Forum - Ana Sayfa Takvim S?k Sorulan Sorular Arama

Zurück   Sivas - Sivaslilar.Net - Sivashaber - Sivasforum - Sivasların En Büyük Buluşma Merkezi - Yiğidolar > Arşiv
SİTE ANA SAYFA Galeri Kayıt ol Yardım Ajanda Oyunlar Bugünki Mesajlar

Arşiv Güncelliğini Yitirmiş Konular



Son 15 Mesaj : Atatürk'ün Çocukluğu'na Ait Hikayeler           »          Şehzade Osman           »          Hatıra defteri           »          Antilop İle Akrebin Dostluğu           »          Karagöz İle Hacivat Konuşmaları 2           »          Sitemizin Ozanları           »          SEVDİM İŞTE....           »          NEFRET ETTİM İŞTE!!!!!           »          AFORİZMALAR (SAÇMALAMLAR)-1           »          SEÇKİNLER/SEÇİLMİŞLER DÜNYASI           »          Hatalarımızdan Dersler Alabilmek Ümidiyle.           »          Araf Suresi 172-173. Ayetler.( Ben Sizin Rabbiniz Değil Miyim)           »          İnancımızı Kullananların Artık Tuzağına Düşmeyelim.           »          ULAŞ-Yapalı           »          TÜRKİYE TÜRKLERİNDİR PAYLAŞIMAZ
Konu Kapatılmıştır
 
Seçenekler Arama Stil
Alt 07.02.2008, 08:19   #1
KAFKASKAR
Yiğido
 
KAFKASKAR - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
KAFKASKAR Şuan KAFKASKAR isimli Üye şimdilik offline Konumundadır
Son Aktivite: 02.09.2012 14:08

Üyelik Tarihi: 03.12.2007
Yaş: 77
Mesajlar: 175
Tecrübe Puanı: 632 KAFKASKAR FAZLA SÖZE GEREK YOKKAFKASKAR FAZLA SÖZE GEREK YOK
Standart İnsan Neden Yazar?

İnsanlar neden yazı yazarlar? Neden yazı yazmak isterler? Bu bir ihtiyaç mıdır? Yoksa sanatsal bir tatmin ya da bir tür ruhsal doyum mu?
Bana kalırsa, hepside. Evet hepside. Çünkü insanın yazı yazma tutkusu birkaç sebeple açıklanamaz. En azından o kadar basit bir arzu değildir. İnsanı yazmaya iten bir çok sebep olduğunu düşünüyorum.
Bence, insanın yazı yazma tutkusunu araştırmak için çok eskilere, yazının ilk bulunduğu devirlere gitmeli. Şaşırdınız mı? Yok yok, şaşırmayın! Eğer yazıdan bahsediyorsak onun ilk ortaya çıktığı günlere gitmemiz son derece normal.
İnsanoğlunun yazıyı bulması bir ihtiyaçtan ileri gelmiştir. Bu ihtiyaç iletişimdir. Evet! İnsanlar iletişim sağlamak, duygu ve düşüncelerini çevrelerindeki diğer insanlara aktarmak, onlarla paylaşmak için yazıyı bulmuşlardır. Yazının bulunuşunda iletişim gereksinimi önemli rol oynamıştır. Yani bu, doğal bir ihtiyaçtır.
Yazının bulunmasıyla birlikte yepyeni bir dönem başlamıştır ki, bu da onun insanlık için ne kadar mühim olduğunun bir kanıtıdır. Dünya üzerinde yaşayan birçok farklı kavim, millet ya da toplulukla birlikte yine bir çok farklı alfabe, yazı ve diller meydana gelmiştir. Yazının her yönüyle gelişmesi onu medeniyetler arasında kültürel zenginlik unsurlarının oluşmasında önemli bir etken konumuna getirmiştir. Zamanla yazının çeşitlere ayrılması; hikaye ve romandan tutun da destan ve mitolojik öykülere değin bir dizi kültürel zenginliğin oluşmasını sağlamıştır. Biz bu zenginliğe edebiyat diyoruz.
Edebiyat sanatsal bir olgudur. Bir şeyi sanatsal yapan şeylerin en başta geleni onun estetik olması, daha açık bir ifadeyle insana hoş gelmesi, bir beğeni olmasıdır. Bu estetik anlayışı da edebiyatta mevcuttur. Bu durumu ise edebiyatta “edebi” kelimesi ile karşılıyoruz.
Sanat insan ruhunu doyuran en güzel uğraşlardan, edebiyat ise sanatın en köklü ve yaygın kollarından biridir. Yazının gerek yazan kişiye gerekse de okuyan kişiye zevk vermesi onun edebi oluşuna, daha doğrusu edebi oluş seviyesine bağlıdır. Ve insanoğlu tarih boyunca hep yazmıştır. Hep daha iyi daha güzel olmasına çabalayarak. Bu durum yazı tarihi boyunca bir sürü mükemmel eserin ortaya çıkmasını sağlamıştır.
Günümüzde ise yazı yazma isteği iletişimden ziyade bir tür biyolojik ihtiyaç haline gelmiştir. Dünya o eski bildiğimiz dünya değildir. Küreselleşme ismini verdiğimiz yeni ortaya çıkan bir değişimle birlikte dünya küçülmüş, dev bir köy halini almıştır. Baş döndürücü bir hızla ilerleyen bilim ve bunun olağan sonucu olan teknolojik gelişmeler insana sağladığı sayısız kolaylığın yanı sıra beraberinde bir o kadar da problem getirmiştir.
Bu değişimlere ayak uydurmaya çalışan insanoğlu bir yandan da farkında olmadan makineleşmiştir. Adeta bir robot gibi olmuştur. Ruhsal ve sanatsal doyuma ulaşmak bir yana, doğru dürüst birbirleriyle konuşamaz hale gelmiştir. Bu konuşamama durumu günümüzün en ciddi problemlerinden olan depresyon ve stres dediğimiz psikolojik ve ruhsal bozuklukları ortaya çıkarmıştır. Bu problem insanı içine kapalı hale getirmiştir.
Tamamen içine kapanan insan büyük bir düşünce yoğunluğunun girdabında kaybolmaya başlamıştır. Bu girdap giderek insana daha fazla rahatsızlık vermeye başlamıştır. Çok düşünüp konuşamayan insanın hali büyük kalabalıklar içinde yalnızlık çekme halinden başka bir şey değildir. Kendi kendine konuşan insanın bu iç konuşması bir süre sonra son haddine varır. Düşünce bombardımanı patlak verir. Ve insan yazmaya başlar. Artık onun için yazmaktan başka çare yoktur. Rahatlaması için en iyi yol budur.
Bir de bütün bu saydıklarımızın dışında yazı yazmaya iten bir başka sebep vardır. Bu ise yazma tutkusudur. Bazı insanlar vardır, yazı yazmadan duramazlar. Bu tür insanlar başından geçen ya da tanık oldukları her olayı hemen kaleme almaya çalışırlar. Alırlar da. Çünkü onlar yazar ruhludurlar. Bu sanki onların damarlarında dolaşan edebi bir beceridir. Yazmazlarsa, hiç şakası yok; çıldırıp, ölebilirler.
Her ne sebeple olursa olsun yazı yazmak güzel şey. İyi ki yazı var. İyi ki yazanlar var. Ne mutlu yazanlara ve tabi ki yazılanları
KAFKASKAR isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   sendpm.gif
Konu Kapatılmıştır


Konuyu Toplam 1 Üye Okuyor. (0 Kay?tl? Üye Ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesaj?n?z? De?i?tirme Yetkiniz Yok

BB Code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hizli Erisim


WEZ Format +2. ?uan Saat: 06:29.


Powered by: vBulletin. Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

Copyright © - Bütün Haklar Sivaslilar.net'e aittir.