2010 12 Eylül Anayasası

[AĞAOĞULLARI]

12 Eylül e son üç gün kala Türkiye seçim atfosferine girdi. Siyasi yasaklar dolaysiyle hızını kesti. Şaha kalkan iktidar partisi enginlerde eymeye başladı. Vatandaş taraf oldu bayram sohbetlerinde evet hayır kulisleri yapılmaya başladı. Haklı haksız doğru yanlış zihin ve fikir karıştırmaları, görüş ayrılıkları kırgınlıklara kadar gidebiliyor. Her ne düşülürse düşünülsün görüşler fikirler ne olursa olsun genel anlamda halk işine gelenle cebine girene bakar. Geçmişte de böyle olmuştur gelecekte de böyle olacaktır. Her zaman kuvvetin üstünlüğü engelleri aşar.
Bir tarafta alt yapısı kuvvetli iktidar partisi ,onun karşısında yıllarca iktidar
mücadelesi veren muhalefet partisi chp şimdiden yol haritasını çizmiş. Yeterince reklam ve tanıtım yapamıyor.Parasal olanakları kısıtlı önünde seçim var mevcut naktini kullanamıyor. Dar bir bütçe ile kendini korumaya çalışıyor. chp ye Atatürk ün partisi diyorlar doğrudur .Yeni kuşak bu partiyi tanımıyor eski kuşak ta savaş yıllarından tanıyor. Bu da normaldir yeni savaştan çıkan bir hükümet ne yapabilir. Yeni neslin tarih bilgisi yeterli değil o sıkıntılı günleri anlamıyor.
Olaylar böyle gelişmekte iken elindeki fırsatları çok iyi değerlendirmesini bilen Ak parti Türkiye genelinde şaha kalktı. Meydanları dolduran evetler patladı nereye bakarsan evet görürsün. Evet öyledir,evet doğrudur, evet efendim çok doğrudur,Evet kelimesi her zaman karşıda ki kişinin söylemlerini tasdik etmektir. Hak vermektir doğru olduğuna inanmak demektir. Ilımlı ve hoşgörüyü yansıtır.
Hayır ise her şeye karşı çıkma anlamındadır. Hayır olmaz, hayır yapılan yanlıştır, hayır efendim olmaz, gibi sözçükler içerisinde kullanılır. Hayırla şerri karıştırmak gibi bir şey oluyor . Zıt anlamda kullanılan iki sözçük biri hayır diğeri evet çıkabilirsen çık içinden.
Oy kullanma günleri yaklaştıkca iktidar ve muhalefet partiler yasaklar dolaysıyla yelkenleri indirdiler. Konuşmalarına gem vurdular meydanlar boşaldı.
Halkı görüş ve fikirleriyle ,vicdani duygulariyle başbaşa bıraktılar. Pazar günü 12 Eylül de bütün Türkiye sandık başında olacak.
Konunun içeriğini bilmek için Sayın Başbakanın söylemlerinde yargıya kızgın olduğu bilinmektedir. Her çıkan yasayı hiç bir kuruluş yüksek yargıya taşımasın
diyor. Dolaysıyla yüksek yargı önümüzde bir engel diyor. Çıkacak yasaları sütten çıkmış ak kaşık gibi kabül ederek yürürlüğe geçirelim . Böylece yüksek yargının önünü tıkamak için bazı düzenlemeler yapılmış olduğu bilinmektedir.
Her hangi bir yasa tasarısı yargıya taşınmasın. O zaman yargını görevi nedir kapatılsın. Yüksek yargı bir danışma mekanızmasıdır her kurum bu yargıya baş vurabilir. Kimi kabül görür kimi görmez ama yargı siyasallaşırsa hükümetin kolu olur. Taraflı çalışır taraf olur amacının dışına cıkar yargı tarafsızdır .Yargı tarafsız ve bağımsız olarak çalışır. Yargı bütün insanların ihtiyaç duyduğu bir kurumdur." Keser döner sap döner gün gelir devran döner" derler. Yargı bir gün bu yasayı çıkaranların da baş vuracaği yer olabilir. Hayırlı ve uğurlu olması dileklerimle sevgiler.
Ağaoğulları
10/09/2010.