Sivas - Sivaslilar.Net - Sivashaber - Sivasforum - Sivasların En Büyük Buluşma Merkezi - Yiğidolar

Sivas - Sivaslilar.Net - Sivashaber - Sivasforum - Sivasların En Büyük Buluşma Merkezi - Yiğidolar (http://www.sivaslilar.net/forum/index.php)
-   Muhtelif konular (http://www.sivaslilar.net/forum/forumdisplay.php?f=326)
-   -   Müslüman kardeşlerime uyarı (http://www.sivaslilar.net/forum/showthread.php?t=18671)

_ђคzєяƒєη_58 20.06.2008 13:54

Müslüman kardeşlerime uyarı
 
(1) Mezhebsizlerin, telfik-i mezahibçilerin fikir, görüş, fetva ve ruhsatlarına kulak asmayınız, onlara itibar etmeyiniz, onları dinlemeyiniz.
(2) Bu devirde Türkiye’de mutlak müctehid seviyesinde hiçbir din âlimi yoktur. “Alimlerin alimi... En yüksek hocaların en yükseği” gibi işkembeden atma unvanlara sahip kimselerin tuzaklarına düşmeyiniz.
(3) Türkiye’de şu anda Ömer Nasuhî Bilmen ve Ezherî Ahmed Davudoğlu merhumlar ayarında müftü bile yoktur. Müftülük ehliyetine sahip olmayanların fetvalarını kabul etmeyin.
(4) Gerçek müfessir olmayanların yazdıkları derleme Kur’ân tefsirlerini okumayın. Men fesserel-Kur’âne bi re’yihi fekad kefer (Kur’ân’ı kendi re’y ve kafasıyla tefsir eden kâfir olur) hükmünü unutmayın.
(5) Reformcu ilâhiyatçılara inanmayın, kanmayın. (Reformcu olmayanlara selâm ve hürmetlerimi arz ederim)
(6) Muteber, güvenilir bir ilmihal kitabı alın ve onu başucu kitabınız yapın, dininizi ondan öğrenin.
(7) İsmi cazip, kapağı cafcaflı diye her din kitabını alıp okumayın.
(8) Arap dünyasındaki bozuk mezhebe kapılarak “Şöyle yapmak şirktir, böyle yapmak küfürdür...” gibi aşırılıklara kapılmayın. Dinimiz ölülerin mezarlarını belli etmeye, kabir ziyareti yapmaya izin vermiştir.
(9) Tergib ve terhib konusunda zayıf hadîslere uyulur. Mesela namazı teşvik eden, terkinden dolayı korkutan zayıf bir hadîsi zikr etmenin hiçbir sakıncası yoktur. Çünkü namaz zaten Kur’ân’la, Sünnetle, icmâ-i ümmetle sâbit bir farzdır.
(10) İslâm’ı ilâhî bir din olmaktan çıkartıp, beşerî bir ideoloji ve hümanizma haline getirmeye çalışan müfsidlerin tuzaklarına düşmeyin.
(11) Dinlerarası diyalog ve hoşgörü çukuruna düşerseniz bir daha çıkamazsınız. Bu gibi tuzaklara karşı çok dikkatli ve uyanık olunuz. Tek hak din İslâm’dır. Hz. Muhammed’in risaletini ve dâvetini duyup da reddedenler için selâmet ve kurtuluş yoktur.
[B]Mehmet Şevket Eygi
Milli Gazete, 15 Ekim 2005[/B]

bayatlı kenan58 20.06.2008 15:48

--->: Müslüman kardeşlerime uyarı
 
su zamanda dıkkat etmemız gerekenler cok guzel bı sekılde anlatılmıs

sonbahar5803 20.06.2008 22:51

--->: Müslüman kardeşlerime uyarı
 
[QUOTE=_ђคzєяƒєη_58;275244]
(2) [U][COLOR="Red"]Bu devirde Türkiye’de mutlak müctehid seviyesinde hiçbir din âlimi yoktur.[/COLOR][/U]
[/QUOTE]

[B][COLOR="DarkOrchid"]Bence bu kadar kesin konuşmayın. Bunu ancak Allah bilir.[/COLOR][/B]

_ђคzєяƒєη_58 21.06.2008 08:59

--->: Müslüman kardeşlerime uyarı
 
[QUOTE=sonbahar5803;275490][B][COLOR="DarkOrchid"]Bence bu kadar kesin konuşmayın. Bunu ancak Allah bilir.[/COLOR][/B][/QUOTE]

şu zamanda her konuda fetva verebilecek kim var ki ? evet müctehit vardır belki ama mutlak her konuya cozum getırebılecek bırı oldugunu zannetmıyorum.en doğrusunu tabiki ALLAH(cc) bilir.
bır konuda fetva almışsak ve içimizde şüpheye düşmemek için Ömer Nasuhi BİLMEN yada ibn-i Abidin gibi gerçek müctehit alimlerin fetvalarına bakmalıyız
SELAM VE DUA İLE

_ђคzєяƒєη_58 21.06.2008 09:14

--->: Müslüman kardeşlerime uyarı
 
[QUOTE=_ђคzєяƒєη_58;275244](1) Mezhebsizlerin, telfik-i mezahibçilerin fikir, görüş, fetva ve ruhsatlarına kulak asmayınız, onlara itibar etmeyiniz, onları dinlemeyiniz.
(2) Bu devirde Türkiye’de mutlak müctehid seviyesinde hiçbir din âlimi yoktur. “Alimlerin alimi... En yüksek hocaların en yükseği” gibi işkembeden atma unvanlara sahip kimselerin tuzaklarına düşmeyiniz.
(3) Türkiye’de şu anda Ömer Nasuhî Bilmen ve Ezherî Ahmed Davudoğlu merhumlar ayarında müftü bile yoktur. Müftülük ehliyetine sahip olmayanların fetvalarını kabul etmeyin.
(4) Gerçek müfessir olmayanların yazdıkları derleme Kur’ân tefsirlerini okumayın. Men fesserel-Kur’âne bi re’yihi fekad kefer (Kur’ân’ı kendi re’y ve kafasıyla tefsir eden kâfir olur) hükmünü unutmayın.
(5) Reformcu ilâhiyatçılara inanmayın, kanmayın. (Reformcu olmayanlara selâm ve hürmetlerimi arz ederim)
(6) Muteber, güvenilir bir ilmihal kitabı alın ve onu başucu kitabınız yapın, dininizi ondan öğrenin.
(7) İsmi cazip, kapağı cafcaflı diye her din kitabını alıp okumayın.
(8) Arap dünyasındaki bozuk mezhebe kapılarak “Şöyle yapmak şirktir, böyle yapmak küfürdür...” gibi aşırılıklara kapılmayın. Dinimiz ölülerin mezarlarını belli etmeye, kabir ziyareti yapmaya izin vermiştir.
(9) Tergib ve terhib konusunda zayıf hadîslere uyulur. Mesela namazı teşvik eden, terkinden dolayı korkutan zayıf bir hadîsi zikr etmenin hiçbir sakıncası yoktur. Çünkü namaz zaten Kur’ân’la, Sünnetle, icmâ-i ümmetle sâbit bir farzdır.
(10) İslâm’ı ilâhî bir din olmaktan çıkartıp, beşerî bir ideoloji ve hümanizma haline getirmeye çalışan müfsidlerin tuzaklarına düşmeyin.
(11) Dinlerarası diyalog ve hoşgörü çukuruna düşerseniz bir daha çıkamazsınız. Bu gibi tuzaklara karşı çok dikkatli ve uyanık olunuz. Tek hak din İslâm’dır. Hz. Muhammed’in risaletini ve dâvetini duyup da reddedenler için selâmet ve kurtuluş yoktur.[/QUOTE]
Dr. Mehmet Şevket Eygi
MILLI GAZETE 2005

seva 21.06.2008 10:31

--->: Müslüman kardeşlerime uyarı
 
Mezhepsizleri tanımak için fikirlerini, inançlarını bilmek gerekir. Fikirlerinden bazıları şöyledir:

Mezhep taassubu tabirini çok kullanırlar. İctihad kapısı açık derler, sapık görüşlerini ictihad gibi gösterirler.

Telfîkı savunurlar. Mezhepleri birleştirmeye kalkarlar. Hangi mezhepteki hüküm akıllarına yatarsa onunla amel etmeye çalışırlar. Abduh gibi masonları mezhepler üstü müctehid kabul ederler.

Mezhepler bid’attir, Sahabenin mezhebi mi vardı derler.

İmam-ı a’zama, imam-ı a’zam demezler, Ebu Hanife derler.

Eshab-ı kiramdan çoğunu kötülerler. [Halbuki hepsi Cennetliktir. (Hadid 10)]

sonbahar5803 21.06.2008 10:38

--->: Müslüman kardeşlerime uyarı
 
[B][COLOR="DarkOrchid"]Haklısınız, belki mutlak müctehit yoktur ama bugün gerçek anlamıyla İslam'ı yaşayanlar varsa, Kuran ilk günkü gibi korunuyorsa, bunda var olan müctehitlerin payı olduğunu düşünüyorum.

Zira Kuran-ı Kerim'de geçen, ''Hiç şüphe yok ki, Kur'ân'ı biz indirdik, elbette onu yine biz koruyacağız. '' (Hicr- 9) ayetleri bir nevi bunun da ispatıdır.


Tabiki her fetva verene itibar etmemek lazım, hele de bu zamanda.

Allah razı olsun açıklamalarınız için.[/COLOR][/B]

sonbahar5803 21.06.2008 10:49

--->: Müslüman kardeşlerime uyarı
 
[QUOTE=seva;275592]Mezhepsizleri tanımak için fikirlerini, inançlarını bilmek gerekir. Fikirlerinden bazıları şöyledir:

[COLOR="Red"]Mezhep taassubu tabirini çok kullanırlar. İctihad kapısı açık derler, sapık görüşlerini ictihad gibi gösterirler.[/COLOR]

Telfîkı savunurlar. Mezhepleri birleştirmeye kalkarlar. Hangi mezhepteki hüküm akıllarına yatarsa onunla amel etmeye çalışırlar. Abduh gibi masonları mezhepler üstü müctehid kabul ederler.

Mezhepler bid’attir, Sahabenin mezhebi mi vardı derler.

İmam-ı a’zama, imam-ı a’zam demezler, Ebu Hanife derler.

Eshab-ı kiramdan çoğunu kötülerler. [Halbuki hepsi Cennetliktir. (Hadid 10)][/QUOTE]


[COLOR="DarkOrchid"]Pekiyi sence ictihat kapısı açık mı kapalı mı?[/COLOR]

_ђคzєяƒєη_58 21.06.2008 11:52

--->: Müslüman kardeşlerime uyarı
 
Peki, bugün yeni ve farklı ictihatlarda (!) bulunamaz mıyız? Ya da ictihat kapısı açık mı, kapalı mı? Gelin bu soruların cevabını da Necip Fazıl’dan dinleyelim:

“Bir konferansımda bana sordular:

− Devrimizde ictihad kapısı kapalı mıdır, açık mıdır?

Şu cevabı verdim:

− Devrimizde ve her devirde ictihad kapısı ardına kadar açıktır. Nebî ve Resûl gelmeyeceği mutlak... Fakat müctehid gelmeyeceğine ait hiçbir hüküm mevcut değil. Şu kadar ki, imkân âleminde serbest bırakılan bu nokta, o âlemin istediği şartlar bakımından imkânsıza döndürülmüştür. Nebî ve Resûl gönderilmesine muhâl, yeni müctehidler gelmesine de imkânsız demek doğru olur. Öyle bir ‘imkânsız’ ki, mücerrette mümkün, fakat müşahhasta kabil değil... Cins atların atladığı, meselâ 2 metre yüksekliğinde bir engel düşünün. O atlar geldi, geçti ve gitti. Nesillerse Arap atı yerine atlı karınca derecesinde küçüldü. Atlamak serbest, ama kim atlayacak?.. Hoş, atlasa da öbürlerinden farklı ne görecek ve ne getirebilecek?..

Demek ki, hem gerektirdiği şartlar, hem esasen getirdiği şartlar ve hem de esasen getirilmesi gereken şeylerin tamamlanmış olması bakımından, apaçık ictihad kapısı yeni bir geçişe sımsıkı kapalıdır. Bu devirde ve gelecek çığırlarda yeni zaman ve mekân tecellîlerine karşı ancak şerîat bütününden zerre fedâ etmeyen büyük ‘mütefekkirler’ gelebilir....

Düşününüz ki, bir asrın değil, on asırlık yekpâre bir zaman blokunun yenileyicisi İmâm-ı Rabbânî (k.s.) hazretleri, derecede belki bütün hak mezhep müctehidlerinden üstün olduğu halde Hanefî mezhebindendi, bin yıllık yenileyiciliğini (müceddidliğini) bu mezhep üzerine binâ etmişti ve kabul ettiği temelle üzerine kurduğu binâ arasında en küçük ihtilâf pürüzü yoktu.

Konferansımda söylediğim bu sözlerin, ‘ictihad’ meselesini en açık ifadeyle çerçevelediği zannındayım.”(10)
***

Netice:

Bütün bu hüküm ve açıklamaları görüp öğrendikten sonra, dinine bağlı bir Müslümanın yapması gereken şey; mensubu bulunduğu mezhebin görüşlerine tâbi olmaktır. Yoksa kendi kafasına göre –zamane müctehitleri gibi- ictihadlar (!) ortaya koymak değil. Zira mukallidin muayyen bir mezhebe bağlanması, hiçbir hususta gerek bütün halinde gerekse bazı meselelerde ondan ayrılmaması farzdır. “Telfîk-ı mezâhib”(11) câiz değildir. Diğer mezheplerden, ancak zarûret hallerinde, telfîk’a kaçmamak kaydıyla istifade edilebilir. Aslolan, kişinin kendi mezhebinin ictihatlarına uymak, mensubu bulunduğu mezhebe tâbi olmaktır.

gürün_güzeli 21.06.2008 11:54

--->: Müslüman kardeşlerime uyarı
 
emeğine sağlık...........................................


WEZ Format +2. ?uan Saat: 20:19.

Powered by: vBulletin. Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.


Copyright © - Bütün Haklar Sivaslilar.net'e aittir.