![]() |
#1781 |
Alt Forum Yöneticisi
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() kronik Şuan
![]() Son Aktivite: 14.12.2020 17:41
Üyelik Tarihi: 01.05.2008
Mesajlar: 7.292
Tecrübe Puanı: 1381
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() NURETTİN RENÇBER-dokunma kalsın
Esti bir ayrılık rüzgarı Anladım gidiyorsun Düşlerimi yakarak Sanma sen gidince yanlız birbaşıma kalırım Bir başıma umutsuz Dokunma kalsın gömleğimde kokun Koynumda suskun resmin kanasın Sürmez ayrılığın acısı Uzun süremz inan Geçip gider zamanla Yanlız söyle bana sevgilim Bir yıldız nasıl yaşar Hep kendini yakarak Haydi git artık yolun acıkolsun Penceremde güller sararsın solsun Dokunma kalsın gömleğimde kokun Koynumda suskun remin kanasın DOKUNMA KALSIN
__________________
ummadıklarım adam olurken, adam dediklerim insan bile olamamış! |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#1782 |
Yasaklı
![]() dark_yamtar58 Şuan
![]() Son Aktivite: 23.12.2009 14:39
Üyelik Tarihi: 13.04.2008
Mesajlar: 3.391
Tecrübe Puanı: 0
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() O kadar koyuyor ki seni sevmeyip bir başkasını sevdiğini bilmek,
O kadar zor ki onu sevdiğin halde bir başkasını sevdiğini söylemek, o kadar imkansız ki beni sevmesi, geceler o kadar yavaş geçiyor ki… onu gördüğümde kalbim öyle hızlı atıyor ki Gözyaşlarım ona değmese de sevgim ona çok olsa bile sonunda kaybedenin ben olduğunu bilsem de AĞLAMAYACAĞIM… |
![]() |
![]() |
![]() |
#1783 |
Usta Yiğido
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Abdurrahman 58 Şuan
![]() Son Aktivite: 17.06.2016 17:24
Üyelik Tarihi: 15.06.2006
Yaş: 35
Mesajlar: 4.132
Tecrübe Puanı: 1119
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() yok abla ya ne göndermesi:(
bundan başka bşi dinlemiorm nerdeyse.belki üst üste 10 defa dinlerim. şu anda : ONUR ŞAN-DAĞLARA TAŞLARA...
__________________
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez. Üye Olmak İçin Tıklayın...] EZAN DİNMEZ DİYEN,BAYRAK İNMEZ DİYEN,ŞEHİT ÖLMEZ DİYEN BİRİLERİ VAR ...!!! |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#1784 |
Yasaklı
![]() dark_yamtar58 Şuan
![]() Son Aktivite: 23.12.2009 14:39
Üyelik Tarihi: 13.04.2008
Mesajlar: 3.391
Tecrübe Puanı: 0
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() BEN SENDE HAPİS KALDIM
Hüzüne sardım günleri tütün misali içiyorum Geceleri yastığa gömdüm suslarımı yaşıyorum Bir deniz deryasında gözlerim vardı Bir gök kubede kanatlarım Bir seher yelinde şarkılarım Suslara bıraktım kendimi Şiirlerimle yaşıyorum Bağaramadım 7 cihana seni Benim diyemedim Uzandım tutamadım bir düştün içimde Sustum kimseye söyleyemedim Hüzüne sardım günlerimi tütün misali yüreğim Her dumanı ciğerime işliyor Suslara bıraktım seni sadece gözlerim söylüyor Sen senle ben benle kald |
![]() |
![]() |
![]() |
#1785 |
Yasaklı
![]() dark_yamtar58 Şuan
![]() Son Aktivite: 23.12.2009 14:39
Üyelik Tarihi: 13.04.2008
Mesajlar: 3.391
Tecrübe Puanı: 0
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() Biliyorum, hiç beklemiyordun bu daveti. Birden geliverdi değil mi? Ansızın vurdu şakağına; saçaktan düşen buzdan kılıçlar gibi. Şaşırdın. Huzurunun göbeğine irice bir taş savruldu; halka halka titremede gönlünün düştüğü göl şimdi. Neşesi kaçtı vaktin; sevinçlerini pervane ettiğin mumlar titredi, bitti. Akrep ve yelkovanın ayakları dolandı; beklediğin “az sonra”lar havada asılı kaldı. Hüznün ölü kelebekleri kıpırdadı, sızılandı. Aşinâlığın tadı bozuldu; acının ketum, kekre sütunları devrildi göğsüne. Başını yasladığın uzun saatler, uzanıp uyuduğun bitmez günler vaadlerini yerine getiremeyeceklerini söylediler; yüzleri yerde, mahçup. Oyala(n)dığın ağaç gölgeleri çekildi üzerinden. Avunduğun/avuttuğun haz perdeleri parelendi. Gözlerini ıslatamadan giden yağmurlar elindeki şemsiyeyi uçurdu. Konforunu bozmamak için parmak uçlarına basa basa odana giren, kalbini kanatmadan usulca gidiveren uzak acılar yakana dolandı şimdi. “Daha dün konuşmuştuk ama…” diyorsun. “Ama nasıl olur!”lar çekip çekiştiriyor iki yakanı. “Hiç beklenmedik bir ölüm!” “Vakitsiz” “Erken!” “Sürpriz!”
|
![]() |
![]() |
![]() |
#1786 |
Alt Forum Yöneticisi
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() kronik Şuan
![]() Son Aktivite: 14.12.2020 17:41
Üyelik Tarihi: 01.05.2008
Mesajlar: 7.292
Tecrübe Puanı: 1381
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() Biliyorum, hiç beklemiyordun bu daveti. Birden geliverdi değil mi? Ansızın vurdu şakağına; saçaktan düşen buzdan kılıçlar gibi. Şaşırdın. Huzurunun göbeğine irice bir taş savruldu; halka halka titremede gönlünün düştüğü göl şimdi. Neşesi kaçtı vaktin; sevinçlerini pervane ettiğin mumlar titredi, bitti. Akrep ve yelkovanın ayakları dolandı; beklediğin “az sonra”lar havada asılı kaldı. Hüznün ölü kelebekleri kıpırdadı, sızılandı. Aşinâlığın tadı bozuldu; acının ketum, kekre sütunları devrildi göğsüne. Başını yasladığın uzun saatler, uzanıp uyuduğun bitmez günler vaadlerini yerine getiremeyeceklerini söylediler; yüzleri yerde, mahçup. Oyala(n)dığın ağaç gölgeleri çekildi üzerinden. Avunduğun/avuttuğun haz perdeleri parelendi. Gözlerini ıslatamadan giden yağmurlar elindeki şemsiyeyi uçurdu. Konforunu bozmamak için parmak uçlarına basa basa odana giren, kalbini kanatmadan usulca gidiveren uzak acılar yakana dolandı şimdi. “Daha dün konuşmuştuk ama…” diyorsun. “Ama nasıl olur!”lar çekip çekiştiriyor iki yakanı. “Hiç beklenmedik bir ölüm!” “Vakitsiz” “Erken!” “Sürpriz!”
İşine ara vereceksin bugün… Kocaman bir pürüz olup çıkıverdim karşına. Hızını kestim hayatının. Üzerine saldım kaygılarını. Köşe bucak kaçtığın korkulara sobelettim seni. Ölümle arana koyduğun duvarı yıktım. “Ölüm bize de yaklaşırmış/yakışırmış” dedin. “Ölmesi kanıksanmış, ölünesi bir yaştayız artık.” “Rahmetli…” sıfatını ismimin üzerine yumuşak bir şal gibi atıvereceksin. İki yakasında da eksiğim İstanbul’un. Vapurların hiçbiri beklemiyor beni iskelede. Ben öldüm diye şeritleri eksilmedi otoyolların. Hayret! Ben öldüm bu defa… Şimdiye kadar hep başkalarıydı ölen. Gitsen de bir gitmesen de bir, bir cenaze olacak cami avlularından birinde… Seni bilmem ama ben bu cenazeye mutlaka gitmeliyim. Ayıp olur, çok ayıp… Davetlilerin yüzüne bakamam sonra. Dediği gibi şairin, bir musallâlık saltanatım bu benim. Başroldeyim. Toprağa konulacak adam rolü benim. Ardından ağlanılacak adamı ben oynayacağım. Hiç itirazsız karanlığa uzanmak bana düştü bu defa. Üzerine toprak atılan adamı… Unutulmuşluklar altında yüzü erimeye bırakılan adamı… Hüzünlerin münasebetsiz müsebbibi olacak adamı… Ayakkabısı kendisini beklerken bağları çözülecek adamı…. Elbiseleri evden çıkarılacak adamı… Ben oynayacağım. Yatağı soğuk kalacak adamı… Akşam eve dönmeyecek adamı… Kapıyı çalması beklenmeyecek adamı… Sofrada yeri olmayacak adamı… Adı telefon rehberinden silinecek adamı… Şehrin dudaklarından yarım ağız çıkmış bir hece gibi önemsizleşecek adamı…. Ben oynayacağım. Sevinçlerin ortasına en fazla bir hıçkırık gibi sokulsa bile hatıraların eşiğinden yüz geri edilecek adamı… Resmine bakıp bakıp da ağlanacak (yoksa ağlanılmayacak mı?) adamı… “Adı neydi… Hani..!” diye yokluğu kanıksanacak adamı… Soluk bir resimde mahzun bir tebessümün ardında aşklarını saklayan, susturan adamı… Ben oynuyorum bugün… Sahnedeyim. Beklerim. En öndeki olmalısın ayakta duranların. En dik duranı. İşte davetiyen: Canını çok seven, her günün sabahında burada sonsuzca yaşayacağına yeniden kanan, her lezzetin tükenişinde ölümün yanına uğradığını unutan, her hazzın zirvesinde yakasındaki ölümlü etiketini isteyerek düşüren, her yaz sıcağında içi dünyaya iyiden iyiye ısınan, doğduğu yılın rakamının büyüklüğünün kendisini kabirden uzak tuttuğunu sanarak avunan, kalbinin her atışında ölümlerden döndüğünün farkında olmayan, damarlarının bir köşesinde ansızın geliverecek pıhtılardan yapılmış veda haberleri saklayan, ayrılıkların çatlaklarından giren hüzünleri ölümün nefesi gibi yudumlayan, sevenlerinin gözlerinin ışığına sığınarak ısınan, unutulmayı, yok sayılmayı en ürkütücü uçurum bilen, güzelliğini aynaların kırıklarında arayan, toprağa girmeye üşenen, uzun süredir aramızda yaşayan dostumuz, arkadaşımız, sırdaşımız, kardeşimiz, babamız, evladımız, şimdilik unutmayacağımızı umduğumuz, bir süre unutmaktan utanacağımız, sonra unutacağımız, en sonunda unuttuğumuzu da unutacağımız Talha Bora Öge Doğduğu gün yakalandığı fanilik hastalığından, uzun süredir yatalak olmasına yol açan “her nefis ölümü tadacaktır!” yarasından, ömür boyu sancısını çektiği amansız yaşama rahatsızlığından kurtulup aramızdan ayrıl[maya ayarlan]mıştır. Cenazesi -umulur ki- en uzak zamanda, sızılarının köşe başlarında kılınan cenaze namazını takiben kaldırılacak, gözünden (belki gönlünden) uzak bir yerde unutuluş toprağına gömülecektir TALHA BORA ÖGE-CENAZEME GELİRMİSİN ?
__________________
ummadıklarım adam olurken, adam dediklerim insan bile olamamış! |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#1787 |
Yasaklı
![]() dark_yamtar58 Şuan
![]() Son Aktivite: 23.12.2009 14:39
Üyelik Tarihi: 13.04.2008
Mesajlar: 3.391
Tecrübe Puanı: 0
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() İşine ara vereceksin bugün… Kocaman bir pürüz olup çıkıverdim karşına. Hızını kestim hayatının. Üzerine saldım kaygılarını. Köşe bucak kaçtığın korkulara sobelettim seni. Ölümle arana koyduğun duvarı yıktım. “Ölüm bize de yaklaşırmış/yakışırmış” dedin. “Ölmesi kanıksanmış, ölünesi bir yaştayız artık.” “Rahmetli…” sıfatını ismimin üzerine yumuşak bir şal gibi atıvereceksin
Çok güzel bir yazı çıktı aldım üç defa okdum.!!! Herhalde birkaçdefa daha okuyacağım.Emeği geçenlere teşekkürler. |
![]() |
![]() |
![]() |
#1788 |
Usta Yiğido
![]() ![]() ![]() tatli-dilli Şuan
![]() Son Aktivite: 23.10.2009 23:37
Üyelik Tarihi: 31.07.2008
Yaş: 43
Mesajlar: 2.699
Tecrübe Puanı: 887
![]() |
![]() Ebru Gündeş - Dert Faslı Yine akşam oldu, dert faslındayım Üstüme, üstüme gelir geceler Ah bu ne yangın, ah bu ne derttir Buna eyvah yar Yürek yareler içinde sarılırsa sar Aşk dilencisiyim şimdi sayende El açtım mutluluk dileniyorum Sana bin türlü beddua ederdim de Kalbim olmaz diyor, kıyamıyorum Yine akşam oldu dert saya saya Beni demden deme koyar geceler Ah bu ne yangın, ah bu derttir Bu ne eyvah yar Yürek yareler içinde, sarılırsa sar Aşk dilencisiyim şimdi sayende El açtım mutluluk dileniyorum Sana bin türlü beddua ederdim de Kalbim olmaz diyor, kıyamıyorum
__________________
İnsanın bir yarısı nedense hep eksik
ve o eksiği tamamlayayım derken, var olan aşınıyor zamanla... |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#1789 |
Yasaklı
![]() dark_yamtar58 Şuan
![]() Son Aktivite: 23.12.2009 14:39
Üyelik Tarihi: 13.04.2008
Mesajlar: 3.391
Tecrübe Puanı: 0
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() A DOSTLAR BENİM DE BİR GÖNLÜM VAR
Nedir beni kendimle kendim kılan azarlayan beni bu hain pusu nedir. Esenlik içinde miyim yoksa çaresiz miyim hiç aldırmıyor bana aldırmıyor çünkü içimde taht kurmuş o acımasız zemheri. Ama n olur kalmasın artık kalmasın uzaklarda yüreğini çatlatan biri acıyla inleyen biri ukdesi olan biri. Peki yetiyor mu bana bu çınar ağacının müntesip serinliği Müslim aydınlığı kuşları azad edelim su verelim yolcuya. A Dostlar Benim de bir gönlüm var. |
![]() |
![]() |
![]() |
#1790 |
Editör
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() SivasLady Şuan
![]() Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Yaş: 44
Mesajlar: 2.501
Tecrübe Puanı: 10
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() HIM - Join Me In Death
.............................. ...
__________________
Sadece Susmak İstiyorum... Yalan İnsanları Kaale Almadan... Haklıyken Haksız Gözüksem Bile Kendimi Savunmadan... HUZUR Bulmak İstiyorum Gözlerimi Kapayıp Kimseyi Anmadan... Sessizliği Dinlemek İstiyorum,Yüzüme Gülüp Arkamdan Konuşulanları Duymadan... |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 5 Üye Okuyor. (0 Kay?tl? Üye Ve 5 Misafir) | |
|
|