|
SİTE ANA SAYFA | Galeri | Kayıt ol | Yardım | Ajanda | Oyunlar | Bugünki Mesajlar | Arama |
Arşiv Güncelliğini Yitirmiş Konular |
|
Seçenekler | Arama | Stil |
05.06.2007, 15:24 | #1 |
Usta Yiğido
Sabiha Serin Şuan
Son Aktivite: 21.05.2014 18:16
Üyelik Tarihi: 06.09.2006
Yaş: 69
Mesajlar: 1.396
Tecrübe Puanı: 809
|
SİVAS'TA GELİN HAMAMI
SİVAS'TA GELİN HAMAMI
Sivas Cumhuriyet, Kültür ve Sanat Şehridir. Sivas’ımız için ne türküler söylenmiştir, ne hikayeler anlatılmıştır. Ne dillere destan gelenek ve göreneklerimiz vardır. Ne bağrı yanık yazarlar,ozanlar ,Şairler ,sanatçılar yetişmistir.burada.Sivas halkı her zaman sevgi ve saygı doludur, yüreği tertemizdir. İnsanlık ve yardımlaşma duygusu yoğundur, en önemlisi dürüsttür. Bir başkadır Sivas’ın insanı , Sivas’ tan göç eden Sivas`lılar yıllar geçse bile Sivas özlemi hep burcu burcu kokar burunlarında. Kalpleri bir başka atar Sivas için, sadıktır toprağına memleketine, farklı illerden Sivas’ a gelenler ilkönce bir tedirginlik yaşarlar ama Sivas’ı ve insanlarını tanıyınca gitmek istemezler, yerleşirler Sivas’ a. Sevmemek mümkün müdür Sivas’ı. Ben Sivas’ın yerlisiyim, ne mutlu ki bir yerlere göçüp gitmedim, doğdum doğalı bu topraklarda yaşamaktayım. Sivaslı olmaktan da kıvanç duyuyorum. Çocuklarıma ve torunlarıma da ömrüm oldukça her zaman sevgi ve gururla Sivas’ ımı anlatmaya devam edeceğim. Onlarda zaten Sivas’ a aşıklar, bir başkadır bizim memleketimiz diyorlar. Sivas’ımızı hep sevelim sevdirelim, öyle ki her geçen gün gökyüzünde güneş bir başka doğsun, esen rüzgarı ciğerlerimize bir başka dolsun, insanları hep mutlu olsun. Sivas`ta gelin hamamının nasıl bir gelenek olduğunu hatırladığım kadarıyla anlatmaya çalışacağım. Amacım hem bizim kuşaktakilerle o günleri paylaşıp güzel bir nostalji sunmak, hem de yeni kuşakların öğrenmelerini sağlamak. Kim bilir bir gün onlarda belki çocuklarına ve torunlarına anlatırlar. Bu tür gelenekler böylece hatırlarda kalıp yaşayarak gider. Sivas’ta yıllar önce gelin vermek, gelin almak, gelin olmak, öyle kolay değildi. Bazı gelenekler halen devam ediyorsa da, bazıları unutulup gitmiştir. Gelin hamamı düğünden önce yapılan bir gelenektir. Kız evi ve oğlan evi hayırlı işe karar verdikten sonra, ilkönce kız evinde her iki tarafın ailesi toplanır, bol şekerli tatlı kahve veya beyaz bir cam sürahi içindeki kırmızı boyalı şerbet içilir. Lokumlar yenir. Aynı gün akşam mahalle hocası eve davet edilir, dini nikah kıyılır. Ertesi gün ise; alışverişler yapılırdı. Kız evi ve oğlan evi alınanları birbirlerine bir orta yaşlı bayanla karşılıklı olarak gönderirler buna halk arasında “Sini dönmesi” denir. Belirtilen tarihte nişan kız evinde yapılır. Eğer nişan ile düğün arasında kurban bayramı varsa üzeri altın bilezik, terlik, hediye dolu, süslü püslü boynuna kırmızı kurdele bağlanmış besili bir koç kız evine oğlan evi tarafından gönderilirdi. Düğün olmadan, günler önce küçük bir kız çocuğu süslenip - püslenir takılar, altınlar, her tarafına takılır, yanında orta yaşlı bir bayan elinde davetli listesi ile tek tek evleri kapı kapı dolaşarak düğüne davet ederdi. Halk arasında buna da “ Okuyucu gezme ” denirdi. Bazen bu davet işi birkaç gün sürerdi.O zaman düğün davetiyesi bastırılıp dağıtma adeti pek yaygın değildi. Zaten matbaalar bu kadar yoktu . Düğünden bir hafta önce gelinin çeyizi kendi evlerindeki odalarının içindeki duvarlara çivi çakılarak ipler gerilir üzerine gelinin eşyaları sergilenir. Ertesi gün çeyize bakma töreni vardır. Gelin bindallı veya peşli dediğimiz yöresel kıyafet giydirilir. O gün her iki tarafın ailesi çeyize bakmaya gelir, geline ne verilmiş, ne alınmış tek tek incelenirdi. Aynı günün akşamı ailenin ileri gelen büyükleri tarafından çeyizin maddi değeri tek tek listeler halinde itina ile yazılırdı. Buna da ” çeyiz yazma” denirdi. Bu çeyiz yazma işini yapan kişi eli kalem tutan biri olur ve sonunda bir havlu veya çorap hediye edilirdi. Eğer aile büyüklerinden bir erkek o gece çeyiz yazmaya çağrılmadıysa düğün evine kırılırdı. Ertesi gün çeyiz kız evinden karşı tarafa gönderilir, gönderilmeden önce gelin sandığının üstüne kız evinden bir çocuk oturur oğlan evinden yüklü bir bahşiş alırdı. Eğer bahşiş az ise çocuk oturduğu sandıktan asla kalkmazdı. Oğlan evi çeyizi götürür kız tarafından birkaç kişi gelinin kalacağı eve gidip çeyizi yerleştirir evi sererlerdi. Nihayet sıra gelin hamamına gelir, gelin hamamını yapmak oğlan evinin görevi idi. Çeyiz işleri bittikten birkaç gün sonra gelin hamamının tarihi her iki tarafın fikri alınarak karararlaştırılır daha sonra oğlan evi herkesi hangi hamama götüreceğini belirlerdi. Hamama gidilmeden birkaç gün önce oğlan evi hamama gider hamam sahibine şöyle der “….……hanım……. günü aşmıya öğlenden önceki vakit gelin hamamımız var ,aman görüyüm sizi parlak çıkak hemi, bizi malamat mahcup etmek etmen haa bacı” der. Birkaç hamam tası oraya bırakırdı. Çünkü bu hamam tasları hamama gidileceği gün kurnaların başına konur ki o kurnaya gelecek kişi olduğu anlaşılsın diye. Diğer gelen düğün evi dışındaki hamama gelen insanlarla kurnalar yüzünden olası kavga çıkması engellenirdi. Ya da hamamdaki hücre denilen bölmelerden birkaçını sıcak olsun diye hazne önünden kurna ayrılırdı. Gelin hamamından bir gün önce meyve ve gazoz siparişleri yapılır hamamın olduğu gün götürülmek üzere hazırlanırdı. Sıra gelir gelin hamamına çağırılacak hanımlara. Oğlan evi kendi çevresine, kız evi de bilhassa çeyiz hazırlığında kendilerine yardım eden genç kızları davet ederdi. Zaten onlar olmazsa çeyiz asmak pek kolay olmuyordu. Kimi ütü yapar, kimi toplu iğne verir, kimi mavi ve kırmızı parlak elişi kağıt üzerine dantelleri, bohçaları farklı görünümlerle şekil verip toplu iğne ile asar, kimi de yemek yapardı. Bu işler esnasında da evde pikap varsa yoksa birilerinden getirtilip son moda plaklar dinlenirdi. Şimdi o plaklar var olsa da yeni kuşaklar onları dinlese. Eminim ki o zaman şimdi dinledikleri müziklerden nefret ederlerdi.Bizler gerçek Türk müziğini dinleyerek büyüdük, şanslıyız. Hamama gidileceği günden bir gün önce davetli hanımlar evlerinin işini bitirip yemeklerini yaparlardı. Evin her işi bitecekti ki hamamdan yorgun argın gelince akşam kına gecesine gidilecekti. Kına gecesinde o güzel doyumsuz Sivas halayımızı şöyle ağızlarının tadıyla hatasız dinç bir şekilde çekmeleri lazımdı. Öyle ki evin tabanındaki tahtalar halaydan dolayı gümbür gümbür gıcırdayacaktı. Nihayet her iki taraf belirtilen tarih ve saatte hamamda buluşurlar. Ev sahibi durumunda olan oğlan evi, kız evinden gelenlere hal hatır sorar, hoş geldin der. Gelen davetlilerden her bir aileye birer adet sabun dağıtır. Peştemallar takılır, ayaklara nalınlar giyinilir, bir gün önceden kildanda ıslatılan kil ile hamama girilir Eskiden şampuan yerine saç yumuşatmak için kullanılan bir tür toprak . İşte gelin hanımı bundan sonra büyük görevler beklemektedir. Gelinin hizmeti bitmeden kendisinin yıkanma şansı hiç mi hiç yoktu. İlkönce giyinme bölümünde kayınvalidesinin terliklerini ayağına çevirir. Ona yardımcı olur, sonra koluna girer birlikte yıkanma bölümüne girerler. İlkönce kayınvalidesini özene bezene yıkar, biraz nefes alıp sonrada bilhassa oğlan evinden gelen yaşlı bayanların yıkanmalarına yardım ederdi. Zaten onlarda sıraya çoktan girmişlerdi. Gelinin yanlarına gelmesini özellikle beklerlerdi. Zavallı gelin en az her birinin başını kafatası derisini yüzercesine kütür kütür iki üç kez sabunla ovması gerekirdi ki daha sonra o hanımlar birbirlerine “ gız anam görüyonmu gelin hanımda pek babayiğitmiş başımı bir sürdü bir sürdü ki hemi de dört kez ? yani başımı sabunla ovdu eline sağlık” diye birbirlerine hava atarlardı. Gelin hanımın kurna kurna gezip baş sürme işi nihayet tamamlanırdı. Sıra gelir keselenmeye ve liflenmeye. Bu kez de yaşlılara sırtlarının kese ve liflenme işlerine yardım ederdi. Artık gelinin ve davetlerinin biraz dinlenmesi gerekiyordu, ara verilip dinlenme bölümüne gelinirdi. Burada önceden kasalarla gelen meyveler yıkanır, oğlan evi neşe içinde herkese ikram eder çocuklara da gazoz ikramı unutulmazdı. O zamanlar çoluk çocuk için hamamda gazoz içmek bir ayrıcalıktı. Gazoz hamamın vazgeçilmez bir içeceği idi. Zaten başka içilecek meşrubat çeşidi pek yoktu. İkram işi biter bitmez tekrar içeri girilir. Dinlenme bölümünde meyvesini yiyen misafirler hamamın yıkanma bölümüne gelirler. Bazıları meyveyi hamam tasına kor, içerde yemeyi tercih ederler. Bu arada hamamdaki göbekte daha önce hususi çağrılan Utçu Hatice ve Defçi Dalkıran hazırdır. Gelinin koluna genç bir kız girer önde Utçu Hatice ve Defçi Dalkıran arkada gelinle genç kız göbek taşının etrafında çalınan müzik eşliğinde oynayarak birkaç kez dönerler. Bu arada diğer genç kızlardan bazıları da onlara eşlik ederlerdi. Gelin kayınvalidesinin yıkanma işlemini tamamlar dışardan kayınvalidesinin havlusunu bohçasından alıp getirip verirdi. Hamamtasına ılık su kor kayınvalide gelinin koluna kasıla kasıla girer hamamın içindekilere “afiyet olsun size” saatler olsun der, giyinme bölümüne giderlerdi. Burada gelin kayınvalidesinin ayaklarına tastaki ılık suyu döker elini öperek görevini tamamlardı. Çok şükür gelinin görevi nihayet bitmiştir. Artık kendisini yıkamaya sıra gelmiştir ama ayaklarındaki o yüksek topuklu şıngır şıngır ses çıkaran nalınlar bile onu yormuştur. Şimdi o nalınlar evlerde şark köşelerinde antika eşyası olarak yer almaktadır Gelin yorgun argın yıkanır. Aile büyükleri çıktıktan sonra en son gelin hamamdan çıkar. Herkes akşam görüşmek üzere deyip evlerine dağılırlar. Aynı günün akşamı kına gecesi yapılırdı. Geline kına yakılırken herkes gelinin az mı çok mu ağlayacak diye meraklı bakışlarla beklerken ağlamak zorunda olan gelinin yorgunluktan zaten ağlayacak gücü bile kalmamıştır. Eğer kına yakılırken ağlamaz ise “ Vah anam görüyonmu ? geline bakın hele heçte ağlamıyor, anasının evinden güle oynaya gidiyor, hemi gı.” diye eleştirirlerdi. İşte böyle ne demiştim gelin vermek, gelin almak ve gelin olmak eskiden kolay değildi. Bazen düşündüğümde o zamanki gelene klere yeni kuşaktaki gelinler dayanabilir miydi acaba ? Şimdi ise kayınvalideler gelinlerine hizmet ediyorlar. Şu anda bende bir kayınvalideyim. Yeni kuşaklardan zaten bir beklentimiz yok, bize hizmetlerini de istemiyoruz. Elbetteki eskiler gibi de düşünmüyoruz ama sevgi ve saygıyı da unutmasınlar. Kendileri yuvalarında eşleriyle çocuklarıyla mutlu olsunlar. Onların mutluluğu bizlerin mutluluğudur. Şimdiki kayınvalideler daha fedakar ve anlayışlı, gelinler ise daha şanslı ve rahatlar. Gelenekler unutulsa da; sevgi ve saygı her zaman her yaşta yaşamımızın vazgeçilmez bir parçası olarak kalmalıdır. Arada sırada da olsa bazı geleneklerimizi eski çocukluk ve gençlik anılarımızı hatırlamakla buruk bir nostalji yaşıyoruz. Bazen dudaklarımızdan hafif ve yorgun bir tebessüm, bazen de gözlerimizin pınarlarınızdan birer damla gözyaşı süzülüyor. Zaman zamanda olsa anılarımız yaşanmalı ve hatırlanmalıdır diye düşünüyorum. Tüm insanlara sevgiler , güzellikler , mutluluklar, nostalji dolu doyumsuz günler diliyorum. SABİHA SERİN Araştırmacı Yazar Şair |
05.06.2007, 15:29 | #2 |
Yiğido
SivasAhmet Şuan
Son Aktivite: 01.12.2010 13:41
Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Yaş: 46
Mesajlar: 51
Tecrübe Puanı: 704
|
--->: SİVAS'TA GELİN HAMAMI
Sivas' ızın güzellikleri ancak bu kadar güzel anlatılabilinir.
Bu gibi güzelliklerin anlatılmasının devamını diliorum. Anlatalım, gösterelimde Sivas' ı tanımayan gençlerimiz, uzaktakı gurbetçilerimiz ve bilmeyen herkes tanısın. Teşekkürler Sebiha hanım. |
05.06.2007, 16:35 | #3 |
Genel Koordinatör
Ertugrul Şuan
Son Aktivite: 19.01.2013 13:22
Üyelik Tarihi: 11.01.2006
Mesajlar: 2.795
Tecrübe Puanı: 10
|
-->: SİVAS'TA GELİN HAMAMI
Sivas,Sivaslı ve Sivas kültürünün kısa bir özetini yazınızda bulmaktan büyük
kıvanç duydum.Yeni neslin göremediği bu güzel gelenek ve göreneklerimizin yeniden hayat bulması ve kültürümüzün öğrenilmesi yolunda yazılarınız büyük katkılar sağlıyor.Bizler genç Sivaslılar olarak bir çok gelenek ve göreneklerimizi göremedik ama bu tip yazılarla kültürümüzü öğrenme fırsatı buluyoruz ve sayenizde Sivaslı olmanın ayrıcalığını bir kes daha yaşamış olduk.Bilgi ve birikiminizi bizlerle paylaştığınız için çok teşekkür ederim ve kültürümüze dahil yeni makalelerinizi beklediğimi de belirtmek istiyorum...
__________________
(Yumhil vela yuhmil) Ertuğrul Özdemir Kötülere Acımak İyilere Zulümdür !
|
05.06.2007, 17:29 | #4 |
Usta Yiğido
Serd@r Şuan
Son Aktivite: 08.03.2023 14:27
Üyelik Tarihi: 06.11.2005
Yaş: 46
Mesajlar: 1.997
Tecrübe Puanı: 906
|
-->: SİVAS'TA GELİN HAMAMI
Evet ya önceden böyle gelin hamamı yapılırdı SİVASımızda bu örf ve adetler devam ediyormu acaba?Erkek tarafı için zor ve meşakkatli işler vardı ama herşey adabına uygun ve kıymetliydi,kız almanın kolay olmadığı ilan edilirken,zor elde edilenin kıymetide buna paralel iyi biliyordu.
Yavaş yavaş bunlardan uzaklaşıyoruz sanırım,gerçi bu gelin hamamı olayınada teknoloji ve gelişen Dünyanın büyük etkiside olmadı değil hani artık herkesin evinde bir hamam var,yinede bu ve benzeri değerleri yitirmemeliyiz çünkü kaybedilen sadece hamam kültürü değil örf ve adetlerimizin yitimi. Paylaşım süperdi sağolun,yeni paylaşımlarınızı bekliyoruz.
__________________
๑۩۞۩๑ TÜRKiYE ๑۩۞۩๑
|
28.12.2007, 18:57 | #5 |
Yeni Yiğido
mehmetyavuzgokce Şuan
Son Aktivite: 28.12.2007 18:56
Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Mesajlar: 1
Tecrübe Puanı: 0
|
--->: SİVAS'TA GELİN HAMAMI
...kültürümüzün güzellikleri...fakat bu örfümüz artık eskisi gibi değil...
__________________
HAYAT, İMAN VE CİHADDIR..... |
08.01.2008, 18:35 | #6 |
Usta Yiğido
Sweetgirl Şuan
Son Aktivite: 01.05.2015 23:50
Üyelik Tarihi: 13.08.2005
Mesajlar: 3.307
Tecrübe Puanı: 1050
|
--->: SİVAS'TA GELİN HAMAMI
bu güzel paylasimin icin sana cok cok tesekkür ederim maalesef bu örfler bu adetler simdi yapilmiyor, ve kiz tarafi ne kadar istesede "onlar eskide kalmis" denilerek gecistiriliyor. Tek dilegim gercektende örf ve adetlerimiz unutulmamasi ve herseyin kolayina kacilmamasi. Ama nerdeeeeeee
__________________
GÜLÜ SEVEN DIKENINE KATLANIR |
08.01.2008, 18:40 | #7 |
Usta Yiğido
leblebi82 Şuan
Son Aktivite: 27.02.2013 22:42
Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Mesajlar: 882
Tecrübe Puanı: 791
|
--->: SİVAS'TA GELİN HAMAMI
Yalnız biraz da erkek tarafını düşünmek lazım ya.
__________________
Bana bir imza lazım önce ya da kaşe veyahutta bir mühür :) |
22.02.2008, 21:03 | #8 |
Usta Yiğido
leblebi82 Şuan
Son Aktivite: 27.02.2013 22:42
Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Mesajlar: 882
Tecrübe Puanı: 791
|
--->: SİVAS'TA GELİN HAMAMI
Yani erkek tarafı da mecburiyetten kolaya kaçabiliyor.
__________________
Bana bir imza lazım önce ya da kaşe veyahutta bir mühür :) |
23.02.2008, 13:13 | #9 |
Navigator
_DuMaN_58 Şuan
Son Aktivite: 04.02.2016 20:29
Tournaments Won: 3Üyelik Tarihi: 20.08.2006
Yaş: 32
Mesajlar: 9.619
Tecrübe Puanı: 10
|
-->: SİVAS'TA GELİN HAMAMI
Paylaşımınız için çok Teşekkürler Sabiha Hanım.
|
21.03.2008, 20:40 | #10 |
Usta Yiğido
leblebi82 Şuan
Son Aktivite: 27.02.2013 22:42
Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Mesajlar: 882
Tecrübe Puanı: 791
|
--->: SİVAS'TA GELİN HAMAMI
Gelin evindeki Tuzlu Kahve adetini bilen var mı acaba ?
__________________
Bana bir imza lazım önce ya da kaşe veyahutta bir mühür :) |
Konuyu Toplam 1 Üye Okuyor. (0 Kay?tl? Üye Ve 1 Misafir) | |
|
|