Sitemizin Ozanları

[OSMAN ECE]

kızılelmalım Nickli Üyeden Al?nt?

MEMLEKETİM SİVAS’IN

İklimi soğuk sert’tir,
Yiğidi gayet mert’tir,
Yaşamı da hep dert’tir,
Memleketim SİVAS’ın.

Gelen gelmiş götürmüş,
Giden almış götürmüş,
Sanayisi kalmamış,
Memleketim SİVAS’ın.

Ozanların diyarı,
Türkülerin vatanı,
Folkloru oyunları,
Memleketim SİVAS’ın.

Köpekleri sadıktır,
Balıkları sağlıktır,
Toprakları dağlıktır,
Memleketim SİVAS’ın.

Malazgirt’ten beridir.
Düşman bile girmedi.
Hiç esaret görmedi.
Memleketim Sivasın.

Dağları ırmakları.
Madendir toprakları.
Şifadır çermikleri.
Memleketim SİVAS’ın.

Çiftedir minaresi
Divriği’de camisi
Tepesinde Kalesi
Memleketim SİVAS’ın.

Yiğido namı almış.
Gardaş diye sarılmış.
Aşıkları saz çalmış.
Memleketim SİVAS’ın.

Mustafa AKGÜL

ne kadar övseniz azdır
araziler çorak bozdur
duvarda asılı kuran sazdır
güzel yurdum sivasın

[kızılelmalım]

ÖMÜR VE MEVSİMLER…
Baharla rengarenk açtı çiçekler
Etrafa saçıldı tüm yeşillikler
Öten kuşlar,uçuşan kelebekler
Neşeyle Ağaçları seçmekteler

Yaz geldi çattı her taraf sımsıcak
Gölge aradık durduk sığınacak
Düşünmedik kışı,odun yakacak
Meyve sebze bol,sandık hep kalacak?

Sararmaya başladı tüm yapraklar
Birer,birer dökülerek soldular
Başlandı gelen kışa hazırlıklar
Erişteler,Konserveler,Turşular

Beklenen kış kapıya geldi çattı
Soğudu her yer,güneş erken battı
Hava erken karardı herkes yattı
Kar,yağmur yerleri çamura kattı

Bahar mevsimine benzer doğmuşum
Etrafa neşe gülücük saçmışım
Merak edip her şeyle tanışarak
Sağa,sola zıplayarak koşarak

Yazın dayanılmaz şu sıcaklara
İçim kıpır,kıpırdır yarınlara
Evlenerek kavuştum çocuklara
Çalışıp başladım yatırımlara

Ağardı artık simsiyah saçlarım
Kırıştı vücudum kalkmıyor kollarım
Taşımıyor gövdemi bacaklarım
Boşa geçen şu ömrüme ağlarım

Soğudu gövdem sıcak değil kanım
Büküldü belim,tutmaz dizim, elim
Hiç söylemez oldu,şakıyan dilim
Ne olacak diyorum ? benim halim! ...

Mustafa AKGÜL

[OSMAN ECE]

EMEKLİ
bırak suriye filistini mısırı
sokaklarda iş arar emekli
vatandaş oldu eflasyonun esiri
boş hayaller kurar emekli

kadere terk edilmiş ıssız adada
kuru palvra yalan şimdi modada
yakacak bulamaz soğuk odada
erkenden defteri dürer emekli

akzannetti millet karanlığa koşuyor

yokluk sel olmuş boydan aşıyor
hayıra dağılan makarnaya koşuyor
yüz de üç le sefa sürer emekli ?

biri bal yer biri parmak yalıyor
verilen vaadler sözde kalıyor
umut yılı olsun bize 2015 geliyor
belki de bir düzene girer emekli

yıllarca devlete vermişiz emek
emekliye yüz de üç ne demek
komşudan gelirse bir tabak yemek
NEDENİNİ KİMLERE SORAR emekli ?

diyari babayı görmeyin hakir
aksini düşünen söğlesin fikir
çoğu bulamazsak azına şükür
kendi yarasını sarar emekli ?

[sivaburs]

Şu sıralar derin bir suskunluğa gömülen ozan sayfasında bulunduğumuz süre içerisinde, biz ozanlara samimi olarak destek veren, üzüntümüzü ve sevincimizi yürekten paylaşan Necmeddin ÖZBEK Abimize ithafen. İyi ki seni tanıdık Abi. Rabbim sana rahmetiyle muamele eylesin, mekanın cennet olsun.

Abim gitti tüm çabalar boşuna,
Kimse vermez artık bize bel gayrı.
Kuru bir taş yastık oldu başına,
Site, sayfa bundan böyle çöl gayrı.

Sen gideli saymadım ki kaç etti,
Ölüm geldi yaşananı hiç etti,
Bülbül uçtu has bahçeye göç etti,
Nasıl açılır ki burda gül gayrı.

Bizler çırağındık usta olurdun,
Bazen elimizden sazı alırdın,
Söz bitene kadar bizle kalırdın,
Seni başa taç yapmıştık bil gayrı.

Gömüldük ummana geldin sal oldun,
Tutunduk el attık kopmaz dal oldun,
Kelamın söyledin dilde bal oldun,
Unutursak defterinden sil gayrı.

Seni örnek aldık seni izledik,
Özledik be Abi inan özledik,
Sana sevgimizi öze gizledik,
Ozan sustu hep tutuldu dil gayrı.

[OSMAN ECE]

EMEĞİNE GÜÇLÜ KALEMİNE SAĞLIK ÜSTADIM
NECMEDDİN KARDEŞİMİN MEKANI CENNET OLSUN
SAYGI DEĞER BİR İNSANDI

[OSMAN ECE]

GEL

aradı her yerde seni gözlerim
duvardaki resmin teselli oldu gel
düşlerimde bile dünü özledim
gönül sayfam hasret doldu gel

sensiz dünyada boş hayatta boş
ağustosta yağıyor başıma kış
yürek yangın yeri gözlerde yaş
sevgi bahçemizi sel aldı gel

iste cehenneme drsen geliyim
aşkına zaten divaneyim deliyim
sen olmadan yaşayan ölüyüm
hoca cenaze namazımı kıldı gel

diyarim sana deyil kadere dargınım
sana aşık sana deli sana vurgunum
hayat yükü ağır geldi hayli yorgunum
dalım kurudu yapraklarım soldu gel