Ak Gösterip Kara Vurmak

[Efe Cemil Şeker]

Sağ gösterip sol vurmak deyiminden devşirme bir başlık buldum kendime. Fiziken ve manen olmayan bir şeyin fiziken ve manen bulunması söz konusu olamaz. Şayet ben böyle bir başlık bulmuşsam olan bir şeyi bulmuş oluyorum. Yani var olan bulunmuştur.

İlk bakışta pek çok şey anlatmayan, ama pek çok şey anlatan bu girişten sonra gelelim bulduğumuz başlığımızın altını doldurmaya….

Deyim herkesin malumu; Muhatabını aldatarak, şaşırtarak hatta deyim yerindeyse aptal yerine koyarak hedefe ulaşmayı ifade eder. Tersten söylersek hedefine ulaşmak isteyen kişinin hedefi ile kendisi arasındaki engelleri diskalifiye etmek, manipüle etmek, pasifize etmek anlamına gelir.

Bu deyimin en çok işe yaradığı! alanlardan biri de siyasettir. Günümüz siyaset arenasının oyuncularından biri de Ak Partidir (eskiden AKP yazıyordum ama artık Ak Parti yazıyorum çünkü sayın başbakandan çok korktum, benim için AKP ile Ak Parti arasında bir fark yok ama sayın başbakan AKP’nin artık kirlendiğini düşünüyor olmalı ki Ak Parti diye yazılması ve söylenmesi konusunda hassas davranıyor. Saygı duyuyorum ve bu çırpınışını çok manidar buluyorum.).

2002 de milletin ve devletin değerlerine sahip çıkma vaadiyle oy toplayan Ak Parti şartların ve kandırılmış (sağ gösterip sol vurulmuş) milletin yardımıyla ezici (ezici; milletin oylarıyla millete sırt dönmek) bir çoğunlukla (anayasayı değiştirme kuvveti) iktidar oldu (muktedir olması hala dört gözle beklenmektedir). Hükümet kurulduktan sonra milletin karşısına geçip yaptıkları ilk açıklama ‘’ Ey milletim, bize üç sene müsaade edin, bizden üç sene bir şey istemeyin’’ dır. Bu açıklamayla daha yolun başında acizliğin, basiretsizliğin, beceriksizliğin, itirafını dile getirmiştir. Millet ise bu durumda beklemeye koyulmuştur hatta üçüncü üç yıl olmasına rağmen beklemeye devam etmektedir (öyle başa böyle tarak).

Hükümet iktidarlarının ilk üç senesini milletinin ve devletinin hizmetkârı olmak yerine Avrupa’ya (AB) kul köle olmaya adadılar. Avrupa’nın kokuşmuş kültürüne, kapitalist düzenine yaranmak ve yamanmak için atılmadık takla, söylenmedik bakla bırakmadılar. Büyük umutlarla kendilerinden sandıklarını tek başına iktidara taşıyan millet, kendisini açlıktan nefesi kokar vaziyette Avrupa’nın kapısında zincirlenmiş vaziyette buldu. Bu milletin yarısını daha önce kapısına zincirleyen Avrupa, diğer yarısını da Ak Parti devşirmesiyle zincirlemiş oldu.

Milletimizin karakteristik özelliği olarak, bağlı bulunduğu siyasi, sosyal, dini şahsiyetlere- kurumlara şeksiz şüphesiz inanması ve teslim olması, aklını ve dinini bi tarafa bırakması neticesinde her zaman sağ görüp sol yemiştir. Bu durum geçmişte ANAP’la yaşanmıştır, DYP ile yaşanmıştır ve şu anda da Ak Parti ile yaşanmaktadır.

Ak Parti, milletin ve devletin değerlerini ihya vaadiyle oy toplayıp millete ve devlete sırt çevirmiştir (yüzünü ABD, AB ve İsrail’e dönmüştür). Her konuda devlet ve millet yanlısı görünüp reel politik safsatası adı altında yemediği halt kalmamıştır (bu durumda milletinde yemediği sol kalmamıştır). Kısacası ak gösterip kara vurmaktadır.

Yediği karalardan sonra ak ile karayı ayırt edemeyen bu aziz! millete gerçek manada ak vuracak birilerine acil ihtiyaç vardır.

Milletimize otuz sene tek parti dayatanlardan, geçmişte bir koyup üç alanlardan, hacca gidip etrafa nur saçanlardan, hanımı mesture cumhurbaşkanlarından, imam hatipli başbakanlardan kurtaracak olan yine milletimizin kendisidir…

Bu millet kendisine sağ gösterip sol vuranlara verdiği emaneti asıl sahiplerine vermedikçe daha çok sol yiyecektir…

Rabbim bu millete sağdan ve soldan gelenleri ekarte etme şuuru versin…

İbrahim Bakşiş

[qio]

Bu yazı çok tartışılır , çok gergin geçer. Eleştirinin hacmi biraz fazlada olsa bunun bir eleştiri olduğunu görmek gerekir. Aslında eleştiri bir olgunun gelişimi için en büyük faktördür.

[Klimasuyu]

2002 de milletin ve devletin değerlerine sahip çıkma vaadiyle oy toplayan Ak Parti şartların ve kandırılmış (sağ gösterip sol vurulmuş) milletin yardımıyla ezici (ezici; milletin oylarıyla millete sırt dönmek) bir çoğunlukla (anayasayı değiştirme kuvveti) iktidar oldu (muktedir olması hala dört gözle beklenmektedir). Hükümet kurulduktan sonra milletin karşısına geçip yaptıkları ilk açıklama ‘’ Ey milletim, bize üç sene müsaade edin, bizden üç sene bir şey istemeyin’’ dır. Bu açıklamayla daha yolun başında acizliğin, basiretsizliğin, beceriksizliğin, itirafını dile getirmiştir. Millet ise bu durumda beklemeye koyulmuştur hatta üçüncü üç yıl olmasına rağmen beklemeye devam etmektedir (öyle başa böyle tarak).


bekledik o üç sene geçti ondan sonra bi üç sene daha geçti yine bekledik şimdi bir üç sene daha bekliyecez ve böyle giderse daha çok üç seneler bekleyeceğiz!...