Et-Balık Sivas'a neden açılamıyor?

[Sivaslilar.Net]

Et-Balık Kurumunun özelleştirilmesinin ardından yapılan yanlışlıklar Et-Balık Kurumu Genel Müdürlüğüne atanan hemşerimi z Bekir Ulubaş tarafından dile getirilerek bu kurumun yeniden Sivas’a kazandırılması gerektiği üzerinde durulurken bu kurum yeniden bir türlü Sivas’a kazandırılamıyor.

Özelleştirilen Et-Balık Kurumu tesislerinin yeniden İl Özel İdaresi tarafından satın alınarak Et-Balık Kurumu Genel Müdürlüğüne tahsis edilmesi halinde her türlü yatırımı yapmaya ve vatandaşın ucuz et yemesine imkan sağlayacak Et-Balık Kurumunu yeniden Sivas’ta açacağını vaat eden Bekir Ulubaş gerekli desteği görememesine rağmen bu konudaki ısrarını sürdürüyor.
Öte yandan Et-Balık kurumu eski tesislerini alan özel teşebbüslerle fiyat üzerinde anlaşma sağlanamazken Et-Balık Kurumunun yeniden Sivas’a kazandırılması için bir kombinenin sahiplerinin yeşil ışık yaktığı ancak bu imkanında değerlendirilmesi noktasında ortaya bir sonuç çıkmadığı belirtiliyor.
Yurtseven kombinası sahipleri 8 dönümlük arazi üzerine kurulmuş bulunan ve bin 300 metre kareye sahip kesim hanesi bulunan kombinayı bayındırlık birim fiyatlarının yarısına vermeyi vaat ediyor. Bu kombinaya birleşik 32 dönümlük hazine arazisinin Et-Balık Kurumu tesisleri için tahsis edilmesi halinde 8 dönümlük arazi 40 dönüme çıkıyor. Bu arazi ise Et-Balık Kurumunun tekrar Sİvas’a kazandırılması için yeterli geliyor.
Bütün bu imkanlar varken, Et-Balık Kurumu Genel Müdürü hemşerimiz Bekir ulubaş tesis için üzerimize düşeni yapmaya hazırız demesine rağmen Et-Balık Kurumu’nun Sivas’a kazandırılamaması akıllarda “Et-Balık Kurumu Genel Müdürü kombinayı kurmak istemesine rağmen mevcut şartların oluşması mümkünken Et-Balık Kurumu neden Sivas’a kurulamıyor? Et-Balık tesislerinin Sivas’a kazandırılmamasına siyasi noktada mı, bürokratik nokta damı yoksa başka nokda da mı engel var?” gibi soru işaretleri oluşturmaya başladı.
Et-Balık Kurumunun imkan varken Sivas’a kurulamamasından dolayı oluşan bu sorulara cevap yine siyasiler, bürokratlar ve şehrin idarecilerinden bekleniyor.
Et-Balık Kurumunun Sivas’a kazandırılması hem Sivas’ta hayvancılığın gelişmesine, hem ithal etin önü açılması karşısında Sivas halkının ucuz et yemesine, hem de hayvan yemi üreten çiftçilere büyük katkılar sağlayacak.
Sivas için son derece önem arz eden Et-Balık Kurumu’nun yeniden açılması ve sürekli kaybeden Sivas’ın bu kez kazanması için siyasilerin, bürokratların ve şehrin idarecilerinin bir araya gelerek gerekeni yapmaları ve bir bütün olarak bu kurumu Sivas’a kazandırmaları bekleniyor.

Kaynak: Sivas Hürdoğan

[goramaz]

Lisedeyken coğrafya derslermizde hep ''Türkiyenin ekonomisinde tarım ve havyancılık ön sıradır'' filan derdi öğretmenlerimiz. Ne oldu nasıl bu noktaya geldik anlamıyorum.Buğday ithal ediyoruz , israilden tohum ithal ediyoruz( o da içinden çıkan bişeye benzese) artık et ithal ediyoruz. Tarım mı kaldı havyancılık mı kaldı? Üç tarafımız denizlerle çevrili iç bölgelerimiz verimli ovalarla ırmaklarla donatılmış gerçekten bu imkanları kullanaMAMAK için üstünseviyede geri zekalı olmak lazım. Ya da diğerbir seçenek bu ülkeye ihanet etmek lazım.

[sandalli]

Köylerde tarlalar ekilmiyor, hic kimse tarimdan, hayvanciliktan para kazanacagini düsünmüyor. Bizim icin daha dogrusu köylüler icin en büyük tehlike; calismayi unutuyoruz. Calisarak kazanmamiz gerektigini bilmeyen bir toplum oluyoruz hizla. Bugün afrika ülkelerinin icinde bulundugu korkunc durum kisa vadede bizim icin de söz konusu. Calismadan, üretmeden haberi olmayan bir toplum oluyoruz. Bizim köydeki insanlarin en büyük gelir kaynagi yurtdisinda calisanlarin yaptigi yardimlar, bu duurm cok köy icin gecerli. Tarlalar bos yatiyor, ahirlar bos, dolaysiyla da et ithal etmemiz gayet normal.

[Arif Coşkun]

“SEK ve EBK’nin özelleştirilmesi hata mıydı?”



CHP İzmir Milletvekili Selçuk Ayhan, Türkiye’nin 1980 öncesi et ihraç eden bir ülke olmasına karşın izlenen yanlış politikalar sonucu et ithalatçısı konumuna geldiğini belirterek, Başbakan Erdoğan’a “Süt Endüstrisi Kurumu(SEK) ile Et ve Balık Kurumu’nun(EBK) özelleştirilmesinin bir hata olduğunu kabul ediyor musunuz” diye sordu.CHP İzmir Milletvekili Selçuk Ayhan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yazılı olarak yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na soru önergesi verdi. AKP hükümetleri döneminde uygulanan yanlış politikalar nedeniyle hayvancılık sektöründe ciddi sorunlar yaşandığını, değişik yıllarda açıklanan destek paketlerine karşın hayvancılıkta ve et üretiminde istenen verim ve üretim düzeyine ulaşılamadığını ifade eden Ayhan, Türkiye’nin 1980 öncesinde canlı hayvan ve et ihraç ettiğini ancak bu süreçte ithalatçı durumuna düştüğüne dikkat çekti. Aynı dönemde sektörde piyasayı düzenleyici iki kuruluş olan, Süt Endüstrisi Kurumu (SEK) ile Et ve Balık Kurumu’nun (EBK) özelleştirilmesinin de hayvancılıkta geri dönülmez bir çöküşe neden olduğunu kaydeden Ayhan, 2002-2010 yılları arasında hayvan varlığının hızla eridiğini, et ve süt fiyatlarının arttığını belirtti. Ayhan, Başbakan Erdoğan’ın şu soruları yanıtlamasını istedi:
“AKP Hükümetleri döneminde, ülkemizde büyük ve küçükbaş hayvan sayısı yıllar itibariyle ne olmuştur? Bir azalma söz konusu ise bu azalmanın nedenleri nelerdir?
Et fiyatlarında yaşanan artışın nedenleri nelerdir? Bu artış ithalata bağlı olmaksızın düşürülemez mi? Bu konuda alınacak olan etkin ve kalıcı önlemler nelerdir?
Et fiyatlarında yaşanan artış nedeniyle, canlı hayvan ve et ithalatı konusunda nasıl bir yöntem izlenecektir? İthal edilecek et, canlı hayvan sayısı ve bunlar için ödenecek döviz miktarı nedir?
Hayvancılığımız kurtarmak için bu güne kadar uygulanan destekler neden başarılı olamamıştır? Bunda hükümetin yanlış politikalarının etkili olduğu iddiası doğru mudur?
Hayvancılık konusunda ki destek uygulamaları, neden sadece 2 bölgemizle sınırlı kalmıştır? Diğer bölgelerimizi de kapsayacak bir destek programı uygulanacak mıdır?
1980 öncesinde, canlı hayvan ve et ihraç eden Türkiye’nin, canlı hayvan ve et ithal eder duruma gelmesinin nedenleri nelerdir? Bunun sorumlusu kimdir?
Hayvancılıkta ve et fiyatlarında gelinen noktayı da dikkatte aldığınızda, Süt Endüstrisi Kurumu (SEK) ile Et ve Balık Kurumu’nun (EBK) özelleştirilmesinin bir hata olduğunu kabul ediyor musunuz?
Yaşanılan olumsuz tabloyu da dikkate alarak, hayvancılık sektörünü uzun yıllar ayakta tutan, tekelleşmeyi önleyen, piyasayı düzenleyen Süt Endüstrisi Kurumu (SEK) ile Et ve Balık Kurumu’nun (EBK) yeniden etkin hale getirmeyi düşünüyor musunuz?
Türkiye ne zaman et, et ürünleri ve canlı hayvan ihraç eder duruma gelecektir?”

İlk kurşun Gazetesi

Gelinen noktada gösteriyorki tarımcılıkta, hayvancılıkta büyük yanlışlıklar yapılmış. Bu hale gelecek ülkemiydik biz?

[MUTLU İTİK]

Her zaman diyorum TÜRKİYE yer küremiz üzerindeki bulunduğu konum itibari ile dünyada sayılı ülkeler arasında 4 mevsimin yaşandığı nadir ülkelerden birisi. Durum böyle olunca gelişmiş ülkeleri hepsinin gözü ülkemiz üzerinde oluyor. Yer altı kaynakları, Su, Güneş Rüzgar, Kar, Verimli toprak ve 40 milyon gibi bir genç nüfus bizde. Tarımı tam kapasite yapsak, hayvancılığı tam kapasite yapsak, madenlerimizi tam kapasite çalıştırsak, sularımızı değerinde ve idareli değerlendirsek, rüzgarımızdan elektiriğimizi üretsek, genç nüfusumuzu üretmek üzerine eğitsek hangi ülke karşımızda durabilir.
Verilen teşviklerin gerçek anlamda kontrol edilmesi gerekir. Veirlen yardımlar desteklemeler tembellikten başka bir şeye yaramadı. Düşmanlarımızın yapmak istediği şeyi hükumetlerimiz kendi elleri ile kimseye çaktırmadan yapıyor. Üreten TÜRKİYE'yi tüketen TÜRKİYE yapmak istiyorlardı başardılar.

[vicente58]

Genel politikaları falan boşverelimde bence bu işi bizim siyasiler pek istemiyor,bu iş yanaşamıyorlar.Bence sebebi de Bekir Ulubaş'ın önümüzdeki seçimlerde miiletvekili adayı olacağını bildiklerinden rakip olarak görüyorlar kendilerine.Musatafa açıkalın'ı kenara alırsak diğerleri kendi koltukları için memlkete yapılacak bir yatırımı kabullenemiyorlar.Bu memleketten bu gidişle birşey olmaz. Başımızdaki adamları kontrol etme şansımız yok çünkü.

[burak5866]

YOZGATTA BİLE var.

[ismail 58]

Kapatılması bir hataydı ve şu durumda özelleşen ve tekelleşen bir ortamda mevcut tüccarların açılmasına da izin vereceğini sanmıyorum.

[AĞAOĞULLARI]

Sivas tan giden hiç geri geldi mi ki giden etbalık geri gelsin.Her giden bir kuruluşun yerine bir başkası gelse gidenin yeri doldırulmuş olur.Etbalık kurumu gitti geri gelmez. Bunun üzerine Sivaslı bir bardak su içsin.
Sivas toprak yüzölçümü itibarıyla geniş tarım alanına sahip bir ildir. Bu bölge de tarım olduğu kadar hayvancılık ta çok mükemmeldi. Sivas ı bölgesel olarak
düşünürsek yıllar önce her köyünden her ilcesinden ,sürü sürü koyun çıkardı,
sürülerle büyük baş hayvan çıkardı. Hayvancılıkta ve tarımda çok ileri idi bunlar yok oldu. Bir köyden ilçeye giderken yolda arabama bir yolcu aldım . İlçeye niçin gittiğini sordum ekmek almaya gittiğini söyledi. Ekmeğini evinde tandırında ,fırınında pişiren köylü modernleşmiş ekmeği bakkaldan satın alıyor
Eti kasaptan para ile alır hale gelmiş. Hayvancılıkta tarım da yok olmuş .
Bir zamanlar TBMM Kürsülerinden Türkiyeyi tarım ülkesi mi yapalım ,sanayii
ülkesi mi yapalım tartışmaları yapılıyordu .Türkiye sanayi ülkesi olma yolunda
büyük mesafeler aldı. Et ve tarım ürünlerini dışarıdan alacaktır veya bu ürünleri
subpanse edecektir.Türkiyedeki bu sektöre teşvik kredisi vererek teşvik edecektir bu sektörü canlandıracak konuma getirecek .
Ağaoğulları
30/09/2010.