|
SİTE ANA SAYFA | Galeri | Kayıt ol | Yardım | Ajanda | Oyunlar | Bugünki Mesajlar | Arama |
Arşiv Güncelliğini Yitirmiş Konular |
|
Seçenekler | Arama | Stil |
03.01.2008, 14:59 | #1 |
Tecrübeli Yiğido
ceylankimya Şuan
Son Aktivite: 12.06.2008 08:57
Üyelik Tarihi: 21.02.2006
Yaş: 38
Mesajlar: 388
Tecrübe Puanı: 722
|
-->Mutluluğun Resmi
Nazım, Abidin Dona`ya : "Bana mutluluğun resmini çizebilir misin Abidin ?" der ; Sen mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin? işin kolayına kaçmadan ama gül yanaklı bebesini emziren melek yüzlü anneciğin resmini değil ne de ak örtüde elmaların ne de akvaryumda su kabarcıklarının arasında dolaşan kırmızı balığınkini Sen mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin? 1961 yazı ortalarındaki Küba`nın resmini yapabilir misin? Çok şükür çok şükür bugünü de gördüm ölsem gam yemem gayrının resmini yapabilir misin üstad? Dino'nun da buna karşılık aşağıdaki resmi yaptığı söylenir mutluluğa dair... Alternatif resimler: |
03.01.2008, 15:22 | #2 |
Tecrübeli Yiğido
ceylankimya Şuan
Son Aktivite: 12.06.2008 08:57
Üyelik Tarihi: 21.02.2006
Yaş: 38
Mesajlar: 388
Tecrübe Puanı: 722
|
-->: -->Mutluluğun Resmi
|
03.01.2008, 16:31 | #3 |
Tecrübeli Yiğido
ceylankimya Şuan
Son Aktivite: 12.06.2008 08:57
Üyelik Tarihi: 21.02.2006
Yaş: 38
Mesajlar: 388
Tecrübe Puanı: 722
|
-->: -->Mutluluğun Resmi
Doğan Cüceloğlu: Arkadaşlar, aranızda ölümcül hastalığı olan var mı? Bir katılımcı: Allah'a şükür, hocam, bildiğimiz kadarıyla yok. Cüceloğlu: Ne güzel! Peki, bana, istisnasız tüm insanların, yani altı milyar insanın da başına geleceği garanti bir şey söyler misiniz? Cevap neredeyse otomatik olarak çıkar: Ölüm. Cüceloğlu: Gerçekten de ölüm tüm insanların başına geleceği kaçınılmaz olan tek şeydir. Doğum da tüm insanların başına kesinlikle gelmiştir, ama bundan sonra başa gelmesi kesin olan tek şey ölümdür. Başka hiçbir şey insanların tümünün başına gelmeyecektir. Peki, madem öleceğimiz garanti, bu benim ölümcül bir hastalığım olduğunu göstermez mi? Katılımcılar burada sessizce, başlarıyla onaylamaya başlar. Öleceğim belli ise benim ölümcül bir hastalığım olduğu da açıktır… Cüceloğlu: Peki, ne zaman öleceğimizi biliyor muyuz? Katılımcılar: Hayır Cüceloğlu: Bu saniye içinde olma olasılığı var mı? Bir katılımcı: Var. Cüceloğlu: Yarın? Bir katılımcı: Evet. Cüceloğlu: 30 yıl sonra? Bir katılımcı: Olabilir. Cüceloğlu: Peki bunlardan hangisinin sizin başınıza geleceğini biliyor musunuz? Mesela bu akşam eve sağ salim varacağınızı nereden biliyorsunuz? Sınıf sessizce dinlemeye devam eder. Çünkü genellikle yaşama böyle bakmamışlardır. Cüceloğlu: Peki bir de tersini düşünelim, bu akşam eve döndüğünüzde, bu sabah evden çıkarken sağ salim bıraktıklarınızı sağ bulma garantiniz nedir? Var mıdır böyle bir garanti? Bir katılımcı: Yoktur Hocam. Cüceloğlu: Peki nereden biliyoruz az sonra telefonun çalmayacağını ve evdekilerden birinin az önce öldüğünün bize söylenmeyeceğini? Katılımcılar burada rahatsız olmaya başlar. Bir katılımcı: Hocam konuyu değiştirsek? Cüceloğlu: Ama en yalın ve açık gerçek üzerine konuşuyoruz, biraz daha devam edelim bence. Peki, acaba bunu dün gece bilseydiniz, yani evde akşam birlikte olduğunuz kişilerden birinin yarın ölüm günü olduğunu bilseydiniz, o zamanı aynı dün gece olduğu biçimde mi geçirirdiniz? Yoksa farklı şeyler mi yapardınız? Bir katılımcı: Kesinlikle çok farklı geçerdi Hocam. Cüceloğlu: Şimdi sizden rica ediyorum, lütfen bir an arkanıza yaslanın, gözlerinizi kapatın ve bu sabah evden çıkarken evde bıraktıklarınızdan birinin gerçekten öleceğini düşünün, dün akşamınızı nasıl geçirirdiniz? Aynı iletişim mi olurdu? Onunla aynı konuları mı konuşurdunuz? Aynı konular, tartışma ya da gerginlik yaratır mıydı? Yoksa önemsiz hale mi gelirdi? Bu sabah evden çıkarken, bu son görüşünüzde ona ne derdiniz? Onun boynuna sarılmakta tereddüt eder miydiniz? Çok sıkı sarılmaya mı, aynaya mı vakit ayırırdınız? Ona, yüreğinizin derininden gelen bir "Seni gerçekten çok seviyorum" demeye ne gerek var diye düşünür müydünüz? Onun ölecek olması sizin ona duyduğunuz sevgiyi yoğunlaştırmaz mıydı? Burada bazı katılımcılar ağlıyordur. Belli ki dün akşam yaptıklarından bir kısmının ne kadar anlamsız olduğunu şimdi fark etmişlerdir. Cüceloğlu: Şimdi gözlerinizi açabilirsiniz, acaba kaç tartışmamızı bu kadar gereksiz biçimlerde yapıyoruz, kaçı gerçekten yaşamda karşımızdakinin varlığından daha önemli, hangilerinde "Şimdi kalbini kırdım, ama zaman içinde ben ondan özür dilemesini bilirim" diye kendi kabuğumuza çekilip tartışmaları donduruyoruz. Yarattığımız kırgınlıkları tamir etme olanağımız gerçekten var mı? Buna zamanımız gerçekten kaldı mı? |
03.01.2008, 16:36 | #4 |
Usta Yiğido
puar Şuan
Son Aktivite: 29.04.2010 15:08
Tournaments Won: 1Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Yaş: 44
Mesajlar: 803
Tecrübe Puanı: 785
|
--->: -->Mutluluğun Resmi
Mutluluk ömrümüzün eninde sonunda bteceğini bilmektir.
__________________
Gönülleri fetheden, beyan talâkatı değil hareket talâvetidir.
|
Konuyu Toplam 1 Üye Okuyor. (0 Kay?tl? Üye Ve 1 Misafir) | |
|
|