|
SİTE ANA SAYFA | Galeri | Kayıt ol | Yardım | Ajanda | Oyunlar | Bugünki Mesajlar | Arama |
Serbest Kürsü Serbest Konular |
![]() |
|
Seçenekler | Arama | Stil |
![]() |
#11 |
Navigator
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() _DuMaN_58 Şuan
![]() Son Aktivite: 04.02.2016 20:29
Tournaments Won: 3Üyelik Tarihi: 20.08.2006
Yaş: 33
Mesajlar: 9.619
Tecrübe Puanı: 10
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() Çok üzücü bir hadise insanın içini sızlatıyor :( Allah rahmet eylesin.
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#12 |
Usta Yiğido
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() LaEdri Şuan
![]() Üyelik Tarihi: 12.06.2006
Mesajlar: 6.011
Tecrübe Puanı: 1300
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() İnsanlık,demokrasi tarihi adına simsiyah bir lekedir.
Allah merhumlardan binlerce kez razı olsun..!
__________________
Hani o, babasına ve kavmine, “Ne bu tapınıp durduğunuz heykeller?” demişti.(Enbiya-52) |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#13 |
Usta Yiğido
![]() ![]() ![]() ![]() BOUN Şuan
![]() Son Aktivite: 27.12.2014 21:40
Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Yaş: 40
Mesajlar: 810
Tecrübe Puanı: 803
![]() |
![]() Cuntacıların sözcüsü Alparslan Türkeş bir röportajında derbenin en önemli sebebinin ezanın Türkçe'den Arapça'ya çevrilmesi olduğunu söylemişti. "Hira dağı kadar Müslüman olmak" böyle birşey olsa gerek.
__________________
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#14 |
Usta Yiğido
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() mansur58 Şuan
![]() Son Aktivite: 29.07.2014 05:38
Üyelik Tarihi: 15.10.2010
Mesajlar: 1.491
Tecrübe Puanı: 682
![]() |
![]() ![]() Dönemin Genelkurmay Başkanı Rüştü Erdelhun Paşa, darbeyi önlemek amacıyla 27 Mayıs 'tan bir gün önce cuntacıların da aralarında olduğu subayları Genelkurmay Karargahı'nda toplar. Erdelhun'un burada yaptığı konuşmanın metni de 'el yazısı notlar' arasında çıktı. Notlara göre Paşa, subaylara, seçilmiş iktidarları silahlı kuvvetlerin değil, ancak milletin değiştireceğini anlatır. Farklı ülkelerde askerin siyasete müdahalesiyle ilgili örnekler verir. Mesleği askerlik olan kişilerin siyasete karışmasının hep hüsranla sonuçlandığını vurgular. Japon askerlerinin kışkırtmasıyla Pearl Harbor baskınının yapıldığını hatırlatır. "Japonlar bu baskını yapmakla Amerika ile harbe tutuşmuş ve neticesinde mağlup olup kayıtsız şartsız teslim olmuşlardır." der. Belki ders alırlar umuduyla, Yunanistan silahlı kuvvetlerinin Geminis Hükümeti'ne müdahale etmesiyle İstiklal Harbi'nde yenildiklerini ve İtalyan ordusunun Mussolini ile faşizme kayması neticesinde silahlı kuvvetlerin siyasete girdiğini anlatır. Ne var ki, Karargah'ta toplantıya çağırdığı bazı cuntacı subaylar kararlarını çoktan vermiştir ve 12 saat sonra kendisini tutuklayacaklarından habersizdir. Genelkurmay Başkanı Rüştü Erdelhun, darbeden 12 saat önce subaylara şu konuşmayı yapmıştı. "1912'de Balkan Harbi'nde Silahlı Kuvvetler İttihatçı ve İtilafçı diye ikiye bölündü. Emir komuta ve idarenin muhal olması neticesinde Osmanlı İmparatorluğu parçalandı. Bütün bu misaller askerlerin mesleklerinden gayri bilmedikleri ve rejimin kendilerine vermediği hakları zorla alarak ya aşırı milliyetperverlik ya da birden, sıfırdan yüze çıkabilmek için yaptıkları hareketlerdir. Anayasa iç hizmet kanunu ile silahlı kuvvetler, millet iradesi yetkisine verilmiştir. Parlamento ve onun icra ettiği hükümetin elindeki bir kuvvettir. Demokratik rejimlerde parlamento ve hükümet, milletin seçimi ile meydana gelir. Partiler içerisinde en çok rey alan iktidara geçer. Bugün Demokrat Parti iktidardır. Silahlı Kuvvetler parti diye değil, seçimle gelmiş bir iktidar hükümetinin emrindedir. Yarın seçimleri Halk Partisi kazanırsa ordu onun başkanına da itaat etmeye ve emirlerini yapmaya mecburdur. Seçimle gelen hangi iktidar veya partinin herhangi bir kusuru olursa onu millet takdir eder. Ve seçmez, düşürür." 60 SUBAYIN BASKIN YAPACAĞINI DUYDUM BU, MİLLETE HÜSRAN GETİRİR "Kulağıma gelen bazı haberlere göre Ankara'da 60 kadar subay Sayın Cumhurbaşkanlığı Köşkü'nü ve Millet Meclisi'ni basarak istifalarını isteyecekmiş. Bugün Türkiye'nin en değerli malı Silahlı Kuvvetler'dir. Bunun diğer maddi ve fiziki kıymetlerinden başka hassaten itaatkarlığı, hükümet ve milletime; kanunlarına riayeti sayesinde malıdır. (Silahlı Kuvvetler'de) Kıta ile veya kıtasız, cüzi ve külli yapılacak böyle bir hareket, yukarıda Türkiye için değerli mal olarak ifade ettiğim biricik kıymetli silahlı kuvvetlerin bu değerini gaip etmesiyle (kaybetmesiyle) neticelenir. Sonra, demokrasiye ve seçime bir darbe olacak böyle bir hareketin milletin büyük ekseriyetince tutulmayacağından neticesi hüsran olur." JAPONYA VE YUNANİSTAN ÖRNEKLERİYLE SUBAYLARI İKNAYA ÇALIŞMIŞ "1941'de İkinci Dünya Harbi'nde Japonlar, Amerikalılarla anlaşmaya çalışırken silahlı kuvvetlerin tazyiki ile Pearl Harbor baskını yapılarak Amerika ile harbe tutuşmuş ve neticesinde mağlup olup kayıtsız şartsız teslim olmuşlardır. Yunan Silahlı Kuvvetleri'nin Geminis hükümetine müdahalesi neticesinde İstiklal harbinde mağlup olmuşlardır. İtalyan ordusunun Mussolini ile faşizme kayması neticesinde silahlı kuvvetler siyasete girmiştir. 1935'te Japonya Silahlı Kuvvetleri bütçesinin zayıf tutularak gerekli askerî silah ve malzeme teçhizatının temin edilmemesi nedeniyle maliye bakanını öldürmeleri neticesi, Japonya'nın mali buhranlara uğramasına neden olmuştur." O konuşmayı dinleyen cuntacılar arasında kimler vardı? 37 kişilik Milli Birlik Komitesi'nin yanı sıra cunta etrafında toplanan subaylardan çoğu ilerleyen dönemlerde senatör, milletvekili, belediye başkanı olarak siyasete girdi ve çoğu CHP'yi seçti. Hem o dönemde hem de sonrasında Bayar ve Menderes aleyhtarlığı kadar Erdelhun düşmanlığı da gazetelerin ve yayın kuruluşlarının kampanyaları şeklinde sürdü. Örneğin Erdelhun'un demokrasi manifestosu niteliğindeki konuşmasını yaptığı toplantıya katılan subaylardan Kurmay Albay Mehmet Emin Aytekin, bir yazı dizisi hazırlayarak Paşa'yı suçladı. O günlerde Erdelhun'un gözünün içine bakarak darbeye nasıl hazırlandıklarını itiraf etti. Aynı zamanda ismi 28 Şubat süreciyle anılan Prof. Nur Serter'in de babası olan Aytekin, darbeden 7 yıl sonra kaleme aldığı yazılarda, "Yanımda oturan Albay Cevat Kırca'yı dirseğimle dürttüm ve parmağımı saatin 3 rakamına koyarak gösterdim. O ne demek istediğimi anlamıştı. Başıyla işaret etti, ben de onu düşünüyordum dedi. General konuşmaya başlarken tam 12 saat sonra kendi muhafızları tarafından tevkif edileceğini düşünerek üzülmekteydim." diyecekti.
__________________
“belki” ler dünyasında… “keşke” lerle yaşarken… “iyiki” diyeceğimiz insanlarda var |
![]() |
![]() ![]() |
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki Kullanıcılar mansur58'e Teşekkür Ediyor... |
![]() |
#15 |
Usta Yiğido
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() mansur58 Şuan
![]() Son Aktivite: 29.07.2014 05:38
Üyelik Tarihi: 15.10.2010
Mesajlar: 1.491
Tecrübe Puanı: 682
![]() |
![]() Genelkurmay Başkanı Rüştü Erdelhun'un 'kırmızı valiz'inden çıkan el yazısı notları, cuntanın hükümete kurduğu komplolara da ışık tutuyor.
Darbe hazırlığı istihbaratını alan Erdelhun, Ankara dışından takviye kuvvet getirilmesini emreder. Ancak cuntacı ekip, Genelkurmay Başkanı'nın bu hamlesini Savunma Bakanı vasıtasıyla boşa çıkarır. Paşa'ya göre, 'takviye kuvvet rahatsızlık oluşturur' fikrine ikna edilen Savunma Bakanı aracılığıyla Başbakan Menderes de kandırılır. Zaman'ın ulaştığı tarihi belgeler, Genelkurmay Başkanı Rüştü Erdelhun 'un 27 Mayıs darbesini önlemek için son ana kadar çalıştığını gösteriyor. Erdelhun Paşa, notlarında ordu içerisindeki hareketlilikten ve 21 Mayıs'taki Harp Okulu yürüyüşünden sonra emir-komutada sıkıntı yaşandığını fark ettiğini anlatıyor. 60 kadar subayın, Meclis ve Cumhurbaşkanlığı Köşkü'nü basarak siyasilerin istifasını istemeye hazırlandığı yönünde istihbarat aldığını aktarıyor. Paşa, bu yüzden çıkması muhtemel hadiseleri önlemek üzere Ankara dışından takviye kuvvet getirilmesi gerektiğini düşünür. Ancak, cuntacı subaylar, bu operasyonu Milli Savunma Bakanı Ethem Menderes aracılığıyla bertaraf eder. Cuntacılar Başbakan Menderes'i kandırdı Rüştü Erdelhun'un cuntanın kıpırdanışını gördüğü halde aşamadığı engellerden biri de Örfi İdare Kanunu'nun İçişleri Bakanlığı nezdinde Genelkurmay'a çok yetki vermemesi ve mevcut haliyle Örfi İdare'nin (sıkıyönetim) hükümetin aleyhine çevrilmesiydi. Erdelhun Paşa, Milli Savunma Bakanı Ethem Menderes'in emir subayı Adnan Çelikoğlu'nun yaptıklarını tahrik olarak değerlendirmiş bunu da notlarında açıkça dile getirmişti. "Örfi İdare kumandanına 21.05.1960 Harp Okulu yürüyüşüne neden mani olmadığı sualime karşın Milli Savunma Bakanı'nın emniyet birliklerinin kullanılmasına müsaade etmediği bildirilmekteydi. Bunun Milli Savunma Bakanı'nın Emir Subayı Adnan Çelikoğlu'nun tahrikleriyle yapıldığı sonradan anlaşılmıştır. 25.05.1960'ta Sayın Başbakan'a Eskişehir'e gitmeden evvel herhangi bir hadisede Örfi İdare'ye kimin emir vereceğini sorduğumda "Siz!" diye cevap vermişti. Diğer taraftan Milli Emniyet doğrudan Başbakanlık'a bağlı olduğundan önemli haberler direkt ve seri olarak Genelkurmay'a bildirilmiyor ve çok zaman geçiyordu. Haberin kıymeti gaip oluyordu. Bu iş ancak 25.05.1960 haledilmişti." Erdelhun, Milli Savunma Bakanı ve Menderes'in kandırıldığını görmekteydi. Ancak Başbakan ve Cumhurbaşkanı'na saygısından devletin zirvesine iletemiyordu. Paşa, emrindeki subaylara bunu aktarmak için bir toplantı yapmaya karar verdi. Bunu şu satırlarla anlatıyordu: "Çok saygı duyduğum Sayın Başbakan ve Sayın Cumhurbaşkanı arasında mesele konusu olmaması için bunları idare etmeye çalıştım. Esasen durumları yakından izleyen Sayın Cumhurbaşkanı'nca da zaif mecralar malum idi. Bu buhran atlatıldıktan sonra düzeltilecektir. Ne İstanbul ne de Ankara'da hükümet terfi meselesini ele almış ve Başbakan'dan maaşların artırılması vaad ve emrini çıkartmıştım. Şimdiye kadar sürüncemede kalan subay ve astsubay elbisesi kanununu Sayın Cumhurbaşkanı'nın direktifleri ile çıkartmıştım. Bu durum dahilinde şahsi sezişlerimin icabıyla Genelkurmay Daire başkanları, Kara Kuvvetleri Komutanı ve yüksek rütbeli subaylarla bu noktadaki meramımı bildirmek ve tavsiyelerde bulunmak istedim. Bunun yanlış telakkiye uğramaması için teybe alınmamasını rica ettim." Ülkeme 49 yıl hizmet ettim, hapishane de mukaddermiş!
__________________
“belki” ler dünyasında… “keşke” lerle yaşarken… “iyiki” diyeceğimiz insanlarda var |
![]() |
![]() ![]() |
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki Kullanıcılar mansur58'e Teşekkür Ediyor... |
![]() |
#16 |
Usta Yiğido
![]() ![]() ![]() vicente58 Şuan
![]() Son Aktivite: 26.01.2015 14:08
Üyelik Tarihi: 11.02.2010
Yaş: 41
Mesajlar: 712
Tecrübe Puanı: 628
![]() |
![]() Cuntacılar bir de doğal senatörlük diye bir saçmalık getirmişler ya bunu duyduğumda çok şaşırmıştım. Yani adam anadan doğma senatörmüş gibi bir şey. Her 10 yılda bir darbe yapan bir ordu. Yani her 10 yılda bir sırf belinde silah olduğu için milletin iradesini değiştiren bunu kendi hakkı olarak gören bir ordu. Peygamber ocağı denilen bir kurumu milletin gözünde üç kuruşa düşürenleri Rabbim bildiği gibi yapsın.
__________________
BİR İŞİ; BİLEN YAPAR, AZ BİLEN AKIL VERİR, BİLMEYEN ELEŞTİRİR, YAPAMAYAN ÇAMUR ATAR. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye Okuyor. (0 Kay?tl? Üye Ve 1 Misafir) | |
|
|
![]() |
||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Rahmetle Anıyoruz | Sivaslilar.Net | Anasayfa Haberler | 33 | 28.03.2010 14:25 |
2 ve 5 temmuzda ölenleri rahmetle anıyoruz | sandalli | Serbest Kürsü | 5 | 30.06.2009 22:27 |
< 18 Mart 1915 > Şehitleimizi Saygı ve Rahmetle Anıyoruz.. | Kaptan-58 | Özel Günler | 57 | 23.05.2009 15:18 |
Rahmetle Anıyoruz! | yerliturkuaz | Atatürk ve Sivas | 43 | 10.11.2008 23:50 |