Kapatmayı bitirecek teklif

[fertelliyim]

Kapatmayı bitirecek teklif

AK Parti referandumu bile göze aldı. Parti kapatma konusunda yasal düzenleme için düğmeye basıldı...

24 Mart 2008 19:17




AK Parti Grup Başkanvekili Nihat Ergün, TBMM'de grubu bulunan 4 partiden DTP hakkında kapatma davasının devam ettiğini, AK Parti'nin kapatılması için iddianame hazırlandığını, MHP'nin de ''gözaltı sürecine'' girdiğini ifade ederek, ''Demokrasinin vazgeçilmez unsurları olan siyasi partilerin bu koşullar altında nasıl ülke sorunlarına çözüm üretebileceğini hepimizin bir kere daha düşünmesi zarureti vardır'' dedi.

Ergün, TBMM'de gazetecilerle düzenlediği sohbet toplantısında, gündemdeki çeşitli konulara ilişkin soruları cevapladı.

''Siyasi partilerin kapatılmasıyla ilgili Anayasa değişikliği'' konusundaki soru üzerine Ergün, Türkiye'de siyasi partilerin kapatılmasına ilişkin sistemin uzun zamandır tartışıldığını söyledi. Ergün, şunları söyledi:

''Bu sistemin bir takım aksaklıklarının olduğu ve bu aksaklıkların demokratikleşme çerçevesi içerisinde, siyasi partilerin demokrasilerin vazgeçilmez unsurları olması çerçevesinde bir yeni düzene kavuşturulması gereği uzun zamandır konuşuluyordu. Türkiye, demokratikleşme konusunda çok adımlar attı ama bu adımların bir yerde durdurulması da söz konusu değil. Demokratikleşme sürekli yeni adımlar atmayı da gerektiriyor. Bazı yeni problemlerle karşılaşıldığında da bu adımların yeniden gözden geçirilmesi belki hızlandırılması gerekiyor.

Şu anda parlamentoda 4 siyasi parti grubu var. Bir tanesiyle alakalı kapatma davası açıldı ve yüksek mahkemede bu dava devam ediyor (DTP). Bir tanesiyle alakalı yeni bir iddianame hazırlandı (AK Parti). Bu iddianame Anayasa Mahkemesi tarafından kabul edilirse onun hakkında da kapatma davası açılmış olacak. Bir tanesi (MHP), ikinci iddianame kapsamında bir anlamda gözaltı sürecine girmiş bulunuyor. Ona da parlamentodaki bir anayasa değişikliği teklifine ve bir kanun teklifine imza attığı attığı ve destek verdiği için adeta gözaltı sürecine girmiş bulunuyor.

Demokrasinin vazgeçilmez unsurları olan siyasi partilerin bu koşullar altında nasıl ülke sorunlarına çözüm üretebileceğini hepimizin bir kere daha düşünmesi zarureti vardır.''

-''YÜZDE 70 OY''-

AK Parti'li Ergün, söz konusu siyasi partilerin seçmenin yaklaşık yüzde 70'inin oyunu aldığını hatırlatarak, ''Son iddianamede adeta siyasetin konuşması, siyasetçinin düşünceyi açıklama hürriyeti bir nevi ortadan kaldırılmış oluyor ve TBMM'nin yasama faaliyetleri dahi bir açıdan baskı altına girmiş oluyor'' diye konuştu. Ergün, konuşmasını şöyle sürdürdü:

''TBMM yasama faaliyetlerini yürütürken, kendisini özgür hissetmeden, kendisini bir takım kısıtlı alanlarda, anayasa dışında kısıtlı alanlarda hatta anayasa değişikliği yapmak sadece parlamento iradesine bağlı bir konuyken, bu konunun parlamento dışında başka unsurların etkisinde yapılabileceği bir tabloyu karşımıza getiriyor ki bu hem TBMM'yi yasama faaliyetleri açısından hem de siyasetin düşünceyi açıklama hürriyeti, siyasetçinin çalışma hürriyeti açısından son derece sorunlu bir tabloyla karşı karşıya kaldığımızı açıkça ortaya koymaktadır.

Bu nedenle siyasi partileri kapatma sistemi, Siyasi Partiler Kanunu, demokratikleşme, reform süreçlerinin devamı için gerekli düzenlemeleri yapmak, bugünkü gelişmeler karşısında Türkiye'nin ön sıralara alması gereken bir gündem haline gelmiştir. Bütün bu gelişmeleri Türkiye siyaseti, demokratikleşme adımlarını hızlandırmak açısından da değerlendirmelidir. Bu yönüyle siyasi partilerin kapatılması sistemini yeniden düzenleyen bazı adımları atmak gerektiğini hem MHP sözcüleri ifade etmiştir hem de kamuoyunun çok değişik kesimlerinde ifade edilmiştir. Biz de bu doğrultuda bazı çalışmaların içinde olduğumuzu kamuoyuna daha önce açıklamıştık.''

-HAFTA SONUNA DOĞRU-

Yaptıkları çalışmanın bir kaç gün içinde somutlaşmış olacağını kaydeden Nihat Ergün, ''Halen yarın TBMM'ye bir teklif sunulması mümkün değildir. Bizim başka siyasi partilere sunduğumuz bir teklif de olmadı şimdiye kadar'' dedi. Hukukçu arkadaşlarının, bu sistemi yeniden düzenleyen çalışmalarını sürdüğünü anlatan Ergün, ''1-2 gün içinde bu çalışmalar tamamlanacaktır. Büyük ihtimalle bu hafta sonuna doğru bir anayasa değişikliği teklifi, TBMM Başkanlığına sunulabilecektir'' diye konuştu.

Yapılan çalışmaların neleri kapsayacağına ilişkin bir soru üzerine de Ergün, şöyle konuştu:

''Bir kaç konuyu birden kapsayabilir. Bunun bir süreç olduğunu, bir süreç planlaması içinde yapılması gerektiğini söyleyebiliriz. Bunlardan sürecin ilk çerçevesini, siyasi parti kapatmalarını anayasada düzenleyen bir adım olarak görmek mümkün. Bu da 69. madde kapsamındaki bir adımdır. Daha çok 69. maddeye odaklanan bir anayasa değişikliği söz konusu olabilir. Daha sonra da Siyasi Partiler Kanununda kapsamlı bir değişiklik gündeme gelebilir. Yani Anayasa değişikliğinden sonra Siyasi partiler, Seçim Kanunu gibi kanunlarda demokratikleşme istikametindeki adımları atacak bir düzenleme söz konusu olabilir. Ama ilk düzenleme doğal olarak siyasi partilerin kapatılması sistemini Anayasada düzenleyen bölümü ileri bir safhaya getirmek, bu konudaki sıkıntıları giderecek bir yasayı ortaya koymak lazımdır diye düşünüyoruz.''

-''BÜYÜK ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ''-

AK Parti Grup Başkanvekili Ergün, bir başka soru üzerine de hazırlanan, ''Büyük anayasa değişikliği paketini'' hatırlatarak, konuşulan konuların her birinin anayasa değişikliği paketinin içinde var olduğunu söyledi.

AK Parti'nin reformcu anlayışını durdurmadığını kaydeden Ergün, 22 Temmuz seçimleriyle beraber yeni, köklü reformlar yapılacağını, bunun için bir anayasa hazırlanacağının kamuoyuna açıklandığını hatırlattı. Anayasa değişikliğinde siyasi partilerin kapatılmasıyla ilgili konuların da yer aldığı ifade eden Ergün, ''Ancak, son zamanlardaki hızlı gelişmeler, ister istemez bazı konuların öncelikle düzenlenmesi zaruretini karşımıza çıkarmış oldu'' dedi.

-PARLAMENTONUN YASAMA YETKİSİ-

Şu anda bir ''Parti kapatma davası ile karşı karşıya gibi göründüklerini'' anlatan Nihat Ergün, şöyle konuştu:

''Ama bir yönüyle bakarsanız, bu, Meclisin yasama faaliyetini sona erdirmesiyle de sonuçlanabilir. Bir tek kişinin, parti kapatma davası yoluyla TBMM'nin yasama faaliyetlerinin sona ermesi neticesini verecek bir girişimde bulunabilmesi yetkisi ne kadar büyük bir yetkidir... Böyle bir komplikasyonun doğduğunu görüyoruz şimdi.

İddianamede, milletvekillerinin bireysel olarak konuşmaları yer alıyor. Ayrıca milletvekillerinin anayasa değişikliği teklifine imza atmış olmaları da bir unsur olarak yer alıyor. Şu anda 71 kişi siyasi yasaklı olarak tespit ediliyor. Bunların 39'u şu anda milletvekili... Eğer anayasa değişikliğinin altına imza koymak ya da bir kanun değişikliğinin altına imza koymak bir siyasi partinin kapatma davasına gerekçe teşkil edilebiliyor ve o kişinin siyasi yasaklı haline gelmesi sağlanabiliyorsa, bu anayasa değişikliği teklifinin altında 350 kadar milletvekilinin imzası vardır. 300 milletvekilinin siyasi yasaklı haline gelmesini yazmak da mümkündür iddianameye. Mahkemenin de bu istikamette karar verdiğini düşünürsek, aslında bunun sonucu; parlamentonun yasama faaliyetlerinin sona ermesi demektir. Siyasi partilerin kapatılmasının demokratik sistemde nasıl bir komplikasyona yol açabileceğini görebiliyor muyuz? Bu karşımıza ivedi bir düzenlemeyi çıkarmıştır. MHP'de yaptığı açıklamada bu komplikasyonların bir kısmına işaret etmiştir.''

AK Parti'li Ergün, siyasi partilerin bazı uygulamalarla demokratik sistemi yanlış bir yöne götürebileceklerinin iddia edilebileceği gibi, siyasi partilerin kapatılması sistemindeki yanlışlıkların da demokratik sisteme başka zorluklar çıkarabileceğini söyledi.

-''MECLİS İDDİANAME İLE SIKINTI İÇİNE GİRDİ''-

Meclisin iddianame ile ''Önemli bir sıkıntı içine girdiğini'' iddia eden Ergün, ''Yasama faaliyetlerinin bir anlamda baskı altına alındığını hissetmektedir. Öbür yandan siyasetçiler, düşünceyi açıklama hürriyetinin sınırları konusunda çok endişeli hale gelmişlerdir'' diye konuştu.

-ANAYASA'NIN 138. MADDESİ-

AK Parti Grup Başkanvekili Ergün, yapılacak değişikliklerin Anayasa'nın 138. maddesine aykırılık oluşturmayacağını savunarak, Anayasa'nın 138. maddesinin Meclisin ''Denetim faaliyetlerini'' kapsadığını bildirdi.

TBMM'nin yasama faaliyetlerini yapmaya devam edeceğini kaydeden Ergün, ''Yargıdaki konular, bu yasama faaliyetinden etkileniyorsa etkilenir, etkilenmiyorsa da etkilenmez. 138. maddeyi 'Meclis yasama faaliyeti yapamaz' diye düşünürsek o zaman Meclisin hemen stop ettirilmesi lazım'' dedi.

Nihat Ergün, Meclisten çıkan her kanunun, mahkemelerde görülen davaları ''Şu veya bu şekilde'' etkilediğini de söyledi.



TOPLUM; CHP'DEN DAHA İLERİ BİR NOKTADADIR''

Ergün, toplumun; cumhuriyet, laiklik, sosyal devlet, hukuk devleti gibi konularda CHP'den daha ileri bir noktada olduğunu belirterek, ''Toplumun algılamasıyla CHP'nin algılaması arasında çok büyük bir fark olduğunu görüyoruz'' dedi.
Anayasa değişikliğini bütün partilerin mutabakatı ile geçirmeyi arzu ettiklerini ifade eden Ergün, Anayasanın çoğunlukla kabul edilmesinin ''ikliminin'' de olduğunu ifade etti. MHP'nin açıklamalarının uygun iklimi gösterdiğini anlatan Ergün, ''Ama bu da söz konusu olmazsa referandum yolu da bir seçenektir. En nihayetinde konu halka götürülür'' diye konuştu.

Ergün, değişikliğin referanduma sunulmasının vatandaşlar arasında bir kamplaşmaya yol açabileceği yolundaki görüşlerin hatırlatılması üzerine, şunları söyledi:

''Bu görüşler biraz CHP'nin sözlerini hatırlatıyor. CHP, bir seçim olduğu zaman 'Bu seçim Cumhuriyetin seçimidir, bu seçim laikliğin seçimidir' gibi bir propaganda yöntemini 22 Temmuzda da benimsedi. Ama 22 Temmuz seçimleri olmuştur ve Türkiye'de insanların Cumhuriyeti oylaması, laikliği oylaması gibi düşüncesi olmamıştır. İnsanlar neyi oyladıklarını biliyorlar. Toplum, Cumhuriyet, laiklik, sosyal devlet, hukuk devleti gibi konularda bence CHP'den daha ileri bir noktadadır.

Toplumun algılamasıyla CHP'nin algılaması arasında çok büyük bir fark olduğunu görüyoruz. Cumhurbaşkanı seçimiyle ilgili referandumda da adeta 'Halkı seçmesini bilmeyen, laiklik karşıtlarını seçme eğiliminde olan bir potansiyel suçlu gibi gören' yaklaşımını o zamanda ifade etmiştir. Bugün de benzer şeyleri ifade etmektedirler. CHP dışında mevcut kapatılma sistemini (siyasi partilerin) benimseyen kimse kalmamıştır. CHP'nin attığı adımların yanlış olduğunu görmesinin zamanı geldi diye düşünüyorum.''

-DİĞER PARTİLERLE GÖRÜŞME-

Ergün, değişiklik konusunda diğer partilerle görüşüp görüşmeyeceklerine ilişkin soruyu cevaplarken, tekliflerinin henüz ortaya çıkmadığını bildirdi. Ergün, ''Teklif ortaya çıkınca parlamentodaki bütün partilerle bu konuyu görüşür ve mümkünse bir oy birliğinin çıkması doğrultusunda adımlar atarız'' dedi.

Ergün, partileri içinde Anayasa değişikliğine karşı çıkanlar olduğunun hatırlatılması üzerine de ''Biz büyük bir siyasi partiyiz. Yüzde 50'ye yakın oy almışız. Çok geniş bir siyasi tabana oturan bir partiyiz. Tabii ki partimizin içinde düşünceleri farklı olan arkadaşlar olacaktır. Bu düşünceler, bizim açımızdan bir zenginliktir'' diye konuştu.

Dava devam ederken Anayasa değişikliği yapılmasının doğru olmayacağı yönündeki eleştirilerin sorulması üzerine Ergün, ''İddianame ile CHP'nin iddiaları arasında büyük bir paralellik olduğunu kendileri de ifade ettiler ve memnunlar durumdan. Ancak, ortada 'Hukuk, demokrasi ve parlamento iradesi' diye bir şey var...'' dedi.

-''ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ...''-

Anayasa değişikliğinin bir ''zaruret'' haline geldiğini kaydeden Ergün, TBMM'nin bu zarureti gördüğünü söyledi.

Anayasa Mahkemesinin iddianameyi kabul etmeme ihtimalinin de bulunduğunu belirten Ergün, şöyle konuştu:

''Cumhurbaşkanının yargılanmasının istenmesi Anayasa aykırılık taşımaktadır. İddianamenin hazırlanış sürecine ilişkin de son zamanlarda bazı spekülasyonlar ortaya çıkmıştır. 'İddianamenin Anayasa Mahkemesine verilmeden 48 saat önce başkalarının bilgisayarlarında kopyalarının kayıtlı olduğu' gibi... Ya da 'Bazı görüşmelerle bu iddianamenin hazırlandığı' şeklindeki bazı konuşmaların bir takım çevrelerde dile getirildiğini görüyoruz. Bunlar, doğru mu değil mi bilmiyorum ama yazılıp çizildiği gibiyse ortada önemli bir sorun var demektir. Eminim Anayasa Mahkemesi raportörleri ve konuyu inceleyen heyet bütün bunları değerlendirerek, iddianame konusunu bir karara bağlamış olacaktır.''

-''MHP'NİN AÇIKLAMASINI ÇOK ÖNEMSİYORUM''-

Ergün, bir soru üzerine MHP ile doğrudan bir görüşmeleri olmadığını söyledi. Ergün, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin bir hafta önce yaptığı yazılı açıklamayı çok önemsediğini belirterek, ''Önemli noktalara işaret eden bir açıklamaydı. Grup konuşmasında da benzer şeylere işaret etti. O yazılı metindeki MHP'nin yaklaşımı, Türkiye'de bu konunun, kalıcı ve doğru bir şekilde çözülebileceğine işaret eden bir yaklaşımdır. O istikamette biz de hazırlığımızı yaptığımızda kendileriyle temas kurarız'' diye konuştu.

MHP'nin de bir hazırlığı olduğunu öğrendiklerini belirten Ergün, bu hazırlığın görülmesinde yarar olduğunu, bunun bazı hazırlıkları kolaylaştıracağını bildirdi.

-MADDELER-

AK Parti Grup Başkanvekili Ergün, Anayasa değişikliğinin 69. maddenin değişikliğin ''eksenini'' oluşturduğunu ifade ederek, ''Siyasi Partiler Kanununda 69. maddedeki değişikliğe göre belki bir uyum yapılması gerekecek. 83. maddede 69. maddedeki değişikliğe paralel bir değişiklik olabilir. Eğer 69. maddede siyasi partilerin kapatılması farklı bir yere giderse ve siyasi yasaklılık bunun dışına çıkarsa, 83. maddede de değişiklik zaruri hale gelir'' dedi.

Ergün, Anayasa Mahkemesinde görülen davaların düşürülmesi için geçici madde hazırlanıp hazırlanmayacağı yolundaki soruya da ''Bu bir intikal maddesidir. Bunun zaruri olup olmadığı netleşmedi. Bunun zaruri olmadığını söyleyen hukukçu arkadaşlarımız çoğunlukta. Eğer bir zaruret söz konusu olursa bir intikal hükmünün de anayasa değişikliğine içine konulması ihtimal dahilindedir'' diye cevapladı.

Ergün, bir başka soru üzerine, sosyal güvenlikle ilgili kanun tasarısının gelecek hafta TBMM gündemine gelebileceğini söyledi. Tasarının ''Temel yasa'' olarak 6 bölüm halinde ele alınabileceğini ifade eden Ergün, ''Tasarının komisyona çekilmesi söz konusu değil. Sosyal taraflarla varılacak anlaşma çerçevesinde gerek görülen maddeler Genel Kurulda düzeltilecek'' dedi.

bugün

[serkanka58]

fertelliyim Nickli Üyeden Al?nt?

Kapatmayı bitirecek teklif

AK Parti referandumu bile göze aldı. Parti kapatma konusunda yasal düzenleme için düğmeye basıldı...

24 Mart 2008 19:17




AK Parti Grup Başkanvekili Nihat Ergün, TBMM'de grubu bulunan 4 partiden DTP hakkında kapatma davasının devam ettiğini, AK Parti'nin kapatılması için iddianame hazırlandığını, MHP'nin de ''gözaltı sürecine'' girdiğini ifade ederek, ''Demokrasinin vazgeçilmez unsurları olan siyasi partilerin bu koşullar altında nasıl ülke sorunlarına çözüm üretebileceğini hepimizin bir kere daha düşünmesi zarureti vardır'' dedi.

Ergün, TBMM'de gazetecilerle düzenlediği sohbet toplantısında, gündemdeki çeşitli konulara ilişkin soruları cevapladı.

''Siyasi partilerin kapatılmasıyla ilgili Anayasa değişikliği'' konusundaki soru üzerine Ergün, Türkiye'de siyasi partilerin kapatılmasına ilişkin sistemin uzun zamandır tartışıldığını söyledi. Ergün, şunları söyledi:

''Bu sistemin bir takım aksaklıklarının olduğu ve bu aksaklıkların demokratikleşme çerçevesi içerisinde, siyasi partilerin demokrasilerin vazgeçilmez unsurları olması çerçevesinde bir yeni düzene kavuşturulması gereği uzun zamandır konuşuluyordu. Türkiye, demokratikleşme konusunda çok adımlar attı ama bu adımların bir yerde durdurulması da söz konusu değil. Demokratikleşme sürekli yeni adımlar atmayı da gerektiriyor. Bazı yeni problemlerle karşılaşıldığında da bu adımların yeniden gözden geçirilmesi belki hızlandırılması gerekiyor.

Şu anda parlamentoda 4 siyasi parti grubu var. Bir tanesiyle alakalı kapatma davası açıldı ve yüksek mahkemede bu dava devam ediyor (DTP). Bir tanesiyle alakalı yeni bir iddianame hazırlandı (AK Parti). Bu iddianame Anayasa Mahkemesi tarafından kabul edilirse onun hakkında da kapatma davası açılmış olacak. Bir tanesi (MHP), ikinci iddianame kapsamında bir anlamda gözaltı sürecine girmiş bulunuyor. Ona da parlamentodaki bir anayasa değişikliği teklifine ve bir kanun teklifine imza attığı attığı ve destek verdiği için adeta gözaltı sürecine girmiş bulunuyor.

Demokrasinin vazgeçilmez unsurları olan siyasi partilerin bu koşullar altında nasıl ülke sorunlarına çözüm üretebileceğini hepimizin bir kere daha düşünmesi zarureti vardır.''

-''YÜZDE 70 OY''-

AK Parti'li Ergün, söz konusu siyasi partilerin seçmenin yaklaşık yüzde 70'inin oyunu aldığını hatırlatarak, ''Son iddianamede adeta siyasetin konuşması, siyasetçinin düşünceyi açıklama hürriyeti bir nevi ortadan kaldırılmış oluyor ve TBMM'nin yasama faaliyetleri dahi bir açıdan baskı altına girmiş oluyor'' diye konuştu. Ergün, konuşmasını şöyle sürdürdü:

''TBMM yasama faaliyetlerini yürütürken, kendisini özgür hissetmeden, kendisini bir takım kısıtlı alanlarda, anayasa dışında kısıtlı alanlarda hatta anayasa değişikliği yapmak sadece parlamento iradesine bağlı bir konuyken, bu konunun parlamento dışında başka unsurların etkisinde yapılabileceği bir tabloyu karşımıza getiriyor ki bu hem TBMM'yi yasama faaliyetleri açısından hem de siyasetin düşünceyi açıklama hürriyeti, siyasetçinin çalışma hürriyeti açısından son derece sorunlu bir tabloyla karşı karşıya kaldığımızı açıkça ortaya koymaktadır.

Bu nedenle siyasi partileri kapatma sistemi, Siyasi Partiler Kanunu, demokratikleşme, reform süreçlerinin devamı için gerekli düzenlemeleri yapmak, bugünkü gelişmeler karşısında Türkiye'nin ön sıralara alması gereken bir gündem haline gelmiştir. Bütün bu gelişmeleri Türkiye siyaseti, demokratikleşme adımlarını hızlandırmak açısından da değerlendirmelidir. Bu yönüyle siyasi partilerin kapatılması sistemini yeniden düzenleyen bazı adımları atmak gerektiğini hem MHP sözcüleri ifade etmiştir hem de kamuoyunun çok değişik kesimlerinde ifade edilmiştir. Biz de bu doğrultuda bazı çalışmaların içinde olduğumuzu kamuoyuna daha önce açıklamıştık.''

-HAFTA SONUNA DOĞRU-

Yaptıkları çalışmanın bir kaç gün içinde somutlaşmış olacağını kaydeden Nihat Ergün, ''Halen yarın TBMM'ye bir teklif sunulması mümkün değildir. Bizim başka siyasi partilere sunduğumuz bir teklif de olmadı şimdiye kadar'' dedi. Hukukçu arkadaşlarının, bu sistemi yeniden düzenleyen çalışmalarını sürdüğünü anlatan Ergün, ''1-2 gün içinde bu çalışmalar tamamlanacaktır. Büyük ihtimalle bu hafta sonuna doğru bir anayasa değişikliği teklifi, TBMM Başkanlığına sunulabilecektir'' diye konuştu.

Yapılan çalışmaların neleri kapsayacağına ilişkin bir soru üzerine de Ergün, şöyle konuştu:

''Bir kaç konuyu birden kapsayabilir. Bunun bir süreç olduğunu, bir süreç planlaması içinde yapılması gerektiğini söyleyebiliriz. Bunlardan sürecin ilk çerçevesini, siyasi parti kapatmalarını anayasada düzenleyen bir adım olarak görmek mümkün. Bu da 69. madde kapsamındaki bir adımdır. Daha çok 69. maddeye odaklanan bir anayasa değişikliği söz konusu olabilir. Daha sonra da Siyasi Partiler Kanununda kapsamlı bir değişiklik gündeme gelebilir. Yani Anayasa değişikliğinden sonra Siyasi partiler, Seçim Kanunu gibi kanunlarda demokratikleşme istikametindeki adımları atacak bir düzenleme söz konusu olabilir. Ama ilk düzenleme doğal olarak siyasi partilerin kapatılması sistemini Anayasada düzenleyen bölümü ileri bir safhaya getirmek, bu konudaki sıkıntıları giderecek bir yasayı ortaya koymak lazımdır diye düşünüyoruz.''

-''BÜYÜK ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ''-

AK Parti Grup Başkanvekili Ergün, bir başka soru üzerine de hazırlanan, ''Büyük anayasa değişikliği paketini'' hatırlatarak, konuşulan konuların her birinin anayasa değişikliği paketinin içinde var olduğunu söyledi.

AK Parti'nin reformcu anlayışını durdurmadığını kaydeden Ergün, 22 Temmuz seçimleriyle beraber yeni, köklü reformlar yapılacağını, bunun için bir anayasa hazırlanacağının kamuoyuna açıklandığını hatırlattı. Anayasa değişikliğinde siyasi partilerin kapatılmasıyla ilgili konuların da yer aldığı ifade eden Ergün, ''Ancak, son zamanlardaki hızlı gelişmeler, ister istemez bazı konuların öncelikle düzenlenmesi zaruretini karşımıza çıkarmış oldu'' dedi.

-PARLAMENTONUN YASAMA YETKİSİ-

Şu anda bir ''Parti kapatma davası ile karşı karşıya gibi göründüklerini'' anlatan Nihat Ergün, şöyle konuştu:

''Ama bir yönüyle bakarsanız, bu, Meclisin yasama faaliyetini sona erdirmesiyle de sonuçlanabilir. Bir tek kişinin, parti kapatma davası yoluyla TBMM'nin yasama faaliyetlerinin sona ermesi neticesini verecek bir girişimde bulunabilmesi yetkisi ne kadar büyük bir yetkidir... Böyle bir komplikasyonun doğduğunu görüyoruz şimdi.

İddianamede, milletvekillerinin bireysel olarak konuşmaları yer alıyor. Ayrıca milletvekillerinin anayasa değişikliği teklifine imza atmış olmaları da bir unsur olarak yer alıyor. Şu anda 71 kişi siyasi yasaklı olarak tespit ediliyor. Bunların 39'u şu anda milletvekili... Eğer anayasa değişikliğinin altına imza koymak ya da bir kanun değişikliğinin altına imza koymak bir siyasi partinin kapatma davasına gerekçe teşkil edilebiliyor ve o kişinin siyasi yasaklı haline gelmesi sağlanabiliyorsa, bu anayasa değişikliği teklifinin altında 350 kadar milletvekilinin imzası vardır. 300 milletvekilinin siyasi yasaklı haline gelmesini yazmak da mümkündür iddianameye. Mahkemenin de bu istikamette karar verdiğini düşünürsek, aslında bunun sonucu; parlamentonun yasama faaliyetlerinin sona ermesi demektir. Siyasi partilerin kapatılmasının demokratik sistemde nasıl bir komplikasyona yol açabileceğini görebiliyor muyuz? Bu karşımıza ivedi bir düzenlemeyi çıkarmıştır. MHP'de yaptığı açıklamada bu komplikasyonların bir kısmına işaret etmiştir.''

AK Parti'li Ergün, siyasi partilerin bazı uygulamalarla demokratik sistemi yanlış bir yöne götürebileceklerinin iddia edilebileceği gibi, siyasi partilerin kapatılması sistemindeki yanlışlıkların da demokratik sisteme başka zorluklar çıkarabileceğini söyledi.

-''MECLİS İDDİANAME İLE SIKINTI İÇİNE GİRDİ''-

Meclisin iddianame ile ''Önemli bir sıkıntı içine girdiğini'' iddia eden Ergün, ''Yasama faaliyetlerinin bir anlamda baskı altına alındığını hissetmektedir. Öbür yandan siyasetçiler, düşünceyi açıklama hürriyetinin sınırları konusunda çok endişeli hale gelmişlerdir'' diye konuştu.

-ANAYASA'NIN 138. MADDESİ-

AK Parti Grup Başkanvekili Ergün, yapılacak değişikliklerin Anayasa'nın 138. maddesine aykırılık oluşturmayacağını savunarak, Anayasa'nın 138. maddesinin Meclisin ''Denetim faaliyetlerini'' kapsadığını bildirdi.

TBMM'nin yasama faaliyetlerini yapmaya devam edeceğini kaydeden Ergün, ''Yargıdaki konular, bu yasama faaliyetinden etkileniyorsa etkilenir, etkilenmiyorsa da etkilenmez. 138. maddeyi 'Meclis yasama faaliyeti yapamaz' diye düşünürsek o zaman Meclisin hemen stop ettirilmesi lazım'' dedi.

Nihat Ergün, Meclisten çıkan her kanunun, mahkemelerde görülen davaları ''Şu veya bu şekilde'' etkilediğini de söyledi.



TOPLUM; CHP'DEN DAHA İLERİ BİR NOKTADADIR''

Ergün, toplumun; cumhuriyet, laiklik, sosyal devlet, hukuk devleti gibi konularda CHP'den daha ileri bir noktada olduğunu belirterek, ''Toplumun algılamasıyla CHP'nin algılaması arasında çok büyük bir fark olduğunu görüyoruz'' dedi.
Anayasa değişikliğini bütün partilerin mutabakatı ile geçirmeyi arzu ettiklerini ifade eden Ergün, Anayasanın çoğunlukla kabul edilmesinin ''ikliminin'' de olduğunu ifade etti. MHP'nin açıklamalarının uygun iklimi gösterdiğini anlatan Ergün, ''Ama bu da söz konusu olmazsa referandum yolu da bir seçenektir. En nihayetinde konu halka götürülür'' diye konuştu.

Ergün, değişikliğin referanduma sunulmasının vatandaşlar arasında bir kamplaşmaya yol açabileceği yolundaki görüşlerin hatırlatılması üzerine, şunları söyledi:

''Bu görüşler biraz CHP'nin sözlerini hatırlatıyor. CHP, bir seçim olduğu zaman 'Bu seçim Cumhuriyetin seçimidir, bu seçim laikliğin seçimidir' gibi bir propaganda yöntemini 22 Temmuzda da benimsedi. Ama 22 Temmuz seçimleri olmuştur ve Türkiye'de insanların Cumhuriyeti oylaması, laikliği oylaması gibi düşüncesi olmamıştır. İnsanlar neyi oyladıklarını biliyorlar. Toplum, Cumhuriyet, laiklik, sosyal devlet, hukuk devleti gibi konularda bence CHP'den daha ileri bir noktadadır.

Toplumun algılamasıyla CHP'nin algılaması arasında çok büyük bir fark olduğunu görüyoruz. Cumhurbaşkanı seçimiyle ilgili referandumda da adeta 'Halkı seçmesini bilmeyen, laiklik karşıtlarını seçme eğiliminde olan bir potansiyel suçlu gibi gören' yaklaşımını o zamanda ifade etmiştir. Bugün de benzer şeyleri ifade etmektedirler. CHP dışında mevcut kapatılma sistemini (siyasi partilerin) benimseyen kimse kalmamıştır. CHP'nin attığı adımların yanlış olduğunu görmesinin zamanı geldi diye düşünüyorum.''

-DİĞER PARTİLERLE GÖRÜŞME-

Ergün, değişiklik konusunda diğer partilerle görüşüp görüşmeyeceklerine ilişkin soruyu cevaplarken, tekliflerinin henüz ortaya çıkmadığını bildirdi. Ergün, ''Teklif ortaya çıkınca parlamentodaki bütün partilerle bu konuyu görüşür ve mümkünse bir oy birliğinin çıkması doğrultusunda adımlar atarız'' dedi.

Ergün, partileri içinde Anayasa değişikliğine karşı çıkanlar olduğunun hatırlatılması üzerine de ''Biz büyük bir siyasi partiyiz. Yüzde 50'ye yakın oy almışız. Çok geniş bir siyasi tabana oturan bir partiyiz. Tabii ki partimizin içinde düşünceleri farklı olan arkadaşlar olacaktır. Bu düşünceler, bizim açımızdan bir zenginliktir'' diye konuştu.

Dava devam ederken Anayasa değişikliği yapılmasının doğru olmayacağı yönündeki eleştirilerin sorulması üzerine Ergün, ''İddianame ile CHP'nin iddiaları arasında büyük bir paralellik olduğunu kendileri de ifade ettiler ve memnunlar durumdan. Ancak, ortada 'Hukuk, demokrasi ve parlamento iradesi' diye bir şey var...'' dedi.

-''ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ...''-

Anayasa değişikliğinin bir ''zaruret'' haline geldiğini kaydeden Ergün, TBMM'nin bu zarureti gördüğünü söyledi.

Anayasa Mahkemesinin iddianameyi kabul etmeme ihtimalinin de bulunduğunu belirten Ergün, şöyle konuştu:

''Cumhurbaşkanının yargılanmasının istenmesi Anayasa aykırılık taşımaktadır. İddianamenin hazırlanış sürecine ilişkin de son zamanlarda bazı spekülasyonlar ortaya çıkmıştır. 'İddianamenin Anayasa Mahkemesine verilmeden 48 saat önce başkalarının bilgisayarlarında kopyalarının kayıtlı olduğu' gibi... Ya da 'Bazı görüşmelerle bu iddianamenin hazırlandığı' şeklindeki bazı konuşmaların bir takım çevrelerde dile getirildiğini görüyoruz. Bunlar, doğru mu değil mi bilmiyorum ama yazılıp çizildiği gibiyse ortada önemli bir sorun var demektir. Eminim Anayasa Mahkemesi raportörleri ve konuyu inceleyen heyet bütün bunları değerlendirerek, iddianame konusunu bir karara bağlamış olacaktır.''

-''MHP'NİN AÇIKLAMASINI ÇOK ÖNEMSİYORUM''-

Ergün, bir soru üzerine MHP ile doğrudan bir görüşmeleri olmadığını söyledi. Ergün, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin bir hafta önce yaptığı yazılı açıklamayı çok önemsediğini belirterek, ''Önemli noktalara işaret eden bir açıklamaydı. Grup konuşmasında da benzer şeylere işaret etti. O yazılı metindeki MHP'nin yaklaşımı, Türkiye'de bu konunun, kalıcı ve doğru bir şekilde çözülebileceğine işaret eden bir yaklaşımdır. O istikamette biz de hazırlığımızı yaptığımızda kendileriyle temas kurarız'' diye konuştu.

MHP'nin de bir hazırlığı olduğunu öğrendiklerini belirten Ergün, bu hazırlığın görülmesinde yarar olduğunu, bunun bazı hazırlıkları kolaylaştıracağını bildirdi.

-MADDELER-

AK Parti Grup Başkanvekili Ergün, Anayasa değişikliğinin 69. maddenin değişikliğin ''eksenini'' oluşturduğunu ifade ederek, ''Siyasi Partiler Kanununda 69. maddedeki değişikliğe göre belki bir uyum yapılması gerekecek. 83. maddede 69. maddedeki değişikliğe paralel bir değişiklik olabilir. Eğer 69. maddede siyasi partilerin kapatılması farklı bir yere giderse ve siyasi yasaklılık bunun dışına çıkarsa, 83. maddede de değişiklik zaruri hale gelir'' dedi.

Ergün, Anayasa Mahkemesinde görülen davaların düşürülmesi için geçici madde hazırlanıp hazırlanmayacağı yolundaki soruya da ''Bu bir intikal maddesidir. Bunun zaruri olup olmadığı netleşmedi. Bunun zaruri olmadığını söyleyen hukukçu arkadaşlarımız çoğunlukta. Eğer bir zaruret söz konusu olursa bir intikal hükmünün de anayasa değişikliğine içine konulması ihtimal dahilindedir'' diye cevapladı.

Ergün, bir başka soru üzerine, sosyal güvenlikle ilgili kanun tasarısının gelecek hafta TBMM gündemine gelebileceğini söyledi. Tasarının ''Temel yasa'' olarak 6 bölüm halinde ele alınabileceğini ifade eden Ergün, ''Tasarının komisyona çekilmesi söz konusu değil. Sosyal taraflarla varılacak anlaşma çerçevesinde gerek görülen maddeler Genel Kurulda düzeltilecek'' dedi.

bugün

bu durumu daha önceden biliyorlardı ben ce bu teklif ülke bu duruma gelmeden önce yapmalıydılar ama bunada şükür.
ülkenin istikrarını bczmayacak yada düzeltecek herşeyi onaylıyorum.

[_DuMaN_58]

Biraz geç kalındı bence. Bakıp göreceğiz.

[FatihCan]

Bence yeni bir anayasa gelmeli bu gümden den çıkmalı... bu cehepe suyunu çıkardı bu işlerin...

ve ergenekon terör örügütünün kökü kurutulmalı.

[Kadir58]

FatihCan Nickli Üyeden Al?nt?

Bence yeni bir anayasa gelmeli bu gümden den çıkmalı... bu cehepe suyunu çıkardı bu işlerin...

ve ergenekon terör örügütünün kökü kurutulmalı.

Yeni Anayasayi kesinlikle akp yapmamali. Malum, AB den para alarak yaptiriyorlar bu anayasayi. Yani yeni anayasa, AB anayasi olacak.

Ergenekon a terör örgütü demissin. Kac kisiyi vurdu bu örgüt, nerde terör yapti? Pkk dan daha tehlikeli gibi lanse etmeye calisiyorsunuz?

[serkanka58]

Kadir58 Nickli Üyeden Al?nt?

Yeni Anayasayi kesinlikle akp yapmamali. Malum, AB den para alarak yaptiriyorlar bu anayasayi. Yani yeni anayasa, AB anayasi olacak.

Ergenekon a terör örgütü demissin. Kac kisiyi vurdu bu örgüt, nerde terör yapti? Pkk dan daha tehlikeli gibi lanse etmeye calisiyorsunuz?

yaaa sen ne biliyosunda yorum yapıyosun be ufaklık saçma sapan konuşma neymiş terör örgütü falan mantığa bak yaaaa
kafayı yiyecem yoruma bak kaç kişiyi öldürmüş felan?
kardeşim bu malatyadaki olayı , karadenizdeki papaz olayı,
üzeyir garih cinayeti gerçi yaşın itibari ile hatırlamazsın bunları benmi yaptım sanki?
cahil cahil konuşup insanı tahrik etme!