|
SİTE ANA SAYFA | Galeri | Kayıt ol | Yardım | Ajanda | Oyunlar | Bugünki Mesajlar | Arama |
Arşiv Güncelliğini Yitirmiş Konular |
|
Seçenekler | Arama | Stil |
17.03.2008, 16:40 | #1 |
Tecrübeli Yiğido
serkanka58 Şuan
Üyelik Tarihi: 28.12.2007
Yaş: 49
Mesajlar: 445
Tecrübe Puanı: 658
|
"18 MART SEHİTLERİ ANMA GÜNÜ; TÜM ŞEHİTLERİMİZİ RAHMET VE MİNNETLE ANIYORUZ.."
"18 MART SEHİTLERİ ANMA GÜNÜ; TÜM ŞEHİTLERİMİZİ RAHMET VE MİNNETLE ANIYORUZ.."
18 MART ÇANAKKALE DENİZ ZAFERİ TÜRK ULUSU'NA KUTLU OLSUN" İŞTE KOMUTAN İŞTE LİDER..!. ÇANAKKALE SAVAŞININ EN KRİTİK GÜNLERİ: 8 Ağustos akşamı Anafarta çevresinde toplanan bütün birliklerin komutasını, Arıburnu Cephesinin kuzey kanadında bulunan 19. Tümen Komutanı Albay M. Kemal’e veren Liman von Sanders, o günleri komutan gözüyle değerlendirir: “İlk askeri başarısını Trablusgarp’ta gösteren M. Kemal, sorumluluk ve görevden zevk duyan bir komutan özelliği taşıyordu. Daha 25 Nisan sabahı 19. Tümenle ve hiçbir yerden emir almaksızın kendiliğinden çatışmaya katılarak, düşmanı kıyıya kadar püskürtmüş ve ondan sonra üç ay süreyle kırılmaz bir güçle düşman saldırılarına karşı koymuştur. O’na tam anlamıyla güvenilebilirdi. 9 Ağustos sabahı erkenden, önceden üç kere emir edildiği halde yapılamayan taarruz, Azmakdere’nin iki yanında yapıldı ve düşman çeşitli yerlerden kıyıya doğru sürüldü. Ancak, Mestantepe düşmandan geri alınamadı. Kaybedilen 24 saat içinde birçok İngiliz askeri daha kıyıya çıkmış bulunuyordu. Anafarta Savaşlarının ikinci buhranı da böylece atlatılmış oldu. Anafarta’da düşmanın ilerlemesi ancak son dakikada durdurulabildi. 9 Ağustos’taki saldırıda düşman ağır bir yenilgiye uğratılmıştır. 10 Ağustos sabahı düşmana şafakla birlikte saldırmak için bütün hazırlıklar yapılmıştır. Mustafa Kemal Anafartalar anılarında bu taarruzu anlatır: Tanyeri ağarmak üzereydi. Çadırımın önüne çıktım. Gecenin karanlığı kalmıştı. Artık saldırma anıydı. Birkaç dakika sonra ortalık büsbütün ağaracak ve düşman, askerlerimizi görebilecekti. Düşmanın piyade, mitralyöz ateşi başlarsa, kara ve deniz toplarının mermileri bu sıkı düzende duran askerlerimizin üzerinde bir kez patlarsa, saldırının olanaksızlaşacağına kuşku duymuyordum. Hemen ileri koştum. Çok çabuk ve kısa bir teftiş yaptım. Önlerinden geçtiğim askerlere yüksek sesle selam verdim ve dedim ki: “Askerler! Karşımızdaki düşmanı yeneceğimize hiç kuşkum yoktur. Ama siz acele etmeyin. Önce ben ileri gideyim. Siz, ben kırbacımla işaret verdiğim zaman hep birden atılırsınız!” Ondan sonra saldırı hattının önünde bir yere dek gidildi ve oradan kırbacımı havaya kaldırarak saldırı işaretini verdim. Bütün askerler, subaylar artık her şeyi unutmuşlar, gözlerini, yüreklerini verilecek işarete saplamışlardı. Süngüleri ve ayakları ileri uzatılmış askerlerimiz ve onların önünde tabancaları, kılıçları ellerinde subaylarımız, kırbacım aşağıya iner inmez, çelikten bir yığın gibi aslanca ileri atıldılar. Biraz sonra düşman siperleri içinde “Allah, Allah” tan başka ses duyulmaz oldu. Düşman silah kullanmaya zaman bulamadı. Boğaz boğaza kahramanca savaş sonunda, ilk çizgide bulunan düşman tümüyle yok edildi. Dört saat boğuşmadan sonra 23. ve 24. Alaylarımız Conkbayırı’nı düşmandan temizlediler ve 28. Alay da Şahinsırt’ın en yüksek yerini geri aldıktan sonra önüne rastlayan düşman birliklerini yendi ve bozdu. Conkbayırı tepesi elimize geçtikten sonra, düşman karadan ve denizden yönettiği hızlı ve yoğun topçu ateşiyle Conkbayırı’nı cehenneme çevirmişti. Gökten şarapnel, demir parçaları yağıyordu. Büyük çaplı deniz toplarının tam vuruşlu taneleri yerin içine girdikten sonra patlıyor, yanımızda büyük çukurlar açıyordu. Bütün Conkbayırı dumanlar ve ateşler içinde kaldı. Herkes tevekkülle sonunu bekliyordu. Çevremiz şehitler ve yaralılarla doldu. Olan bitenleri seyrederken bir şarapnel parçası cebimdeki saati parça parça etti . 15 Ağustos günü öğleden önce, Kocaçimen dağına ve bitişiğindeki Conkbayırı tepesine, M. Kemal’in kendisinin düzenlediği ve yönettiği taarruzla, düşman piyadesi bu tepelerden kuzey yamaçlarına doğru geri püskürtüldü. Taarruza Güney Grubu’nun yedek kuvvetleri de katıldı. Bu taarruz sonunda, savaş alanına egemen olan önemli tepelerin Türkler elinde kalması kesin olarak sağlandı. Hiç bir şey tesadüf değildir.. Mustafa Kemal, Türk Ulusu'nun ölüm kalım savaşı verdiği, Düvel-i Muazzama'nın yani Emperyalist ittifakın Vatan'ımızı işgale yeltendiği, ayrıca Ordularımızın da Kafkas, Doğu Cephesi'nde Çarlık Rusyası ile savaştığı günlerde, Mehmetcik , Çanakkale'de, umut etmedikleri bir şekilde düşmanın hem yenilmez denilen donanmasına, hem asker çıkartmasına göğüs göğüse yoksunluklarla savaşılarak dur denmiştir. Savaşın kaderinin belirlendiği kritik muharabelerde o, Mustafa Kemal'in başarıları vardı. Asker Mehmetçik onu cephelerden tanıdı. Adı dilden dile duyuldu. O, Mustafa Kemal Paşa, sarışın, mavi gözlü Komutan... Son Bağımsız ve Egemen Türk Devleti'nin, Türkiye Cumhuriyeti'nin Kurucusu ve Başkomutanı ; Anafartalar Kahramanı Mustafa Kemal ATATÜRK'tür... VARMI ÖTESİ.!.. alıntı |
17.03.2008, 20:22 | #2 |
Usta Yiğido
Sweetgirl Şuan
Son Aktivite: 01.05.2015 23:50
Üyelik Tarihi: 13.08.2005
Mesajlar: 3.307
Tecrübe Puanı: 1053
|
--->: "18 MART SEHİTLERİ ANMA GÜNÜ; TÜM ŞEHİTLERİMİZİ RAHMET VE MİNNETLE ANIYORUZ.."
paylasim icin sagol emegine saglik
__________________
GÜLÜ SEVEN DIKENINE KATLANIR |
Konuyu Toplam 1 Üye Okuyor. (0 Kay?tl? Üye Ve 1 Misafir) | |
|
|