Hocalı Katliamı

[FatihCan]

YIL : 1992,
TARİH : 25-26 Şubat,
YER : Hocalı, Azerbaycan
FİİL : Vahşet, Katliam,
FAİL : Rus askerlerin desteğiyle hareket eden Ermeni kuvvetleri !

TARİH ONLARI AFFETMEYECEK ...

TARİH SANILANIN AKSİNE OLDUĞU YERDE DURMAZ ; İNSANLARIN ZİHNİNDE HİÇ DURMADAN YENİDEN YAPILANIR VE YAPILANDIRILIR !!! . . .

Ermeni askerleri Ruslar'ın da desteği ile genç, yaşlı, kadın, çocuk demeden Hocalı'da yaşayan sivilleri acımasızca katlederek bir vahşete imza attılar. 10 bin nüfuslu Hocalı'da katliam sırasında yaklaşık 3 bin Azeri bulunmaktaydı. Resmi rakamlar ölü sayısını 613 olarak açıklasa da bu saldırıda tam 1300 Azeri insanlık dışı işkencelerle vahşice katledildi !

Hocalı'da gerçekleştirilen katliama giden süreç adeta Azeri halkı ve Karabağ üzerinde oynanan oyunları tüm çıplaklığıyla gözler önüne sermekteydi...

Çoğunluğunu Ermeniler'in oluşturduğu Dağlık Karabağ Parlementosu referandum sonucunda 1991'de bağımsızlığını ilan etti. Ardından 1992'de Sovyetler Birliği de bölgeden çekildi. Sovyetlerin de bölgeden çekilmesi üzerine Azerilere baskılar ciddi oranda arttı. Ermeni gönüllülerinden oluşan silahlı gruplar Karabağ'a yerleştirildiler. Ve senaryonun son perdesi oynamaya başladı! Gorbaçov yayımladığı bir kanun ile SSR (Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti ) kanunları dahilinde olmayan silahli grupların kurulmasını yasaklayarak, kanunsuz olarak saklanan silahlara el konulmasını sağladı. Ve Azerbaycan'ın bütün bölgelerinde av silahları da dahil olmak üzere bütün silahlar toplatıldı...

Amaç sadece katliam öncesinde halkı tamamen silahsızlandırarak savunmasız hale getirmekti !

Halk tamamen silahsızlandırıldıktan sonra Ermeniler saldırmaya başladılar ve Azerbaycan topraklarında otobüs baskınları, yol kesme gibi terör eylemlerine kalkıştılar.

Kısa süre içinde Ermenistan' da yaşayan 186 bin Azeri sürgün edildi. Zaman tanımaksızın evlerini, işlerini, emeklerini bir anda terketmek zorunda bırakıldılar! İşgal edilen ve boşaltılan Azeri evlerine Ermeniler yerleştirildi.

1992 yılının 25 Şubatı 26 Şubata bağlayan gecesinde Ermeniler Hocalı'da akıllara durgunluk verecek derecede vahşeti dünyanın gözleri önünde gerçekleştirdi. Rusya bu vahşete ortak olmadığını iddia etsede, Rus ordusuna ait bir alaydan kaçan 4 Rus askeri bu ortaklığı doğruladı!

Katliamın bilançosu ağırdı! O gece tam sekiz aile bütün fertleri ile öldürüldü. 700'den fazla çocuk anne ve babasını kaybederek yetim bırakıldı. Ölülerin dışında 1000'in üzerinde yaralı ve sakat masum insan kaldı geriye! Hocalı' da yaşayan Ahıska Türkleri' de evlerinde yakılarak öldürüldüler.

Vahşet bununla da sınırlı kalmadı. Ermeni bıçaklarından, kurşunlarından kurtulmayı başaranlar, kar ve tipi altında Ağdam Kasabası'na gelmeye çalışmışlardı. Ağdam'a donmadan, ölmeden ulaşmayı başaranların çoğunun ayakları donmuş ve kangrenden dolayı kesilmişti...

Bu katliamla ilgili haberlere ve raporlara bakarken bir gazetecinin anlattıkları gerçekten tüylerimi ürpertti. Söyledikleri katliamı tam anlamıyla açıklıyordu. İngiliz gazeteci yaşadıklarını şu şekilde anlatmıştı ;

''Dağlık Karabağ'ın Hocalı Kenti'nin düşüşünü bir gün boyunca yaşadım. Görüntülerle belgeledim ve video çekimleriyle bir günde 1300 Azerinin Ermeniler tarafından katledilişine şahid oldum. Hocalı katliamı inanılmaz bir vahşetti. Bütün Azerbaycan şok olmuştu. Ermeniler vahşetin her türlüsünü sanki ibret olsun, örnek olsun diye yapmışlardı. İhtiyar dedelerin, yaşlı anaların yüzleri jiletle doğranmış, genç kadınlar tecavüze uğramış, bebeklerin kafa derileri yüzülmüştü. Hocalı ile Ağdam arasındaki 12 kilometrelik orman boyunca cesetler dizilmişti...''

Neden insanlık dışı yapılan bu katliama BM ve batılı devletler ciddi bir tepki göstermediler? Uluslararası toplum dünyanın dört bir yanında gerçekleştirilen savaşlara, katliamlara seyirci koltuğundan bakıyor ve ya sadece kınıyor! Bazen arabuluculuk çalışmaları başlatılıyor ancak yine insanlık adına somut hiçbir sonuca ulaşılamıyor !

Şu an Azerbaycan'de Ermenilerin mağdur bırakarak evlerinden sürgün ettiği, sığınmacı konumundaki göçkünler olarak adlandırılan 1 milyon civarı Azerinin problemleri de önemli diğer bir sorunu oluşturuyor. Azerbaycan nüfusunun yüzde 10'undan daha fazlası bu göçgünlerden oluşuyor. Bu da kişi başına dünyada yerinden edilmiş en büyük nüfus hareketlerinden biridir! Evlerinden, barklarından edilen bu insanlar hiçbir sosyal güvencesi olmadan, çok zor şartlar altında, okullarda, yurtlarda, pansiyonlarda, yük vagonlarında, merdiven altlarına yapılmış barakalarda, hatta yol kenarlarında büyük bir yaşam mücadelesi veriyorlar !

Türkler'in Ermeni Soykırımı'nı gerçekleştirdiğini iddia eden Ermenistan ise, tarih sayfalarına bu katliamla asıl soykırım imzasını kendisi attı! Çok yakın bir tarihte atılan bu imzanın kötü izleri hala silinemiyor. Bununla da kalmayarak Ermeni işgali şu an bile devam etmekte ve 1994 yılında yapılan ateşkes anlaşmalarına rağmen Azerbaycan sınırlarında münferit çatışmalar hala sürüyor!


Cahide Hayrünnisa YAĞCI