Forum - Ana Sayfa Takvim S?k Sorulan Sorular Arama

Zurück   Sivas - Sivaslilar.Net - Sivashaber - Sivasforum - Sivasların En Büyük Buluşma Merkezi - Yiğidolar > İlçelerimiz ve Köylerimiz (Sivas ilçeler) > Köylerimiz (Sivas Köyleri)
SİTE ANA SAYFA Galeri Kayıt ol Yardım Ajanda Oyunlar Bugünki Mesajlar

Köylerimiz (Sivas Köyleri) Bu köşede köyünüzü tanıtabilirsiniz



Son 15 Mesaj : Atatürk'ün Çocukluğu'na Ait Hikayeler           »          Şehzade Osman           »          Hatıra defteri           »          Antilop İle Akrebin Dostluğu           »          Karagöz İle Hacivat Konuşmaları 2           »          Sitemizin Ozanları           »          SEVDİM İŞTE....           »          NEFRET ETTİM İŞTE!!!!!           »          AFORİZMALAR (SAÇMALAMLAR)-1           »          SEÇKİNLER/SEÇİLMİŞLER DÜNYASI           »          Hatalarımızdan Dersler Alabilmek Ümidiyle.           »          Araf Suresi 172-173. Ayetler.( Ben Sizin Rabbiniz Değil Miyim)           »          İnancımızı Kullananların Artık Tuzağına Düşmeyelim.           »          ULAŞ-Yapalı           »          TÜRKİYE TÜRKLERİNDİR PAYLAŞIMAZ
Cevapla
 
Seçenekler Arama Stil
Alt 14.12.2007, 01:27   #1
muzaffercevik
Yeni Yiğido
 
muzaffercevik - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
muzaffercevik Şuan muzaffercevik isimli Üye şimdilik offline Konumundadır
Son Aktivite: 23.04.2010 15:40

Üyelik Tarihi: 14.12.2007
Yaş: 50
Mesajlar: 8
Tecrübe Puanı: 0 muzaffercevik FORUMLARA KATILIMI BIRAZ DAHA ARTABILIR
Standart KABAÇAM KÖYÜ DOĞANŞAR

Sivas ilinin Doğanşar ilçesine bağlı Köyümüzün eski adı Tavuza dır yeni adı ise Kabaçam dır ile uzaklığı 109 km ilçeye uzaklığı ise 11 km dir köyümüz yaklaşık 72 hanedir 2000 yılındaki nüfus sayımında nüfusu 96 kişi olarak tespit edilmiştir köyümüz Kabaçam ve aşağı Kabaçam olarak iki bölümden ibarettir köyümüz coğrafi özellik bakımından tepelerin arasında yer almaktadır, köyümüzün görünümü yarı vadiyi andırır. Köyümüzün doğusunda danakıran, batısında koz kütüğü, kuzeyinde tepeler, güneyinde ise yaz yurdu bulunmaktadır.

Köyümüz; aşağı Kabaçam, aşağı mahalle, orta mahalle, yukarı mahalle, yukarı ispa mahallesi olmak üzere beş mahalleden oluşmaktadır. Köy muhtarlığına 2006 yılında Mehmet sağlam seçilmiştir. Köyümüzün içinde eski ve yeni olarak yedi hamam, yedi adet çeşme, bir adet misafir hane, bir tane lojmanı ile birlikte okul (öğrenime kapalı)bir cami, bir mezarlık, bir değirmen (eski kara değirmen)ve bir tane fırın bulunmaktadır. Köyümüzün yaylası kesin olmamakla birlikte kara beldir, bu konuda komşu köylerle yaşanılan anlaşmazlık yüzünden Karabel yaylası ortak kullanım için tahsis edilmiştir, köylülerimiz zaman zamanda Kürt yeri denilen yeri yayla olarak ta kullanmaktadır. Komşu köylerimiz; Ütük, ekinciler(arzuman)kozlu, Karacakaya dır.
--------------------------------------------------------------------------


NÜFUSU:1455 tarihinde 3 hane ve bir bekâr,1485’de ise3 hane ve iki bekar1520’de3 hane,2 bekâr ile sipahi zade,1544’de5 hane,1574’de11hane ve 9 bekâr nüfus bulunmakta idi.

1831 tarihinde 0–13 yaş arası 1,13–30 yaş arası3,30–40 yaş arası1,40 yaş üzeri 1,askerde ve dışarıda 1 olmak üzere Tavuza’da toplam 7 erkek nüfus yaşıyordu. 1915’lerde ise köyde 135’i kadın,121’i erkek olmak üzere toplam 256 nüfus bulunuyordu.

1845 tarihinde köyde 4 hane vardı bunlar; sipahi oğlu Hüseyin; çavuş oğlu Ömer, Hanife oğlu Hasan ve Kürdoğlu Ömer’dir. Tavuza köyünün muhtarı Sipahi oğlu Hüseyin’di.

Köyün nüfusu 1935’de 305, 1946 ‘da327, 1960’da 422,1965’de 420, 1975’de 384,1980’de340,1985’de 286,1990’da 211 ve 1997’de103 kişidir. Ek olarak ise 2000 deki nüfus sayımında 96 kişi çıkmıştır.

(Kaynak: Fikri KARAMAN)
KÖYÜMÜZDE KÜLTÜR VE GELENEKLER


Köyümüzün kültürü tipik bir Anadolu kültüründen farklı değildir aslında, her adet ve geleneklerimiz ufak değişikliklerin dışında öztürk kültüründen ve geleneklerinden beslenir ve kökü kaynağı özbe öz anadoludur.


İnsanlarımızın genel yapısı büyüklere saygı küçüklere sevgi üzerinedir, büyükler her zaman hürmet görürdü, Köy odalarında büyüklerin sohbeti dinlenir, yarenlikler edilir, savaş ve cenk kahramanlıkları anlatılır herkes pür dikkat bu anlatılanları dinlerdi. Ne zaman televizyon denilen illet alet icat edildi ne gelenek ne kültür, nede insani değerler kalmadı. Köyümüzde düne kadar çok güzel gelenekler hüküm sürerdi mesela bir kadın asla bir erkeğin önünü kesmezdi, kadınlar daima erkeklerin arkasında yâda yanında yürürlerdi, hanımlar yüksek sesle konuşmaz, kendisine mahrem birini görünce peçesiyle yüzünü saklardı. Yukarıda da belirttiğimiz gibi televizyonunu ve teknolojinin gelmesiyle birilikte bunlarda rağbet görmedi hatta ve hatta bunları yapanlar çoğu zaman “hangi çağda yaşıyoruz” kelimeleriyle küçümsendi.

Ama yinede vazgeçilmeyen bazı gelenek ve görenekler yaşatılmaya çalışılıyor, bunların sonuna kadar destekçisiyiz bu konuda.

DÜĞÜN KÜLTÜRÜMÜZ

Eskiden evlilikler genel itibariyle görücü usulü yapılırdı, kız istemeye bir büyük ile gidilir usul ve adap içinde kız istemesi yapılır, kız tarafı eğer kızı verme taraftarı ise biz bir düşünelim der yok vermeyeceklerse bizim kızımızın gönlü yok, kızımız küçük siz nasibinizi başka yerde arayın denirdi.

Söz kesilince karşılıklı bohça götürme işlemleri yapılır. Kız evinde börekler ve çörekler yapılarak ziyafet verilir ve söz yüzüğü takılırdı. Zaten köy yeri ufak olduğu için herkese birbirine tanır, ailelerin tanışması yâda düşünmesi uzun sürmezdi, kısa zamanda karar verilir ve gençlerin başı bağlanırdı.

Nişan yapılacağı zaman gelin kızın eline kına çalınır, kız arkadaşları tarafından halaylar çekilirdi, nişan yapılmadan bir gün önce kız ve oğlan ailesi bir araya gelir nişanda yapılacak yiyecek ve öteberi konuşulurdu bu bi nevi nişan organizasyonu idi ve oğlan tarafı bunları nişan günü eksiksiz yerine getirirdi ve gelen misafirlere yöresel ziyafet çekilir halaylar çekilirdi.

Nişanlı kızlar ayrıca nişanlandıktan sonra parlak sarı yâda beyaz pullu örtüler yazmalar takarlardı bu örtüler evli olduktan sonrada üç ay civarında takılırdı.

Düğünlerde ise; kız ve oğlan evine bayraklar asılır, bir gün önceden ise kız evinde ve damat evinde gelini ve damat’ın arkadaşları toplanır, onların yanında yatarlardı. Yine kız evinde Anadolu geleneklerinden kına gecesi yapılır geline, gelini kaynanası kına yakılan elin içine kapatılmadan önce altın para koyar, sonra hüzünlü türküler söylenerek gelin kız ağlatılır ve halaylarla geceye son verilirdi.

Düğün gününden bir gün öncede çevre köyler çağırılır etlik kesilir ve gelen misafirlere yöresel ziyafet çekilir, iki gün eğlence yapılırdı, düğün günü ise yine gelin at la getirilir ve damat ekibi gelini, davul zurna ve halay eşliğinde karşılardı, halaylar ve oyunlar gece yarısına kadar sürerdi.

Aslında klasik her Anadolu düğünü böyle olurdu ama gençlerin şimdi Büyükşehirlere yerleşmesiyle bu gelenekler şimdilik hayallerde taşındı.

Kınada söylenen ağlatma türküsü;

Kınayı getir aney
Parmağın batır aney
Bu gece misafirem
Koynunda yatır aney

KEŞİK

Keşik demek sırayla köyün mallarını otlatmak demektir, sıra da denebilir. Köyümüzde her hanenin mutlaka büyük baş hayvanı vardır, her hanenin de tarlada, bağda, bahçede, bostanda işleri olduğu köyün büyük baş hayvanları sıraya konur ve her hanenin malını bir hane güder, bu sıra köyde kalan hane sayısına göre değişir, yani keşik haftada bir de gelebilir, ayda birde.

Keşiği kim güdüyorsa köy malının sorumluluğu da ondadır, sabah güneş doğarken keşik için yola çıkılır, en verimli otlar nerdeyse yâda yaylım neresiyse oraya götürülür köyün hayvanları ve akşama kadar güdülür.

Keşiği güden çobanda mutlaka, dağdaki vahşi hayvanlara karşı bir savunma aleti(tüfek yâda nacak, balta) bulunur, ayrıca güderken uçurumdan düşen, sakatlanan, yâda ölme tehlikesiyle karşılaşan mallar için mundar olmamasını sağlamak için çobanlarda mutlaka bir bıçak veya kama bulunur.

Akşam güneş batmaya dururken de köyün birlik malı tekrar köye getirilip hanelerine teslim edilir.
--------------------------------------------------------------------------------

İMECE BİRLİK İŞİ (KOTARMA)

Aslında şehirlerde de sıkça rastladığımız yardımlaşmadır ki kökü Anadolu kültürüne dayanır. Bir köylünün gücü yetmediği takdirde diğer köylülerden yardım istemesidir yani var olan zor işi diğer köylülerin yardımıyla kolayca ve çabucak bitirmek için yapılır, buna imece yâda kotarma denir. İmece daha çok köyün ortak menfaatlerinde kullanılır mesela cami, çeşme, okul gibi işlerde köylü kendi şahsi işlerini bırakır ve birlikte bu işleri yaparlar bu köylülerin imecesidir, kotarma ise haneler arası yardımlaşmadır ki mesela bir tarlanın biçilmesi veya ekilmesi gibi işlerde diğer bir haneden yardım istenir ve tarla birlikte kotarılır yani şehir telaffuzunda kotarmanın karşılığı kurtarmadır aslında.

BAYRAMLAŞMA

Köyümüzde Dini ve milli bayramlara her zaman önem verilir ve tam bir bayram havasında kutlanırdı. Dini bayramlarda bayram sabahı namaz dan sonra camini içinde veya önünde ilk bayramlaşma yapılır, büyüklerin elleri öpülür ve hürmet gösterilir daha sonra dağılmadan köyün mezarlığına inilir ve oradaki yatanlar için dualar edilir. Daha sonra bir harmana kurulan masalarda yâda yer yaygılarında saha kahvaltısı yapılır, Daha sonra herkes akrabalarına büyüklerinin yanına gider eller öpülür ve dualar alınır. Büyükler şeker veya para verirler çocuklar bundan büyük keyif alırlardı. Bayramlara şehirlerdeki gibi uzun sürmez öğleden sonra bayram havası kaybolur herkes normal işine gücüne devam eder, ancak yakın köylere bayramlaşmaya gidilir yâda yakın köydekiler gelirlerse bayram uzar, bayramlarda şehirlerdeki gibi renkli şekerler yâda çikolatalar bulunmaz, bunların yerine kesme şeker yâda armut kurusu(dığıl) veya kurutulmuş ekşi ve üzüm verilir.

Daha önce belirttiğimiz gibi bu anlattıklarımız artık şehirlerinde etkisiyle birçok değişime uğramıştır yani kısacası şehirde bulduğunuz her şeyi köyde de bulabiliyorsunuz.(Kaynaklar:Mu zaffer ÇEVİK)



köyümüz hakkında daha detaylı bilgi öğrenmek için lütfen bizede misafir olun

[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez. Üye Olmak İçin Tıklayın...]


SİVASLIYSAN YİĞİT DOĞAR,YİĞİT ÖLÜRSÜN.
SİVASLIYA YAN BAK HELE,İŞTE O ZAMAN GÖRÜRSÜN...
Eklenen Resim Ön ?zlemesi
 

Konu muzaffercevik tarafından (14.12.2007 Saat 01:32 ) değiştirilmiştir.. Sebep: YALNIŞ YAZILAR VAR
muzaffercevik isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   sendpm.gif Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye Okuyor. (0 Kay?tl? Üye Ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesaj?n?z? De?i?tirme Yetkiniz Yok

BB Code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hizli Erisim


WEZ Format +2. ?uan Saat: 13:26.


Powered by: vBulletin. Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

Copyright © - Bütün Haklar Sivaslilar.net'e aittir.