|
SİTE ANA SAYFA | Galeri | Kayıt ol | Yardım | Ajanda | Oyunlar | Bugünki Mesajlar | Arama |
İslami Konular İslami konular |
|
Seçenekler | Arama | Stil |
16.07.2013, 21:59 | #1 |
Tecrübeli Yiğido
halukgta Şuan
Son Aktivite: 09.08.2016 12:35
Üyelik Tarihi: 13.10.2011
Mesajlar: 304
Tecrübe Puanı: 488
|
Rivayetler Kur'an ın Önüne Geçerse
Bizler Kur’an ı anlamaya çalışırken, yararlandığımız yöntem yanlış ise, edindiğimiz bilgiler Kur’an ın önüne geçerek, bizleri yanıltacaktır. Bu konuda sizlere, bazı örnekler vermek istiyorum.
Kur’an eşcinselliği yasaklamış ve bu konuda önlemler alınması için, tedbirler de almıştır. Önce Kur’an dan bu konuda ki ayeti hatırlayalım. Nisa 16: İçinizden iki erkek fuhuş/livata yaparsa onlara eziyet ediniz; eğer tövbe edip uslanırlarsa, artık onlara eziyetten vazgeçiniz. Çünkü Allah, tövbeleri kabul edendir, merhamet sahibidir. Sanırım ayet çok açık, izaha bile gerek yok. Şimdide rivayetlere bakalım, bu konuda neler söylüyor. Bu suçu işleyene, nasıl bir ceza verilir diyor. (1586 - İbnu Abbâs (radıyallâhu anhümâ) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdu ki: "Kimin Lüt kavminin sapık işini yaptığını görürseniz, fâili de mef'ülü de öldürün." Tirmizî, Hudud 24, (1456); Ebü Dâvud, Hudud 29, (4462, 4463). Tirmizî, Ebü Hüreyre'nin de böyle bir rivayette bulunduğunu belirtir. Ebü Dâvud'da İbnu Abbâs (radıyallâhu anhümâ)'tarı yapılan bir rivâyette: "Livata yaparken yakalanan bekâr (yani muhsan olmayan kişi) de recmedilir" denmiştir.) Ebû Dâvud, Hudud 30, (4464); Tirmizî, Hudud 23, (1454). Ne dersiniz, peygamberimiz apaçık Allah ın ayeti dururken, zina yapan kişilerin öldürülmesine emir verir mi? Düşünmeden Kur’an ile karşılaştırmadan bu sözlere iman edersek, şunu unutmayalım, peygamberimize iftira atmış oluruz. Rivayetlerin Kur’an ın önüne geçtiğine, bir örnek daha vermek istiyorum. Allah kimlerle evlenilemeyeceği konusunda detaylı bir liste vermiştir bizlere. Ayeti hatırlayalım. Nisa 23: Analarınız, kızlarınız, kız kardeşleriniz, halalarınız, teyzeleriniz, kardeş kızları, kız kardeş kızları, sizi emziren analarınız, süt bacılarınız, eşlerinizin anaları, kendileriyle birleştiğiniz eşlerinizden olup evlerinizde bulunan üvey kızlarınız size haram kılındı. Eğer onlarla (nikâhlanıp da) henüz birleşmemişseniz kızlarını almanızda size bir mahzur yoktur. Kendi sulbünüzden olan oğullarınızın eşleri ve iki kız kardeşi birden almak da size haram kılındı; ancak geçen geçmiştir. Allah çok bağışlayıcı ve esirgeyicidir. Ayette dikkatimizi çeken ve konumuzla ilgisi olan bölümü, SÜT BACILARINIZ yani, farklı anneden süt emmiş, normalde kan bağı olmadığı halde, aynı anneden süt emerek büyüyen, sütkardeşlerinizle evlenemeyeceğimiz açıklanıyor. Sütkardeşlerinizle evlenemeyeceğimizi söyleyen Yaradan, bu konuda fazla detay özellikle vermemiştir. Sanırım detay vermemesinin nedeni, bizleri çok daha sıkıntılı bir konuma düşürmeyip, sorumluluk altına sokmamak için olsa gerek. Çünkü Rabbimiz ne diyordu, yemin olsun ki bu kitabı, bu dini sizler için kolaylaştırdım, gereken her bilgiyi verdim. Örneğin farklı anneden yanlışlıkla, birkaç yudum emen bir çocuğun, bilmeden sorumluluk altına girebileceği bir durumla karşı karşıya gelebilirdi. Allah aynı anneden emen ve aynı sütle beslenerek büyüyen çocukların, birbiriyle ve emzirenle evlenmemesi gerektiğini söylüyorsa, demek ki sütten geçen bünyenin gelişimini etkileyen, çok önemli bir durum var demektir. Bizlerin Kur’an ı anlamaya çalışırken unutmamamız gereken, İslam dininin akıl ve ilim dini olduğudur. Yaradan bir emir veriyorsa, onun ilimle ve akılla çelişmesi mümkün değildir. Birkaç damla emilen sütten, hiçbir şey olmayacağını, bünyeyi kalıcı etkilemeyeceğini, uzun zaman emerek gelişimini, bu şekilde tamamlamasının gerektiği, ilmi ve akli bir düşüncedir. Ayette detay göremeyen geçmiş Müslüman toplumları, bu konuda çok farklı inançlara sahip olmuşlardır. Bu konuda küçük bir alıntı yapmak istiyorum. (İki buçuk yaşından küçük iki çocuk aynı kadından süt emince, sütkardeşi olurlar. Birbirleri ile evlenemezler. Hanefî ve Malikî mezheplerinde, bir kadından bir damla bile süt emen erkek ve kız, sütkardeşi olur. Kadın bunların sütanneleri olur. Şafiî ve Hanbelî'de ise ayrı ayrı beş defa içmedikçe sütkardeşi olmazlar. Hanbelî'de her yaşta içen sütkardeş olur. Diğer üç mezhep imamı iki buçuk yaşından yukarı iken içince, sütkardeş olmazlar der.) Bu konuyu Kur’an bütünlüğünde düşündüğümüzde, Allah bebeklerimizi 2 yaşına kadar emzirmemizi önerir. Buradan da anlaşılıyor ki, anne sütü bebeklere iki yaşına kadar gerekli. Tıbbın ilerlemesi ile bu konuya çok daha güzel bir cevap alacağımızı düşünüyorum. Acaba anne sütünden çocuğa, ne kadar emzirmenin sonucunda, annenin genlerindeki özellikler geçer? Yaradan bu konuda bir detay vermediyse, bu konuyu araştırmak ve bulmak bizlere düşer. Toplumlar mezheplere bölününce, inançlar ve itikatlarda bu kadar çeşitlilik arz ediyor. Bu çeşitliliği körükleyen, elbette rivayet hadisler çok etkili. Bakın size bir örnek. 5639 - Hz. Aişe radıyallahu anhâ anlatıyor: "Kur'ân olarak inenler meyanında "Ma'lüm on emme ile haram sabit olur" âyeti de vardı. Sonra (Rab Teâla) onları, malum beş emme ile neshetti. Bu (beş emme) ayetleri, Kur'ân'ın okunan ayetleri arasında iken Aleyhissalâtu vesselâm vefat etti." Müslim, Radâ' 24, (1452); Muvatta, Radâ' 17, (2, 608); Ebu Dâvud, Nîkâh 11, (2062); Tirmizi, Radâ' 3, (1150); Nesâî, Nikâh 51, (6,100). Yine Kur’an ayetlerinin önüne geçen bir rivayet. Bu konu ile ilgili çocuğun on kez emme ile sütkardeşlerinin, evlenmesi haram oluşturduğuna dair, önce bir ayetin indirildiği söyleniyor. Daha sonra Rabbimiz HÂŞÂ fikrini değiştirip, bunu beş emme ye indirip, diğer ayetin hükmünü kaldırdığı belirtiliyor. Çok daha korkuncu, beş emme Kur’an da olmasına rağmen, o sıralarda peygamberimiz vefat etti diyerek, bu ayetin şu anda Kur’an a geçmediğini söyleyebiliyor ve bizlerde bu hadisi kitaplarımıza geçirebiliyoruz. Bu sözlere göre, Kur’an şuanda eksik diyoruz, farkında mısınız? Hiç sanmıyorum, çünkü inancımızı Kur’an a göre değil, rivayetlere göre yaşıyoruz da ondan. Ne diyebilirim ki, bizler İslam ı işte böyle yaşıyoruz. Elbette Kur’an dan uzak İslam ı yaşamanın da cezasını çekiyoruz. Daha ne musibetlerle cezalandırılacağız kim bilir. Allah yardımcımız olsun. Saygılarımla Haluk GÜMÜŞTABAK |
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki Kullanıcılar halukgta'e Teşekkür Ediyor... |
17.07.2013, 15:56 | #2 |
Yiğido
mete209 Şuan
Son Aktivite: 27.08.2015 19:17
Üyelik Tarihi: 15.04.2012
Mesajlar: 186
Tecrübe Puanı: 458
|
Cevap: Rivayetler Kur'an ın Önüne Geçerse
Rivayetler olmasa Kur'an-ı Kerim'i nasıl anlayacaktık?
|
17.07.2013, 21:44 | #3 |
Tecrübeli Yiğido
halukgta Şuan
Son Aktivite: 09.08.2016 12:35
Üyelik Tarihi: 13.10.2011
Mesajlar: 304
Tecrübe Puanı: 488
|
Cevap: Rivayetler Kur'an ın Önüne Geçerse
Çok düşündürücü bir cevap. Lütfen verdiğiniz bu cevabı şöyle düşününüz.
-Allah eşi benzeri olmayan bir rehber kitap gönderiyor, ama tek başına anlaşılamıyor öylemi? Ayrıca bizleride sorumlu tutacağını söylüyor. Dahada ilginci, sakın velilerin ardına düşmeyin diyede uyarıyor. -Rivayet emin olmadığımız, ama doğru bilgininde olma ihtimali olan sözlerdir. Bu durumda Rabbimiz ve peygamberimiz bizleri, Kur'anı anlayabilmek adına bu tür bir kaynak ile Kur'anı anlamamızı istermiydi? -Unutmamamız gerek konu, peygamberimiz sağlığında asla hadisleri yazdırmamıştır. Bu yasak dört halife devrindede devam etmiştir. Onun içindir ki hadislerin hepsi bir rivayete göre diye başlar ve ikinci üçüncü şahışarın nakilleridir. Peygamberimiz direk hitabı ile başlamaz. Hadis yazımı dört halifeliğin sona ermesi ve İslamın mezheplere bölünmesi ile yazılmaya başlanmıştır. Peygamberimiz hadis yazımına sonra izin vermiştir diyenlerin, dört halifenin hadis yazıp nakledenlerle, nasıl mücadele etiğini gösteren rivayet hadisleride, dikkatle incelemelerini tavsiye ederim. -Allah emin olmadığınız bilgilerin ardına düşmeyin, sorumlu tutarım dediği halde, acaba rivayetlere bizleri muhtaç eder mi? -Yine kendimize soralım, her mezhep aynı konuda çok farklı rivayetlere inanıyor ve ona göre imanını yaşıyor. Acaba hangi mezhebin inandığı rivayetlerle Kur'anı anlamalıyız sizce? Bu ve buna benzer soruları yüzlerce sıralayabiliriz. İşte bunun için Allah, düşünün aklınızı kullanın diyor. Ne dersiniz, Kur'anı yine Kur'an ayetlerinden faydalanarak mı anlamalıyız, yoksa RİVAYETLERE göremi anlamlıyız? -Rabbimiz birçok kez, biz herşeyden nice örnekleri, değişik idadelerle verdikki anlayasınız diyorsa, sizce yapmamız gereken çok açık değil mi? Yorum ve karar sizin. Doğruyu Rabbin huzurunda, birlikte göreceğiz. Saygılarımla Haluk GÜMÜŞTABAK |
17.07.2013, 22:56 | #4 |
Yiğido
mete209 Şuan
Son Aktivite: 27.08.2015 19:17
Üyelik Tarihi: 15.04.2012
Mesajlar: 186
Tecrübe Puanı: 458
|
Cevap: Rivayetler Kur'an ın Önüne Geçerse
"Biz sana zikri indirdik. Tâ ki kendileri için indirilen Kur'an'ı insanlara açıklayasın ve tâ ki onlar da iyice
fikirlerini kullansınlar" (Nahl, 44) Kur'an'ın anlaşılması için peygamber efendimizin kilit bir rolü vardır ve bu Allah tarafından açıkça belirtilmiştir. Şu linkte açıklayıcı bazı bilgiler bulunmakta: [Üye Olmayanlar Linkleri Göremez. Üye Olmak İçin Tıklayın...] Hadislerin yazımı konusuna da müsait bir zamanda değiniriz inşallah. Selametle... |
18.07.2013, 19:01 | #5 |
Tecrübeli Yiğido
halukgta Şuan
Son Aktivite: 09.08.2016 12:35
Üyelik Tarihi: 13.10.2011
Mesajlar: 304
Tecrübe Puanı: 488
|
Cevap: Rivayetler Kur'an ın Önüne Geçerse
Değerli din kardeşim, yazdığınız ayeti lütfen dikkatle okuyunuz, tekrar yazıyorum.
"Biz sana zikri indirdik. Tâ ki kendileri için indirilen Kur'an'ı insanlara açıklayasın ve tâ ki onlar da iyice fikirlerini kullansınlar" (Nahl, 44) Lütfen bu ayeti, daha farklı meallerden tekrar okuyunuz, araştırınız. Diyanet İşl. Bşk. Meali Nahl 44: (O peygamberleri) apaçık belgeler ve kitaplarla gönderdik. İnsanlara, kendilerine indirileni açıklaman ve onların da (üzerinde) düşünmeleri için sana bu Kur’an’ı indirdik. Daha sonrada bir kelimeden yola çıkarak değil, Kur'an bütünlüğünde lütfen ayeti anlamaya çalışınız. Yazdığımız aynı ayet, bakın nasıl çok farklı tercüme edilmiş. Nasip olursa bu konuyla ilgili, daha detaylı bir yazı yazacağım. O zaman konuya inşallah, daha farklı yaklaşabilirsiniz. Saygılarımla |
22.07.2013, 14:48 | #6 | |
Yiğido
mete209 Şuan
Son Aktivite: 27.08.2015 19:17
Üyelik Tarihi: 15.04.2012
Mesajlar: 186
Tecrübe Puanı: 458
|
Cevap: Rivayetler Kur'an ın Önüne Geçerse
Alıntı:
Telefondan girdiğim için yazıyı kopyalayamıyorum. [Üye Olmayanlar Linkleri Göremez. Üye Olmak İçin Tıklayın...] Bir de Peygamberimiz sağlığında hadis yazımına izin vermiştir. |
|
22.07.2013, 17:01 | #7 |
Tecrübeli Yiğido
halukgta Şuan
Son Aktivite: 09.08.2016 12:35
Üyelik Tarihi: 13.10.2011
Mesajlar: 304
Tecrübe Puanı: 488
|
Cevap: Rivayetler Kur'an ın Önüne Geçerse
Değerli kardeşim verdiğiniz linkte yazılan yazının ilk paragrafı üzerinde eğer dikkatle düşünürsek, bu konunun beşeri değil, Rahmanın tebliğiyle anlaşılması gerektiğini anlamamız gerekir. Bakın bu yazının ilk bölümünde ne diyor.
( Kur'an-ı Kerim'i anlama konusunda, İslâm tarihi boyunca farklı yaklaşımlar olmuştur. Asırlar boyunca meydana gelmiş olan çeşitli tefsir tarzları, bunun neticesidir. Tefsir ilminin yapacağı ilk iş, Kur'an'ın açıklanmasında, Hz. Peygamber aleyhisselamın işlevini göz önünde bulundurmaktır. Allah Tealâ gönderdiği Kitabın tefsirini birinci derecede Resulüne havale etmiştir.) İslam âlemi Kur’an ı anlayabilmek adına, genel olarak rivayetlerden yardım almıştır. Kur’an ın bizzat kendisinden istifade ederek anlamaya çalışmamıştır. Onun içindir ki, İslam toplumunda farklı yaklaşımlardan dolayı, farklı anlamışlardır Kur’an ayetlerini. Tefsir kelimesi sözcük olarak, Kur'an'ın surelerini açıklayarak, görüşler ileri sürme ve bunları yazma, yorumlama demektir. Hâlbuki Kur’an ın muhkem ayetlerinin, görüşler ileri sürerek, yorumlamamızı değil üzerinde düşünmemizi ister Allah. Üzerinde düşünmemizi istediği bir şeyin yoruma kapalı ve okunduğunda anlaşılamayan sözler olması da mümkün değildir. Allah anlaşılması zor bir rehber gönderip, daha sonrada bizleri sorumlu tutmasını düşünmemiz, Rahmanın adaletini anlayamadığımızı gösterir. Allah ayetlerini açık, anlaşılır ve her şeyden nice örneklerle verdik ki anlayasınız diyorsa, sizce Kur’an ın muhkem ayetlerinin, beşeri bir yoruma, izaha ihtiyacı olabilir mi? Peygamberimiz ayetleri tebliğ etme ve ayetleri tebliğ ettiği topluma anlatma izah etme görevi almıştır. Bu anlatma ve izah etme konusunu farklı anlamamalıyız. Bu konuda bir yazı yazdım yakında nasip olursa yayınlayacağım. Kur’an ayetlerinin bildiğiniz gibi Allah iki kısma ayırıyor. Muhkem ve Müteşabih ayetler olarak. Bizleri din ve imanımızı yaşamak adına sorumlu olduğumuz ayetlerin muhkem ayetler olduğunu anlıyoruz. Bu ayetlerinde açık anlaşılır olduğunu rabbimiz söylüyor. Müteşabih ayetlere gelince. Allah bu ayetlerin anlamını, bir ben bilirim birde ilimde derinleşmiş olanlar bilir der ve bu ayetlerin zamanla anlamlarının ilmi araştırmalarla bulunacağını ve iman edenlerin imanlarının artacağı örneğini verir. Peygamberimizin hadisleri yazdırmadığını söylemiştim. Fakat hayır peygamberimiz yazdırmıştır, diye itiraz etmişsiniz. Bu düşüncenize saygı duyarım, bu sizin sorumluluğunuz. Lütfen dört halife devrinde, hadis yazımı ve nakliyle yapılan çalışmaları araştırınız. Ben size bazı rivayet hadis örnekleri vermek istiyorum. Önce belirtmeliyim hepsi bir rivayettir, aslolan Kur’an gerçeğidir. Ayrıca unutmamamız gereken, her din âliminin söylediği ve kabul ettiği gibi, Kur’an kendisini anlatan, açıklayan eşsiz bir nurdur. ( Hz. Ebu Bekir’in aldığı önlemler Hz. Ebu Bekir, peygamberin vefatından sonra Müslümanları toplayarak şöyle demişti: “Sizler, Peygamberden hadis rivayet ediyorsunuz ve bu hadislerde ihtilafa düşüyorsunuz. Sizden sonrakiler ise daha fazla ihtilaf edecektir. Peygamberden hiçbir şey tahdis etmeyin. Size bir soru soran olursa, “Bilgimizle sizin aranızda Allah’ın kitabı var” deyin ve onun helal kıldığını helal, haram kıldığını haram kılın” [Zehebi, “Teskiretu’l Huffaz, I, 2-3] Hz. Ebu Bekir vefat ettiği gece bir hayli huzursuz olmuş ve uyuyamamış, bunun sebebini soran kızı Hz. Aişe’ye sebebinin hadisler olduğunu söylemiş, sabah olunca da evde mevcut olan bütün yazılı hadisleri getirtip yaktırmış. [Zehebi, I, 5] Ömer’ın aldığı önlemler Hz. Ömer diğer şehirlerdeki sahabelere mektuplar yazarak ellerinde yazılı bulunan hadis mecmualarını yok etmelerini istedi. [İbn Abdilberr, 108] Hadisler Ömer döneminde çoğalmıştı. Ömer halktan beraberlerinde bulunan hadis sayfalarını getirmelerini istedi. Sonra bunların yakılmasını emrederek şunu söyledi: Kitap Ehli’nin Mişna’sı gibi Müslümanların Mişnası’dır bunlar. [İbn Sad/Tabakat 5/140] Hz. Ömer Irak’a yolcuğa giden arkadaşlarına şöyle demişti: “Siz öyle bir ülkeye gidiyorsunuz ki halkı arı uğultusu gibi Kur-an okur. Hadislerle onları meşgul etmeyiniz ve yollarını saptırmayınız. [Hanbel, Kitabul Ilel 1/62-63] Hz. Ömer şöyle der. “Ancak sizden önceki kavimleri hatırladım, onlar da kitaplar yazmışlardı ve Allah’ın Kitabı’nı bırakarak onlara sarılmışlardı. Allah’ın Kitabi’nı asla başka bir şeyle değiştirmem” başka bir rivayette “Ben yemin ederim ki, Allah’ın Kitab’nı hiçbir şeyle gölgelemem. ” [El Hatip, Takyıdull İlm Sayfa 50; İbn Sad, Tabakat, 3/206] Hz. Osman’ın aldığı önlemler Hz. Osman çok hadis nakletmelerinden ötürü Ebu Hureyre’yi Devş dağlarına göndermekle, Kab’ı Kırede dağlarına göndermekle tehdit etmiştir. [Tahzırul Havas 10b. ] Hz. Ali’nin aldığı önlemler Hz. Ali’den rivayet edildiğine göre o yanında yazılı sahifeler bulunan kimseleri, bunlara müracaat etmekten sakındırmış ve “Sizden önceki insanlar, Rabb’lerinin Kitabını terk ederek âlimlerinin sözlerine uydukları için helak olmuşlardır” demiştir. [İbn Abdilberr, 108] Hz. Ali minberden şu hutbeyi veriyordu: “Yanında hadis sayfaları bulunanlar gidip onları yoketsinler. Zira halkı helak eden olay, alimlerin naklettikleri hadislere uyarak Kuran’ı terk etmeleridir.” İbn Abdülberr, Camiul Beyanil İlm Bir gün Hz. Ali’ye gelirler ve “Halk hadislere dalmış.” derler. Hz. Ali sorar: “Gerçekten öyle mi?” “Evet” derler. Peygamber’den işittim ki gelecekte vuku bulabilecek bir fitneden söz ediyordu. “O fitneden kurtuluş nedir, nasıldır?” diye sordum. Resullullah dedi ki: “Kurtuluş Kuran’dadır. Çünkü sizden öncekilerin haberleri de, sizden sonrakilerin haberleri de, aranızdakilerin hükmü de ondadır. O gerçek ile yalanı birbirinden ayıran kesin bir hükümdür, şaka ve boş söz değildir. O’nu terk eden her zorbanın Allah boynunu kırar. Hidayeti, doğru yolu O’ndan başkasında arayanı Allah sapkınlığa düşürür. Hadis rivayet eden sahabelerin bundan vazgeçmeleri Şeddad, İbni Abbas’a “Hz. Peygamber bir şey bıraktı mı? ” diye sordu. O da “Sadece Kuran’ın iki kapağı arasında olanları bıraktı” cevabını verdi. [Buhari, K. Fezailul Kur-an 16; Müslim K. Fezailus Sahabe 30, 31; Ebu Davud K. Fiten 1, Tırmızı K. Fiten 43] İbn Mesud elinde bir hadis sayfasıyla geldi. Sonra su isteyerek sayfaları sildi, sayfanın yakılmasını emretti ve şunu söyledi: “Allah kime bir hadis sayfasının yerini bildirirse ve o da beni bundan haberdar etmezse Allah’a yemin ederim ki, Hindistan’da dahi olsa onu arar bulur ve yok ederim. [Ebu Reyye, Muhammedi Sünnetin Aydınlatılması, s. 27] Oluşturulan notların yakılması/imha edilmesine dair Ebu Musa el Eşari’nin bir taraftarı, teşvik üzerine hocasının hadislerini yazmış; ancak o bunu öğrenince hepsini imha ettirmiş. [İbn Sad, IV, 112] Ubeyde b. Kays, kitaplarının yakılmasına veya başka türlü imha edilmesine, vasiyetinde yer vermişti. [İbn Hanble, Ilel, I. 104] Ömer, Şam’a geldiğinde Zeyd b. Sabit’in diyete dair sahifesini sorup getirtti ve onu parçaladı. [İbn Hanbel, Ilel, I, 206] 4 Halife’nin dışında Peygamberimiz’i gören birçok değerli sahabe, gerek 4 Halife döneminde, gerekse 4 Halifeden sonra arkadaşlarının hadislere karşı takındıkları tavrı benimsemişlerdir. Bu konuda İbni Abbas ve Abdullah bin Mesud adlı meşhur sahabeleri görelim: Şeddad, İbni Abbas’a “Hz. Peygamber bir şey bıraktı mı?” diye sordu. O da “Sadece Kuran’ın iki kapağı arasında olanları bıraktı.” cevabını verdi. Buhari K. Fezailul Kuran 16; Müslim K. Fezailus Sahabe 30,31 Ebu Davud K. Fiten 1, Tırmizi K. Fiten 43 İbni Abbas hadis yazmayı yasaklar ve şöyle derdi: “Sizden önceki ümmetlerin sapmaları bu şekilde kitaplar vücuda getirmek yüzünden olmuştur.” İbn Abdül Berr, Camiul Beyanil ilm 1/63-68 Abdullah bin Mesud elinde bir hadis sayfasıyla geldi. Sonra su isteyerek yazıları sildi, sayfanın yakılmasını emretti ve şunu söyledi: “Allah kime bir hadis sayfasının yerini bildirirse ve o da beni bundan haberdar ederse Allah’a yemin ederim ki, Hindistan’da dahi olsa o hadisi arar bulur ve yok ederdim. Ebu Reyye, Muhammedi Sünnetinin Aydınlatılması s. 27 ) |
22.07.2013, 23:01 | #8 |
Yiğido
mete209 Şuan
Son Aktivite: 27.08.2015 19:17
Üyelik Tarihi: 15.04.2012
Mesajlar: 186
Tecrübe Puanı: 458
|
Cevap: Rivayetler Kur'an ın Önüne Geçerse
Hadisleri yazmak için izin
isteyen Abdullan b. Amr’a, ‘Yaz, canımı kudret elinde tutan Allah’a yemin ederim ki, (ağzını göstererek) buradan hakk’tan başka bir şey çıkmaz’ dediği rivayetleri de vardır. (Darimí, Mukaddime/43, Hadis no: 490, 1/103. Ebu Davud, İlim/Hadis no: 3646, 3/318. A. b. Hanbel, 2/162. nak. Kur’an ve S. Büt. 137. Anahtarıyla Hadis, s:106) Ezberleyememekten şikayet eden Ensar’dan birine Peygamberimizin, ‘Hafızana sağ elinle yardım et (yaz)’ dediği (Tirmizí, İlim/12, Hadis no: 2666, 5/39) |
23.07.2013, 10:36 | #9 |
Tecrübeli Yiğido
halukgta Şuan
Son Aktivite: 09.08.2016 12:35
Üyelik Tarihi: 13.10.2011
Mesajlar: 304
Tecrübe Puanı: 488
|
Cevap: Rivayetler Kur'an ın Önüne Geçerse
Değerli din kardeşim, hadis konusu işte bukadar riskli bir konudur. Bir tarafta peygamberimiz izin vermiştir, diğer taraftan önce izin vermiş daha sonra kesinlikle yasaklamıştır rivayetleri.
Size verdiğim dört halife nin devrinde yapılanların rivayet hadisleri. Hangisi doğrudur onu yalnız Allah bilir. Bizlere düşen FURKAN a sarılarak, her bilgiyi onun süzgecinden geçirmek olmalıdır. Çünkü hepimiz kendi imtihanımızı yaşıyoruz. Güveneceğimiz dayanacağımız yalnız Kur'andır. Elbette Kur'an ın onayından geçen her bilgide başımızın tacıdır. Rabbimiz cümlemizin yardımcısı olsun ve gönül gözlerimizi daima açık eylesin inşallah. |
Konuyu Toplam 1 Üye Okuyor. (0 Kay?tl? Üye Ve 1 Misafir) | |
|
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Ana dilde ibadet ve Kur'an..... | halukgta | İslami Konular | 4 | 06.12.2011 16:32 |
AYETLERİ ANLAMA KAMPANYASI | gul-i_ahmer | Serbest Kürsü | 11 | 23.10.2008 17:54 |
İşte Türkiye'nin en güzel Kuran okuyan öğrencisi | haythuyt | Dünya ve Türkiye'den Haberler | 7 | 26.07.2008 11:46 |
KUR'AN OKUMAK | seva | Dini sohbet | 0 | 08.06.2008 19:16 |
Kur'an okuyarak insan oldum | seva | Dini sohbet | 2 | 06.05.2008 07:49 |