Türk milletine tarihi çağrı

[gul-i_ahmer]

Türk milletine tarihi çağrı
Asil Ülkücüler ve ülkümüzün cihanın farkına varması için çırpınan, kalbi ve beyni bağımsızlık ve Türklük aşkıyla dopdolu olan aziz gönüldaşlarım.


Emperyalizmin inadına kol gezdiği ve burnumuzun dibinde cirit attığı bir dönemde yaşayıp ve yaşanılanlara siyasetçilerimizin küstahça!!! tavır koymamasından kaynaklanan, bu zül durumu yaşamaktan çok büyük utanç duyuyoruz.


Yaklaşık on beş gün önce cereyan eden; Amerikan soros destekli Gürcü güçlerinin,Güney Osetyayı ve Acaraları istilasından sonra Türkiye Cumhuriyetini de çok yakından ilgilendiren gelişmelere tanık olduk.


Şu anda coğrafyamızda meydana gelen kapışma tamamen Çin-Rusya ve ABD eksenli siyasetin çatışmasından başka birşey değildir.Gürcülerin ABD ve soros zihniyeti tarafından kışkırtılarak Osetya'ya saldırıp,yaklaşıp 2000 civarında Osetyalıyı katledip,daha sonra Rusya tarafından püskürtülerek geri çekilmesi hadisesi de, ne yazık ki ABD ve Rusyanın karşılıklı güç gösterisinden başka bir şey değildir.


Burada ABD nin amacı giremediği Kafkaslara sıcak bir sorti ile Gürcüleri kullanarak ve bizim silik ve mandacı siyasetçilerimiz sayesinde tarihi Montrö antlaşmasının da infazının yapılarak Karedeniz'e inmesi,oradan da Kafkasya bölgesinde rant ve sömürüyü esas alan,ciddi bir trafik sıkışıklığı meydana getirmesinden başka bir şey değildir.


Değerli gönüldaşlar;şu bir gerçek ki bu dakikadan itibaren Türkiye’nin tam bağımsızlığından bahsetmek sadece abeşle iştigaldir.Türkiye ne yazıkki montrö antlaşmasını,mandacı iktidarların ve zihniyetlerin yüzünden deldirmiştir.Tıpkı,K.Iraktaki kırmızı çizgilerimizin,oldu bittiye getirilerek alabora edildiği gibi.


Montrö Boğazlar Sözleşmesi’ne göre, Karadeniz’e kıyısı olmayan devletlerin bu denizde bulundurabilecekleri gemilerin toplam tonajı 45 bin tonu, kalış süreleri ise 21 günü geçemez. Azami kalış süresinin aşılması halinde uluslararası bir antlaşma çiğnenmiş olur. Bunun yaptırımı antlaşmada yer almasa da, koşulların denetimi Türkiye’nin sorumluluğundadır.


Hal böyle iken,sözde insani yardım amaçlı boğazlardan geçirtilen iki Amerikan insani!!! yardım gemiciklerinin, tonajı ise 145 bin tonu geçiyor.Türkiye adam akıllı ABD ve İsrail eksenli lobinin teslimiyeti ve hizmeti ve akabinde meydana gelecek hezimeti altındadır...!


Türk'e özgün milli ve bağımsız politika üretemeyenler, ABD ve küresel güçleri hami olarak gören aşağılık kompleksli balonların yüzünden,tarihin hiç bir döneminde yaşamadığımız şamaroğlanı ve lanettayin kaale alınmayan ülke psikolojisini,Türk milletine tattıranlardan yevmi kıyamette ahlaklı bir Türk olarak davacıyım.


Şimdi bu savaş pardon insani yardım gemiciklerinin, Karadeniz'de kalma süreleri 21 gündür.21 gün içersinde eğer bu gemiler Karadeniz’i terk etmezse Rusya’nın ve diğer kıyıya komşu devletlerin Türkiye'ye savaş açma durumu dahi vardır.Çünkü Montrö yü hiçe sayan ne yazık ki ülkemizin güdük siyasetçileri ve ABD-İsrail eksenli teslimiyet politikaları takip eden mevcut iktidarıdır...!


Aslında Türkiye deki Ergenekon!!! ve karşısındaki sözde demokratik!!! güçlerin arasındaki mücadele de dış siyaset etkenlidir.Yine Aleksander Dugin in dahi savunma refleksi ile,Ergenekon zanlılarına verdiği destek, Rusya-Çin eksenli olup,karşısındaki Türkiye deki mevcut iktidar da dahil olmak üzere ABD ve İsrail ekseninin sözde demokrat ve ikinci cumhuriyetçi kesimleri ise, ABD ve soros paralelinde düşünen yapılardır.


Türk milleti ise bu hadiselerin ne içindedir ne de dışındadır.İki ateş arasında kalmış ve infazını bekleyen sivil halk gibi, sadece seyircidir.


Bu hadise Türkiye de değil de başka bir ülkede cereyan etmiş olsa, halk isyan eder ve iktidar istifa etmek zorunda kalırdı.Türkiye'de ise malumunuz durum çok farklı...!


Aziz gönüldaşlar;Bu yaşananlar bize gösteriyor ki;Türk milletinin genleriyle oynanmış,beyin olarak asimile edilmiş,bağımsızlığı elinden alınmış,sömürge valileri tarafından yönetilen ve her yönetmeye talip olanın, Okyonus ötesinden icazet almakla şeref !!! duyduğu, bir gariplikler ülkesi haline getirilmiştir.


Türk Milleti yakın bir zaman dilimi içersinde yeniden milli zihniyet inkılabı geçirmeyip, bu şekilde sadece seyirci edasıyla yaşanılan süreci takip ederse; büyük felaketlerin memleketimizin kapısını çalması, çok da uzun bir süreci almayacaktır.


Gayemiz burada felaket tellallığı yapmak değildir.Mustafa Kemal Atatürk’ümüzün gençliğe hitabesinde yazmış olduğu,cebren ve hile ile aziz vatanın kaleleri ve tersaneleri zapt edilmiş dediği günleri sıcacık bir şekilde yaşıyoruz dersek hatamı yapmış oluruz acaba…!


Artık yanaşma siyaset anlayışı ile, uzun zamandır idare-i maslahatın takip ettiği siyaset devri sona erdirilmek zorundadır.Türkiye,bir kısım emperyalist ülkeler ve lobiler uğruna çevresindeki komşu ülkelerle,soy ve inanç birliği olduğumuz ülkelerle asla ters düşmemelidir.


Size kısaca bir anekdot vermek istiyorum.Dünya reel siyasetine bakış açımız ne Rusya-Çin eksenlidir ne de ABD ve İsrail eksenlidir.Bizim bakış açımız tamamen Türkçü ve Türk birliğini hedef alan bir bakış açısıdır.Türk Birliği gibi orjinal ve hayata geçirilmesi elzem olan büyük bir projeyi iflas ettirip,Kafkasların bağrına Amerikan güçlerinin sokulması, Türk milletine, İslam alemine ne derece hizmet edecektir?Nasıl bir saadet getirecektir?Bunun takdirini siz değerli gönüldaşlarıma bırakıyorum.


Evet Türkiye’deki sözde İslami,sözde milliyetçi,sözde sağ iktidarlar eliyle maalesef aziz vatanımız sinsi kuşatma ile, yıllardır karşı karşıya bırakılmıştır.Netice-i kelam sayın Başbakanın hani bir ifadesi varya,hamdolsun ile başlayan, hamdolsun…! bugün müstemlekeyiz,ne yazık ki bağımsız değiliz...!


Değerli gönüldaşlarım,Türkiye bu sürece üç yılda,beş yılda getirildi dersek, bundan önceki aciz iktidarlara…! haksızlık etmiş oluruz, o yüzden Türkiye ve Türk milleti'nin bu mandacı anlayışla tanıştığı yılları tüm Türk milliyetçilerinin hafızalarına diri bir şekilde kazıması gereklidir.


12 Mart 1947 tarihinde 33. dereceden mason olan ABD başkanı Truman'ın Amerikan kongresinde açıklanan bildirisiyle tarihe Truman doktrinleri adıyla geçecek süreç başlatılmıştır.Başlıca hedefi Sovyet yayılmacılığına karşı,komünizm tehlikesini ensesinde hisseden ülkelere sözde yardım yapılarak bir nev i güvenliklerinin ve ekonomilerinin güvence altına alınması(yani sömürgeleştirilip,bağımsızlıkl arına ipotek konulması) süreciyle başlayan ve bugün hala anlamsız yere esiri olduğumuz 62 yıllık süreçtir.Türkiye yaklaşık 400 milyon ABD doları yardım almıştır.Bu yardımların adına da Marshall yardımları denilmiştir.


Dönemin iktidarı Cumhuriyet Halk Partisi ve ondan sonra 1950 de İktidar olan, Demokrat parti ile devam eden bu bağımlı süreç, azgın emperyalizmin acılarını yaşadığımız şu günlerde bağımsızlığımızı ve insiyatifimizi tartışmalı konuma getirmiş,içinden çıkılmaz bir hal aldırmıştır.


Türk milliyetçileri olarak bizler neyin ne olduğunu,ne taraftan ve nasıl bir şekilde kıstırıldığımızı, üzülerek ifade edeyim ki tahmin edebiliyoruz.


Türkiye ve Türk milletinin;bağımsız ve milli düşünen,rahmetli Nihal Atsız hocanın tabiri ile Göksultan Abdülhamit han gibi dünya siyasetini dengeli ve milli bir şekilde takip edecek kudretli bir iktidar anlayışına ihtiyacı vardır.Fakat şu anki riyaset noktasının takip ettiği siyaset ne millidir,ne islamidir ne yerlidir ne de huzur vericidir.Sadece ehli salibin gölgesinde,caydırıcı gücü olmayan,3.5 aşiret reislerine dahi söz geçiremeyen balon ve hormonlu teslimiyetçi siyasi anlayışın,güdük ve çukur izdüşümünden başka birşey değildir.



Türk milleti’nin artık; Rusya-Çin eksenli, ABD –İsrail eksenli siyasetçileri, tarihin çöp sepetine gönderme vakti gelmiştir.Türk Milleti'nin derhal Gök sultan Abdülhamit han ve Mustafa Kemal Atatürk ün takip ettiği tam bağımsız,Türkçe düşünen,dünyayı Türkçe okuyan,idare-i maslahatı ve hariciyesi dünyaya Türkçe bakan geniş ve bir o kadar huzur dolu pencereyi açması elzemdir.


Türkiye de bir yıldır yaşanan kavganın, aslında özünü de bu eksen teşkil etmektedir.Sözde ulusalcı denilenlerle(Rusya-Çin destekli anlayış),ABD-İsrail eksenli siyasetin(AKP ve güçlü ekonomik siyasi lobileri) çarpışmasıdır.Fakat ABD dünya da istediği an saf değiştirebildiği için geçmişte şimdi ki sözde ulusalcıları da kullandığı aşikardır.(28 Şubat postmodern darbesinde olduğu gibi).



Türk milliyetçileri ve dünyayı Türkçe okumak isteyen gönüldaşlarımız ise üzerine giydirilmek istenen bu anlayışlara prim vermeden ve bunların oyunlarına alet olmadan kendi has evlatlarını bulacak, bu durdurulamayan maskaralıklar zincirine son verecektir.Bizim en azından duamız ve çalışmalarımız bu beyanda olacaktır.


Türk milliyetçilerinin,ülküdaşlarım ızın emperyalizmin oynadığı oyunların farkında ve şuurunda olması lazımdır.


Türk milliyetçileri ve ülkücüler artık Truman doktrinlerini,Marshall yardımlarını,örtülü istila ile karşı karşıya bırakılmış aziz memleketimizin üzerine oynanan oyunları, azami bir şekilde bilmesi ve yorumlaması gerekmektedir.


Bugün hala pek çoklarımızın yaptığı, asıl tehlikelerden bihaber ne kadar milliyetçiyiz,şu kadar falancıyız gibi basit konulara gömülüp hapis olmak bizlere bir şey kazandırmayacaktır.Türkiye'nin bağımsızlığı tartışılmaya açılmış,bir kısım insanlarımız da hala, Türkçülüğü ve Türk milliyetçiliğini infaz etmeye çalışıyor.Buda gri propagandanın pis bir oyunundan başka birşey değildir.



Şimdi dünyayı ve Türkiye’yi Türkçe okumanın tam zamanıdır.

Şimdi Türkiye üzerine bina edilen sinsi tezgahları bozma zamanıdır.

Şimdi bu milleti uyarma ve ikaz görevini yapacak Türk milliyetçilerinin ve ülküdaşlarımızın bir bayrak altında toplanma zamanıdır.Biz gençliği istiyoruz.Türk gençliğini istiyoruz.Türk gençliğinin desteğini istiyoruz.Şanlı çarkımızn tekrar dönmesi için,yeniden dünyaya adelet ve ilahi nizam'ın yön verebilmesi için,Türk dünyasının ve İslam aleminin hatta tüm insanlığın saadeti ve mutluluğu için gelin canlar bir olalım diyelim.

Şimdi özellikle genç milliyetçilerin dünyayı Türkçe okuyan,dünyaya Mustafa Kemal in ve Gök sultan Abdülhamit han ın penceresinden bakan,asil bir Başbuğu var.Bütün Türkler tez zamanda o şanlı bayrağın altında ve kitab-ı mukaddesimiz Kuranın ışığında,tunç yüreklerimizi nasırlı ellerimizle birleştirip,yeter söz Türk milleti’nindir diyeceğiz.


Ne mutlu ABD ve İsrail politikalarına destek vermiyorum diyenlere.

Ne mutlu Rusya ve Çin eksenli siyasetin paçavrası değilim diyenlere.

Ne mutlu Türk Birliği gibi dünyaya saadet getirecek bir projemiz var diyenlere.

Ne mutlu kitab-ı mukaddesimizin emrettiği şekilde cihad ruhu ve şuuru ile yürüyorum diyenlere.

Ne mutlu maddeye ve kapital düzene teslim olmayıp,mücadelemize, Türk Dünyasının Başbuğu,dünyayı Türkçe okuyan karizmatik liderimiz Muhsin Yazıcıoğlu ile beraber devam edeceğiz diyenlere.


Ne mutlu ABD ve Rusya eksenine karşı, 3. yol diyen, büyük Türk-İslam medeniyetinin inkişafını özleyenlere.

Ne mutlu Türküm diyene.

Yusuf Serhat Kocabey.
Milliyetçiler sitesi.

[Kaptan-58]

[Kaptan-58]

[EyüphanAydın]

Artık bu sessiz uyanıştan uyanmamız lazım.Silkelen TÜRK , kendine gel !

[seva]

Dünyanın bize hürmet göstermesini istiyorsak evvelâ bizim kendi benliğimize ve milliyetimize bu hürmeti hissen, fikren, fiilen, bütün iş ve hareketlerimizle gösterelim; bilelim ki millî benliğini bulmayan milletler başka milletlerin avıdır.

[gurunlumezun58]

ğül-i -ahmer seni severim ve taktir ediyom ğerçek bu hiç olmassa içindekini yansıtıyorsun teşekkürler

[gul-i_ahmer]

gurunlumezun58 Nickli Üyeden Al?nt?

ğül-i -ahmer seni severim ve taktir ediyom ğerçek bu hiç olmassa içindekini yansıtıyorsun teşekkürler

teşekkur ederim ama mumın mumının aynasıdır karşında beni değil kendi yüreğinin güzelliğini görüyorsun ve bende senin o yüreğin için seni tebrik ediyorum

[gurunlumezun58]

gul-i_ahmer Nickli Üyeden Al?nt?

teşekkur ederim ama mumın mumının aynasıdır karşında beni değil kendi yüreğinin güzelliğini görüyorsun ve bende senin o yüreğin için seni tebrik ediyorum

burda bazı şahsiyetlere şahit oluyorum bir bakıyorsun milliyetçi kisbeti altında bişiyler kanıtlamaya çalışıyor ğerçek yüzünüsanki ajan ğibi saklayarak bazı redikaldeyip aşırı dincilere yaltakcılık yapan arkadaşlar var biraz dokanıp fikrimizi söyleyince kıyamet kopuyor senin açık söün içinin ne kadar temiz islam milliyetçi oldunu biliyom ğurur duyuyom bazı kişiler ğibi deyil teşekürler kardeşim