|
SİTE ANA SAYFA | Galeri | Kayıt ol | Yardım | Ajanda | Oyunlar | Bugünki Mesajlar | Arama |
Serbest Kürsü Serbest Konular |
|
Seçenekler | Arama | Stil |
20.05.2009, 12:53 | #1 |
Usta Yiğido
gönül3458 Şuan
Son Aktivite: 08.10.2010 21:54
Üyelik Tarihi: 10.02.2009
Mesajlar: 1.279
Tecrübe Puanı: 704
|
SEN BİR MELEK SİN..
Sen Bir Melek`sin
Melek Hanım, bu akşam bir başka hazırlık yapmıştı. Bir başka çıkmıştı kocasının karşısına. İpek gibi siyah saçlarını omuzlarından aşağılara salmıştı. Birilerinin dışarısı için gösterdikleri özeni; o, sadece kocası için gösteriyordu. En güzel elbisesini giymiş, yeni gelin gibi süslenmiş, ‘yaratılışımı, yüzümü güzelleştirdiğin gibi, huyumu ve ahlakımı da güzelleştir ya Rabbi' diye dualar etmişti. Kararmakta olan akşamın ilk karanlığı içinde; tül perdenin altından bakabildiği kadarıyla kocasının gelmesi için yolu gözlüyordu. Tahir Bey, ise fena halde yorulmuştu ama vazifesini yapmış olmanın huzuru içinde eve dönüyordu. Üzerinde taşıdığı anahtarı ile kapıyı açacaktı ki; eşi Melek Hanım`ını kapıyı açar olarak buldu. Melek Hanım, içeri giren kocasının boynuna sarıldı. Davranışları ile onun gönlünü alevlendiriyordu. O, evinin hanımı, hanımefendisiydi. "Selamünaleyküm." Dedi Tahir Bey, "Aleykümselam. Hoş geldiniz efendim." "Hoş bulduk canım" dedi. Tahir Bey, bir buse kondurdu güler yüzle kapıda kendini karşılayan hanımının yanağına. Melek Hanım, Tahir Bey'e terliklerini verirken; elindekileri aldı. Pardösüsünü astı. Hanımı tarafından güler yüz, tatlı söz ile karşılanan Tahir Bey'in bütün yorgunluğu bir anda çıkıvermişti sanki... Şu Melek Hanım, ne hoş bir kadındı. Tahir Bey, kolunu onun beline doladı. Birlikte salondaki kanepeye kadar geldiler. Karşılıklı hal ve hatır sordular. Bundan dolayı her ikisi de ziyadesiyle memnundular. "Bu güzel karşılamayı neye borçluyum acaba?" "Görevinin bilincinde olan bir hanım almaya!" "Ey Rabbim ne kadar şükretsem yine de azdır. Senin gibi bir Meleği nasip etti bana..." "Ya ben bu övgüyü neye borçluyum?" "Görevinin bilincinde olan; bir beyle evlenmeye!" "Sen hem çok akıllı, hem çok zeki, anlayışlı, güzel, kibar, nazik, hem de çok sevimli, hem de çok..." "Yeter, görende bir şey var zannedecek." "Sen başkasın, benim için ‘çok özel bir yer' sahipsin. Sen benim bir tanemsin. Ben seni övmüyorum, hakikati söylüyorum. Hem senin övülmeye ihtiyacın mı var? Kadın, evi ve kocası için süslenmeli. Ama kadınlar daha çok dışarı çıkacakları zaman, sanki bir başkaları için süslenirler. Evlerinde ve kocalarının yanında ise sıradan şeyler giyerler. Sen öyle değilsin, bir tanem." "Nasılım peki?" "Sen başkasın..." "Evlendiğimiz günden bu yana seni çamaşırda, bulaşıkta görmedim. Üstün başın pis ve dağınık görmedim hiç." "Benim en önemli vazifem; sana huzurlu bir ortam hazırlamaktır. Sizi huzurlu ve mutlu gördükçe, dünyalar benim oluyor." "Ya Rabbi ne amel ettim ki, bana böyle bir melek nasip ettin?" diyordu Tahir Bey. Melek Hanım Tahir Bey'in geçen her gün sevgisi artıyor, gözünde ve gönlünde büyüyordu. Melek Hanım da ‘sen benim hayat kaynağım, umudum, sevgim, aşkım, her şeyimsin, sana kul köle olmak istiyorum' diyordu. Ne yapar eder, gönlünün en uç noktasına kadar inerdi. Çalışmalarında destekçisi olur, şevk ve zevk vermeye çalışırdı. Bu güne kadar, ne kıştan ne yazdan, ne soğuktan ne de sıcaktan şikayetçi olmamışlardı. Huyları da öyle birbirine benziyordu ki! Kocası evde olduğu zaman; iş çıkarmazdı ortaya, sürekli yanında olmaya çalışır, sevdiği yemekleri yapar, duruma göre çay, kahve, meyve getirir, soyup dilimleyerek eliyle de ikram ederdi. Tahir Bey ne zaman misafirle gelecek olsa, kapı ziline basar, Melek Hanım'ın ‘kim o?' sorusuna ‘biziz' cevabıyla yalnız olmadığını anlar, gelen misafirin zahmet değil rahmet olarak geldiğine inanır ona göre hüsnü muamelede bulunurdu. Ne kadar geç gelirse gelsin, asla ‘kadına kocasından önce yatmak yakışmaz' der mutlaka kocasını beklerdi. Melek hanım, abdest almak için gömleğinin kollarını sıvarken; Tahir Bey'in ayaklarına uzanarak çoraplarını çıkarmaya başladı. Tahir Bey, onu ellerinden tuttu, memnuniyetini ve sevgisini belli etmek için; anlına bir öpücük kondurdu. "Sen benim hizmetçim değil, eşimsin." "Çoraplarınızı çıkarsam ne olur ki!..." "Bu senin görevin değil." "Seni memnun ve mutlu etmek, benim görevim değil mi?" "Bu ikimizin de görevi..." "Öyleyse müsaade ette çıkarayım." "Hayır." Tahir Bey kendi çoraplarını çıkardı. Lavaboya doğru giderken; "Bu Allah'ın bana bir hediyesidir" diye, dua edip şükretti. Abdestini alıp çıkınca onu elinde havlu ile bekler buldu. "Yapma Meleğim." "Size hizmet etmekten zevk alıyorum." Birlikte akşam namazını kıldılar. Melek Hanım yere sofrayı hazırlarken; Tahir Bey eşine sofra hazırlamada yardım ediyordu. "Sen otur efendi..." "Sana yardım etmek istiyordum." "Eksik olma. Ama erkeğin dışarıda başarılı olmak için içeride dinlenmesi lazım." İkisi de bir birinin hoşgörüsünden, nezaket, sevgi ve saygısından son derece memnundular. Huzur doluydular. Örnektiler. Yemekten sonra ağzını yıkamak için lavaboya giden Tahir Bey, onu yine havluyla bekler buldu. Onu havlu ile birlikte kucakladı. Ne asil bir hanımdı, şu Melek Hanım. "Sen bir Melek'sin." Yemekten sonra oturup sohbet ettiler. Aynı derdin, aynı tasa ve kasavetin, aynı ideal ve davanın insanlarıydılar. Yıllarca birbirini görmemiş iki aşık gibiydiler. Yatsı yaklaştığında; Tahir Bey'in pardösüsünü getirdi. "Yatsı ile sabah namazlarını camide ifa etmen senin için daha hayırlıdır diye düşündüm" diyen Melek Hanım'a teşekkürden başka verecek cevap bulamadı. "Şu sendeki tatlı dil var ya!..." dedi. O gidince bulaşıkları yıkadı, ocağa koyduğu çayı demledi. Abdestini tazeleyerek namazını kıldı. Geleceği zamanı tahmin ediyordu. O cebinden anahtarını çıkarırken; Melek Hanım kapıyı açtı. "Kapıda mı bekledin yine!..." "Sen hem kocam, hem de hocamsın. Dünya ahiret mutluluğumu sana borçluyum. Nankör olamam. Hakkını nasıl öderim sana..." Salonda Tahir Bey tefsirde dünkü kaldıkları yerden devam etti. Melek hanım hem çayını doldurdu, müphem konuları açıklaması için hem de sorular sordu. Melek Hanım okudu, Tahir Bey değerlendirdi. Erken kalkmak için; erken yatmak bir gereklilikti. Yatmadan önce Tahir Bey abdestini tazelerken; Melek hanım yatak örtüsünü kaldırdı, yastık ve yorganı açtı. Gecelik ve pijamaları hazırladı. Dualarını ettiler ve yattılar. Gece yarısı uyanan Melek Hanım, abdestini alarak; teheccüd namazı kıldı. Eşine, kendine ve tüm Müslümanlara dua etti. Yatağında asude bir şekilde uyuyan Tahir Bey'i uyandırmaya kıyamadı. Sessizce yanına sokularak yattı. O uykuya varmak üzereyken Tahir Bey teheccüd namazını kıldı, dua etti. Muhabbetle yatan eşine baktı. Sabah namazını camide kılarak eve geldiğinde sabah kahvaltısını hazır buldu. Huzur ve saadet içinde kahvaltılarını yaptılar. Melek Hanım, her günkü gibi, sevgiyle Tahir Bey'i işe yolladı. Melek Hanım biliyordu ki... "İnsanların, hayatını bir yaşam biçimine dönüştüremiyorlardı. Yuvayı her ne kadar erkek yapsa da, kadının huzur ve mutluluk içinde devam ettirebileceğini gayet iyi biliyordu. Evden sevgi ve muhabbetle işe çıkan erkeğin; gözü ve gönlü dışarıda kalmayacağını, akşam olunca da; sevgi ve muhabbetle eve döneceğini ama herkesten daha iyi biliyordu
__________________
Bana bir mutluluk söyleyin ki, acı karşılığında elde edilmiş olmasın. |
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki Kullanıcılar gönül3458'e Teşekkür Ediyor... |
20.05.2009, 13:01 | #2 |
Usta Yiğido
Rallim58 Şuan
Son Aktivite: 26.04.2012 14:19
Üyelik Tarihi: 28.02.2008
Mesajlar: 1.981
Tecrübe Puanı: 813
|
Cevap: SEN BİR MELEK SİN..
Melek'lere Tahir bey gibi, Tahir'lere de Melek hanım gibi eş nasip etmesini diliyorum, Rabbimden.
|
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki Kullanıcılar Rallim58'e Teşekkür Ediyor... |
20.05.2009, 13:25 | #3 |
Usta Yiğido
HaZaN Şuan
Son Aktivite: 14.05.2013 15:36
Üyelik Tarihi: 03.11.2008
Mesajlar: 16.918
Tecrübe Puanı: 2287
|
Cevap: SEN BİR MELEK SİN..
İnşALLAH(cc) tüm çiftler böyle bir mevkiye sahip olurlar Rabbim hiç bir zaman sağlık, huzur ve saadeti bozmasın, günümüzde böyle bir çiftlere rastlamak çok zordur.
Paylaşım için ALLAH(cc) razı olsun gönül kardeşim.
__________________
Huzuru kendi içimizde bulamassak başka yerde aramak boştur.
|
20.05.2009, 14:11 | #4 |
Usta Yiğido
altuntas58 Şuan
Son Aktivite: 11.10.2012 21:24
Üyelik Tarihi: 29.08.2006
Yaş: 70
Mesajlar: 38.469
Tecrübe Puanı: 4524
|
Cevap: SEN BİR MELEK SİN..
Güzel hikaye paylaşımımnız için tşk
__________________
|
Konuyu Toplam 1 Üye Okuyor. (0 Kay?tl? Üye Ve 1 Misafir) | |
|
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
sivas'la ilgili bilgiler | Serd@r | Sivas'ımız Hakkında Bilinmeyenler, Sivas'ımızı Tanıtalım | 6 | 04.07.2009 00:50 |
ÜÇ NASİHAT | ommy | Hertelden | 1 | 14.02.2009 14:36 |
İRAN : İSRAİL GAZZE'YE TEKRAR SALDIRACAK | yiğidoturan | Serbest Kürsü | 6 | 24.01.2009 12:54 |
Dev ArŞİv Gİrmeyen PİŞman | selocan58 | Full Program Download | 2 | 22.12.2008 23:46 |