Forum - Ana Sayfa Takvim S?k Sorulan Sorular Arama

Zurück   Sivas - Sivaslilar.Net - Sivashaber - Sivasforum - Sivasların En Büyük Buluşma Merkezi - Yiğidolar > DİN BÖLÜMÜ > Dini Bilgiler > Muhtelif konular
SİTE ANA SAYFA Galeri Kayıt ol Yardım Ajanda Oyunlar Bugünki Mesajlar



Son 15 Mesaj : Atatürk'ün Çocukluğu'na Ait Hikayeler           »          Şehzade Osman           »          Hatıra defteri           »          Antilop İle Akrebin Dostluğu           »          Karagöz İle Hacivat Konuşmaları 2           »          Sitemizin Ozanları           »          SEVDİM İŞTE....           »          NEFRET ETTİM İŞTE!!!!!           »          AFORİZMALAR (SAÇMALAMLAR)-1           »          SEÇKİNLER/SEÇİLMİŞLER DÜNYASI           »          Hatalarımızdan Dersler Alabilmek Ümidiyle.           »          Araf Suresi 172-173. Ayetler.( Ben Sizin Rabbiniz Değil Miyim)           »          İnancımızı Kullananların Artık Tuzağına Düşmeyelim.           »          ULAŞ-Yapalı           »          TÜRKİYE TÜRKLERİNDİR PAYLAŞIMAZ
Cevapla
 
Seçenekler Arama Stil
Alt 03.08.2008, 14:34   #1
myigitsoy
Yiğido
 
myigitsoy - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
myigitsoy Şuan myigitsoy isimli Üye şimdilik offline Konumundadır
Son Aktivite: 30.01.2010 12:34

Üyelik Tarihi: 27.12.2006
Mesajlar: 53
Tecrübe Puanı: 641 myigitsoy BU GIDISLE COK MESHUR OLACAK
Standart ÖDÜNÇ ALMAK

ÖDÜNÇ ALMAK

Soru: Hangi durumda ödünç alınır? Alınan borcu geciktirmek uygun mudur?

Cevap: Şu üç durumda ödünç almak câiz olur:

1- Nafakası olmıyanın, nafakasını, vücûdunu örtecek kadar elbise almak için veyâ kazanc şüpheli olanın, helâl nafaka almak için ödünç istemesi câizdir.

2- Evi olmıyan kimsenin, ev satın alması veya evinin kirâsını ödemesi için ödünç istemesi câizdir. Soğuktan korunmak [odun, kömür, soba, kışlık palto gibi şeyler almak] için de ödünç alabilir.

3- Evlenmek, mevkii ve vazifesi icâbı, âdete uygun giyinmek ve bunun gibi işler için ödünç istenebilir. [Zarûret olunca da ödünç almak câiz olur.]

Bu üç maddede bildirilen husûslar dışında ödünç istemek câiz olmaz. Meselâ, parası olmıyan kimsenin baklava yemek, meşrubat içmek ve pahalı kumaşlardan elbise almak, komşunun var diye ihtiyâç olmıyan bir şeyi almak için ödünç istemesi doğru değildir. Kısacası makam ve vazifesi gereği değilse, lüks sayılan yiyecek, içecek ve giyecek için ödünç alınmaz. Ödemek niyetiyle ödünç alana Allahü teâlâ yardım eder, ödünç verene de çok sevâb verir.

Bire onsekiz sevâb

Hadîs-i Şerîflerde buyuruldu ki:

(Sadaka için on sevâb, ödünç için ise on sekiz sevâb vardır.) [Taberânî]

(Allah rızâsı için ödünç verene, her gün için sadaka sevâbı verilir. Fakirden alacağını çabuk istemiyene, her gün için malın hepsini sadaka vermiş gibi sevâb verilir.) [Hâkim]

Borçlanmamaya çok dikkat etmelidir! Hz. Lokman Hakîm, (Borç yükü altında ezilmektense, taş taşımayı tercîh ederim) buyuruyor. Çünkü borçlanmak, insanı küfre kadar sürükler. Peygamber efendimiz buyuruyor ki:

(Yâ Rabbî, küfre düşmekten ve borca girmekten sana sığınırım.) [Nisâî]

(Borçsuz olan hür yaşar.) [Beyhekî]

(Huzûr içinde iken, borçlanarak korku içinde yaşamayın!) [Hâkim]

(Borçtan sakının! Borç, gece gama, gündüz zillete sebep olur.) [Beyhekî]

Ödünç alınan borçları ilk fırsatta ödemeye çalışmalıdır! Alış veriş neticesinde meydana gelen taksitli, borçları da zamanında ödemelidir! Ödemeyi geciktirmek günâhtır. İbrâhim Edhem hazretleri, (Borcu olan kimse, yağlı ve sirkeli yemek yememeli) buyuruyor. Borcu olan, borcunu ödemeden sadaka bile vermemelidir! Hadîs-i Şerîfte buyuruldu ki: (Kendi veya çoluk çocuğu muhtâç veya borçlu olanın verdiği sadaka kabûl olmaz.) [Buhârî]

İhtiyâcı olmıyana, malını lüzûmsuz yerlere, harâma harcıyana ödünç para vermemelidir! Borcunu vaktinde ödemeyen kimsenin, gelip mühlet istemesi lâzımdır. Ödeme imkânı olduğu hâlde, borcunu geciktirmek zulümdür, günâhtır. Bir kimse, malı olduğu hâlde, borcunu ödemeyi bir saat geciktirirse, zâlim ve âsî olur. Namaz kılarken de, oruç tutarken de, uykuda da, ya'nî her ân, la'net altında bulunur. Malı olmak, parası çok olmak demek değildir. Satılık birşeyi olup da, satmazsa, günâh işlemiş olur.

Zulmeden borçlu

Soru: Boç ödememek veya borç vermemek günâh mıdır?

Cevap: Hadîs-i Şerîflerde buyuruldu ki:

(Ödememek niyyetiyle borçlanan, Kıyâmete hırsız olarak gelir.) [İ Mâce]

(İmkânı varken, borcunu ödemiyene her gün zulmetme günâhı yazılır.) [Taberânî]

(Aldığı borcu ödemiyene Allahü teâlâ, Kıyâmette "Bu kimsenin hakkını sizde bırakacağımı mı zannettiniz?" buyurarak onun iyi amellerini alıp diğerine verir. Eğer borçlunun, iyi ameli yoksa, alacaklının günâhları borçluya yüklenir.) [Taberânî]

Borcunu ödeyemiyene mühlet vermek sevâbdır. Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:

(Kıyâmetin dehşetinden kurtulmak istiyen, darda kalan borçluya mühlet versin!) [Taberânî]

(Darda olanı ferâha kavuşturanı veya onun borcunu ödeyeni, Allahü teâlâ Kıyâmetin dehşet, korku ve sıkıntılarından kurtarır.) [Müslim]

(Beldan kurtulmak, istediğine kavuşmak ve Arşa sığınmak istiyen, darda kalan borçluya mühlet versin veya ona alacağını bağışlasın!) [Abdürrezzak]

Kıyâmette günâhı çok bir müslümanı hesâba çekerler. O kimse de (Benim hiç iyiliğim yoktur. Sadece çırağıma, "Fakir olan borçluları sıkıştırma, ne zaman ellerine geçerse, o zaman vermelerini söyle, birşey isterlerse yine ver, boş çevirme!" diye söylerdim.) der. Allahü teâlâ da, onu affederek buyurur ki: (Bugün sen muhtâçsın. Sen dünyada kullarıma acıdın, bugün biz de sana acırız.) [Buhârî]

Fâiz her dinde harâmdır

Soru: Dînimizde fâizin hükmü nedir?

Cevap: Bugün fâizin, içkinin, zinânın harâm olduğunu bilmiyen müslüman yoktur. Harâmlar zamanla helâl olmaz. Şu kadar var ki, (Zarûretler, harâm olan bir şeyi mubâh kılar), fakat zarûret bitince harâmlığı devam eder. Meselâ susuzluktan ölecek kimsenin, şaraptan başka içecek bir şey bulamazsa, ölmiyecek kadar şarap içmesi câiz olur. Daha fazla içmesi câiz olmaz. Açlıktan ölecek kimsenin leş yemesi de böyledir.

Bu ve benzeri durumlar haricinde fâize helâl denmez. Fâiz hakkında Tergib'deki hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:

(Helâk eden yedi şeyden birisi fâiz almaktır.) [Buhârî]

(Yedi büyük günâhtan biri fâiz yemektir.) [Bezzâr]

(Fâiz alana da verene de la'net olsun!) [Müslim]

(Vücûduna dövme yapana, yaptırana, fâiz alıp verene lâ'net olsun.) [Buhârî]

(Allahü teâlâ, dört kimseyi Cennete koymaz: Bunlar, devamlı içki içen, fâiz alan, yetim malı yiyen ve ana-babasına âsî olandır.) [Hâkim]

(Fâiz 73 kısımdır. En aşağısı, kişinin anası ile zinâ etmesi gibidir.) [Hâkim]

(Bir dirhem fâiz alıp vermek otuz zinâdan günâhtır.) [Taberânî]

(Zinâ ve fâiz yaygınlaşan toplum, Allahın azâbını hak etmiş olur.) [E.Ya'lâ]

(Kıyâmet yaklaştıkça, fâiz, zinâ, ve içki çoğalır.) [Taberânî]

Gayrı Müslim Diyârında

Fâiz hakkında pek çok hadîs-i şerîf vardır. Kur'ân-ı kerîmde Bekara sûresi 275. âyet-i kerîmesinde, (alış-verişin helâl, fâizin harâm) olduğu bildirilmektedir.

Ecnebî memleketlerde, müslümanların, gayrı müslimlere ödünç verip, onlardan fâiz almalarının câiz olduğu Mülteka'da yazılıdır. Mecma'ül enhür ve Dürer'deki hadîs-i şerîfte, gayrı müslim memleketlerde, müslümanların kâfirlerden fâiz almalarının câiz olduğu bildirilmiştir. Bundan başka zarûret dışında fâiz her yerde her zaman harâmdır. (Cevhere)

Fâiz yalnız İslâm dîninde değil, semâvî dinlerin hepsinde harâmdır. Fetâvâ-i Hayriyye'de buyuruluyor ki:

(Zimmî [gayrı müslim] zimmîye elli lira ödünç verip, fâizi ile birlikte ellibeş lira alsa, beş lirayı geri vermesi lâzımdır. Çünkü, fâiz her dinde harâmdır.)

Fâiz, ödünç vermekte, rehinde ve alış-verişte olur. Fıkıh kitaplarında fâizin yetmişten fazla çeşidinin olduğu bildirilmektedir. Bunun için alış-veriş ve başka sözleşme yapacak kimselerin, hangi hâllerde fâiz olduğunu iyice öğrenmesi lâzımdır. Bu bilgileri öğrenmesi lâzımdır. Bu bilgileri öğrenmek farz-ı ayndır. Bilmiyen kimse farkında olmadan fâiz alıp verir, böylece büyük günâha girmiş olur. Harâm olduğunu bilmediği için tevbe etmez.

İmâm-ı Rabbânî hazretleri buyuruyor ki:

Daha fazlasını ödemesi şartı ile ödünç vermek fâizdir. Harâm anlaşma ile ele geçen malın hepsi harâm olur. Meselâ, 12 kile ödemesi şartı ile, on kile buğday ödünç verilse, 12 kilenin hepsi harâm olur. Fazladan alınan 2 kilesi kul hakkı olduğu için, geri verilmesi gerekir. On kilesi de harâm olduğu için fakîre sadaka olarak verilir.

Bir teneke sütün içine konan, bir bardak idrar sütün tamamını necis eder. Fâizle ödünç verilen paranın, fâizini, ana parasından ayırmak mümkün olmaz. Sütte olduğu gibi tamamı kirlenmiştir.

Kaynak:Hayirhasenat.com
__________________
myigitsoy isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   sendpm.gif Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye Okuyor. (0 Kay?tl? Üye Ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesaj?n?z? De?i?tirme Yetkiniz Yok

BB Code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hizli Erisim


WEZ Format +2. ?uan Saat: 19:15.


Powered by: vBulletin. Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

Copyright © - Bütün Haklar Sivaslilar.net'e aittir.