Warnung: Illegal offset type in [path]/includes/functions_post_thanks.php (Zeile 110)

Warnung: Illegal offset type in [path]/includes/functions_post_thanks.php (Zeile 110)

Warnung: Illegal offset type in [path]/includes/functions_post_thanks.php (Zeile 110)
HZ. ALİ ile ilgili konular - Sayfa 8 - Sivas - Sivaslilar.Net - Sivashaber - Sivasforum - Sivasların En Büyük Buluşma Merkezi - Yiğidolar
Forum - Ana Sayfa Takvim S?k Sorulan Sorular Arama

Zurück   Sivas - Sivaslilar.Net - Sivashaber - Sivasforum - Sivasların En Büyük Buluşma Merkezi - Yiğidolar > DİN BÖLÜMÜ > Dini Bilgiler
SİTE ANA SAYFA Galeri Kayıt ol Yardım Ajanda Oyunlar Bugünki Mesajlar

Dini Bilgiler (Ayetler, Hadisler, Dualar ve Muhtelif konular)



Son 15 Mesaj : Atatürk'ün Çocukluğu'na Ait Hikayeler           »          Şehzade Osman           »          Hatıra defteri           »          Antilop İle Akrebin Dostluğu           »          Karagöz İle Hacivat Konuşmaları 2           »          Sitemizin Ozanları           »          SEVDİM İŞTE....           »          NEFRET ETTİM İŞTE!!!!!           »          AFORİZMALAR (SAÇMALAMLAR)-1           »          SEÇKİNLER/SEÇİLMİŞLER DÜNYASI           »          Hatalarımızdan Dersler Alabilmek Ümidiyle.           »          Araf Suresi 172-173. Ayetler.( Ben Sizin Rabbiniz Değil Miyim)           »          İnancımızı Kullananların Artık Tuzağına Düşmeyelim.           »          ULAŞ-Yapalı           »          TÜRKİYE TÜRKLERİNDİR PAYLAŞIMAZ
Cevapla
 
Seçenekler Arama Stil
Alt 23.02.2008, 16:12   #1
Esengül
Yasaklı
NO AVATAR
 
Esengül Şuan Esengül isimli Üye şimdilik offline Konumundadır
Son Aktivite: 03.09.2010 00:31

Üyelik Tarihi: 16.12.2007
Mesajlar: 520
Tecrübe Puanı: 0 Esengül BU GIDISLE COK MESHUR OLACAK
Standart --->: HZ. ALİ ile ilgili konular

Alıntı:
izmirliyiğido Nickli Üyeden Al?nt? Mesajı Göster
ESENGÜL HANIMEFENDİ
"LAFETA İLLA ALİ LA SEYFE İLLA ZÜLFİKAR" BU SÖZÜN ANLAMINI ÖĞRENEBİLİRMİYİM MERAK ETTİMDE
SAYGILAR
Ali' den Üstün Yiğit

Zülfikar ' dan Keskin Kılıç Yoktur . . .

SAYGI BENDEN OLSUN EFENDİM
Esengül isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki Kullanıcılar Esengül'e Teşekkür Ediyor...
Alt 23.02.2008, 16:16   #2
izmirliyiğido
Usta Yiğido
 
izmirliyiğido - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
izmirliyiğido Şuan izmirliyiğido isimli Üye şimdilik offline Konumundadır
Son Aktivite: 28.03.2013 15:23

Üyelik Tarihi: 08.08.2007
Mesajlar: 713
Tecrübe Puanı: 742 izmirliyiğido BU GIDISLE COK MESHUR OLACAK
Standart --->: HZ. ALİ ile ilgili konular

TEŞEKKÜR EDERİM
.............................. ...........
.............................. ........
izmirliyiğido isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   sendpm.gif Alıntı ile Cevapla
Alt 23.02.2008, 16:16   #3
Esengül
Yasaklı
NO AVATAR
 
Esengül Şuan Esengül isimli Üye şimdilik offline Konumundadır
Son Aktivite: 03.09.2010 00:31

Üyelik Tarihi: 16.12.2007
Mesajlar: 520
Tecrübe Puanı: 0 Esengül BU GIDISLE COK MESHUR OLACAK
Standart --->: HZ. ALİ ile ilgili konular

Alıntı:
izmirliyiğido Nickli Üyeden Al?nt? Mesajı Göster
TEŞEKKÜR EDERİM
.............................. ...........
.............................. ........
Rica Ederim


.
.
.
.
.
.
Esengül isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 23.02.2008, 16:30   #4
ceylankimya
Tecrübeli Yiğido
 
ceylankimya - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
ceylankimya Şuan ceylankimya isimli Üye şimdilik offline Konumundadır
Son Aktivite: 12.06.2008 08:57

Üyelik Tarihi: 21.02.2006
Yaş: 39
Mesajlar: 388
Tecrübe Puanı: 761 ceylankimya FORUMLARA KATILIMI BIRAZ DAHA ARTABILIR
Pfeil -->: HZ. ALİ ile ilgili konular

DAHA DÜNYADAYKEN Cennetle Müjdelenen Sahabeler


Hz. Ebubekir

Hz. Ömer

Hz. Osman

Hz. Ali

Hz. Abdurrahman b. Avf

Hz. Ebu Ubeyde b. Cerrah

Hz. Sa’d b. Ebi Vakkas

Hz. Said b. Zeyd

Hz. Talha b. Ubeydullah

Hz. Zübeyr b. Avvam
__________________
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez. Üye Olmak İçin Tıklayın...]

"BİLİNİZKİ SONUNUZ ALEVLİ BİR AHTIR
İNTİKAM ALANLARIN EN HAYIRLISI ALLAH 'tır"
ceylankimya isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   sendpm.gif Alıntı ile Cevapla
Alt 23.02.2008, 23:03   #5
Esengül
Yasaklı
NO AVATAR
 
Esengül Şuan Esengül isimli Üye şimdilik offline Konumundadır
Son Aktivite: 03.09.2010 00:31

Üyelik Tarihi: 16.12.2007
Mesajlar: 520
Tecrübe Puanı: 0 Esengül BU GIDISLE COK MESHUR OLACAK
Standart ALİ İBN EBİ TÂLİB



Resulullah'ın amcasının oğlu, damadı, dördüncü halife. Babası Ebû Talib, annesi Kureyş'ten Fâtıma binti Esed, dedesi Abdulmuttalib'tir. Künyesi Ebu'ı Hasan ve Ebû Tûrab (toprağın babası), lâkabı Haydar; ünvanı Emîru'l-Mü'minin'dir. Ayrıca 'Allah'ın Arslanı' ünvanıyla da anılır.

Hz. Ali küçük yaşından beri Resulullah'ın yanında büyüdü. On yaşında İslâm'ı kabul ettiği bilinmektedir. Hz. Hatice'den sonra müslümanlığı ilk kabul eden odur. Hz. Peygamber ile Hz. Hatice'yi bir gün ibadet ederken gören Hz. Ali'ye Peygamberimiz şirkin kötülüğünü, tevhidin manasını anlattığında Hz. Ali hemen müslüman olmuştu. Mekke döneminde her zaman Resulullah'ın yanındaydı. Kâbe'deki putları kırmasını şöyle anlatır: "Bir gün Resul-u Ekrem ile Kâbe'ye gittik. Resul-u Ekrem omuzuma çıkmak istedi. Kalkmak istediğim zaman kalkamıyacağımı anladı, omuzumdan indi, beni omuzuna çıkardı ve ayağa kalktı. Kendimi istesem ufukları tutacak sanıyordum. Kâbe'nin üzerinde bir put vardı, onu sağdan soldan ittim. Put düştü, parça parça oldu. Resulullah'ın omuzlarından indim. İkimiz geri döndük." (Ahmed b. Hanbel, Müsned, I, 384).

Resul-u Ekrem, en yakın akrabasını uyarmak ve hakkı tebliğ etmek hususunda Allah'u Teâlâ'dan emir alınca onları Safa tepesinde toplayıp ilâhî emirleri tebliğ edince, Kureyş müşrikleri onunla alay etmişti. İkinci toplantıyı yapmasını Hz. Ali (r.a.)'ye bıraktı, Ali de bir ziyafet hazırlayarak Hasimoğullarını davet etti. Resulullah yemekten sonra: "Ey Abdülmuttaliboğulları, ben özellikle size ve bütün insanlara gönderilmiş bulunuyorum.

İçinizden hanginiz benim kardeşim ve dostum olarak bana bey'at edecek" dedi. Yalnız Ali (r.a.) kalktı ve orada Resulullah'a onun istediği sözlerle bey'at etti. Bunun üzerine Resul-u Ekrem, "Kardeşimsin ve vezirimsin " diyerek Hz. Ali'yi taltif etti.

Hz. Peygamber hicret etmeden önce elinde bulunan emanetleri, sahiplerine verilmek üzere Ali'ye bıraktı ve o gece Hz. Ali, Resulullah'ın yatağını da yatarak müşrikleri şaşırttı. Böylece Hz. Ali, Hz. Peygamber'i öldürmeye gelen müşrikleri oyalayarak onun yerine hayatını tehlikeye atmış, bu suretle Peygamber'e hicreti sırasında zaman kazandırmıştır. Hz. Ali, Peygamberimiz'in kendisine bıraktığı emanetleri sahiplerine verdikten sonra Medine'ye hicret etti. Medine'de de Hz. Peygamber'in devamlı yanında bulundu, bütün cihat harekâtlarına katıldı, Uhud'da gâzî oldu. Bedir'de sancaktardı. Aynı zamanda keşif kolunun başındaydı; hakim noktaları tesbit ederek Hz. Peygamber'e bildirdi. Bu mevkiler işgal edilerek, Bedir'de önemli bir savaş harekâtını başarıya ulaştırdı. Bedir gazasının başlamasından önce, Kureyşliler'le teke tek dövüşen üç kişiden biriydi. Bu döğüşte, hasmı Velid b. Muğire'yi kılıcı ile öldürdüğü gibi, Hz. Ebû Ubeyde zor durumdayken yardımına koştu ve onun hasmını da öldürdü. Kendisine "Allah'ın Arslanı" lâkabı ve Bedir ganimetlerinden bir kılıç, bir kalkan ve bir de deve verildi.

Hz. Ali, Bedir savaşından sonra Hz. Peygamber'in kızı Hz. Fâtıma ile evlendi. Nikâhını Hz. Peygamber kıydı. O zamana kadar Resulullah'la oturan Hz. Ali nikâhtan sonra ayrı bir eve taşındı. Hz. Ali'nin, Hz. Fâtıma'dan üç oğlu, iki kızı dünyaya geldi.

Hicret'in üçüncü yılında Uhud savaşında, müslüman okçuların hatası yüzünden müşrikler müslümanların üzerine saldırmışlar ve Hz. Peygamber de yaralanarak bir hendeğe düşmüş ve düşman onun öldüğünü yaymıştı. Halbuki o sırada döğüşe döğüşe gerileyen Hz. Ali, Hz. Peygamber'in içine düştüğü hendeğe ulaşarak, onu korumaya almıştı. İki tarafın da kazanamadığı bu savaşta Hz. Ali birçok yerinden yaralanarak gazi oldu.

Uhud savaşından sonra Hz. Ali "Benu Nadr" Yahudilerinin hainlikleri üzerine bu kabile ile yapılan savaşı bizzat idare etti. Bütün çarpışmalarda Hz. Ali kahramanca döğüşmüş ve müşriklerin en meşhur savaşçılarını öldürmüştür. Hudeybiye barışında sulh şartlarının yazılmasında o memur edildi. Hz. Ali, sulhnameyi yazmaya şöyle başladı: "Bismillâhirrahmânirrahîm . Muhammed Resulullah...." Ancak müşrikler bu ifadeye itiraz ettiler. Hz. Peygamber, "Resulullah" yerine "Muhammed b. Abdullah" yazmasını Hz. Ali'ye söylemiş fakat Hz. Ali "Resulullah" ifadesinin yazımında ısrar etmiştir.

Hz. Ali Mekke'nin fethi sırasında yine sancaktardı. "Keda" mevkiinden Mekke'ye girdi. Mekke kan dökülmeden fethedildi. Hz. Peygamber ile birlikte Kâbe'deki bütün putları kırdılar.

Mekke'nin fethinden sonra Resulu Ekrem, Hâlid b. Velid'i Benu Huzeyme kabilesine gönderdi. Bu kabile ya cehaleti, ya da bedevî olmalarından, "müslüman olduk" anlamındaki "eslemna" kelimesi yerine "sabbena" dediği için Hâlid b. Velid hiddetlendi ve onlarla harp etti. Hz. Peygamber olayı duyunca çok üzüldü. Hz. Ali'yi bu hatayı telâfi ile görevlendirdi. Hz. Ali Benu Huzeyme'ye giderek öldürülenlerin diyetini ödeyip mağdur olanların zararlarını telâfi etmişti.

Huneyn gazasında müslümanlar bir ara bozulup dağıldılar. Sayıları binleri bulduğu halde içlerinden ancak birkaç kişi sabredip dayanabildi. Hz. Ali bu savaşta yalnız sabırla tahammül etmekle kalmayarak gösterdiği yiğitlik ve kumandanlıkla İslâm ordusunun kendi safında toparlanmasını sağladı.

Resulu Ekrem hicretin 9. yılında Tebük seferine çıkarken Hz. Ali'yi ehl-i beytin muhafazası için Medine'de bıraktı, ancak bu sefere katılamadığı için müteessir oldu. Bunun üzerine Resulullah: "Musa'ya göre Harun ne ise, sen bana karşı o olmak istemez misin?" dedi. Ali, bu iltifattan çok memnun oldu.

Berae suresinin ayetleri nazil olunca, Resulullah Hz. Ali'yi Mekke'ye gönderdi. Bu suretle hiçbir müşrikin artık Kâbe-i Şerîfi bundan sonra haccedemeyeceğini bildirdi.

Yemen bölgesinin İslâm'a girmesi zordu. Görev yine Ali b. Ebi Talib'e verildi. Hz. Ali "Bu çok güç bir iş" dedi. Resulullah da "Ya Rabb, Ali'nin dili tercümanı, kalbi hidayet nurunun memba olsun" diye dua edince, Ali, siyah bir bayrak alarak Yemen'e gitti, kısa süren irşadları sayesinde Yemen'in bütün Hemedan kabilesi müslüman oldu.

Hz. Peygamber'in vefatı sırasında, hücresinde bulunanların başında geliyordu. Hz. Ebu Bekir halife seçildiği sırada Hz. Ali Resulullah'ın hücresinde tekfin ile meşgul idi.

Hz. Ömer devrinde devletin bütün hukuk işleriyle ilgilenip adeta İslâm devletinin baş kadısı olarak görev yaptı. Hz. Ömer'in şehâdeti üzerine yine devlet başkanını seçmekle görevlendirilen altı kişilik şûra heyetinde yer alıp, bu altı kişiden en sona kalan iki adaydan biri oldu.

Hz. Osman'ın hilâfeti döneminde idarî tutumdan pek memnun olmamakla birlikte İslâm devletinin muhtelif vilâyetlerinden gelen şikayetleri hep Hz. Osman'a bildirmiş ve ona hâl çareleri teklif etmişti. Hz. Osman'ı muhasara edenleri uzlaştırmak için elinden gelen gayreti sarfetti.

Hz. Osman'ın şehâdetinden sonra İslâm'ın ileri gelen şahsiyetleri ona bey'at ettiler. Ancak onun bu dönemi Allah'ın bir takdiri olarak son derece karışık bir dönem oldu. Hilâfete geçtiğinde hâlledilmesi gereken bir çok problemle karşı karşıya kaldı. Bu karışıklıklar Cemel ve Sıffın gibi iç çatışmaları doğurdu. İslâm devleti bünyesindeki bu ihtilâfları giderme konusunda büyük fedakârlık ve gayretler gösterdi.

Nihayet, Kûfe'de 40/661 yılında bir Hârici olan Abdurrahman b. Mülcem tarafından sabah namazına giderken yaralandı. Bu yaranın etkisiyle şehid oldu.

Hz. Ali devamlı olarak Hz. Peygamber (s.a.s.)'in yanında bulunduğu için Tefsir, Hadîs ve Fıkıhta sahabenin ileri gelenlerindendir. Hatta Resulullah'ın tabiri ile "ilim beldesinin kapısı" olarak ümmetin en bilgini idi. Hz. Peygamber yolunda insanları hakka iletmek için büyük gayretler sarfetmiş ve hilâfet dönemi iç karışıklıklarla dolu olmasına rağmen İslâm'ın öğretilmesi ve öğrenilmesi hususunda büyük katkıları olmuştu.

Medine'de duruma hakim olup yönetimi tam olarak eline aldıktan sonra öğretim için merkezde bir okul kurdu. Arapça gramerin öğretilmesini Ebu Esved ed-Düeli'ye, Kur'an okutma ve öğretme işini Abdurrahman esSülemi'ye, Tabiî ilimler konusunda öğretmenlik görevini Kümeyl b. Ziyâd'a verdi. Arap edebiyatı konusunda çalışma yapmak üzere de Ubade b. esSamit, ve Ömer b. Seleme'yi görevlendirdi. Devlet yönetimi ve hizmetlerini; maliye, ordu, teşrî ve kaza gibi bölümlere ayırarak yürütüyordu. Malî işleri, dağıtma ve toplama diye iki kısma ayırmazdı.

Ümmetin malını ümmete dağıtırken de son derece titiz davranırdı. Kendisine bir pay ayırma noktasında gayet dikkatli olup, kimsenin hakkına tecavüz etmemekte de büyük bir örnek idi. Kendisini Kûfe'de görenler, kışın soğuğunda ince bir elbisenin altında tir tir titreyerek camiye gittiğini aktarırlar. Devlet yönetici ve memurlarının nasıl davranmaları gerektiği konusunda şu yönetmeliği hazırlamıştı.

1. Halka karşı daima içinizde sevgi ve nezaket besleyin. Onlara bir canavar gibi davranmayın ve onları azarlamayın .

2. Müslüman olsun olmasın herkese aynı davranın. Müslümanlar kardeşleriniz, müslüman olmayanlar ise sizin gibi bir insandır.

3. Affetmekten utanmayın. Cezalandırmada acele etmeyin. Emriniz altında bulunanların hataları karşısında hemen öfkelenip kendinizi kaybetmeyin .

4. Taraf tutmayın, bazı insanları kayırmayın. Bu tür davranışlar sizi zulme ve despotluğa çeker.

5. Memurlarınızı seçerken zalim yöneticilere hizmet etmemiş ve devletin suçlarından ve zulümlerinden sorumlu olmamış bulunmalarına dikkat edin.

6. Doğru, dürüst ve nazik kişileri seçin ve çıkar ummadan ve korkmadan acı gerçekleri söyleyebilenleri tercih edin.

7. Atamalarda araştırma yapmayı ihmal etmeyin.

8. Haksız kazanç ve ahlâksızlıklara düşmemeleri için memurlarınıza yeterince maaş ödeyin.

9. Memurlarınızın hareketlerini kontrol edin ve bunun için güvendiğiniz samimi kişileri kullanın.

10. Mektuplar ve müracaatlara bizzat kendiniz cevap verin.

11. Halkın güvenini kazanın ve onların iyiliğini istediğinize kendilerini inandırın .

12. Hiç bir zaman vaadinizden ve sözünüzden dönmeyin.

13. Esnaf ve tüccara dikkat edin; onlara gereken önemi gösterin, fakat ihtikâr, karaborsa ve mal yığmalarına izin vermeyin.

14. El işlerine yardım edin; çünkü bu yoksulluğu azaltır, hayat standardını artırır.

15. Tarımla uğraşanlar devletin servet kaynağıdır ve bir servet gibi korunmalıdır.

16. Kutsal görevinizin yoksul, sakat ve yetimlere bakmak olduğunu hiç aklınızdan çıkarmayın. Memurlarınız onları incitmesin, onlara kötü davranmasın. Onlara yardım edin, koruyun ve yardımınıza ihtiyaç duydukları her zaman huzurunuza çıkmalarına engel olmayın .

17. Kan dökmekten kaçının, İslâm'ın hükümlerine göre öldürülmesi gerekmeyen kimseleri öldürmeyin.

Hz. Ali bütün bu emirleri kendi nefsinde eksiksiz uygulayan bir halifeydi. Beş yıllık halifeliği çok önemli olaylarla, savaş ve sıkıntılarla geçmişti. Fitnelere karşı sonuna kadar doğru yoldan sabırla mücadele etmek istedi sonunda şehid oldu.

Hz. Ali İslâm'ın bütün güzelliklerine vakıftı. Çünkü o, Resulullah'ın daima yanında bulunmuştu. Vahiy kâtibiydi, hâfız, müfessir ve muhaddisti. Hz. Peygamber'den beş yüzden fazla hadis rivayet etti. Ahkâmın nazariyatından çok amelî keyfiyetine bakardı: "Halka anladıkları hadisleri söyleyiniz. Allah ile Peygamber'in tekzip edilmesini ister misiniz?" (Buhârî, İlim) demiştir.

Hz. Ali'nin, Hz. Fâtıma'dan Hasan, Hüseyin, Muhsin adlı oğulları ve Zeynep, Ümmü Gülsüm adlı kızları oldu.

Hz. Ali âbid, kahraman, cesur, iyilikte yarışan, takva sahibi ve son derece cömertti. Medine'de müslümanların durumu düzeldikten sonra, Hz. Ali de bir hizmetçi almaya karar verip, Resulullah'a gitti. Resulullah kızıyla damadının arasına girerek: "Ben size hizmetçiden daha hayırlısını haber vereyim. Yatarken otuzüç kere Allahü ekber, otuzüç kere Elhamdülillah, otuzüç kere de Subhanallah deyin" buyurdu. Yine bir gün yiyecek çok az yemekleri olan Hz. Ali ile ailesi sofraya oturdukları sırada kapılarına bir dilenci geldi, onlar da yemeği dilenciye verdiler. Ertesi gün gelen bir yetime, üçüncü gün gelen bir esire yemeklerini verdiler. Bu olay üç gün sürdükten sonra şu ayet-i kerime indi: "şüphesiz en iyiler mizacı kâfur olan bir tastan içerler. Allah'ın kullarının taşıra taşıra içeceği bir kaynak. Adağı yerine getirirler ve şerri yaygın olan bir günden korkarlar. İçleri çektiği hâlde yiyeceği, miskine, yetime ve esire yedirirler. 'Biz sizi ancak Allah'ın rızası için doyuruyoruz, sizden bir karşılık ve teşekkür beklemiyoruz. Doğrusu biz oldukça asık suratlı zorlu bir günden dolayı Rabbımızdan korkuyoruz' derler. Allah da bu günün şerrinden onları korur. Onlara parlaklık ve sevinç verir." (İnsan, 5/11)

Hz. Ali'nin "Zülfikâr" adı verilen meşhur bir kılıcı vardı. Kılıcın ağzı iki çatallı idi ve Hz. Ali'ye Resulullah tarafından hediye edilmişti.

Hz. Ali'nin cömertliği, insanîliği, Resulullah'a olan yakınlığıyla edindiği büyük manevî miras onu yüzyıllardır halk inançlarında destani bir kişiliğe büründürmüştür. Bir gün onun dört dirhemi vardı. Birini açıktan, birini gizliden birini gündüz, birini de gece infak etti ve hakkında şu ayet-i kerime indi: "Mallarını gece ve gündüz, gizli ve açık olarak infak edenler. Onlar için Rabbleri katında karşılıkları vardır ve üzülecek de değillerdir." (el-Bakara, 2/274).

Hz. Ali'nin peygamberimizden rivayet ettiği bazı hadis-i şerifler: "Günah işleyen biri pişman olur, abdest alır namaz kılar ve günahı için istiğfar ederse Allah'u Tealâ Nisâ suresinde 'Biri günah işler veya kendine zulmeder sonra pişman olup Allah'u Teâlâ'ya istiğfar ederse Allah'u Teâlâ'yı çok merhametli ve af ve mağfiret edici bulur' buyurmaktadır."

"Üzerinde farz namaz borcu olan kimse, kazasını kılmadan nafile kılarsa boş yere zahmet çekmiş olur. Bu kimse, kazasını ödemedikçe Allah'u Teâlâ onun nafile namazlarını kabul etmez. "

"Malınızın zekâtını veriniz. Biliniz ki, zekâtını vermeyenlerin bunu vazife kabul etmeyenlerin namazı, orucu, haccı ve cihadı ve imanı yoktur. "

Peygamberimiz (s.a.s.) Hz. Ali'ye buyurdu: " Ya Ali, altıyüzbin koyun mu istersin, yahut altıyüzbin altın mı veya altıyüzbin nasihat mı istersin ? " Hz. Ali dedi: "Altıyüzbin nasihat isterim." Peygamberimiz buyurdu: "Şu altı nasihate uyarsan altıyüzbin nasihata uymuş olursun: 1. Herkes nafilelerle meşgul olurken sen farzları ifa et. Yani farzlardaki rükünleri, vacipleri sünnetleri, müstehapları ifa et. 2. Herkes dünya ile meşgul olurken sen Allah'u Teâlâ'yı hatırla. İslâm'a uygun yaşa; İslâm'a uygun kazan; İslâm'a uygun harca. 3. Herkes birbirinin ayıbını araştırırken sen kendi ayıplarını ara. Kendi ayıplarınla meşgul ol. 4. Herkes dünyayı imar ederken sen dinini imar et, zinetlendir. 5. Herkes halka yaklaşmak için vasıta ararken, halkın rızasını gözetirken sen Hakk'ın rızasını gözet; hakka yaklaştırıcı sebep ve vasıtaları ara. 6. Herkes çok amel işlerken sen amelinin çok olmasına değil, ihlaslı olmasına dikkat et."

Hz. Ali buyurdu: "Kişi dili altında saklıdır. Konuşturunuz, kıymetinden neler kaybettiğini anlarsınız."

"İnsanın yaslanıp Rabbini bildikten sonra ölmesi, küçükken ölüp hesapsız Cennet'e girmesinden daha hayırlıdır. "

"Kul ümidini yalnız Rabbi'ne bağlamalı ve yalnız günahları kendini korkutmalıdır. "

"Cahil, bilmediğini sormaktan utanmasın. Âlim, içinden çıkamayacağı bir meselede en iyisini Allah'u Teâlâ bilir' demekten sakınmasın."

"Sizin için korktuğum şeylerin en başında, nefsinin isteğine uymak ve uzun emelli olmak gelir. Birincisi hak yoldan alıkoyar; ikincisi ise ahireti unutturur. "

"Amellerin en zoru üçtür. Bunlar; nefsin hakkını verebilmek, her halde Allah'u Teâlâ'yı hatırlayabilmek, kardeşine bol bol ikramda bulunabilmektir. "

"Takva, hataya devamı bırakmak; aldanmamaktır . "

"Kalpler, kaplara benzer. Hayırlı olanı, hayırla dolu olanıdır."

"Bana bir harf öğretenin kölesi olurum. "

Hz. Ali bu ümmetin en ileri gelenlerinden biri olarak İslâm'ın bize kadar gelmesinde büyük rolü olan sahabelerdendir .
Esengül isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 23.02.2008, 23:08   #6
Esengül
Yasaklı
NO AVATAR
 
Esengül Şuan Esengül isimli Üye şimdilik offline Konumundadır
Son Aktivite: 03.09.2010 00:31

Üyelik Tarihi: 16.12.2007
Mesajlar: 520
Tecrübe Puanı: 0 Esengül BU GIDISLE COK MESHUR OLACAK
Standart --->: HZ. ALİ ile ilgili konular

Hicretten otuz iki yıl önce doğmuştur,
Resûlullah’ın amcasının da oğludur,
Hz. Ali Cenab-ı Allah’ın has kuldur,
Resûle bey’at eden ilk erkektir Ali’m.

Babası; Haşim oğlu Abdülmuttalib,
Abdülmuttalib oğlu Abdi Menaf ‘tır,
“Ebû Talib” künyesiyle anılmıştır
Resûle ilk inananlardandır Hz. Ali’m.

Babası; Kureyş’te, soyunda asil lider,
Resûlü de Ebû Talib himaye eder,
Müşriklere karşı O’nu müdafaa eder,
Aşere-i Mübeşşere’dendir Hz. Ali’m.

Ali, Hz. Peygamber’den otuz yaş küçük,
Aşere-i Mübeşşere’de dördüncü büyük,
Hz. Ali’den sadır olmamıştır kötülük,
Takdire rıza gösteren “Mürtezâ” Ali’m.

“Ebû Talib” Müslüman olmadı denilir,
Her şeyin en iyisini elbet Allah bilir,
O Muhammed’i sevdiği için sevilir,
“Essedüllah-il-Gâlib” denilen Hz. Ali’m.

Annesi; Abdülmenaf oğlu Haşim oğlu-
Esed’in kızı Fatıma, bulur doğruyu,
O da hicrette takip etmiş ulu yolu,
Hasan ve Hüseyin’in babası Hz. Ali’m.

Ebû Talib yoksul sayılırdı Mekke’de,
Geçimini sağlardır küçük ticaretle,
Resûl istedi çocukları bu nedenle,
Resûle ilk inananlardandır Hz. Ali’m.

Hz. Muhammed, amcasından aldı Ali’yi,
Amcası Abbas’ta almıştı küçük Cafer’i,
Ebû Talib’e bıraktı büyük Ukayl’ı.
Sana bakmak ibadet sayılmış Hz. Ali’m.

Resûle vahiy geldiğinde o evdeydi,
O gün güzel Ali’de on yaşında idi,
Resûl isteğiyle İslâm’ı kabul etti,
Resûle bey’at eden ilk erkektir Ali’m.

İslâm tarihinde iman eden ilk çocuk,
O’na zerre kadar bulaşmadı putçuluk,
Muhammed duyar Ali’den büyük mutluluk,
Seni inciten Resûlü incitirmiş Ali’m.

Medine hicretinde yirmi üç yaşında,
Korkusuzca yatar Muhammed yatağında,
Cehri zikir vardır Ali’nin dudağında,
“Essedüllah-il-Gâlib” denilen Hz. Ali’m.

Hicretten sonra Fatıma ile evlendi,
O, hayattayken başkasıyla evlenmedi,
Fatma hicretin on birinde vefat etti.
Şehitlerin can ciğer babası Hz. Ali’m.

Fatıma’dan doğmuştur Resûl torunu,
Severiz Hasan, Hüseyin, Muhsin oğlunu,
Taç etmişiz Zeyneb, Ümmü Gülsüm nurunu.
Şehitlerin can ciğer babası Hz. Ali’m.

Fatma’dan sonra Hz. Ali tekrar evlenir,
Şanslı ve mutlu güzel El-Kilabiyye’dir,
Abbas, Cafer, Abdullah, Osman annesidir.
Ciğerlerin Kerbela’da şehittir Ali’m.

Leyla Bint Mes’ud Et-Temimiye’de eşi,
Abdullah ve Ebû Bekir’indir annesi,
Kerbela’da onlara yok dünya güneşi,
Şehitlerin can ciğer babası Hz. Ali’m.

Esma Bint Umeys El- Hus’umiye’de eşi,
Ali’nin kardeşi Cafer’le evlenmişti,
Cafer ki, Mute Harbi’nde şehid idi,
Takdire rıza gösteren “Mürtezâ” Ali’m.

Esma’nın Hz. Ali’den üç evladı oldu,
Yahya, Muhammed El-Asgar ve Ayn doğmuştu,
Bu üç oğlunun da soyu yürümemişti
Ciğerlerin Kerbela’da şehittir Ali’m.

Sonra Ümmü Habibe Bint Zema’dır eşi,
Halid Bin Velid’in getirdiği esirdi,
Zema; Ömer ve Rukiyye’nindir annesi,
Takdire rıza gösteren “Mürtezâ” Ali’m.

Zema; Ayn’ut-Temur fethinde esir edildi,
Oğlu otuz beş yaşındayken vefat etti,
Ömer’in muhterem soyu da devam etti,
Senin soyunu seven kurtulurmuş Ali’m.

Altıncı hanımı Es-Sakafiyye hatun,
Ümmü’l-Hasan ve Ramle El-Kübra kız O’nun,
Bu hanımdan iki kızı olmuş has kulun,
Haydar-ı Kerrâr diye bilinen Hz. Ali’m.

Eşidir Resûl damadı Ubu’l-As kızı,
Ondan doğdu Muhammed E-Avsat yıldızı,
Umame ki; baldızı Zeyneb’in öz kızı,
Resûl soyuna merdiven olan Hz. Ali’m.

Son eşi Hanifoğulları soyundandır,
O Havle Bint Cafer diye anılmaktadır,
Muhammed El-Ekber yıldızın anasıdır,
Ümidini Allah’a bağlayan Hz. Ali’m.

Son hanımı Riddet Hareketleri esiri,
Halid bin Velid, vurmuş gerici hareketi,
O kadın bu harekette esir edilmişti,
İyilikte yarışan takva sahibi Ali’m.

Muhammed Bin El-Hanefiyye Ali oğlu,
Muhammed El-Ekber diye biliniyordu,
O esir alınan bir hanımdan doğmuştu,
Toprağın babası da denilen Hz. Ali’m.

Ali soyunun çoğu Kerbela’da şehit,
Cennete uçmuştur güzel, kutlu Ehl-i Beyt,
Kerbela’da yarın dağ ve taş buna şahit,
Resûl soyuna merdiven olan Hz. Ali’m.

Hz. Ali’nin otuz bir çocuğu var,
Ali soyu sadece beş oğluyla uzar,
O güzel soyda ki; Ehl-i Beyt unvanı var,
Senin soyunu seven kurtulurmuş Ali’m.

İlk soy Hz. Hasan torunu Zeynel Abidin,
Devamla hz. Hüseyin, Abba ve Ömer’in,
Beşinci Muhammed bin El-Hanefiyye’nin,
Seni inciten Resûlü incitirmiş Ali’m.

Resulden her ashabına bir sıfat geçmiş,
Hz. Ali’de şecaat sıfatı belirmiş,
Şecaat ve mümessili O’na verilmiş,
Resûl soyunu seven kurtulurmuş Ali’m.

Bedir’de teke tek dövüşmek için çıkmış,
Velid bin Utba’yı tek bir darbeyle yıkmış,
Bir mücahitti o yiğitçe de çarpışmış,
Abid, kahraman, cesur bilinen Hz. Ali’m.

Hendek Gazvesi’nde fırtına gibi eser,
Amr bin Vud El-Amıri’yi sanki tepeler,
Bu başarıya çok sevinmişti Peygamber,
Aşere-i Mübeşşere’dendir Hz. Ali’m.

“Rıdvan Bey’atı”na yürekten katılmıştı,
olaylar sırasında Resûl yanındaydı,
Hayber’de İslâm ordusu sancaktarıydı,
Zülfikâr adlı kılıcın sahibi Ali’m.

Tebuk Seferi’nde Medine Emiri’dir,
O Medine’de resûlullah’ın vekilidir,
Hz. Ali ki; her mevkide görev ehlidir,
Savaş meydanlarının kahramanı Ali’m.

Resûl hastayken camiye götürüyordu,
Peygamber vefat ederken O’ndan hoşnuttu,
Vefat edince definle Ali meşguldü,
Resûl soyunu seven kurtulurmuş Ali’m.

Hz. Osman şehid, Medine ki; yetim kalmış,
Hain Harb El-Kâ’ki düzeni ele almış,
Sahabe-i Güzin de arayış başlamış,
Vahiy katipliği yapan güzel Ali’m.

Hainler ihtilafa düştü Halife’de,
Onlarda bölünmüşlerdir kendi içinde,
Her bir gurup ayrı bir sahabe peşinde,
Vahiy katipliği yapan güzel Ali’m.

İslâm’ın ilk başkenti Medine işgalde,
Çapulcular salya akıtır Medine’de,
Halife gerekir Ümmet-i Muhammed’e
İlim beldesinin kapısı olan Ali’m.

Medine halkı Ali’ye müracaat eder,
Medineliler konuşur Hz. Ali dinler,
“İdarede gözüm yok, siz seçin razıyım” der.
Emir değil, vezir kalmak isteyen Ali’m.

Fitneciler Medine halkına zulmeder,
Çabuk bir halife seçilmesini ister,
“Yoksa sahabeler hep ölecektir” derler.
“Put kıran Ali” denilen güzel Hz. Ali’m.

Fitne kazanı kaynar onlar endişeli,
Muhammed damadına ettiler teklifi,
Çaresizce kabullendi kutsal görevi,
Resûle ilk inananlardandır Hz. Ali’m.

Hicri otuz beşinci yıl Ali Halife,
Talha ve Zübeyr hemen bey’at’ta Ali’ye,
Ensar, muhacir bey’at etti kendisine,
Aşere-i Mübeşşere’dendir Hz. Ali’m.

Mü’minler ister Osman’ın öcü alınsın,
Ali der; “İlk önce ortalık sakinleşsin,
Sonra bütün valilerimiz bir değişsin.”
Savaş meydanlarının kahramanı Ali’m.

Vali Osman bin Huneyf Basra’ya atandı,
Ebu Musa El-Eşari Kûfe’de kaldı,
Şam’a da Sehl bin Huneyf’i vali atadı,
İslâm ordusu sancaktarıdır Hz. Ali’m.

Şam’a atanan valiyi kabul etmezler,
Muaviye adına geri çevirirler,
Şamlılar “Ali’ye bey’at ettik” derler,
En iyi yargılayan Hakim’dir Hz. Ali’m.

Vali Kays bin Saad bin Ubade Mısır’a,
Daha önceki vali uğramıştı suikasta,
Ubade, çağırdı halkını bey’at’a,
“Kerremallâhû vecheh” denilen Hz. Ali’m.

Mekke’ye Halid bin El-As bin Hişam bin-
El-Mugire El-Mahzumi olmuştu tayin,
Mekkeliler bu valiyi kabul etmedi,
“Kerrâr” denilen kahramandır Hz. Ali’m.

Amca oğlu Ubeydullah bin Abbas Yemen’e,
Şam’ın başında bulunuyordu Muaviye,
Muaviye Süfyan ki; bey’at etmez Ali’ye,
“Essedüllah-il-Gâlib” denilen Hz. Ali’m.

Hz. Ali uyguladı İsl3am şeriatını,
İlke edinmişti Ali, İslâm ahlakını,
O her daima gözetmiştir kul hakkını,
Takdire rıza gösteren “Mürtezâ” Ali’m.

Hz. Ali, Hz. Ömer disiplini uygular,
İnsanlar bu baskıdan kaçmaya başlar,
Aişe bile Basra’ya göçmeye kalkar,
İlim şehrinin kapısı olan Hz. Ali’m.

Hz. Ali gönüllü büyük bir ordu kurdu,
Sancaktar Muhammed El-Ekber Ali oğlu,
Abdullah bin Abbas da ordunun sağ kolu,
Sana bakmak ibadet sayılmış Hz. Ali’m.

Oğlu Ömer ordu solunda görevlidir,
Kussem bin Abbas da Medine Naibidir,
Mekke’den Basra’ya göçü haber verdiler,
Seni inciten Resûlü incitirmiş Ali’m.

O gönüllü ordu zi-kâr’a ulaşmıştı,
Basra’da Osman’ın katilleri de vardı,
Katiller öldürüldü kurtulan olmadı,
Resûl soyunu seven kurtulurmuş Ali’m.

Katillerin ölümü sorunu çözmemiş,
Bilakis daha da çok düşmanlar edinmiş,
Ölenlerin kabilesi tepki göstermiş,
Senin soyunu seven kurtulurmuş Ali’m.

El-Kaka bin Amr Et-Temimi ki, elçidir,
Hz. Ali’nin Basra’daki temsilcisidir,
Basralılar çözüm için davet etmiştir,
Resûl soyuna merdiven olan Hz. Ali’m.

Ali Basra’yla barış görüşmesi yaptı,
Fitneciler bundan korkuya kapıldı,
Abdullah bin Sebe fitne odunu yaktı,
Toprağın babası da denilen Hz. Ali’m.

Basit nedenle Basra iyice karışır,
Fitneciler bir kenarda sinsi bakışır,
Savaş halinde Basra ikiye ayrılır,
Resûl sünnetine bağlı olan Hz. Ali’m.

Bir safta fitnecilerin ayak takımı,
Diğerinde Resûlullah’ın kandaşları,
Basra’yı da sarmıştır nifak tohumları,
Eğitici, öğretici, Hakk’ı seven Ali’m.

Hz. Ali girdi iki gurup arasına,
Hatırlatır bir hadisi Zübeyr dostuna,
Zübeyr, hadisi hatırlamıştı orada,
Müfessir ve muhaddis olan, can Hz. Ali’m.

“Resûlullah sözünü hatırlar mısın?
Ali ile dövüşeceksin, sen haksızsın!
Bir nedeni de olmayacak davanızın,”
Tefsir, Hadis, Fıkıhta büyüktür Hz. Ali’m.

Zübeyr hatırlayınca uzaklaştı oradan,
Vadi’s-Siba’de, İbni Curmuz adlı bir hayvan,
Suikastele Zübeyr’i ayırmıştı o candan,
En iyi yargılayan Hakim’dir Hz. Ali’m.

Sebei fitnesi ulaşmış emeline,
Kırdırmak niyetleri, kardeşi kardeşe,
Ayrılıklar hakim Ümmet-i Muhammed’e
Kişi dili altında gizli diyen Ali’m.

Hz. Ali son kez itidal çağrısı yaptı,
Fakat iş artık O’nun kontrolünden çıktı,
Basra taraftarı otuz bin kadar vardı,
Abid, kahraman, cesur bilinen Hz. Ali’m.

Hicri otuz altı da kanlı savaş olur,
Hz. Ayşe, Hz. Talha Basralılardan olur,
Hz. Ali Kûfe ordusu başında bulunur,
Takdire rıza gösteren “Mürtezâ” Ali’m.

Basralılar yenilir, Talha yaralanmış,
Basra on bin, Kûfe’den beş bin şehit varmış,
Kaybeden de, kazanan da hep Müslüman’mış,
Aşere-i Mübeşşere’dendir Hz. Ali’m.

İkiye ayrılıp birbiriyle savaşmış,
Sebei nifak ortalığı bulandırmış,
Olan ancak on beş bin Müslüman’a olmuş,
İyilikte yarışan takva sahibi Ali’m.

Sebe’ler o zamanda kalmamış, devamda,
Curmuz’a günümüzde takılmış madalya,
Konuşulmuş Zübyer’in Ali’nin adına,
Tek başına bir kahramandır, canım Ali’m.

Cemel (Deve) Vak’ası bun tarih adı,
Hz. Ayşe’yi korumak isteyenler vardı,
O yetmiş kişi kıyıma uğramıştı,
Resûl, kardeşi ve veziri olan Ali’m.

Bu savaş içtihattan doğan bir ihtilaftır,
Üç gün boyunca Müslüman kanı akmıştır,
Karşı saftaki Ayşe esir alınmıştır,
Vahiy katipliği yapan güzel Ali’m.

Hz. Ali, Hz. Aişe’yi ziyaret etmiş,
Kardeşi Muhammed İbn-i Bekir’e vermiş,
“Hz. Aişe’yi Medine’ye götür” demiş,
Haydar-ı Kerrâr diye bilinen Hz. Ali’m.

Savaştan üç gün sonra Basra vali ister,
Hz. Ali Abdullah bin Abbas’ı tayin eder,
Aynı günün sonunda ordu Şam’a gider,
“Put kıran Ali” denilen güzel Hz. Ali’m.

Şam valisi Ömer devrinden beri aynı,
Bu vali Muaviye bin Ebi Süfyan’dı,
O’na bir nevi teslim olmuştu Şam halkı,
Resûl, kardeşi ve veziri olan Ali’m.

Muaviye bey’at etmez mazereti var,
Hz. Osman’ın alınmamış bir hesabı var,
Küçük nüanslar ve de içtihat farkı var,
Cihad hareketlerine katılan Ali’m.

Cerir bin Abdillah El-Buceli Şam da elçi,
Hz. Ali’ye O’nun bey’at’ını istedi,
Muaviye elçiye karşılık vermedi,
Bedir’de sancaktar olan yiğit Hz. Ali’m.

Ali’nin kızdığını duyan Muaviye,
Elçiler göndermeye başladı Hz. Ali’ye,
Muaviye yine bey’at etmez Halifeye,
Zülfikâr adlı kılıcın sahibi Ali’m.

Zilhicce ayında öncü kuvveti Şam’da,
Muaviye mevzilendi Sıffın civarında,
İki ordu bekleşir Fırat kıyısında,
Uhud’ta gazi olan kahraman Hz. Ali’m.

Hicri otuz yedi de iki ordu savaştı,
Yine her iki tarafta Müslüman kardeşti,
İnat yüzünden kardeş kardeşi katletti,
Resûlullah’a Harun olan güzel Ali’m.

Şehit, Ammar bin Yasir ali tarafında,
Şehit, Ömer oğlu Ubeydullah karşıda,
Muaviye mızrağa Kur’an takar orda,
Tek başına bir kahramandır, canım Ali’m.

Tanınmış komutanlar toplandı bir araya,
Dur demeliydiler bu anlamsız manzaraya,
Sulh imzalandı son verildi bu savaşa,
Hukuk işlerinde dahi sayılan Ali’m.

Sıffın Savaşı sonunda ayrılmalar var,
Ayrılanlar “Harici” adını alırlar,
Ayrılan gurupta yedi bin insan var,
Hz. Ömer’in baş kadısı olan Hz. Ali’m.

Cahil gürûh, Şam’da dedikodu çıkardı,
Güya Halifenin etkisi çok zayıftı,
Yaydılar “O sembolden ibaret” lafını,
Çok güzel hutbe okuyan Kerrâr Ali’m.

Amr bin El-As Muaviye’nin adamıdır,
O’nun adına Mısır’ı işgal etmiştir,
Muhammed bin Ebi Bekr’i de katletmiştir,
Seni inciten Resûlü incitirmiş Ali’m.

Muaviye taraftarı Ali’ye ters düşer,
Osman’ın intikamını alamadı der,
Bu yüzden çıkmıştı o manasız ikilikler,
Cihad hareketlerine katılan Ali’m.

Muaviye intikam isteyenleri toplar,
Hicri otuz dokuz da Ali’ye kafa tutar,
Numan bin Beşir’i komutan olarak atar,
Devlet sistemini geliştiren Hz. Ali’m.

Hz. Ali’nin iç olaylarla uğraşması,
Cesaretlendirmiştir dış düşmanlarını,
Valilerini kovar Pers ve Kirman halkı,
İslâm ordusu sancaktarıdır Hz. Ali’m.

Muaviye, Busr bin Ebi Artaa’yı yollar,
Hicri kırkta Medine’yi kuşatmaya başlar,
Vali Ebû Eyyub El-Ensari’yi kovarlar,
Arap lisanına kaide koyan Ali’m.

Medine’de çok sahabe Busr’a bey’at eder,
Muaviye yönetimine kabul derler,
Hz. Ali komutanlara nasihatler eder,
Kur’an hükümlerini iyi bilen Ali’m.

Komutan Cariye Medine’yi ele alır,
Medinelileri Hasan’a bey’at’a hazırlar,
Hz. Hasan artık Halife adayı sayılır,
“Essedüllah-il-Gâlib” denilen Hz. Ali’m.

Abdullah bin Sene katillerin katili,
Yakmış İslâm âlemine nifak ateşini,
Siyasi çekişmeler yormuştu Ali’yi,
Takdire rıza gösteren “Mürtezâ” Ali’m.

Muaviye ile yüz günde doksan savaş,
Cephede savaşanlar akraba-arkadaş,
Karşı karşıya gelmiş baba-oğul-kardeş,
İlim şehrinin kapısı olan Hz. Ali’m.

Kutâm Binti Şecene adlı azgın kadın,
Kisvesine bürünmüştür melun şeytanın,
Kalbine girdi Mülcem adlı bir hayvanın,
Bir harf öğretenin kölesi olan Ali’m.

Mülcem zaten Ali’yi öldürmek niyetinde,
Üç kafadarla plan yapılmış bunun üstüne,
Bu canilerin her biri bir ashap peşinde,
Sana bakmak ibadet sayılmış Hz. Ali’m.

Abdurrahman İbn-i Mülcem harici şeytan,
Ramazanda Cuma günü yapmıştı bir plan,
Zehirli kılıçla yıkıldı Ali Arslan,
Seni inciten Resûlü incitirmiş Ali’m.

O darbe ile çok geçmeden vefat etti,
Hasan ve Hüseyin Ali’yi kefenledi,
Abdullah bin Cafer, onlara yardım etti,
Ayetlerin iniş sebebini bilen Ali’m.

Ali, dört sene sekiz ay halifelik etti,
“Hulefâ-i Raşidin” devri böylece bitti,
Hilafet makamına oğlu Hasan geçti,
En büyük fıkıh alimi olan Hz. Ali’m.

Bilinmez nerede mezarı o güzelin,
Denir; Kûfe’de iken Medine’ye defin,
Derler; Deve üzerinde çölde bir yerin,
Hz. Ömer’in en büyük dayanağı Ali’m.

Tay Dağı’nda veya Necef’te diyenler var,
Önemli olan kavuşmak, önemsiz mezar,
Nasıl olsa, bütün canlıyı toprak kapar,
Bir harf öğretenin kölesi olan Ali’m.

Resûlden her ashabına bir sıfat geçmiş,
Hz. Ali’de şecaat sıfatı belirmiş,
Şecaat ve mümessili O’na verilmiş,
Resûl sünnetine bağlı olan Hz. Ali’m.

Sen, Hakk yolunda Şeriat üzerinesin,
Sen, davanda hiç de yorulmadan gidensin,
Sen, yolunda olanı terbiye edensin,
Ümidini Allah’a bağlayan Hz. Ali’m.

Sen ki, Şeriat-ı Garra’da numunesin,
Sen ki, Allah’ın aşkıyla coşup gidensin,
Sen ki; Peygambere tabi olup sevensin,
İlim beldesinin kapısı olan Ali’m.

Seni sevdim, Rasûlullah sevdiği için,
Seni özledim, Ehl-i Beyt’in nuru için,
Seni bildim, Hakk yolda yürüdüğün için,
Ümmetin en âlimi olan güzel Ali’m.

Sende gördüm, ibadet aşkını-şevkini,
Sende bildim, Allah yolunun kıymetini,
Sende duydum, idarenin azametini,
Arapça grameri öğreten güzel Ali’m.

Senin sevdiğin gibi, Allah’ı severim,
Senin yaptığın gibi, ibadet ederim,
Senin Resûle bildiğin gibi bilirim,
Devlet sistemini geliştiren Hz. Ali’m.

Yalan, sahte ve yanlış seni sevmedim ben,
Göstermelik, uydurma yoldan bilmedim ben,
Şekilcilikte, menfaatte hiç görmedim ben,
Ümmete eşit pay dağıtan güzel Ali’m.

Ben; Allah’ın rızası için seni sevdim,
Ben; Ebû Bekir, Ömer, Osman gibi sevdim,
Ben; Şeriat üzere olduğun için sevdim,
Vahiy katipliği yapan güzel Ali’m.


Emir değil, vezir kalmak isteyen Ali’m.
Resûle ilk inananlardandır Hz. Ali’m.
Aşere-i Mübeşşere’dendir Hz. Ali’m.
Resûle bey’at eden ilk erkektir Ali’m.
Savaş meydanlarının kahramanı Ali’m.
İslâm ordusu sancaktarıdır Hz. Ali’m.
En iyi yargılayan Hakim’dir Hz. Ali’m.
Hasan ve Hüseyin’in babası Hz. Ali’m.
Şehitlerin can ciğer babası Hz. Ali’m.
“Kerremallâhû vecheh” denilen Hz. Ali’m.
“Kerrâr” denilen kahramandır Hz. Ali’m.
“Essedüllah-il-Gâlib” denilen Hz. Ali’m.
Takdire rıza gösteren “Mürtezâ” Ali’m.
İlim şehrinin kapısı olan Hz. Ali’m.
Sana bakmak ibadet sayılmış Hz. Ali’m.
Seni inciten Resûlü incitirmiş Ali’m.
Allah emriyle Fatıma eşi olan Ali’m.
Resûl soyunu seven kurtulurmuş Ali’m.
Senin soyunu seven kurtulurmuş Ali’m.
Resûl soyuna merdiven olan Hz. Ali’m.
Toprağın babası da denilen Hz. Ali’m.
Çok güzel hutbe okuyan Kerrâr Ali’m.
Arap lisanına kaide koyan Ali’m.
Kur’an-ı en güzel okuyan canım Ali’m.
Kur’an hükümlerini iyi bilen Ali’m.
Ayetlerin iniş sebebini bilen Ali’m.
Resûl sünnetine bağlı olan Hz. Ali’m.
En büyük fıkıh alimi olan Hz. Ali’m.
Hz. Ömer’in en büyük dayanağı Ali’m.
Bir harf öğretenin kölesi olan Ali’m.
Ümidini Allah’a bağlayan Hz. Ali’m.
Tefsir, Hadis, Fıkıhta büyüktür Hz. Ali’m.
İlim beldesinin kapısı olan Ali’m.
Ümmetin en âlimi olan güzel Ali’m.
Arapça grameri öğreten güzel Ali’m.
Devlet sistemini geliştiren Hz. Ali’m.
Ümmete eşit pay dağıtan güzel Ali’m.
Eğitici, öğretici, Hakk’ı seven Ali’m.
Vahiy katipliği yapan güzel Ali’m.
Müfessir ve muhaddis olan can Hz. Ali’m.
Abid, kahraman, cesur bilinen Hz. Ali’m.
İyilikte yarışan takva sahibi Ali’m.
Zülfikâr adlı kılıcın sahibi Ali’m.
Kişi dili altında gizli diyen Ali’m.
Haydar-ı Kerrâr diye bilinen Hz. Ali’m.
“Put kıran Ali” denilen güzel Hz. Ali’m.
Resûl, kardeşi ve veziri olan Ali’m.
Cihad hareketlerine katılan Ali’m.
Bedir’de sancaktar olan yiğit Hz. Ali’m.
Uhud’ta gazi olan kahraman Hz. Ali’m.
Tek başına bir kahramandır canım Ali’m.
Resûlullah’a Harun olan güzel Ali’m.
Hukuk işlerinde dahi sayılan Ali’m.
Hz. Ömer’in baş kadısı olan Hz. Ali’m.



“Kerremallâhû vecheh”: Puta tapmamıştır O.
“Kerrâr” : Kahraman.
“Essedüllah-il-Gâlib”: Cesur olan, galib gelen.
“Mürtezâ” : Takdiri İlâhiyeye rıza gösteren.
Hulefâ-i Raşidin: Hz. Peygamberin koymuş olduğu hakkaniyet ve gerçek adalete dayalı siyasi idare sistemi. Raşid, dürüst, doğru yolda olan, rüştüne ermiş, halifeler demektir ki bunlar; Hz. Ebû Bekir, Hz. Ömer, Hz. Omsan ve Hz. Ali’dir. Bu dört halife 30 yıla yakın İslâm alemi için bir ışık olmuştur. Onların dönemine doğru halifelik dönemi denmiştir.
Peygamberin Medine hicretinden başlayıp Hz. Ali’nin şehit edilmesine kadar süren kırk yıl İslâm’ın en güzel yılı ve idare edildiği dönemdir. Bu dönem tek örnektir.
Esengül isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki Kullanıcılar Esengül'e Teşekkür Ediyor...
Alt 23.02.2008, 23:15   #7
Esengül
Yasaklı
NO AVATAR
 
Esengül Şuan Esengül isimli Üye şimdilik offline Konumundadır
Son Aktivite: 03.09.2010 00:31

Üyelik Tarihi: 16.12.2007
Mesajlar: 520
Tecrübe Puanı: 0 Esengül BU GIDISLE COK MESHUR OLACAK
Standart --->: HZ. ALİ ile ilgili konular




Hz. Ali

İlmin kapısıdır, Hz. Ali
Ehli beyittendir, Hz. Ali
Allahın aslanıdır, Hz. Ali
Zülfikar’ın sahibidir, Hz. Ali

Hz. Âliyi sevmeyen, imansızdır
Onsuz ehli beyit, imkânsızdır
Hz. Alisiz her şey, kanıtsızdır
Hz. Ali bizim, baş tacımızdır

Hz. Âliyi, ilahlaştıranlar kâfirdir
Bunu dili ile söylemek, kâfidir
Bunu içinde gizleyenler, hafidir
Hz. Aliye, muhabbet beslemek, safidir

Hz. Ali, peygamberimizin damadıdır
Onu sevmekte, aşırıya varılmamalıdır
Hz. Ali, ilk Müslüman olanlardandır
Hz. Âliyi sevmeyenler ise, yolda kalanlardandır

21.01.2008

Fikret Gürsoy


Esengül isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki Kullanıcılar Esengül'e Teşekkür Ediyor...
Alt 23.02.2008, 23:04   #8
FurkaN
Editör
 
FurkaN - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
FurkaN Şuan FurkaN isimli Üye şimdilik offline Konumundadır
Son Aktivite: 21.01.2015 22:58

Üyelik Tarihi: 09.06.2006
Yaş: 40
Mesajlar: 1.240
Tecrübe Puanı: 10 FurkaN TAM BIR BEYEFENDIFurkaN TAM BIR BEYEFENDIFurkaN TAM BIR BEYEFENDIFurkaN TAM BIR BEYEFENDIFurkaN TAM BIR BEYEFENDI
Standart -->: HZ. ALİ ile ilgili konular

Ebu Talip ve Hz. Ali

Hz. Ali'nin annesi Fatıma Hatun, bir gün kocası Ebu Talib'e dedi ki: "
– Ali'nin Muhammed'in yanına gidip durduğunu görüyorum. Senin başına Muhammed yüzünden oğlunla ilgili bir iş gelmesinden korkarım!
Ebu Talip:
– Demek oğlum bu sıralarda bunun için görünmüyor, dedi ve oğlunu takip etmeye başladı.
Hz. Peygamber s.a.v.'le oğlu Ali'yi, Mekke'nin bir vadisinde birlikte namaz kılarken gördü. Namaz sonrasında Allah Rasulü'ne sordu:
– Kardeşimin oğlu! Senin uyduğun bu din neyin nesi?
Hz. Peygamber s.a.v. şu cevabı verdi:
– Amca, bu Allah'ın dinidir. Allah'ın meleklerinin ve peygamberlerinin dinidir. Babamız İbrahim'in dinidir. Allah beni peygamber olarak bu dinle bütün kullara gönderdi. Ey amca, sen bu yola davetimi kabul etmeye ve bana yardımcı olmaya herkesten daha layıksın. Allah'ın birliğine inanmalı ve putlara tapmaktan vaz geçmelisin.
Ebu Talip, bir yeğenine bir de on yaşındaki oğlu Ali'ye baktı ve dedi ki:
– Vallahi yaptığınızda ve söylediklerinizde bence bir sakınca yok. Fakat ben atalarımın dininden ayrılamam. Sen ise gönderildiğin şey üzerinde olmaya devam et. Yemin olsun ki ben sağ oldukça istediğin işi tamamlayıncaya kadar sana zarar gelmeyecek.
Sonra oğlu Ali'ye de durumunu sorup Hz. Ali r.a.:
– Babacığım, ben Allah'a ve Rasulüne iman ettim, O'nun Allah'tan getirdiklerini aynen kabul ettim. O'na tabi oldum ve O'nunla birlikte namaz kıldım, cevabını verince dedi ki:
– Oğlum, amcanın oğlu seni sadece hayır ve iyiliğe çağırır, sen O'nun yolunda yürümeye devam et. Amca oğlunun girdiği yola girmen senin için iyidir.
Amcası Ebu Talib'in bu tavrı Rasulullah s.a.v.'i ferahlattı.


(Ensâbü'l-Eşraf, 1/126; İbn Seyyidinnâs: Uyûnu'l-Eser (Beyrut 1992), 1/181; İbn Yusuf es-Salihî, Sübülü'l-Hüdâ ve'r-Reşâd (Beyrut, 1993), 2/301. )
__________________
"İnsanın süsü yüzdür,
Yüzün süsü göz!
Aklın süsü dildir,
Dilin süsü söz!"


...İMZALARDA SİYASİ SİMGELER YASAKTIR...

BeNi An, bEnİ aRa, AmA bEnSiZ yÜrÜ...
FurkaN isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   sendpm.gif Alıntı ile Cevapla
Alt 23.02.2008, 23:54   #9
ofgurleyuk78
Usta Yiğido
 
ofgurleyuk78 - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
ofgurleyuk78 Şuan ofgurleyuk78 isimli Üye şimdilik offline Konumundadır
Son Aktivite: 29.01.2010 17:58

Üyelik Tarihi: 26.10.2005
Mesajlar: 593
Tecrübe Puanı: 794 ofgurleyuk78 FORUMLARA KATILIMI BIRAZ DAHA ARTABILIR
Standart -->: HZ. ALİ ile ilgili konular

Arkadaşlar öncelikle şunu belirteyim..Ben Hanefiyim. Benim ve benim gibi olanların Alevi kardeşlerimizden bir üstünlüğümüz ve aşağılığımız yok. Onlarda Allaha ve Peygambere (Hz.Muhammede) inanıyor bizde. Bizler de Hz. Aliyi çok seviyoruz. Allahın Aslanı diyoruz. Peygamber Efendimizin damadı olduğunu biliyoruz. Birbirimizi kırmayalım. Bu vatanın bizlere özellikle bu günlerde çok ihtiyacı var. Ben hemen hemen her yazımda okuyun araştırın diyorum. Bir arkadaş Hz. Ali'nin ölümü ile ilgili belge istiyordu. İnternetten indirdim. Biz hepimiz kardeşiz. Lütfen bunu unutmayalım. Bizi birbirimize düşürmelerine müsade etmeyelim.




Hz. ALİ’NİN ÖLÜMÜ

Nehrevan savaşından ailesinin mühim bir kısmını kaybeden aileden bir kadının kocası olan Abdurrahman b. Mülcem el-Muradi, Şebib b. Becere ve Verdan adlı hariciler, Nehrevan savaşında katledilen akrabalarının intikamını almak için, halife Ali b. Ebü Talib’i öldürmek üzere, ittifak etmişlerdi.

Taberi ve İbn’ül-Esir, Hz.Ali’nin ölüm sebebini şöyle anlatır: Abdurrahman b. Mülcem Şebib ve Verdan adlı suikastçılar mescidin kapısının önünde gizlenir. Hz Ali evden çıkıp mescide yürürken, Şebib üzerine atılarak, kılıcını savurur, ancak kılıç kapının kenarına çarpar. Arkasından Abdurrahman b. Mülcem şöyle der: Ya Ali, hüküm ancak Allah’ındır; senin ve adamlarının değildir deyip, Hz. Ali’nin tam başı üzerine bir kılıç vurur; kılıç beynine kadar işler. Abdurrahman b. Mülcem Hz. Ali’ye darbe indirip kaçacağı sırada Hz. Ali: Bu adam kaçıp kurtulmasın, yakalayın, diye seslenince orada bulunup sesini işiten halk hemen Abdurrahman b. Mülcem’i yakalamışlardı. Ancak rivayetlere inanmak lazım gelirse, Şebib ve Verdan adlı suikastçılar kaçarak kurtulur.

Sonra Hz. Ali’yi yaralı halde eve götürdüler. Bu sırada Hz. Ali: Bu adamı yanıma getirin, diye buyurdu ve Abdurrahman b. Mülcem’i huzuruna getirdiler. Hz. Ali ona: Bu cinayeti neden işledin?, diye sorunca Abdurrahman b. Mülcem: Senin kanını helel buldum ondan ötürü ki, sen çok kan eyleyip hadsiz adam öldürdün, diyerek karşılık verdi, Hz. Ali Hz. Hasan’a dedi: Eğer ben ölecek olursam onu da beni öldürdüğü gibi öldürünüz. Eğer ölmeyip de sağ kalacak olursam ben onun hakkında gereken hükmü veririm. Bunun üzerine Hz. Hasan Abdurrahman b. Mülcem’i hapsetti.

Bu arada Cündeb b. Abdullah Hz. Ali’nin huzuruna gelerek: Şayet seni kaybedersek „ki inşallah kaybetmeyiz“ senden sonra Hz. Hasan’a biat edelim mi?, diye sordu, Hz. Ali de: Ben bu konuda size ne emir veririm, ne de sizi bundan alıkoyarım. Siz kendi işlerinizi daha iyi bilirsiniz; diye cevap verdi.

Hz. Ali bu yaranın etkisiyle, üç gün sonra, H. 40 yılın ramazan ayının 17. (M. 23 ocak 661) cuma günü vefat etti. Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin, cesedini yıkadılar, üç parç kefen ile kefenlediler. Cenaze namazını, Hz. Hasan dokuz tekbir (İbnü’l-Esir’e göre, yedi tekbir) ile kıldırdı ve Küfe’de sultan sarayı ile mescid arasında defenettiler ve mezarının yerini belirsiz ettiler. Ertesi günü Hz. Hasan emretti, Abdurrahman b. Mülcem’i öldürdüler. Müslümanlar cesedini alarak hasırlara sarıp ateşe verdiler. Kaynak: Taberi, (M.839-923), Tarih-i Taberi, c.3, sa.214-217 E.O.Y. İbnü’l-Esir (M.1160-1234), El-Kamil, c.3, sa.397-402 B.Y.
__________________
ATATÜRK'ÜN GENÇLİĞE HİTABESİ BİR DUVAR SÜSÜ DEĞİL, BİR ERKEN UYARI SİSTEMİDİR!!!
ofgurleyuk78 isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   sendpm.gif Alıntı ile Cevapla
Alt 24.02.2008, 00:07   #10
Esengül
Yasaklı
NO AVATAR
 
Esengül Şuan Esengül isimli Üye şimdilik offline Konumundadır
Son Aktivite: 03.09.2010 00:31

Üyelik Tarihi: 16.12.2007
Mesajlar: 520
Tecrübe Puanı: 0 Esengül BU GIDISLE COK MESHUR OLACAK
Standart --->: -->: HZ. ALİ ile ilgili konular

Alıntı:
ofgurleyuk78 Nickli Üyeden Al?nt? Mesajı Göster
Arkadaşlar öncelikle şunu belirteyim..Ben Hanefiyim. Benim ve benim gibi olanların Alevi kardeşlerimizden bir üstünlüğümüz ve aşağılığımız yok. Onlarda Allaha ve Peygambere (Hz.Muhammede) inanıyor bizde. Bizler de Hz. Aliyi çok seviyoruz. Allahın Aslanı diyoruz. Peygamber Efendimizin damadı olduğunu biliyoruz. Birbirimizi kırmayalım. Bu vatanın bizlere özellikle bu günlerde çok ihtiyacı var. Ben hemen hemen her yazımda okuyun araştırın diyorum. Bir arkadaş Hz. Ali'nin ölümü ile ilgili belge istiyordu. İnternetten indirdim. Biz hepimiz kardeşiz. Lütfen bunu unutmayalım. Bizi birbirimize düşürmelerine müsade etmeyelim.


Ayrılık varmıdır HAKK ' ın yolunda ?

Alevide benim sunnide benim . . .
Esengül isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye Okuyor. (0 Kay?tl? Üye Ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesaj?n?z? De?i?tirme Yetkiniz Yok

BB Code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hizli Erisim


WEZ Format +2. ?uan Saat: 12:43.


Powered by: vBulletin. Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.

Copyright © - Bütün Haklar Sivaslilar.net'e aittir.