Warnung: Illegal offset type in [path]/includes/functions_post_thanks.php (Zeile 110)

Warnung: Illegal offset type in [path]/includes/functions_post_thanks.php (Zeile 110)

Warnung: Illegal offset type in [path]/includes/functions_post_thanks.php (Zeile 110)
HZ. ALİ ile ilgili konular - Sivas - Sivaslilar.Net - Sivashaber - Sivasforum - Sivasların En Büyük Buluşma Merkezi - Yiğidolar
Forum - Ana Sayfa Takvim S?k Sorulan Sorular Arama

Zurück   Sivas - Sivaslilar.Net - Sivashaber - Sivasforum - Sivasların En Büyük Buluşma Merkezi - Yiğidolar > DİN BÖLÜMÜ > Dini Bilgiler
SİTE ANA SAYFA Galeri Kayıt ol Yardım Ajanda Oyunlar Bugünki Mesajlar

Dini Bilgiler (Ayetler, Hadisler, Dualar ve Muhtelif konular)



Son 15 Mesaj : Atatürk'ün Çocukluğu'na Ait Hikayeler           »          Şehzade Osman           »          Hatıra defteri           »          Antilop İle Akrebin Dostluğu           »          Karagöz İle Hacivat Konuşmaları 2           »          Sitemizin Ozanları           »          SEVDİM İŞTE....           »          NEFRET ETTİM İŞTE!!!!!           »          AFORİZMALAR (SAÇMALAMLAR)-1           »          SEÇKİNLER/SEÇİLMİŞLER DÜNYASI           »          Hatalarımızdan Dersler Alabilmek Ümidiyle.           »          Araf Suresi 172-173. Ayetler.( Ben Sizin Rabbiniz Değil Miyim)           »          İnancımızı Kullananların Artık Tuzağına Düşmeyelim.           »          ULAŞ-Yapalı           »          TÜRKİYE TÜRKLERİNDİR PAYLAŞIMAZ
Cevapla
 
Seçenekler Arama Stil
Alt 19.02.2008, 15:45   #1
Esengül
Yasaklı
NO AVATAR
 
Esengül Şuan Esengül isimli Üye şimdilik offline Konumundadır
Son Aktivite: 03.09.2010 00:31

Üyelik Tarihi: 16.12.2007
Mesajlar: 520
Tecrübe Puanı: 0 Esengül BU GIDISLE COK MESHUR OLACAK
Standart Kalk Ayağa Muhammed ( s.a.v. )

--------------------------------------------------------------------------------

Kapı ardına düşmüş,bir yaralı Güvercin
Haramiler kudurmuş,yakılmış Ma'bed'i Din
Kalk ayağa Muhammed,gör halini Annen'in
Kerbela Toprağına,düştü kanı Muhsin'in

Hakka dair ne varsa,gasbedildi elinden
Ayırdılar Ali'yi,Beyaz Güvercini'nden
Kalk ayağa Muhammed,hüznü gider Ali'den
Dert kuyusu başında,dert dolu günlerinden

Kesilen boğazında,Zehra'ya ait buse
Kalk Ey Şehit bir kere,Zeyneb'ine gülümse
Kalk ayağa Muhammed,Kimsesize ol kimse
Yüreklere kor salan,zulmün kökü kesilse

Ay düşmüş Ay Yüzüne,kurbandır Aşıkları
Amcasız korku sardı,susamış yavruları
Kalk ayağa Muhammed,yıktılar Alemdar'ı
Kimsesiz kaldı Huseyn,kırıldı beli gayrı

Kumlar üste düşerken,İslam'ın Askerleri
Birer birer tükendi,Huseyn'in ümitleri
Kalk ayağa Muhammed,kokla Ali Ekber'i
Ümmetin arasında,sana en çok benzeri

Sakife'den atıldı,bir ok Kerbubela'ya
Kıydılar acımadan,Ali Asker Bala'ya
Kalk Ayağa Muhammed,ağla bu manzaraya
Huseyn'in yüreğini,dağlayan bu Kuzu'ya

Şam diyarı cefalı,zulüm dolu bir yamaç
Esirlere vuruldu,acımasızca kırbaç
Kalk ayağa Muhammed,Yetimler sana muhtaç
Rugayye yorgun hasta,Sakine susuz ve aç

Saçlarına kar yağan,Musibetler Anası
Ölümden ağır gelir,Kardeşi'nin vedası
Kalk ayağa Muhammed,bu Zeyneb'in nidası
Harabede can verip,Huseyn'in hatırası

Yusuf'un yokluğunda,aylar yıllar geçerken
Avunduk Yakub gibi,geldi gelecek derken
Kalk ayağa Muhammed,gözler görüyor iken
Çağır gelsin Oğlun'u,bir cum'a sabah erken

Kundaktaki çocuklar,gözü yaşlı anneler
Ağlıyor Huseyn için,tüm Mukarreb melekler
Kalk ayağa Muhammed,ağlıyor sana gözler
Allah aşkıyla yanan,iman dolu yürekler
Esengül isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki Kullanıcılar Esengül'e Teşekkür Ediyor...
Alt 19.02.2008, 15:46   #2
Esengül
Yasaklı
NO AVATAR
 
Esengül Şuan Esengül isimli Üye şimdilik offline Konumundadır
Son Aktivite: 03.09.2010 00:31

Üyelik Tarihi: 16.12.2007
Mesajlar: 520
Tecrübe Puanı: 0 Esengül BU GIDISLE COK MESHUR OLACAK
Standart HZ. ALİ' ye Göre Dünya

HZ. ALİ'YE GÖRE DÜNYA

Hz. Ali şöyle buyuruyor: "Dünya! Seni boşadım, hem de talak-ı selase ile, bu boşanmanın dönüşü yoktur. Ey Dünya! Benden uzak dur! Dünya! Allah'a and olsun ki sana, beni hor ve zebun edesin diye uymam ve teslim olmam!"[5]

Hz. Ali daima dünyanın karşısında, yâni eşyanın karşısında bir isyan ve baş kaldırma durumundaydı. Hiçbir zaman, ruhuna pençe atması için dünyaya müsaade etmedi. "Ben, beni istediğin yere götüresin diye yularımı senin eline vermem" işte bu, tam İslami zühttür, İslami ölçüler doğrultusunda dünyayı terktir. Özgür yaşamak ve kendini dünya nimetlerine satmamaktır.

Hz. Ali yine şöyle buyuruyor:

"Dünya pazarında, iki tür insan vardır: biri kendini satar parasını alır, diğeri de dünyada kendini satın alır ve hür bırakır."[6] Vaktiyle Hz. Ali, kendisinin olan dirhem ve dinarı eline alıp ona bir müddet bakmış ve şöyle buyurmuştur:

"Ey para! Sen avcumda oldukça benim değilsin". Bu, bizim söylediğimizin tam aksidir. Biz, "Para ancak benim cebime girdiği zaman benimdir; elimden çıktığı zaman benim değildir" diyoruz. Oysa Hz. Ali: "Sen benim elimde oldukça benim değilsin" buyuruyor. (Neden) Benim elimde oldukça benim değilsin! Senin malın olmalıyım, senin kölen olmalıyım, seni korumalıyım ki seni harcayayım. Seni korudukça, bekçiliğini yaptıkça sen benim hizmetimde değilsin, benim malım değilsin, çünkü ben senin hizmetindeyim ve ben senin malın olmuşum.

Hz. Ali bir kasabın önünden geçerken, kasap Hz. Ali'yi görünce:

"Bugün pek güzel etler getirdim, arzu ederseniz buyurun alın" dedi.

Hz. Ali:

"Param yok" buyurunca, kasap:

"Onun parası için sabrederim" dedi.

Hz. Ali:

"Ben kendi karnıma sabretmesini söylerim, neden senden et alayım ki sen de parası için bekleyesin? Ben sana bağlı ve borçlu olmamak için karnımı bekletirim" buyurdu.




'' BENLİK' TEN KURTULMANIN YOLU GÖNLÜ TEMİZLEMEKTİR ''

İslam mektebi şöyle diyor; eğer insanı "ben" olmaktan kurtarmak ve "biz" yapmak istiyorsanız, onun içini ıslah ediniz, onun eşyanın kulu olmasına müsaade etmeyiniz, yoksa kişisel mülkiyetin inkar edilmesiyle, bu derdin devası olmaz.

Burada iki okulun varlığından bahsetmemiz lazım gelecektir. Bu ekollerden biri, "Mülkiyet işleriyle hiç ilgimiz yoktur, ne kadar farklılık olsa da önemli değildir, yalnız içe bakılır" diyor.

Öbür mektep de, "Evet, esas olan içtir, ama dış temizlenmedikçe iç temizlenmez" diyor. Biz İslam'da dışa da dikkat edildiğini görüyoruz. İslam, dıştaki uygunsuzlukların giderilmesini, mülkiyeti tamamıyla ortadan kaldırmadan, ister.

İslam, çeşitli yollardan, toplumun eşit olmasını ister ama aynı zamanda "ben"in "biz"e dönüşmesi için bunu yeterli görmez, bunun gerçekleşmesi için bir gerçeği ruhlara hakim kılmayı gerekli görür.

Edebiyatta geçen "muzaf" ve "muzafun ileyh"[7] olayını duymuşsunuzdur mutlaka. Sosyalizm ekolünde bütün dikkatini "muzaf"lara yönelterek "Bu muzaflar "ben" ile bir araya geldiğinde, mesela "Benim evim" veya "Benim param" olarak kullanıldığında "ben"i "ben" eder. Muzaflar özellik ifade ettiğinden "ben" ortaya çıkar. Öyleyse "muzaflar" yok edilmeli, ortadan kaldırılmalı" diyorlar.[8]

Ama bu mektep, "hayır" diyor. Hayır, bu "ben"in muzafları bir iş yapmıyor, iş yapan "ben"in "muzafun ileyh"leridir belirtileridir, diyor sonra da "Ben nedir?" Yâni bu "ben" neye bağlıdır? Eğer bu "ben" kişisel işlere bağlı ve sınırlı özelliklere sahip olursa "ben" "ben" olur..."[9] ama ruh toplumsal işlerle ilgili olursa, mesela bir fikre, iman ve Allah'a bağlı olursa, o zaman "ben", "biz"e dönüşmüş olur.

Bu okulun taraftarları şöyle diyorlar: Biz bir yandan çok eşyaya sahip olan, fakat "ben"leri "ben"likten çıkmış ve "biz" olmuş çok insan görüyoruz. Onların hiçbir şeye bağlılıkları kalmayıp "ben"leri "biz" olduğu zaman her şeye hem sahip olurlar, hem de onların, "ben"leri "biz" olur. Çünkü artık onların ruhları eşyaya bağlı değildir.

Hz. Ali, hayatta iken böyleydi. Onun yönelişlerle dolu bir hayatı vardı. Evinde eşi ve çocuklarıyla beraber bir gece yiyebileceği, yiyeceklerinden başka bir şeyi yoktu.

Hz. Ali, o zamanın dünyasında büyük bir ülkenin yöneticisi olduğu günleri yaşadı. Halkın canı üzerinde yetkiliydi. Devletin hazinesi elinin altındaydı. İsteseydi her çeşit nimete ulaşabilir ve "ben"ini her şekilde tatmin edebilirdi. Fakat ne her şey elinin altında olduğu zaman ve ne de hiçbir şeyi olmadığı zaman onun "ben"i, "ben" olmadı. O daima "biz" oldu. Daima kendini unutur ve başkalarını düşünürdü.

Demek ki bu felsefe doğru değildir, çünkü "ben"in "biz" olması için özel mülkiyetin ortadan kaldırılması lazım değildir.

Esengül isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki Kullanıcılar Esengül'e Teşekkür Ediyor...
Alt 19.02.2008, 18:02   #3
Esengül
Yasaklı
NO AVATAR
 
Esengül Şuan Esengül isimli Üye şimdilik offline Konumundadır
Son Aktivite: 03.09.2010 00:31

Üyelik Tarihi: 16.12.2007
Mesajlar: 520
Tecrübe Puanı: 0 Esengül BU GIDISLE COK MESHUR OLACAK
Standart --->: HZ. ALİ ile ilgili konular

Kendime ağlıyorum, Kerbela dendiğinde

Matemler meclisinde, bazense bir düğünde

Gözlerim durmaz benim, bir zincir gördüğümde

Kendime ağlıyorum. Muharrem girdiğinde


Kendime ağlıyorum. Zeynep adı duyunca

Sayıları sayarken, yetmiş iki deyince

Farkında olmayanlar hele beyaz giyince

Üzüntüm artar benim. Matem Ay’ı boyunca


Kendime ağlıyorum, susuz biri görünce

Parçalanır yüreğim, yere hasır serince

Hemen aklıma gelir yaralanmış görünce

İçim karalar bağlar. Muharrem’e girince


Kendime ağlıyorum, Ali Ekber duyunca

Peygambere çok benzer, birde onun huyunca

O kadar benzerdi ki, boyu bile boyunca

Kendimi hiç tutamam, bunları okuyunca


Kendime ağlıyorum, Abbas adı gelince

Susuz olan birisi, birine su verince

Kolu kopmuş, haberi, bir yerlerde görünce

Abbas gelir aklıma, benim her şeyden önce


Kendime ağlıyorum, Kasım’ın nazarında

Ben olsam ne yapardım, öyle can pazarında

Gözyaşımı dökerek, ben şiir yazarımda

Kan dökemedim diye kendime kızarımda


Kendime ağlıyorum, Ali Asger yaşında

Çocukta bir kan görsem, boğazında, başında

Nerde olsa fark etmez, kundağında, döşünde

Gözü ağlar bulurum, ta sabahın beşinde


Kendime ağlıyorum, Rukeyye oldu esir

Acaba ne buldular, onlara nasıl kusur

Ne olur bağlamayın, zincir elini kesir

Veledi zinalara, sözler etmez ki tesir


Kendime ağlıyorum, Sekineyle birlikte

Benzeri görülmemiş, bu olay zaten ilkte

Günler iyi geçer mi? Düşmana esirlikte

Bunların üstüne yok, zulüm ve diktelikte


Kendime ağlıyorum, kafamı kaldırmadan

Öyle ağlıyorum ki, kimseye aldırmadan

Onları anlayamam, ağlasam hiç durmadan

Kerbela anlaşılmaz, Kerbela’ ya varmadan


Kendime ağlıyorum, Zülcenaha bir bakın

Zülcenah, Hüseyin’ e baktım ki benden yakın

Gıpta olabilir ya, kıskandı sanman sakın

Gözyaşı döküyorum, bende olayım yakın


Kendime ağlıyorum, gözyaşıma bakınca

Ben de olmak isterim, bir o kadar yakınca

Ağlamak istiyorum, sizce yoksa sakınca

Kendime ağlıyorum, Kerbela’ ya bakınca


Kendime ağlıyorum, Hüseyin’ e ağlarken

Ali Ekber meydanda, Hüseyin’de ağlarken

Baba gitme diyerek, çocuklarda ağlarken

Ben durabilir miyim? Zeynep Şam’da ağlarken

(Siz nasıl durursunuz? Zehra Betül ağlarken)
Esengül isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki Kullanıcılar Esengül'e Teşekkür Ediyor...
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye Okuyor. (0 Kay?tl? Üye Ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesaj?n?z? De?i?tirme Yetkiniz Yok

BB Code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hizli Erisim


WEZ Format +2. ?uan Saat: 16:32.


Powered by: vBulletin. Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.

Copyright © - Bütün Haklar Sivaslilar.net'e aittir.