![]() |
#71 |
Usta Yiğido
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() altuntas58 Şuan
![]() Son Aktivite: 11.10.2012 20:24
Üyelik Tarihi: 29.08.2006
Yaş: 71
Mesajlar: 38.469
Tecrübe Puanı: 4544
![]() |
![]() Cömertliğiyle meşhur Abdullah b. Cafer, kendisinden daha cömert birini tanıyıp tanımadığı sorulduğunda,
bu olayı anlatır ve, “Ama o köpeğe topu topu üç parça ekmek vermiş; sense ona koskoca bir hurmalığı ve hürriyetini vermişsin.” :dediklerinde, şu karşılığı verirdi: “Ama o elindeki her şeyi verdi; ben ise elimdekinin bir kısmını Kıssadan hisseler çok anlamlı bir hikaye paylaşımın için teşekkürler
__________________
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#72 |
Usta Yiğido
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sweetgirl Şuan
![]() Son Aktivite: 01.05.2015 23:50
Üyelik Tarihi: 13.08.2005
Mesajlar: 3.307
Tecrübe Puanı: 1077
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() bu güzel paylasim icin cok tskler furkan biz elimizdekinin bir kismini bir fakir insana bile vermezken bir köle elindeki herseyini hemde bir köpege veriyor.... daha ne denilebilirki....
__________________
GÜLÜ SEVEN DIKENINE KATLANIR |
![]() |
![]() |
![]() |
#73 | |
Tecrübeli Yiğido
![]() ![]() ![]() ceylankimya Şuan
![]() Son Aktivite: 12.06.2008 07:57
Üyelik Tarihi: 21.02.2006
Yaş: 38
Mesajlar: 388
Tecrübe Puanı: 744
![]() |
![]() Alıntı:
__________________
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez. Üye Olmak İçin Tıklayın...]
"BİLİNİZKİ SONUNUZ ALEVLİ BİR AHTIR İNTİKAM ALANLARIN EN HAYIRLISI ALLAH 'tır" |
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#74 |
Usta Yiğido
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() altuntas58 Şuan
![]() Son Aktivite: 11.10.2012 20:24
Üyelik Tarihi: 29.08.2006
Yaş: 71
Mesajlar: 38.469
Tecrübe Puanı: 4544
![]() |
![]() Evet BUDA GECER Her Asırın,her Senenin,her Ayın,her Haftanın,her Günün,her satin,dakikanın,saniyenin gectiği gibi kısaca ömrümüzün gectiği gibi Paylaşımın için sağol kardeşim
BUDA GECER
__________________
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#75 |
Usta Yiğido
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() fertelliyim Şuan
![]() Son Aktivite: 02.10.2011 17:21
Üyelik Tarihi: 12.12.2007
Yaş: 51
Mesajlar: 1.253
Tecrübe Puanı: 766
![]() |
![]() Bu konuda gecer her şeyin gectiği gibi en basidi benim gecmişim ömrümden 34 yılın gecmesi gibi Buda Geçer.
Eline Yüreğine sağlık
__________________
<<Ömür Dediğin Bir Gündür O da Bu Gündür...>> "Her Kim Hakkımda Ne Düşünürse Allah İki Katını Versin" [Üye Olmayanlar Linkleri Göremez. Üye Olmak İçin Tıklayın...]
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#76 |
Usta Yiğido
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() CrSivaslim58 Şuan
![]() Son Aktivite: 01.05.2025 13:22
Tournaments Won: 2 Üyelik Tarihi: 22.12.2007
Yaş: 27
Mesajlar: 1.861
Tecrübe Puanı: 885
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() tesekürller payllasim icin saol
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#77 |
Editör
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() FurkaN Şuan
![]() Son Aktivite: 21.01.2015 21:58
Üyelik Tarihi: 09.06.2006
Yaş: 40
Mesajlar: 1.240
Tecrübe Puanı: 10
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() Adam, pazar sabahı kalktığında bütün haftanın yorgunluğunu çıkarmak için pijamalarını giyer ve eline gazetesini alır. Düşüncesi, bütün gün miskinlik yapıp evde oturmaktır.Tam bunları düşünürken oğlu koşarak gelir ve sinemaya ne zaman gideceklerini sorar. Baba, oğlunu bu hafta sonu sinemaya götürmeye söz vermiştir ama hiç dışarıya çıkmak istemediğinden bir bahaneyle oğlunu başından savmak ister.Birden, gazetenin promosyon olarak verdiği dünya haritası gözüne ilişir.Önce dünya haritasını keserek küçük parçalara ayırır ve oğluna,eğer bu haritayı birleştirip düzeltebilirsen seni sinemaya götüreceğim der. İçinden de, oh be, kurtuldum! En iyi coğrafya profesörünü bile getirsen, bu haritayı akşama kadar düzeltemez der.Aradan on dakika geçtikten sonra oğlu babasının yanına koşarak gelir.“Baba haritayı düzelttim, artık sinemaya gidebiliriz! der.Adam önce oğlunun söylediğine inanamaz. Ama haritanın tamamlandığını görünce, hayretler içinde bunu nasıl yaptığını sorar. Çocuk şu cevabı verir:
Bana verdiğin haritanın arkasında bir insan resmi vardı. İnsanı düzelttiğim zaman dünya da kendiliğinden düzeliverdi.
__________________
"İnsanın süsü yüzdür, Yüzün süsü göz! Aklın süsü dildir, Dilin süsü söz!" ...İMZALARDA SİYASİ SİMGELER YASAKTIR... BeNi An, bEnİ aRa, AmA bEnSiZ yÜrÜ...
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#78 |
Usta Yiğido
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sweetgirl Şuan
![]() Son Aktivite: 01.05.2015 23:50
Üyelik Tarihi: 13.08.2005
Mesajlar: 3.307
Tecrübe Puanı: 1077
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() Hiç düşündünüz mü? Anlaşan, anlaştıran insan mısınız?
AHMED ŞAHİN Kâmil, olgun mü’min, anlaşmazlığa düştüğü yerde, dayatmayla, inatla iş yapmaz. Fanatiklik ve körükörüne inat bir mü’minin vasfı değildir. Mü’min, muhataplarıyla doğru ve helal yoldan anlaşmaya çalışır. Size bir soru: Evde ve sokakta kendi görüşümüzü kabul ettirmek için olanca ısrarımızla direniyor muyuz? Yoksa, bizim görüşümüzün kabul görmediği yerlerde yine de bir anlaşma yolu arıyor, bir uyumlu insan örneği verme gereğine inanıyor muyuz? Yani eninde sonunda anlaşan-anlaştıran insan olmayı tercih ediyor muyuz? Böyle bir uyum ölçümüz var mı bizim? - Bence, anlaşmazlıklara maruz kaldığımız yerlerde inanmış insanlara mahsus uyum ölçümüz vardır bizim. Hem de bu uyum ölçüsünü Peygamberimiz vermiştir bizlere. Kitaplık çaptaki tek cümlelik hadisinde şöyle buyurmuştur Efendimiz: - ‘Mümin, anlaşan, anlaştıran insandır!..’ Evet, kamil ve olgun mümin, anlaşmazlığa düştüğü yerlerde dayatmayı, inadı tercih etmez. Fanatik ve iddiacı biri görüntüsü vermeye yönelmez. Ne pahasına olursa olsun kendi dediğini kabul ettirme inadını sürdürmez.. - Ya ne yapar? Fedakârlıkla da olsa muhataplarla anlaşmayı, anlaştırmayı, işi tatlıya bağlamayı, helalleşerek halletmeyi esas alır. Çünkü kendisi mümindir. Mümin ise Efendimiz’in tarifiyle: - Kendisi anlaşan, başkalarını da anlaştıran adam, demektir. İnanmış insanın vazgeçilmez uyum özelliği ve güzelliğidir bu anlaşma ve anlaştırma vasfı.. Olgun müminin sevimli yanını böyle tarif eden Efendimiz, sevimsiz yanını da hadisin devamında şöyle ifade buyurmuştur: “Anlaşmayan ve anlaştırmaya gayret etmeyen müminde hayır yoktur!” Evet, anlaşmayan, anlaştırmaya gayret etmeyen müminde hayır yoktur. Sözü daha fazla uzatmadan Efendimiz’in (sas) iki mümin arasındaki bir anlaşmazlığı nasıl anlaştırarak tatlıya bağladığına bakalım.. Sahabenin ileri gelenlerinden Kab bin Malik ile İbni ebi Hadred, Mescid-i Saadet’e namaza gelmişlerdi. Ancak Kab’ın ötekinde alacağı vardı. Hazır yan yana gelmişken Kaab, alacağı parasını istedi. Borçlu da henüz eksiğini tamamlayamadığından hemen veremeyeceğini ifade etti. Derken gürültü Resulüllah’ın hanesinden duyulacak kadar yükseldi. Evinin mescide bakan penceresinden perdeyi kaldırarak boynunu uzatıp iki tarafa da bakan Resulüllah, iki mümin arasında bir alacak verecek anlaşmazlığı olduğunu anladı. Müminler arasındaki anlaşmazlıklar müminlere mahsus şekilde mutlaka bir anlaşma anlaştırma ile sonuçlanmalıydı. Bu, kamil müminin vasfıydı. Bunun için de gücü yeten tarafın birazcık fedakârlığı gerekirdi. Bu yüzden Efendimiz, alacaklı olan Kab bin Malik’e, sağ elinin şehadet parmağını yukarıya doğru dikerek ortasından bölme işareti yaptıktan sonra, ‘Alacağının yarısını bağışla, sen bunu yapabilirsin, durumun böyle bir fedakârlığa müsaittir.’ tavsiyesinde bulundu. Kab, kamil müminin vasfını bildiğinden anlaşmaz mümin durumuna düşmek istemiyordu. Hemen cevap verdi: - Başım gözüm üstüne ya Resulallah. Alacağımın yarısını bağışlayarak anlaşan mümin olmayı tercih ediyorum! Bundan sonra da borçlu İbni ebi Hadred’e işaret eden Efendimiz; “Kalk git, sen de kalan borcunu getirip hemen öde. Senin de buna gücün yeter artık”, buyurdu. - Hemen ödüyorum ya Resulallah, bu kadarını zaten hazırlamıştım, anlaşmaz mümin durumuna düşmekten Allah’a sığınırım, dedi. Böylece gürültülü bir anlaşmazlık, anında sakin bir anlaşmayla sona erdi. Efendimiz buyurdu ki: - “Mümin anlaşan, anlaştıran insandır.” Arkasından da ekledi: - Anlaşmayan, anlaştırmak için gayret göstermeyen müminde hayır yoktur! Bunu böyle bilin! - Ne dersiniz, evde ve sokakta biz ne haldeyiz?. Anlaşan, anlaştıran mümin örneği mi veriyoruz? Yoksa aksiliklerin ve inatçılığın numunesini mi teşkil ediyoruz? Bir düşünsek, nefs muhasebesi yapsak mı?
__________________
GÜLÜ SEVEN DIKENINE KATLANIR |
![]() |
![]() |
![]() |
#79 |
Editör
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() FurkaN Şuan
![]() Son Aktivite: 21.01.2015 21:58
Üyelik Tarihi: 09.06.2006
Yaş: 40
Mesajlar: 1.240
Tecrübe Puanı: 10
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() Allah razı olsun güzel paylaşım....
Ahmed Şahin her zaman takip ettiğim bir yazardır....
__________________
"İnsanın süsü yüzdür, Yüzün süsü göz! Aklın süsü dildir, Dilin süsü söz!" ...İMZALARDA SİYASİ SİMGELER YASAKTIR... BeNi An, bEnİ aRa, AmA bEnSiZ yÜrÜ...
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#80 |
Usta Yiğido
![]() ![]() ![]() ![]() puar Şuan
![]() Son Aktivite: 29.04.2010 14:08
Tournaments Won: 1Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Yaş: 44
Mesajlar: 803
Tecrübe Puanı: 808
![]() |
![]() senin düşündüğünü eminim hepimiz düşünyoruzdur...ama uygulamaya gelince elimzde koskocaman bir 0000000000 :(
__________________
Gönülleri fetheden, beyan talâkatı değil hareket talâvetidir.
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye Okuyor. (0 Kay?tl? Üye Ve 1 Misafir) | |
|
|