karşımıza çıkan aynı dalga dönemin hatta bugünün milliyetçilik anlayışına damga vurmuştur.

Velhasıl cumhuriyet dönemi Türk kimliğine şeklini veren, bu kimliğin tabularını, korkularını, değerlerini ve ruh halini oluşturan cumhuriyet dönemi değildir.

1800'lerden başlayan 1920'lere kadar uzanan cumhuriyet öncesi bu devredir.

Türk toplumu henüz adını tam olarak koymasa da, tartıştığı alanı tam olarak tanımlayamasa da, bu 120 yıllık dönemin Türk ulusal kimliğinin oluşumunda belirleyici bir rol oynadığını fark etmeye başlamıştır. Bugünü anlamak, yeniden kurmak ya da olanı korumak için tarih sayfalarını karıştırmaya başlamıştır.

Bir kimliğin olgunlaşması, rahatlaması, öz güvenin artmasını, evrensel siyasi değerlerle bütünleşmesini sağlayacak en kritik aşama budur.

Bununla birlikte kurucu bir tarihsel dönemin sayfalarını bugüne yönelik ve bugünden hareketle, şu ya da bu düzeyde karıştırmak yüzleşmenin en çıplak, en zor biçimlerinden birisidir.

Nitekim yüzleşmeye çalışanlar ve yüzleşmeyi reddedenler arasındaki gergin hat, yüzleşmeye soyunanların yaşadıkları yırtılma ve gidiş gelişler bugün Türkiye'yi kuşatan milliyetçilik dalgasının ardında yatan ana faktörlerden birisidir.

Korkular ve tabular çağdaş Türk kimliğinin ayrılmaz parçası haline getirildikçe, kimlik sadece savunma mantığı üzerine kuruldukça, otoriter siyasi zihniyet ve yapılanma varlığını fütursuzca ve belli bir meşruiyet dozu etrafında sürdürmektedir.

Tarih ve yüzleşme bizi özgürleştirecektir.

Ali Bayramoğlu

Orhan selim kardeşim Ali Bayramoğlu nun bu yazısını hiç yorum yapmadan koymuşsun.Yani senin hiç bu konuda söyleyecek birşeyin yok mu?Neden bu gibi şeyleri şartsız kabul ediyorsun.Karşındakine bazıları aydın diyebilir,aydın olarak kabul de edebilirler ama sadece kabul edenler aydın derler.

Gelelim konuya;

Kardeşim 2005'te TBMM de bir karar çıktı.O kararda ise şöyle denildi.Türk ve ermeni tarihçileri ellerindeki belgeleri çıkarsın ortak bir komisyon kurarak bu belgeleri araştırsınlar.Kim haklı kim haksız tüm dünya görsün.Peki Ermeni devleti naptı bu konuda?
Ben söyleyeyim mi?
Hiçbirşey...

Demek ki bizler tarihimizler yüzleşiyor muşuz dimi.Yüzleşmesek böyle bir karar alır mıyız?
Peki tarihiyle yüzleşmeyen kimmiş.Ermenilermiş dimi.O yüzden sana diyorum ki fikir sahibi olmadan bilgi sahibi olma olur mu kardeşim.Madem soykırım konusunda kendilerinin haklı olduğunu söylüyorlar neden böyle bir bilimsel araştırmaya yanaşmıyorlar.Cevap çok basit.Çünkü herşey siyasi,yıllardan bu yana da böyle oldu.Ayrıca bunların hepsi bilindiği halde bazıları çıkıyor kendi aydın sanan bu güruh özür diliyor.Ne için ve niye özür diliyor.Aslında bunun cevabı da çok basit.Dimi kardeşim anlamıştırsın senSaygılarımla...

[tatli-dilli]

sözler bazen en olmadik yerlerde tükeniyor ya insanda,
iste yine o anlardan birini yasiyorum,
kendi kendimizi haksiz cikarmakta üstümüze yok,
kimden ne icin özür dilenecekmis?
bize yapilan haksizliklar icin hic özür dileniyormuki biz dileyelim yapmadiklarimiz icin?

[selocan58]

tabikide özür dilenmemelidir sacmalıktan baska bise deil özür dilemek özür dileyen türk vatandasınında türklüünden süpe duyarım ayar oluyorum bu özür dileyenlere ya nese fasla yazmım annadınız galıba

[seva]

Yiğiter Nickli Üyeden Al?nt?

Bu özür dileyecekler arasında İhsan Dağı da var.
Ve bu adam o tarafsız olduğu,yalanları birbir ortaya çıkarmakla övülen Zaman gazetesinde yazı yazıyor.Bakalım Zaman ne yapacak?

Ben iki taraftan da değilim. Ne özür diliyorum ne özür dilemiyorum ama yaptığım önemli bir şey var o da; Ermeni veya Kürt lafını duyunca kırmızı görmüş boğa gibi saldırmamak. Bu sözümün küçük bir kısmı sana ithaf genelini o hurra ayaklanan ırkçı faşist zihniyete ithaf ediyorum.

Şu melekette yeri geldiğinde bu meseleleri insan gibi oturup konuşabilmeliyiz. Bunu engellemeye çalışanlar farkında olarak veya olmayarak bu toprakların yüksek medeniyetine zarar vermiş olur.

Konuyu ne kadar budaklaştırıp aslından uzaklaştırdığını farketmen için metni bir daha yazıyorum. Herkes cephe almadan önce önce özür dileyenlerin ne dediğine bir baksın:"1915'te Osmanlı Ermenileri'nin maruz kaldığı Büyük Felâket'e duyarsız kalınmasını, bunun inkâr edilmesini vicdanım kabul etmiyor. Bu adaletsizliği reddediyor, kendi payıma Ermeni kardeşlerimin duygu ve acılarını paylaşıyor, onlardan özür diliyorum."
Kimseden birşey istenmiyor burada. 1915 olaylarını böyle yorumlayıp, kendi paylarına özür dilediklerini belirten insanlar var. Buna kim ne diyebilir. Başka bir grup da çıkıp; bizde özür dilemiyorz desin, diyor ama kimseyi Ermenici, hain ilan etmeden!

[LaEdri]

seva Nickli Üyeden Al?nt?

Ben iki taraftan da değilim. Ne özür diliyorum ne özür dilemiyorum ama yaptığım önemli bir şey var o da; Ermeni veya Kürt lafını duyunca kırmızı görmüş boğa gibi saldırmamak. Bu sözümün küçük bir kısmı sana ithaf genelini o hurra ayaklanan ırkçı faşist zihniyete ithaf ediyorum.

Şu melekette yeri geldiğinde bu meseleleri insan gibi oturup konuşabilmeliyiz. Bunu engellemeye çalışanlar farkında olarak veya olmayarak bu toprakların yüksek medeniyetine zarar vermiş olur.

Konuyu ne kadar budaklaştırıp aslından uzaklaştırdığını farketmen için metni bir daha yazıyorum. Herkes cephe almadan önce önce özür dileyenlerin ne dediğine bir baksın:"1915'te Osmanlı Ermenileri'nin maruz kaldığı Büyük Felâket'e duyarsız kalınmasını, bunun inkâr edilmesini vicdanım kabul etmiyor. Bu adaletsizliği reddediyor, kendi payıma Ermeni kardeşlerimin duygu ve acılarını paylaşıyor, onlardan özür diliyorum."
Kimseden birşey istenmiyor burada. 1915 olaylarını böyle yorumlayıp, kendi paylarına özür dilediklerini belirten insanlar var. Buna kim ne diyebilir. Başka bir grup da çıkıp; bizde özür dilemiyorz desin, diyor ama kimseyi Ermenici, hain ilan etmeden!

İsteyen istedğini yapar.
Ama atalarını yapmadığı işten dolayı dünyanın önünde suçlamak da Türk ruhuna yakışmaz.
Ayrıca eğer bu adam hala Zaman'da yazacaksa kimse artık bana Zaman'ın haklılığını,devlet menfaatini savunduğunu söylemesin.

[TeqTaBaNCa]

seva Nickli Üyeden Al?nt?

Ben iki taraftan da değilim. Ne özür diliyorum ne özür dilemiyorum ama yaptığım önemli bir şey var o da; Ermeni veya Kürt lafını duyunca kırmızı görmüş boğa gibi saldırmamak. Bu sözümün küçük bir kısmı sana ithaf genelini o hurra ayaklanan ırkçı faşist zihniyete ithaf ediyorum.

Şu melekette yeri geldiğinde bu meseleleri insan gibi oturup konuşabilmeliyiz. Bunu engellemeye çalışanlar farkında olarak veya olmayarak bu toprakların yüksek medeniyetine zarar vermiş olur.

Konuyu ne kadar budaklaştırıp aslından uzaklaştırdığını farketmen için metni bir daha yazıyorum. Herkes cephe almadan önce önce özür dileyenlerin ne dediğine bir baksın:"1915'te Osmanlı Ermenileri'nin maruz kaldığı Büyük Felâket'e duyarsız kalınmasını, bunun inkâr edilmesini vicdanım kabul etmiyor. Bu adaletsizliği reddediyor, kendi payıma Ermeni kardeşlerimin duygu ve acılarını paylaşıyor, onlardan özür diliyorum."
Kimseden birşey istenmiyor burada. 1915 olaylarını böyle yorumlayıp, kendi paylarına özür dilediklerini belirten insanlar var. Buna kim ne diyebilir. Başka bir grup da çıkıp; bizde özür dilemiyorz desin, diyor ama kimseyi Ermenici, hain ilan etmeden!

iKi taraftanda değiLim derken sanKi yabanCı oLduğun iki ayrı miLLetten bahseder gibisin...Sen MiLletini bir tarafa ermeniLeri bir tarafa koyyorsun benim tarafım - onLarın tarafı diyemiyorsun...SanKi başka miLLettensin ve türkLerLe ermeniLer araSında ki bu oLaya karışmıyorsun tarafsız kaLıyorsun bu çok saçma ...anLamıyorum Türküm diyen damarLarında türk kanı taŞıyan bi insan nasıL oLurda ermeniLer gibi bi miLLetten özür diLemeyi düşünebiLir...NasıL oLurDa ermeniLerLe türkLeri aynı kefeye koyup iki tarafada tarafsızLığını iLan eder.!!!