|
SİTE ANA SAYFA | Galeri | Kayıt ol | Yardım | Ajanda | Oyunlar | Bugünki Mesajlar | Arama |
Ozanlarımız Ozanlarımız Hakkında |
|
Seçenekler | Arama | Stil |
14.05.2007, 23:19 | #1 |
Editör
SivasLady Şuan
Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Yaş: 44
Mesajlar: 2.501
Tecrübe Puanı: 10
|
Ozan Sinemi
Çok görmeyin dostlar bana Bir ceylanın vurgunuyum Tükendim ben yana yana Bir ceylanın vurgunuyum Sinemi'yim aklım şaştı Özüme bir çıngı düştü Gönlüm kanatlanıp uçtu Bir ceylanın vurgunuyum 1961 Yılında Sivas ili Divriği ilçesine bağlı Karakuzulu köyü Hıdırlık Mezrasında doğdu. İlk okulu komşu köyü olan Güneş köyü ilk okulunda okudu. Askerlik çağına kadar köyünde çiftçilikle uğraştı bu dönemde yöresinin ozanları olan Feyzullah Çınar, Mahmut ERDAL, Mehmetali Karababa ve Ozan Rehberi gibi ozanların etkisinde kaldı. Daha ilkokul yıllarında iken sesinin güzelliği yöre halkı tarafından tespit edilmişti. Düğünlerde bayramlarda türkü söyletirlerdi küçük yaşta iken kendi imkanlarıyla saz çalmayı öğrendi. Uzun yıllar usta malı yani, Pir Sultan Abdal'ın, Ruhsati'nin, Devriş Kemal'ın Mihneti'nin ve Feyzullah Çınarı'nın eserlerini seslendirdi. Askerlik dönüşü Ankara'ya yerleşti. Daha önceleri asıl adı olan Ali Cavit Coşkun olan ozanımız daha sonra değerli ozanımız Ozan Dergahi'nin önerisiyle Sinemi mahlasını almıştır. 1995 yılında Halk Ozanları Kültür Vakfı'na üye oldu. Aktif olarak vakfın etkinliklerine katıldı. Ozanlık geleneğine hizmet eden bütün ozanlarla tanıştı. 1999 yılında Ozanlar Vakfı Genel Başkanlığına seçildi. Uzun yıllar bu görevine devam etti. Bugüne kadar çeşitli yarışmalarda onlarca ödül aldı. 'Mahkum ettin' 'Güzel Dost' adlı iki kaset yaptı. 'Güzel Dost' adlı bir kitabı yayınlandı. 2005 yılında Anadolu Halk Ozanları Kültür Derneğini 25 ozan arkadaşı ile birlikte kurdu. Halen bu dernek faaliyetlerinde çalışmaktadır. Ozanlık geleneği'nin sürdürülmesinde aktif olarak çalışmaktadır.
__________________
Sadece Susmak İstiyorum... Yalan İnsanları Kaale Almadan... Haklıyken Haksız Gözüksem Bile Kendimi Savunmadan... HUZUR Bulmak İstiyorum Gözlerimi Kapayıp Kimseyi Anmadan... Sessizliği Dinlemek İstiyorum,Yüzüme Gülüp Arkamdan Konuşulanları Duymadan... |
14.05.2007, 23:19 | #2 |
Editör
SivasLady Şuan
Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Yaş: 44
Mesajlar: 2.501
Tecrübe Puanı: 10
|
--->: Ozan Sinemi
LAİKLİĞİ İŞLEDİK
Hünkar Hacı Bektaş Veli'den beri Özümüze Laikliği işledik Kendimize önder seçtik o piri Sözümüze laikliği işledik Bektaşilik ikiliğe son verdi Aleviler canan için can verdi İnsanlığa yol gösterip yön verdi Hazımıza laikliği işledik Karşı çıkanlara şaşırdık kaldık Gururla yaşadık şerefle öldük Horasan'dan beri yürüdük geldik İzimize laikliği işledik Sevgi bahçesinde yeşerdik bittik Ayrık otlarını yolduk yok ettik Gönül yaylasında çok sürü güddük Kuzumuza laikliği işledik Kapımız açıktır kapalı değil Elimiz kalemli, sopalı değil Mülkümüz engindir, tepeli değil Düzümüze laikliği işledik Birlik fidanını diktik bu yurda Hiç medet ummadık cahilde körde Döşüne tel taktık koluna perde Sazımıza laikliği işledik Aşıklar taşımaz kini benliği Hoşgörüde bulur zevki şenliği Yırtılmaz sökülmez aşkın önlüğü Bezimize laikliği işledik Karanlığa ışık tutar dünümüz İlim öğrenmekle geçti günümüz Atatürk'ün İlkeleri konumuz Tezimize laikliği işledik Cehalete karşı tavır takınca Ey Sinemi korkma yoktur sakınca Cumhuriyet meşalesin yakınca Közümüze laikliği işledik 2005 yılı Hacı Bektaş Veli'yi anma Törenlerinde "Alevi Bektaşilerin Laikliğe Bakışı " Konulu Şiir Yarışmasında 1.lik ödülünü alan şiiridir. GİTSİNMİ BÖYLE Doğruyu söylemek suç olur diye Susalımda kervan gitsinmi böyle Onurlu yaşamak güç olur diye Her gelen bir tokat atsınmı böyle Yalan gerçek hep bir tutulup gitti Kurtlar kuzulara katılıp gitti Deve hamuduyla satılıp gitti Herkes bir köşeyi satsınmı böyle Kimi kiralanmış can alan asi Kimi sindirilmiş çıkmıyor sesi Kimine vermişler sarığı meshi Uyan demiyelim yatsınmı böyle Bölüp parçalamak zalimin huyu Çağdaş geleceğe kazarlar kuyu Gemi her taraftan alıyor suyu Görmezden gelelim batsınmı böyle Ozan Sinemi'yim halkıma kıyıp Emeğini üç beş soyguncu yeyip Alaca kargaya bülbülsün deyip Verelim meydanı ölsünmü böyle YÜRÜMÜŞ Ozanlar tarihi binyıllar öte Kıl kamış bir destan yazmış yürümüş Kayalar kestirmiş Şirin Fehata Vuslat arzusunu sezmiş yürümüş Muhittin Arabi isyan eylemiş Mansur darda En-el Hakk'ı söylemiş Nesimi yüzülüp çok yol boylamış Zulmün oynunu bozmuş yürümüş Şaman topuz çalmış türkmen bağlama Şarab ilham olmuş Ömer Hayyam'a Hatayi kavgada yenilmiş ama Hayatın sırrını çözmüş yürümüş Bedret'din ömrünce gerçeği demiş Börklüce çarmığa boyun ermemiş Kalender çelebi bir sınav vermiş Hakkı sevenleri üzmüş yürümüş Dadaloğlu ozanların serveri Köroğlu kavgadan dönmemiş geri Celali Başbuğu sözünün eri Bolu Beyliğini ezmiş yürümüş Fuzuli çileyi bağrına basmış Sürmeli sevdiği Senem'e küsmüş Seyrani sazını duvara asmış Taze karılar gibi tozmuş yürümüş Yunus Emre doğru sözü eğmemiş Koca Haydar zulme ödün vermemiş Nazım Hikmet memlekete sığmamış Ömrünce haksıza kızmış yürümüş İşte böyle ozanların töresi Mazlumun isyanı aşkın çırası Sinemi'nin hicran olmuş yarası Günbegün bağrında azmış yürümüş NELER GÖTÜRDÜ Ben seyir ederken zevki sefayı Yıllar benden neler neler götürdü Sırtlayıp giderken bunca cefayı Beller neler neler götürdü Ne bahar yaşadım ne de yazını Hep taşıdım kahrını nazını Çok dinledim muhannetin sözünü Diller benden neler neler götürdü Kimisine köle oldum kul oldum Bazen acı bazen tatlı dil oldum Çoğunada yoldaş oldum yol oldum Kullar benden neler neler götürdü Hep çırpındım türlü işe bulaştım Kendim yordum ne menzile ulaştım Göçüm alıp diyar diyar dolaştım Yollar benden neler neler götürdü Ozan Sinemi'yim yağdım yatışdım Zalim ile cebelleştim atıştım Kim çağırsa sazım ile yetiştim Teller benden neler neler götürdü MAHKUM ETTİN O mahsum bakışın ile Gözlerine Mahkum ettin Hayran oldum baka kaldım Yüzlerine mahkum ettin Belaya koydun başımı Çıkmaza sürdün işimi Kestin ekmeğim aşımı Nazlarına mahkum ettin Sevenler beslermi kini Yıktırdın sarayı hanı Alev gibi sardın beni Közlerine mahkum ettin Dost Sinemi bu ne halın Bir sevdaya düşmüş yolun Gahı acı tatlı dilin Sözlerine mahkum ettin KURBAN OLDUĞUM Neredesin dönde gel sen Yoluna kurban olduğum Sohbetine hasretim ben Diline kurban olduğum Sevdan işledi özüme Sensiz Dünya boş gözüme Siyah saçın dök yüzüme Teline kurban olduğum Viran ettin sen bu yeri Uğruna koymuşum seri Önüm sıra sallan yürü Beline kurban olduğum Sensin Sinemi'nin canı Damarında dönen kanı Sür yüzüme okşa beni Eline kurban olduğum VURGUNUYUM Çok görmeyin dostlar bana Bir ceylanın vurgunuyum Tükendim ben yana yana Bir ceylanın vurgunuyum Leyla Şirin Aslı soylu Gönlü engin melek huylu Gül yanaklı selvi boylu Bir ceylanın vurgunuyum Yokluğu boynumu eğer Ölüm ayrı koyam eğer Gülüşü Dünya'yı değer Bir ceylanın vurgunuyum Sinemi'yim aklım şaştı Özüme bir çıngı düştü Gönlüm kanatlanıp uçtu Bir ceylanın vurgunuyum UTAN Çağdaş laikliğe vesile olmuş Bu Cumhuriyet'i kurandan utan Bunca özgürlüğü hep sana sunmuş Vatana canını verenden utan Olmazdı ibadet kalmazdı ezan Çıkmazdı İstiklal Marşı'nı yazan Bütün sınırları kanıyla çizen Göksünü düşmana gerenden utan Anan bilinirdi baban olmazdı Biterdi Türklüğün adı kalmazdı Ata ejdadını kimse bilmezdi Kanayan yarayı sarandan utan Bitmişti Osmanlı teslim olmuştu İnglizler dört bir yana dolmuştu Kocaman İzmir'i ele almıştı Yunanlı'yı yurttan sürenden utan Ozan Sinemi'yim gafletten uyan Cepheden cepheye hep zafer diyen Lozan Belgesi'ne imzayı koyan Sevr zincirini kırandan utan HACI BEKTAŞ ÖĞRETTİ Gönül sarayına sevgi harcını Karmasını Hacı Bektaş öğretti İlmek ilmek medeniyet hurcunu Örmesini Hacı Bektaş öğretti Anlayınca hürriyetin farkını Onun için derin kazdık arkını Kin ile nefretin paslı çarkını Kırmasını Hacı Bektaş öğretti Bu millete eşit diye hür diye Bölenlere cahil diye kör diye Cümlesini kucaklayıp yar diye Sarmasını Hacı Bektaş öğretti Gönülden Bağlıyız o ulu cana Kadın ile erkek geldik yan yana Erenlerin sofrasını meydana Sermesini Hacı Bektaş öğretti Aziz dostum kaçma gel olalım cem İkilik her zaman getirir elem Aşkın yarasına ilahi bir em Sürmesini Hacı Bektaş öğretti Erken kalkan varır yolun sonuna Bazen binbir engel çıkar önüne Benlikten arınıp dostun yanına Varmasına Hacı Bektaş öğretti Bir daha dönmemek için dünlere Bilim kapısını açtık canlara Böyle aydınlığa muıtlu günlere Ermesini Hacı Bektaş öğretti Kişi devam eyleyince okula Kör düşünce hükmedemez akıla Cumhuriyet kavuşunca şekile Kurmasına Hacı Baktaş öğretti Neler yaptık Atatürk'ün gününde İlkeleri çiçek açtı sonunda Sadık dostun kapısnın önünde Durmasını Hacı Bektaş öğretti Türk Milleti önder seçti Ata'yı İmar ettik doğu ile batıyı Sinemi'ye hakikatten öteyi Görmesini Hacı Bektaş öğretti 2004 Hacı Bektaş Anma Şenlikleri'nde "Aydınlanma sürecinde Hacı Bektaş ve Cumhuriyet konulu Şiir Yarışması'nda 3.lük ödülü alan şiirdir " BOZUK DÜZEN Sahtekara kulluk edersen eğer Senide alkışlar bu bozuk düzen Hırsıza hayduta verirsen değer Seni de alkışlar bu bozuk düzen Laikliğin ilkesinden saparsan Gericiye hurafaya taparsan Atatürk’çü düşmanlığı yaparsan Senide alkışlar bu bozuk düzen Rüşvet al rüşvet ver alıştın ise Yiyip ense göbek geliştin ise Kirli pazarlıkta buluştun ise Senide alkışlar bu bozuk düzen Hergün kuruyorsan sinsi planı Aklıyorsan çete mafya talanı Ömrün boyu söylüyorsan yalanı Senide alkışlar bu bozuk düzen Sinemi’yim derdim içimde birgün Benim gibi böyle kalmışsın yorgun İnsan haklarını çiğnersen hergün Senide alkışlar bu bozuk düzen ERENLER Ben kenidimi bilip aklım yeteli Hep güçlüye esir oldum erenler Dağdan taştan sızdım aktım engine Derince bir göle doldum erenler Mazlumsun dediler sığındım kaldım Tokmaksız davulu bir zaman çaldım Hayat mektebinde dersimi aldım Herşeyi kendimde buldum erenler Kin ile kibiri bir yana attım Yüklendim yükümü menzile yettim Dikenler içinde gül gibi bittim Açmadan goncayı soldum erenler Sinemi zalimin kaldım çölünde Yıldım fetvasında acı dilinde Kendini bilmeyen cahil elinde Günde yüzbinkere öldüm erenler GÜZEL DOST Sendeki varlığı arayıp durma Sen sana dön sen sendesin güzel dost Gidipte kendini kimseye sorma Sen sana dön sen sendesin güzel dost Bütün canlı cansız kendi halında Levhi kalem emir bekler elinde Kahinatı sen var ettin dilinde Sen sana dön sen sendesin güzel dost Kalbin ayna gibi sözünde senin Kudret dediğin nur yüzünde senin Ne cevherler vardır özünde senin Sen sana dön sen sendesin güzel dost Bilimsel değilse bırak geride Medet umma cinde minde peride Canavar yer ayrı kalma sürüde Sen sana dön sen sendesin güzel dost Sinemi'yim sözüm giderse boşa Bunda ötesine karışmam haşa Gel itibar etme hayla düşe Sen sana dön sen sendesin güzel dost
__________________
Sadece Susmak İstiyorum... Yalan İnsanları Kaale Almadan... Haklıyken Haksız Gözüksem Bile Kendimi Savunmadan... HUZUR Bulmak İstiyorum Gözlerimi Kapayıp Kimseyi Anmadan... Sessizliği Dinlemek İstiyorum,Yüzüme Gülüp Arkamdan Konuşulanları Duymadan... |
Konuyu Toplam 1 Üye Okuyor. (0 Kay?tl? Üye Ve 1 Misafir) | |
|
|