Lanet ile ilgili hadisler

[seva]

Lanet ile ilgili hadislerİbnu Mes'ud radıyallhu anh anlatıyor:
"Rasülullâh aleyhissalâtu v'esSelâm buyurdular ki:

"Mü'min ne ta'n edici, ne lânet edici,
ne kaba ve çirkin sözlü,
ne de hayasizdir."
Tirmizî, Birr 48, (1978).
*
Ebu'd-Derda radıyallâhu anh anlatıyor:
"Rasülullâh aleyhissalâtu v'esSelâm buyurdular ki:

"Lâneti çok yapanlar Kiyamet günü sefaatçi olamazlar,
sehid de olamazlar."
Müslim, Birr 85, (2598) Ebu Dâvud, Edeb 53, (4907).
*
Semüre İbnu Cündüb radıyallâhu anh anlatıyor:
"Rasûlullâh aleyhissalâtu v'esSelâm buyurdular ki:
"Birbirinize, Allâh'in lâneti,
Allâh'in gadabi ve cehennem temennisiyle
beddua da bulunmayin."
Ebu Dâvud, Edeb 53, (4906) Tirmizî, Birr 48, (1977).
*
Hz. Ebu Hureyre radıyallâhu anh anlatıyor:
"Rasûlullâh aleyhissalâtu v'esSelâm:
"Ey Allâh'ın Rasul'ü! Müşriklere beddua et, onları lânetle!"
denilmişti.
Şu cevabı verdi:
"Ben rahmet olarak gönderiIdim, lânetleyici olarak degil!"
Müslim, Birr 87, (2597).
*
Hz. Ebu Zerr radıyallâhu anh anlatıyor:
"Rasûlullâh aleyhissalâtu v'esSelâm buyurdular ki:
"Bir kimse diger bir kimseyi
fiskla veya küfürle itham etmesin.
Aksi taktirde, itham edilen arkadasinda bunlar yoksa,
kelime kendine gönderilir."
Buhârî, Edeb 44.
*
Hz. Ebu Hureyre radıyallâhu anh anlatıyor:
"Rasûlullâh aleyhissalâtu v'esSelâm buyurdular ki:

"Sövüşen iki kisinin söyledikleri(nin vebali),
mazlum olan tecavüzde bulunmadikça baslayana aittir. "
Müslim, Birr 68, (2587) Ebu Dâvud, Edeb 47, (4894) Tirmizî, Birr 51,
(1982).

[barikat58]

Lâneti çok yapanlar Kiyamet günü sefaatçi olamazlar,
sehid de olamazlar."
ALLAH SAKINSIN.paylaşım için teşekürler

[HaZaN]

Ne kadar zor durumda kalırsak kalalım lanet okumayalım.Yüce Rabbim bile o kadar lanet edecegi kavimler kişiler dururken sabrediyoor.Yaradanım bu büyüklügü gösteriyorsa bize asla lanet etmek düşmez...Allaha havale etmek en güzeli...kimsenin hahkı kimsede kalmaz untmayın bunu.

[seva]

Resulallah ( s.a.v ),in lanet ettikleri......!Selamun aleykum.
Ebu't-Tufeyl radıyALLAH (c.c.) (c.c.)u anh anlatıyor:
"Ali İbnu Ebi Tâlib radıyALLAH (c.c.) (c.c.)u anh'a bir adam gelerek:

"Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ın sana tevdi ettiği sır nedir?" diye sormuştu.
Hz. Ali buna öfkelendi ve:
"Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm, halka gizlediği hiçbir şeyi bana sır olarak
vermedi. Şu kudar var ki, bana dört kelime söyledi!" dedi.
Adam:
"Nedir onlar, söyler misin?" deyince,
Hz. Ali:
"ALLAH (c.c.) (c.c.)'tan başkasının adına kesene ALLAH (c.c.) (c.c.) lânet etsin.
Ebeveynine lânet edene lânet etsin.
Bid'atçıyı himaye edene ALLAH (c.c.) (c.c.) lânet etsin.
Tarlanın sınır taşlarını değiştirene ALLAH (c.c.) (c.c.) lânet etsin!"

Müslim, Edâhî 43, (1978); Nesâî, Dahâya 34, (7, 232).


Hz. Ali radıyALLAH (c.c.) (c.c.)u anh anlatıyor:
"Resülullah aleyhissalâtu vesselâm
ribayı(faiz)yiyeni,
yedireni,
riba akdini yazanı,
sadakaya (zekata) mâni olanı,
dövme yapanı,
dövme yaptıranı
hastalık sebebiyle olan hâriç hulle yapanı,
hulle yaptıranı lanetledi."
Nesâî, Zinet 25, (8, 147).

Muhammed (s.a.v.) (s.a.v.) İbnu Abdirrahmân,
annesi Amra Bintu Abdirrahmân'dan naklen anlatıyor:
"Resülullah aleyhissalâtu vesselâm
nebbâş (mezar soyan) erkek ve kadınlara lânet etti."
Muvatta, Cenâiz 44, (1, 238).