28.07.2008, 13:23 | #1 |
Usta Yiğido
ayparcam Şuan
Son Aktivite: 10.10.2011 14:00
Üyelik Tarihi: 24.07.2008
Mesajlar: 761
Tecrübe Puanı: 673
|
Büyük Adam Kimdir?
Ahirete bir büyük adam göçtü. Kimdir bu zat? Onun kim olduğunu söylemeden önce, bir başka sorunun cevabını vermek gerekiyor. ''Büyük adam kimdir? Kime büyük adam derler?'' ''Büyük adam, orduları yenmiş, ülkeleri fethetmiş adam mıdır?'' ''Hayır.'' ''Büyük adam, çok alkışlanan adam mıdır?'' ''Hayır.'' ''Büyük adam, çok yüksek makam ve rütbelere çıkmış adam mıdır?'' ''Hayır.'' ''Büyük adam, çok şeyler yıkan veya yapabilen adam mıdır?'' ''Hayır.'' ''Büyük adam, tarihlere geçmiş veya geçebilecek adam mıdır?'' ''Hayır.'' ''Büyük adam, adına anma toplantıları yapılan adam mıdır?'' ''Hayır.'' ''Ve nihayet büyük adam, herkes tarafından büyük tanınan, büyük sanılan, büyük gösterilen veya büyüktür diye ilan edilen adam mıdır?'' ''Hayır.'' Ya öyle ise, kimdir büyük adam? Büyük adam, yaratılış gayesini bir an hatırından çıkarmayan, bu hedefe doğru yürüyen ve bu hedeften hiç bir zaman şaşmayan ve ayrılmayan adamdır. Büyük adam, her harekâtının, her an zapt edildiğini bir an dahi aklından çıkarmayarak, her anının hesabını vereceğinin dikkat ve şuuru ile 'İnnâ lillâhi ve innâ ileyhi râcîûn' hakikatinin idrâki içinde bulunan adamdır. Büyük adam, Allah'ın rızasından başka hiç bir şeyi gaye edinmemiş ve nefsine; 'Ey nefis takvâ ve amel-i sâlih ile Hâlikını râzı etti isen, halkın rızasını tahsile lüzum yoktur. O kâfidir. Eğer halk da Allah'ın hesabına rıza ve muhabbet gösterirse iyidir. Şayet onlarınki dünya hesabına olursa kıymeti yoktur. Çünkü onlarda senin gibi âciz kullardır' diyebilen ve o esasa riâyet edebilen kişidir. Büyük adam, dâvası büyük olan adamdır. Büyük adam, himmeti büyük olan adamdır. Büyük adam, hedefi büyük olan adamdır. Büyük adam, nefsi emaresini yenmiş adamdır. Büyük adam, dünyaya, menfaate, şöhrete, mala, paraya, makama ve nefsine esir olmayan adamdır. Büyük adam, meşru lezzetleri dahi dâvası uğruna terk eden adamdır. Büyük adam, şeytanına 'Eyne'l-mefer' dedirten adamdır. Büyük adam, darağaçlarına, zindanlara, kurşunlara, tehditlere ve tehlikelerin her türlüsüne meydan okuyan, pabuç bırakmayan adamdır. Büyük adam, şehitlik makam rütbesinin üstünde makam ve rütbe tanımayan adamdır. Büyük adam, büyüklük dâvâsı olmayan adamdır. Ve nihayet büyük adam, bütün küçüklüklerden sıyrılmasını bilmiş ve bütün büyüklükleri şahsında cem'etmiş adamdır. (Büyük Adam Kimdir? Yazısı Bir DAVA ADAMI'nın Notları isimli kitaptan alınmıştır)
__________________
KENDINI HAK ILE MESGUL ETMEZSEN,BATIL SENI ISGAL EDER
|
21.02.2009, 22:34 | #2 |
Usta Yiğido
besyo_cu Şuan
Son Aktivite: 30.11.2015 23:13
Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Mesajlar: 2.884
Tecrübe Puanı: 1003
|
Duyan Varmı ?
Bir Anda Uykudan Kalktim
çok ilginç bir ışık gördüm ama odanın ışığı kapalıydı bir baktım saat 3:30 gece facir vakti peki gördüğüm bu kadar ışık nerden ----- birden şaşırıp kaldım baktım ki elimin yarısı duvarın içinde hemen elimi çıkardım korku içinde oturup elime bakıyordum tekrar elimi duvara dogru uzattım yine elim duvarın içine giriyordu!!!!!!!! -- bir gülümseme sesi duydum Yüzümü kardeşime dogru çevirdim, yatıyordu korku içinde yatağımdan kalkıp kardeşimi uyandırmaya gittim ama cevap vermedi annemin odasına doğru gittim babamı uyandırmaya çalıştım birilerinin bana cevap vermesini istiyorum ama kimse cevap vermiyordu annemi uyandırmak üzereyken, baktım ki annem uykudan uyandı uykudan uyandı ama benimle konşmuyordu --- bismillahirrahmanirrahim diyordu ve tekrarlıyordu babamı uyandırdı, kalk kalk bir bakalım çocoklara dedi annem şimdi zamanımı bırak uyuyayim yarın ola hayr ola dedi babam ama annemin israrı üzerine babam kalkıverdi şaşkınlık içerisinde beraber odamıza doğru geldiler --- başladım bağırmağa, anne, baba ama hiç birisi cevap vermiyordu!!! annemin elbisesini çekiyor beni dinlemesini istiyordum ama annem beni hissetmiyordu!!! başladım annemin arkasından yürümeye ta bizim odaya kadar odamıza girdi ve ışıkları açıverdi ama benim için fark etmiyordu çünkü benim için her taraf ışıktı tam o sırada çok ilginç bir şeyle karşılaştım --- kendi vücüdumu gördim!!! evet kendi vücüdumu oturup kendi kendimi seyredıyordum, iki taneydim kendi kendime soruyordum kimdir bu acaba? Nasılda bana benziyor!!! başladım kendi kendimi uyandırmaya, bu kabustan kurtulayım diye ama uyanamadım --- babam dedi ki bak yatıyorlar işte hadi yerimize gidelim ama annem sakin olamadı ve benim uyuduğum yatağa doğru gelerek beni uyandırmaya başladı kalk muhammed kalk bana cevap ver ama cevap veremiyordu!!! bir kaç defa uğraştı ama yok. Birden baktım ki babamın gözlerinden yaşlar dökülüyor o babam ki şimdiye kadar onun göz yaşlarını görememiştim bağırışmalar başladı oracık yerden .. kardeşim uyandı ve sordu ne oldu? annem ona bağırarak, abin muhammed olmüş çok acıklı bir şekilde ağlıyordu --- bağırmalar fazlalaştı anneme giderek, anne ağlama ben burdayım bak bana!! ama kimse bana cevap vermiyordu, neden? oturup bağırmaya başladım, burdayım bakın işte ama kimse cevap vermiyordu başladım bağırmaya ya rabbi, ya rabbi ne olur beni bu rüyadan ve olduğum durumdan kurtar --- uzaktan bir ses duydum ve geldikçede yükseliyordu bu ses allah’u taalenin bir ayeti idi ((andolsun sen bundan gaflette idin, derhal biz senin perdeni kaldırdık. Bugün artık gözün keskindir)) birden iki kişi beni tuttular, ama insan değillerdi çok korktum !! başladim bağırmaya, bırakın beni, siz kimsiniz? Ne istiyorsunuz? kabire kadar senin gardiyanlarınız dediler ---- ben ölmedim, daha yaşıyorum dedim neden beni kabire götürüyorsunuz? bırakın beni!! Ben hissediyorum, konuşuyorum ve görüyorum, ben ölmedim bana gülümseyerek cevap verdiler dediler ki, ey insanlar sizzler çok ilginç yaratıksınız, sanıyorsunuz ki ölüm hayatın sonudur ama bilmiyorsunuz ki asıl olan sizin yaşadığınız hayat bir rüyadan ibaret olup öldüğünüz zaman uyanıyorsunuz. beni kabire doğru çekiyorlardı hala yoldayken baktım ki benim gibi insanlar ve yanlarında da aynı o iki yaratıktan var, kimi ağlayor kimi gülüyor ve kimi ise bağırıyordu onlara sordum neden böyle yapıyorlar? dediler ki, bu insanlar şaşkınlık içerisindeler, nereye gittiklerini biliyorlar, kimisi dalalettedir.. korku içinde sözlerini keserek sordum: ateşe gidiyorlar mi yani? evet dediler ' konuşmalarına devam ederek, o gülenler ise cennete gidiyorlar hemen sordum onlara, peki ben nereye gidecem?? dediler ki, sen bazen iyi gidiyordun, bazende kötü bazen tövbe edip ertesi gün günah işliyordun ve izlediğin yol tam olarak belli değildi ve hep öyle yitik kalacaksın sözlerini korku içerisinde keserek sordum: yani ben ateşemi gidiyorum yoksa? Onlarda, Allahın rahmeti geniştir ve yolculukta uzundur dediler --- yüzümü çevirdim korku içerisinde baktım ailem, babam, amcam, kardeşlerim ve akrabalarım hepsi Bir sandık içinde beni taşıyorlardı Onlara koiarak gittim ve onlara dedim ki benim için dua edin lütfen Ama kimse bana cevap vermiyordu kimi ağlıyordu kimi ise hüzünlüydü Kardeşime giderek, dikkatli ol dünyanın fitnesi seni kandırmasın Beni duymasını çok isterdim O iki melek beni kabirdeki cesedimin üzerine bağladılar baktım ki babam toprak atıyor üzerime Kardeşlerim topak atıyor Ordaki insanlar hepsi üzerime toprak atıyordu ---- dedim ki, ahh keşke onların yerinde olsaydım Allaha tevbe etseydim dün sabah namazımı kılsaydım Keşke her gün rabbime dua etseydim Keşke her gün tevbemi yenileseydim Keşke kötülüklerden uzak dursaydım Başladım bağırmaya, ey insanlar dikkatli olun dünya hayatı sizleri kandırmasın en azından birisinin beni duymasını çok isterdim Peki sen beni duyuyormusun ???
__________________
www.sivasspor.com |
21.02.2009, 22:40 | #3 |
Yiğido
Veli Bircan Şuan
Son Aktivite: 13.11.2011 01:28
Üyelik Tarihi: 06.02.2007
Mesajlar: 160
Tecrübe Puanı: 666
|
Cevap: Duyan Varmı ?
Valla Çok Kana Dokunan Bir Yazı...Allah Hiçbirimizi Keşke Diyenlerden Etmesin...Allah Sonumuzu Hayır Etsin
|
01.03.2009, 12:09 | #4 |
Usta Yiğido
ebubekir çakmak Şuan
Son Aktivite: 13.03.2010 13:51
Üyelik Tarihi: 01.11.2007
Mesajlar: 709
Tecrübe Puanı: 702
|
RUHUMUZ
RUHUMUZ
Bir zamanlar, büyük ve güçlü bir ülkeyi yöneten kralın 4 eşi varmış. Kral en çok dördüncü eşini severmiş, bir dediğini iki etmez, her şeyin en güzelini en iyisini ona verirmiş. Kral üçüncü eşini de çok severmiş. Bu güzelliğin bir gün kendisini terk edebileceğinden korktuğu için, onu çok kıskanır, üzerine titrermiş. İkinci eşini de severmiş kral. Kendisine karşı her zaman iyi ve sabırlı davranan eşi, kralın ne zaman bir derdi olsa daima onun yanında bulunur sorunun çözümünde ona destek verirmiş. Kraliçe olan birinci eşiymiş kralın. Onu en çok seven, karşılık beklemeden seven, sağlığına ve hükümranlığına en büyük katkıyı sağlayan bu eşi olmasına rağmen, kral birinci eşini sevmezmiş ve onunla hiç ilgilenmezmiş. Bir gün kral ölümcül bir hastalığa yakalanmış. Yakında öleceğini anladığı ve öldükten sonra yapayanlız kalmaktan çok korktuğu için, eşlerinden hangisin ölüm yalnızlığını kendisi ile paylaşmak isteyebileceğini öğrenmek istemiş. En çok sevdiği dördüncü eşine ölüm yolculuğunda kendine eşlik etmek ister mi diye sorduğunda aldığı yanıt kalbine bıçak gibi saplanan kısa ve net “mümkün değil" olmuş... Hayatım boyunca seni sevdim. Sen benimle birlikte ölmeyi kabul eder misin sorusuna üçüncü eşi de "hayır, hayat çok güzel. Sen ölünce ben yeniden evleneceğim" diye yanıt vermiş. Kral bir kez daha yıkılmış. Her sorunumda her zaman yanımda olan bana yardım eden sendin, bu sorunumda da bana yardımcı olur musun talebine karşı ikinci eşinden; "bu sorunun için hiç bir şey yapamam,olsa olsa sana mezarına kadar eşlik eder, güzel bir cenaze töreni yaptırır ve yasını tutarım" karşılığını almış. Büyük bir hayal kırıklığı yaşamakta olan kral birinci eşinin sesi ile irkilmiş. "nereye gidersen git seninle olurum, seni takip ederim..." Ah diye inlemiş kral; "keşke bir şansım daha olsaydı..." Yaşamda hepimiz 4 eşliyiz aslında -Dördüncü eşimiz vücudumuz. Onun güzel görünmesi için ne kadar zaman, kaynak ve çaba harcarsak harcayalım öldüğümüzde bizi terk edecektir. -Üçüncü eşimiz sahip olduğumuz servetimiz ve statümüzdür. Ölür ölmez başkalarına yar olacaktır. -İkinci eş,ailemiz ve dostlarımızdır. Tüm sorunlarımızı paylaştığımız bu kişilerin en son yapabilecekleri şey bu dünyadan gözleri yaşlı bizi uğurlamak olacaktır. -Birinci eş ise ruhumuz. Bizimle gelir...
__________________
|
01.03.2009, 12:17 | #5 |
Usta Yiğido
MeLody58 Şuan
Son Aktivite: 02.06.2015 18:15
Üyelik Tarihi: 02.08.2008
Mesajlar: 2.608
Tecrübe Puanı: 862
|
Cevap: RUHUMUZ
gerçekten dogru güzeldi tesekkürler qardas
|
01.03.2009, 12:18 | #6 |
Usta Yiğido
ebubekir çakmak Şuan
Son Aktivite: 13.03.2010 13:51
Üyelik Tarihi: 01.11.2007
Mesajlar: 709
Tecrübe Puanı: 702
|
güzel bir hikaye
ARKADAŞLAR BİRAZDAN PAYLAŞACAĞIM HİKAYEYİ HEMEN HEMEN HEPİNİZ BİLİRSİNİZ AMA BEN BİRDAHA SİZLERE BİLDİRECEM ÇÜNKİ BİLDİĞİNİ BİLMEK KADAR GÜZEL BİŞEY YOKTUR!!!
BU Hikayeyi ilk bana bir abim anlatmıştı allah ondan razı olsun çok büyük bir etkiisi olmuştu müsadenizle hikayeye başlıyayım BUNDADA VARDIR BİR HAYIR Bir zamanlar Afrika''daki bir ülkede hüküm süren bir kral vardı. Kral, daha çocukluğundan itibaren arkadaş olduğu, birlikte büyüdüğü bir dostunu hiç yanından ayırmazdı. Nereye gitse onu da beraberinde götürürdü. Kralın bu arkadaşının ise değişik bir huyu vardı. İster kendi başına gelsin ister başkasının, ister iyi olsun ister kötü, her olay karşısında hep aynı şeyi söylerdi: "Bunda da bir hayır var!" Bir gün kralla arkadaşı birlikte ava çıktılar. Kralın arkadaşı tüfekleri dolduruyor, krala veriyor, kral da ateş ediyordu. Arkadaşı muhtemelen tüfeklerden birini doldururken bir yanlışlık yaptı ve kral ateş ederken tüfeği geriye doğru patladı ve kralın başparmağı koptu. Durumu gören arkadaşı her zamanki sözünü söyledi: "Bunda da bir hayır var!" Kral acı ve öfkeyle bağırdı: "Bunda hayır filan yok! Görmüyor musun, parmağım koptu?" Ve sonra da kızgınlığı geçmediği için arkadaşını zindana attırdı. Bir yıl kadar sonra, kral insan yiyen kabilelerin yaşadığı ve aslında uzak durması gereken bir bölgede birkaç adamıyla birlikte avlanıyordu. Yamyamlar onları ele geçirdiler ve köylerine götürdüler. Ellerini, ayaklarını bağladılar ve köyün meydanına odun yığdılar. Sonra da odunların ortasına diktikleri direklere bağladılar. Tam odunları tutuşturmaya geliyorlardı ki, kralın başparmağının olmadığını farkettiler. Bu kabile, batıl inançları nedeniyle uzuvlarından biri eksik olan insanları yemiyordu. Böyle bir insanı yedikleri takdirde başlarına kötü olaylar geleceğine inanıyorlardı. Bu korkuyla, kralı çözdüler ve salıverdiler. Diğer adamları ise pişirip yediler. Sarayına döndüğünde, kurtuluşunun kopuk parmağı sayesinde gerçekleştiğini anlayan kral, onca yıllık arkadaşına reva gördüğü muameleden dolayı pişman oldu. Hemen zindana koştu ve zindandan çıkardığı arkadaşına başından geçenleri bir bir anlattı. "Haklıymışsın!" dedi. "Parmağımın kopmasında gerçekten de bir hayır varmış. İşte bu yüzden, seni bu kadar uzun süre zindanda tuttuğum için özür diliyorum.Yaptığım çok haksız ve kötü bir şeydi." "Hayır" diye karşılık verdi arkadaşı. "Bunda da bir hayır var." "Ne diyorsun Allah aşkına?" diye hayretle bağırdı kral. "Bir arkadaşımı bir yıl boyunca zindanda tutmanın neresinde hayır olabilir." "Düşünsene, ben zindanda olmasaydım, seninle birlikte avda olurdum, değil mi? Ve sonrasını düşünsene!!!..."
__________________
|
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki Kullanıcılar ebubekir çakmak'e Teşekkür Ediyor... |
01.03.2009, 14:13 | #7 |
Usta Yiğido
yiğidoturan Şuan
Son Aktivite: 28.07.2014 13:58
Üyelik Tarihi: 02.02.2008
Yaş: 57
Mesajlar: 4.222
Tecrübe Puanı: 1044
|
Cevap: MANYAK BİR HİKAYE:)
güzel bir kıssa ben sık sık anlatıyorum bunu
__________________
DESELERKİ, 'İSLAMIN PINARINDAN İÇMEK SUÇ' O SUÇU KABULLENİR İÇERİM AVUÇ AVUÇ |
01.03.2009, 15:02 | #8 |
Yeni Yiğido
elif büşra Şuan
Son Aktivite: 30.04.2009 08:42
Üyelik Tarihi: 18.10.2008
Mesajlar: 14
Tecrübe Puanı: 0
|
Cevap: MANYAK BİR HİKAYE:)
sizin hayır bildiğniz işlerde şer,şer bildiğniz işlerde hayır vardır.
__________________
bu hayat benim hayatım. |
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki Kullanıcılar elif büşra'e Teşekkür Ediyor... |
01.03.2009, 15:06 | #9 |
Usta Yiğido
MeLody58 Şuan
Son Aktivite: 02.06.2015 18:15
Üyelik Tarihi: 02.08.2008
Mesajlar: 2.608
Tecrübe Puanı: 862
|
Cevap: MANYAK BİR HİKAYE:)
hayırda allahtan şerde Lutfunda Hoş Kahrında Hoş Rabbim..
|
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki Kullanıcılar MeLody58'e Teşekkür Ediyor... |
01.03.2009, 15:26 | #10 |
Usta Yiğido
seva Şuan
Son Aktivite: 31.08.2010 21:51
Üyelik Tarihi: 04.02.2008
Yaş: 39
Mesajlar: 15.375
Tecrübe Puanı: 2174
|
Cevap: Duyan Varmı ?
Rabbim ölmeden dünya gafletinden uyandırır bize ölüm gelmeden tövbe edenlerde oluruz inş..
__________________
Allahım gönlümde olanı hakkımda hayırlı eyle, Hakkımda hayırlı olana gönlümü razı eyle. [Üye Olmayanlar Linkleri Göremez. Üye Olmak İçin Tıklayın...] CANDA ÖZÜR OLMAZ... |
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki Kullanıcılar seva'e Teşekkür Ediyor... |
Konuyu Toplam 1 Üye Okuyor. (0 Kay?tl? Üye Ve 1 Misafir) | |
|
|