Forum - Ana Sayfa Takvim S?k Sorulan Sorular Arama

Zurück   Sivas - Sivaslilar.Net - Sivashaber - Sivasforum - Sivasların En Büyük Buluşma Merkezi - Yiğidolar > DİN BÖLÜMÜ > İslami Konular
SİTE ANA SAYFA Galeri Kayıt ol Yardım Ajanda Oyunlar Arama Bugünki Mesajlar Forumlar? Okundu Kabul Et

İslami Konular İslami konular



Son 15 Mesaj : Atatürk'ün Çocukluğu'na Ait Hikayeler           »          Şehzade Osman           »          Hatıra defteri           »          Antilop İle Akrebin Dostluğu           »          Karagöz İle Hacivat Konuşmaları 2           »          Sitemizin Ozanları           »          SEVDİM İŞTE....           »          NEFRET ETTİM İŞTE!!!!!           »          AFORİZMALAR (SAÇMALAMLAR)-1           »          SEÇKİNLER/SEÇİLMİŞLER DÜNYASI           »          Hatalarımızdan Dersler Alabilmek Ümidiyle.           »          Araf Suresi 172-173. Ayetler.( Ben Sizin Rabbiniz Değil Miyim)           »          İnancımızı Kullananların Artık Tuzağına Düşmeyelim.           »          ULAŞ-Yapalı           »          TÜRKİYE TÜRKLERİNDİR PAYLAŞIMAZ
Cevapla
 
Seçenekler Arama Stil
Alt 20.01.2014, 15:59   #1
halukgta
Tecrübeli Yiğido
NO AVATAR
 
halukgta Şuan halukgta isimli Üye şimdilik offline Konumundadır
Son Aktivite: 09.08.2016 13:35

Üyelik Tarihi: 13.10.2011
Mesajlar: 304
Tecrübe Puanı: 485 halukgta FORUMLARA KATILIMI BIRAZ DAHA ARTABILIR
Standart Başörtüsü Konusu ve Kur'an.......

İslam inancında, kadınlarda başın örtülmesi Kur’an emri midir? Gelin bu soruya, farklı bir yoldan Kur’an a bakarak cevap arayalım.

Önce Kur’an ın bizlere verdiği hükümleri, nasıl izah ettiği konusuna-yöntemine bakalım Kur’an dan. Bu konuda sizlere bazı ayet örneklerini vereceğim ki, sizlerin başörtüsünün Allah emri olup olmadığını düşünürken, referans olsun. Bakın Allah ayetlerini nasıl göndermiş bizlere.

İsra 89: Muhakkak ki biz, bu Kur'an'da insanlara her türlü misali çeşitli şekillerde anlattık. Yine de insanların çoğu inkârcılıktan başkasını kabullenmediler.

Hud 1: Elif, lâm, râ. Bu, hikmet sahibi ve her şeyden haberdar olan Allah tarafından ayetleri önce sağlam kılınmış, sonra da detaylandırılıp açıklanmış bir kitaptır.

Hicr 1: Elif, Lam, Ra. Bunlar Kitap'ın ve apaçık olan Kuran'ın ayetleridir.

Nur 34: Andolsun ki biz size açık açık bildiren ayetler, sizden önce yaşayıp gitmiş olanlardan örnekler ve takvaya ulaşmış kimseler için öğütler indirdik.

Araf 52: Çünkü Biz, gerçekten de onlara, inanacak bir toplum için bir doğru yol, içinde bilgiye dayalı ayrıntılı açıklamalarda bulunduğumuz bir kitap ulaştırmıştık”.

Nahl 89: O gün her ümmetin içinden kendilerine birer şahit göndereceğiz. Seni de hepsinin üzerine şahit olarak getireceğiz. Ayrıca bu kitabı da sana, her şey için bir açıklama, bir hidayet ve rahmet kaynağı ve Müslümanlar için bir müjde olarak indirdik.

Kehf 54: Andolsun, biz bu Kur’an’da insanlar için her türlü misali değişik şekillerde açıkladık. Fakat insan tartışmaya her şeyden daha çok düşkündür.

Yukarıdaki ayetler üzerinde dikkatle düşündüğümüzde, Allah ayetlerini detaylı, apaçık, ihtilafa düştükleri konularda yol gösteren, her şey için bir açıklama, her türlü misalden değişik örneklerle, apaçık delillerle gönderdiğini söylüyor. En son yazdığım ayette ise, aslında hiç unutmamamız gereken bir bilgi veriyor ve bakın ne diyor Kehf suresi 54. ayetinde.

(Andolsun, biz bu Kur’an’da insanlar için, HER TÜRLÜ MİSALİ DEĞİŞİK ŞEKİLLERDE AÇIKLADIK.)

Lütfen yazımızın sonuna kadar bu ayeti hiç unutmayalım, çünkü konu üzerinde düşünmemizde, karar vermemizde yardımcı olacak. Şimdi gelelim konumuza. Müslüman kadınların başlarını örtmeleri farz mıdır? Yani Allah emri midir? Eğer bir kısım din kardeşlerimizin söylediği gibi, başın örtülmesi farz ise, Allah bu emri yukarıda yazdığım ayetler doğrultusunda, Kur’an da apaçık bildirmesi gerekir. Çünkü biz ayetlerimizi hiç şüphe duymadan, açık, anlaşılır ve daha önemlisi her türlü misaller, örnekler vererek açıkladık diyordu. Zaten muhkem ayetlerinde anlamı, şüphe duyulmayacak kadar açık ve anlaşılır sağlam, güçlü sözler demek değil miydi?

Başörtü konusunu, bu bilgiler doğrultusunda anlamaya çalışırsak, Allah ın ne emrettiğini de doğru anlamış oluruz.

Kadınların başlarını örtmesi farzdır, Allah emridir diye Kur’an dan örnek verilen ayetin o bölümünü, alıntı yaparak önce yazalım ve daha sonra üzerinde düşünelim.

"Başörtülerini, yakalarının üzerine (kadar) örtsünler." Nur: 31

Bu ayette geçen kelimenin, başörtüsü mü yoksa yalnız örtü anlamında mı olduğu konusunda, tartışmak istemiyorum. Başörtüsüne delil gösterildiği şekliyle, ayeti yazıp ve bu haliyle anlamaya çalışalım. Çünkü Allah ın kitabında, bir kelimeye farklı bir anlam dahi verseniz, anlatılmak isteneni asla değiştiremezsiniz. Değiştirmeye kalkanlar, ancak kendilerini avuturlar. Çünkü ne diyordu Yaradan, biz her konuda nice misali, değişik şekillerde Kur’an da açıkladık. Buradan da anlıyoruz ki Kur’an, bizzat kendisini anlatan, açıklayan, eşi benzeri olmayan bir rehberdir, nurdur.

Ayette verilen emrin, cümlenin yüklemin den, göğüs yani yaka açıklığının, dekoltesinin kapatılması gerektiğini anlıyoruz. Peki, neyle örtün diyor? Başınıza örttüğünüz örtülerin bir kısmıyla, göğüs açıklığınızı örtün diye anladığımızı düşünelim.

Allah hükümlerimi, açıkça veririm dediği halde, bizler ayette hükmü verilen, yapılması istenen, yaka açıklığının, göğüs dekoltesinin kapatılması dışında, ASLINDA AYETTE, BAŞINDA DOLAYLI BİR ŞEKİLDE ÖRTÜLMESİNİ EMREDİYOR ALLAH, DİYEBİLİR MİYİZ bu ayete bakarak? Çünkü başın örtülmesine delil, bu ayetten bu şekilde çıkartılıyor. Böyle düşünmek Muhkem ayetin anlamına da ters düşüyor. Çünkü muhkem ayetler sağlamlaştırılmış, hiçbir kuşku duyulmadan apaçık anlamındadır.

Şimdi sizlere soruyorum, bahsedildiği kadar önemli olan bir emri Allah, açık bir hükümle vermeyip, dolaylı bir şekilde vermiş olabilir mi?

Diyelim ki bu ayette dolaylı bir emirle Allah, kadınların başlarının da örtülmesini emrediyor diye kabul edelim. Bu durumda ne yapmamız gerekir? Yazımın başında unutmamamız gereken bir ayet var demiştim, hatırladınız mı? Madem bu ayette açık değil, dolaylı bir hüküm verdi Rabbimiz, Kur’an ın başka ayetlerinde, bu hükmü açıklaması, açıkça izah etmesi hükmünü vermesi gerekir. Bu bilgiyi bizlere veren, Kur’an ın bizzat kendisidir hatırlayınız.

Kur’an a baktığımızda, asla hiçbir ayetinde bu konudan bahsetmez, bu konuya açıklık getirdiği bir ayeti göremezsiniz. Yani kadının başını örtmesine dair, MUHKEM bir ayet yoktur Kur’an da. Başörtüsüne delil getirilmeye çalışılan konuların hepsi, kelimelere farklı anlamlar yükleyerek, aslında bu ayette başında örtülmesi, dolaylı anlatılıyor şeklinde delil gösterilir.

Ne yazık ki ayetlerde geçen kelimelere, Allah ın hiç bahsetmediği, açıklamadığı, izah etmediği anlamları vererek, kendimize Kur’an dan delil arıyoruz. Bu yöntem sizce Allah ın bizlere önerdiği, Kur’an ı anlamamız adına, takip etmemiz gereken yönteme uygun mu?

Bu konuyu düşünmeye devam edelim. Diyelim ki, Allah göğüs açıklığının örtülmesinde verdiği örnekte, başörtüsü sözcüğünü kullanmışsa, bu emri mutlaka dolaylı da olsa, başörtüsüyle yerine getirmeliyiz. Başka bir yöntemle göğüs dekoltesi örtülürse, ayetin hükmünü yerine getirmek eksik kalır diye düşünelim. Konumuzun daha açık anlaşılabilmesi için, Kur’an dan bir örnek vermek istiyorum.

Rabbimiz elçisine, hac konusunda bir ayet indiriyor ve bakın hacca gideceklerin hangi yollarla gidebileceği örneğini veriyor.

Hac 27: İnsanlar arasında haccı ilan et ki, gerek yaya olarak, gerek uzak yollardan gelen yorgun develer üzerinde sana gelsinler.

Allah elçisine, o günün toplumunun imkânları ve halkın yaşamında çok önemli yer tutan ulaşım şekliyle ayetini indiriyor ve diyor ki, ister yaya ister deve sırtlarında hacca gidin. Şimdi sizlere soruyorum. Hacca gitmek yaya ve deveyle farzdır, motorlu araç veya uçakla gidemeyiz diyen var mı aramızda? Eğer yok diyorsanız, bahse konu Nur suresi 31. ayeti de aynı şekilde, aynı mantıkla anlamalıyız.


Buradan da anlaşılıyor ki, Allah ın ayetlerde verdiği hükümlerini yerine getirmek için, kullandığımız ARAÇ, zamana ve mekâna göre değişebilir, ama HÜKÜM asla değişmez. Nur 31. ayetinde açık emir göğsün örtülmesidir. Bunu ister o günkü toplumun geleneklerinde olan başörtüsüyle yaparsın, ister farklı bir örtüyle yaparsınız.

Konunun daha iyi anlaşılması için, daha önce bir yazımda verdiğim örneği tekrarlamak istiyorum. Diyelim ki Yaradan bir ayetinde, ey iman eden kadınlar, beliniz ve göbeğiniz açıkta kalmasın, onun için giydiğiniz gömleklerinizi aşağıya doğru salınki beliniz açıkta kalmasın, diye bir ayet indirmiş olduğunu farz edelim.

Bu durumda Allah, belin ve göbeğin kapatılmasıyla birlikte, gömleğin de giyilmesinin farz olduğunu emrediyor diyebilir miyiz? Elbette mümkün değil. Hüküm belin ve göbeğin kapanmasıdır. Verilen örnekte GÖMLEK bir araçtır. Araç zamana, mekana, geleneğe göre değişir, ama hüküm asla değişmez. Allah onun için düşünerek iman edin diyor.

O günde, bugünde Kur’an ın indirildiği toplumda, kadınında erkeğinde başları zaten örtülüydü. Ama neden örtülüydü? Allah emrettiği için mi, yoksa yaşadığı ortamın, iklimin gerekliliğinden mi? Elbette yaşadıkları coğrafyanın gereği, erkekte kadında başlarını örtmek, kendilerini çöl rüzgârından, sıcağından, kumlardan korumak durumundaydılar.

Şimdide geleneklerden yola çıkarak, bu konuyu anlamaya çalışalım. Araplarda kadının başının örtülmesi özgür kadın anlamındaydı. Bir başka deyişle, özgürlüğün simgesiydi. Yani cariyeler Müslüman bile olsalar, başlarını örtmeleri yasaktı. Dışarıda gezerken, cariyemi hür kadın mı olduğu belli olsun diye.

Cariyelerin Müslüman bile olsa, başlarının örtmesinin yasak olması, Kur’an ın indirilmesinin tamamlanması sonunda da değişmemişti. Bu durumda sizce, Nur suresi 31. ayeti peygamberimiz, Müslüman olan topluma tebliğ ederken, nasıl tebliğ etmiş olabilir?

Ey cariyeler, Müslüman bile olsanız, sizin başınızı örtmeniz yasaktır. Yalnız Hür kadınlar başlarını örtecek, bu Allah ın emridir diye topluma tebliğ etmiş olabileceğine inanıyor musunuz?

Hayır inanmıyoruz, çünkü Kur’an ın genel hükümleri tüm iman edenler için geçerlidir diyorsanız, Nur suresi 31. ayette, Allah bu ayette kadınların başlarını da örtmesi gerektiği emrini dolaylı verdiğini, lütfen söylemeyelim.

İslam dininde helal ve haramlar, Kur’an a iman eden herkes için aynıdır. Dikkat ediniz helal ve haramlar diyorum. Köleler konusunda özel ayetler vardır Kur’an da, ama bu ayetler helal ve haram konularını kapsamayıp, onların yaşantılarında kolaylıklar sağlayacak konulardır.

Çok ilginçtir, günümüzde yapıldığı gibi, peygamberimiz devrinde ve dört halife devrinde, başörtüsü konusunda hiçbir tartışma olduğuna rastlamıyoruz. Hele hele saçın bir telini gösteren kadın günaha girer sözleri, peygamberimiz dönemi kadınların saçlarının örtme şekli ile hiç örtüşmez. Çünkü Arap kadınları saçlarını örüp, arkasından aşağıya salarmış. Cariyeler arasından, bizlerde Müslüman’ız başımızı örtmek istiyoruz diyen hiç çıkmamış.

Bir başka düşünülmesi gereken ise, ülkemizde bundan yaklaşık 35 sene öncesine kadar, bugün türban diye örtülen başörtüsü şeklinin olmadığını görüyoruz. Bu sizleri düşündürmüyor mu?

Başın örtülmesi bir gelenektir. Bizlerinde güzel bir geleneği. Bunda hiç şüphe yok. Geleneklerimizi elbette yaşatalım, ama dinin ana unsuru yapmadan. Bir Müslüman a düşen, din kardeşini Kur’an ile uyarmak olmalıdır. Gerisi herkesin kendisine kalmıştır. Çünkü herkes hesabını kendisi verecektir. İnancında özgürdür, kısıtlanamaz.

Bu konuda önemli olan, Allah ın açıkça hüküm vermediği bir konuda, buda Allah ın hükmüdür, haramdır demenin yanlışlığıdır. Allah ben sizlere neyi haram kıldığımı açıkladım der Kur’an da. Bunun dışında haramlar edinmeyin diye de ikaz eder.

Allah ben verdiğim hükümleri, koyduğum haram sınırlarını, açık örneklerle, değişik ifadelerle verdim diyorsa, lütfen Rahmanın bu uyarısını dikkate alalım, Kur’an ı bu mantıkla anlamaya çalışalım.

Allah HARAM konusunda çok dikkat çekici bazı uyarılarda bulunuyor bizlere ve bakın ne diyor.

Nahl 116: Dillerinizin uydurduğu yalana dayanarak, “Bu helâldir, şu da haramdır” demeyin! Çünkü Allah'a karşı yalan uydurmuş olursunuz. Şüphesiz Allah'a karşı yalan uyduranlar kurtuluşa eremezler

Demek ki helal ve haram konusunda, ben Kur’an da her türlü açıklamayı yaptım, izah ettim diyor. Bunun dışında haramlar edinir ve Allah a nispet ederseniz, ALLAH A İFTİRA ATMIŞ OLURSUNUZ.

Kur’an emrettiği haramları açıkça bildirmiştir ve tek tek açıkça saymıştır. Peki, kadının başını örtmesi konusunda açık bir hüküm vermiş midir? Elbette vermemiştir.

Allah neden diğer konularda, haram olanları çok açıkça Kur’an da bildirilmiş örnekleri verilmiş de, kadının başının örtülmesi konusunda, Rabbimizin tek bir açık hükmü yok. Neden bu soruyu kendimize sormuyoruz? Ne yazık ki Kur’an devre dışı kalmış, rivayet ve sanı Kur’an ın önüne geçerek, onlarla iman eder olmuşuz. Hani Yaradan sizleri, Kur’an dan sorumlu tutuyorum diyordu? Yoksa bu ayete iman etmiyor muyuz? Allah bizleri affetsin.

Sizce bu kadar önemsenen konuda, Allah Nur suresi 31. ayetinde hükmünü açıkça değil de, dolaylı bir şekilde vermiş olabilir mi? Bu hüküm verme şekli, yazımızın başında hatırlattığımız Kur’an öğretisine, ayetlerine uyuyor mu? Yorum ve karar sizlerin.

Allah ın açıkça haram demediği bir konuda, bazı beşeri kaynaklardan yola çıkarak, ya da atalarımızın itikatlarına delil olsun diye, kelimelerin ardından anlamlar çıkararak, bazı şeylere HARAM diyenleri, bakın Allah nasıl uyarıyor.

Enam 150: Şunu da söyle: "Allah şunu haram etmiştir diye tanıklık edip duran şahitlerinizi getirin." EĞER TANIKLIK EDERLERSE SAKIN ONLARLA BİRLİKTE TANIKLIK ETME! Ayetlerimizi yalanlayanlarla ahrete inanmayanların keyifleri ardınca gitme! Onlar, kendi Rablerine başkalarını denk tutuyorlar.

Yüce Rabbimiz, sizlere apaçık ayetler indirdim, düşünün ve nefsinizin ihtirasları ile haramlar edinmeyin diyorsa, sanırım bu konuda çok daha dikkatli olmamız gerekir. Lütfen şu soruyu dikkatle düşünerek, mutlaka Kur’an ın onayladığı bir cevap bulmalıyız.

Nur suresi 31. ayetinde Allah, kadının göğüs açıklığının kapatılması emrini açık ve anlaşılır olarak vermişse, yine kadının başının örtülme emrini, Kur’an ın başka hiçbir yerinde bahsetmeyip, yine bu ayette açık değil de, dolaylı olarak kadın başını da örtmelidir, hükmünü vermiş olabilir mi? Bu sizce mümkün mü?

Bazı kardeşlerimizin söylediği gibi, kadının başı zaten o devirde kapalıydı, ayrıca kadının başının örtülme emrini Allah ın vermesi gerekmezdi, diyebilir miyiz? Kadın saçının bir tek telini bile gösterdiğinde, cehennemliktir diyenler, acaba büyük bir vebal altında olmuyorlar mı? Bu hükmü Yüce Rabbimiz vermemişse, bizler nasıl olur da veririz.

Biliyorum başını örten birçok din kardeşimden, bu yazımdan dolayı tepki alacağım. Benim söylediklerimi, yazdıklarımı lütfen dikkatle Kur’an ın özünde düşünün ve değerlendiriniz. Amacım başını örten kardeşlerimin, başörtülerini açmaları asla değildir. Buna Rabbimiz şahittir.

Amacım geleneklerimizin dinleştirilerek, Allah ın açık bir emri olmadığı halde, bunlarda Allah katındandır demenin, büyük HARAM, büyük GÜNAH olduğunun anlaşılması adınadır.

Dilerim Yüce Rabbimden, yalnız Kur’an ın haram dediğine haram diyen, kendi nefsimizde haramlar edinmeyip, Allah ın sınırlarını bilen, geleneklerini dinleştirme den gereği gibi yaşayan, TAKVA sahibi Rabbin halis kullarından oluruz.

Saygılarımla Haluk GÜMÜŞTABAK
halukgta isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   sendpm.gif Alıntı ile Cevapla
Alt 23.01.2014, 12:25   #2
halukgta
Tecrübeli Yiğido
NO AVATAR
 
halukgta Şuan halukgta isimli Üye şimdilik offline Konumundadır
Son Aktivite: 09.08.2016 13:35

Üyelik Tarihi: 13.10.2011
Mesajlar: 304
Tecrübe Puanı: 485 halukgta FORUMLARA KATILIMI BIRAZ DAHA ARTABILIR
Standart Cevap: Başörtüsü Konusu ve Kur'an.......

Bir arkadaşımız aynı yazıma başka bir sitede, Kur’an da geçen cilbab ve hamr kelimelerini örnek vermiş, başörtüsünün Allah emri olduğunu anlatabilmek için. Sormak isterim bu kelimeyi (cilbab) kullanan Rabbimiz, bu kıyafetin tarifini neden yapmamış? Eğer giyilmesi gereken bir çeşit şekli, biçimi belli olan kıyafet olsaydı, Allah bunun tarifini yapmaz mıydı Kur’an da? Hani biz her şeyden nice örnekleri değişik ifadelerle verdik ki anlayasınız diyordu? Yoksa bu ayeti unuttuk mu, ya da üstünümü örttük.

Kur’an ın hiçbir yerinde ne erkeğin, nede kadının kıyafetini tarif edecek tek bir ayet yoktur. Allah bazı konulara dikkat çeker ve ikazda bulunur. Çünkü Kur’an tüm âleme hitap eden bir rehberdir. Her mevsimin, hava şartlarının kıyafeti farklıdır. Allah kıyafete değil TAKVAYA önem verir. Allah dan sakınan insan giyimine de, konuşmasına da,davranışına da zaten dikkat eder.

Cilbab sözcüğü DIŞ GİYSİ DEMEKTİR ve asla tarif edilmemiştir. Çünkü her toplumun giyimi farklıdır. Ayette bu kelimenin geçtiği manaya bakarsanız, kadınların evlerinde rahat ve daha serbest kıyafetle dışarı çıkmayıp, üzerlerine bir giysi alarak çıkmalarını söyler ve devamında, umulur ki rahatsız edilmesinler der. Buradan da ne anlatılmak istendiği çok açıktır. Allah ın anlatmak istediğini anlamak istemeyip, BU GİYSİYİ KENDİ NEFSİMİZDE ŞEKİLLENDİRİP, aslında bu kıyafet şöyledir ya da böyledir dersek, büyük yanlış yaparız ve kendimizi aldatırız.

HAMR kelimesi de Kur’an da, şarap yani alkollü içki anlamında kullanılmıştır. Bu kelimeden türetilen HIMAR ise örtü anlamındadır ve Kur’an da örtü anlamında kullanılır. Bir kısım kardeşimiz bu kelime belki örtü anlamındadır ama Nur suresi 31. ayetinde başörtüsü anlamındadır diyerek, kendi fikirleri, inançları doğrultusunda ayeti anlamışlardır. Ama bu düşünceyi Kur’an ın diğer ayetlerinden onaylayacak, hiçbir bilgi, örnek yoktur. Tam tersine HIMAR kelimesi ve ondan türemiş kelimeler, Kur’an ın genelinde örtmek, gizlemek anlamında geçer. Örnekler verelim.


(Bizim kalplerimiz örtülüdür.)( Onlar, sizin örtüleriniz, siz de onlara örtüsünüz.)( Ey Kitap Ehli, neden hakkı batıl ile örtüyor….)( Kalplerimiz örtülüdür" demeleri nedeniyle….)( kalpleri üzerine kat kat örtüler..)( Gece, üstünü örtüp bürüyünce.)


Bunların hepsi hamr dan türemiş, hımar yani örtü anlamındadır mecazi anlamlarda bile olsa. Bazı kardeşlerimiz itikatlarına kanıt olsun diye, HAMR MADEM İÇKİ AKLI ÖRTEN ANLAMINDA, O ZAMAN AKILDA BAŞTA OLDUĞUNA GÖRE HIMAR BAŞÖRTÜSÜDÜR DEMİŞLERDİR inançlarına kanıt olsun diye. Açıklanmamış örnekleri bile verilmemiş anlamları bizler vermeye kalkarsak, sizce bu yolla Kur’an ı doğrumu anlarız, yoksa kendimizi mi kandırırız? Yorum ve karar elbette sizlerin. Sizce ayetleri, rivayetlerden yararlanarak mı anlarsak daha emin yolu izlemiş oluruz, yoksa Kur’an dan istifade ederek anlamaya çalışırsak mı? Karar sizin.

Lütfen şunu düşününüz. ALLAH KADININ BAŞINI ÖRTMESİNİ EMRETSEYDİ AÇIKÇA, KADIN SAÇLARINI ÖRTMELİDİR DİYE, APAÇIK HÜKÜM VERİRDİ. LÜTFEN KUR’AN IN AÇIKLIK, MUHKEM OLMA VE ÖRNEKLERLE İZAH ETME ÖZELLİĞİNİ UNUTMAYALIM. Kur’an ın örtünme konusuyla ilgili çok düşündürücü ikazını hatırlatarak şekle değil TAKVAYA dikkatinizi çekmek isterim, tıpkı Yaradan ın yaptığı gibi.


Araf 26: Ey Âdemoğulları! Size ayıp yerlerinizi örtecek giysi, süslenecek elbise indirdik. TAKVÂ elbisesi...( Allah dan korunup sakınma) İşte o daha hayırlıdır. Bunlar Allah'ın ayetlerindendir, belki düşünürler.


Bizler ne yazık ki TAKVA yı bir kenara bıraktık, Allah ın hiç tarif etmediği giysileri, bu Allah ın istediği kıyafet diyerek topluma anlattık. O kıyafetleri giydik yalnız dış kısmı kapattık, farkında değiliz içimiz BOMBOŞ kaldı. Topluma TAKVA nın ne olduğunu öğretmek yerine, Allah ın hiçbir tarifini yapmadığı CİLBAB IN VE HIMARIN TARİFLERİNİ YAPTIK, kendi nefislerimizde şekillendirerek, dikkati başka yerlere çektik.

Allah ın dikkat çektiği TAKVAYI kendimiz öğrenemediğimiz içinde, başkalarına öğretemedik. Allah cümlemizin yardımcısı olsun. İşimiz çok zor. Öyle bir yanlış yapıyoruz ki bu konuda, temcit pilavı gibi ısıtıp ısıtıp aynı konuyu gündeme getirmek zorunluluğunu hissediyorum kendimde.

Dilerim Kur’an gerçekleri ile iman eden, Allah ın sınırlarını Kur’an dan öğrenen, takva sahibi, onun halis kullarından oluruz.

Saygılarımla Haluk GÜMÜŞTABAK
halukgta isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   sendpm.gif Alıntı ile Cevapla
Alt 23.01.2014, 14:39   #3
mete209
Yiğido
 
mete209 - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
mete209 Şuan mete209 isimli Üye şimdilik offline Konumundadır
Son Aktivite: 27.08.2015 20:17

Üyelik Tarihi: 15.04.2012
Mesajlar: 186
Tecrübe Puanı: 455 mete209 FORUMLARA KATILIMI BIRAZ DAHA ARTABILIR
Reden Cevap: Başörtüsü Konusu ve Kur'an.......

Alıntı:
"Başörtülerini, yakalarının üzerine (kadar) örtsünler
Haluk bey önemli bir noktayı atlamışsınız. Ayette yakalarının üzerine örtsünler diyor. Bence bu sadece yakalı elbise giyinenler için geçerli. Yakasız elbise giyinenlerin örtünmelerine gerek yok, hatta -hafif dekolteyapıp- göğüslerinin üzerini de açabilirler; çünkü Allah eğer böyle bir şey emretseydi Kur'an'da açıkça belirtirdi. Yakasız elbiselilerden söz etmediğine göre onların örtünmelerine gerek yok.
__________________
"İslamiyet batıdan gelse hepiniz
Müslüman olurdunuz."

N. Fazıl
mete209 isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   sendpm.gif Alıntı ile Cevapla
Alt 23.01.2014, 18:27   #4
halukgta
Tecrübeli Yiğido
NO AVATAR
 
halukgta Şuan halukgta isimli Üye şimdilik offline Konumundadır
Son Aktivite: 09.08.2016 13:35

Üyelik Tarihi: 13.10.2011
Mesajlar: 304
Tecrübe Puanı: 485 halukgta FORUMLARA KATILIMI BIRAZ DAHA ARTABILIR
Standart Cevap: Başörtüsü Konusu ve Kur'an.......

(NE KADAR BİLİRSEN BİL,SÖYLEDİKLERİN KARŞINDAKİNİN ANLAYABİLDİĞİ KADARDIR.)


(ZİHİN FUKARA OLUNCA, FİKİR UKALA OLURMUŞ.)


halukgta isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   sendpm.gif Alıntı ile Cevapla
Alt 23.01.2014, 19:52   #5
mete209
Yiğido
 
mete209 - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
mete209 Şuan mete209 isimli Üye şimdilik offline Konumundadır
Son Aktivite: 27.08.2015 20:17

Üyelik Tarihi: 15.04.2012
Mesajlar: 186
Tecrübe Puanı: 455 mete209 FORUMLARA KATILIMI BIRAZ DAHA ARTABILIR
Standart Cevap: Başörtüsü Konusu ve Kur'an.......

Yav, neden kızıyorsunuz hemen? Ayet bu değil mi: "Başörtülerini, yakalarının üzerine (kadar) örtsünler." Nur: 31

Aradaki parantezi çıkartırsak aynen benim dediğim gibi anlaşılıyor. En azından ben o şekilde yorumlayabiliyorum. Kimse sizinle aynı fikirde olmak zorunda da değil. Hem siz değil miydiniz alimlere inanmayın, kendiniz Kur'an'ı yorumlayın diyen?

Ayet alenen yakalardan bahsediyor. Dolayısıyla -sizin anlayışınıza göre- sadece yakalı elbiseyle gezenler oralarını örtmek zorunda. Zira Allah, bunun dışında bir şey söylememiş. Eğer isteseydi yakasız elbise giyinenleri de söyleyebilirdi, değilmi?
__________________
"İslamiyet batıdan gelse hepiniz
Müslüman olurdunuz."

N. Fazıl
mete209 isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   sendpm.gif Alıntı ile Cevapla
Alt 23.01.2014, 20:13   #6
halukgta
Tecrübeli Yiğido
NO AVATAR
 
halukgta Şuan halukgta isimli Üye şimdilik offline Konumundadır
Son Aktivite: 09.08.2016 13:35

Üyelik Tarihi: 13.10.2011
Mesajlar: 304
Tecrübe Puanı: 485 halukgta FORUMLARA KATILIMI BIRAZ DAHA ARTABILIR
Standart Cevap: Başörtüsü Konusu ve Kur'an.......

Mete Bey elbette ben hiç kimseyi, benim fikrimde olmasını istemedim istememde. Benim yazdıklarım benim Kur'andan anladıklarım dır yalnız beni bağlar.

Ben hiç bir zaman alimlere inanmayın, Kur'anı kendiniz yorumlayın demedim. Zaten bu anlama gelecek bir sözü benim inancım kabul etmez.

Kur'an ın muhkem ayetleri yoruma açık değildir, yani adı üstünde MUHKEM, açık anlaşılır kesin ve sağlamlaştırılmış sözler. Günümüzde ayetler yorum lana yorum lana asıl anlamından saptırılmıştır. Yorum ancak müteşabih ayetler hakkında yapılır ki, bu konu çok farklıdır.

Bir insan her konuyu detayları ile anlayamayabilir, çünkü herkes farklı kapasitelerde yaratılmışız dır. Yardım elbette alınabilir. Ama bizlere öğretilen, dayatılan sen Kur'andan anlayamazsın mantığıdır ki yanlış olan budur.

İslam ın ana konularını, hükümlerini ve bağlayıcı kuralları açıktır, anlaşılır yani Kur'an tabiriyle MUHKEMDİR.

Kur'an a anlamak adına her kim daha çok çaba gösterirse, çabası nispetinde anlar. Allah böyle insanların ben gönül gözünü açarım diyor.

Benim söylemediklerimi, bana isnat etmenizden Allah a sığınırım. Ben söylediklerimden sorumluyum, sizin anladıklarınız dan değil.

saygılarımla
halukgta isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   sendpm.gif Alıntı ile Cevapla
Alt 24.01.2014, 09:24   #7
mete209
Yiğido
 
mete209 - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
mete209 Şuan mete209 isimli Üye şimdilik offline Konumundadır
Son Aktivite: 27.08.2015 20:17

Üyelik Tarihi: 15.04.2012
Mesajlar: 186
Tecrübe Puanı: 455 mete209 FORUMLARA KATILIMI BIRAZ DAHA ARTABILIR
Standart Cevap: Başörtüsü Konusu ve Kur'an.......

Alıntı:
Ben hiç bir zaman alimlere inanmayın, Kur'anı kendiniz yorumlayın demedim.
Alıntı:
Benim söylemediklerimi, bana isnat etmenizden Allah a sığınırım.


Aşağıdakiler, [Üye Olmayanlar Linkleri Göremez. Üye Olmak İçin Tıklayın...] yazınızdan alıntıdır;

Alıntı:
Allah bizlere çok önemli bir uyarıda da bulunup, bizlere rehber olsun diye Kur’an ı gönderdiğini, sakın velilerin ardına düşmeyin diye tembihlerde bulunarak,
Alıntı:
Bizlerin Kur’an dan habersiz oluşumuz, Kur’an ile aramıza soktuğumuz veliler, bu yanlışın ardı sıra gitmemizi sağlamıştır. Tabi Kur’an ve akıl devre dışı kaldığından, Rahmanın sakın velilerin ardı sıra gitmeyin ayetlerinden de habersiz aklın, mantığın, düşüncenin gücünden uzak kalmamız nedeniyle, yaratılışımızın özelliklerinden olan, tartışmaya meyilli oluşumuz, nefsimizdeki zayıflıklar, aceleci olmamız, bizlerin din ve iman adına büyük hatalar yapmamıza neden olmaktadır.
Alıntı:
Düşünen, aklını kullanan, daha da önemlisi velilere ve kitaplarına değil, Rabbine ve onun kitabı Kur’an a güvenen, onun ipine sarılan, her şeyi çok açık ve net anlayacaktır.
Alıntı:
Eğer bu Dünyada imtihan olduğumuza inanıyorsak, imtihan olacağımız kitabında Allah KUR’AN olduğunu söylüyorsa, sizce bu kitap anlaşılması zor ve her şeyin açıklanmadığı bir kitap olabilir mi?
Bunları başka birisi yazmadı herhalde?
__________________
"İslamiyet batıdan gelse hepiniz
Müslüman olurdunuz."

N. Fazıl
mete209 isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   sendpm.gif Alıntı ile Cevapla
Alt 24.01.2014, 11:33   #8
halukgta
Tecrübeli Yiğido
NO AVATAR
 
halukgta Şuan halukgta isimli Üye şimdilik offline Konumundadır
Son Aktivite: 09.08.2016 13:35

Üyelik Tarihi: 13.10.2011
Mesajlar: 304
Tecrübe Puanı: 485 halukgta FORUMLARA KATILIMI BIRAZ DAHA ARTABILIR
Standart Cevap: Başörtüsü Konusu ve Kur'an.......

Mete Bey, daha önce söylediğim gibi, ben söylediklerimden sorumluyum, sizin anladıklarınızdan değil. Yazımdan yaptığınız alıntılara gelince.

(sakın velilerin ardına düşmeyin)

Bu uyarının siz, Allah emri olduğunu bilmiyor musunuz?

Araf suresi 3; Rabbinizden size indirilene uyun; O'nun berisinden bir takım velilerin ardına düşmeyin! Siz ne kadar da az öğüt alıyorsunuz.

Allah bende başka veli edinerek, bunlarda bizleri Allah a yaklaştıracak, bunlar Allah dostu bizlerin şefaatçisi olacak, demenin bizleri şeytanın kucağına götüreceğini birçok ayetinde söyler. Bakın Allah ayetinde ne diyor? Rabbinizden size indirilene uyun. Allah dan indirilen Kur’an olduğuna göre, daha başka kitaplar mı arayalım? Ayrıca veliler edinerek sorgusuzca ardından gidenlerin örneğini de bakın nasıl veriyor Kur’an. Lütfen bu ayeti araştırınız, yuva yapan örümcek neden yuvasını yaparmış araştırınız ki, ayeti daha iyi öğrenesiniz.

Ankebut suresi 41; Allah'ın berisinden veliler edinenlerin durumu, bir ev edinen dişi örümceğin durumuna benzer. Ve evlerin en güvensizi/en zayıfı elbette ki, dişi örümceğin evidir. Keşke bilselerdi.


Yine benim yazımdan alıntı yaptığınız bir başka sözlerime bakalım.

( Kur’an ile aramıza soktuğumuz veliler, bu yanlışın ardı sıra gitmemizi sağlamıştır.)

Hiçbir örnek vermesem dahi, yukarıdaki Allah ın ayeti size yetmiyor mu bu sözlerimin doğru olduğuna. Bakın peygamberimiz yalnız ne ile iman ediyormuş ve hükmü yalnız kim verirmiş.


Enam 57: De ki: Şüphesiz ben RABBİMDEN GELEN APAÇIK BİR DELİLE DAYANIYORUM. Siz ise onu yalanladınız. Çabucak gelmesini istediğiniz (azap) benim yanımda değildir. HÜKÜM ANCAK ALLAH'INDIR. O hakkı anlatır ve O, doğru hüküm verenlerin en hayırlısıdır.

Enam Suresi 50. Onlara şunu söyle: "Ben size Allah'ın hazineleri yanımdadır demiyorum. Gaybı da bilmem ben! Size ben bir meleğim de demiyorum. YALNIZ BANA VAH YEDİLENE UYARIM BEN!" Sor onlara: "Körle gören bir olur mu? Hâlâ düşünmüyor musunuz?"


Yine yaradan ın çok önemli bir ikazını daha hatırlatmak isterim. Kur’an ın dışından iman etmek isteyenlere. Emin olmadan ardından gidenlere ne diyor.

Enam 116. Yeryüzündeki insanların çoğunluğuna uyarsan, seni Allah yolundan saptırırlar. Sadece sanıya uyarlar onlar ve sadece saçmalarlar.

İsra 36. Hakkında bilgin olmayan şeyin ardına düşme! Çünkü kulak, göz ve gönlün hepsi bundan sorumlu tutulacaktır

Bizler Kur’an ı anlayamayız diyerek yüksek bir yere astık, sanı ve rivayetleri de din zannettik. Emin olmadığın bilginin ardına düşme hesap sorarım diyen Yaradan ı ise hiç duymadık bile. Allah ın ayetlerini hatırlatanlarda din düşmanı ilan edildi. Hatta çoğunluk buna inanmış, bir akıllı siz misiniz diyenlere, Allah ın bu ayetleri hala işe yaramıyorsa, sözüm meclisten dışarı.

Peygamberimiz ben sizleri yalnız vahiyle uyarıyorum dediği halde, bizlerin vahyin dışına çıkmamızı ve edindiğimiz velilerin yazdığı ama Kur’an da hiç bahsedilmeyen bilgileri, hükümleri ne yapmalıyız dersiniz bu ayetten sonra?

Enbiya Suresi 45 De ki: "Ben sizi ancak VAHİYLE UYARIYORUM." Ama sağırlar, uyarıldıklarında çağrıyı işitmezler ki!


Onunda kolayı bulunmuş, peygamberimizin hadisleri de vahiydir Allah korumasındadır diyenlere ne yazık ki inandırılmışız. Hâlbuki Allah yalnız Kur’an ı koruması altına aldığını söylediği halde. Böyle olunca da neyin dinden olup olmadığını hiç sorgulamamışız, çünkü Kur’an ı anlayarak okuyan yok ki.

ÖNCE BİZLER KUR’AN I ANLAYARAK OKUYACAĞIZ, KUR’AN IN ANA FİKRİNİ ÖĞRENECEĞİZ, DAHA SONRA HER BİLGİDEN RAHATLIKLA İSTİFADE EDEBİLİRİZ. BU YOLLADA BİLGİMİZİ ARTTİRACAĞIZ , ALDATILŞMADAN KANDIRILMADAN.

Peygamberimiz devrindeki cahiliye devri insanlarda, yalnız Kur’an ile olmaz, bizim atalarımızdan gelen inançlarımızda var, onları da yaşamak istiyoruz diyenlere Allah ın cevabı yetmiyor mu?

Ankebut 51: Karşılarında okunup duran bir kitabı sana indirmiş olmamız onlara yetmiyor mu? Bunda, inanan bir toplum için elbette ki bir rahmet ve bir öğüt vardır.

Araf 185: Göklerin ve yerin hükümranlığı konusunda, Allah'ın yarattığı her şeyi ve ecellerinin yaklaşmış olabileceğini düşünmediler mi? O halde Kur'ân'dan sonra hangi söze inanacaklar?

Casiye 6: İşte bunlar, Allah'ın ayetleridir. Bunları sana gerçek olarak okuyoruz. Allah'tan ve O'nun âyetlerinden sonra hangi söze inanacaklar?


Ne yazık ki bizler bu ayetleri de dinimizi, imanımızı yaşamak için yeterli görmüyor ve edindiğimiz velilerin ardına düşmekte sakınca görmüyoruz. Allah sakın bu yanlışı yapmayın dediği halde. Yaradan yemin ederek bakın ne diyor.

Enbiya 10; And olsun, size öyle bir kitap indirdik ki, bütün şan ve şerefiniz ondadır. Hâlâ akıllanmayacak mısınız?

Değerli din kardeşim, Allah sizlere öyle bir kitap gönderdim ki diyor, BÜTÜN ŞAN VE ŞEREFİNİZ ONDADIR. Allah Kur’an için bu sözleri söylediyse, nasıl olurda din adına başka kitaplara ihtiyacımız olduğunu söyleriz.

Ama bu değil ki din adına başka kitap okumayacağız. Elbette hayır. Öğrendiğimiz, okuduğumuz, üzerinde düşündüğümüz ayetleri belki bizler daha detaylı düşünemeyebiliriz. Bunun için bir başka din kardeşimizin bilgilerinden elbette faydalanmalıyız. Okulda bile herkes kapasitesi ölçüsünce anlar birbirinden yardım alır.

Dikkat ediniz lütfen veli edinmeden, o kişiye üstün bir paye vermeden yapmalıyız. Daha önce Kur’an ı bizler okuduğumuz içinde, onun sözlerini değerlendirebilecek konumda olmalıyız aldatılmamak için. Eğer Kur’an ı hiç okumadıysak, ayetler üzerinde hiç düşünmediysek, aldatılmamız kaçınılmaz olabilir. Bu riski din adına almamalıyız ve onun içinde, HEPİMİZ KUR’AN ÖĞRENCİSİ OLMALIYIZ.

Takva Allah ın değerlendireceği bir konudur. Allah kimin takvaca üstün olduğunu yalnız ben bilirim diyorsa, hiç kimseye bu Allah dostu, bu takvaca üstün insan dememeliyiz. Bizler insanları Allah ın değer yargıları ile değil, beşeri değer yargılarımızla değerlendirmeliyiz. Elbette bir insan için çok iyi, güvenilir insan diyebilir, ya da bunun tersini söyleyebiliriz. Bu sözler bizi bağlar doğrudur yanlıştır bunu zaman gösterir. Bazen çok güvendiğiniz, saygı duyduğunuz bir insan, daha sonra çok farklı bir karakter de olduğunu anlarsınız.

Yine benim yazımdan alıntı yaptığınız sözlerime bakalım.

(sizce bu kitap anlaşılması zor ve her şeyin açıklanmadığı bir kitap olabilir mi?)

Kur’an ın açık ve anlaşılır, detaylandırılmış ve kolaylaştırılmış bir kitap olduğunu, ben söylemiyorum Allah söylüyor. Örnekler verelim.

Hud 1: Elif, lâm, râ. Bu, hikmet sahibi ve her şeyden haberdar olan Allah tarafından âyetleri önce sağlam kılınmış, sonra da detaylandırılıp açıklanmış bir kitaptır.

Hicr sur.1.ayet; Elif, Lâm, Râ. İşte sana o Kitap'ın ve açık anlatımlı Kuran'ın ayetleri.


Nur 34: Yemin olsun ki, size, gerçeği açık-seçik anlatan ayetler, sizden önce gelip geçmiş olanlardan örnekler, korunanlar için de bir öğüt indirdik.

Yunus sur. 1.ayet: Elif, Lâm, Râ. O apaçık, apaydınlık Kitap'ın ayetleridir bunlar

Araf 52: Çünkü Biz, gerçekten de onlara, inanacak bir toplum için bir doğru yol, içinde bilgiye dayalı ayrıntılı açıklamalarda bulunduğumuz bir kitap ulaştırmıştık”.


Kamer Suresi 17. Andolsun biz, Kuran'ı öğüt almak için kolaylaştırdık. Öğüt alan yok mudur?

Kamer Suresi 22 Yemin olsun ki, biz, Kuran'ı öğüt ve ibret için kolaylaştırdık. Fakat düşünen mi var?


Siz eğer bu ayetlere iman ettiğinizi söylüyorsanız, Kur’an ın muhkem ayetlerini herkes anlayamaz, Kur’an da her bilgi yoktur diyebilir misiniz? Derseniz bu ayetleri görmezden geliyor, yani iman etmiyorsunuz demektir.

Bakın Allah Kur’an ı anlamamız için nasıl okumamamızı öneriyor.


Muhammet 24: Peki bunlar, Kur'an'ın anlamını inceden inceye düşünmüyorlar mı? Yoksa kalpler üzerinde o kalplerin kilitleri mi var?


İnceden inceye, yani dikkatli titiz bir şekilde düşünerek okuduğumuzda anlayacağımızı söylüyor Rabbimiz. Allah anlaşılması zor ve her bilginin olmadığı bir rehber gönderip daha sonrada aşağıdaki hükmünü verir mi?

Zühruf 44: Doğrusu Kur'an, sana ve kavmine bir öğüttür. İleride ondan sorumlu tutulacaksınız.

Karar sizin, imtihan sizin imtihanınız.

Saygılarımla Haluk GÜMÜŞTABAK
halukgta isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   sendpm.gif Alıntı ile Cevapla
Alt 24.01.2014, 15:12   #9
mete209
Yiğido
 
mete209 - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
mete209 Şuan mete209 isimli Üye şimdilik offline Konumundadır
Son Aktivite: 27.08.2015 20:17

Üyelik Tarihi: 15.04.2012
Mesajlar: 186
Tecrübe Puanı: 455 mete209 FORUMLARA KATILIMI BIRAZ DAHA ARTABILIR
Standart Cevap: Başörtüsü Konusu ve Kur'an.......

Haluk Bey, sorun sizin söylediğinizin ayet olmasında değil, söylediğiniz bir şeyi söylemedim demenizdir.

Allah velilere veyahut Kur'an konusunda farklı farklı görüş belirtenlere itibar etmeyin Kur'an size yeter diyor. O halde size neden inanalım? Herkes Kur'an'ı anlayışına göre yaşamını düzenlesin değil mi?

Basit bir kitabı bile yazarından daha iyi anladığını/ anlayacağını söylemek ne kadar saçma ise Kur'an'ı peygamberimizden koparıp müstakil bir şekilde anlayabileceğini söylemek o kadar saçmadır!
Peygamberimizin uygulamalarını Arap geleneği diye hafife almak son derece yanlıştır. O halde Allah (cc)'ın şu ayetini nasıl anlamak gerek;

Andolsun, Allah’ın Resûlünde sizin için; Allah’a ve ahiret gününe kavuşmayı uman, Allah’ı çok zikreden kimseler için güzel bir örnek vardır.
Sizin zihniyetinize göre, apaçık olan Kur'an bana O (sav)'na ve yaşam tarzına uymamı söylüyor. O halde Kur'an Peygamber'in (sav) uygulamaları size örnek olsun demiyor mu? Yani velev ki ayete göre örtmemiş olsa bile Peygamber (sav)'in uygulaması olduğu için siz de başınızı örtün/ örttürün diyor (Ben de bunu anlıyorum).
__________________
"İslamiyet batıdan gelse hepiniz
Müslüman olurdunuz."

N. Fazıl
mete209 isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   sendpm.gif Alıntı ile Cevapla
Alt 24.01.2014, 19:45   #10
halukgta
Tecrübeli Yiğido
NO AVATAR
 
halukgta Şuan halukgta isimli Üye şimdilik offline Konumundadır
Son Aktivite: 09.08.2016 13:35

Üyelik Tarihi: 13.10.2011
Mesajlar: 304
Tecrübe Puanı: 485 halukgta FORUMLARA KATILIMI BIRAZ DAHA ARTABILIR
Standart Cevap: Başörtüsü Konusu ve Kur'an.......

Sanırım söylediklerimi yine doğru anlamamışsınız. Benim sözlerimi farklı mecralara çekiyorsunuz. Eğer söylediklerim ayet ise, nasıl olur da bunun tersini yapmaya çalışırsınız?

Bakın ne güzel anlamışsınız bazı konuları ve demişsiniz ki;

( Allah velilere veyahut Kur'an konusunda farklı farklı görüş belirtenlere itibar etmeyin Kur'an size yeter diyor. O halde size neden inanalım.)

Kur'an bizlere yeter diyor ve devamında da açıkça ve örneklerle izah ettik dediğini de söylüyor. Yani Kur'an kendisini anlatan, açıklayan bir NURDUR.

Gelelim sana neden inanalım sözünüze. Kim dedi size bana inanın diye? Hangi yazımda bana inanın dedim? Tam tersine her bilgiyi mutlaka Kur’an a danışın öyle kabul edin mantığını anlatamaya çalışıyorum özellikle. Dini anlatırken içine kişisel hükümler kurallar ilave edemez siniz. Bunu hiç kimse yapamaz. Peygamberimiz bile dine ilave yapamayacağı örneklerini, bizzat Kur'an verir.

Benim yazılarımın tamamı Kur'an a davettir. Kur’an ın hüküm vermediği, örneklemediği hiçbir konuyu ele almam. Bazen rivayet hadis örnekleri de veririm ama mutlaka Kur’an ın onayını alırım. Onun süzgecinden geçmeyen hiçbir rivayetten faydalanmam.

Bana verdiğiniz cevabınızdan bir bölüm daha alalım. Bana şöyle yazmışsınız.

(Basit bir kitabı bile yazarından daha iyi anladığını/ anlayacağını söylemek ne kadar saçma ise Kur'an'ı peygamberimizden koparıp müstakil bir şekilde anlayabileceğini söylemek o kadar saçmadır!)


Verdiğiniz örnekten yola çıkarak, sözlerinizi değerlendirmek istemiyorum. Çünkü Kur’an ın yazarı peygamberimiz değildir. Elbette peygamberimiz Allah ın ayetlerini en güzel bir şekilde anlamıştır, bunda kuşku yok. Tersi düşünülemez.

Kur’an ı peygamberimizden koparmak sözü, Kuran öğretisine uymaz. Çünkü Kur’an Allah kelamıdır ve sonsuza kadar Allah korumasındadır. Peygamberimizin vefatı ile de tebliğ sona ermiş değildir, bu tebliğ her Müslüman ın görevidir.

Kur’an asla beşeri bir yazarın kitabıyla da kıyaslanmaz, bu büyük bir günahtır. Kur’an Allah katından geliyorsa, onun ne korunmaya nede bir beşeri yardıma asla ihtiyacı yoktur lütfen bunu unutmayalım.

Peygamberimizle ilgili Allah ın güzel bir ayetini yazmışsınız hatırlayalım.

(Andolsun, Allah’ın Resûlünde sizin için; Allah’a ve ahiret gününe kavuşmayı uman, Allah’ı çok zikreden kimseler için güzel bir örnek vardır. )


Ayete dikkat ettiyseniz peygamberimiz bizler için GÜZEL BİR ÖRNEK teşkil ettiğini söylüyor Yaradan. Siz örnek kelimesinden ne anladınız? Allah ın dinde benden başka hüküm koyamaz, hüküm veren yalnız benim dediği halde, Allah ın dinde hüküm ortağı olduğunu mu anladınız?

Örnek bir insan dendiğinde ne anlamamız gerekiyorsa, onu anlamalıyız yoksa aldanırız. Peygamberimizin yaşamı ve örnek hayatıyla adeta yürüyen bir Kur’an dı. Onun hayatı ve adalet anlayışı, Allah dan korunan güçlü TAKVAYA sahip bir peygamberdi. Allah da bunun için elçim sizlere örnektir diyor. Birçok ayetinde Allah, sana indirdiğimle onlara hükmet, bunu yapmazsan görevini yapmamış sayarım, Kuran ın ipine sarılın diyorsa, her şey çok açık değil mi?

Peygamberimiz döneminde, hep Allah elçisi hem de devlet başkanıydı. Verdiği kararların bazıları kendi çağının gerekleri ve o toplumun o günkü ihtiyaçları adına verilmiş kararlardır. Dini bir hüküm asla değildir Lütfen bu gerçeği fark edelim. Size bir ayet hatırlatmak istiyorum. Allah Zühruf suresi 44. ayetinde bizleri nereden sorumlu tuttuğunu söylüyordu hatırlayalım.

(Zühruf 44: Doğrusu o Kur'an, senin için de, kavmin için de bir öğüttür ve siz ondan sorguya çekileceksiniz.)

Ne dersiniz, bu durumda Allah ın hüküm vermediği bir konuda, peygamberimizde bunlarda dinin emridir demiş olabilir mi? Yada Allah sizleri Kur’an dan sorumlu tutuyorum diye hüküm verdiyse, başka hükümlerden de sorumlu tutar mı? Karar sizin. Eğer tutmaz diyorsanız lütfen yazdıklarınızı tekrar gözden geçiriniz. Yok, hayır sorumlu tutar diyorsanız, yazdığım ve söylediklerimi lütfen unutunuz. Bu durumda sizin inancınız size, benim inancım bana demekten başka sözüm olamaz.


Peygamberimiz hadislerinin yazımını, önce izin vermiş ama daha sonra yapılan yanlışları gördüğünde yasaklamıştır. Çünkü toplum Kur’an ı bir kenara bırakmış, peygamberimizin sözlerini değiştirerek, nakletme yanlışına girmişlerdi. Bunu gören peygamberimiz hadis nakli yasaklamış ve daha sonra söyledikleri gibi asla izin vermemiştir yazımına ve nakline.

Peygamberimizin hadis nakline ve yazıma izin vermediğinin örnekleri dört halife devrinde de hadis nakli ile verilen mücadele bunun açık kanıtıdır. Bu durumda her şey çok açık değimli sizce? Dört halife devrinden bazı rivayet hadisleri yazmak istiyorum belki faydası olur düşüncesiyle,


Saygılarımla Haluk GÜMÜŞTABAK

DÖRT HALİFENİN HADİS NAKLİYLE YAPTIĞI MÜCADELE

Hz. Ebu Bekir’in aldığı önlemler

Hz. Ebu Bekir, peygamberin vefatından sonra Müslümanları toplayarak şöyle demişti: “Sizler, Peygamberden hadis rivayet ediyorsunuz ve bu hadislerde ihtilafa düşüyorsunuz. Sizden sonrakiler ise daha fazla ihtilaf edecektir. Peygamberden hiçbir şey tahdis etmeyin. Size bir soru soran olursa, “Bilgimizle sizin aranızda Allah’ın kitabı var” deyin ve onun helal kıldığını helal, haram kıldığını haram kılın”
[Zehebi, “Teskiretu’l Huffaz, I, 2-3]

Hz. Ebu Bekir vefat ettiği gece bir hayli huzursuz olmuş ve uyuyamamış, bunun sebebini soran kızı Hz. Aişe’ye sebebinin hadisler olduğunu söylemiş, sabah olunca da evde mevcut olan bütün yazılı hadisleri getirtip yaktırmış.
[Zehebi, I, 5]
Ömer’ın aldığı önlemler

Hz. Ömer diğer şehirlerdeki sahabelere mektuplar yazarak ellerinde yazılı bulunan hadis mecmualarını yok etmelerini istedi.
[İbn Abdilberr, 108]

Hadisler Ömer döneminde çoğalmıştı. Ömer halktan beraberlerinde bulunan hadis sayfalarını getirmelerini istedi. Sonra bunların yakılmasını emrederek şunu söyledi: Kitap Ehli’nin Mişna’sı gibi Müslümanların Mişnası’dır bunlar.
[İbn Sad/Tabakat 5/140]

Hz. Ömer Irak’a yolcuğa giden arkadaşlarına şöyle demişti: “Siz öyle bir ülkeye gidiyorsunuz ki halkı arı uğultusu gibi Kur-an okur. Hadislerle onları meşgul etmeyiniz ve yollarını saptırmayınız.
[Hanbel, Kitabul Ilel 1/62-63]

Hz. Ömer şöyle der. “Ancak sizden önceki kavimleri hatırladım, onlar da kitaplar yazmışlardı ve Allah’ın Kitabı’nı bırakarak onlara sarılmışlardı. Allah’ın Kitabi’nı asla başka bir şeyle değiştirmem” başka bir rivayette “Ben yemin ederim ki, Allah’ın Kitab’nı hiçbir şeyle gölgelemem. ”
[El Hatip, Takyıdull İlm Sayfa 50; İbn Sad, Tabakat, 3/206]



Hz. Osman’ın aldığı önlemler

Hz. Osman çok hadis nakletmelerinden ötürü Ebu Hureyre’yi Devş dağlarına göndermekle, Kab’ı Kırede dağlarına göndermekle tehdit etmiştir.
[Tahzırul Havas 10b. ]



Hz. Ali’nin aldığı önlemler

Hz. Ali’den rivayet edildiğine göre o yanında yazılı sahifeler bulunan kimseleri, bunlara müracaat etmekten sakındırmış ve “Sizden önceki insanlar, Rabb’lerinin Kitabını terk ederek âlimlerinin sözlerine uydukları için helak olmuşlardır” demiştir.
[İbn Abdilberr, 108]

Hz. Ali minberden şu hutbeyi veriyordu: “Yanında hadis sayfaları bulunanlar gidip onları yoketsinler. Zira halkı helak eden olay, alimlerin naklettikleri hadislere uyarak Kuran’ı terk etmeleridir.”

İbn Abdülberr, Camiul Beyanil İlm

Bir gün Hz. Ali’ye gelirler ve “Halk hadislere dalmış.” derler. Hz. Ali sorar: “Gerçekten öyle mi?” “Evet” derler. Peygamber’den işittim ki gelecekte vuku bulabilecek bir fitneden söz ediyordu. “O fitneden kurtuluş nedir, nasıldır?” diye sordum. Resullullah dedi ki: “Kurtuluş Kuran’dadır. Çünkü sizden öncekilerin haberleri de, sizden sonrakilerin haberleri de, aranızdakilerin hükmü de ondadır. O gerçek ile yalanı birbirinden ayıran kesin bir hükümdür, şaka ve boş söz değildir. O’nu terk eden her zorbanın Allah boynunu kırar. Hidayeti, doğru yolu O’ndan başkasında arayanı Allah sapkınlığa düşürür.


Hadis rivayet eden sahabelerin bundan vazgeçmeleri

Şeddad, İbni Abbas’a “Hz. Peygamber bir şey bıraktı mı? ” diye sordu. O da “Sadece Kuran’ın iki kapağı arasında olanları bıraktı” cevabını verdi.
[Buhari, K. Fezailul Kur-an 16; Müslim K. Fezailus Sahabe 30, 31; Ebu Davud K. Fiten 1, Tırmızı K. Fiten 43]

İbn Mesud elinde bir hadis sayfasıyla geldi. Sonra su isteyerek sayfaları sildi, sayfanın yakılmasını emretti ve şunu söyledi: “Allah kime bir hadis sayfasının yerini bildirirse ve o da beni bundan haberdar etmezse Allah’a yemin ederim ki, Hindistan’da dahi olsa onu arar bulur ve yok ederim.
[Ebu Reyye, Muhammedi Sünnetin Aydınlatılması, s. 27]


Oluşturulan notların yakılması/imha edilmesine dair

Ebu Musa el Eşari’nin bir taraftarı, teşvik üzerine hocasının hadislerini yazmış; ancak o bunu öğrenince hepsini imha ettirmiş.
[İbn Sad, IV, 112]


Ubeyde b. Kays, kitaplarının yakılmasına veya başka türlü imha edilmesine, vasiyetinde yer vermişti.
[İbn Hanble, Ilel, I. 104]

Ömer, Şam’a geldiğinde Zeyd b. Sabit’in diyete dair sahifesini sorup getirtti ve onu parçaladı.
[İbn Hanbel, Ilel, I, 206]


4 Halife’nin dışında Peygamberimiz’i gören birçok değerli sahabe, gerek 4 Halife döneminde, gerekse 4 Halifeden sonra arkadaşlarının hadislere karşı takındıkları tavrı benimsemişlerdir. Bu konuda İbni Abbas ve Abdullah bin Mesud adlı meşhur sahabeleri görelim:

Şeddad, İbni Abbas’a “Hz. Peygamber bir şey bıraktı mı?” diye sordu. O da “Sadece Kuran’ın iki kapağı arasında olanları bıraktı.” cevabını verdi.

Buhari K. Fezailul Kuran 16; Müslim K. Fezailus Sahabe 30,31
Ebu Davud K. Fiten 1, Tırmizi K. Fiten 43

İbni Abbas hadis yazmayı yasaklar ve şöyle derdi: “Sizden önceki ümmetlerin sapmaları bu şekilde kitaplar vücuda getirmek yüzünden olmuştur.”

İbn Abdül Berr, Camiul Beyanil ilm 1/63-68

Abdullah bin Mesud elinde bir hadis sayfasıyla geldi. Sonra su isteyerek yazıları sildi, sayfanın yakılmasını emretti ve şunu söyledi: “Allah kime bir hadis sayfasının yerini bildirirse ve o da beni bundan haberdar ederse Allah’a yemin ederim ki, Hindistan’da dahi olsa o hadisi arar bulur ve yok ederdim.

Ebu Reyye, Muhammedi Sünnetinin Aydınlatılması s. 27
halukgta isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   sendpm.gif Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye Okuyor. (0 Kay?tl? Üye Ve 1 Misafir)
 
Seçenekler Arama
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesaj?n?z? De?i?tirme Yetkiniz Yok

BB Code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hizli Erisim

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Miraç Konusu ve Kur'an. halukgta İslami Konular 1 10.01.2013 08:49
Say. İhsan Eliaçık ın, Başörtüsü Konusundaki Yazısı Ve Kur'an..... halukgta İslami Konular 0 14.10.2012 13:01
Kürtaj konusu ve Kur'an. halukgta İslami Konular 0 15.07.2012 12:33
AYETLERİ ANLAMA KAMPANYASI gul-i_ahmer Serbest Kürsü 11 23.10.2008 18:54
Kur'an okuyarak insan oldum seva Dini sohbet 2 06.05.2008 08:49


WEZ Format +2. ?uan Saat: 12:11.


Powered by: vBulletin. Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

Copyright © - Bütün Haklar Sivaslilar.net'e aittir.