Forum - Ana Sayfa Takvim S?k Sorulan Sorular Arama

Zurück   Sivas - Sivaslilar.Net - Sivashaber - Sivasforum - Sivasların En Büyük Buluşma Merkezi - Yiğidolar > DİN BÖLÜMÜ > Dini Bilgiler > Muhtelif konular
SİTE ANA SAYFA Galeri Kayıt ol Yardım Ajanda Oyunlar Bugünki Mesajlar



Son 15 Mesaj : Atatürk'ün Çocukluğu'na Ait Hikayeler           »          Şehzade Osman           »          Hatıra defteri           »          Antilop İle Akrebin Dostluğu           »          Karagöz İle Hacivat Konuşmaları 2           »          Sitemizin Ozanları           »          SEVDİM İŞTE....           »          NEFRET ETTİM İŞTE!!!!!           »          AFORİZMALAR (SAÇMALAMLAR)-1           »          SEÇKİNLER/SEÇİLMİŞLER DÜNYASI           »          Hatalarımızdan Dersler Alabilmek Ümidiyle.           »          Araf Suresi 172-173. Ayetler.( Ben Sizin Rabbiniz Değil Miyim)           »          İnancımızı Kullananların Artık Tuzağına Düşmeyelim.           »          ULAŞ-Yapalı           »          TÜRKİYE TÜRKLERİNDİR PAYLAŞIMAZ
Cevapla
 
Seçenekler Arama Stil
Alt 11.04.2008, 15:57   #1
seva
Usta Yiğido
 
seva - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
seva Şuan seva isimli Üye şimdilik offline Konumundadır
Son Aktivite: 31.08.2010 21:51

Üyelik Tarihi: 04.02.2008
Yaş: 39
Mesajlar: 15.375
Tecrübe Puanı: 2174 seva kann auf vieles stolz seinseva kann auf vieles stolz seinseva kann auf vieles stolz seinseva kann auf vieles stolz seinseva kann auf vieles stolz seinseva kann auf vieles stolz seinseva kann auf vieles stolz seinseva kann auf vieles stolz seinseva kann auf vieles stolz sein
Standart Buyu ve sihir uzerine...

Buyu ve sihir uzerine...

"Sihir (buyu) yoktur, inanmam" diyenler, ya meseleyi dinî menseli gorup, kufurlerinin (inanmamalarinin) muktezasi olarak reddeden inkârcilardir; ya da hic okumamis, duymamis ve dunyâda yasayip yasamadiklari belli olmayan gafil tiplerdir. Sahsen, camide gordugum ellisini asmis birisi, bana bir zaman soyle demisti :

"Ben, gecen yila kadar buyu diye bir seye inanmiyordum. Derken, akrabamdan biri delirdi; nobet geldiginde kaskati kesiliyor ve gozlerini bir noktaya dikiyordu. Gitmedigimiz doktor, gitmedigimiz cinci kalmadi. En son gittigimiz yerde, bu isle ugrasan kisi okudu ve daha baska seyler yapti. Donuste arabaya bindik ve o yakinimiz hic alismadigimiz bir tonla, "Neredeyim ben, ne oldu bana?" dedi. Sastim kaldim. Ve, ondan sonra inandim ki, buyu oluyormus."

Evvelâ, Kur'ân, kari ile kocanin arasini acan sihirden bahsetmekte (Bakara, 2/102) ve Hazret-i Suleyman (aleyhisselâm) ve Hazret-i Musa (aleyhisselâm) Peygamberler zamanindaki sihir hâdiselerini tafsilatiyla mevzû yapmaktadir. Ikincisi, bir Yahudi bizzat Efendimiz'e (sallallahu aleyhi ve sellem) sihir yapmis; Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) onun tesiriyle sikinti duymaya baslayinca, sihir malzemesi, Melegin isaretiyle icine atildigi kuyudan cikarilmis ve Muavvizeteyn'in (Felak ve Nas Sureleri) okunmasiyla Allah (celle celaluhu), o musibeti Efendimiz'den (sallallahu aleyhi ve sellem) def'etmisti. Ucuncu olarak, hayata mal olmus oyle hâdiseler ve misâller vardir ki, sadece bir zatin musahedeleri arz edilmeye kalkilsa, 20-30 sayfa tutar. Fakat yukarida zikredilen misâlleri, emsallerine de delâlet etmesi itibariyle hatirlatip gecmek istedim.

Evet, hadîsin beyaniyla nazar hak oldugu, yani tesiri mumkun oldugu gibi, buyunun de tesiri mumkun ve vâkîdir. Ancak, baskasina buyu yapip kotuluk etmek, kari-kocayi birbirinden ayirmak, bu yolla insanlari birbirine dusurmek, tutsun tutmasin bu mevzûda gayret sarfetmek, buyu yapmak ve yaptirmak, yapana yaptirana yardimci olmak, kat'iyyen haram ve gunahtir.. helâl itikad ederek yapmak ve yaptirmak da kufurdur. Fakat, birisi gercekten cinlere veya buyuye maruz kalmis da izdirap cekiyorsa, okumakla onu bu izdiraptan kurtarmak herhalde sevaptir. Su kadar ki, bu mesele bir meslek, mesgale ve is haline getirilmemelidir. Zira, Kitap ve Sunnet'te bu meseleyle alâkali bir sey bilmiyoruz. Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem), cinlerle gorusmustur ama, bu onun Nubuvvet vazifesi cercevesinde cereyan etmis ve onlarin da peygamberi oldugundan, kendilerine dini teblig etmis, biatlarini almis ve yapmalari gereken mukellefiyetleri bildirmistir.. bunun disinda, cinlerle nasil irtibat kurulur, onlar nasil calistirilir, buyu nasil yapilir ve bozulur, bu mevzûlarla hic mi hic ugrasmadigi gibi, nurlu beyânlarinda da bu mevzûyla ilgili her hangi bir sey gormuyoruz. Fakat, cinlerin yaklasma noktalarini, zararlarini ve habîslerinden kurtulma yollarini ta'lim etmistir. Su kadar ki, umûmî manâda Ummet'in bu meselelerle ugrasmasi tasvip edilmese dahi, belli bir kuvvete, ruh gucune sahip olan ve manâya gozleri acik bulunan zevatin cinleri hayir istikametinde kullanmasinda da herhalde bir mahzur olmasa gerek. Zira Kur'ân'da, bu istikamette bir kisim Peygamberlerin eliyle gosterilen bir ufuk noktasi bulunmaktadir..!.
seva isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   sendpm.gif Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye Okuyor. (0 Kay?tl? Üye Ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesaj?n?z? De?i?tirme Yetkiniz Yok

BB Code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hizli Erisim


WEZ Format +2. ?uan Saat: 14:53.


Powered by: vBulletin. Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

Copyright © - Bütün Haklar Sivaslilar.net'e aittir.