YILDIZ DAĞI MECMUASI ÜZERİNE BAZI DEĞERLENDİRMELER

[YILDIZDAĞ]

HASAN AKAR
1937’DE SİVAS’TA YAYIMLANAN
YILDIZ DAĞI MECMUASI ÜZERİNE BAZI DEĞERLENDİRMELER

Hasan AKAR
“Sivas kültürüne kendini adamış, değerli hocamız Yard. Doç. Dr. Doğan KAYA’ya”
Bu mecmuanın varlığını öğreneli on yılı geçti ama ulaşma imkânı Ankara’ya bir dostun oğlunun düğünü için gittiğim 29 Ağustos 2012’de gerçekleşti. Düğün öncesi Milli Kütüphane’ye ayırabildiğim yarım günlük süre bize yetti. Bu dergi ile birlikte Tokat Şairler ve Yazarlar Derneği ve KÜMBET Dergisi olarak bir yıla yakın zamandır sürdürdüğümüz Tokat Valileri ile ilgili çalışmalarımıza da buradan umduğumun ötesinde bilgi ve belge toplayabildim.
Milli Kütüphane’de ancak on kadar sayısını bulabildiğim Yıldız Dağı Mecmuası, Sivas Erkek Öğretmen Okulu’nun yayın organı olarak ilk kez 10 Kasım 1937 tarihinde yayın hayatına başlamış. Sivas Kâmil Matbaasında basımı gerçekleştirilen mecmuanın kapağı genellikle renkli, iç kısmı siyah beyaz çıkmış. Kapakta Yıldız Dağı’nın bir silueti ile birlikte dekoratif şekilde Yıldız Dağı ibaresi ve okulun arması kullanılmış. Bir çerçeve içine alınan bu bölümün sağ alt kısmına Sivas Kâmil Matbaası basım yılı ve fiyatı on kuruş olarak yerleştirilmiş.
İlk sayının basımı 1 Mayıs 1937 tarihini taşıyor. On altı sahifeden ibaret mecmuanın kapağında Yıldız Dağı’nın silueti ve okul arması kullanılmış. Mecmuanın imtiyaz sahibi Direktör Numan Eken, Mesul Müdür ve Baş Yazıcı Edebiyat Stajyeri Nejdet Sançar, Yazı İşleri Direktörü Öğretim Usulü Stajyeri Fazıl Demirci isimleri on altıncı sahifeye alt çizginin altına özenle konulmuş.
İlk sahifede okulun Direktörü (müdürü) Numan Ekin’e ait “Yıldız Dağı Çıkarken “ başlıklı özellikle öğrencilere hitap eden bir yazı var:
“Orta Anadolu’nun yegâne Öğretmen Okulunda okuyan gençler! Yeni yeni kaynaşan, uyanan varlığınızla yaşatmaya uğraşacağınız “Yıldız Dağı”nı çıkarırken, her şeyden evvel onun çok derin görüşlü bir tetebbu (düşünce) mahsulü olan yazılarınızla süslenmesini; elbirliği ile bezmeden, usanmadan mecmuanızın yaşamasını düşüneceksiniz.
Yıldız Dağı sizindir. Şahsi tetebbularınızın, mesleki duygu ve düşüncelerinizin mahsulü olacaktır.
Orta yaylanın göbeğinde mütevazı ve verimli mesaisi ile sizleri yetiştiren, hayata hazırlayan, yarının çocuklarına iyi bir mürebbi olmanıza uğraşan bizler, çıkaracağınız “Yıldız Dağı”nda olgun ve derin görüşlü yazılarınızı görmekle iftihar edeceğiz.
Hemen şunu hatırlatayım ki; düşüncelerinizde, kanatlarınızda her zaman ateşli imanınız sönmeyecek mefkûreniz görünsün. Yarının mürebbisine yakışacak şiar budur.
Bir öğretmenin en esaslı meziyeti; çok büyük bir yurt aşkı taşıması, çok sağlam bir itiyat, çok temiz bir düşünce, nihayet metin bir karaktere sahip olmasıdır. Bu imanla yetişen sizlerin çıkaracağınız “Yıldız Dağı” da aynı mefkûrenin makesi olacaktır.”
İkinci sahifede 5-B Öğrencisi Fethi Peker’e ait “Yıldız Dağı” şiiri, üç, dört ve beşinci sahifede Nejdet Sançar’ın “bugünkü Türk Alemi” başlıklı yazısı var. Altıncı sahifeye 26. 12. 1936 tarihli boru, trampet takımından oluşan idareci ve öğretmenlerle birlikte çekilmiş Yıldız Dağı Oymağı resmi konulmuş. Aynı sahifede Riyaziye Öğretmeni Turgut Aktan’ın “Türk İzcilerine” yazısı var. Yedinci sahifede devam eden bu yazının alt kısmına Yıldız Dağı Oymağı’nın bir gezi resmi konulmuş.
Sekizinci sahifede Resim-iş dersi Öğretmeni Ekrem Akman’ın: “Kemal Atatürk Soldat und Führer “adlı Almanca eserden çevrilmiş 23 Temmuz 1923’te imzalanan Lozan Barış Antlaşması’nı konu edinen bugünün siyasetçilerine örnek olacak bir bölüm aktarılmış:
“Arkasında redingot, küçük yapılı fakat endamlı ve zarif bir zat konferans salonunun kapısında göründüğü zaman, müttefik devletlerin bir düzineye yakın mümessilleri kendisini soğuk nazarlarla karşılıyorlar; bu zat Gazi’nin en sadık silah arkadaşlarından General İsmet’tir.
Musolini’nin yüzü düşmanca, Poincare’nin çehresi de dost çehresi değil; İngiliz Mümessili Lort Curzon ise soğuk tavrıyla, bu Türk murahhasına kendisini tanımadığını ima etmeğe çalışıyor. Diğer murahhaslar koltukta oturdukları halde, ikinci derecede bir devlet muamelesi gördüklerini açıkça hissettirmek için Türk murahhaslarına yalnız sandalye hazırlattırılmış.
İsmet, daha kapının yanında iken bir bakışta salonu gözden geçiriyor. Sandalyelere gözü ilişiyor ve işi anlıyor.
-Niçin koltuk değil?
Oturanlar bu esnada imalı bir şekilde öksürüyorlar, diğer taraftan güya acele ile fazla koltuk tedarik edilmediği bahane edilerek,suni teessür alametleri gösteriliyor. İsmet:
-Peki, koltuk tedarik edilince gelirim. Diyor ve salonu terk ediyor. Lort Curzon hayretle dudağını ısırıyor. İsmet ilk azimet numunesini göstermiştir.
İkinci sefer koltuklar hazırlatılıyor, sulh konferansı da tantanalı merasimle açılıyor.”
Mecmuanın onuncu sahifesinde 6.sınıf öğrencisi Cevat Yurday’ın: “Ant”, Servet Dindoruk’un “Gam Yollarında” şiirleri yer alırken, on birinci sahifede Nejdet Sançar’ın “Askerlik” yazısı, on ikinci sahifede Yıldız Dağı Oymağı ile ilgili kısa bir yazı var:
“Okulumuzun gençlerini askerliğe hazırlayan Yıldız Dağı Oymağı, bu yıl muntazam ve verimli bir faaliyet göstermiştir. Oymak, Sivas’ın sıfırın çok altına düşen soğuklarında bile faaliyetinden geri kalmamış ve her hafta Pazar günleri İmaret, İşhan, Pirkinik gibi köylere gezintilerini yapmıştır. Bu suretle gençler hem müsait olmayan şartlar içinde uzun mesafeler kat etmek hem de yarın kalkınması için, içine girecekleri köyleri tanımakla faydalanmışlardır. Oymağın köylerde uyandırdığı tesir çok büyük olmuştur.”
Bu yazının altına da Şarkışla Ağcakışla Nahiyesi Ortaköyü İhtiyar Meclisinin Sivas Öğretmen Okulu Yıldız Dağı Oymak Beyliği’ne yazdıkları bir davet mektubu yer alıyor. On üçüncü sahifede 6.Sınıf öğrencisi Hüseyin Tuncer’in : “Köylüme Hitabım” yazısı, bitiminde Yıldızdağı oymağının bir köye yaptığı gezi resmi, on beşinci sahifede “Yurttan Hikâyeler” bölüm başlığı ile 6.sınıf öğrencisi M. Ecer’e ait “Batıl Bir İtikat” hikâyesi yer alıyor.
On altıncı sahife okulun tarihçesine ayırt edilmiş. Cumhuriyet öncesi 1881 yılında Sivas Mülki Rüştiyesi’nin üst katında Dar’ül Muallimin-i Sübyan adıyla iki yıl öğrenim süreli açılan okulun Cumhuriyet döneminde yeni binasında Muallim Mektebi adıyla beş sınıflı olarak eğitim öğretime başlaması ve 1932 yılına kadar olan gelişimi anlatılıyor.
Mecmuanın ikinci sayısı Haziran 1937 tarihini taşıyor. Daha çok okul öğrencilerinin yazı ve şiirlerine yer verilmiş. Sırasıyla Okul Direktörü Numan Ekin’in “19 Mayıs’ta”, Nejdet Sançar’ın “Attila”, Fikri Gürsel’in “Muasır Hayatta Ahlaki Buhran” ,Faik Dranaz’ın “Politika ve Öğretmenler”, 6.Sınıf Öğrencisi S. Dindoruk’un, ”Ülküme Doğru”, 6.Sınıf öğrencileri Cevat Yurday’ın “Soyum”, ve S. Dindoruk’un “Hasret” şiiri, Fethi Peker’in “Dumanlı Dağlar” şiiri, 5.sınıf öğrencisi B. Ş. Örsel’in “Talebenin Sağlığı ve Öğretmenle Ebeveynin Rolleri”, 5.sınıf öğrencisi Adil Demirel’in “Taştan Dilek”, 5.Sınıf öğrencisi Ali Rıza Mısır’ın “Demokraside Kadının Mevkii” yazıları bulunuyor.
Teşrinisani 1937 tarihli üçüncü sayının kapağında sadece Yıldız Dağı kelimeleri var. Öğretmen Okulu Direktörü Numan Eken “Talebelerime” yan başlığıyla “ 1938 Yılına Girerken” yazısı ile sesleniyor. Diğer yazı ve şiirler arasında Fikri Gürsel’in “Okulda İnzibat Meselesi”, Ekrem Akman’ın “Kamal Atatürk Soldat Und Führer” adlı kitaptan tercüme ettiği : “Dumlupınar”, Nejdet Sançar’ın :“ Hava Şehitleri”, ”Namık Kemal ve Komünistler”, 6.sınıf öğrencileri İ.Taşkın’ın “Diyarbakır”, A. Özuduru’nun “İdeal Öğretmen” yazısı var. Bu sayıda Yıldız Dağı Oymağı Ankara’da başlıklı bir haber yazısı mevcut:
“Geçen yıl kar demeden, soğuğa aldırmadan hemen her hafta civar köylere yürüyüşler yapan Sivas Öğretmen Okulu’nun asker yapılı çocukları bu yıl Ankara’yı görmek, bir haftadan fazla oranın havasını teneffüs etmek talihine eriştiler. Yıldız D ağı’nın kırk altı dinç çocuğu Türkiye’nin diğer yerlerinden gelen arkadaşlarıyla birlikte ruhlarını çelikleştirdiler, imanlarını kuvvetlendirdiler ve okullarına yeni bir hamule ile döndüler.”
Dördüncü sayının kapağına Yıldız Dağı’nın silueti konulmamış. Yıl 1 İkinci kanun 1938 tarihini taşıyor. İlk yazı “Cumhuriyet Bayramında” yine okul Direktörü Numan Eken’e ait. Bunu Nejdet Sançar’ın “Türk Ordusu ve Türk Askeri”, Fikri Gürsel’in “Auguste Comte”; Ekrem Akman’ın “Dumlupınar 2”, 5.sınıf öğrencisi Süleyman Bumin’in :”Hatay’ın bağımsızlığını çağrıştıran ”Paris’e Açık Mektup” şiiri izliyor:
“On yedi milyon yürek bir emelde çarpıyor
Nabızlardaki kanlar cenge hazırız diyor
Yeter artık fecaat, elem, zillet
Ersin sona, o kanun adlı işkence, illet.
Dünya yirminci asır inkılâbı olarak,
İstibdadı dirilmiş buluyor Hatay’da bak,
Medeniyet arından adını gizlemekte
İnsaniyet Hatay’da insanı temizlemekte
Lazım değilse size insaniyet sıfatı
Yok olun şu cihandan, terk edin kâinatı”
Bu şiirden sonra İ.Taşkın’a ait “Ziya Gök Alp” ve 6.sınıf öğrencilerinden M. Ersoy’un: “Köy Sağlığı”, M. Cezar’ın “Bir Ulus “ yazıları yer alıyor.
Mecmuanın son sahifesinin alt çizgisinin altına sahibi: Direktör Numan Eken ve Mesul Müdürü ve Yazı İşleri Direktörü N.Sançar isimleri düşülmüş.
Beşinci sayının kapağında bir değişiklik yapılarak Yıldız Dağı kelimelerinin hemen altına içindekiler bölümü eklenerek çizgiler içerisine konulmuş. Alt kısma Yıl 1, Kamil Matbaası Sivas ve 5. sayı ibareleri konulmuş.
Öğretmen Okulu Direktörü Numan Eken’in mezun öğrenciler hitaben ”Yurdumuzun Her Köşesine Koşalım” yazısı dikkat çekiyor. F.Gürsel’in ”Auguste Comte 2” seri yazısı, M. Atsızayoldaş’ a ait “Davet“ şiiri; Beden Eğitimi Öğretmeni Kemal Enöktem’in “Beden Eğitiminde Usül”; İhsan Ermutlu’nun “Son İtiraf (mensur şiir) ”; Servet Dindoruk’un ”Yirmi Yaşım” şiiri; Nejdet Sançar’ın “Mili Kin ve Süleyman Nazif ”yazısı; öğrencilerden F. Peker’in: “Kendi Kendime” ve Süleyman Bumin’in ”Hücum” şiiri, 6.sınıf öğrencisi Ö. Dolay’ın ”Tahsilin Ereği Ne Olmalıdır” yazısı yer alıyor.
Mart-Nisan 1938 tarihini taşıyan altıncı ve yedinci sayı birlikte yayınlanmış. Kapak kompozisyonu beşinci sayı ile aynı. Direktör Numan Eken ”Sen ve Köylü” yazısı ile yine genç öğretmen adaylarına sesleniyor:
“Yarının öğretmeni dinle. Sana biz mürebbilerinizin her zaman tekrarladığımız manaları başka başka olan iki kelime var: sen ve köylü… Bu iki kelimenin bir kitle, bir camia haline gelmesiyle bizler emeklerimizin semeresini almış oluyor, yorgunluklarımızı unutuyoruz. Çünkü Sen, bu yuvadan bizlerden öğütler alarak hayata atılıyor, seni ekleyen köylüye koşuyor, Atatürk diyarının mesut günlerini yaşatıyorsun. Sen bugün bir talebesin fakat yarın faziletkâr bir öğretmensin. Sen bugün henüz idareye muhtaç bir okul çocuğusun, fakat yarın bir idarecisin.”
Bu, derginin ilk yazısı olma özelliğini korurken, Belkıs Aydınoğlu “Mantığın Tekamülü”; Fikri Gürsel’in “Augeste Comte 3”, ”23 Nisan Çocuk Bayramı”; Nejdet Sançar’ın ”Türk Birliği Meselesi”, 6.sınıf öğrencilerinden İhsan Yücel’in ”İlkokullarda Estetik Terbiyenin Önemi”, Servet Dindoruk’un “Felaket “, Gazi Terbiye Enstitüsü Edebiyat Zümre Öğretmeni Selahattin Savcı’nın ”Annem”, Süleyman Bumin’in “Hamid’e”, ”Çorbacıya Açık Söz”; Zonguldak Ortaokulu Matematik Öğretmeni Turgut Aktan’ın “Öğretmen Okulu Talebelerime” şiirini Nihal Atsız’ın “Yakarış “ şiiri takip ediyor:
“………
“Yurt ve şeref uğrunda sen seril de toprağa
Varsın hiçbir dudakta anılmasın er adın!
Kan sızarak göğsünden huzuruna varınca
Izdırabı dinecek belki o gün Kürşad’ın”
Derginin bir bölümünde Fuzuli’nin bahçesinden başlığı altında M. Atsızayoldaş’ın yakında Fuzuli’nin Bahçesi” isimli bir kitabının çıkacağı duyurusu ile birlikte bu eserden alınan “Hasret, Rica, İnan” adlı kısa fıkralara yer veriliyor.
İkinci kanun 1939 tarihli sekizinci sayının yazar kadrosunda oldukça değişiklikler göze çarpıyor. Öğretmen Okulu Müdürü Numan Eken’in Afyon Lisesi Müdürlüğüne atanmasıyla yerine gelen Rasim Başgöz “Dergimiz ve Biz” yazısıyla bu kültürel çalışmanın devam edeceğini vurguluyor:
“Okulumuzun mensuplarını etrafında toplayan ve yuvamızın parlak ateşini yaşatan Yıldız Dağı Dergimiz, bu sene ikinci yaşına basmış bulunuyor.
Sinesinden yüzlerce genci ulusa ve memlekete hayırlı bir tarzda mezun eden okulumuz her sene bağrına bastığı canlı, heyecanlı ve ulussever yeni yavruları sayesinde bir kat daha yükselirken bu terakkisini yılda, iki üç defa çıkardığı ve bölgesindeki bir dağın adını taşıttığı dergisi ile tespit etmiş bulunuyor. Bu tespit işi, maziyi hatırlamak zevkini, istikbâli yükseltme şevkini yuvamızın elemanlarına bahşetmiş oluyor.
Biz Öğretmen Okullular, memleketi kurtaran ordu, yükseltenin öğretmen olduğuna kesin olarak inanmışızdır. Şimdi yurdumuz medeniyet yolunda hedefine bilerek ilerlemeye başlamıştır. Onu bu yolunda bir kat daha şuurla yürütmek bizim baş vazifemizdir.”
Diğer yazılar arasında F. Gürsel “Aile ve Okul”; Rasim Başgöz “Eski Yeni Meselesi”; Naima Soyuygur “Küçük Bir Kızın Atasına Olan Sevgisi”; Nejdet Sançar’ın “Ziya Gökalp’in Türkçülük Fikirleri” 6.Sınıf öğrencileri Salih Aygün’ün “Kolsuz Kahraman” hikâyesi; Muharrem Miral’in “Atama Ağıt’ı” yer alırken; şiirlerden de Süleyman Bumin’in “Ata’ya Ağıt” Fethi Tevet’in, Nejdet Sançar’a ithaf ettiği “Türklüğün Deli Divanesi” şiiri mevcut. Mecmuanın 7. sahifesinde ”Kültür Direktörleri Arasında” başlığıyla yedi sorudan ibaret mezun gençlere yönelik bir anket var. Anketin altına cevapların okul direktörlüğüne gönderilmesi rica edilerek, isim ve memuriyet adreslerinin neşredilip edilmemesi hususunun kültür direktörlerin arzularına bırakıldığı ilan ediliyor.
Son sahifenin ortasına bir düzeltme yazısı konulmuş, çizgi altında ise İmtiyaz sahibi: N. Eken Mesul Müdür N. Sançar isimleri bulunuyor. Arka kapakta da sadece 10 kuruş ibaresi bulunuyor.
1 Mart 1939 tarihli dokuzuncu sayının kapağında yazı ve şiirleri bulunan şahsiyetlerin sadece isimleri bulunuyor. Bu sayıda ilk yazı olağanın dışında “Hemşehrilik Zihniyeti” başlığıyla Nejdet Sançar’a ait. Diğerleri Rasim Başgöz’ün ”Orta Öğretim Gençliği”, F. Gürsel’in “Aile ve Okulun Terbiyedeki Rolü”, Nejdet Sançar’ın ”Tarihte Türk İtalyan Savaşları”, Erzincan Gazi Okulu Öğretmeni A. Özüduru’nun “Tahsil ve Terbiye” yazıları ile birlikte Süleyman Bumin’in Atsız’a ithaf ettiği “Canan”,Atsız’ın “Atsız Şiir”i yer alıyor. Süleyman Bumin’in yazdığı şiirin altında:
”Bu şiir Yeni Birlik Mecmuasında neşredilmiş fakat her nedense baştaki” Atsıza “kelimesi hiç yazılmamış ve alttan ikinci satırdaki Türkistan” kelimesi “Türkeli” diye yazılmıştır” şeklinde bir uyarı mevcut.
13 - 14. sahifelerde “Okuldan Haberler” başlığı altında okulda öğretmenler tarafından verilen konferanslardan bahsediliyor. Direktör Rasim Başgöz, Edebiyat Öğretmeni Nejdet Sançar, Tabiiye Öğretmeni Sırrı Aktok, Beden Terbiyesi Öğretmeni Kemal Enökdem, Pedogoji Öğretmeni Fikri Gürsel, Tarih Öğretmeni Kazım Akdeniz bunlar arasında zikrediliyor.
Yine bu sayıda okuldaki Edebiyat, Köycülük ve Spor eğitici kollarının yaptığı toplantılardan özetle bahsedilirken aynı sahifede çizgi içersine alınmış bir bölümde gelecek sayıda Ürgüplü Halk Şairi Mahvi’nin hayatı ve eserleri konulu bir çalışmanın olacağı duyurusu yapılıyor.
Yıl 2 Mayıs 1939 tarihli onuncu sayının kapağına Yıldız Dağı kelimelerinin yanı sıra yazı ve şiirleri olan şahsiyetlerin dışında sol bölüme Ziya Gökalp’in:
“Demez taş, kaya
Yürürüz yaya
Türk’üz! Gideriz
Kızıl Elma’ya “
Şiiri konulmuş.
İlk yazı “Öğretmen ve Cemiyet” başlığıyla Rasim Başgöz’e ait. Bunu İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Zümresinde tahsil yapan Belkıs Aydınoğlu’nun ”Aile ve Okulun Terbiyedeki Rolü Meselesi” yazısı takip ediyor. Aydınoğlu bu yazısında daha önce dergide Fikri Gürsel tarafından yayınlanan “Aile ve Okulun Terbiyedeki Rolü” konulu yazısına adeta eleştirel bir bakış getiriyor. Rasim Başgöz “Orta Öğretim Gençliği II”, Nejdet Sançar “Büyük Türklük Fikri”, F. Gürsel ”Augeste Comte 4”, A. Özuduru ”Son İtirafım” 6.Sınıf öğrencisi M. Kalaycı’nın “Turan Yollarında”, 4. Sınıf öğrencilerinden Tarık Orhan’ın “Kerem İle Aslı”, Cemal Doğantay’ın ”Türk’ün Türküsü”, Fethi Tevet’in “Sılaya Dönüş” şiirleriyle okurlarıyla buluşuyor.
Bu sayının 13-15 sahifeleri bir önceki sayıda duyurusu yapılan Ürgüplü Mahvi” ye (1807-1869) ayrılmış. Son sınıf talebelerinden Ali Baran’ın Ürgüp’te Tayyarzade Nuri Efendi ve Konakçıoğulları’ndan Mehmet Efendi’den derlediği çalışmalar Mahfi’nin 1267’de İstanbul’a gidip daha sonra memleketini arzulamasıyla Ürgüp’e dönerken söylediği destan örneklerle veriliyor:
“Ta ezeli bağlıdır belim
Leylü nehar zikrederim Mevla’yı
Asla hatırımdan çıkar mı ölüm
Bir vakitte inkâr etmem ukbayı”
Bir başka araştırma yazımızda buluşmak dileğiyle.

Yazıda geçen bazı şahsiyetlerle ilgili kısa notlar:
*Süleyman Bumin, 1337 Tokat doğumlu. Baba adı İbrahim… Sivas Öğretmen Okulu mezunu… Tokat İbn-i Kemal İlkokulu öğretmenliğinden sonra 1963-1969 yılları arasında Tokat Namık Kemal İlkokulu Müdürlüğü’nde bulunarak buradan emekli oldu.
Tokat eski Milletvekili Metin Gürdere basıma hazır “20. Yüzyılda Tokat” adlı eserinin 371. sahifesinde Veteriner Hekim Burhan Yamanoğlu, Süleyman Bumin’i şöyle anlatmaktadır:
“1944 Milliyetçilik olayları Tabutluk olaylarını içeren çetin soruşturmalarda Süleyman Bumin Bey’in de sorgulandığı yolunda birtakım söylentiler vardı ama doğruluğunu bilmiyorduk. Namık Kemal İlkokulu Müdürü idi. Ziyaret ettik. Partiyi kimlerle kuracağımızı sordu. Biz de bakırcı, terzi kalfaları ve bazı tanıdığım arkadaşların ismini verdim. Bir şey söylemedi.”
Tokat’ta Anavatan Gazetesi’ni çıkardı. Çeşitli kitapları yayınlandı. Yeni Şafak Gazetesi yazarlarından Kürşat Bumin’in babasıdır.
*Nejdet Sançar: 1326 İstanbul doğumlu. 2.11.1937-27.12.1939 tarihleri arasında Edebiyat Öğretmeni olarak Sivas Erkek Öğretmen Okulu’nda çalıştı.
*Faik Dranas: Felsefe Öğretmeni olarak 1937’de Sivas Lisesi’nde bulundu. 1954’te Kabataş Lisesi Müdürlüğü yaptı. İsviçre’de öğrenci müfettişliği yaptı. Lise son sınıf öğrencilerine velilerinden izin belgesi getirme şartıyla okulda sigara odası açmasıyla tanınmıştır...
*Rasim Başgöz: Sivas Lisesi Müdürlüğü, Balıkesir Lisesi Müdürlüğü(1946-1950), Ankara Yenişehir Lisesi (TED Koleji) Müdürlüğü yaptı. Bu görevde iken Amerika’dan getirilerek okulda görevlendirilen misyonerlerce milliyetçi olduğu için şikâyet edilerek görevinden alındı. 1955-1970 yılları arasında MEB Müfettişliğinde bulundu.
*Numan Eken: İstanbul Yüksek Öğretmen Okulu mezunu… Sivas Erkek Öğretmen Okulu Müdürlüğü görevinden sonra Afyon Lisesi Müdürlüğüne atandı (22.09.1938-12.01.1940). Buradan Ankara Gazi Lisesi Tabiiye Öğretmenliğine tayin edildi. 1950li yıllarda Ankara Koleji’nde görev yaptı. Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü’nde çalıştı. Liseler için Jeoloji Kitabı yayınladı.

KAYNAK:[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez. Üye Olmak İçin Tıklayın...]