18.04.2010, 21:06 | #721 |
Usta Yiğido
GÖVDELİ Şuan
Son Aktivite: 21.12.2012 13:56
Üyelik Tarihi: 22.03.2010
Mesajlar: 2.024
Tecrübe Puanı: 737
|
Cevap: SEVDİM İŞTE....
|
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki 5 Kullanıcı GÖVDELİ'e Teşekkür Ediyor... |
19.04.2010, 01:13 | #722 |
Tecrübeli Yiğido
Vadideki_Diken Şuan
Son Aktivite: 11.05.2010 16:21
Üyelik Tarihi: 08.04.2010
Mesajlar: 197
Tecrübe Puanı: 552
|
Cevap: SEVDİM İŞTE....
Bir karanlık geliyor yokluğunun ardından
Ne zaman güneş batsa bu son gecem diyorum Vazgeç yalan dünyanın köhne saltanatından Yetişir bunca keder, bunca elem diyorum Her şey sağır içimde ne şiir ne musiki Dünyadan bezginliğim dünyalar kadar eski Öylesine çözülmüş, öyle dağılmışım ki Be ne bitmez ayrılık bu ne özlem diyorum Beni çağırdığını bir defa duyabilsem Avuçlarımda ateş, yorgun gözlerimde nem Aşarak denizleri bir gün kapına gelsem Başımı duvarlara vurup ölsem diyorum Ümit Y.Oğuzcan |
19.04.2010, 12:21 | #723 |
Usta Yiğido
bahar 34 Şuan
Son Aktivite: 25.04.2010 22:48
Üyelik Tarihi: 31.03.2010
Mesajlar: 950
Tecrübe Puanı: 629
|
Cevap: SEVDİM İŞTE....
Yalnızlığa alıştım,kaderim oldu Sol yanım ağrıdı,gözlerim doldu Her günüm acıyla arkadaş oldu, Benimle yatacak hüzün bu gece. Hiç kimse boşuna yatak sermesin, Acıyıp halime bir el vermesin, Beyhude gönlüme kimse girmesin, Benimle yatacak hüzün bu gece. Tanımaz gülmeyi,biçare yüzüm Yarınım dünden dahada hüzün, Döküldü dalından,yaprağım güzün Benimle yatacak hüzün bu gece. Son bir kez değseydi elin elime, Darıldım kendime,küstüm halime Boşuna yorulma,teselli verme Benimle yatacak hüzün bu gece
__________________
Yara AlmadaN YaralamıyoR kİ İnsaN.... |
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki 6 Kullanıcı bahar 34'e Teşekkür Ediyor... |
19.04.2010, 19:47 | #724 |
Tecrübeli Yiğido
Vadideki_Diken Şuan
Son Aktivite: 11.05.2010 16:21
Üyelik Tarihi: 08.04.2010
Mesajlar: 197
Tecrübe Puanı: 552
|
Cevap: SEVDİM İŞTE....
Beni sev sev de anlama
Dokun hisset ne olur sorgulama Sakın beni yargılama Yapma değiştirmeye çalışma Ah vazgeçme Arzula sev okşa beni üzme ne olur üzme Ele geçirmeye çalışma hiç böyle beni Sen bana ben sana benzersek ne olur Nasıl dayanır ki aşk bu kadar ayrılığa Beni neden sevdiğini hatırla ne olur O ilk günler nasıl da aşkla sevişirdik Aşk incelik ister canım hoyrat olma Beni böyle sev değiştirme boşver anlama Bir güç savaşı değil bu kendi haline bırak Galibi yoktur ki hiç aşk bu unutma Aşk bu aşk olacak Sen izin verirsen yaşanacak.... |
20.04.2010, 22:32 | #725 |
Tecrübeli Yiğido
Vadideki_Diken Şuan
Son Aktivite: 11.05.2010 16:21
Üyelik Tarihi: 08.04.2010
Mesajlar: 197
Tecrübe Puanı: 552
|
Cevap: SEVDİM İŞTE....
Sana dair birseyler yazmak istedim bugünüme özel..Sana özel..
belki diyorum mesafelere inat yinede sevgilisini en cok yaninda hisseden/hissedebilen benim! Bikere böyle sevmeyi ögrenmisim...yanimda olsan nasil olurdu ? Uzakken bile varligin vazgecilmezim olmusken yakinim olsan ölümsüzlügüm olurdun! "Ask" i buldugum "Ask" i sundugum(sun).. Seviyorum seni ;-bi insanin bi insani sevebileceginden cok..Bütün sinirlari zorluyorum iste seninle!Sen benim ölümden uzak yasamdan öte sevdigimsin. Herkesten cok bildigim tek gercegim.. Gözlerimi her acisimda sen olmasanda yanimda birgün sen'li günlere uyanabilmek icin kapiyorum o gözleri bunu unutma ... Ve dedigim gibi eger ölene kadar biri olucaksa yanimda..Bu sen ol diye dua ediyorum Allah'a. Baskasi ol(a)masin..kimsenin sevgisi yansimaz uzaklardan böylesine bana.. Sevdanin en güzel rengisin ..Benim'se tümüm! Yarim birakma hic birseyi ömrümde..ne renkleri ne beni!..Ben sen oldunmu ben'im.. Sen oldunmu kendim'im.. Tarif edil(e)mesende kelimelerin en özelini secip biraz yansitabilmek istedim seni bembeyazlara.. Öyle güzel duruyorsunki...hersey sana öyle yakisiyorki ! Icimde öyle güzelsinki..seni cok seviyorum en kiymetlim.. Nefesin nefesimden uzak olsada kalbim kalbinde.. Ben dokunmadan seviyorum yüregimle... Nasip olursa ellerin ellerime..tutarsan/birakma!..Tek tutundugumsun sen.. sali verme elini..düsürme bizi.... Seni seviyorum.. Uzaklarda'n [Üye Olmayanlar Linkleri Göremez. Üye Olmak İçin Tıklayın...] Konu Vadideki_Diken tarafından (20.04.2010 Saat 22:32 ) değiştirilmiştir.. Sebep: Arka Arkaya Mesajlar Yazdığınızdan Dolayı Flood Önleyici Devreye Girdi. Mesajlar Sistem Tarafından Otomatik Olarak Birleştirilmiştir.. |
21.04.2010, 09:11 | #726 |
Usta Yiğido
bahar 34 Şuan
Son Aktivite: 25.04.2010 22:48
Üyelik Tarihi: 31.03.2010
Mesajlar: 950
Tecrübe Puanı: 629
|
Cevap: SEVDİM İŞTE....
Bakışını unuturken bende
Kavuşmak demiştin hasretlere inat Ateşe ve suya söz geçmez artık Yel taşımaz sesimi Uğultular cehennem kasvetidir Her sokak kör bir karanlık Oğul oğul neyleyim ben böyle günü Har savurur yüreğimi volkanlar gibi Şimdi yokluğunu düşünmek öldürür beni Şimdi seni özlemek öldürür Seni özlemek öldürür.. Munzurun kayaları acılarla örülüymüş Evvel zaman kahır zaman hep yiğitçe ölünürmüş Bu kaçıncı ölüm Bu kaçıncı kayıp Hangi kör kuytularda şahanımı vurmuşlar Şahanım şah damarım Firari sevdalım.. Özlemin yangın yeri Ben yanıp tutuşanın Gün deydi vurulup düştüğün yere Gün deydi.. Kanatlandı göğsümdeki tomurcuk Kırmızının yüzlerce tonunu gördüm Munzurum seyrime düştü Sohbetimi çığlıklar böldü,ağladım Rüzgarın serinliğine bıraktım saçlarımı Hüzünlü bir şarkıya içlendim O saklı mekanları yas bürüdü Gül biraz diyemedim Ben hatıralara küstüm Ben herşeye.. Ve zaman acıdan yana çıktı Şimdi sensizliğin ölümündeyim oğlum Şimdi sensizliğin ölümünde.. Hem içtendi hem güzel Dolu dizgin coşardı.. Çoğu zaman düş dalgını Hep esmerce bakardı Duydukki vurulunca kapamış gözlerini Anlı maviye dönmüş Kilitlemiş ellerini Şahanım şah damarım Firari sevdalım.. Özlemin yangın yeri Ben yanıp tutuşanın Gün deydi vurulup düştüğün yere Gün deydi.. Kanatlandı göğsümdeki tomurcuk Kırmızının yüzlerce tonunu gördüm Munzurum seyrime düştü Sohbetimi çığlıklar böldü,ağladım Rüzgarın serinliğine bıraktım saçlarımı Hüzünlü bir şarkıya içlendim O saklı mekanları yas bürüdü Gül biraz diyemedim Ben hatıralara küstüm Ben herşeye.. Ve zaman acıdan yana çıktı Şimdi sensizliğin ölümündeyim oğlum Şimdi sensizliğin ölümünde.. Hem içtendi hem güzel Dolu dizgin coşardı.. Çoğu zaman düş dalgını Hep esmerce bakardı Duydukki vurulunca kapamış gözlerini Anlı maviye dönmüş Kilitlemiş ellerini Şahanım şah damarım Firari sevdalım.. Özlemin yangın yeri Ben yanıp tutuşanın
__________________
Yara AlmadaN YaralamıyoR kİ İnsaN.... |
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki 7 Kullanıcı bahar 34'e Teşekkür Ediyor... |
21.04.2010, 16:15 | #727 |
Tecrübeli Yiğido
Vadideki_Diken Şuan
Son Aktivite: 11.05.2010 16:21
Üyelik Tarihi: 08.04.2010
Mesajlar: 197
Tecrübe Puanı: 552
|
Cevap: SEVDİM İŞTE....
Bilmek istiyorsan beni, dinle kendini... Dinlersen bilirsin, içimden geçenleri. Ben senim, sen de bensin belki. Yanar içim su gülüşüne, Bir tebessüm et söneyim.. Hava buz kırağı, deli, bozuk, Terkedilmez nöbetim... Sevdan ince ince işliyor yüreğime. Farkına bile varamadım, ne zaman aldın beni benden. Canım yanıyor her canın yandığında.. Senin yanımda olmadığın anlarda, boş duvarlara bakıp yüzünü görüyorum sanki. Sesini duyduğumda, ıssızlığından kurtuluyor ruhum.. Aldığım her solukta seni düşünüyorum. Gözlerimi her kapattığımda gözlerin geliyor gözlerimin önüne.. Senden kaçmak istiyorum bazen, ama adımlarım geri geri dönüyorlar sana doğru. Hayata gülümserken bir yandan, içimdeki çocuk avazı çıktığınca bağırıyor. Yüreğim sorular soruyor aklıma. Yanıtsız sorular... Kendim olmayanı oynamaktan ne zamandır, tükendi gücüm sana. Artık oynamıyorum, kendime dönüyorum.. Nicedir sarhoşluğum, Ayamam, anlayamam.. Ödenir bedeli aşkın... Acıma kederime, Sonuma sebep olur ama gel, Yüreğime sor... Artık gözlerinin içine bakarak "Git" diyemem sana.. Yok ki buna cesaretim.. Gözyaşlarımı içime akıtıp, gülümseyemem sana, dökülürler gözlerimden, tutamam ki.. Ya sen? Anlamaz mısın yine? Hissetmez misin içimden geçenleri? İnanır mısın dilimden dökülenlere? Yüreğim aşılmaz bir dağ gibi dikiliyor karşıma. "Dinlemelisin beni" diyor. "Bu kez dinlemelisin!!" Ben duymamaya çalıştıkça da, çığlığa dönüşüyor sesi. Başladığım yerde duruyorum hala.. Artık teslim ettim sevdana yüreğimi, istesem de gidemiyorum.. Ve yine düğümleniyor kelimelerim sana, dillendiremiyorum... Kal yanımda, uğrunda deliriyorum.. Kal yanımda... Kelimeler yetmiyor anlatmaya, Korkuyorum.. Sözlerimi gözlerime bak anla, Söylüyorum... Bilmek istiyorsan seni ne kadar sevdiğimi, bak ve gör gözlerimdeki seni.. Konu Vadideki_Diken tarafından (21.04.2010 Saat 16:15 ) değiştirilmiştir.. Sebep: Arka Arkaya Mesajlar Yazdığınızdan Dolayı Flood Önleyici Devreye Girdi. Mesajlar Sistem Tarafından Otomatik Olarak Birleştirilmiştir.. |
21.04.2010, 17:53 | #728 |
Usta Yiğido
ela58 Şuan
Son Aktivite: 09.06.2010 21:35
Üyelik Tarihi: 01.03.2010
Mesajlar: 6.922
Tecrübe Puanı: 1233
|
Cevap: SEVDİM İŞTE....
Sus yüreğim. Feryat etme. Çığırtkanlara yaraşır bu yaptığın, bir de küçük çocuklara. Oysa sen büyüdün, çığırtkan da olmadın hiçbir zaman. Sen bilir miydin sormadığım soruların cevaplarını. Bir açık kapı olsaydı, güneşi de baharı da getirebilir miydin? Anlar mıydın dilimden, konuşmadan susar mıydık öylece. Yoksa yeni bir alfabe mi yazardın her harfi bir çiçekten. Bilir miydin neden bu kadar korktuğumu. İçimdeki korkunç yalnızlığı, katran karası geceyi, düş düş sonu gelmeyen uçurumu. Okur muydun gözlerimdeki hüznü, kendime bile kapattığım kapıları açabilir miydin? Sağlam dur yüreğim. Etrafa saçma kıvılcımları. Geldiğimiz gibi gideceğiz bu bahçeden. Gitmeyi de biliriz. Sağlam dur yüreğim. Ne içindeki çığlığı büyüt dalga dalga, ne de yalnızlığı Bu sırrı açsaydık birbirimize. Gözlerimiz her karşılaştığında söylediklerimizi sözlere dökseydik… Kalbimin sükun bulduğu yer dizinin dibi olur muydu? Sıcacık baktığında aradığım cevapları bulur muydum? İçim erir miydi gülümsediğinde, şimdiki gibi? Utanır mıydım yaptıklarımdan, yoksa mesut bahtiyar ölür müydüm son nefesimde? Kendine sarıl kalbim. Sıkı tut kendini. Üzerine sıçratma kuruntuları. Zaten giderek büyüyor gece… Söylesene bu bir masal mı? Sorular üzerine kurulabilir mi hayatlar? Başlamadan biten masallar vardır hani, kahramanları ta en başından pes eden. Mızıkçılık mı yapmış olur onlar, yenilmeyi seçmekle. Saklambaç oynarken sıkılıp kendini sobeleten çocuklar gibi… Kaç bahar olur bir ömürde kalbim? Her tohum başka bir çiçek midir, yoksa yeniden açan aynı çiçek mi? Sorma artık yüreğim. Sus yüreğim, feryat etme
__________________
...hayat yolunDa ÇIplaq aYAkLA yürüME .HAYaL kırıklLARI ayaĞına baTIP caNINI aCITabilR...!!! |
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki 5 Kullanıcı ela58'e Teşekkür Ediyor... |
21.04.2010, 20:12 | #729 |
Tecrübeli Yiğido
Vadideki_Diken Şuan
Son Aktivite: 11.05.2010 16:21
Üyelik Tarihi: 08.04.2010
Mesajlar: 197
Tecrübe Puanı: 552
|
Cevap: SEVDİM İŞTE....
Gidiyorum... Puslu bir sabah ayazını peşimden sürükleyerek gidiyorum...! Yalnızlığımı köhne bir sandalın sahipsiz sürüklenişine bırakırkenhüznüm ardından ağlıyordu... Alışkanlığından vazgeçen bir tiryaki gibi sıkıp yumruklarımı arkama dönüp bakmadan gidiyorum...! Sahibi olmadığım ama üzerime zorla giydirilen bir beden büyük bütün kaçışları İhtiyacı olanlara bırakacaktım vicdanım el vermedi... Usulca soyundum ve sahiplerine geri verilmek üzere bir kenara bıraktım hepsini gidiyorum...! Umudum küçük bir kız çocuğu el sallayarak çağırıyor beni uzaklardan... Israr etmeyeceksin kalmam için ama hani olur ya yine de etme... Yapamadığım tek şeydi baharda kardelen yetiştirmek... Sen onu istedin mahçup oldu yüreğim gidiyorum...! Oysa benim de hayallerim vardı... Dans edecektim yağmurda sonbahara vedaları değil gülüşleri yapıştıracaktım... Çiçekler alacaktım olur olmadık zamanlarda... Fazla geldi çıplak elle çizdiğim resim tuvaline...! Konuşturma beni giderayak... Çünkü ödünç aldım suskunluk adını verdiğin silahını gidiyorum...! Eskiden olsa çekiştirip beni kandırırdı içimdeki çocuk üzüleceğimi bile bile... Gözlerine buzdan sarkıtları sen mi yerleştirdin ki artık ağlayamıyor bile... Onu bu kurak duygusuz ve yeşili az topraklarda Her şey iyi olacak gibi asılsız vaatlerle büyütüp hayata kazandırmam olanaksız... O çok sevdiğin korkularını her mevsime açık pencerenden içeriye bırakarak... İçimdeki her şeyden habersiz çocukluğumu yanıma alarak gidiyorum...! Adımlarımızın uyumsuz olduğunu neden hemen kabullenemedim diye Kırılarak kendime gidiyorum..! Şimdi notaları sahipsiz ve öksüz kalmış yarım bir şarkı sözleridır sevmek... Sürüklenmiyorum dikkat et gidiyorum. Sessizce ve hiçbir şey yaşamamış gibi... Yüreğimi çıkartıp her şeyiyle masaya dökerken senden daha cesur olduğum için utanma sakın... Bu cesaret çocukların masum dualarından çaldığım inatçı bir bekleyişti sadece... Bir bedeni değil bir yüreği özlediğin vakit Umarım zamanın olur güneşin doğuşunu huzurla izlemek için.. Bana ait olan ve olmayan bütün soruları ve cevapları ardımda bırakarak gidiyorum... ! Az kullanılmış bir sevda bırakıyorum sana...! |
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki 5 Kullanıcı Vadideki_Diken'e Teşekkür Ediyor... |
23.04.2010, 18:21 | #730 |
Tecrübeli Yiğido
Vadideki_Diken Şuan
Son Aktivite: 11.05.2010 16:21
Üyelik Tarihi: 08.04.2010
Mesajlar: 197
Tecrübe Puanı: 552
|
Cevap: SEVDİM İŞTE....
Aşk nasıl akar bir yürekten diğer bir yüreğe?
“İlk bakışta aşık oldum” der kimisi... Hiç yaşamadım bilemem. Doğrusu inanmam da... Kim böyle söylese ya da nerede okusam bu cümleyi, olsa olsa etkilenmektir bunun adı, aşk değil diye düşünürüm. Böyle bir cümleden sonra şartlanılmış bir aşk yaşanır ve biter. Anıldığında geçici bir hevesmiş aslında diye düşünülür belki de... Neyse asıl konumuz bu değil. Düşsel bir aşkın hikayesi anlatacağım ben size, ya da isterseniz yaşanmış bir aşk deyin siz bu aşka... Bu hikayede, ilk bakışta aşk yok, arkadaşlıktan aşka dönüşen bir hikaye de değil bu! Bir yasak aşk öyküsü hiç değil! İçinde biraz hüzün, biraz mutluluk gözyaşı, birkaç şiir ve şarkı, yaralı iki yürek, kaygılar ve tabii ki uykusuz saatler var. Bu hikayenin içinde en çok ümit var. Merkezde ise aşk... Birbirine uzak iki şehir... Biri taş binalarla çevrilmiş, sokaklarında asık yüzlü insanların dolaştığı, kuru ayazların kol gezdiği bir şehir... Diğeri deniz kokusu iliklerine kadar sinen... Bu birbirinden çok farklı iki ayrı şehirde, birbirine çok benzeyen iki insan... Birbirlerinden habersizken, aynı gecede aynı yıldızlara bakıp aynı dileği tutuyorlar belki bir gün... Sonrasına siz masal deyin, ben hikaye... ya da bir düş... Dedim ya hikayede en çok ümit var diye; bir ümitle başlıyor işte her şey... Aşka en çok bahar yakışır değil mi? Oysa bir kış mevsiminde başlıyor bu düşsel aşk. Dışarıda kış, yüreklerde bahar... Kırlar yerine, yüreklerde açıyor papatyalar... Dışarısı soğukmuş, buz gibiymiş, ne gam? Yüreklerde güneş... Kadın taş binalı, kuru ayazlı şehirde yaşıyor. Sahteliklerden, yalanlardan bıkmışlığıyla bir uçurumun kenarındayken, bir ümit tutuyor elinden... Yani deniz kokan kentten gelen adam! Onun ne işi vardı o uçurumun başında diye soracaksınız şimdi? O da aynı sebeple oradaydı. Belki adam çevresindeki tüm sahteliklerin ve yalan sevdaların içinde adamlığından utanmıştı da , onu uçurumdan atıp rahatlamak istiyordu. Yüreğini de fırlatıp atacaktı; böylece kimse acıtamayacaktı onu bir daha... Ama karşılaşmayı hiç beklemediği o yer de kadınla karşılaşmıştı işte... Adam ve kadın elele verip vazgeçtiler yüreklerini atmaktan... Ne de olsa bir ümit vardı içlerinde hala... Aslında onların yürekleri elele tutuştu... O ikisi birbirlerinin gözüne kaşına değil, boyuna posuna değil, yüreklerine aşık oldular... Ve ilk sözleri “Yüreğine aşığım” oldu aşka ilk adımı atarken. En çok kelimeler yardım etti onlara, birbirlerinin yüreğine dokunmaları için. Bir gece vaktinde kadın adamı düşünürken güncesine şöyle yazdı: “ Aşk; nasıl akar bir yürekten diğer bir yüreğe? Belki bir şarkıyla, belki bir şiirle gelir. Belki de bir yıldız olarak düşer avucunuza, dilek tuttuğunuz bir gecede... Uzak bir kentte bir yürek şiirler yazar adınıza... Her dizede onu bulursunuz, her dizede kendinizi... 160 karaktere sığdırmaya çalışırsınız içinizden taşan her duyguyu... Sığdıramazsınız... Sonra beceremeseniz de şiir yazmayı onun kadar güzel, bir şiir dökülür kaleminizden... Sesini hiç duymadığım, Hiç dokunmadığım ellerine, Bir şaire vurgunum şimdi. Ben hiç oldum, o herşey! Yaşadığı kentte, Bir gece olsun uyumadım, Gezmedim sokaklarında, Duymadım o kentin gürültüsünü Ve koklamadım denizinin kokusunu... Ben onun avucundaki yıldız oldum, O benim içimde ümit.. İşte bu yüzden; Aşkın adı ümittir artık, ümidin adı aşk! ” Adamsa bir hikaye yazdı ve anlattı bir aşkın başlangıcını... Sordu: "Bir ümit üzerine aşk yazılabilir mi? ” diye. Kimi onaylayarak ümit üzerine aşk yazılır dedi, kimi vazgeç dedi aşkın aleviyle kırmızıya dönmekten... Bir başkası bu hikayenin sonu sadece hüsran diyerek ümitleri kırdı ve bir dost destek verdi, kadın ve adamın mutluluğuna katılarak... Sonu ne olur? Ne kadın biliyor, ne adam, ne de diğerleri... Tek bilen var sonunun ne olacağını, gözle görülmeyen varlığı en derinde hissedilen tek bilen... Şimdi iki ayrı kentte, birbirlerinin yaralarını kelimelerle sarmaya çalışan, iki yaralı yürek avuç içlerinde bir yıldız tutarak, birbirlerini düşünüyorlar. Ağlamanın ne kadar güzel olduğunu keşfediyorlar yeniden... Büyük bir mutlulukla yaşarken aşkı, hatta mutluluğu içlerine daha fazla çakmak için uykularını feda ederken hep ‘bir ümit’ içlerinde... Ve bir taraftan kaygılanıyorlar, korkuyorlar gün gelir bu büyü bozulur diye...Kelimelere, şiirlere, şarkılara sığınıyorlar birbirlerini daha çok hissetmek için... Sonuç olarak düşsel bir aşka ‘merhaba’ diyen iki ayrı yürek, tek yürek olup açtılar kapılarını mutluluğa... Ve göze aldılar ne zaman geleceği meçhul olan hüznü... Yani bir ümidin üstüne aşk yazıldı, ve daha bitmedi hikaye... İçinizden geliyorsa devam edin hadi yazmaya ve bir isim daha verin aşka... Aşkın adı ümittir artık, ümidin adı aşk... alıntıdır. Kadavradan ibaret bir gövde, İmlası bozuk bir cümle.. Bir de aramızdaki büyüyen özlem.. Biliyorum gelmeyeceksin... Ne sen olabileceğim gözlerinin dibinde.. Ne ben olabileceksin yüreğimin terinde.. Ama... Bir cümle olduk biz.. Anlatım bozukluğuna meyal verdik ise de, Sevgiye dair alıntılanmış, En anlamlı söz olduk biz.. Bizden doğma mutluluğu var ettik Sevda sağnağında... Bizden olma bir fincan umudu tazeledik Hayat çaydanlığında... Ey kirpiklerinden sağdığım gökkuşağının yedi rengi, Hüzünbaz hüzünleri unut.. Ayak diblerine kök salmış siyah’ı da.. Koş yeni demlenmiş yürek demime.. Sokul ve mevzilen gözlerinde kuruttuğum kirpiklerime.. Şarkılar sustu biliyorum.. Söz sırası bizde.. Mutluluğumuzdan alıntı birkaç çift umudumuz var dudaklarımıza ördüğümüz.. Erişmese de ellerimiz ellerimize, bir yolumuz var özleminde yürüdüğümüz.. Sana kaç gel demiyorum.. Biliyorum hakkım değil bu.. Bırak kanlı bir savaşın içinde geçsin ömrümüz.. Çilekeş bir sonbahar yaprağına özensin gözlerimiz.. Aynı tende, aynı gölgede yürümese de mavi düşlerimiz, aynı sevdanın ıslak cümlelerinde büyüsün adımız.. İlintilensin kokun Cennnetle, bize aidatlansın ayrılık... Ne fark eder ki.. Ben sendeyim... Sen bende... Bükülse de cümlelerimiz , sökülse de alfabemiz biz bir cümleyiz.. Sen ve ben... İki harf bir cümleden ibaret mutluluk... Mutluluğuma umudumu bağışlayan, Biliyorum özlem kör topal zamanlarında ilerliyoruz.. Sen benden uzakta, ben senden ırakta yürümekteyiz.. Dışı düşsüzlüğe gebe kalmış bir sabahın koynunda boyun bükmekteyiz.. Bazen gözlerimiz nemlenmekte, bazen de özlem aramıza perdelenmekte.. Ama bırakmak yok sevgili.. Mutluluk umuda gark olmuşsa, artık dönüş yok bu yoldan.. Ölüm ölümümüzü öldürmeden gitmek yok sevgili.. Bırak ellerinden içmeyeyim bir bardak suyu.. Bırak gözlerinde sabahlamasın yüreğim.. Uzaklarda bana ait bir cümle ol yeter.. Koynumda sonbaharları kurban edemesen de bırak yanımda hep umut ol yarınlara... Sığlığıma / içimdeki yalnızlığa bir dirhem hayatı aşılayan, Sus. Dikenli telleri dudaklarına getirip kanatma yaralarını.. Kavuşmamanın ızdırabına kanıp içme hüznün şerbetini.. Bak kör bir yüreğe sevgiyi öğretiyorsun.. Büyüyor içimde ölen bir çocuk.. Yarım değil cümlelerim.. Mutluluk fiilinden umut deryası cümleler kuruyorum mavilere.. Rüzgarı omuzlarıma alıp bulutlara yeni göç yolları buluyorum.. Biliyorum her yol sana... Biliyorum her söz sana.. Evet zor yaşadıklarımız.. Zifiri bir karanlık ilerlediğimiz, bir ölüm kalım savaşı göğsümüzden sildiğimiz.. Bırak aramızdaki özleme bakıp durma.. Kefenle gözlerindeki ıslaklığı.. Gün vuslat zamanı.. Gün bizi bizde yaşatma anı.. Doldur gözlerine kız cocuğu hayallerini.. Yürü bana doğru harf harf.. Yürü bana doğru dua dua.. Bir de gelirken bana, Bİr avuç maviyi çok görme sakın.. Unutma; Özlediğim kadar Sen’sin.. Sevdiğim kadar Ben’sin.. “ Seni özlemin en güzel yanı; Seninle her gün yeniden doğmak mavilere.. Hep nefes al emi.. Seninle hayatlansın bu hayatım....“ (Yazarı Bilinmiyor) Konu Vadideki_Diken tarafından (23.04.2010 Saat 18:21 ) değiştirilmiştir.. Sebep: Arka Arkaya Mesajlar Yazdığınızdan Dolayı Flood Önleyici Devreye Girdi. Mesajlar Sistem Tarafından Otomatik Olarak Birleştirilmiştir.. |
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki 4 Kullanıcı Vadideki_Diken'e Teşekkür Ediyor... |
Konuyu Toplam 26 Üye Okuyor. (0 Kay?tl? Üye Ve 26 Misafir) | |
|
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Bu Yürek Sen'in İçin ..ya Rabbi.. | Kardelencicegi | İslami Şiirler | 52 | 29.08.2010 14:58 |
AŞK OLSUN | dark_yamtar58 | Aşk şiirleri | 393 | 10.04.2010 22:22 |
İşte Bu Zamanın Gençleri....... | HaKaaN | Serbest Dini Konular | 3 | 04.03.2009 12:08 |
EGER BIRGÜN (siir) | karatasli | Aşk şiirleri | 39 | 21.01.2009 23:50 |
ZINA | bulutbey1978 | Muhtelif konular | 24 | 24.04.2008 17:00 |