06.02.2008, 11:27 | #1 |
Usta Yiğido
abircan Şuan
Son Aktivite: 21.01.2015 10:55
Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Mesajlar: 3.258
Tecrübe Puanı: 1035
|
MÜSLÜMAN KADININ ÖZGÜRLÜĞÜ NEREYE KADAR
ŞUANDA AN BE AN AYNI SAATE YAŞADIĞIMIZ YERKÜRENİN BAŞKA BİR İSLAM COĞRAFYASINDA YAŞAYAN MÜSLÜMAN KADININ HAKLARININ NASIL YAŞADIĞININ EN İBRET VERİCİ EN MASUM HABERİ
KADINLARIMIZ İYİ OKUSUN TÜRBAN BİR HAK AMA BU HAK SOSYAL EKONOMİK HAYATINIZI BU TAASSUPA TESLİM Mİ EDECEKSİNİZ, YAZ SİZ ERKEKLER BU MÜSLÜMAN KARDEŞLERİMİZİN ÖZGÜRLÜĞÜNÜ SAVUNURKEN SAVUNDUĞUNUZ ÖZGÜRLÜKLERİN SINIRLARI NEDİR NEREYE KADARDIR BİLİYORMUSUNUZ, BU GİDİŞ BİR BAŞLAYINCA SİZİN BİLE TAHMİN EDEMEYECEĞİNİZ HANGİ SINIRLARI ZORLADIĞINI HESAP ETTİNİZ Mİ , BUNU KIZ KARDEŞİNİZE, ANNENİZE, EŞİNİZE VE KIZ ÇOCUKLARINA NELERE MAL OLABİLECEĞİ HESABINI İYİCE YAPTINIZMI, LÜTFEN AKLI SELİMEN CEVAPLAYIN BU SORULARI İŞTE LİNKİ [Üye Olmayanlar Linkleri Göremez. Üye Olmak İçin Tıklayın...] İŞTE HABER Starbucks'ta namahrem Suudi başkenti Riyad’daki bir Starbucks’ta finans uzmanı bir kadın ile erkek meslektaşı iş görüşmesi yaparken, polisin ani baskını sonucu tutuklandılar. "Yara" adlı kadın hapishaneye götürüldü, tepeden tırnağa soyularak arandı. Sonra "namahremle" yakalandığına dair bir itiraf zorla imzalattırıldı. Kadını hapisten kocası kurtardı, erkek hálá içeride. SUUDİ Arabistan’ın din polisi Mutavin, Starbucks’ın başkent Riyad’daki bir şubesinde akrabalık bağı bulunmayan bir erkek meslektaşıyla oturan kadını tutukladı. Adının Yara olduğunu söyleyen ve finans danışmanlığı yapan 40 yaşındaki kadın, Arab News gazetesine yaptığı açıklamada Starbucks’ın ’aile’ bölümünde Suriyeli bir iş arkadaşıyla yaptığı görüşme sırasında, ’Fazileti Teşvik ve Haysiyetin Korunması Komisyonu’ üyesi polislerin baskınına uğradıklarını söyledi. Ardından Riyad’da bir hapishaneye götürüldüğünü belirten Yara, burada tepeden tırnağa soyularak üstünün arandığını ve ’akrabalık bağı bulunmayan’ bir erkekle yakalandığına dair bir itirafın kendisine zorla imzalattırıldığını kaydetti. "İmzalamaktan başka çarem yoktu. Hayatımdan bile endişe ettim. Beni döveceklerinden ya da başka bir şey yapacaklarından korktum" diyen Suudi kadın, birkaç saatlik tutukluluktan sonra kocası tarafından kurtarıldı. Kadınla Starbucks’ta ’yakalanan’ Suriyeli meslektaşının ise halen tutuklu olduğu belirtiliyor. ’Mutavin’ adı verilen din polislerinden duyulan korku, Suudi Arabistan’ın günlük hayatında oldukça belirgin. Bu polisler, sopalarla sokaklarda dolaşıp giysilerin dine uygunluğunu, kadınlarla erkeklerin birbirine yaklaşıp yaklaşmadığını ve ibadetlerin zamanında yapılıp yapılmadığını denetliyor. Polisin, gerekli görürse dövme veya gözaltına alma yetkisi var. ’Mutavin’lerin 5 bin kadar kişinin ölümüne yol açtığı iddiaları da BM tarafından gündeme getirilmişti. Yorum Sayısı 3 / 207 Yorumlarınızı yazmak için tıklayın >> Bu haberin diğer yorumları emre can 06/02/2008 - 9:41 EEE, BUNDA GARİP OLAN NE ONU ANLAYAMADIM. ADAMLARIN ANAYASASI VE KANUNU BÖYLE.BİRDE BİZİM ANAYASAMIZI VE KANUNLARIMIZI BEĞENMEYEN BİRSÜRÜ ŞERİAT YANLISI KAÇAKLARIN İSE NEDEN BU VE BU GİBİ YASALARI OLAN ÜLKELERDE DEĞİLDE AMERİKADA VE AVRUPADA YAŞARLAR ONU ANLAYAMIYORUM. Çok İyi %0 İyi %0 Normal %0 Kötü %0 Beğenmedim %0 devrim ekber 06/02/2008 - 9:40 sn :emirşah bey sizi kutluyorum o kadar Çok İyi %0 İyi %0 Normal %0 Kötü %0 Beğenmedim %0 Zarife Basaran 06/02/2008 - 9:39 Nasil bir din ve inancki sopayla ve zorla dayatiliyor ve bu zorbaliga islamda hic bir yetkili aciktan karsi cikmadigi müddetce islam dini her zaman zorba ve fasist bir yönetim bicimi olarak kalacaktir.Islamci fasizmin horlamasi nedense genelde kadinlara"türban özgürlügü"ile baslamistir, ne tesadüf?
__________________
zaman kısa, dünya herkese yeter, mühim olan insanlık KANIMIZIN KIRMIZISI ALNIMIZIN AKIYLA SİVASSPORLUYUZ |
07.02.2008, 21:33 | #2 | ||
Yiğido
Nazligül Şuan
Son Aktivite: 22.04.2009 11:10
Üyelik Tarihi: 11.10.2005
Yaş: 47
Mesajlar: 111
Tecrübe Puanı: 719
|
--->: MÜSLÜMAN KADININ ÖZGÜRLÜĞÜ NEREYE KADAR
Lütfen Bircan beyfendi
Hürriyetin neyi amacladigini gördük artik, yalan yanlis haberler vererek müslümanligi kötülemeye calisdiginida zannedersem kanitlamis olduk. Daha neden bu gazetenin haberlerini burda yayinlayarak müslümanligin kadinlara verdigi hak ile ugrasip duruyorsunuz. Ayriyetden sizin yazdiklariniz dünkü yazdiklarinizla hic bir sekilde bagdasmiyor. Alıntı:
bu dünkü yazinizda ve bugünkü yazinizda ise Alıntı:
Ayriyetden birtek Örtüden dolayi magdur durumda kalan kadinlardan bahsediyorsunuz. Peki Mini etek giyen bir kadinin magdur durumda kalmasindan neden bahsetmiyorsunuz? Bence eger örtünmek kaldirilacaksa mini etek acik giymekde kaldirilmasi lazim. Toplum icin büyük bir tehlike arz ediyor. SAYGILAR
__________________
Hatirlanmak gönül dagindaki Gül kadar güzelse Unutulmak hüzün dagindaki diken kadar acidir. |
||
08.02.2008, 11:17 | #3 |
Usta Yiğido
abircan Şuan
Son Aktivite: 21.01.2015 10:55
Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Mesajlar: 3.258
Tecrübe Puanı: 1035
|
--->: MÜSLÜMAN KADININ ÖZGÜRLÜĞÜ NEREYE KADAR
Başını açmasın diye, kızları tıraş ediyorlar 8 Şubat 2008
Eray EROLLU / İSTANBUL ÇAĞDAŞ Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) üyesi kadınlar dün saat 14.00’de Şişli’deki Atatürk Müzesi’nin önünde toplanarak türbanın üniversitelerde serbest bırakılmasına karşı çıktı. ÇYDD Genel Başkan Yardımcısı Filiz Meriçli "Üniversiteye kayıt yaptırmaya gelen türbanlı kız öğrencilerle görüşürken bazılarının saçlarının ağabeyleri tarafından makine ile aşağıdan yukarıya doğru kesildiğini gördüm. Gözyaşlarına boğulan öğrenciler sebebini sorduğumuzda türbanlarını çıkarmamaları için bu olaya maruz kaldıklarını anlattı" dedi. ÇYDD Van Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi, Genel Merkez Yedek Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Ayşe Yüksel de, "Üniversitede öğrenim gören kız öğrencilerimizin kendilerini geliştirmek, eğitmek ve meslek sahibi olmak için seçtikleri yol asla ve asla türbanla bağdaşamaz. Sadece kızlarımızın değil bütün çocuklarımızın akılcı düşünmek ve bilimselliği izlemek hedefleri arasında olmalıdır. Gençlerimizin hedeflerinin bu doğrultuda olmasını gerçekleştirirsek bu fotoğrafın içinde türbanın yeri yoktur" diye konuştu. Yorum Sayısı 3 / 158 Yorumlarınızı yazmak için tıklayın >> Bu haberin diğer yorumları ismail ulukış 08/02/2008 - 10:52 Desene zavallıara abileri başka işkence yapıyor siz başka işkence yapıyorsunuz. Çok İyi %0 İyi %0 Normal %0 Kötü %0 Beğenmedim %0 MEHMET NURİ SÖNMEZER 08/02/2008 - 10:51 SAÇLARI KESİK OLDUĞU İÇİN TÜRBANINI ÇIKARAMAYAN KIZIMIZIN GÖZLERİNDEN ÖPÜYORUM..NE DİYEBİLİRİZ Kİ...BU OLAY BİZLERİN "TÜRBAN" KONUSUNDA ERKEKLERİN ACIMASIZCA YAPTIĞI BASKILARI DİLE GETİRİŞİMİZİN NE DENLİ TUTARLI OLDUĞUNU KANITLIYOR..KENDİ KAFASI OTO CAM SİLECEĞİ GİBİ AMA KARDEŞİNİ ÇAPUTLA BOĞUYOR... Çok İyi %0 İyi %0 Normal %0 Kötü %0 Beğenmedim %0 X_ MAN 08/02/2008 - 10:50 Sadece günden gereği uyduruk bir "kanaat". Gerçek olsa dahi onların kapalıların başlarını açmaları için yaptıklarının yanında devede kulak kalabilecek bir hadise.
__________________
zaman kısa, dünya herkese yeter, mühim olan insanlık KANIMIZIN KIRMIZISI ALNIMIZIN AKIYLA SİVASSPORLUYUZ |
08.02.2008, 11:26 | #4 |
Usta Yiğido
abircan Şuan
Son Aktivite: 21.01.2015 10:55
Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Mesajlar: 3.258
Tecrübe Puanı: 1035
|
--->: MÜSLÜMAN KADININ ÖZGÜRLÜĞÜ NEREYE KADAR
8 Şubat 2008
Ertuğrul ÖZKÖK Büyük yalanlar BÜYÜK yalanlar tek tek ortaya çıkıyor.Neydi? Zavallı kızlar, türbana izin verilmediği için okullara gidemiyor değil mi? Buyurun Radikal Gazetesi’nin dünkü manşeti. Bilimsel yeteneğinden hiç kuşku duyulmayacak iki öğretim üyesinin araştırmasının sonuçları. Okula gitmeyen kızlar üzerinde yapılan araştırmanın ortaya koyduğu gerçek. Bu kızların sadece ve sadece yüzde 1’i türban yüzünden okumaya gidemiyor. Ya gerisi?.. Yüzde 30’u sınavı kazanamadı. Yüzde 14.6’sı sınavı kazandı ama evlendiği için okula gitmedi. Yüzde 14’ü sınava girmedi, çalışmaya başladı. Yüzde 9.8’i okul hayatından hoşlanmıyordu. Asıl bir neden var ki o çok önemli. Yüzde 10.5’inin daha fazla okumasına ailesi izin vermedi. * * * Soruyorum. AKP’nin türban militanları ve onun destekçileri bugüne kadar kızını okula göndermeyen o babaya ne söyledi? Hiçbir şey. Çünkü o "çekirdek kadronun" neferlerinden biri. Ona "Çocuğunu okula gönder" demek yerine, sonu rejime kadar gidecek bir yola giriyorsunuz. Bir başka sinir bozucu ifade daha... "Türkiye’de türbana izin verilmediği için çocuğumu dışarıda okutuyorum" bahanesi. Ben bunu sadece bahane değil, aynı zamanda Türkiye’de kalan binlerce genç kıza da hakaret olarak kabul ediyorum. Yani okumak için başını açıp kampusa, üniversiteye giren kızlara dolaylı yoldan, "Siz iyi Müslüman değilsiniz" mi denmek isteniyor? Ama yasağın kalkması iyi olacak. Hiç olmazsa bu büyük iddianın da ne kadar gerçek olduğunu hep birlikte göreceğiz. Bakalım MIT’te, Stanford’da, Yale’de, orada burada okuyan türbanlı elitten kaçı ülkesine dönüp okumaya devam edecek? Yanlış anlamayın, ben Türk kızlarının, delikanlılarının dışarıda okumasına karşı değilim. Tam aksine, o büyük üniversitelerde ne kadar çok Türk çocuğu okursa o kadar mutlu olurum. Benim itirazım bu bahanelere. Yani imkánı olup da çocuğunu dışarıda okutup, buna "Ah ne yazık ki içeride okuyamıyor" kuyruklu bahanesini ekleyenlere. Yani "Orada eğitim daha iyi" demeyip de, 85 yıllık cumhuriyet rejimine iftira atanlara kızıyorum. Kızıyorum çünkü ben, bu devletin, bu milletin verdiği bursla yurtdışında okudum. * * * Bir başka büyük yalan da "Türkiye’nin ilk sivil anayasasını yapıyoruz" iddiası. Ne yazık ki o şans kaçtı. Çünkü, cumhuriyetin sınırlarına dayanan böyle bir zihniyetle işe başlayanların sivil anayasa yapmaları mümkün değildir. Çünkü bu kadar kötü bir niyetle sivil anayasa yapılamaz. 1982 Anayasası’nı askerler yapmıştı. Bunu ise Milli Görüşçüler yapacak. Aralarında ne fark olacak ki? Sonunda yaptıkları anayasa, şahsi bir ihtirasın, bir cemaatin arzusunun ve rövanş duygusunun anayasası olacaktır. İsterse dünyanın en iyi anayasası olsun ne fark eder? 27 Mayıs’tan sonra yapılan 1961 Anayasası da pekálá dönemine göre iyi, özgürlükçü bir anayasaydı ama sivil anayasa olamadı. İstediğiniz kadar arkamda "Yüzde 75 çoğunluk var" deyin. Bu, yalanlar, misyon duyguları, tarihe geçme hevesleri ve halka verilip de tutulmayan sözler üzerine kurulmuş bir belgeden başka anlam taşımayacaktır. Bu zihniyetle yapılacak anayasa, benim gözümde bir dernek tüzüğünden farklı olmayacaktır. Dedim ya, anayasa kadar onu önünüze getiren zihniyet de önemli. Şimdi görüyorum ki, o niyet iyi bir niyet değil...
__________________
zaman kısa, dünya herkese yeter, mühim olan insanlık KANIMIZIN KIRMIZISI ALNIMIZIN AKIYLA SİVASSPORLUYUZ |
08.02.2008, 11:30 | #5 |
Usta Yiğido
abircan Şuan
Son Aktivite: 21.01.2015 10:55
Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Mesajlar: 3.258
Tecrübe Puanı: 1035
|
--->: MÜSLÜMAN KADININ ÖZGÜRLÜĞÜ NEREYE KADAR
Mehmet Ali BİRAND
mabirand@e-kolay.net Durun artık... Türban ile ilgili kaygılar en üst noktadayken, şimdi de Yargıtay yasasında değişiklik ve İmam Hatiplilerin Üniversitelere girerken önlerinin açılmasıyla ilgili değişikiliklerden söz ediliyor. İnanamıyorum. Bu iktidar böylesine kör olabilir mi? Kamuoyunun bir bölümündeki duyarlıkları böylesine görmezden nasıl gelebilir? Bir parça sağduyusu olan insan, atılan adımların zamansızlığını görebilir. Bunlar ise oralı olmuyorlar. Meral Müren Ankara barosunun saygı duyulan ve sevilen avukatlarından biridir. Benim de koruyucu meleğimdir. Aldığı davalara inandığı taktirde sizin için yapmayacağı şey yoktur. Aldığı para değil, inandığı davayı kazanması önemlidir. Çok avukatla çalıştım Meral hanım kadar işinin ehli, namuslu, ciddisini, emin olun görmedim. Benim üzerimde de çok hakkı olan bir insandır.Aydın, kültürlü bir Atatürk kuşağı kadınıdır. Çarşamba günü Ankaradaydım. Buluştuk. “Sizden bir şey isteyeceğim”diye söze girdi. “Eğer sizin üzerinizde bir parçacık hakkım varsa, ülkenin bu gidişine karşı çıkın...” diye başladı ve gözleri dolarak rahatsızlıklarını anlattı... Türkiye’de milyonlarca Meral Müren var. Hak verirsiniz veya vermeyebilirsiniz. Söyledikleri abartılı veya yanlış değerlendirmeden kaynaklanıyor da olabilir. Ancak bu insanlar var ve bu insanlar da bu ülkenin bir parçası. Dolayısiyle bu insanların hissiyatlarını görmezden gelemezsiniz. Toplum, bir iktidarın kafasının ardındakini okumaz. Genel bir izlenim edinir ve o izlenime göre kararını verir. Ak Parti (AKP) iktidarını oluşturan zevatın ilginç bir tutumu var. Toplumun sadece bir kesimini görüyorlar. Diğer bölümünün rahatsızlığını ise görmezden geliyorlar. Oysa Meral Müren’ler son derece rahatsızlar ve haykırıyorlar. Bugün haykırışları belki yeterince duyulmuyor, ancak yarın emin olun duyulacaktır. AKP iktidarı da, adeta alay eder gibi, türban ile başlattıkları yürüyüşü, inadına ve arttırarak hızlandıyor. İnanılması son derece güç bir aymazlıkla karşı karşıyayız. Basına yansıyan haberlere bakılacak olursa, türban ile ilgili anayasa değişikliğinin dumanı daha tüterken, iki yeni adım daha atılmak üzere. Bunlardan biri, Yargıtay yasasındaki değişiklik, diğeri de İmam Hatip mezunlarının diğer üniversitelere girerken önlerinin daha da açılmasını sağlayacak olan Yök kararı hazırlığı. Yazarken bile, böylesine büyük bir hatanın yapılıyor olmasına inanamıyorum. Belki bir yanlışlık vardır umudundayım. Ancak ne yazık ki, çalışmalar sürüyor. Yargıtay yasası değişecek ve üye sayısı 250’den 150’ye indirilecek. Doğru veya yanlış, kamu oyunun bir bölümündeki algılama, laikliği benimseyenlerin sayısını azaltmak ve ilerde Yargıtay’ı kendileri gibi düşünen yargıçlarla doldurmak şeklinde. Adalet Bakanı tersini söylüyor. Bunun ideolojiyle hiç ilgisi olmadığını ve tamamen yargıtayın çalışmasını daha etkinleştirmek için bu adımların atıldığını ileri sürüyor. Ancak inandıramıyor. Sözünü ettiğim kesim artık bu sözlere inanmıyor. Hele YÖK’e ne demeli ? YÖK içindeki denge, iktidar gibi düşünenlerin lehine bozulduktan sonra, ilk atılan adım, İmam Hatiplilerin önlerini açmak mı olmalıydı ? Katsayı değiştirilmek isteniyor. Amaç, İmam Hatiplilerin önünü biraz daha açmak. Onlar gibi diğer meslek okullarından mezun olanların, başka üniversitelere girişlerinde uygulanan katsayı değiştirilerek, İmam Hatiplileri rahatsız eden bir engel kaldırılacak. Bu şekilde İmam Hatipliler istedikleri gibi hareket edebilecekler, istedikleri mesleğin eğitimini alabilecekler. Yani, ilerde Türkiye’yi yönetecek elit kesimdeki oranlarını arttırabilecekler. Bunlara ne gerek var ? Farklı bir nedenden dolayı bu adımları atıyor olsanız dahi, toplumun bir bölümünü gerecek bu tip davranışları şimdi ortaya koymanın ne anlamı var ? Sizin etrafınızda hiç mi toplum bilimci insan yok? Etrafınızda hiç mi sağlıklı düşünen, toplumun tüm kesimlerini izleyen kişi yok ? Veya var da, size birşeyler söylemekten mi korkuyorlar ? Anlayabilmek son derece güç. Atılan bu adımlar artık, özgürlük veya liberallikle filan da ilgili değil. Bu işin tam anlamıyla suyu çıktı. Bugün belki insanlar açık bir tepki göstermiyor veya gösteremiyorlar. Ancak yarın bir kıvılcım herşeyi mahvedebilir. Artık yeter. Artık durun. Artık toplumun her kesimini dinlemeye başlayın. Kaygı duyanlara da saygı gösterin ve onları tatmin edecek adımlar atın. Unutmayın, sonra “ kendi düşen ağlamaz.”
__________________
zaman kısa, dünya herkese yeter, mühim olan insanlık KANIMIZIN KIRMIZISI ALNIMIZIN AKIYLA SİVASSPORLUYUZ |
08.02.2008, 11:32 | #6 |
Tecrübeli Yiğido
ero Şuan
Son Aktivite: 13.08.2012 02:57
Üyelik Tarihi: 05.02.2008
Yaş: 35
Mesajlar: 446
Tecrübe Puanı: 662
|
--->: MÜSLÜMAN KADININ ÖZGÜRLÜĞÜ NEREYE KADAR
düşüncelerine saygı duyuyorum. abi çok gzl anlatmışsın herşey
|
08.02.2008, 11:46 | #7 |
Yiğido
Nazligül Şuan
Son Aktivite: 22.04.2009 11:10
Üyelik Tarihi: 11.10.2005
Yaş: 47
Mesajlar: 111
Tecrübe Puanı: 719
|
--->: MÜSLÜMAN KADININ ÖZGÜRLÜĞÜ NEREYE KADAR
Sen düsüncelere saygi duymuyorsun. Dikkatini cekerim eger düsüncelere saygi duymus olsaydin bu kadar basörtüsü icin tartisanlara karsi saygi duyardin.
Sen abinle ayni düsünceleri paylasiyorsun. Nasil bir müslüman ülkeyiz anlamiyorum. Nerde sizin laikliginiz. Siz bu müslüman ülkeye laik oldugunuzmu düsünüyorsunuz????? Yönetcilere sesleniyorum: bu nasil bir sivas sitesi adam gelmis bizim müslüman ülkemizde müslümanligin farzlarini kötülüyor, siz hic birsey yapmiyorsunuz. Gecen biri (isim vermek istemiyorum) tutmus ciplak gezmeyi basörtüsüyle kiyaslamis (böyle bir sitede agiza alinmiyacak kelimeler kullanarak) halen o sahis bu siteye gelip forumlarda yazabiliyor müslümanligi kötüleyenlere Tesekkür dagitiyor.
__________________
Hatirlanmak gönül dagindaki Gül kadar güzelse Unutulmak hüzün dagindaki diken kadar acidir. |
08.02.2008, 11:49 | #8 |
Tecrübeli Yiğido
recosan58 Şuan
Son Aktivite: 05.09.2011 19:13
Üyelik Tarihi: 05.10.2007
Yaş: 49
Mesajlar: 232
Tecrübe Puanı: 652
|
--->: MÜSLÜMAN KADININ ÖZGÜRLÜĞÜ NEREYE KADAR
kardeşim sizin hiçmi allahtan korkunuz yok bırakın milletin inancıyla uğraşmayı
meselenin başörtüsü olmadığını sende çok iyi biliyorsun eğer gücünüz yetiyorsa getirin sizin görüşünüzdeki siyasileri iktidara bakalım onlar nasıl yönetecekler. Eğer kendi partilerini yönettikleri gibi yönetirlerse vay halimize ama şu an halk kimi seçtiyse ülkeyi o yönetiyor bunda anormal bir durum yok ama sen çıkıpta halka rağmen şunu seştirmem dersen bunu yaptırmam dersen oda çıkar bu halk beni seçti bal gibi seçerimde yaparımda der neticede yapıyorda. Ayrıca yalan yanlış haberkeri buraya taşıyıp tartışmak yanlış olur o yazarların görüşüdür halkın görüşü ise ortada zaten fazla söze gerek yok |
08.02.2008, 11:51 | #9 |
Tecrübeli Yiğido
ero Şuan
Son Aktivite: 13.08.2012 02:57
Üyelik Tarihi: 05.02.2008
Yaş: 35
Mesajlar: 446
Tecrübe Puanı: 662
|
--->: MÜSLÜMAN KADININ ÖZGÜRLÜĞÜ NEREYE KADAR
hiçkimse müslümanlığı kötülemedi..sakın ha yönetimi etkileme çabası içinde olmayın!!
|
08.02.2008, 11:52 | #10 |
Tecrübeli Yiğido
recosan58 Şuan
Son Aktivite: 05.09.2011 19:13
Üyelik Tarihi: 05.10.2007
Yaş: 49
Mesajlar: 232
Tecrübe Puanı: 652
|
--->: MÜSLÜMAN KADININ ÖZGÜRLÜĞÜ NEREYE KADAR
'Ey, benim dev memesinde cüceler emziren acayip memleketim!'
Dün gece yarısı TBMM Genel Kurulu'ndaki 'türban müzakereleri'ni seyrederken sık sık Bedri Rahmi'nin bu mısraını mırıldandım. Süpergüç olmaya aday, binlerce yıllık tarih ve medeniyetin sahibi koskoca Türkiye'nin parlamentosunda, sabahlara kadar bir kısım genç kızımızın başörtülü olarak üniversiteye gitmesinin tartışması yapılıyordu. Kendisini lâik, solcu, sosyal demokrat, ilerici, çağdaş olarak tanımlayan 'başsız başsız adamlar', bir temel hak ve hürriyetin verilmemesi için kavga çıkararak her türlü engellemeyi yaptılar. CHP sözcülerini dikkatle dinledim. Söylediklerinin arasında, akla, bilime, hukuka, mantığa ve vicdana uygun tek cümle bulamadım. AK Parti yöneticilerinin yıllarca önce söyledikleri iddia edilen ve yalanlanan birtakım sözler, mesnetsiz ithamlar, dedikodular, hep lafügüzaf... Engizisyon yargıçlarından Azınlık Raporu'na (Minority Report) uzanan karanlık yüzyılların 'zihin polisleri', vesveseden takallüs etmiş çehreleriyle bir paranoid sendrom sergiler gibiydiler... Korku, şantaj ve tehditle demokratik hür irade üzerinde baskı kurarak, zinde güçlere, yargıya ve medyaya hulûs çakıp bol bol tahrikte bulundular. Bürokratik güçleri kullanarak çoktan tükenmiş politikalarını ayakta tutmaya, artık yıkılmaya yüz tutmuş oligarşik egemenliklerini devam ettirebilmek için huzur emici vantuzlarını yapıştıracak yer aradılar... Dün gece seyrettiğim manzara çok esef verici ve tiksindirici idi. * * * Başörtülü öğrencilerin üniversiteye gitmesi konusunda bin türlü kurgu yapanlar, 'siyasî simge' arayanlar, 'Lâiklik elden gidiyor!' diyerek yırtınırcasına bağıranlar, bir an için dahi bu çocukların başlarını inançlarından dolayı örttüklerini ve sadece okumak istediklerini düşünmezler mi?!... Onların yüzünden yükseköğrenim hakkından mahrum kalmaları, mağduriyetleri, gözyaşları, bu jakoben tâifeyi hiç rahatsız etmez mi? Siz ne biçim vicdan sahiplerisiniz ki, bir genç kızın bu derece aşağılanmasını, üniversite kapılarından hakaretler edilerek kovulmasını normal kabul edersiniz?... Bu ülkede yüzyıldır 'irticanın hortlayışından' yetmiş yıldır da 'lâikliğin elden gidişinden' bahsedilir. Ne irtica hortlamıştır, ne de lâiklik elden gitmiştir. Lâkin, en eski parlamenter rejimlerden birine sahip Türkiye'de, bu oligarşik seçkinlerin tahrikiyle, demokrasi sık sık kesintiye uğramış ve yerine oturtulamamıştır. Millet iradesi, bu dogmatik zihniyetli sözde elitin tahakkümüyle hep yerlerde sürünmüştür. Sen istediğin kadar parti kur, milletin oyunu al, meclisler dolusu milletvekiline sahip ol, hükûmet et, ne çıkar... Sana hiç bu memleketin yönetimini bırakırlar mı? Çıkarlar ortaya, 'irtica geliyor!' diye nârâ atarlar. İlimlerini ideolojilerine kurban eden kara cübbelileri yürütürler, öğrencileri sokağa dökerler, çeteler kurup ortalığı karıştırırlar, askere muhtıra verdirmeye, darbe yaptırmaya çalışırlar, yargı üzerinde baskı kurarlar. Sen istediğin kadar çok oy al, kimin umurunda?!... Bakarsın, Yargıtay C. Başsavcısı 'türban' gerekçesiyle dâvâ açar, Anayasa Mahkemesi de partini kapatıverir... * * * Bu oyunu artık bozmak lâzımdır. Tehditlere ve tahriklere aldırmadan demokratik rejimi yerine oturtmanın zamanı gelmiştir. Aksi halde, jakoben oligarşinin dayatmaları Demokles'in kılıcı gibi başımızın üstünde durmaya devam ederse, insanımızın hür ve demokratik bir ortamda yaşaması imkânsız hâle gelir ve Türkiye'nin gelişmesi engellenir. İşte Yeni Anayasa, bunun için elzemdir. Devleti meydana getiren güçlerin ve bu güçler arasındaki dengenin, millî egemenlik ve millet iradesi çerçevesinde yeniden tespiti gerekir. Egemenlik kayıtsız şartsız millete ait olduğu zaman, bu mesele hâlledilebilecektir. Hasan Celal Güzel arşivi |
Konuyu Toplam 1 Üye Okuyor. (0 Kay?tl? Üye Ve 1 Misafir) | |
|
|