|
SİTE ANA SAYFA | Galeri | Kayıt ol | Yardım | Ajanda | Oyunlar | Bugünki Mesajlar | Arama |
Anketler Burada anketleri bulabilirsiniz |
Anketimiz: SİZCE HARF İNKILABI NEDEN OLMUŞTUR ? | |||
Latin harfleri daha kolay anlaşılıyordu | 42 | 21,21% | |
Yeni harfler sayesinde ileriye gidecektik | 62 | 31,31% | |
Osmanlıdan hatıra kalmaması için | 47 | 23,74% | |
İslamiyet ve Arapça ile araya mesafe koymak için | 38 | 19,19% | |
Diğer | 9 | 4,55% | |
Katılımcı sayısı: 198. Sizin Bu Ankette Oy kullanma Yetkiniz Bulunmuyor |
|
Seçenekler | Arama | Stil |
14.01.2010, 01:04 | #81 |
Usta Yiğido
HaKaaN Şuan
Son Aktivite: 02.05.2015 01:29
Üyelik Tarihi: 23.10.2008
Yaş: 40
Mesajlar: 1.369
Tecrübe Puanı: 704
|
Cevap: SİZCE HARF İNKILABI NEDEN OLMUŞTUR ?
Agop martayan bize bu dili önermiş peki ermeniler hangi dili lullanıyor bize bir ermeninin ögrettiğii dilimi?
__________________
Medeni Acmaksa Bedeni! Hayvanlar İnsanlardanda Medeni.... ÖLüMüDe ÖLDüReN RaBBe...SeCDeLeR OLSuN..... |
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki Kullanıcılar HaKaaN'e Teşekkür Ediyor... |
14.01.2010, 01:06 | #82 |
Yiğido
klozet_kapagi Şuan
Son Aktivite: 09.09.2010 22:51
Üyelik Tarihi: 01.08.2009
Yaş: 40
Mesajlar: 96
Tecrübe Puanı: 548
|
Cevap: SİZCE HARF İNKILABI NEDEN OLMUŞTUR ?
bir kere latin alfabesi kolaydır.
bir günde cahil olundu deniliyor; ama harf devriminden önce halkın çoğu zaten okuma yazma bilmiyordu, yani harf devrimi halka cahillik getirmedi. halk konuşma dili olarak türkçe konuşuyordu, saray ve bilim dili ise fransızca farsça arapça karışımı olan osmanlıcaydı, halk ve saray birbirinden kopuktu. alfabemiz latinleşti ama dilimiz gittikçe öztürkçeye döndü. haticeye değil neticeye bakalım. |
14.01.2010, 01:09 | #83 | |
Usta Yiğido
HaKaaN Şuan
Son Aktivite: 02.05.2015 01:29
Üyelik Tarihi: 23.10.2008
Yaş: 40
Mesajlar: 1.369
Tecrübe Puanı: 704
|
Cevap: SİZCE HARF İNKILABI NEDEN OLMUŞTUR ?
Alıntı:
__________________
Medeni Acmaksa Bedeni! Hayvanlar İnsanlardanda Medeni.... ÖLüMüDe ÖLDüReN RaBBe...SeCDeLeR OLSuN..... |
|
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki Kullanıcılar HaKaaN'e Teşekkür Ediyor... |
15.01.2010, 00:57 | #84 |
Yiğido
klozet_kapagi Şuan
Son Aktivite: 09.09.2010 22:51
Üyelik Tarihi: 01.08.2009
Yaş: 40
Mesajlar: 96
Tecrübe Puanı: 548
|
Cevap: SİZCE HARF İNKILABI NEDEN OLMUŞTUR ?
e ben de bir tutmadım zaten şimdi okuma yazma oranı yüksek. eskiden azdı. az olduğundan dolayı da büyük kütleli bir cahilleşme olmadı diyorum.
|
15.01.2010, 03:00 | #85 | |
Usta Yiğido
Kibrisli Şuan
Son Aktivite: 15.04.2015 04:22
Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Mesajlar: 4.738
Tecrübe Puanı: 1165
|
Cevap: SİZCE HARF İNKILABI NEDEN OLMUŞTUR ?
Alıntı:
Şimdi ben bu iddialarınızı yaslayacağınız kaynağın ne olacağını zaten önceden biliyordum... tarih araştırmacısı olduğunuzu söylüyorsunuz ama bir önceki mesajınızda: İngiliz avam kamerasında "Türklerin İstiklallerini niçin tanıdınız?" sorusunun cevabu herşeyi açıklamaktadır... - Hayimm Naum aynen cevabı vermiştir; - Asıl bundan sonra Türk Milleti bir daha eski gücüne ve maneviyatına kavuşamayacaktır, zira biz onlara maddi anlamda ne isterlerse vereceğiz, ama yapılan anlaşmada maneviyat adına ne varsa yeni Türk Hükümeti eliyle söküp atacaktır..... demişsiniz... Hayim Naum'un o mecliste konuşma yapması imkansızdır... Kaynak gösterdiğiniz kişide zaten o konuşmayı Hayim Naum'un değil Lord Curzon'un yaptığını iddia eder ve bu iddiayıda hiçbir yere bağlayamaz... Örneğin bu kayıtlara ulaşan kişi, bu konuşmanın hangi tarihte yazıldığını söylemiş midir? O kadar uzağa gitmenize gerek yok, bunlar en son Necip Fazıl tarafından yayınlanmıştır diyorsunuz... En son dediğiniz bundan 51 yıl önce ve zaten ondan başka da bu iddiada bulunan yok... Şimdi gelelim sizin buraya taşımadığınız ama benim çekinmeden taşıyacağım Necip Fazıl iddialarına: “Konferansın birinci bölümünde Türk baş murahhası, bizzat karar vermek vaziyetinde olmadığı ve durumu büyüğüne, yani Mustafa Kemal'e bildirmek zorunda olduğu için, memlekete dönüyor; kendisini Haydarpaşa'dan Ankara'ya götüren tren, devlet reisini (Mustafa Kemal) İzmir'den Ankara'ya götüren trenle Eskişehir'de buluşuyor (18 Şubat 1923 e.k.). Bir arada ve baş başa seyahat... Sonra Ankara’da gizli meclis toplantıları (27 Şubat 1923 e.k.)… Fakat esas meselelerde daima baş başa. Mustafa Kemal ile İsmet’in beraber içtimaları ve karar: "Din öldürülecektir." diyor Fazıl... Lozan görüşmelerinin 1.'si Kasım 1922'de başlar... Söylenenin aksine ilk konferans konusulanları Mustafa Kemal'e bildirmek için Türk heyetinin izin istemesi ile tekrar toplanmak amaçlı dağılmaz.... İki tarafında isteklerde diretmesi üzerine İngiliz heyeti kalkar ardından da geri kalanlar... Biz yanlız kalırız... Gazetecilerin ne olduğu sorusu üzerine İsmet Paşa "İlk biz geldik, en son biz gidiyoruz"der... Gazeticilerinden birisi tekrar savaş çıkacak mı sorusuna da "Ben buraya savaş değil barış konuşmaya geldim" der... Türkiye'ye döner... Resmi Lozan Barış konferansı tutanaklarında yeralan şu nedenlerden dolayı Konferans 4 Şubat 1923 tarihinde dağılmıştır... 1. Lozan'da Yunanistan Karaağaç'ı vermek istememesi, 2. Boğazlar konusunda ortak bir görüşün oluşmaması, 3. İngilizler'in Musul'u vermek istememesi 4. Osmanlı Devleti'ne ait borçların bir kısmının Birinci Dünya Savaşı'ndan önce bizden ayrılan ülkelere bölüştürülmesi konusunun Avrupalı devletlerce kabul edilmemesi. 5. Kapitülasyonların kaldırılmaması İşte bu olaydan sonra Türkiye'de Mustafa Kemal Türk Ordusu'na İstanbul doğusunda İzmit ve batısında Silivri'ye yığınak yapmasını emretmiştir.Türk Orduları İzmit ve İstanbul'a karşı yığınak yapmaya başladı. Daha sonra Lozan Konferansı Genel Sekreteri tarafından Türk heyeti 2. Lozan Görüşmelerine 31 Mart 1923 tarihinde yeniden çağırılmıştır... Yani burada Fazıl'ın ilk hatası "Türk baş murahhası, bizzat karar vermek vaziyetinde olmadığı ve durumu büyüğüne, yani Mustafa Kemal'e bildirmek zorunda olduğu için, memlekete dönüyor" cümlesidir... Böyle birşey yoktur... Masadan kalkılmıştır çünkü karşılıklı istekler kabul edilmemiştir... Masadan ilk kalkan İngiltere olmuştur... Türkiye'nin yukarıda bahsi geçen bir talebi olmamıştır... "kendisini Haydarpaşa'dan Ankara'ya götüren tren, devlet reisini (Mustafa Kemal) İzmir'den Ankara'ya götüren trenle Eskişehir'de buluşuyor (18 Şubat 1923 e.k.)" cümlesine gelelim... 18 Şubat günün Mustafa Kemal ve Latife Hanıım birlikte İzmir'dedir ve ogün İzmir'den yola çıkmışlardır...Bahis geçen gün Uşak'ta ve Afyon'da halkla buluşmuştur ardından ayın 19'unda İsmet Paşa ile buluşup Ankara'ya geçmişleridir... Tarih başta hatalıdır... Bunun yanında adı geçen zat bahsettiği gizli görüşmede yanlarında mıdır? Ya da yanlarında olan birisini veyahut kendilerini ne konuştukları konusunda veya İddia ettikleri Haim Naum istekleri hakkında mı konuşmuşlardır? "Sonra Ankara’da gizli meclis toplantıları (27 Şubat 1923 e.k.)… Fakat esas meselelerde daima baş başa. Mustafa Kemal ile İsmet’in beraber içtimaları ve karar: "Din öldürülecektir." ve sonrası bunlar... İsmet ve Mustafa Kemal'in bu gizli içtimalarını nereden bilmektedir Necip Fazıl? Bu olaylar döndüğünde Fazıl daha 19 yaşındadır... Ordamıdır? Birisinden mi duymuştur ya da kendileri ile görüşüp bu gizli konuşmaları öğrenmiştir???? Yoksa bunlar sadece birer tespit ya da iddia mıdır? Kısacası Bir tek kaynaktan faydalanılarak ortaya atılan iddialar -hele hele o kaynakların dayandığı bir temel yoksa- iddiadan ileri gidemez... Ayrıca üzerinde konuştuğumuz Necip Fazıl'ın yayını olan Büyük Doğu olduğu için bu iddiaların sahibi Fazıl gibi aksediliyor... Asıl önemli olan bahsi geçen kaynak olarak gösterilen makalenin yazarının kim olduğu bile belli değildir... Resmi bir tarih araştırmacısı olarak bu sözün doğruluğuna hak vereceksinizdir... Ben de Yüksek Lisans seviyesinde eğitim alan ve tez konusunu da branşımın yakın tarih bölümüne ayıran, bundan dolayıda Milli Kütüpahanelerden, Başbakanlık arşivlerine, Meclis Kütüphanesinden, TTK arşivlerine kadar birçok arşiv dolaşan birisiyim... Tabii taktir edeceksiniz ki bir konu da araştırma yaparken ilgi çeken birçok başka konu da araştırıyor insan... Lozan antlaşmasının metni de hiç alakam olmamasına rağmen az bucuk ulusal ve uluslararsı hukuk bilgim ve birçok Uluslarararı İlişkilerci arkadaşımla üzerinde konuştuğumuz bir konudur... Son olarak... Ben şu anda (15.Ocak.2010 Saat: 3.50) Birleşik Krallık Parlemantosuna gerekli yazıları gönderdim. Sorduğum Lozan Antlaşması ile ilgli (Bahsi geçen kaynakta tarih verilmediği için) Ağustos 1922'den Ocak 1924 yani 1. Lozan Konferansının başlamasından 3-4 ay öncesi ve Lord Curzon'un görevde kaldığı 1924 Ocak ayı -ki Lozan'ın imzalanmasından yaklaşık 6 ay sonrasına denk gelir- arasında geçen tüm görüşmelerin tutanaklarını istedim... Eğer yollarlarsa oradan Lozan ile ilgili İngiltere parlemantosunda konuşulan herşeye ulaşabiliriz... Saygılar...
__________________
TÜRKİYE İÇİN AB'YE HAYIR üzä kök tänri basmasar, asra yir telinmeser, Türk budun ilingin törüngün kim artatı udaçı erti?
|
|
16.01.2010, 22:34 | #86 |
Yiğido
balix Şuan
Son Aktivite: 14.01.2011 09:59
Üyelik Tarihi: 19.11.2008
Mesajlar: 55
Tecrübe Puanı: 569
|
Cevap: SİZCE HARF İNKILABI NEDEN OLMUŞTUR ?
Saygı değer araştırmacı dostum; bu kadar zaman ayırıp bilgi verme zahmetiniz için çok teşekkür ederim:
Tabiiki yukardaki açıklamalar içinde, ne denildi, ne oldu, kim, ne zaman, kiminle, ne konuştu, kaynak... v.s. konularına açıklamalarda bulunmuşunuz; 1. // Haim NAUM //ve //Lord Curzon // peşindende //İngiliz avam kamerası // Burada cümleler alıntı ve özet olduğu için kim hangi konuşmayı yapmış karışmış olabilir, ancak birde işin içinde çok önemli bir rolü olan Papaz Frü vardır iyiki onuda özet geçmemişim, iyice aşure olacaktı... Burada detaya girmedim ve özetten girmeye çalıştım, zaten araştırmacı tarihçiler bu olayları neredeyse ezberlemişlerdir. 2. Tarihi olaylarda gizli kamera ve konuşma kayıtları mevcut değildir, birilerininde duyup bize aktarması her zaman mümkün olmaz; tarihi gerçekler, ya belgeye, resim, olay, yazı, kalıntı v.s. gibi uzatmıyorum " sebep-sonuç ilişkilerine dayandırılarak bir bütün olarak ortaya konur" (Çok değerli Hocam Azra ERHAT; Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Klasik Arkeoloji de okurken bu konuda ders notları sunmuş, Bölüm Başkanımız Cevdet BAYBURTLUOĞLU da yeterince bu üsülleri kafamıza sokmuştu) 3.Yakın Trih hakkında yazı yazan, yorum yapan ve ya belgeyi sunan çoğu araştırmacılarımız Allah Rahmet eylesin, ya asılmış ya da hapsenelerde çürümüştür, hala hayatta olanlarda yedi ceddine yemin edip susmuştur... Bu konuda yakın tarihimiz açıktır ve benimde bu konuda çalışmalarım ve ulaştığım belgeler çok dehşet vericidir, şimdi bu konulara girmiyorum zira 3-4 yıl kadar bir zamanda bitirilmesi düşünülüyor ve yakın tarih gerçek belgeleriyle elverdiği ölçüleriyle ortaya konulacaktır... 4.Her ne kadar Cumhuriyet dönemi belgelerimiz yeterince yurt içinde olmasa bile yurt dışında yeterince belgeye ulaşılmış bazılarının temini için çalışılmaktadır, haklı olarak herkesin kafası karışıktır bu konuda; 5.Bu millet sırtlanların arenasında tarih boyu çok sıkıntılar çekmiş halada o oyunların odağında kalmaktadır, ne araştırmacılarımız, nede insanımız taraf tutmaktan doğruyu arama durumuna girememiştir. -"Harf İnkılabıyla ne alakası var " dediğiniz konu; bu inkılapların tamamı birbiriyle, iç ve dış olaylarla yani ülkemizi ve insanımızı ilgilendiren olaylarla doğrudan ve ya dolaylı ilişkilidir... Sonuç olarak tek bir kaynak değil, direk kaynaklardan yakın tarihimiz hakkında geniş bir çalışma ortaya konulmuş, yakında yayınlanacaktır. |
17.01.2010, 18:00 | #87 | |
Usta Yiğido
Kibrisli Şuan
Son Aktivite: 15.04.2015 04:22
Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Mesajlar: 4.738
Tecrübe Puanı: 1165
|
Cevap: SİZCE HARF İNKILABI NEDEN OLMUŞTUR ?
Alıntı:
Açıkcası verdiğiniz cevap beni tatmin etmedi Açıklamadan çok ilerde yayınlanacak bir çalışmanın reklamı gibi olmuş... Bu konu ile ilgili başka kaynaklara ulaştınız mı bilmem ama benim yıllar önce bu iddiayı öğrenipte 3-4 sene zaman zaman, dönem dönem araştırmalarımla ulaştığım tek kaynak Necip Fazıl'ın Dergisinde 1959'yılında (Yıla da dikkat etmek gerek) çıkmış olan isimsiz bir makale... Kimin yazdığı belli değil, kaynak vermemiş... Mişli muşlu cümlelerle belli iddialarda bulunmuş ve bu iddiaları da hiçbir yere yaslamamış... Bahsettiği tarihler hatalı, olaylar hatalı, mekanlar hatalı ve üstüne üstlük Lord Curzon'un Avam Kamarasında konuşma yaptığı meçhul, yaptıysa Lordlar Kamarasında yapmıştır... Onun kayıtlarını da istedim cevap geldi araştıracaklarını söylediler... Ellerinde Lozan imzalanmadan 2-3 ay öncesinden Lord Curzon'un görev süresinin dolduğu aralıkta Lozan Antlaşması ile ilgili tüm konuşma kayıtlarının metinlerini yollayacaklar... İşte o zaman asıl gerçek ve dergide geçen o tek makalenin dayandığı tek temel yok olup gidecek... Umarım araştırmanızda bunu da yazarsınız... Son olarak Robert Frew hakkında ne vardı onu da merak ettim... Çünkü Sait Molla ile tabiri caiz ise kanka olan bu şahsın Türk Devrimi ile ya da Lozan'da Türk tarafı ile ne alakası olabilir???
__________________
TÜRKİYE İÇİN AB'YE HAYIR üzä kök tänri basmasar, asra yir telinmeser, Türk budun ilingin törüngün kim artatı udaçı erti?
|
|
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki Kullanıcılar Kibrisli'e Teşekkür Ediyor... |
21.01.2010, 21:28 | #88 |
Usta Yiğido
KAOS Şuan
Son Aktivite: 15.06.2016 13:31
Üyelik Tarihi: 23.01.2008
Yaş: 56
Mesajlar: 926
Tecrübe Puanı: 686
|
Cevap: SİZCE HARF İNKILABI NEDEN OLMUŞTUR ?
Ne biçim bir tartışmadır bu?
Osmanlıyı eleştirmek ile Cumhuriyetin kurucularını, kuruluş amaçlarını, kuruluşunda olanlar eleştirmek birbirinden hiç de farksız değildir. Ne yani Osmanlı bizim atalarımız geçmişimiz değil mi? Ve ayrıca ne yani Cumhuriyetin kurulması ile yanlış mı yapıldı? Bizim yazılı kayda geçmiş ulaşabildiğimiz en eski atalarımızdan gelen tüm birikimler bizim birikimimizdir. Bir kere genetik şifremiz taa onlardan beri olanların birikimi.. Bu birikimi İslamiyet öncesi İslamiyet dönemi ve sonrası dönem ya da orta Asya dönemi, Osmanlı dönemi ve Cumhuriyet dönemi gibi ayırmak neye yarar.. Medeniyetlerin tarihleri bir bütündür, ve Devlet hayatında olanlar eleştirilebilir ve övülebilir. Dünya'ya bakarsanız medeni, refah düzeyi yüksek, insanları mutlu, özgür ülkeler hep tarihler boyu aynı topraklar üzerinde var olmuş, devletlerinin ve en önemlisi devlet geleneklerinin kökleri yüzyıllar öncesine dayanan ülkelerdir. Devletler halkı ile birlikte yaşadığı medenileşme, sanayi devrimi ve fikirsel ve tecrübesel üst üste koymalar sonucu en ileri düzeye çıkar. Bakınız dünya üzerinde ülkelere en medeni ülkeler bu tanımlamalara uyanlardır. (İstisnası ABD dir ama onun durumu ayrı bir tartışma konusudur) Beki ya Afganistan, Mısır laflarını duyar gibiyim... Ama dikkat!! İki temel nokta çok önemli; Biri, yüzyıllardır aynı topraklar üzerinde olan devlet geleneği ve birikimi. Diğeri ise medenileşme ve sanayi devrimi.. Bu iki temel gerekliliği yerine getiren her ülke ileridir, zengindir ve insanları mutludur. Kim istemezdi Osmanlının yüzyıllardır biriktirdiği devlet geleneğini günümüze kadar gelmiş olmasın. Şu anda adımızın Osmanlı Devleti olması, zengin, demokratik, insanları refah içinde mutlu, özgür bir Osmanlı devletinde yaşıyor olmamızı eminim Atatürk bile isterdi. Şu anda Osmanlıca konuşuyor olmamızın ne gibi bir zararı olurdu. Ve şu anda atalarımızın kullandığı öztürk alfabelerini kullanıyor olsaydık ne kaybederdik? Almanlar var olduklarından beri aynı Almancayı, İngilizler atalarından beri aynı İngilizceyi, Yunanlılar dünya batı medeniyetinin temelini oluşturan atalarından beri aynı Yunancayı konuşuyorlar, keza Ruslar, Fransızlar, Norveçliler, İtalyanlar, İranlılar vs... Ve bu ülkelerin bazıları hala kendilerine has harfleri kullanıyorlar. Örnek Yunanlar ve Ruslar... Kolay olsun çağı izlesin diye harf inkilabı yapıldı söylemi çok kolaycı bir söylemdir ve gerçeği yansıtmaz.. Ama Osmanlı devlet geleneği ve birikimi medenileşmeden, sanayi devriminden, hukuktan, özgürlüklerden, kısacası modernleşmeden (bu lafıma lütfen atlamayın neyi kasdettiğimi bal gibi anladınız) hızlıca geri kaldığı ve daha önemlisi devlet olarak var oluşu artık mümkün olmadığından (işgal ve anlaşmalarla nedeni ile) yeni bir devlet kurmak zorunlu olmuştur. Padişah varken, hilafet varken ve daha önemlisi ileri devlet olma temel unsurlarından ikincisi diye bahsettiğim konuya temelden karşı, bu unsurları anlamamış, hatta yok saymış kokuşmuş bir idari yapı ile nasıl Osmanlı devleti devam ettirilebilinirdi ki? Yeni devlet ise kurucularının kendilerince gerekli gördüğü fikirsel temelleri gereği kendi kuralları kurumları ve gelenekleri ile sıfırdan var olmuştur. Mustafa Kemal'in bu yenileri hayata geçirme mi eskileri tekrar kullanmamı ikilemini çok tartışığı, kafa yorduğu bir çok kaynakta vardır. Ancak eski devletin yok oluşunu hazırlayan sebeplerin eski devletin gelenek ve kuralları ile iç içe olmasını Atatürk bir sorun olarak görmüş ve eski kuralları yeniden kullanmanın halkı yeni devletin var oluşuna ayak uydurmasına engel olacağına hükmetmiştir. Ve yeni devlet ile her şey yeniden çağa uygun kurallarla var olma yoluna gitmiş devrimler peş peşine gelmiştir. Ama bir çok devlet birikimlerini yüzyıllar içerisinde elde edebilir içine sindirebilirken bizim için daha bir 100 yıl bile devrilmemiştir.. Ama Mustafa Kemal önce bunu yapmayı çok istemiştir. Yani Osmanlı devletinin Osmanlı devleti olarak devamını çok istemiş ve bunun için çaba sarf etmiştir, sadece o değil Jön Türklerde bunun için çok uğraşmışlardır,hatta bazı padişahlar bile bunu anlamış ve bir şeyler yapmak istemişlerdir ancak olamayacağı görüldüğünde yeni devlet kurmak zorunda kalınmıştır. Yeni devler yeni kurallarıyla yeni kurumlarıyla yeni gelenekleriyle var olmuştur. Eski bence de fazlaca unutulmuştur, unutturulmuştur. Devlet geleneğimizi kültür birikimimizi tarihsel mirasımızı yok sayan tarihsel nankörler kadar eskiyi ölümüne savunanlar, yeni devlete karşı çıkanlar, en önemlisi şu anda var oluşlarını inkar eden nankörler bu unutuluşun eş failleridir. Bilgisayarınız içinden çıkılamayacak kadar bozulursa içindeki yıllarca emek vererek biriktirdiğiniz bilgilerin düzenlemelerin ayarların kurtarabildiğiniz kadarını kurtarırsınız ve format atar yeniden sıfırdan işletim sistemi kurarsınız. Yeni işletim sisteminizde eski alışkanlıklarınızı kullanmak istersiniz ama bir çok şey maalesef yeni olur. Bu hiçte iyi değildir hatta çokta kötüdür, yazıktır ama bazen mecburidir.. |
19.02.2010, 10:01 | #89 |
Yeni Yiğido
fark Şuan
Son Aktivite: 28.11.2013 23:32
Üyelik Tarihi: 27.03.2008
Mesajlar: 9
Tecrübe Puanı: 0
|
Cevap: SİZCE HARF İNKILABI NEDEN OLMUŞTUR ?
bu konuyu sadece harf inkılabı açısından değilde dilde sadeleştirme çalışmları açısından düşünmekte fayda var. çünkü konu alfabenin değiştirilmesi olsa da tartışılan konuların çoğu dilin anlaşılamaması ile ilgili. Osmanlı döneminde hakim olan dil Osmanlı Türkçesi idi. bu Türkçe; Arapça Farsça ve Türkçenin sentezinden oluşmuş bir dildi. saf bir Türkçe veya Arapça değildi; fakat bu dili Osmanlı Devleti gibi bu şekilde kullanan olmadığı için Osmanlı Türkçesiydi diyoruz. Alfabe değiltirilmesinden ziyade ben dilde yapılan sadeleştirilme çalışmalarını çok olumlu bulmuyorum. çünkü bu çalışmalar adı altında halkın bilmediği tanımadığı kelimeler dilimize girdi yani halk nerdeyse yeni bir dil öğrenmek zorunda bırakıldı. bir alfabeyi öğrenmek çok zor değildir 2 haftada çok rahat öğrenebilirsiniz fakat yeni bir dil öğrenmek kolay değildir ve daha uzun bir süreç gerektirir. Bu yüzden bu tartışmaların Latin Alfabesinin kabulünü şeklinde bir başlık altında tartışmak çok dar bir düşüncedir konu dilde sadeleştirme başlığı adı altında tartışılması daha uygundur. Çünkü dilde sadeleşme adı altında yapılan çalışmlar o kadar abartılıyorki her sabah uyanan yeni bir kelime daha buldum diyebilecek kadar sınır aşılıyor. ve daha sonra kökten bir değişimin mümkün olamayacağı anlaşılıyor. Fakat 100 yıl önce yazılmış bir metin okuduğumuzda da bunun anlamı ne acaba diyecek kadar da Osmanlı Türkçesine yabancılaşılıyor.
|
22.02.2010, 21:07 | #90 |
Yeni Yiğido
Networker Şuan
Son Aktivite: 08.10.2012 12:23
Üyelik Tarihi: 22.02.2010
Mesajlar: 14
Tecrübe Puanı: 0
|
Cevap: SİZCE HARF İNKILABI NEDEN OLMUŞTUR ?
bilimsel geriliğimize karşı en önemli inkilap diye düşünüyorum. Sadece okuma oranı ile incelendiğinde bugun çoğumuzun buraya yazı yazamayacağını anlamak yetiyor aslında. Söylendiği gibi bir gecede kimler cahil olmuş sayısal veriler ile konuşmak lazım, Allah rızası icin o zaman olan bir hadis kitabını kaç kişi okuyabilirdi, şimdi kaç kişi okuyabilir mi ? Mana mı şekil mi ? yorumu size birakiyorum.
Geçmişimiz anlamak adına osmanlıca, arapca ve farsca daha kolay öğretilebilir. İlerleme adına bin yıllık arap alfabesini de ecus bucus diye isimlendirmek haddimiz degildir. |
Konuyu Toplam 1 Üye Okuyor. (0 Kay?tl? Üye Ve 1 Misafir) | |
|
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Şuanda Ne Dinliyosunuz...? | PusatBjk58 | Forum oyunları | 17875 | 16.06.2014 20:28 |
En zor sınav sizce hangisi? Neden? | _DuMaN_58 | Anketler | 67 | 28.03.2010 08:11 |
Cevabı olmayan sorular | RaZZcE | Testler-Bilmeceler vs | 39 | 11.12.2009 17:25 |
Sizce siz neden varsınız? | HaZaN | Menkıbeler & Dini Hikayeler | 3 | 18.11.2009 00:27 |
Sizce siz neden Varsınız?Hiç düşündünüz mü? | amandagelo | Hertelden | 2 | 04.11.2008 18:54 |