Forum - Ana Sayfa Takvim S?k Sorulan Sorular Arama

Zurück   Sivas - Sivaslilar.Net - Sivashaber - Sivasforum - Sivasların En Büyük Buluşma Merkezi - Yiğidolar > Serbest Alan > Serbest Kürsü
SİTE ANA SAYFA Galeri Kayıt ol Yardım Ajanda Oyunlar Bugünki Mesajlar

Serbest Kürsü Serbest Konular



Son 15 Mesaj : Atatürk'ün Çocukluğu'na Ait Hikayeler           »          Şehzade Osman           »          Hatıra defteri           »          Antilop İle Akrebin Dostluğu           »          Karagöz İle Hacivat Konuşmaları 2           »          Sitemizin Ozanları           »          SEVDİM İŞTE....           »          NEFRET ETTİM İŞTE!!!!!           »          AFORİZMALAR (SAÇMALAMLAR)-1           »          SEÇKİNLER/SEÇİLMİŞLER DÜNYASI           »          Hatalarımızdan Dersler Alabilmek Ümidiyle.           »          Araf Suresi 172-173. Ayetler.( Ben Sizin Rabbiniz Değil Miyim)           »          İnancımızı Kullananların Artık Tuzağına Düşmeyelim.           »          ULAŞ-Yapalı           »          TÜRKİYE TÜRKLERİNDİR PAYLAŞIMAZ
Cevapla
 
Seçenekler Arama Stil
Alt 18.10.2008, 13:17   #1
seva
Usta Yiğido
 
seva - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
seva Şuan seva isimli Üye şimdilik offline Konumundadır
Son Aktivite: 31.08.2010 21:51

Üyelik Tarihi: 04.02.2008
Yaş: 39
Mesajlar: 15.375
Tecrübe Puanı: 2175 seva kann auf vieles stolz seinseva kann auf vieles stolz seinseva kann auf vieles stolz seinseva kann auf vieles stolz seinseva kann auf vieles stolz seinseva kann auf vieles stolz seinseva kann auf vieles stolz seinseva kann auf vieles stolz seinseva kann auf vieles stolz sein
Standart GÜVEN İNŞASI

İnsanoğlu yaratılış itibariyle; yeme, içme vs. şeklindeki biyolojik gereksinimler gibi bazı duygulara da gereksinim duyar. Sevmek, sevilmek, mutlu olmak, umut etmek…. Ve bunlardan biri de “güvenmek”.

Bir insana güvenmek ve güven vermek çok zordur. Bunun için uzun bir sürece ihtiyaç vardır. Karşımızdakinin tavırları, sözleri bunu belirler. Aynı şekilde, karşımızdakine güven vermek de bizim hal ve hareketlerimize bağlıdır.

Ancak güveni sarsmak ve sarstıktan sonra o eski güveni yeniden inşa etmek, ilkinden çok daha zordur. Çünkü ona karşı bütün iyi niyetimin, inançlarımız yıkılmıştır bir kere. Hani bir laf vardır ya, “kırılan vazo eski haline döner mi?” diye, işte bu da aynı şekildedir.

Birine ne kadar çok değer verirsek, ne kadar güvenirsek; onun bize yaptığı bir yanlışta o nebzede yıkılırız. Çünkü biz ona kendi zihnimizde ve yüreğimizde ulvi değerler yüklemişizdir ve onun bize hiçbir şekilde “kazık atmayacağını” inandırırız kendimize. Fakat işler bizim düşündüğümüz gibi gitmeyip de; o insan bizim tanıdığımızdan çok farklı rollere bürününce, tabiri yerindeyse dünya başımıza yıkılır. Çünkü biz onu öyle bilmiyoruzdur.

Peki bu durumda ne yaparız? Onun hakkındaki tüm iyi niyetimiz yıkılır. Hatta genelleme yaparak, onun her hareketini kendi istediğimiz gibi yorumlarız. Gerçekte bizim söylediğimiz, düşündüğümüz gibi değildir belki ama; insan zihni işte, bir olaya ya da duruma bakarak geneller. Yani parçayı bütüne yayar; haritaya, sahanın kendisiymiş gibi davranır.

Peki ne olacaktır bundan sonra? Eskisi gibi güven duyabilecek miyiz acaba ona? İkinci bir şansı talep ettiğinde o şansı verebilecek miyiz? Verirsek de acaba buna değecek bir insan mı?

Kimimiz çok katı olur, yapılanı asla affetmez ve unutmaz. Bir daha da o kişiye asla güvenmez. Kimimiz de yufka yürekli olur; ikinci, hatta karşısındakinin karakterine göre belki de üçüncü, dördüncü şansı verir. Eğer karşımızdaki yaptığından gerçekten pişman olduysa, zaten o hatayı tekrarlamaz ve güvenimizi yeniden sağlamak için çırpınır durur. Çok mücadele vermesi gerekir, çünkü yıkılan güveni yeniden inşa etmek ilkinden çok daha zordur ve uzun süre ister. Ama eğer bize gerçekten değer veriyorsa, bu mücadele hiç görünmez görüne.

Ancak bazen öyleleriyle karşılaşırız ki, ona verdiğimiz ikinci hatta üçüncü, dördüncü şansı değerlendirmeyi bilmez ve bizi her seferinde bir daha ve daha büyük sükut-u hayale uğratır. Onu affettiğimize pişman ettirir bizi. Öyle ki; onu affettiğimiz için biz kendimizi affetmeyiz. Allah bizi bu karakterdeki insan(!)ların şerrinden korusun…

Diyeceğim şu ki; güvenimizi sarsan biri bizden yeni bir şans istediğinde, önce düşünelim. Karşımızdaki yaptığından gerçekten pişman mı? Ve bizim ona tanıyacağımız şansı iyi değerlendirebilecek mi? O yıkılan güveni yeniden inşa edebilme ihtimali var mı? Hiç ölçüp tartmadan kabul etmek ya da reddetmek olmaz. İkisinin sonunda da pişman olma ihtimalimiz var. O yüzden sağlam bir analiz yaptıktan sonra karar vermeliyiz. Belki de herşey eskisi gibi olabilir, eski güven oluşur yeniden. Ama eğer o izlenimi oluşturmuyorsa bizde, ikinci kez hayal kırıklığına uğrayıp, kendimizi ikinci kez yıpratmanın gereği var mıdır sizce? Vicdanla mantığın dengesini muhafaza etmek gerekir.

Temennim, bu karar verme süreciyle karşı karşıya kalmamamız, ama hayatın cilveleri işte, her an herşeyi çıkartabiliyor karşımıza…


Her tercih bir vazgeçiştir.

Tercihlerinizin, vazgeçtiklerinizden her zaman daha hayırlı olması dileğiyle…
__________________
Allahım gönlümde olanı hakkımda hayırlı eyle,
Hakkımda hayırlı olana gönlümü razı eyle.


[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez. Üye Olmak İçin Tıklayın...]


CANDA ÖZÜR OLMAZ...
seva isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   sendpm.gif Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye Okuyor. (0 Kay?tl? Üye Ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesaj?n?z? De?i?tirme Yetkiniz Yok

BB Code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hizli Erisim

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
YARGIYA GÜVEN çiğdem kaya Arşiv 249 09.04.2008 21:43


WEZ Format +2. ?uan Saat: 03:13.


Powered by: vBulletin. Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

Copyright © - Bütün Haklar Sivaslilar.net'e aittir.