|
SİTE ANA SAYFA | Galeri | Kayıt ol | Yardım | Ajanda | Oyunlar | Bugünki Mesajlar | Arama |
Dini sohbet Dini sohbetlerinizi burada yapabilirsiniz |
|
Seçenekler | Arama | Stil |
22.04.2012, 22:06 | #1 |
Usta Yiğido
mansur58 Şuan
Son Aktivite: 29.07.2014 05:38
Üyelik Tarihi: 15.10.2010
Mesajlar: 1.491
Tecrübe Puanı: 661
|
Deli Bekir
Deli Bekir
— Deli Bekir bir Melâmî dervişi idi. Aynı zamanda Melâmî mürşidi idi. Ama mürşidliği bir tekke seviyesinde değildi. İşaretlediği seçtiği adamları gidip irşâd ediyor. Nasıl ediyor, nasıl çeviriyor, ne yapıyor, o kendisi ile o müridi arasında kalıyor. Kendiside müthiş bir şair. Çok güzel şiirleri var. Yüz sene önce Afyon'da yaşamış. Onun en cazip öyküsü dünya sahnesindeki defteri kapatırken yaptığı bir gösteri. Deli Bekir bir bakıyorsun çok güzel şiirler söylüyor, arkasından bakıyorsun meczup. Bunları insanların zihni dağılıp parçalanmasın kabilinden yapıyor. O zaman Afyon kilisesindeki papaz dahi Deli Bekir'den çekiniyor. Herkes Deli Bekir'de bir iş var düşüncesini taşıyor. Bir gün bayram namazında Yunus isimli bir müftü vaaz ediyor. Müftülerde, vaizlerde bayram namazı vaizlerini çok severler. İnsanlar iştahlı, zaman uzun, onlara bir şeyler anlatmak çok güzel bir şey. Müftü Yunus çok zevkli bir şekilde vaaz ederken kapıda Deli Bekir görünüyor. Müftünün içine doğmuş gibi şimdi bir iş çıkacak diye keyfi kaçıyor. Müftü Efendi de o sırada Sırât-ı Müstakîm’i anlatıyormuş. Deli Bekir diyor ki: — Müftü Efendi çok güzel anlatıyorsun, ağzına sağlık. Halkda dinledi… Ama bunun uygulaması yok. Uygulaması olmayınca anlaşılmaz ki diyor… Müftü: — Nasıl yani Deli Bekir diyor. — Meselâ ben Sırat-ı Müstakîm’de miyim değil miyim söyle cemaate, diyor. Müftünün içine iniyor. Çünkü Deli Bekir'in öyle halleri var ki o hâlini Sırat-ı Müstakim ile izah etmek mümkün değil. Kendisi anlasa bile insanlara nasıl izah edecek. Deli Bekir'e Sırat-ı Müstakîmdesin dese halk diyecek ki, "Şimdiye kadar ne anlattın? Anlattıkların bu adamın hâliyle taban tabana zıt… Sırat-ı Müstakîm'de değilsin dese Deli Bekir'in bir oyun çıkaracağını biliyor. Yani bir görüntü göstereceğini biliyor. — Gözünü seveyim Bekir. Bayramdan sonra nasılsa ziyaretime geleceksin. Bu meseleyi o zaman konuşuruz diyor. — Olmaz diyor. Bir müslüman vaizin doğruyu ve gerçeği hiç kimseden çekinmeden söylemesi gerekir diyor. Ya Sırât-ı Müstakîmdeyim, yada değilim. Söylemek zorundasın diyor. Müftü hemen bir cankurtaran simidi buluyor. — Mürşidinin hakkı için yakamı bırak, diyor. — Peki diyor Deli Bekir. Kapıları kilitledin ne yapayım diyor ve çıkıp gidiyor. Deli Bekir'in o zaman için Afyon'da evi yok barkı yok. Yalnız çamaşırlarını yıkamak ara sıra bir kaç gün istirahat etmek üzere bir kadının evinde kalırmış. O kadında Afyon’da hayat kadını olarak tanınırmış. Bekir geliyor kadının evine. — Bana biraz kâğıt ver, diyor. — Ne oldu Deli herif, diyor kadın. — Ben biraz sonra dünyamı değiştireceğim, müftüye iki satır bir şeyler yazacağım onu götürür verirsin, diyor. — Aman her isin bitti de şimdi de keramete mi başladın, diyor kadın. Bir kese kâğıdının kenarından yırtıyor veriyor. Deli Bekir iki satır bir şeyler yazıyor ve ben dünyamı değiştirdikten sonra bunu müftüye götür ver diyor. — Ne sen dünyanı değiştirirsin, ne bir şey olur. Sen bana eziyet olsun diye böyle yapıyorsun, diyor. Kâğıdı bir tarafa atıyor. İki saat sonra çorba yapmış getirmiş, Bekir Bekir diyor, Bekir gitmiş gerçekten dünyasını değiştirmiş. Kadıncağız "Eyvahlar olsun kıymetini bilemedim Bekir" diyor. Saçını başını yoluyor. Hemen kâğıdı arayıp buluyor, fırlayıp Müftü Efendiye gidiyor. Yüz sene evvel mutaassıp bir ilde bir hayat kadınının müftünün evine gitmesi başlı başına bir olay. Ama kadın kimseyi dinlemiyor giriyor müftünün yanına, Müftü de o sırada çok ileri derecedeki eşraf sınıfını ağırlıyor kadın heyecanla. — Müftü Efendi şu kâğıdı al Bekir gönderdi, diyor. — Bekir nerede? deyince — Bekir dünyasını değiştirdi, diyor kadın. Müftü bunu duyunca bembeyaz oluyor, kâğıdı açıp bakıyor. "Yunus ben Sırat-ı Müstakîm'de idim. Eğer bunu mertçe söyleseydin, Sırat-ı Müstakîm'in gerçeğini halka gösterecektim" diyor. Kalın sağlıcakla
__________________
“belki” ler dünyasında… “keşke” lerle yaşarken… “iyiki” diyeceğimiz insanlarda var |
23.04.2012, 15:23 | #2 |
Usta Yiğido
mansur58 Şuan
Son Aktivite: 29.07.2014 05:38
Üyelik Tarihi: 15.10.2010
Mesajlar: 1.491
Tecrübe Puanı: 661
|
Cevap: Deli Bekir
Bekri Mustafa (Deli Bekir), yoksul bir mahallede bir caminin önünden geçmektedir. O sırada musallada bir tabut vardır, fakat namazı kıldıracak imam ortalarda yoktur. Cemaatin beklemekten canı sıkılır ve başında kavuğu sırtında cübbesiyle ordan geçen Bekri Mustafa'yı hoca zannederek namazı kıldırmasını söylerler. "Yok ben hoca değilim" dese de dinlemezler ve zorla öne geçirirler. Bekri Mustafa namazı kıldırdıktan sonra tabutun örtüsünü açar ve ölünün kulağına bir şeyler fısıldar. Cemaat ölüye ne söylediğini merak eder.
Bekri Mustafa gülerek cevaplar: “Sen şimdi aramızdan ayrılıp ahirete gidiyorsun. Eğer orada, bu dünyanın ahvalini sana sorarlarsa, Bekri Mustafa imam oldu dersin. Onlar durumu anlar...” dedim.
__________________
“belki” ler dünyasında… “keşke” lerle yaşarken… “iyiki” diyeceğimiz insanlarda var |
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki 3 Kullanıcı mansur58'e Teşekkür Ediyor... |
23.04.2012, 19:21 | #3 |
Usta Yiğido
OSMAN ECE Şuan
Son Aktivite: 21.01.2018 14:36
Üyelik Tarihi: 10.02.2009
Mesajlar: 27.526
Tecrübe Puanı: 3326
|
Cevap: Deli Bekir
PAYLAŞIM İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM MANSUR BEY ALLAH RAZI OLSUN
|
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki 3 Kullanıcı OSMAN ECE'e Teşekkür Ediyor... |
23.04.2012, 19:33 | #4 |
Usta Yiğido
mansur58 Şuan
Son Aktivite: 29.07.2014 05:38
Üyelik Tarihi: 15.10.2010
Mesajlar: 1.491
Tecrübe Puanı: 661
|
Cevap: Deli Bekir
Eyvallah Ozanım senden de Allah razı olsun.
__________________
“belki” ler dünyasında… “keşke” lerle yaşarken… “iyiki” diyeceğimiz insanlarda var |
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki Kullanıcılar mansur58'e Teşekkür Ediyor... |
23.04.2012, 21:39 | #6 |
Usta Yiğido
mansur58 Şuan
Son Aktivite: 29.07.2014 05:38
Üyelik Tarihi: 15.10.2010
Mesajlar: 1.491
Tecrübe Puanı: 661
|
Cevap: Deli Bekir
Allah razı olsun
__________________
“belki” ler dünyasında… “keşke” lerle yaşarken… “iyiki” diyeceğimiz insanlarda var |
23.04.2012, 22:00 | #7 |
Tecrübeli Yiğido
AĞAOĞULLARI Şuan
Son Aktivite: 08.11.2017 12:02
Üyelik Tarihi: 08.12.2009
Mesajlar: 311
Tecrübe Puanı: 574
|
Cevap: Deli Bekir
MANSUR 58 GÜZEL KONULARA DEĞİNİYORSUNUZ TEŞEKKÜR EDERİZ KALEMİNE KUVVET. ARAŞTIRMACI ZİHNİYETİMİN GEREĞİ OLARAK GEÇMİŞTE KALAN TARİHİ KONULARA MERAKIM VAR.
BEKRİ MUSTAFANIN BİRKAÇ MİZAHSEL FIRRALARINI OKUMUŞTUM .DİKKATİMİ ÇEKEN BİR TİP OLDUĞUNU ANLADIM MERAK ETTİM ARAŞTIRDIM .İSTANBULUN BİR ÇOK SEMTİNDE BEKRİ MUSTAFA MEZARINI BULDUM .DİKİLİ BİR TAŞ NİŞANESİ OLMUŞ , HER BİRİ BİR GARİP MEZAR. BEKRİ MUSTAFA İÇKİYE DÜŞKÜNLÜĞÜ İLE TANINAN SARHOŞ BERDUŞ,İÇKİ ALEMLERİNİN SOFRASINDA BULUNMASI ÇEVRESİNDEKİ İNSANLARI FIKRALARIYLE GÜLDÜRMÜŞ GÜLDÜRÜRKEN DÜŞÜNDÜRMÜŞ VE HALKIN SEVGİSİNE MAZHAR OLMUŞTUR. VE HALK TİPİ İÇKİ DÜŞKÜNLÜĞÜNÜ TEMSİL EDEN BİR ZAT OLDUĞU VE 4 ÜNCÜ MURAT IN SARAYINA MENSUP OLDUĞU RİVAYET EDİLMEKTEDİR. HAYATI HAKKINDA FAZLA BİLĞİ BULUNMAMAKTADIR. FIKRALARIYLE TANINMIŞTIR. BUNLARDAN BİR TANESİNE RASTLADIM. TÜRBESİ İSTANBUL UN KAPANI ZİNHAN YANINDAKİ AHİ AHMET ÇELEBİ CAMİİ YANINDAKİ TÜRBESİNDE ,ŞEYH ABDÜRRAİF ŞAMADANİ HAZRETLERİYLE AYNI TÜRBEDE YATMAKTADIR. BUNUN HANGİ BEKRİ MUSTAFA OLDUĞU BİLİNMEMEKTEDİR. FOTOĞRAFLADIM KÜÇÜK BİR MEKANDA YATIYORLAR. KISA HAYATI HAKKINDAKİ KAYNAKCA: SABAH GAZETESİNİN MEYDAN LAROUSSE ÇİLT 3 SA ,68-69 HOŞCA KALIN. |
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki Kullanıcılar AĞAOĞULLARI'e Teşekkür Ediyor... |
23.04.2012, 22:24 | #8 |
Usta Yiğido
mansur58 Şuan
Son Aktivite: 29.07.2014 05:38
Üyelik Tarihi: 15.10.2010
Mesajlar: 1.491
Tecrübe Puanı: 661
|
Cevap: Deli Bekir
Teşekkür ederim saygı değer büyüğümüz.
Sizin de anlattığınız gibi Bekri Mustafa bir tane değil. Birden fazla Bekri Mustafa anlatılır. Alemcilerin Bekri Mustafası var, şair olanı var, derviş olanı var. Biraz üzerinde araştırma yapıp şöyle bir Bekri Mustafa'ya daha rastlamıştım. Deli Bekir (Harabi) Cıloğlu (1800 - 1879) Şair. Harabi mahlası ile yazdığı hicviyelerinde bağnazlığı ve toplumdaki aksaklıkları eleştirmiştir. Edebiyatımızda, özellikle XIX.Yüzyılda Harabi mahlasını kullanan birkaç şairden biri olan Deli Bekr, Afyonkarahisar’da doğdu (h.1215/ m.1800). Doğum tarihi bazı kaynaklarda h.1233/ m. 1817 olarak geçmektedir. İlköğrenimini Afyonkarahisar’da tamamlayan Harabi, yüksek öğrenim görmedi. Bir yemenici yanında çırak ve kalfa olarak çalıştı. Şiirlerinde “Harab” ve Harabi” mahlasını kullandı. Şiirlerinde genellikle halkın sorunlarını dile getirdi. Şair Turabi’nin etkisinde kalmış, koşma, destan ve hicivleri ile ünlenmiştir. Bu şirrlerinin bir kısmı Afyonkarahisar Gedik Ahmet Paşa Kütüphane’sinde el yazmaları arasındadır. Harabi, h.1296/ m. 1879’da ölmüştür.
__________________
“belki” ler dünyasında… “keşke” lerle yaşarken… “iyiki” diyeceğimiz insanlarda var |
23.04.2012, 22:38 | #9 |
Usta Yiğido
mansur58 Şuan
Son Aktivite: 29.07.2014 05:38
Üyelik Tarihi: 15.10.2010
Mesajlar: 1.491
Tecrübe Puanı: 661
|
Cevap: Deli Bekir
Deli Bekir, Ciloğlu ve Ciloğlu Deli Bekir diye tanınan Harabi’nin babası Ciloğlu Ali Sadık Ağa’dır. İlköğrenimini Afyon’da tamamlayan Harabi yüksek tahsil yapamaz. Bir yemenici yanında çırak ve kalfa olarak çalışır. Şiirlerinde Harab veya Harabi mahlasını kullanan şair, zamanında gördüğü haksızlıkları ve kötü kişileri mertçe hicveder. Mert, kamil, halkçı, vatanperver birisi olan Harabi, şiirlerinde kendi zevkinden ziyade halkın meselelerini dile getirir. Haksızlıklara göz yummaz, nemelazımcı değildir. Bir bakıma halkın gören gözü, duyan kulağı, söyleyen dili ve hisseden kalbi olur. Yine kendisi gibi bir Bektaşi şairi olan İbrahim Türabi’nin etkisinde kalan Harabi 1879’da vefat eder. Şiirlerinin büyük bir kısmı Afyon Gedik Ahmed Paşa Kütüphanesindeki el yazma cönklerdedir. Bu cönklerdeki deyişlerin çoğu da hicviyedir. Padişaha, vezire, mutasarrıfa, softa, hacı ve hocalara, halkı aldatan Ermeni’ye ve Rum’a yüreklice hicviyeler yazmıştır. Gördüğü ve yaşadığı bütün olumsuzlukları çekinmeden taşlayan Harabi’nin sözleri ibret verici sözler olduğundan kimse ona kızmamıştır. Harabi bir gün çarşıda gezerken kendisine sataşanlara:
“Dünya nedir sen neden sezersin, Bir gün olur ettiğinden bezersin, Haram helâl yiyip içip gezersin, Bizi yaratana hizmetin nedir?” Deyiverir.
__________________
“belki” ler dünyasında… “keşke” lerle yaşarken… “iyiki” diyeceğimiz insanlarda var |
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki Kullanıcılar mansur58'e Teşekkür Ediyor... |
23.04.2012, 22:42 | #10 |
Usta Yiğido
mansur58 Şuan
Son Aktivite: 29.07.2014 05:38
Üyelik Tarihi: 15.10.2010
Mesajlar: 1.491
Tecrübe Puanı: 661
|
Cevap: Deli Bekir
Yine bir gün, güzelliğiyle dillere destan bir geline rast gelir. Güzel gelin Deli Bekir ile karşılaştığını anlayınca onu şiir söyletmeden bırakmaz. ‘Bekir, bir şiir de bana söyler misin?’, diyen gelin için şunları söyler:
“Arıların arısısın Doğan ayın yarısısın Bir eşeğin karısısın Yazık etmiş pederin Böyle imiş kaderin.”
__________________
“belki” ler dünyasında… “keşke” lerle yaşarken… “iyiki” diyeceğimiz insanlarda var |
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki Kullanıcılar mansur58'e Teşekkür Ediyor... |
Konuyu Toplam 1 Üye Okuyor. (0 Kay?tl? Üye Ve 1 Misafir) | |
|
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
HZ. ALİ ile ilgili konular | Esengül | Dini Bilgiler | 331 | 15.03.2010 13:33 |
HZ. EBU BEKİR (r.a.) ve NEVFEL;İN ŞEHADETİ | UNUTAMA_DIM | Menkıbeler & Dini Hikayeler | 1 | 08.12.2009 00:33 |
akıllı sanılan deli | sarıpapatyam | Serbest Kürsü | 0 | 09.06.2009 16:41 |
BİRAZDA GÜLME ZAMANI | ommy | Hertelden | 55 | 23.05.2009 15:00 |
Cennetle Müjdelenen Sahabeler | WåñTêd_øØ7 | Muhtelif konular | 10 | 19.06.2008 12:56 |