|
![]() |
#1 |
Navigator
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kardelencicegi Şuan
![]() Üyelik Tarihi: 27.10.2008
Yaş: 58
Mesajlar: 48.623
Tecrübe Puanı: 5485
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() Acının sarnıcı ben oldum [Üye Olmayanlar Linkleri Göremez. Üye Olmak İçin Tıklayın...] Gitmiştim.. Saçımdan tırnaklarıma kadar boylu boyunca bir gidiştim... Durakta beklemekle otobüse binmek arasındaki çırpınışları kaplıyordu aklım.. Aklım öyle sevimsizdir ki böyle zamanlarda, bulutlarla yerkabuğu arasında sıkışır kalırım.. Doyumsuz bir yolculuk şoku ardı ardına gözlerime saplanır.. İki adımda bir kavşak serilir önüme. Karasızlık buhranı sonra... Her acının yürüdüğü söylence bir yol vardır. İşte kavşakları hep acıya ayarlanan gidişlerim bu söylenceye aldanır... Kandili kısık bir aydınlıkta zamanın geç kalmışlığında yolları birbirine düğümlerim... Günü ikiye böler acının kılıcı yüzüne yakışan rengi seçer, geceyi giyinir acının kanayan yarıklarından küçük adımlar geçer... Resmi sevinç, içi ezinç başlangıçla gözüm görmeye başlar. Dilim tatlanır, ceplerimde kıvranır ellerim.. Oysa yürek yeniktir hala.Bunu artık kim değiştirebilir. Alnımdan su eksildiğinde, acıların kayaları küflendiğinde aynalara suretimin sığmadığı zamanlarda gözüme dokunacak bir göz olmadığında sırası gelmiştir çantayı sırtlamanın. O günden sonra bütün kent sokaklarında asit yağmurlarında tek başıma yürürüm. Yüzüm keskin bir mehtapta küskün bir kedi kadar kimsesiz, yüzüm kapalı tüller kadar sessiz... Az evvel bütün ıışıkların ardına baktım yoktun!! Bu kentte senin lisanını konuşuyorum aşk boyu.. Lisanım var inanıyorum öyleyse bu gözümü alan sessizlik neden? Bu sağır özlemin failini göster bana.. Her gün yüreğimi ipe götüren bir cellatı arıyorum.. Gözlerimi gösteriyorum kalabalığa gören yok mu? Peki tanıyan celladı mı? Bir yol daha uzadı önüme, kıyısında sıra sıra meşe kolyesi.. Her meşenin gövdesine bir kelime yazıp geçmşim o yoldan.. Senden başka kim başarabilirdi ağaçlardan cümle kurmayı... Ve beklediğim oldu ağaçların yolun sonu denize çıktığı.. Ben seni denizsizken bilirim... Gözlerindeki son damla maviyi ellerinle saklardın her seferinde.. Daha engelleri aramızdan söküp karşımıza almadan gittin... Deniz sıçradı üzerine, tuza, yakamoza aldanıp gittin!!! Ne zaman rüzgar saçılsa bir kadıın saçlarına, benim bungun ellerim ağlıyor şimdi.. Gel ben ölmekteyim... Caddelerde adımlarım boğuluyor, gözlerindeki surları katlime örüp durma!! Rengi kokuşmuş yazlara mezarımı kazma!! Naçar oturup ağladığım, güldüğüm çay bahçelerinde denizden donuk gözlü balıklar bakıyor bana.. Vapurların bir bir sana seferi yok.. Gözlerimdeki kayıp ilanlarına aldıran da.. İç bükey bir acıyla geldiğim kentte enkaz oldum.. Bana ayrılan kül bulutlarını soğuruyorum şimdi.. Kanat ve el gibi tutabilir mi bir başka eli ey deniz? Bugün varlığımın infazına hükmettim.. Durgun bir denizle yanan bir kentin arasında kaldım.. Yamacıma yanaşan şu gemi son kavşağım olsun. İsimsiz olsun.. Eylüle açılıyor dalgalar.. Ah kalbim üzerine çullanacak yine sonbahar.. Sulara sok kanlı saçlarını.. El salla tren istasyonuna, kıyıdaki cam kırıklarını damıt.. Olsa olsa bir sevgiden düşmüştür bu acı.. Peki neden ben oldum bu acının sarnıcı? [Üye Olmayanlar Linkleri Göremez. Üye Olmak İçin Tıklayın...]
__________________
|
![]() |
![]() ![]() |
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki 3 Kullanıcı Kardelencicegi'e Teşekkür Ediyor... |
![]() |
#2 |
Navigator
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kardelencicegi Şuan
![]() Üyelik Tarihi: 27.10.2008
Yaş: 58
Mesajlar: 48.623
Tecrübe Puanı: 5485
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() Birak Sevgi Seni buLsun
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez. Üye Olmak İçin Tıklayın...] Iyi kalpli, yalniz bir adam, bir gün bir koza bulur. Kozanin icinde kücük bir tirtil vardir. Adam çok sever bu tirtili, onunla tüm yalnizligini, tüm sevgisini paylasir. Gel zaman git zaman tirtil büyür, güzel bir kelebek olur. Adam, kelebegine hayran... birakamaz bir türlü... Aslinda kelebegin aklinda daglar, kirlar, çiçekler vardir da; kiyamaz bir türlü adama ve sevgisine, yalniz birakamaz onu... Üç günlük ömrünü sevildigi ve sevdigi yerde geçirmeye hazirdir... Ama adam bilir ki; "Sevmek bazen vazgeçmeyi de bilmektir" ... Kelebegine son kez bakar ve onu saliverir özgürlügüne, kirlarina, çiçeklerine dogru... Kelebek mutlu olmasina mutlu olur ama hiç bir meltem, hiç bir çiçek yapragi adamin avucunun sicakligini andirmaz... Aklinda adam, o çiçek senin bu çiçek benim dolasir saatlerce... Adam bir kelebege sevdali, bakip durur bosluguna. Kelebekse hala konacak sicak bir avuç aramakta... Böylece kelebek sunu anlar: BAZEN AIT OLDUGUMUZ YER ORASIDIR; SICAK BIR AVUCTUR BILIRIZ AMA O YERIN BIZE AIT OLMA IHTIMALI BIR HIÇTIR ... Böylece adam sunu anlar: HIÇ BIR SEVDAYI YALNIZCA SEVGIYLE YASATAMAZSINIZ ... O günden sonra kelebek, adama duydugu özlemi gömecek bir dag aramaya baslar, ama gücü tükenene dek arayis da bulamayinca anlar ki; HIÇ BIR DAG BIR ÖZLEMI GÖMEBILECEGINIZ KADAR BÜYÜK DEGILDIR ... Adamsa sevdasini koyar simsicak avuçlarina; kelebegin yerine... Sevgili dostum; Herkes bir seyler yasar; iyi ya da kötü, dogru ya da yanlis... Yasadiklarindan bir çikarim yaparak hayatina bir yol verir; ayni zamanda düsüncelerine de... Birak SEVGI seni bulsun... [Üye Olmayanlar Linkleri Göremez. Üye Olmak İçin Tıklayın...] [Üye Olmayanlar Linkleri Göremez. Üye Olmak İçin Tıklayın...]
__________________
|
![]() |
![]() ![]() |
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki 3 Kullanıcı Kardelencicegi'e Teşekkür Ediyor... |
![]() |
#3 |
Navigator
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kardelencicegi Şuan
![]() Üyelik Tarihi: 27.10.2008
Yaş: 58
Mesajlar: 48.623
Tecrübe Puanı: 5485
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() Yeniden doğmaya cesaretiniz var mı.?
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez. Üye Olmak İçin Tıklayın...] Bazen öyle bir an gelir ki her şeyin bittiğini düşünürüz Hayattan bıkar, her şeyden ümidimizi keser,geçmiş mutluluklarımızı hatta umutlarımızı bile umutup hayatla bağlarımızı tamamen koparmak isteriz Bu anlar bir çoğumuza yabancı değildir Muhakkak hepimiz hayatımızın bir döneminde yaşamışızdır bunu Belki aramızda ölmeyi deneyenlerimiz bile olmuştur Çünkü o anda kolay olan bize o görünmüş ve zoru sırtlanmaktansa kolayı denemeyi yeğlemişizdir Yeniden doğmaya cesaretiniz varmı? Bu gibi durumlarda hiç yeniden doğmayı deneyenimiz oldu mu peki Bakın bu hikaye bize nasıl bir ders verecekDikkatlice okuyun ve arkanıza yaslanıp şöyle bir düşünün Kartallar, kuş türleri içinde en uzun yaşayanıdır 70 yıla kadar yaşayan kartallar vardır Ancak bu yaşa ulaşmak için, 40 yaşındayken çok ciddi ve zor bir karar vermek zorundadırlar Kartalların yaşı 40′a vardığında pençeleri sertleşir, esnekliğini yitirir ve bu nedenle de beslenmesini sağladığı avlarını kavrayıp tutamaz duruma gelir Gagası uzar ve göğüsüne doğru kıvrılır Kanatları yaşlanır ve ağırlaşır Tüyleri kartlaşır ve kalınlaşır Artık kartalın uçması iyice zorlaşmıştır Dolayısıyla kartal burada iki seçimden birini yapmak zorundadır; Ya ölümü seçecektir Ya da yeniden doğuşun acılı ve zorlu sürecini göğüsleyecektir Bu yeniden doğuş süreci, 150 gün kadar sürecektir Bu yönde karar verirse, kartal bir dağın tepesine uçar ve orada bir kaya duvarda, artık uçmasına gerek olmayan bir yerde, yuvasında kalır Bu uygun yeri bulduktan sonra kartal gagasını sert bir şekilde kayaya vurmaya başlar En sonunda kartalın gagası yerinden sökülür ve düşer Kartal bir süre yeni gagasının çıkmasını bekler Gagası çıktıktan sonra bu yeni gaga ile pençelerini yerinden söker çıkartır Yeni penceleri çıkınca kartal bu kez eski kartlaşmış tüylerini yolmaya başlar 5 ay sonra kartal, kendisine 20 yıl veya daha uzun süreli bir yaşam bağışlayan meşhur “Yeniden Doğuş” uçuşunu yapmaya hazır duruma gelir Kendi yaşamımızda sık sık bir yeniden doğuş süreci yaşamak zorunda kalırız Zafer uçuşunu sürdürmek için, bize acı veren eski alışkanlıklarımızdan ve anılarımızdan kurtulmak zorundayız Ancak geçmişin gereksiz safrasından kurtulduğumuzda, deneyimlerimizin yeniden doğuşumuzun getireceği olağanüstü sonuçlarından tam olarak yararlanabiliriz İnsanlar ile hayvanları ayıran en önemli özelliklerden bir tanesi hayvanların düşünmemekten kaynaklanan, içgüdüsel olarak karar verebilmeleri ve uygulayabilmeleridir İnsanoğlu düşündükçe karar vermekte zorluklar yaşıyor ve kararsızlığı seçiyor Bazen kararlarımız acı da verse her zaman “Yeniden Doğuş”u müjdeleyebilir Peki şimdi ne düşünüyorsunuzDeğer mi değmez mi [Üye Olmayanlar Linkleri Göremez. Üye Olmak İçin Tıklayın...]
__________________
|
![]() |
![]() ![]() |
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki 3 Kullanıcı Kardelencicegi'e Teşekkür Ediyor... |
![]() |
#4 |
Usta Yiğido
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() servet 58 Şuan
![]() Son Aktivite: 03.12.2011 16:31
Üyelik Tarihi: 05.01.2009
Mesajlar: 30.793
Tecrübe Puanı: 3682
![]() |
![]() elinize sağlık
|
![]() |
![]() ![]() |
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki Kullanıcılar servet 58'e Teşekkür Ediyor... |
![]() |
#5 |
Moderator
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Salim58 Şuan
![]() Üyelik Tarihi: 11.05.2009
Yaş: 58
Mesajlar: 59.381
Tecrübe Puanı: 10
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() MÜKEMMEL KALP
![]() Genç bir adam kendi kalbinin yörenin en güzel kalbi olduğunuilan etmişti. Onu görenlerde bunu onaylamıştı.Birden kalabalığı tam ortadan yaran yaşlı bir adam genç adama doğru yürüdü ve : ![]() "Ne için senin kalbin benim ki kadar güzel değil "dedi. İşte tam o anda kalabalık ve genç adam yaşlı adamın kalbine doğru baktılar. Çok hızlı çarpıyordu fakat içinde çok fazla yara ve zaten çok az kalan boşluklarda çentikler vardı onlarında üzeri keskin çentiklerle dolu idi.Yaşlı adamın yaşlı kalbinin çok acı çektiği belli oluyordu İnsanlar şaşırmıştı yaşlı adam nasıl bu kalbin en güzel kalp olduğunu söyleyebilirdi. Genç adam gülerek"şaka ediyor olmalısın" dedi yaşlı adama" benim kalbim pürüzsüz mükemmellikte iken seninki gözyaşları ve acılardan oluşmuş yara izleri ile dolu" ![]() "Doğru" diye yanıt verdi yaşlı adam " Senin kalbin mükemmel gözüküyor fakat ben asla yaşlı kalbimi senle değismem. O gördüğün her yara benim sevgimi verdiğim bir kişiyi gösteriyor onlara kalbimin bir parçasını seve seve verdim onlarda kendilerinden bir parçayı bana verdiler bu yüzden bu parçalar benim verdiğim parçalara bazen tam uymadılar ve üstünde yada köşelerinde pürüzler oldu fakat ben onların her parçasını tek tek seviyorum çünkü onların herbiri paylaşılan sevgileri dostlukları bana hatırlatıyor. Bazen de sevgimin ve dostluklarımın karşılığını alamadım o kalbimin içindeki yara dolu boşluklarda bu yüzden ucu kıvrık bıçak gibi ve oldukça da acı verir fakat hala boşturlar ve başka bir kalplerinde bana sevgi ve dostluklarını verebileceklerini böylece de bu boşlukları doldurabileceklerini gösterir ve benim hala o umutla yaşamamı sağlar. Şimdi söyle genç adam sence hangi kalp daha güzel ?" Genç adamın gözleri sevgi gözyaşlariyla dolmuştu Yaşlı adama doğru yürüdü ve kalbinden genç ve güzel bir parçayı dostça ona doğru verdi. Yaşlı adamı kalbinde hala bir çok boşluk vardı. Yaşlı adam gençadamın cömertçe verdiği kalbi dostlarının olduğu bölüme yerleştirdi üzerine çentikler attı ve yerine bir güzel oturttu. Genç adam kendi kalbine doğru baktı artık eskisi kadar mükemmel ve pürüzsüz değildi ta ki yaşlı adam ona kendi kalbinden eski fakat güzel bir parça verene kadar. Sonunda genç adam ve oradaki kalabalık gerçek kalbin güzelliğini anlamıştı. ![]() Kalbi güzelleştiren onunla paylaşılan sevgi ve dostluktu. İçinde sevgi barındırmayan ve taşımayan hiçbir kalp gerçekten güzel olmazdı.
__________________
Asil İnsan İdare Eder, Aciz İnsan Şikayet Eder, Basit İnsan İftira Eder, Dürüst İnsan Sabreder... |
![]() |
![]() ![]() |
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki 2 Kullanıcı Salim58'e Teşekkür Ediyor... |
![]() |
#6 |
Usta Yiğido
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() HasreT Şuan
![]() Son Aktivite: 19.11.2013 13:36
Üyelik Tarihi: 14.06.2008
Yaş: 46
Mesajlar: 19.841
Tecrübe Puanı: 2610
![]() |
![]() teşekkür ederiz Ozan hakketten hayran olmamak elde degil, çok güzeldi sagol
__________________
" Gülümse ;)"
|
![]() |
![]() ![]() |
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki 3 Kullanıcı HasreT'e Teşekkür Ediyor... |
![]() |
#7 |
Usta Yiğido
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() filografozan Şuan
![]() Son Aktivite: 30.06.2014 00:13
Üyelik Tarihi: 05.04.2010
Yaş: 55
Mesajlar: 3.298
Tecrübe Puanı: 886
![]() |
![]() HAYAT VE ENGELLER.
Eski zamanlarda bir kral, saraya gelen yolun üzerine kocaman bir kaya koydurmuş, kendisi de pencereye oturmuştu. Bakalım neler olacaktı? Ülkenin en zengin tüccarları, en güçlü kervancıları, saray görevlileri birer birer geldiler, sabahtan öğlene kadar. Hepsi kayanın etrafından dolaşıp saraya girdiler. Pek çoğu kralı yüksek sesle eleştirdi. Halkından bu kadar vergi alıyor, ama yolları temiz tutamıyordu. Sonunda bir köylü çıkageldi. Saraya meyve ve sebze getiriyordu. Sırtındaki küfeyi yere indirdi, iki eli ile kayaya sarıldı ve ıkına sıkına itmeye başladı. Sonunda kan ter içinde kaldı ama, kayayı da yolun kenarına çekti. Tam küfesini yeniden sırtına almak üzereydi ki, kayanın eski yerinde bir kesenin durduğunu gördü. Açtı .. Kese altın doluydu. Bir de kralın notu vardı içinde .."Bu altınlar kayayı yoldan çeken kişiye aittir" diyordu kral. Köylü, bugün dahi pek çoğumuzun farkında olmadığı bir ders almıştı. "Her engel, yaşam koşullarınızı daha iyileştirecek bir fırsattır . " ARKADASLAR HERKESİN HAYATI ENGELLERLE DOLUDUR BİZDE BU ENGELLERİ TEK TEK ASARAK EBEDİ MUTLULUGA EREBİLMEK İÇİN ZORLUKLARIN ÜSTÜNDEN GELMELİYİZKİ ALLAHA KULLUK BORCUMUZU YERİNE GETİRELİM SONUÇTA SU FANİ DÜNYADA HEPİMİZ BİR SINAVDAN GECİYORUZ ALLAH HERKESİN YARDIMCISI OLSUN GÜL ÖNCE DİKENİNİ GÖSTERİR EGER SABREDERSEN GÜLÜDE GÖRÜRSÜN ...... |
![]() |
![]() ![]() |
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki 3 Kullanıcı filografozan'e Teşekkür Ediyor... |
![]() |
#8 |
Usta Yiğido
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() murat tugrul Şuan
![]() Son Aktivite: 06.06.2015 15:33
Üyelik Tarihi: 28.06.2008
Yaş: 51
Mesajlar: 1.682
Tecrübe Puanı: 790
![]() |
![]() Size kısaca yaşadıgım bir olayı anlatayım
Mahallemizde hasta sivaslı bir genç vardı. Birgün dediler vefat etmiş cenazesine gittik.Genç ölümü acı oluyor tabi halası duyunca fenalaştı o da öldü.Memleketten akrabaları yolda oldugu için beklettiler.Gelen akrabalardan biri arabasıyla kaza yapmış kazada bir kişi daha öldü. Bir cenazeye gittik üç tane cenaze oldu. kime niyet kime kısmetmi derler bilmiyorumki ne denir.Ama acınında acısı bu heralde |
![]() |
![]() ![]() |
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki 3 Kullanıcı murat tugrul'e Teşekkür Ediyor... |
![]() |
#9 |
Moderator
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Arif Coşkun Şuan
![]() Son Aktivite: 10.05.2016 18:12
Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Yaş: 62
Mesajlar: 27.868
Tecrübe Puanı: 10
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() Bayağı önce işyerinden Tunceli'li bir komşum vardı, zamanla samimi arkadaş olmuştuk.
Neyse bu mahalleden Sivas'lı bir kızla tanışıp evlenmek istedi. Nişanlandılar. Belli bir süre geçti. Bunlar şimdi düğün günü tespit ediyor karar veriliyor, düğüne bir hafta 10 gün kala kızın babası ölüyor. Neyse düğün tabi iptal ediliyor, aradan 4-5 ay geçiyor yine düğün günü belirleniyor, düğüne kısa bir zaman kala kızın annesi ölüyor. Neyse onuda erteliyorlar, yine uzunca bir zaman geçiyor yine belli bir güne karar veriliyor, bu sefer kızın dedesi ölüyor. Belli zaman sonra kızdan ayrılma kararı alıyor. Gerçekten bazı şeyler çok ilginç gelişiyor.
__________________
"Dilin düşüncenden önce haraket etmesin" |
![]() |
![]() ![]() |
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki 3 Kullanıcı Arif Coşkun'e Teşekkür Ediyor... |
![]() |
#10 |
Usta Yiğido
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() murat tugrul Şuan
![]() Son Aktivite: 06.06.2015 15:33
Üyelik Tarihi: 28.06.2008
Yaş: 51
Mesajlar: 1.682
Tecrübe Puanı: 790
![]() |
![]() İyiki devam dememişler.yoksa sülaleyi ortadan kaldıracaklarmış.
|
![]() |
![]() ![]() |
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki 3 Kullanıcı murat tugrul'e Teşekkür Ediyor... |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye Okuyor. (0 Kay?tl? Üye Ve 1 Misafir) | |
|
|
![]() |
||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Günün, Ayet ve Hadisi | altuntas58 | Serbest Dini Konular | 19 | 13.11.2011 16:09 |
-CUMA SOHBETLERİ- | Abdurrahman 58 | Dini sohbet | 50 | 28.08.2009 08:50 |
Peygamber Efendimizin tüm Ramazan boyunca okuduğu dua:)) | seva | Dualar | 0 | 19.08.2009 17:02 |
Acıklı bir aşk hikayesi :) | gürün_güzeli | Hertelden | 0 | 27.06.2008 18:09 |
Bİr Gelİncİk Hİkayesİ | bayatlı kenan58 | Arşiv | 0 | 23.05.2008 16:58 |