21.01.2008, 15:56 | #1 |
Yasaklı
Esengül Şuan
Son Aktivite: 03.09.2010 00:31
Üyelik Tarihi: 16.12.2007
Mesajlar: 520
Tecrübe Puanı: 0
|
HZ. ALİ ile ilgili konular
1400 yıldır dünyanın pek çok farklı coğrafyalarından milyonlarca kişi “Medet ya Ali” diyor. Eşiğine yüz sürmek, kapısına kul olmak dileği ile feryat ve figan ediyor. Yalvarıyor. Yakarıyor. Ona yakın olmanın hayali ve umudu ile çırpınıyor. Onu anıyor. Onu okuyor, deyişlerinde, semahlarında, ayinlerinde ve muhabbetlerinde derin bir coşku ile yad ediyor.
Bunun nedenlerine bakınca karşımıza pek çok olağanüstü özelliklerle donanmış bir dahi ve ulu Evliya çıkıyor. Hz. Ali hem din adamı ve hem de büyük bir din alimidir. O hem olağanüstü bir bilgi ile donamış bir filozof hem birikimini toplumu ile paylaşan bir bilge. O hem arı, hem de arıtıcı. O hem bir asker hemde bir kahraman. O hem zengin, hem de yoksul. O hem devletin başındaki Halife hem de bir işçi veya köylü. O hem toplumsal hem de siyasal bir önder. O hem hatip, hem de bilgisine ve kalemine erişilmez bir yazar O hem zahiri, hem de batini bir sır. O hem başta, hem sonda. O hem insan, hem nur. O hem yaratanın nuruna ulaşmış bir yaratıcı, hem de yaratılmış fakir bir kul. O hem gözlerin, hem de kalplerin görmeye çabaladıkları deha. O hakkında yüzyıllardır ’’Sırrı hakikatına eremedik’’ denilen Veliyullah Tarihler boyunca pek çok ünlü yazarlar, ünlü araştırmacılar derler ki: “Eğer denizler mürekkep, bütün ağaçlar kalem olsa, Âdem oğulları yazıcı olsalar, cin tayfası da hesap tutsalar; Yâ Ali, senin fazîletlerini tamamlayamazlar.” Yine alimler derler ki: “İmâm-ı Ali’yi seven saadete erişmiştir, ona düşman bulunan şakîdir, her türlü günahı işleyen hayduttur. İmâm-ı Ali’yi sevmek imandan gelir, ona düşmanlık küfür ve nifaktandır.” PİR SULTAN ABDAL’IN GÖZÜ İLE Gözleyi gözleyi gözüm dört oldu Ali’ m ne yatarsın günlerin geldi Korular kalmadı kara yurt oldu Ali’m ne yatarsın günlerim geldi. SEYYİT NESİMİ’NİN GÖZÜ İLE Ey benim Şahım, sığınağım, Fazlı Rahmanım Ali, Selam ey Şah-ı Merdan Ali Selam ey Fazl-ı Yezdan Ali ! ŞAH İSMAİL’İN ( ŞAH HATAYİ ) GÖZÜ İLE Daima fikrimde zikrim ya Muhammed ya Ali. Gönlümün evinde şükrüm ya Muhammed ya Ali. Kendi özün tanıyamaz seni yakın bilmeyen. Alemi ayinesisin ya Muahmmed ya Ali. FUZULİ’NİN GÖZÜ İLE Düştü Hüseyin Sahra-i Kerbelaya, Cibril koş haber ver Sultanı Enbiyaya. YEMİNİ’NİN GÖZÜ İLE Hoş keramet madeni Şah’ı velayettir Ali, Ahmed’in nurudur, Ay gibi hidayettir Ali Mucizesin Musa gibi ağaçta gösterir Şöyle bel sapı ile umman keramettir Ali VİRANİ’NİN GÖZÜ İLE Ali İncil, Ali Tevrat, Ali Zebur, Ali Kur’an, Ali Fazl’ur – Rahman, Ali’dir sümme vech’ul-lah.” KUL HİMMET’İN GÖZÜ İLE Hiç kesmezem eteğinden elimi, Hak katında kabul ettim ölümü, Doğru sürün evliyanın yolun, Ol mümin kulların görsem Ya Ali. Anadolu Aleviliği İnanç önderlerinin Hz. Ali’yi nasıl gördüklerine dair bir kaç örnek alalım. HACI BEKTAŞ VELİ’NİN GÖZÜ İLE ‘’Ama can anınçün (onun için) dirilir. Zirakim, dördüncü can marifettir, Beşinci can aşktır. Nitekim ol fahri din çerağı (ışığı) Muhammed Mustafa buyurur....’’. Bir gün Tanrı Aslanı Ali keremullahi veçheye sordular: Tanrıyı görürmüsün ki taparsın? Ali eder. (cevap verir? Görmesem tapmayıdım (tapmaz idim) MEVLANA’NIN GÖZÜ İLE Ey efendi, benimle boşuna kavga etme. Bu böyledir. Hakikat budur ki, hepimiz bir zerreyiz, güneş odur. Biz hepimiz damlayız, deniz O'dur." YUNUS EMRE’NİN GÖZÜ İLE Kırkların birisine çalmışidim nişteri Kırkından kan akıdıp ibret gösteren menem Muhammed’i yarattı mahlûka şefkatinden Hem Ali’yi yarattı müminlere fazlıdan. ABDAL MUSA’NIN GÖZÜNDEN, KAYGUSUZ ABDAL’IN DİLİNDEN Ali geldi adım bahane Güvercin donunda kondum cihana Abdal Musa oldum geldim zemana Arif anlar bizi nice sırdanuz. BAŞKÖYLÜ HASAN EFENDİNİN GÖZÜ İLE Yerler, gökler yok iken biz var idik, Varın emriyle sır gömleğini giydik, Nikâhımız kılındı ervahı ezzele erdik, Rahmetler deryasında gayrı yok dediler. Dünyayı bizler yaptık, yoğurduk, Muhammed Ali ervahların doğurduk, İki Cihana tellâl edip duyurduk, Haktan gayri ikrarınız yok dediler. Hz. Ali Varlık ile bütünleşmiş, varlığın ve ikrarın kendisi olmuştur. İmam Cafer Buyruğunda Hz. Ademin başını kaldırıp yukarı baktığında (Türkçesi) ‘’Allah birdir, Muhammed onun elçisidir’’ yazısını gördüğünü yazılıdır. O yazı bir nurdur. O ikrardır. O varlıktır. Tüm Nebilerin, Velilerin, Uluların, Kerem sahiplerinin, Alimlerin kabul ettiği, inandığı ve eyvallah dediği nur Hak Muhammed Ali nurudur. Hz. Ali evvelden ahire kadar her varlığın nurudur. Dünyayı, ve tüm doğayı var eden bu nurdur. Allah kendi nurundan Hz. Muhammed ve Hz. Ali’yi yaratmıştır. Hz. Ali ölümsüzdür. O sadece don değiştirmiş varlığın içine girmiştir. Doğanın var olma ve toprak olma kanunu bunun üzerinedir. Alevilikte bu nur ‘’Kalü Beli’den (ezelden) bu yana vardır ve devam eder’’ denilir. Allah, Kentü Kenz (yaradılış) döneminde kendi güzelliğini görmek istedi ve kendi nurundan bu nuru yarattı. ‘'Südur’’ teorisi olarak da adlandırılan bu olayda, O nur Allahın bir parçasıdır. Hz. Ali o Nur’dur. ’Küntü Kenz’’ dediğimiz yani Tanrının ilk durumu anlamında bir yorum içeren kavram ile, gizli hazine denilen tanrı, sevgi ve aşk nedeniyle yaratıldı. Bu durum özellikle Tasavvufta vahdeti vücut kavramını meydana getiriyor ki Alevilikte Tanrı, doğa ilişkisini –Südur- teorisi çerçevesinde algılıyoruz. Bu öğreti de Tanrıdan çıkıp yeniden Tanrıya dönen bir devir vardır. Birinci aşamada muâlaktır (muğlaktır), yani Tanrıyı kendi bilincinin farkına varması veya yabancılaşması ile başlar. İkinci aşamada kişiliği vardır. Evrenin bütün ruhsal ve maddesel olgularının yaratılışı için gerekli kaynağı kendi özünde taşımaktadır. Bu aşama da Hak ve Hakikat olarak algılanır. Alevilikte Tanrının tercih edilen tasavvufunun adı da Haktır. Üçüncü aşamada ise Hak’tan aklı ererek gelir, Dördüncü aşamada – Akıl - gelir. Beşinci aşamada – Ruh - vardır. Altıncı aşamada – Gök- vardır. Yedinci aşamada – Nitelik- gelir. (Toprak, Hava, Su ve Aşk kavramları gibi ) Sekizinci aşamada Adem ile – İnsan- ı Kamil- yaratılır ve Tanrıya dönüş gerçekleşir. Son aşama ise - Tanrı, Evren, İnsan- kavramı üzerindedir ve bu nedenle oluşumun ileriye doğru gelişimi zorunludur. Hz. Ali evreni yaratan Allahın gücünün nuru olduğu için de ona ‘’Evvel Ali, Ahir Ali’’ denir ve ‘’Sırlarının sırrına’’ erilmez. hazırlayan ...rojaazme.... |
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki Kullanıcılar Esengül'e Teşekkür Ediyor... |
21.01.2008, 15:58 | #2 |
Yasaklı
Esengül Şuan
Son Aktivite: 03.09.2010 00:31
Üyelik Tarihi: 16.12.2007
Mesajlar: 520
Tecrübe Puanı: 0
|
Hz. Ali, Ehlibeyt Ve Oniki İmam Sevgisi
Alevilerde inanç ve ibadet anlayışının kendine özgü yönleri bulunmaktadır. Bu anlayışın temeli biçimden çok özü esas almasına dayanır. Biçimsel anlamda ibadetin bir araç, olgun insan olmanın ise esas amaç olduğu kabul edildiğinden cemlere katılmak, oruç tutmak yetmez. Eline, diline, beline bağlı olmayan, en kutsal varlık olan insanı sevmeyen, olgunlaşmamış insanların ibadetleri de boşunadır. Bu kişiler Cem törenlerine alınmadıkları gibi toplumdan da dışlanırlar.Alevi inancının temeli Hak-Muhammed-Ali sevgisine dayanır.
Hz. Ali, Ehl-i Beyt ve Oniki İmam Sevgisi Bilindiği üzere Alevilik Hz. Ali, Ehl-i Beyt ve Oniki İmam sevgisine dayanır. Ehl-i Beyt sözcük olarak ev halkı demektir. Ev halkı yani Ehl-i Beyt Hz. Muhammed, Hz. Ali, Hz. Fatıma, Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin’den oluşmaktadır. Ehl-i Beyt halk arasında Pençe-i Al-i Abâ olarak da adlandırılır. Oniki İmamlar, Alevilerin Hz. Muhammed’den sonra önder olarak tanıdıkları Hz. Ali ile Hz. Fatıma’nın soyundan gelen kişilerdir.Oniki İmamların adları sırasıyla şöyledir: 1- İmam Ali 2- İmam Hasan 3- İmam Hüseyin 4- İmam Zeynel Abidin 5- İmam Muhammed Bakır 6- İmam Cafer Sadık 7- İmam Musa Kazım 8- İmam Ali Rıza 9- İmam Muhammed Taki 10-İmam Ali Naki 11-İmam Hasan Askeri 12- mam Mehdi Ehl-i Beytin, Oniki İmamların yolundan gidenler Fırkayı Naciye veya Güruh-u Naci olarak adlandırılır. Demek ki Ehl-i Beyt sevgisi Aleviliğin esasını oluşturur. Tevella ve teberra anlayışı da bu sevgiden kaynaklanır. Tevella Ehl-i Beyti, Oniki İmamları, Ondört Masumları, Onyedi Kemerbestleri ve onların yolundan gidenleri sevenleri sevmek, teberra ise onları sevmeyenleri sevmemektir Bism-i Şah Allah Allah... Allah ulu sofra dolu. Geldi Ali sofrası. Gitti gönüllerin gamı yası. Bereket-i Halil İbrahim. Şahidi Cebrail olsun. Nuh-u Nebi Kerem-i Ali. Gülbengi Hacı Bektaş-i Veli. Artsın eksilmesin. Taşsın dökülmesin. Yiyene helal, kotarıp getirene, pişirip yedirene delil olsun. Kazaya, belaya kalkan, her iki dünyada güzel mekan. Bütün hizmet edenlerden Hakk razı olsun. Biz yedik içtik helal olsun. Geriden yenisi gelsin, tekneniz hep dolu olsun. Mümin canlar şad, münafıklar berbad olsun. Şah-ı Merdan Ali, dost ehlini her zaman görsün, gözetsin. İsteyene devlet, dileyene hayırlı evlat, her yuvaya acısı olmayan, tuzu az tatlı geçim versin. Gülen göze gözyaşı gelmesin, ocağı sönmesin. Haram olan kalsın, helal olan aka aka coşa taşa gelsin. Şah versin Şah versin Şah versin. Ya Allah ya Muhammed ya Ali Dost... Aynı şekilde Hz. Ali sevgisi ve inancı Gülbenlerinde de yer edinmiştir. Bism-i Şah Allah Allah... Dolumuz dolu ola. Yolumuz kaim (her zaman var olsun anlamında) ola. Bizim içeceğimiz dolu Şah-ı Merdan, Şirr-i Yezdan, İmam Aliy-yel Mürteza’nın dolusu ola. Şah Ali’m bizleri yeninden yakasından, üçlerin, beşlerin, yedilerin, onikilerin, kırkların katarından didarından ayırmaya. Her daim görüp gözete. Yolumuzu Yolsuz’a, Pir’size, arsız’a düşürmeye. Gerçeğin demine, Erenlerin Evliyaların ve Enbiyaların keremine, gerçeğe, yalnızca gerçeğe Hüü... Allah Hüü ya Ali Dost... Aşk ile... Şah-ı Merdan Dolusu alan canlara nur-iman olsun. Gittiği yer gam kasavet görmesin. Allah Hüü Dost Eyvallah. Aleviler Gülbenklerinde sürekli 12 İmamları, Erenleri Evliyaları, Enbiyaları anar ve Hz. Ali ile birlikte onlardan da medet umar ve dilerler. Er’i, Er’den ayırmazlar. Bismi Şah Allah Allah. Dilden dileklerinizi, kalbinizdeki hayırlı muratlarınızı, Şahı Merdan Ali vere, saklıya, bekliye, yamana uğratmıya. Yaşlarınız uzun ola, dalı budaklı ola. Kalbiniz gehver ola. Kalbiniz bütün ola. Destiniz derman ola. Küfrünüz iman ola, yardımcınız Oniki İmamlar ola. Oniki imamların darından, didarından ayrılmıyasınız. Bu divan, o divan ola. Bundan sorulursa ondan sorulmuya. Abtesiniz abtes ola, namazınız niyaz ola. Kırklar makamında Şahı Merdan Ali’nin defterine geçmis ola. Gerçeğe Hü Mümine Ya Ali. Aleviler gerek dualarında, ve gerekse Gülbenk’lerinde Hz. Ali’yi anarken aynı zamanda bir çok güzelliği, toplumsal barışı, kişinin çevresine hayırlı olmalarını dilemeyi de ihmal etmezler. Bismi Şah Allah Allah Hizmetin kabul, yüzün ak, muradın hasıl ola. Zihnin açık, hizmetin topluma hayırlı ola. Hakk Muhammed Ali yardımcın, Hızır klavuzun olsun. Destin demen, küfrün iman, Şahı Merdan gönlün mihmanı olsun. Gerçeğe Hüü Mümine Ya Ali Aynı şekilde Hz. Ali ismi Semahlarda da söylenir. Sadece bilinen ismi değil, ona atfedilen diğer isimlerle de anılır. Canlar Semah dönerken, diğerlerinin secdeye kapandığında söylenen örneklerden birinde, Allah Allah Geldiğiniz yerler dolu olsun Nur’dan, Yardımcınız olsun ol Şahı Merdan Biz de böyle gördük Mürsit’ten, Pir’den Biz bir Semah çektik Hakk aşkına. Aleviler Hz. Ali sevgisini hayallerinde, rüyalarında, düşlerinde de taşırlar. Rüya âlemine daldım uykuyla Ben gerçeği gördüm deli dediler Allah’tan bir ayet inmiş vahiyle Hak Muhammet hakk’ın kulu dediler Bir kapıdan girdim pirler oturmuş Oniki İmam da hizmet yetirmiş Sanki yüzlerini nura batırmış İşte Şah-ı Merdan Ali dediler Bu hayallerini, Hz. Ali ile bütünleştirenlerden olan Derviş Himmet bir şiirinde duygularını dile getirirken Ben Derviş Himmet’im derdim bir tümen Denizlerin taş–i lali bir semen Şah Necef iklimi Hindistan Yemen Şah–ı Merdan ile gezdiğim yerler. Diyerek onunla bir arada olmanın özlemlerini yansıtır. Genç Abdal sevgisini bir yakarış ile sunarken, Dergahına geldim niyaz eyledim. Medet Allâh, Yâ Muhammed, Yâ Ali. Aşkın kitabından avaz eyledim. Medet Allâh, Yâ Muhammed, Yâ Ali. Sivas/ Madımak’ta katledilen Muhlis Akarsu ise ona sevgisini, “Cennet ve huri istemem, sen benim ol yeter” dizeleri ile dile getirir. Akarsuyum Böyle Vereyim Dursun Senin Aşkın Onu Yaksın Kavursun Anladım Alimsin Canımsın Nursun Kanber Selman Senin Olsun Sen Benim. Ozan Turabi evrenin kuruluşunda Hz. Ali’yi görmektedir Adem, huri şu dünyaya gelmeden Muhammed Ali’nin nurun gördün mü Hak nasibin almış kudret eliyle Hünkar Hacı Bektaş Piri gördün mü. Teslim Abdal da Hz. Ali her dem anmak gerektiğine dair öğüt vermektedir. Vefasız bu yola basamaz kadem Fehmeyle bu sözü adem ol Adem Zikreyle Muhammet Ali’yi her dem Der Büryani vuslat olduk canana. Sıtkı Baba ise Hz. Ali ile Hz. Muhammed’in Veda Hutbesi dönüşü Gadirhum’da Hz. Ali için söylediği ‚”Ali’nin kanı benim kanım, Ali’nin canı benim canım, Her kim ki Ali’yi severse beni sever…) hadisine gönderme yaparak onların bir can olduğunu vurgulayarak anıyor. Çatılmadan yerin göğün binası Muallakta iki nur’a düş oldum Birisi Muhammed, birisi Ali Lahmike lahmi de bire düş oldum. Virani içinde 12 İmamların isminin de anıldığı bir Düvaz’da onu elinde Zülfikarı ile kahraman bir savaşçı olarak anmaktadır. Virani’yem niyazım var Üstada, Elinde Zülfikâr hem ehli gaza Binbir dondan baş gösterdi Ali el Mürteza Biz bir bildik, dedik Allah Eyvallah. Kısacası Hz. Ali anlatılmakla bitmez. Onun Erdemleri, gönüllere taht kuran sevgisi, doruklara varan çoşkulara da sığmaz. Alevilik, Hz. Ali sevgisi ile beslenir, onunla gürleşir, onunla akar, onunla çağlar, onunla kendini ifade eder. Sözümüzü Pir Sultan Abdal’ın bir deyişi ile bitirelim. Pir Sultan Abdalım şunda Çok keramet var insanda O cihanda bu cihanda Ali’ye saydılar bizi rojaazme....... |
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki Kullanıcılar Esengül'e Teşekkür Ediyor... |
21.01.2008, 16:02 | #3 |
Yasaklı
Esengül Şuan
Son Aktivite: 03.09.2010 00:31
Üyelik Tarihi: 16.12.2007
Mesajlar: 520
Tecrübe Puanı: 0
|
Ya Ali
Ya Ali,
Ben seni Sah-i Velayet bilirim! Ben seni Hazreti Muhammed'ten sonra, hakki yenilen mazlumlardan bilirim. Ya Ali, Ben seni Kabe'de dogan ve dogdugu zaman Mekke'yi sarsan yigit bilirim! Ben seni elinde Zülfikar'iyla münkirlerin korkulu rüyasi olarak bilirim! Ben seni mazlumlarin, yetimlerin, gariplerin sahibi bilirim! Ben seni Allah'in yer yüzündeki eli bilirim! Ben seni tüm peygamberlere gizli, Hz. Muhammed'e ise açikça yardim eden Allah'in dostu bilirim! Ben seni Musa'ya Kizildeniz'i yaran, Nuh'un gemisini yüzdüren, Ibrahim'i atesten kurtaran, Davut'a ses olan, Süleyman'a mührü veren, Isa'yi çarmihta müjdeleyen veli bilirim! Ya Ali, Ben seni Fatima'nin sadik esi, Oniki Imamlarin atasi bilirim! Ben seni Cebrail'in ögretmeni bilirim! Ben seni alemlerin sultani; konusan Kuran bilirim! Can bilirim, canan bilirim! Derde derman bilirim! Ya Ali, Tüm kainat defter olsa, canli cansiz ne varsa yazici olsalar senin sifatlatlarini yazmakla bitiremezler. Ya Ali, Sayet seni sevmek, yobazlık, Kizilbaslik, Kafirlik ise ben bunlardanim! Sana çamur atanlardan degilim! Iki yüzlü olan ben degilim! Haşa, ne sahsina ne de soyuna dil uzatanlardan degilim! Ya Ali, Seni üzdügüm için özür dilerim! Bagisla beni ya Ali! |
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki Kullanıcılar Esengül'e Teşekkür Ediyor... |
21.01.2008, 16:15 | #4 |
Yasaklı
Esengül Şuan
Son Aktivite: 03.09.2010 00:31
Üyelik Tarihi: 16.12.2007
Mesajlar: 520
Tecrübe Puanı: 0
|
Ali'den Üstün Yiğit, Zülfikar'dan Keskin Kılıç Yoktur
Hz. Ali bir filozoftur Düşünce biçimi olayları tahlil metodu sonuçlara varması ve sonuçları anlaşılır bir üslupla anlatması...
Hz Ali bir edebiyatçıdır Arap toplumunda Kurandan sonra edebi değeri olan ikinci kitap Hz. Aliye ait olan Nehcül Belagadır Nehcül Belagadaki üslup günümüzde dahi çekiciliğini ve etkiliyiciliğini muhafaza etmektedir. Hz. Ali mükemmel bir eş ideal bir babadır O Fatmanın eşidir Hasan Hüseyin ve Zeynepin babasıdır Bütün bu kişilikler insanlığın kaderinde etki sahibi değiller mi Daha ne denilebilir ki. Hz. Ali büyük bir komutandır Hz. Alinin askerlik dehası tartışılmazdır. “La fetta illa Ali, la seyfe illa Zülfikâr” (Ali’nin üstüne yiğit, Zülfikâr’ın üstüne kılıç yoktur) sözü öyle gelişi güzel söylenmiş bir söz değildir. Hz Aliye sevgi saygı ve bağlılık Hz. Muhammet'e ve Ehlibeyt'ine bağlılıktır. Aleviler Ali'ye karşı olmanın Hz Muhammet ve Ehlibeyt'ine karşı olmak Oda İslama ve Allaha karış olmaktır diye düşünürler. Hz. Aliyi Aleviler severler Onu tüm Müslümanların tüm insanların sevmesi gerektiğine inanırlar. Alevi ozanları düşünürleri dedeleri babaları Hz. Aliyi severler. Hallacı Mansur Seyyid Nesimi Fuzuli Yemini Pir Sultan Abdal Şah İsmail Harabi Kul Himmet Virani vb ozanlar bu coşkun sevgi ve saygıyı eserlerinde vermeye çalışmışlardır. Hilmi Dedebaba bu sevgi ve saygı selini bu şiiri ile şöyle ifade etmiştir Tuttum aynayı yüzüme Ali göründü gözüme Nazar eyledim özüme Ali göründü gözüme Hû Alim hû Hû Şahım hû Adem baba Havva ile Hem Allemel esma ile ÇarhI felek sema ile Ali göründü gözüme Hû Alim hû Hû Şahım hû Hz. Nuh Neciyullah Hem İbrahim Halilullah Sina'daki Kelimullah Ali göründü gözüme Hû Alim hû Hû Şahım hû İsa-yı ruhullah Odur İki alemde Şah Odur Müminlere penah Odur Ali göründü gözme Hû Alim hû Hû Şahım hû Ali evvel Ali ahir Ali batın Ali zâhir Ali tayyip Ali Fâhir Ali göründü gözüme Hû Alim hû Hû Şahım hû hz Ali'ye verilen önemli ve coşkun Ali sevgisini birde Mevlana Celaleddin Rumi'den görelim Cihanın temeli suret buluncaya kadar varolan Ali idi. Yer resmedilinceye zaman husule gelinceye kadar varolan Ali idi. Veli vasıf olan Şah Ali cömertliğin keremin bağışın sultanı idi. Aliden ötürü melekler Ademe secde ettiler. Adem bir kıble gibi idi secde olunan Ali idi Ademde Şitte Eyyüp'da İdriste Yusufa Yunusta Hudda Musada İsada İlyasda salihde Davudda Ali idi. Nefsin tamamından ötürü Cihan sofrası üzerinde elini bulaştırmayan kahraman aslan Ali idi. Kuranın yer yer ayetlerinde Tanrının ismetini vasfı ile öğdüğü Kuran sırlarının kaşifi Ali idi… Hayber kalesinin kapısını bir hamlede koparıp açan o kaleler fatihi Ali idi. Afaka her bakışından gördümki yakın yüzünden her varlıkta var olan Ali idi. Cihan var oldukça Ali varolur. Hz Ali ve Hacı Bektaş Velinin yerini Alevi düşüncesinde şöyle ifade ediyor. Güvercin donuyla Uruma uçan Cümle evliyanın üstüne geçen İmamlar evinin kapısın açan Varmıdır hiçbir er Aliden gayri . Hünkar Hacı Bektaş Veliden gayri Anadolu Alevilerinin gene önemli ozanlarından Virani ise Alevi düşüncesinde Hz Alinin yerini şöyle ifade ediyor. Biz Urum abdalıyız bildik hidayettir Ali Başımızda tac u devlet hem saadettir Ali Biz Urum abdalıyız zahid hüdamızdır Ali Hayy u Kuyyum-ı ebed nur-ı bekaamızdır Ali Evvel ü ahır Ali'dir nokta-i ferd-i Huda İbtidadır ibtida hem intihamızdır Ali Ali'dir sahibi Kuran Ali'dir Ali candar Ali canandır Ali Ali dindir iman Ali candır Ali canan Eder cümle şeyi destan Ali'dir Halık u Hallak Viran Abdal fakirin zikri daim Ali haktır Ali Haktır Ali hak Filozof Neyzen Tevfik ise İkrarname adlı Hz Ali ile ilgili uzun şiirinde Alevi-Bektaşi düşüncesinde Hz Ali'nin yerini şöyle ifade ediyor Rüsiyahım pür günahım yok yüzüm Peygamber'e İstemem bir türlü gitmek böyle rûz-ı mahşere Eylerim belki tesadüf der iken bir rehbere Düşmüşüm elsiz ayaksız Astıan-I Haydar'e Merhamet et halime herşeye agâhım Ali Var mı Senden başka söyle ilticagahım Ali Hz. Aliyi tanımak gerekir Tanıyıp sevmek gerekir Neden gerekir Eğer Hz Ali gerçek anlamıyla tam manasıyla kavranırsa bunun sonuçları yaşamın her alanında başarı ve mutluluk demektir Bizler bunun doğruluğundan şüphe duymuyoruz İnanıyoruz ki insanlık Hz Ali’yi bir gün bütün boyutlarıyla tanıyacak ve bundan bu değerler bütününden çok önemli sonuçlar alacaktır hazırlayan..... rojaazme..... |
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki Kullanıcılar Esengül'e Teşekkür Ediyor... |
21.01.2008, 16:17 | #5 |
Yasaklı
Esengül Şuan
Son Aktivite: 03.09.2010 00:31
Üyelik Tarihi: 16.12.2007
Mesajlar: 520
Tecrübe Puanı: 0
|
Kuru Yerde Can Veren Ekber'im
Kalk ayağa, Yûsuf-i Kerbelâ
Kuru yerde can veren Ekber’im Bu Sakine’dir, bu da Kerbelâ Kuru yerde can veren Ekber'im Bacın ölsün, Ali gardaşım Ne belâlı oldu benim başım Dökerem gözden, Ali kan yaşım Kuru yerde can veren Ekber'im Ali okşayıp sene ağlarım Başıma Ali, kara bağlarım Ne gelir sağam sene ağlarım Kuru yerde can veren Ekber'im Sana men Ali diye seslendim Yüreğim üste seni besledim Nice yıldı men seni gözledim Kuru yerde can veren Ekber'im Saralıp yüzüm, lal olup dilim Ben idim bülbül, sen idin gülüm Yarana kurban bu yanık gönlüm Kuru yerde can veren Ekber'im |
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki Kullanıcılar Esengül'e Teşekkür Ediyor... |
21.01.2008, 16:46 | #6 |
Yiğido
UTKUM_58 Şuan
Son Aktivite: 16.03.2008 09:38
Tournaments Won: 1Üyelik Tarihi: 28.09.2006
Yaş: 46
Mesajlar: 193
Tecrübe Puanı: 682
|
--->: Ali'den Üstün Yiğit, Zülfikar'dan Keskin Kılıç Yoktur
PEYGAR EFENDIMIZ HZ MUHAMMET(S.A.V) efendimizin yigeni ve ilk HALIFELERDEN OLAN HZ. ALI (R.A) YATTIGI YERLER NURLA DOLSUN MEKANI CENNET OLSUN...ONCELIKLE PEYGAMBER EFENDIMIZIN SOYUNDAN GELEN MUBAREK INSANLAR MEKANINIZ CENNET OLSUN..AMA HIC BIR SEVGI HZ MUHAMMET (S.A.V) efendimize DUYALAN SEVGI KADAR BUYUK OLAMAS
|
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki Kullanıcılar UTKUM_58'e Teşekkür Ediyor... |
21.01.2008, 16:50 | #7 | |
Yasaklı
Esengül Şuan
Son Aktivite: 03.09.2010 00:31
Üyelik Tarihi: 16.12.2007
Mesajlar: 520
Tecrübe Puanı: 0
|
--->: Ali'den Üstün Yiğit, Zülfikar'dan Keskin Kılıç Yoktur
Alıntı:
Yorumunuz için çok teşekkür derim can Ama ön yargılısınız, Tabikide Hz. Muhammed Efendimizi Seviyoruz, Bizlerin Peygamberi, ama sevgi içten gelen bişey, insan insanı sever, Hz. Ali Efendimizide Yapmış olduğu üstün başarılardan dolayı seviyoruz SAYGILARIMLA |
|
21.01.2008, 16:53 | #8 |
Yiğido
UTKUM_58 Şuan
Son Aktivite: 16.03.2008 09:38
Tournaments Won: 1Üyelik Tarihi: 28.09.2006
Yaş: 46
Mesajlar: 193
Tecrübe Puanı: 682
|
--->: Ya Ali
arkadasim tek bir baslik altinda toplasaydiniz daha iyi olurdu.... herkesin dini herkesinin inanci kendinedir...
|
21.01.2008, 16:58 | #9 |
Yiğido
UTKUM_58 Şuan
Son Aktivite: 16.03.2008 09:38
Tournaments Won: 1Üyelik Tarihi: 28.09.2006
Yaş: 46
Mesajlar: 193
Tecrübe Puanı: 682
|
--->: Ali'den Üstün Yiğit, Zülfikar'dan Keskin Kılıç Yoktur
ELBETTEKIII HAZ ALI RADUALLAHI AN efendimizin yaptigida tartisilamas YATTIGI YERLER nurla dolsun... SEVGISI VE YERI TARTISILAMAZ..ama BIZIMM icinnn EN BUYUK ONEMM HZ MUHAMMET (S.A:V) efendimizin kiyamet gununde safinda olmaktir...CENABI ALLAHIMIZA PEYGAMBER EFENDIMIZ DUA EDICEK YARABBIM SEN BANA VE BENIM GIBI DUSUNENLERE AZAB ETME DIYEE SEFAAT EDICEKK.. CENABI ALLAHIM BIZE HZ MUHAMMET(S.A.V) efendimizin sefaatini NASIP ETSIN....
|
21.01.2008, 17:32 | #10 |
Usta Yiğido
altuntas58 Şuan
Son Aktivite: 11.10.2012 21:24
Üyelik Tarihi: 29.08.2006
Yaş: 70
Mesajlar: 38.469
Tecrübe Puanı: 4523
|
-->: Ya Ali
Ya Ali,
Tüm kainat defter olsa, canli cansiz ne varsa yazici olsalar senin sifatlatlarini yazmakla bitiremezler. Ya Ali, Sayet seni sevmek, yobazlık, Kizilbaslik, Kafirlik ise ben bunlardanim! Sana çamur atanlardan degilim! Iki yüzlü olan ben degilim! Haşa, ne sahsina ne de soyuna dil uzatanlardan degilim! yukardaki sözlere tamamen katılıyorum hz ali efendimizin sıfatlarını saymakla bitiremeyiz
__________________
|
Konuyu Toplam 1 Üye Okuyor. (0 Kay?tl? Üye Ve 1 Misafir) | |
|
|