|
SİTE ANA SAYFA | Galeri | Kayıt ol | Yardım | Ajanda | Oyunlar | Arama | Bugünki Mesajlar | Forumlar? Okundu Kabul Et |
![]() |
|
Seçenekler | Arama | Stil |
![]() |
#11 | |
Yeni Yiğido
![]() harunsahin Şuan
![]() Son Aktivite: 21.03.2010 21:23
Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Yaş: 49
Mesajlar: 10
Tecrübe Puanı: 0
![]() |
![]() Alıntı:
DÜZELTME davutaga ailesine, cengiz ailesini eklenmiştir |
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#12 |
Yeni Yiğido
![]() ![]() mucahitgayiran Şuan
![]() Son Aktivite: 02.04.2008 16:30
Üyelik Tarihi: 15.12.2007
Yaş: 36
Mesajlar: 4
Tecrübe Puanı: 0
![]() |
![]() çok güzel bi site olmuş herkesin emeğine sağlık ... köyümüzü çok güzel tanıtmışsınız...
bende sivasta grafik tasarımcıyım abm reklam ın sahibiyim .. siyach sizinle tanışmayı çok isterim gerçekten aynı mesleği icra ediyoz aynı köylüyüz ama birbirimizi tanımıyoz |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#13 |
Yiğido
![]() ![]() ![]() oguz7358 Şuan
![]() Son Aktivite: 21.01.2013 21:47
Üyelik Tarihi: 18.08.2005
Yaş: 49
Mesajlar: 71
Tecrübe Puanı: 658
![]() |
![]() çok güzel tanıtmışlar kim yazmışsa ellerine sağlık ama insan eski isimleri duyunca duyğulanıyor ilhan şimşek milas muğla
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#14 |
Yeni Yiğido
![]() ![]() mtek Şuan
![]() Son Aktivite: 20.03.2008 10:17
Üyelik Tarihi: 22.01.2008
Yaş: 46
Mesajlar: 1
Tecrübe Puanı: 0
![]() |
![]() bu yazıyı hazırlayanlar musa tek ve torunlarından bahsettikleri halde sülaleler kısmına tek ailesini yazmayı unutmuşlar herhalde musabagil(tek ailesi)
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#15 |
Yiğido
![]() ![]() Zehra YK Şuan
![]() Son Aktivite: 26.10.2013 13:35
Üyelik Tarihi: 27.02.2008
Yaş: 32
Mesajlar: 75
Tecrübe Puanı: 565
![]() |
![]() Ben bile bukadarini bilmiyordum
![]() ![]()
__________________
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez. Üye Olmak İçin Tıklayın...]
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez. Üye Olmak İçin Tıklayın...] |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#16 |
Yeni Yiğido
![]() Fenci_Baba Şuan
![]() Son Aktivite: 15.08.2008 00:21
Üyelik Tarihi: 11.08.2008
Mesajlar: 1
Tecrübe Puanı: 0
![]() |
![]() BELDEMİZE AİT BİR KAÇ UYDU GÖRÜNTÜSÜ
RESİMLERİ BÜYÜTMEK İÇİN RESME ÇİFT TIKLAYINIZ. [Üye Olmayanlar Linkleri Göremez. Üye Olmak İçin Tıklayın...] [Üye Olmayanlar Linkleri Göremez. Üye Olmak İçin Tıklayın...] [Üye Olmayanlar Linkleri Göremez. Üye Olmak İçin Tıklayın...] [Üye Olmayanlar Linkleri Göremez. Üye Olmak İçin Tıklayın...] [Üye Olmayanlar Linkleri Göremez. Üye Olmak İçin Tıklayın...] [Üye Olmayanlar Linkleri Göremez. Üye Olmak İçin Tıklayın...] [Üye Olmayanlar Linkleri Göremez. Üye Olmak İçin Tıklayın...] Sağlıcakla kalın... |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#17 |
Yeni Yiğido
![]() Alaaddin_Kosar Şuan
![]() Son Aktivite: 29.12.2009 18:03
Üyelik Tarihi: 12.08.2008
Mesajlar: 3
Tecrübe Puanı: 0
![]() |
![]() Herkese selamlar ben Alaaddin KOŞAR. Harun Şahin güzel bi çalışma yapmış kendisini ve emeği geçenleri tebrik ediyorum fakat bizim soyadımız Çoşar olarak yazılmış doğrusu KOŞAR olacak ben bazı düzeltmeler ve eklemeler yapmak gereği duydum.
BAHARÖZÜ BELDESİ COĞRAFİ DURUMU: Baharözü Beldesi; Sivas Merkezine yaklaşık 49 km.Ulaş ilçe merkezine 18 km mesafede yer almaktadır.Kendi arazisinden çıkan 5 derenin dogal sularının birleştiği yerde oluşan Irmak yatagının iki yakasına kurulmuştur.Kara Tepenin kuzey eteğinde ,Topakkaya,Gelin kayası,İnlikaya,Gökkaya,ılıman kayaları arasındaki düz bir alana yerleşmiştir. Deliilyas Beldesi, Yapalı, Karalar, Güney, Aylı, Ekincioğlu, Eskiköy, Söğütcük, Boğazdere( Kantarız), Köyleriyle komşu ve oldukça geniş bir araziye sahıp. Arazilerinin büyük bir bölümü nadas uygulamalı hububat üretimine tahsis edilmiş olup.kuru tarım yapılmaktadır.Münavebeye fazla rağbet edilmemektedir.Sulanabilir alanlarda kavakcılık,meyvecilik,azolmakl a beraber sebze üretimi ,sanayi bitkisi ve yembitkisi üretimi yapılmaktadır.Son senelerde kurak kırsal sahalara yem bitkisi ekimi ve tabi meralar tesis edilmiştir.Kitle orman ağaçlandırmalarına 1980 li yıllarda kabristanın ağaçlandırılması ile başlanmış olup,kısıtlı olmakla birlikte ibreli orman agaçlandırmaları çalışmaları,Belediyenin önderliğinde yürütülmektedir.Tabi olarak belde yerleşim sahalarında muhtelif tabi bitki örtüsü çok zenğin bitki hebitüsüne sahiptir.Çalma,çördüğü,kaçak,ç amurluk,karakırma(garaarma) düğnükkaya,atderesi,yağlak,Ala maslı,ıraküstü,elmaderesi,çuku ryurt,dambura,ardışlığın ağzı,çatak,uzunyer,çadır yüzü,kıranardı,yelkörü,çayırta rla,tömbüller,sülüğün çayırı,bayram pınarı,çil oğlanın çayırı,tilki deliği,kısıkyurt,atderesi,Çal, Gömülyurdu, kasımın pınarı,gökisler,tandır topragı,değirmen ocağı,Çığıralan Çayırı vs gibi arazi semt ve mevkileri mevcuttur. Irmak ve dere yatakları muhtelif meyve ve süs bitkileri ile kara kavak,selvi, söğüt gibi bitkilerle kontrast tamamlayıcı ve uygun harmoni sağlanmıştır. Bu cennet yurtta yılardır yaşayan insanlar yaşadıkları bahar özü taşınmaz arazilerinin mevkilerini bazıları mükerrer olmakla birlikte mahalli isimlerlede tanımlamışlardır. Kütüklü, Yerköprü, Çadıryüzü, Göğceyer, Acca, Kireçlik, Uzunyer, Danbıra, Horoz Ömer, Dombak, Karabayır, Alamaslı, Yanalak, Küçük Çördöğ, Alıçlı, Gavur Kaçağı, Büyük Çördöğ, Düğnükkaya, Irmak Üstü, Ziyaret, Çukuryurt , Elma Deresi, Kurt Deresi, Çal, Danaeğreği, Ömür Yurt, Sığır Yatağı, İdris Yurdu, Ayna Pınar, Teccal, Yıldırım, Göğkisler, Ziyaret, Küsülü, Aydın Yalağı, Çiloğlanın Çayırı, Karadaş, Tabırseki, Kamışlı Burun, Hacı Ali Yatağı, Sincanlık, Tilki Deliği, Bayram Pınarı, Tönbüller, Ören, Göl Yeri, Kara Alinin Pınarı ve Karaçalı. Arazide bulunan büyük dağlar ve dereleri de şöyle adlandırmışlar. Ziyaret, Düğnükkaya, Üç Kayalar, Çal, Sıra Kayalar, Topakkaya, Küçük Gelin Kayası, Kuş Kayası tepeleri oluşturuyor. Elma Deresi, Kurt Deresi, Kayalar Deresi, Yanalak Deresi, Sincanlık, At Deresi, Taşlı dere, Kısır Yurt, Uzun Yer, Çadır Yurdu Dere, Yer Köklü Dere de derelerin isimleri. Beldenin sahip olduğu toprakların çoğunluğu susuz. Arazilerinde bulunan içme suları ise şöyle; Düğnükkaya da Taşlı Pınar, Ziyaret, Sığır Yatağı, Alamaslı, Üç Gözler, Çal, Gömül Yurdu, Kısır Yurt, Kapaklı Pınar, Taşlı Pınar, Ayna Pınar, Kamışlı, DÖKMETAŞ EFSANESİ: Çoban sürüsünü otlatmaya götürür. Hava oldukça sıcaktır. Koyunların ve kendisinin susadığı bir durumda ellerini açıp” Hey Yarabbi. Çok susadık. Şuradan bir su aksa da bende, sürüm de içse. Eğer buradan su akarsa şu en iyi koçu kurban edeceğim.” Der. Bu duadan sonra oradan hakikaten su çıkar. Su çıktıktan sonra “ Zaten su çıktı neye koçu keseyim.” Diye sözünde durmaz çoban. Bunun üzerine Allah tarafından , çoban sözünde durmadığı için sürüsüyle birlikte taş olur. Bunu büyüklerimiz ben çocukken odalarda anlatırdı. Kaynak Kişi: Mehmet Kavak 60 yaşında. TOPAK KAYA: Anlatılanlara göre yetişik bir kız bu kayayı ip eğirerek sırtına alıp getirmiş. Bizim 80- 90 yaşındaki ihtiyarlarımız yıllar öncesinden böyle anlatırlardı. Böyle olduğuna inanılır. GELİN KAYASI: Bu Gelin Kayasına dualı diye inanılır. “ Düğün olduğunda gelinler ata bindirilip bu kayanın etrafında dolandırılır. Gelin dolanırken ne dilek dilerse yerine gelir.” Derlerdi. Şimdi bu adet epeydir yapılmıyor. NÜFUS: Beldenin en kalabalık dönemi şu an. Yaklaşık 240 hane. Dışarıya oldukça çok fazla göç vermiş. Antalya, İstanbul, Kayseri, Sivas gibi büyük yerleşim birimlerine göçmüşler. Hani derler ya “ yokluğun gözü kör olsun.” İşte öyle bir şey. Bazıları da eğitim ve öğretimi düşünerek göçmüş. Çocuklarını bu yoksulluktan kurtarmak için gitmişler gurbet ellerine. Buraya ilk yerleşen Kadıgil sülalesiymiş. Anlatılanlara göre yaklaşık 200 yıl önceden gelmiş ilk gelenler. Daha sonra diğerleri takip etmiş bunları. ADINI ALMASI: İlk anılan şekliyle “ Buğayır Özü” deniyormuş. Anlamı da yağmurların o taraftan gelmesi imiş. Sonraki yıllarda “Böğür Özü” olarak isim almış. Düğnük Kaya da “ Dönük Kaya” olarak anılırmış. Tarihi belgelerde ve yazılı kaynaklarda bu şekilde geçiyormuş. Bir başka ifadeye göre de “ Burası yaylalık, çayırlık, ve çiçekleri bol olduğundan “ Bahar Özü olarak adlandırılmış.” Sonraki yıllarda da “ Baharözü” diye anıla gelmiş. Köye gelen bir öğretmen şöyle diyor: Baharözü, Baharözü Baharlarda akar özü Uzun uzun selvileri Topraktandır hep evleri Güzeli çoktur süzülüyor Başa altın düzülüyor Altını olmayan kızlar da büzülüyor. EĞİTİM: İlkokul 1932 de 3 sınıflı olarak İsmail Ağa konağında açılmış. Şu an okulu açık 220 öğrencisi var. Okuma yazma oranı %90 ın üzerinde. Bu okuldan birçok okumuş insan yetişmiş. Doktor, mühendis, öğretmen. ALİMLER: Molla Miktat( Miktat Saygın) Davut Ağalar Sülalesinden, Molla Osman ( Coşkunlar Sülalesinden), Molla Kadir ( Acer Ahmetlerden ), Fakih Hoca ( Acer Ahmetlerden ) ÜNİVERSİTE MEZUNLARI: Bekir Saygın, Nevzat Saygın, Fahrettin Koçyiğit, Nedim Yıldız,Alaaddin KOŞAR, Ahmet Yıldız, Ersin Yıldız, Burak Saygın, Ekin Saygın, Recep Çakmak, Mikail Coşğun, Adem Coşğun, Durdu Coşğun, Zahide Coşğun, Süheyla Coşğun, Nevin Coşğun, Nesibe Coşğun, Mevlüt Tek, Müddesir Tek, Mithat Coşğun, Mücahit Akbulut, Murat Taşkur, Talha İşler, Harun İşler, Hafize İşler, Rıfat Çiftçi, Gökhan Çiçek, Taha Çiçek, Mahmut Saygın, Mesut Saygın, Asuman Deniz, Nihat Cengiz, Fuat Cengiz, Yasin Topkaya, Osman Akbulut, Oğuzhan Cengiz,Hacı İbrahim Gürkan,Yusuf Gürkan,Bağdat Korkmaz,Özlem Koşar,Hüseyin Tolgahan Koşar. ÂŞIKLAR: Âşık Mustafa Feryadi Çağıran ( 1914 – 1987 ) Beldenin ve Sivas’ın en tanınmış halk ozanlarından birisidir. Hayatı ve eserleri 1996 yılında Kadir Pürlü ve Kutlu Özen tarafından “ Aşık Feryadi” isimli bir kitapta toplanarak yayımlandı. Beldenin diğer âşıkları ise şöyle; Âşık Ömer Şimşek, Recep Çiçek ( Efe), Ali Civelek, Mustafa Kavak, İbrahim Kavak, Mustafa Çakmak, Osman Coşğun, Cahit Kavak, Yusuf Çağıran, GÜREŞÇİLER: Musa TEK ( Musa Ba), Recep Çiçek ( Efe), Gül Ağa Duman, Ali Efendi Şimşek, Ömer Uma, Remzi Çiçek ( Ağa), Ahmet Turan Öztürk, Battal Akbulut, Haşim Ersoy, Derviş Demir, Nazim Çiçek, AĞITÇI KADINLAR: Salime Akbulut, Cennet Çam, Elif Duman, Arzu Çakmak, Elif Arslan, MİMARİ: Evler genelde kerpiç ve taş duvar karışımı yapılmış. Evlerin bir kısmı çatılı. Toprak damlı evlerde oturanlar da var. Son yıllarda tuğla duvarlı yığma binalar da yapılmaya başlamış. Eski mum sekili odalar kalmamış. Çatma bacalı evler var ama çoğu samanlık veya ahır olarak kullanılıyor. UNTULMAYANLAR: Düğün yemeklerini yapan kadınlar, Keyfeniler : Yeter Çakmak, Melek Şalay, Zeynep Coşğun, Fadik Aydın, Zeynep Öztürk (Büyük Gız),Güfer Çokun (Karaca),Azime Koşar(Aydın) Düğünlerde oyun çıkaranlar: Mustafa Mutlu( Bıcı), Hacı Ömer Şimşek, Mehmet Mutlu (Kürt Memmedo), Cemal Arslan ( Kedi Cemal), Seyit Yuvacı , İsmail Ekincioğlu ( Dandil), Cahit Kavak, Halay başı çekenler : Rafet Çakmak, Yusuf Gürkan( Kör Yusuf), Mehmet Öz ( Agülünün Memmet), Hasan Aydın (Ecnabinin Hasan), Mustafa Çakmak (Onbaşının oğlu), Mustafa Mutlu ( Bıcı), Cahit Kavak, Ömer Akın, Osman Çiçek, Halil Çay, Abdullah Çakmak ( Apıl), Ustalar : Musa Yuvacı, Mustafa Uğur ( Kömürcü ), Mustafa Çay marangoz, Ömer Çağlar nalbant, Ali Ergin sobacı, Mustafa Işık ( Kara Mustafa) tesisatçı. BAKKALLAR : Hacı Mehmet Tufan, Kürt Mehmet, Kürt Hamza, Mustafa Çay, Mehmet Öztürk, Hüseyin Çiçek, Yusuf Çonga, Osman Taşkur, Cemal Şimşek, Mevlüt Şimşek, Hacı Mustafa Işık, Hüseyin Koşar, Hamza Coşkun,Selim Aydın, YEMEKLER: Hingel, patatesli köfte, üzümleme, kaymak aşı, omaç, erişte, ufalamaç, makarlama, düğürcük, mıhlama, katıklı aş, kömbe, sini, hurma, dal turşusu, armut turşusu, aluç turşusu, gilik, lavaş, çörek, yuha, BELDENİN TANINMIŞLARI: Âşık Feryadi, Tavut Ağa, Bekir Saygın, Mikdat Coşgun, Abdullah Çiçek, Mehmet Yıldız, Faris Ulucak, Nevzat Saygın, Salih Mutlu, Ziya Aydın, Ahmet Turan Öztürk,Alaaddin KOŞAR, Fahrettin Koçyiğit, Nemci Yıldız, Ahmet Coşgun, Osman Çay, Mustafa Tufan, CIRITÇILAR : Yusuf Gürkan (Kör Yusuf -Ala Şapkalı ), Gül Ağa Duman, Muhittin Çakmak, Ümmet Gürkan, Musa Tek ( Musa Ba ), Osman Nuri Çakmak,Abduldadir Gürkan. NAMLI YUMRUKÇULAR: Hasan Şimşek ( Çerçi Hasan), Vahap Akbulut ( Okba), Mehmet Coşgun( Toyta), Ahmet Turan Öztürk , Yusuf Gürkan ( Kör Yusuf), Recep Çiçek ( Efe ), Mustafa Tufan ( Potuk Mustafa), Musa Tek ( Musa Ba), Hacı Tufan ( Kiracı), Ahmet Turan Şimşek ( Kekilli), Ali Taşkur ( Koca Ali), KÖYÜN İLKLERİ: Caminin yapımı : 1794 İlk okulun açılması: 1932 Orta okulun açılması : 1987 Elektriğin gelmesi : 1984 Kapalı su şebekesi : 1979 Sağlık ocağının açılması : 1979 Belediyenin kuruluşu : 1999 Kooperatifin açılması : 2000 İlk yurt dışı işçisi : Gazi Tufan ( Hollanda) 1968 Köyden ilk göçen aile : Mahmut Civelek ( Sivas’a ) Köyden ilk göçen aile : Ali Kavak ( İstanbul ) İlk Belediye Başkanı : Faris Ulucak İlk mühendis : Bekir Saygın İlk Tarım Teknikeri: Alaaddin KOŞAR İlk İlahiyat Mezunu: Nevzat Saygın İlk veteriner hekim : Mithat Coşgun İlk doktor : Berna Saygın İlk üniversite mezunu : Bekir Saygın İlk öğretmen : Mehmet Yıldız İlk hemşire : Hafize İşler İlk çevre mühendisi : Rıfat Çiftçi İlk Biyolog : Müddesir Tek İlk inşaat mühendisi : Gökhan Çiçek İlk Mimar : Taha Çiçek İlk İngilizce Öğretmeni: Özlem Koşar İlk Fen bilgisi Öğretmeni: Hüseyin Tolgahan Koşar. İlk Dizel Motorlu un ve bulgur değirmeni: Hüseyin Koşar,Mustafa Coşkun İlk otobüs alan : Mecit İşler İlk polis : Mehmet Çınar İlk astsubay : Fuat Cengiz İlk Mütahit :Halil Hüseyin KORKMAZ. MUHTARLAR : Hacı Ahmet Yıldız, Mustafa Cengiz, Aşığınoğlu, Hüseyin Şimşek, Bekir Saygın, Osman Şimşek, Mahmut Saygın, Asım Coşgun, Ahmet Ersoy, Ali Kavak, Mecit İşler, Mehmet Mustafa Çay, Üzeyir Çınar, Hüseyin Çiftçi, Ahmet Coşgun köy muhtarlığı yaptılar. Fatih Mahallesi Muhtarları: İlhan Çakmak, Kalender Topkaya Yeni Mahalle Muhtarları: Ahmet Turan Çiçek, Turgut Coşgun, SÜLALELER: KADIGİL: Sağır Bekirgil : Gayıran Ailesi Çökelikgil : Öztürk Ailesi Ümmühangil : Mutlu Ailesi ACER AHMETGİL ( FAKIGİL) : Muhittingil : Çakmak Ailesi Onbaşıgil : Çakmak Ailesi Mecitgil : İşler Ailesi Şadigil : Taşkur Ailesi Emin Ağagil : Taşkur Ailesi Koca Aligil : Taşkur Ailesi Ersoy Ailesi, HALITGİL: Topal Yusufgil : Çonga Ailesi Topal Hacı Ahmet " " MOLLA OSMANGİL: İbişgil : Coşgun Ailesi Hamzaal : Coşgun Ailesi Mıhtatgil : Coşgun Ailesi ŞIHGİL ( YAYIKLAR ) : Hacogil : Aydın Ailesi Selimgil : Aydın Ailesi Dişi Çürükgil : Aydın Ailesi Ecnabigil : Aydın Ailesi Eyüpgil : Aydın Ailesi Mustafa Çavuşgil : Aydın Ailesi DAVUTLAR : Bekir Ağagil : Saygın Ailesi Mehmet Ağagil : Çınar Ailesi Hacı Ağagil : Yıldız Ailesi İsmail Ağagil : Arslan Ailesi Ali Ağagil : Yıldız Ailesi Yusuf Ağagil : Bulut Ailesi Davut Ağagil : Cengiz Ailesi KÖSEAL : Karataş Ailesi KEL MEHMETGİL : Battalgil : Akbulut Ailesi Hısımgil : Akbulut Ailesi Gülbazın Oğlu: Akbulut Ailesi Hasan çavuşgil: Tufan Ailesi KAVASAĞGİL( Sülükgil ) : Ulucak Aileleri HASANGİLLER : Çiçek Ailesi KARA KEÇİGİLLER : Esogiller : Öz Ailesi Agülügiller : Öz Ailesi Barutgiller : Akın Ailesi İRBAMAGİL: İBRAHİM AĞAGİL : Karaca Aileleri Ugur Aileleri HİMMET OĞULLARI (ÜMMET UŞAĞIGİL) Garagol, Sarı Hüseyin: KOŞAR Ailesi Kör İbrahimgil: Gürkan Ailesi Hasanagil: Gürkan Ailesi Feryadigil: Çağıran Ailesi Onbaşı Mehmet Gürkan İlk Sivas’a taşınanlardan. Himmetgil ZOPUROGİLLER : Eski Muhtargil : Şimşek Ailesi Kerim Oğulları : Şimşek Ailesi Çerçi Hasangil : Şimşek Ailesi İnce Hüseyingil : Şimşek Ailesi Kaşıklıkgil : Şimşek Ailesi GÜRÜN OĞULLARI : Kart Osmangil : Çiftçi Ailesi Hacı Mehmetgil : Tufan Ailesi Adanalıgil : Tufan Ailesi Eşenin Uşakları : Uma Ailesi BARAKLAR : Kara Mehmetgil : Deniz Ailesi Kara Aligil : Deniz Ailesi Şabangil eniz Ailesi İBOGİLLER : Yusuf Çavuşgil : Şimşek Ailesi Hacı Kadirgil : Işık Ailesi ÇOMOGİLLER : Kahyagil : Koçyiğit Ailesi Toppaşgil :Çal Ailesi KEYKİĞİL : KAVAK Ailesi DERVİŞGİLLER : Demir Ailesi KÜRTGİLLER : Kaplan Ailesi SEYİTGİLLER ( CAYNAKGİL) : Kel Kadirgil : Civelek Ailesi Küt Durangil : Civelek Ailesi Ali Çavuşgil : Civelek Ailesi KARA MUSTAFAGİL : Ekincioğlu ve Hasdemir Ailesi HEBİPGİLLER : Çay Ailesi, HACI PAŞAGİL : Topkaya Ailesi KARA KÖSEGİLLER : MISEAL : Çağlar Ailesi KOCA OSMANGİL : Çiftçi Ailesi ÂŞIKGİL : Yüksel Ailesi APOGİLLER : Duman ve Yücel Ailesi FEZİKGİLLER ( Ömer Çavuşun Uşağı ) : Korkmaz Ailesi ÇIKININ OĞLUGİL : Ergin Ailesi CEBECİLER : Cebeci Ailesi GÜCÜKHALİL UŞAĞI: Çam Ailesi TARIM VE HAYVANCILIK : TARIM: Beldede 1950 Yıllara kadar karasabanla toprakişlemesi ve tarla ziraatı yapımakta iken tkrıben 1954 li yıllarda traktör alınarak bir nebzede olsa modern ziraata geçilmiştir.İlk traktörlü ziraata Yıldız,Saygın ve Koşar aileleri ile başlanmış günümüzde yüzlerce traktör bu güzel belde topraklarına hızmet etmektedir.Arazisinin çoğu ekilebilir durumda olduğu için genel olarak şu ürünleri yetiriyorlar. Buğday, arpa, çavdar, yulaf, fiğ, korunga, yonca, mercimek, pancar, patates, mısır ailenin ihtiyacı kadar da elma, erik, armut, Hayvancılık : Beldenin genellikle geçim kaynağını oluşturmaktadır. 2000 baş sığır ( Montofon, Kırma Yerli, Melez ), 2100 baş da koyun ( Ak Karaman) , 25 baş keçi yetiştirilmektedir. Ayrıca 40 kovan kadar da arı mevcut. ŞEHİT VE GAZİLER Sülale adı adı katıldığı savaş Barıdlar ailesinden Mehmet ( Barıd Mehmet ) Osmanlı – Rus Harbi ( GAZİ ) Mıllıosmangillerden Mehmet Mustafa Osmanlı- Rus Harbi ( ŞEHİD ) Acer Ahmetgillerden Bekir Osmanlı – Rus Harbi ( ŞEHİD ) Acer Ahmetgillerden Süleyman Osmanlı – Rus Harbi ( ŞEHİD ) Misallerden Ahmet Osmanlı – Rus Harbi ( ŞEHİD ) Misallerden Hüseyin Osmanlı – Rus Harbi ( ŞEHİD ) Kürtgillerden Muttalip Kaplan Askerlik vazifesinde(2002) ŞEHİD Rivayetlere göre Osmanlı-Rus Seferberliğinde Köyden 90 kişi gitmiş, 7 kişi döndüğü söyleniyor Feryadi Baba evlenme teklifini kabul etmeyen bibisinin kızı Keziban için şöylemiş. SEVDİĞİM Nasıl beddualar vereyim sana Gül hatırım kırdın boşa sevdiğim Dilerim Mevla’dan nüzüller insin Eliniz ermesin işe sevdiğim. Ocağınız batsın tütün tütmesin Sizi gören hiç merhamet etmesin Kazancınız ilaçlara yetmesin Baş ucunda dura şişe sevdiğim. Derdin şiddetinden duramıyasın Lal ola bir cevap veremiyesin Yakından geleni göremiyesin İki gözün döne keşe sevdiğim. Feryadi’yi çaldın taşlardan taşa Cümle emeğimi sen verdin boşa Ömrün uzun olsun dert ile yaşa Zarı figan ile yaşa sevdiğim. GÜNEY KÖYÜNDEKİ GÜZELLERE Güney’den çıkınca yolun üstünde Sunalar su taşır kolun üstünde Sanki bir çift ördek gölün üstünde Doğru söylen kızlar kimlerdensiniz? Kızlar beri gelin görem yüzünüz Şekerden, şerbetten tatlı sözünüz Yolcuyu yolundan eğler nazınız Doğru söylen kızlar kimlerdensiniz? Bakraçları dolu suları tuzlu Yavaş konuşurlar sırları gizli Uğrumu kestiniz cilveli nazlı Doru söylen kızlar kimlerdensiniz? Size âşık olur gökteki kuşlar Ördek döşü gibi sizdeki döşler Sizin için kaldım gitti arkadaşlar Doğru söylen kızlar kimlerdensiniz? Güney’den çıkınca yolun sağında Tuz suyu var imiş ufak dağında İkinizde sarılacak çağında Doru söylen kızlar kimlerdensiniz? Güney’den çıkınca tepe başında Birisinin kalem oynar kaşında Feryadi yanıyor aşk ataşında Doğru söylen kızlar kimlerdensiniz? GÜLDANE’YE MEKTUP Nazlı yârim sana bir mektup yazdım Eğer götürürse posta sevdiğim Ben de bu feleğin kahrından bezdim Zaten dertli gönlüm yasta sevdiğim Mektubumun cevabını tez gönder Adresini bilemiyom yaz gönder Nâmenin içinde kahrı az gönder Duyurma düşmana dosta sevdiğim. Kaşlarına kara kalem vurulmuş Güzellik de yavru sana verilmiş Mor belikler ince ince örülmüş Zilifler mah yüzde deste sevdiğim. Güzel başın için nar gönder bana Bir mendil işle de yâr gönder bana Yağlığın içine sar gönder bana Zilfiyin telinden kes de sevdiğim. Ne derdin var ise mektupla söyle Bu hasretlik baki kalacak böyle Resmimi gönderdim yadigâr eyle Karşında bir yere as da sevdiğim. Elim yetmez bu dünyanın varına Parasız gidilmez Çin diyarına Zehirler içeyim şeker yerine Hazırladım durur tasta sevdiğim. Vilayetim Sivas, Kazam Şarkışla Adresimi oku, yazmaya başla Posta getirmezse gönder bir kuşla Resminle mühürün bas da sevdiğim. Unutma nahiyem Deliilyas’ı Karakol eliyle yaz Baharözü Eğer arzuhalin bulursa bizi Ya mektup, ya bizi iste sevdiğim. Fakirim tedarik göremiyorum Yol uzak oraya varamıyorum Senin merakından duramıyorum Feryadi derdinden hasta sevdiğim. Âşık Feryadi bu mektubu göndermek üzere Şarkışla’daki postaneye gitmiş. Mektubun üzerinde şöle bir adres yazıyormuş. “ Çin diyarında, Seul Adasında, Leb Şehrinde Hasan Hüseyin kızı Güldane” O zamanki posta memuru: - Bu adres eksik. Bu mektup gitmez. Demiş. Âşığın gözü kör kulağı sağırdır. Adres eksikliğini bilir mi? Çok rica etmiş Feryadi. Sonunda posta memuru da dayanamamış. Hatta pul parsını bile cebinden vererek damgalayıp mektubu kabul etmiş. Mektup yola çıkmış çıkmasına da üç ay sonra geri gelmiş Şarkışla postanesine. Çin’de böyle bir adres yok diye. GÜLDANE’NİN CEVABI Boynun eğri gözün bakıp duruyor Yoksa maşuğunu bilemdin mi? Gözlerinin yaşı akıp duruyor Alıp pembe ile silemedin mi? Cihanda bulunmaz ben gibi yanan Sözüm hilaf değil sevdiğim inan Önüm deniz diye sen geri dönen Derin deryalara dalamadın mı? Babam ile anam Mustafa gözler Mustafa da kaya başında sızlar Önümü çevirdi salmıyor kızlar İleriye nazar kılamadın mı? Âşık, maşuğunun yolunda gerek Ölümden korkar mı var ise merak? Kuşlar gibi yürür, demez yol ırak Çin diyarı deyip gelemedin mi? Gönlüm kurtulmuyor gam ile yastan Adresim yazmaya korkarım nastan Türkiye iline çok yazdım destan Bir mektubum bari alamadın mı? Âşıklar böyle mi sevüptür mestin Ben sana naz iken sen bana küstün Yoksa unuttun mu Güldane dostun Bir mektup yazap da salamadın mı? Âşık Feryadi rüyasında Güldane’yi görünce , Güldane’nin Feryadi’ye söylediği şiir. KÖYÜMÜZÜN AHVALİNE – ( Baharözü Halkına ithafen) Birlik olup kalkındırak Köyü Baharözü köyü Neme gerek, terk edelim Huyu Baharözü huyu Köyümüzün adı vardır Sivas toprağında birdir Düğnükkaya metin yerdir İyi Baharözü iyi Âşık Feryadi der diyen Bana küser bazı duyan Köyüne isteyen ziyan Hoyu Baharözü hoyu. KALMADI – ( Köyümüz halkına) Nasıl methedeyim Baharözü’nü Eski güzel hoş ahvali kalmadı Kayıp ettik baharını yazını Kahrı çekilecek hali kalmadı Yokuş diye giden yoktur hayıra Doğru çalışanı Allah kayıra Neme gerek diye bakmaz bayıra Orman tepelerde çalı kalmadı Yollar batkın halde bakan yok arga Karakuş yurduna oturmuş karga İnanmayan baksın bahçede farga Ağaçların düzgün dalı kalmadı Feryadi nihayet ver gayrı söze Senin bu destanın tarihler yaza Çokları mülkünü değişti kıza Zaptolundu sağı solu kalmadı HİMMET OĞULLARI ( ÜMMET UŞAĞIGİL ) SÜLALESİ Himmet oğulları ( Ümmet Uşağıgil) Beldenin en eski ailelerinden olup, 300 lü yıllardan beri aynı yerleşkede yaşadığına dair biğiler tesbit edilmiştir. Günümüzde KOŞAR VE GÜRKAN AİLELERİ OLARAK TANINMAKTADIRLAR. Ayrıca ÇAM VE ÇAGIRAN AİLELERİNİNDE AYNI SOYDAN GELDİĞİ BİLİNMEKTEDİR. Sağlıcakla hoşça kalın... |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#18 |
Yeni Yiğido
![]() Alaaddin_Kosar Şuan
![]() Son Aktivite: 29.12.2009 18:03
Üyelik Tarihi: 12.08.2008
Mesajlar: 3
Tecrübe Puanı: 0
![]() |
![]() Rumuzumu akosar olarak değiştirmek istiyorum.Birde beldenin tanınmışları listesinde ki Güfer Cokan yanlış yazılmış Güfer Coşkun olarak düzeltmek istiyorum.
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#19 |
Yeni Yiğido
![]() Alaaddin_Kosar Şuan
![]() Son Aktivite: 29.12.2009 18:03
Üyelik Tarihi: 12.08.2008
Mesajlar: 3
Tecrübe Puanı: 0
![]() |
![]() Rumuzumu akosar olarak değiştirmek istiyorum.Birde unutulmayanlar listesinde ki Güfer Cokan yanlış yazılmış Güfer Coşkun olarak Üniversite mezunlarına Jeoloji Mühendisi Yasın Gürkan olarak düzeltmek istiyorum.
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#20 |
Yeni Yiğido
![]() ![]() shalle2630 Şuan
![]() Son Aktivite: 30.04.2009 01:07
Üyelik Tarihi: 11.11.2007
Yaş: 41
Mesajlar: 6
Tecrübe Puanı: 0
![]() |
![]() Sivas'ta İsmet Işık isimli bir vatandaş, 1963 yılından beri köyünde ölen kişilerin ölüm tarihleriyle birlikte listesini tutuyor. Ölüm tarihini unuttuğu akrabasının ne zaman öldüğünü öğrenmek isteyen köylüler de nüfus memurluğu yerine Işık'ı arıyor. 68 yaşındaki İsmet Işık, 1966 yılında Ulaş ilçesine bağlı Baharözü köyünden çalışmak üzere Sivas merkeze göç eder. Halk arasında "Atölye" olarak bilinen Türkiye Demiryolları Makinaları Sanayi A.Ş. fabrikasında iş başı yapan Işık, köyü ile bağlarını ise hiç koparmaz. Hala Baharözü'nde bulunan tarlalarını ekip diken İsmet Işık, adeta beldenin nüfus memuru gibi çalışıyor. Şu anda belediye olan Baharözü nüfusuna kayıtlı olup da yaşamını yitiren ne kadar insan varsa Işık'ın defterinde kayıt altında bulunuyor.
Adeta bir beldenin geçmişine ışık tutan İsmet Işık, 1963 yılında amcasının kızı Fadime Çoban (Işık)'ın trajik ölümü sonrası bu kayıtları tutmaya başlamış. Doğum sancıları başlayan amca kızı, soğuk ve yolların karla kaplı olduğu bir kış gününde kızaklarla hastaneye götürülür. Doğum gerçekleşir ancak Fadime genç yaşta hayatını kaybeder. Bu duruma çok içerleyen İsmet Işık, tam 45 yıldır beldede ölenlerin isimlerini ölüm tarihleriyle birlikte listelemeye devam ediyor. Işık, Baharözü'nden başka yerlere gidip de öldüklerini duydukları kişileri de kayıt altına alıyor. 300 sayfalık defterde ölen kişi sayısı 255'i bulmuş durumda. Çok sayıda kişinin, ölüm tarihini unuttuğu yakınının ne zaman öldüğünü öğrenmek için kendisini aradığını belirten İsmet Işık, ölünceye kadar kayıt tutmaya devam edeceğini söyledi. Ölenlerin isimlerini kaydettiğini duyan herkesin bu duruma şaşırdığını ifade eden Işık, köyde olup biten önemli olayları da defterine yazdığını ifade etti. Kaynak: [Üye Olmayanlar Linkleri Göremez. Üye Olmak İçin Tıklayın...] |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye Okuyor. (0 Kay?tl? Üye Ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | Arama |
Stil | |
|
|