|
SİTE ANA SAYFA | Galeri | Kayıt ol | Yardım | Ajanda | Oyunlar | Bugünki Mesajlar | Arama |
Serbest Kürsü Serbest Konular |
![]() |
|
Seçenekler | Arama | Stil |
![]() |
#1 |
Tecrübeli Yiğido
![]() ![]() ![]() ![]() halukgta Şuan
![]() Son Aktivite: 09.08.2016 12:35
Üyelik Tarihi: 13.10.2011
Mesajlar: 304
Tecrübe Puanı: 532
![]() |
![]() Sayın Başbakanımız her zaman ki gibi yine, çok tartışılacak sözler söyledi. Fakat basın ne konuştu, tartıştı nede tenkit etti. Bende bekledim ki, bu sözler basında toplum önünde tartışılsın ve halkımız bu mantık ve fikir üzerinde düşünerek, bizleri yönetenler hakkında bilgi sahibi olsunlar.
Peki, ne söylemişti Sayın Başbakanımız? Hatırlayalım. (Sınırları aşan her girişim yetki gaspıdır. Seçilmişleri atanmışlara kul etmeyiz). Bu sözleri önce kime söylediğini hatırlayalım. Başbakanımıza makam olarak bağlı bir kurumda, savcıya göre yapılan, bazı kanun dışı izlenimi veren işler olmalı ki, özel görevli bir savcı, onların ifadelerini almak istemişti. Sayın Başbakanımızda, bunu savcının yapamayacağını, yani ifadelerini benim iznim olmadan alamazsın diyerek, itiraz etmiş ve bu sözleri söylemişti. Demokraside çok önemli üç kural vardır. Bunlardan eğer bir tanesi uygulanmıyor ya da engelleniyorsa, o ülkede demokrasiden asla söz edilemez. Gelin şimdi bu olmazsa olmazlara bakalım ve Sayın Başbakanımızın sözlerinin, acaba Demokrasiye ne denli uyup uymadığını anlamaya çalışalım. Kuvvetler ayrılığı, Demokrasinin temel prensibidir. Yasama, yürütme ve yargı. Bu üç güç erk bir makamın elinde olursa, bunun adına demokrasi diyemeyiz. Tüm otoriter ve monarşi yönetimlerde, bu üç güç bir makamın elindedir. Şimdide bu üç güç nelerdir onları hatırlayalım. Yasama yani kanun yapıcı meclis, halkın seçtiği milletvekillerinden oluşur. Her milletvekili özgürce düşüncelerini söyler, konuşur ve oyunu da özgürce TBMM kullanarak, kanunların çıkmasını sağlar. Bir başka deyişle yargı, yasamanın koyduğu kuralı, kanunu uygulayandır. Çok önemli bir farkla. Yasama ve yargı birbirine bağlı değil, bağımsız olmalıdır. Bu durumda İcra yani yürütme makamının da görevi, yasamanın koyduğu kanun ve kurallara göre, devleti yönetmektir. Bahsettiğimiz bu üç güç, bir birinden farklı ve bağımsız olması gerekir ki, gerçek demokrasinin olmazsa olmaz kuralı işleyebilsin. Buradan da anlıyoruz ki, yürütme ve yargı yasamanın koyduğu kanunlara göre hareket eder. Şimdi gelelim bu üç gücün bağımsızlığına. Gerçekten ülkemizde bağımsız mı? Yasama yani kanun koyucu özelliğine sahip meclis üyeleri, gerçekten bağımsız mı? Bu soruma içinizden güldüğünüzü tahmin ediyorum. Çünkü bu ülkenin meclisindeki partilerin temsilcileri, eğer parti olarak şu konuda, gurup kararı aldık, hiçbir milletvekili bunun aksine oy kullanamaz diyorsa, bu ülkenin meclisinin, yani yasama organının bağımsız olduğunu hiç kimse söyleyemez. Gelelim yargıya. Yargı kanunlarla belirlenmiş, yasamanın koyduğu kurallara göre hareket eden bir güçtür. Bu makamda görev yapan kişiler eğer kendi içinde bağımsız değilse, dışarıdan müdahaleler varsa, elbette bağımlı olan yargı ile demokrasiden söz edilemez. Şimdide yargının konumuna bakalım ülkemizde. Yargıyı her zaman ele geçirmek isteyen yürütme makamı, günümüzde sanırım çok daha başarılı olmuş olmalı ki, Seçilmişleri atanmışlara kul etmeyiz diyebiliyor. Çünkü icra yani hükümet, yargının dizginlerini öyle eline geçirmiş ki, yargıyı yöneten üst makamı, terfilerini, atamalarını yaparak, onları da bizzat kendi makamına yani adalet bakanlığına bağlamıştır. Bu durumda Demokrasinin üç sacayağı tabir edilen güç, tek bir ayağın üzerinde toplanmıştır. Elbette tek ayakta, sizce bu demokrasi ne kadar ayakta kalabilir? Şimdi de gelelim Sayın Başbakanımızın söylediği sözlere. Ne demişti tekrar hatırlayalım. (Sınırları aşan her girişim yetki gaspıdır. Seçilmişleri atanmışlara kul etmeyiz). Özel yetkilerle donatılmış bir savcı, eğer sınırlarını aşarak Başbakanımıza bağlı bir makamda görevli kişilerin ifadesini almak isteyerek, sınırları aşmış ise, acaba alelacele çıkartılan bir kanun neyin nesi olabilir? Demek ki kanunsuz değil? Sınırları aşma da yok. Yılların savcısı, hiç böyle bir hata yapar mı? Yapmadığı da açıkça görülüyor. Lütfen bunu dikkatle düşünmenizi rica ediyorum. Seçilmişleri atanmışlara kul etmeyiz sözünü, sizler nasıl anladınız? Konu itibariyle, MİT in Başkanı halkın seçimi ile gelmedi, tam tersine atanmış bir görevli. Demek ki burada bahsedilen, bizzat hükümetin ta kendisi. Bu durumda seçilenler, neden yargının kulu durumuna düşsün ki? Hükümet kanunsuz bir şey yaptırmayacağına göre, MİT in yaptıklarının gizlice sorgulanmasının ne zararı olabilir? Genelkurmayın gizli odası gayet sessizce sorgulandı, hiç kimsede ses çıkarmadı. Gizli bilgiler savcı tarafından görüldü. Aynı şeyler MİT için yapılsaydı ne sakıncası olabilirdi? Devletimizin savcısına güvenmiyor muyuz? Asker güvendi ve gösterdi, çünkü saklayacağı hiç bir şey yoktu. Yoksa günümüz kanunlarına uymayan bir iş mi yapıldı MİT teşkilatında? İşte tüm bunları bilmek sanırım hakkımız. Genelkurmayda Sayın Başbakanımıza bağlı değil miydi? Başbakanımız, acaba devletin bir memuru olan, adaletin temsilcisi savcıya hesap veremeyeceğini, seçilmişlerin bir adalet görevlisinden, daha üstün olduğunu mu anlatmaya çalışıyor? İşte demokrasi anlayışı. İşte demokrasi anlayışının dışa yansımaları. Hani dokunulmayacak kimse kalmayacaktı? Adaletten korkmayın sözleri, yoksa karşısındaki insanlar için söylenmiş sözler miydi? Başka partilerden seçilen bazı SEÇİLMİŞLER, Sayın Başbakanımızın tabiriyle, ATANMIŞLARA KUL EDİLDİĞİ İÇİN Mİ Hapisteler yoksa? Bu sözler üzücü ve düşündürücüdür. Birilerine atanmışlar diyerek, seçilmişlerin adaletten üstün görüntü vermesi, bizleri yönetenlerin, nasıl bir adalet anlayışına sahip olduğunu göstermektedir. Ülkemiz yakın geçmişte, diğer partilerin yönetiminde de, yarım aksak işleyen demokrasi anlayışı, günümüzde ne yazık ki bu gün, can çekişen bir hal almıştır. Beşerin seçimi fanidir bir gün sonu gelir. Asıl olan Rabbin katında seçilmişlerden olmaktır. Yok aslında birbirimizden üstünlüğümüz, asıl üstünlük Rahman katındadır. Saygılarımla Haluk GÜMÜŞTABAK |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#2 |
Usta Yiğido
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() LaEdri Şuan
![]() Üyelik Tarihi: 12.06.2006
Mesajlar: 6.011
Tecrübe Puanı: 1306
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() MİT meselesini anlamak bu kadar zor değil..Bu meselede son derece doğru bir adım atılmıştır.
__________________
Hani o, babasına ve kavmine, “Ne bu tapınıp durduğunuz heykeller?” demişti.(Enbiya-52) |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#3 |
Tecrübeli Yiğido
![]() ![]() ![]() ![]() halukgta Şuan
![]() Son Aktivite: 09.08.2016 12:35
Üyelik Tarihi: 13.10.2011
Mesajlar: 304
Tecrübe Puanı: 532
![]() |
![]() Aslında herşey çok açık, sözlerinizde kısmen haklısınız. Fakat aynı konulara benzer, ülkenin gizliliğini gerektirdiği diğer meselelerde de aynı şeyleri söyleyebiliyor musunuz? Yani o konularda doğru hareket edildimi? Bu sorumun cevabını lütfen kendi nefsinize veriniz.
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#4 | |
Usta Yiğido
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() LaEdri Şuan
![]() Üyelik Tarihi: 12.06.2006
Mesajlar: 6.011
Tecrübe Puanı: 1306
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() Alıntı:
__________________
Hani o, babasına ve kavmine, “Ne bu tapınıp durduğunuz heykeller?” demişti.(Enbiya-52) |
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#5 |
Tecrübeli Yiğido
![]() ![]() ![]() ![]() halukgta Şuan
![]() Son Aktivite: 09.08.2016 12:35
Üyelik Tarihi: 13.10.2011
Mesajlar: 304
Tecrübe Puanı: 532
![]() |
![]() Ne çabuk unuttunuz silahlı kuvvetlerin kozmik odalarını? Asker izin verdi ve girildi araştırıldı. Tek bir yanlış bulunamadı. Tabi kimsenin bilmemesi gereken harekat planları tekrar değiştirilmek zorunda kaldı.
Peki tıpkı silahlı kuvvetlerin gizli kalması gereken bir kısmı olan MİT acaba neden hakime hesap vermedi, yada verdirilmedi? İşte düşünmemiz gereken soru. Ordunun gizliliği önemli değilmiydi yoksa? |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#6 | |
Usta Yiğido
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() LaEdri Şuan
![]() Üyelik Tarihi: 12.06.2006
Mesajlar: 6.011
Tecrübe Puanı: 1306
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() Alıntı:
MİT ise bu ülkenin zararına çalışan yapılanmaların içine sızımak ve milletin menfaatine,devleti lehine çalışmak için bazen suça karışmak zorundadır.PKK'da sıradan bir terörit olarak sızıp ne yapacaksın,neyin istihbaratını alacaksın.Ancak üst düzeylere gelirsen istihbarat alabilirsin.İşte o üst düzeylere gelmek için suça karışmak şarttır.Bugün hep duyuyoruz,"İstanbulu'u kana bulayacakalrdı,10 kilo patlayaıcıyla son anda yakalandılar vb" gibi haberleri hep duyuyoruz.Nasıl oluyor da son anda yakalanıyorlar diye düşünmek lazım.. Bşr de meseleye tersten bakalım..PKK'dan TSK'ya sızma işlemleri yok mu,var!Peki bunlar kritik görevlere gelmesi için kendilerini kanıtlaması gerekmez mi,bir PKK'lı olarak PKK'ya bomba yağdırması gerekmez mi.Elbette gerekir.Evet PKK'ya bomba yağdırdı,birkaç arkadaşını belkiöldürdü ama gitti heronların başına oturdu dağı taşı bombalattı,takımı pusunun içine sürükledi.
__________________
Hani o, babasına ve kavmine, “Ne bu tapınıp durduğunuz heykeller?” demişti.(Enbiya-52) |
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#7 |
Moderator
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Arif Coşkun Şuan
![]() Son Aktivite: 10.05.2016 18:12
Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Yaş: 62
Mesajlar: 27.868
Tecrübe Puanı: 10
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() Bu mit meselesi çok karışık bir iş. Ona bakılırsa imralı ile görüşme yapılması kesinlikle inkar edildi hatta ispat etsinler edemeyenler ş..... gibi sözler edildi. Sonrada ortaya çıktı bu sefer biz değil devlet görüştü diye yan çizildi.
Doğuda kısa zaman önce 40 vatandaş terörist sanıp öldürüldü. Bu bir Avrupa ülkesinde yaşansa yüz yılın skandalı olur ne Genelkurmay başkanı görevde kalır dı nede başbakanı. Ama bizde maşallah nerden ne gelirse gelsin eyvallah. Kuzu kuzu..
__________________
"Dilin düşüncenden önce haraket etmesin" |
![]() |
![]() ![]() |
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki 2 Kullanıcı Arif Coşkun'e Teşekkür Ediyor... |
![]() |
#8 |
Tecrübeli Yiğido
![]() ![]() ![]() ![]() halukgta Şuan
![]() Son Aktivite: 09.08.2016 12:35
Üyelik Tarihi: 13.10.2011
Mesajlar: 304
Tecrübe Puanı: 532
![]() |
![]() Siz hükmü vermiş askerin tamamını suçlu ilan edip, birilerinide top yekün haklı çıkarmışsınız, hiç ayrım yapmadan. Ne diyebilirim ki bu durumda, hayırlısı olsun demekten başka.
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#9 | |
Usta Yiğido
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() LaEdri Şuan
![]() Üyelik Tarihi: 12.06.2006
Mesajlar: 6.011
Tecrübe Puanı: 1306
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() Alıntı:
MİT suçsuzdur derken MİT'in tüm elemanalrı da kastım değil tabi ki..Ama en son MİT krizinde hükümet doğruyu yapmıştır.
__________________
Hani o, babasına ve kavmine, “Ne bu tapınıp durduğunuz heykeller?” demişti.(Enbiya-52) |
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#10 | |
Usta Yiğido
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() LaEdri Şuan
![]() Üyelik Tarihi: 12.06.2006
Mesajlar: 6.011
Tecrübe Puanı: 1306
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() Alıntı:
36 vatandaşın öldürülmesi müthiş bir tuzaktır.Ve skandaldır.Daha skandal olanı ise medyada ve bu ülkede yeteri kadar tepki çekmemesidir.O insanalr İstanbul'da,Ankara'da öldürülseydi,o zaman da bu kadar az tepki verilecek miydi?İşte bizi yıkan bu düşüncedir.Türkiye'de bir olay meydana gelirse,ne yazık ki ölenlerin ırkına göre ne kadar üzüleceğimize karar veriyoruz..
__________________
Hani o, babasına ve kavmine, “Ne bu tapınıp durduğunuz heykeller?” demişti.(Enbiya-52) |
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye Okuyor. (0 Kay?tl? Üye Ve 1 Misafir) | |
|
|
![]() |
||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Adaletsizlikte bizleri birinci yapanlar utansın. | halukgta | Serbest Kürsü | 1 | 29.01.2012 15:21 |
Sivas CHP'de Demokrasi - Yeniden | Kibrisli | Haberler | 31 | 08.06.2011 01:30 |
ADALET VE DEMOKRASİ HAFTASINDA UĞUR MUMCU VE MUAMMER AKSOY'U SAYGIYLA ANIYORUM | Sabiha Serin | Özel Günler | 2 | 24.01.2010 18:11 |
Demokrasi mi laiklik mi? | seva | Serbest Kürsü | 18 | 11.08.2009 01:01 |
Bizleri affet ALLAHım! demeye yüzümüz yok bizim ALLAHım! | masum | Arşiv | 1 | 20.03.2008 20:37 |