SARKISLA-Samankaya

[SivasLady]

Köyün Adı : Samankaya
Hane Sayısı : 275
Nüfusu : 2540
İlçeye olan uzaklığı : 27 km.
Mezraları : Var
Kuruluşları : Cami, Okul, Sağlıkevi
Geçim Kaynağı : Tarım ve hayvancılık
Ekilebilir tarım alanı (dk) : 20.000

[SivasLady]

Samankaya köyünün eski adı EBESİL,dir.ebesil kelimesi EBULEYSİ SEMERKANDİ nin isminden gelir. ebesil köyü semerkantlı EBULEYS HZ nin torunları nın yerleşimi sonucu oluşmuş bir köydür. köyün ilk yetrleşimi kapaklıpınar köyü ile şimdiki samankaya köyü arasında yer alan halen eskiebesil olarak bilinen mevkide olmuştur. o dönemde uzunyaylada yerleşim yoktur nedeni agır iklim koşulları uzunyaylada yaz mevsiminde bile kar bulundugu söylenmektedir.uzunyayla kafkaslardan çerkes,ler gelince yerleşime açılmıştır.SAMANKAYA köyünün net bir kurulum tarihi yoktur söylenenler ve tahminlerin 1600 lü yıllar oldugu kesin olmasada çok güçlü olasılıklardan biridir.EBULEYS sülalesinin şimdiki varisleri HACIOSMAN lar ve HACIKA ler dir.daha sonra diger kabilelerin yerleşmesiyle şimdiki konumunu almıştır

[kale058]

Kültür Köyün gelenek, görenek ve yemekleri hakkında bilgi yoktur.


Coğrafya Sivas iline 111 km, Şarkışla ilçesine 28 km uzaklıktadır.


İklim Köyün iklimi, karasal iklimi etki alanı içerisindedir.


Nüfus Yıllara göre köy nüfus verileri
2007
2000 2492
1997 2172


Ekonomi Köyün ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalıdır.


Muhtarlık Yerleşim yerinin köy tüzel kişiliği alması ile birlikte köyün tüzel kişiliğini temsil etmesi için köy muhtarlık seçimleri de yapılmaktadır.

Seçildikleri yıllara göre köy muhtarları:

2004 - Ali Karagülle
1999 - Arif cinar
1994 - Arif cinar
1989 - Yusuf tastan
1984 - Yusuf tastan

Altyapı bilgileri Köyde ilköğretim okulu vardır. Köyün içme suyu şebekesi vardır ancak kanalizasyon şebekesi yoktur. Ptt şubesi vardır ancak ptt acentesi yoktur. Sağlık ocağı ve sağlık evi yoktur. Köye ayrıca ulaşımı sağlayan yol asfalt deyil stabilizedir köyde elektrik ve sabit telefon vardır.

[SivasLady]

NERDE O ESKİ KIŞLAR - Abdulkadir KÖKER - Köyden anilari

O eski kışları hep özlemle arar olduk.eskilerden anlatırken "nerde o eski kışlar hani diye anarız. o yıllarda bambaşka bir kar yağardı.Kar senesi var senesi derlerdi.1965 te Ağustosun 16.günü saplar sürülüyordu.Akşam üzeri aniden kanak tarafından bir poyraz esmeye başladı ki düvenden öküzleri koyurup eve gelinceye kadar üşümüştük.malamayı hemen bilezik yapmak için çalgıları sürgüleri harmana taşıdık.Aman Ya Rabbi Mübarek sanki zemheri soğuğuydu.Sabah uyandığımızda kar yağmış en az 20 santim kar vardı müdebbir olanlar malamalarını toplamışlar adam birşey olmaz diyenler karlı tarafla alttaki kuru tarafı ayırmaya çabalıyorlardı.Yine Bekçi Caminin damından dellal bağırıyor.Bu günden itibaren mal davar ekin arasına
gitmeyecek bir hafta kanak tarafına gidilecek diyordu.çünki kanak kumsal olduğu için yağan karı hemen eritir mallar doyar diğer taraftaki özlü topraklı kısımlardaki otlaklar zarar görmezdi.Köyün güz gelmiş çatmış herkes kış hazırlığı yapıyordu Rahmetli kavurma nuri emmimde sürekli çobanlıkla uğraşırdı.Bir gün un öğütmek için davarlarını diğer çobanlara katmış uzunyaylaya değirmene gitmişti.Ebuleys le beni diğer çobanlara yardımcı olmak için kanakta yanlarına gönderdiler körmahmut emmi kekeç Bekiremmi osmangilin mustafa emmi davarları durmuşların ağılının önüne yatırmlışlardı. vakit akşam olmuştu.bize "haydin şu küçük helkelerle şitilleri alın bahçacikten bir su getirin vardığınızınan geldiğiniz bir olsun dedilir.zaten karanlık basmak üzereydi. koşa koşa gidip geldik. geldiğimizde baktıkki bir davar kesmişler ateşiyakmışlar ateş adam boyu alevlenip duruyor zaten çalıyı çırpıyı önceden ağılın içine hazırlamışlar.bir küçük kuyu deşmişler bizim getirdiğimiz sudan biraz döktüler içini sıvadılar biraz daha su döküp çekildiler bu arada kestikleri davarı tuluh yüzmüşler kadınların oklavadaki yufka salladığı gibi ateşin üstünde değneğe takmış sallıyor davarın kıllarını ütüyorlardı.biraz sonra kısa saplı kazma ile bir taşın üzerinde davarı parçalayıp bu tuluh derinin içine doldurdular.ağzınada bir avuç tuz koydular boğaz kısmını iyive bağladılar su dökülen kuyunun içine bir kapak taş koydular üç tanede derinin devrilmemesi için kuyunun içine kazık çaktılar. tuluğu kuyuya indirdiler Tekrar kuyunun üzerini kapatacak kadar bir kapak taşla kapattılar etrafınıda çamurla sıvadılar üzerine öncekinden daha büyük bir ateş yaktılar.bu sefer kalın odunları yakıyorlardı.bir müddet sonra tamam gayri çıkarak dediler. kapağı kaldırdılar ters dönderip üzerine pişen davarı koydular etler öyle pişmiştiki dışındaki deri dahi pişmişti kemikleri salladığın zaman etler ayrışıyordu.heybelerinden çıkardıkları iri baş soğanlara birer yumruk vurup dağıttılar bizede birer parça verdiler.pişen deriyide itlere yedirdiler.kemlklerini deşdikleri kuyunun içine doldurdular çıkan toprağıda doldudular fazlasını abanın arasına koyup akara attılar.Keçekeç Bekir emmi Ula mahmt bunu benim davardanmı senin davardanmı kestin diye sorduğunda yokla korkma ne senin ne benim bizim çivcinin bir davarı asik olur diyor bir yandanda malı gibi yiyordu.bir keresinde mahmut emmi çok davar yedin yüzü buldumu dediğimizde yüzde ne var düdülesem bir sürü gelir diyordu.bu zamana kadar hiç öyle pişmiş et görmedim ömrüm olursa vadim var köye gidip bir davar alıp aynı usülle pişirip dostlara ziyafet vereceğim.Yalnız bu sefer aradaki fark helalinden alın terimden olacak inş.

[SivasLady]

KOCA KÖYÜN BİR RADYOSU - Abdulkadir KÖKER - Köyden anilari

İnsalar doğup büyüdüğü yerleri yetiştiği muhitleri çocukluklarının geçtiği köy veya mahalleleri kolay kolay unutamazlar.çünki onların emekleme
ile başlayan algılama dönemleri günümüz teknolojisi ile baktığmızda gözleri kamera,Kulakları ahize Duakları mikrofon beyinleri sürekli kayıtta bulunan bilgisayarlar hafızaları boş disketler cd ,ler gibidir.sürekli etrafındaki olayları izlemekte yaşananları kaydetmektedir.bizim çocukluk yıllarımızdaki teknolojik ve elekronik alet sadece bataryalı veya pilli radyolardı.eniştem duvar ustalığı yapar zar zor geçimini sağlardı.Adanada çalıştığı dönemlerde gençliğin verdiği bir hevesle Kocaman bir kasalı radyo almış yanındada kocaman kocaman bataryaları vardı kalın kablo tellerinden birde anten yapmış yılgınlığın tepelerinde sesini yankı yaptırırdı.Eniştem adanada çalışırken ablam zavallı ne kadar da eniştemin yolunu beklemiş için için "Ah şu herif gelsede güz günü bir inek alsak çocuklar katıksız kalmasa yavrularımı boz katıksız koymasa"derdi :Hey hat ne görelim eniştem umursamaz bir biçimde koca radyo ile çıka gelmiş ablamın göz yaşları sel olmuştu.Ablam enişteme"Herif hiç Allahdan korkmadın mı bu soyhayı aldın geldin bunu alana kadar yavrularımıza bir inek alsan kötümü olurdu der demez eniştem küphlere bindi "Yav sen nasıl avratsın elin içinde koca köye bir radyo getirdim sevineceğin yerde öfkeleniyon hele bir kuruyum dinle o zaman ineği danayı unutursun.Ablam nesini dinleyim herif potuz Ali emminin gıramofonu vardı çalar çığırırdı onların karnınımı doyuruddu yarin seninkide çalıp çığıracak karnımızı mı doyuracak dedi.Eniştem aldığına alacağına biraz pişman gibiydi fakat yinede belli etmiyordu.Akşam Babama eniştemin geldiğini kocaman bir radyo getirdiğini söyledim.Babam deme yahuesahtan mı vay vay yavrum dört gözle inek bekliyordu ula bunu kötü dedin haydin hazırlanın oraya gidek dedi köyümüz çevremizdeki köylerin en büyüğü olduğundan bir uçtan bir uca bir kilometreden fazla mesafesi vardı.bizim ev köyün doğu kısmında Ablamın evi tam batı kısmında sondaydı.Babam elindeki asa ile ağaç kapıyı tıkırdatarak kapının açılmasını istedi .Kapıyı eniştem açmış ve hemen içeri kaçmıştı.Babam Hem kayınbabası hemde dayısıydı.Hoş beşten sonra söz yine radyonun başında dolaşmaya başladı.Babam giderken bir helke(Bakraç) de yoğurt götürmüştü.Kaça aldın yiğenim güle güle kullanın dedi Eniştem altmış dayı altmış dedi Anam hayırlı olsun enişte der demez Ablam ne hayırlı olacak anam soyha kalsın uşağın katığını buna bağlamış gelmiş Akıl olmayınca neylesin sakal kayışı tarladan çıkaran çakal demişler akıl olmazsa bizim ki gibi elindeki ineğin parasına bir kötü iradyoya dahar gelir dedi Hava bir anda elktriklendi eniştemin gözleri pırçak yemiş camız gözü gib oldu kıpkırmızı kesildi ırsi olarakta asabi bir aileye mensuptu.Fakat Babam havayı yumuşatmak için :Kızım canı sağolsun gençtir gönlü kalmış almıştır sizin katığınız yoksa bizim var yaza kadar idare ederiz yazında hasan yine çalışır bu seferde inek alır can sağlığı olsun Her şey bulunur para dediğin yiğidin elinin kiri öyle değilmi yiğenim dedi.Eniştem öyle dayıda gel kızına haber anlat keşke bunun kızacağını bilsemde almasaydım dedi ortam yumuşamıştı.Anam hasan oğlukm çok para vernmişsin altmışa bir inek bir düve eder dedi keşke demeseydi bu seferde Babam anama yav asiketekli ben ne diyom sen nörüyon hele bir dur bakıyım hasan şunu bir açsında dinliyek dedi .Eniştem babamdan cesaret alarak radyonun bataryalarını bağladı.Anten fişlerini taktı.Radyonun düğmesini küçük bir çıt sesi ile açtı fakat açılıncaya kadar da nasıl bir şeymiş diye biz heyecanla bekledik.Açılır açılmaz "Evet sayın dinleyiciler Ankara radyosundan türküler dinlemektesiniz.Şimdi sizlere egenin yetiştirdiği halk mlüziğimizin Yetenekli ve genç bir elamanlarından Özay Gönlüm çözdal Gavurun kızı çözdal türküsünü okuyacak. Pür dikkat dinledik.Babam başındaki takkesini dizinin üzerine koydu tam köşeye yaslandı.Odanın döşemesi hasır üzerinde kilim ve oturma yerlerine ablam çaputtan minder yapmıştı.Eniştem kardeşlerinden ayrılalı bir yıl kadar
olmuş yeni yeni ev diziyorlardı zaten Babasınında pek bir şeyleri yoktu.Çayları içtikten sonra Babam biz gidelim dedi tam kapıya çıkacağımız zaman eniştem bizim götürndüğümüz yoğurdu benim elime tutuşturdu.Baktımki yoğurdu geri veriyor hemen oraya bıraktım Ablam da yanımıza geldi Onun niye veriyon dedi eniştem onuda başıma kalkarsın onun için veriyorum dedi.Ablam korkma korkma babam onu senin benim için getirmedi çocuklarımız için getirdi.Yavrularımın kaç gündür kursakları boz katık görmedi biliyormusun dedi.Babam Ya hasan yavrum benrim haberim olsa bunları katıksız bırakmazdım kızım bu kadar ihtiyatlıdır.derdini içine atmış yavrular katıksız yatmış inşallah yaza alırsınız dedi.Ben radyonun hevesi ile eve gitmedim .Babamgil uzaklaşır uzaklaşmaz eniştem yine köpürdü bana bak avrat bu Baban ne demek istiyor yaza alırım almam benim aldığım inek kendi ahırınamı bağlanacak kendine ne yav ne tuzsuz insanlar var diye çıkıştı Ablamda bize göre yerden göğe kadar haklıydı.Ablam Asıl tuzsuzluk senin yaptığına derler babamda bizim için diyor ne köpürüyon.Senin iyiliğine söyledi.Olursa oluyor olmazsa Bunelek tutmuş tosun gibi vızılıyon daha eve gelmeden gene huysuzlanıyon.dedi Enişteml baktı ki ablam kendinden baskın çıktı eeeh sus gayri ben bir yanlış yaptım keşke almasaydık koca köyün bir radyosu olsun dedik millet ajansı neyinen dinleyecek.Ablam Sen köyün kahyasımısın Aj<ans dinletecekse köyün muhtarı var bekçisi var sana neydi dedi. işi fazla uzatmadılar.Eniştem Adanadan gelirken bir torbanın içinde Elma portakal limon da getirmişti.Yavaş yavaş durumu düzeltmek istergibi konuşmaya başladı.Bak hele kız dayım kızı şu benim getirdiğim torbada öteberi var getirde yiyek .Ordan dayımgilede verseydin dedi. Ablam yarın helke boşalınca içine biraz onlardan birada taze ajanstan kor gönderirim dedi.Eniştem ula bu avrat milleti böyle devekinlidir.daha hala radyoyla uğraşıyor tamam dedik gayri tamam oldu ne diyon kazmayı getiriyim de kırıyım mı
Ablamda fazla üzerine gittiğini anlamış olacak ki ne olur herif allah rızası için bunu yaptın bir daha yapma dyerek konuyu kapattılar.

[SivasLady]

GARDAŞ EBESİLDEN (=SamanKayaKöyü) SEN KİMLERDENSİN
Abdulkadir KÖKER-Şarkışla -Ebesili Köyü'nden


Kanak boylarında seyran ederken
Efkarlanıp köye doğru giderken
Bir çobanı gördüm koyun güderken
Gardaş bizim köyden sen kimlerdensin

Şıh mıstafalardan bağlardanmısın
Çobanlardanmısın Ağ(a)lardanmısın
sen beni tanıyan sağlardanmısın
Gardaş bizim köyden sen kimlerdenisin

Hacıeyiplerden mi kemeşlerdenmi
Kürtbekirlerden mi emeşlerdenmi
Curallerdenmisin abeşlerden mi
Gardaş bizim köyden sen kimlerdensin

kayelerdenmisin vezirlerden mi
Tekkeşingilden mi kizirlenden mi
Zagoş ismailden Azizlerden mi
Gardaş Ebesilden sen kimlerdensin

Mulla yusuflardan hatiplerden mi
Şepli hocalardan katiplerden mi
Büyük hafızlardan Alimlerden mi
Gardaş ebesilden sen kimlerdensin

Mamilerden misin herle diyenden
Hacıedelerden köfte yiyenden
Yahyalardanmısın kaçan düvenden
Gardaş Ebesilden sen kimlerdensin

Cümelerdenmisin aynı tabaktan
Hacı veli gilden koca kabaktan
sağır Hasan bağırırdı sabahtan
Gardaş ebesilden sen kimlerdensin

Hacı ismallerden hambalcılardan
Kasımgildenmisin tam balcılardan
Çapar mahmutlardan esk(i)hancılardan
Gardaş Ebesilden sen kimlerdensin

Hacı bekirlerden iri kuşlardan
Solakalilerden kör baykuşlardan
Karagilden belki şu ağkaşlardan
Gardaş Ebesilden sen kimlerdensin

Marangözler var ya nacarlardanmı
Mulla sanilerden pancarlardan mı
Tilkilerden alicavarlardan mı
Gardaş bizim köyden sen kimlerdensin

Helimlerdenmisin kellerdenmisin
Delihalillerden dellerdenmisin
Emmi dayı bilmez ellerdenmisin
Gardaş ebesilden sen kimlerdensin

Ağıllardan karabekirdenmisin
Pinti osmanlardanh şekirdenmisin
Karagüllemisin tekindenmisin
Gardaş ebesilden sen kimlerdensin

Kelmecitgildenmi gazoğlandanmı
Kurthasangildenmi lazoğlandanmı
Osmangildenmisin feyzoğlandanmı
Gardaş ebisilden sen kimlerdensin

Küççükaligilden delomardan mı
Tarihi odalı çaparlardanmı
Hacıka mi Demirkoparandan mı
Gardaş ebesilden sen kimlerdensin

Hamzalardanmısın emirlerden mi
Eminçelerden mi kömürlerdenmi
Cümeden soy ismi demirlerdenmi
Gardaş ebesilden sen kimlerdensin

Fehmi dayı hasan düşermi hısım
Akraban olurmu halfeyle asim
kimdensin demiyon benmiyim hasım
Gardaş ebesilden sen kimlerdensin

İsmiiller memmet beratlıdan mı
Körosmanlardanmı kör tatlıdan mı
Kaburgası kalın kırk katlıdan mı
Gardaş ebisilden sen kimlerdensin

Melikgazi gilden haydardanmısın
Emingildenmisin aybar danmısın
Kurtoğullardanmı aslandanmısın
Gardaş Ebesilden sen kimlerdensin

Mahbubi der bende ebesilliyim
Kizirler sülalem soyu belliyim
Gençlik gayri gitti yaşı elliyim
Gardaş bizim köyden kimlerdensin

[58isyankar]

syn ebesıllı kardeş ben de
eskı adıylakanaklıyım ıyı bılırım ebesılı
erazımız bırleşık

[altuntas58]

Burdan bütün samankayalı kardeşlerime selamlar saygılar

[SivasLady]

[seva]

Köyde İç Anadolu Bölgesinde olan adetlerin dışında değişik adetler vardır.Bunlar Düğünden önce düğün sahipleri tarafından düğüne davet edilecek kişiler için şeker hazırlanır ve bu şekerler köyde düğüne kimin gelinmesi isteniyorsa o kişilerin evine bir yada iki kişi ile gönderilir ve şeker ikram edilerek düğüne davet edilir. Ayrıca bu adet nişan da da aynen uygulanır. Düğünde düğünü yönetecek kişiler seçilir ve bunlara Kahya denir.

Sivas iline 111 km, Şarkışla ilçesine 28 km uzaklıktadır. Ayrıca köyün iki adet yaylası bulunmaktadır. Bu yaylalar Köseveli- nin Gediği ve Karapınar (Ağıl) dır. Bu yaylalarda tarım ve hayvancılık köye göre daha gelişmiştir.Bu yayladalarda ikamet eden aileier çaparlar Karabekir'ler ve Molla Sanilerdir samankaya köyünün kurucu sülaleridir dedeleri...