AH, BİR SALAK OLSAYDIM'!..

[mozmen58]

Ah, bir salak olsaydım!

Osman, bizim sınıfın en salağıydı Hatta okulun en salağıydı Cebir dersinde kopya istesek, hazırladığı kopyaları karıştırıp coğrafya kopyası verirdi Düz yolda yürürken,nasıl yürüyorsa . düşmeyi becerir.Hasan dan da sürekli azar işitirdi .kafasını geçtiği her kapının pervazına vururdu. Bizim okulun alt sokağında Hemşire meslek okulu çapraz üst sokağımızda öğretmen okulu vardı. okul çıkışında caddeyi geçerken Kız lara hava atacam diye sık sık ezilme tehlikesiyle ikide bir yüreğimizi ağzımıza getirir. Her gün yumruk yemekten sırtı çürük içinde kalır, rapor alıp okula gelemezdi Yaşar Doğu, Gazanfer BİLGE;Celal Atik, Nasuh Akar'ların Olimpiyat zaferlerinden olsa gerek okulu bir güreş merakı basmıştı Teneffüslerde itişe kakışa güreşip dururduk Osman da güreşmeye pek meraklıydı Ama birini yenebildiğini hiç rastlamadım Mahalle de bir üst sınıf abimiz var Tekdallar derdik lakaplarına Apdullah abi biz kısaca Ako abi derdik Bizi biraz da güreşi sevdirmeye ne kadar gayret gösterdiysede biz yine 4 Eylül spor klübü ne kosar toprak saha da yara bere içinde kalana kadar top oynardık Benim ikim gibi olmasına rağmen Lapacı Osman ı yatırıp dururdum Sivas lisesi ile Bizim Meslek Lisesinin spor dallarında yarışmaları olur biz futbolda kırılmadık yerimizi bırakmaz Apdullah abi de kapalı spor salonunda güreş müsabakalarında rakiplerini sürekli tuş eder bizim ve okulun iftihar kaynağı olurdu. Finallere kaldık tabiî ki güreşte ama Abdullah abinin emeği cok Hepimizi kapalı spor salonuna doldurdular okulu destekliyoruz. Sivas lisesinin güreşçisi çıktı bizim ako abi yok biz tezahürat ediyoruz bizim güreşçi yok Sivas liseliler bizimle başladılar dalga geçmeye Heyecanlanınca Osman'ın dili de tutulurdu Konuşamaz, 'hıgık, mıgık' birşeyler kekelerdi Bu arada gözleri börtler, suratını al basar, tepinmeye benzeyen garip hareketler yapardı Derken Abdullah abi bir çıktı amma Üstünde büyük bir fanila altında upuzun paçalı birbeyaz don Salon yıkılıyor gülmekten herkes ako abiyi eli ile gösterip gülüyor Haa bu arada ako abinin sol bacagı sağ bacağından kısa ve sakat rakip de başladı gülmeye garibim kendini tutabilse güreşecek bir düdük öttü kendimize geldik birde bakarızki bizim ako abi Sivas Lisesi güreşçisini tuş etmiş.Hakem galip ilan ediyor.
Osman’la Okul numaralarımız peşpeşe olduğu için Hocalar ikimizi beraber tahtaya kaldırırlardı Osman sorulan soruya inileyerek 'humpuf! Murg! ' diye yanıt vermek uğruna kıvranırken Hoca çektiği azabı durdurmak için aynı soruyu bana sorardı Ben soruyu yanıtlarken Osman da kafasını yukarıdan aşağıya doğru sallayarak cevabı onaylar, böylece cevabı bildiğini gösterirdi Hoca ikimize de aynı notu verip sıramıza yollardı Bazen soruları ben bildiğim halde Osman'ın daha yüksek not aldığı olurdu Zaten Osman’ ın bir adı da Ballı Osman’ dı.
Okul bahçesinde top oynarken çok beceriksiz olmasına rağmen nedense acıyıp Osman ‘ı da oynatırdık Örneğin Osman 'dan daha iyi oynamalarına rağmen Neco ,Mehmet'le Ziya Siner ‘i oynatmazdık Adam yerine koymadığımız için maçta Osman'ı kimse tutmazdı O da gidip kale önüne dikilirdi Ama en çok golü de Ballı Osman atardı Top orasına burasına çarpar gol olurdu
O zamanlar, Endüstri Meslek Lisesi ‘nde Elektrik Bölümünde kızlar ve erkekler aynı sınıflar’da aynı Atölyelerde Temrin yapardık. Burnumuzun altındaki tüyler, hafiften kıla dönüşmeye başladığı için hepimiz potansiyel birer Kazanova'ydık Kızları da bütün okula karşı himayemiz altına alıp kollamak ve diger sınıflarla kavga yapmak bizim görevimizdi.Atölye Hocamız Kıl Fikri Dönem Ödevini vermiş Biz yine utmuştuk taki 3 gün kala Aygen in dönem ödevimi bitirdim demesine kadar Hasan’ların evde projelerimi hazırlayacaktık gerçi hepimizin anne’sine ana derdik. Ellerine sağlık Hasan ın annesi yada anamızın yaptığı keklerle, pastalarla Aydınger lere projeleri çizip Atölye hocamız kıl Fikri’ye uykusuz geçen üç günün ardından Projeleri teslim ettik Fikri hocadan ilk 10 puanı ve teşekkür ü okulda ilk ben o proje ile almıştım Hasan küçük kız kardesi Gül hastalanmış Devlet hastanesine yatırmışlar.Çümbül çömaat ziyarete gidiyoruz kapıdaki görevli hastanın nesi oluyorsunuz diyor bizde kardeşim hasta bakmaya gidiyorum diyip içeri dalıyoruz sonradan öğrendik ki görevli anamıza bacı senin kaç tane oğlun var demiş. Yaşanmamış yaz tatili maceralarımızı bütün öğrenim yılı boyunca birbirimize anlatırdık Her anlatışta zamparalık öyküsü biraz daha gelişir bakıştığımız kız,konuştuğumuz kız olur, konuştuğumuz kız ise sevdiğimiz kıza dönüşürdü
Bir tek Osman'ın sevda öyküleri yoktu Öykü uydurmayı beceremediğinden mi,yoksa inanmayacağımızı bildiğinden mi susup sadece bizi dinlerdi Gerçi hiçbirimiz hiçbirimizin öyküsüne inanmazdık ama, anlatmadan da duramazdık
Ama Meral'i yine salak Osman tavlamıştı Meral bizim okulun bahçesine bitişik arasından yalnızca bir sokağın ğeçtiği Kız meslek lisesinde yatılı okurdu Keyfinden ya da hainliğinden sık sık cama çıkardı Okul bahçesinden gelen naraları ve feryatları duymazdan gelir,hülyalı mavi gözlerini gökyüzüne dikip kırıtırdı Meral'i rüyasında görmeyen öğrenci herhalde yok gibiydi
Meral, yine bir gün pencere şovu yaparken biz Osman ‘ı gaza getirdik 'Kız sana bitik, kız sana yangın! Haydi Osman göster kendini, okulun şerefini kurtar!' diye el verdik Osman'ı okul duvarının üstüne çıkardık Osman’ yine al bastı, 'Humpf mumpf!' diye konuşmaya çalışıp acayip
hareketler yapmaya başlayınca duvarın üstünden kayıp Meral' okulunun bahçesine düştü O sırada ders zili çaldı Osman’ ın bu aşk düşüşünün gerisini göremedik Ama tahmin edebildik Çünkü Meral'in okulunun bizim okula belasıyla nam salmış asabi bir müdür yardımcısı vardı.
Vee 2 gün sonra okula gelen Osman 'ın mor sol gözünden ve topallayarak yürümesinden tahminlerimizin doğru çıktığını anladık Ama Osman 'ı Meral'le bir Kardeşler Pastanesi’ nde el ele, yanak yanağa muhabbet ederken görebileceğimizi tahmin edememiştik Okul bitti, hepimiz bir tarafa dağıldık Hasan devlet demir yolcu oldu,Neco Öğretmen, yaman bir edebiyat düşünürü oldu Siner Doğan Gazeteci oldu Akademi'ye girdi Ben Petkim den emekli oldum Ako abi hepimizi güreşte
yenerdi Şampiyon bir güreşçi olabildi mi bilmiyorum Sabri bir gün beni ziyarete geldi,
can arkadaşımı anımsayamamıştım Kırık bir tebessümle hoşçakal deyip gitmişti Bir gece yarısı Sabri 'nin kim olduğunu bulup yataktan fırlamıştım Camı açıp 'Sabriiii, seninle bağ bahçe dolaşırdık Subay kumaşından bozma bir ceketin vardı Ne olur bir daha gel!' diye gece karanlığına doğru haykırmıştım
Osman'ı gazetelerde ve televizyonlarda hep önemli bir adamın yanında aptal aptal sırıtırken gördüm Yıllar sonra, bir gün bir Hava alanın da canlısına rastladım Sarılıp sarmaştık. Bi şeyler içmek için cafe gittik Konuşurken bir ara elindeki kanape nin zeytinini nasıl becerdiyse yandaki güzel hanımın açık yakasından içeri kaçırdı Tabii, kaçırmakla kalmayıp eliyle açık yakadan
zeytini aramaya da başladı Ben, güzel kadının gıdıklı kahkahalarını duyunca saklanacak yer aramaktan vazgeçtim
Osman, alkolle yüklüydü 'İllaa bize gideceğiz' diye tutturup beni sürükleyerek bir arabaya bindirdi Araba dedimse aklınıza öyle Reno, Ford, Honda gibi normal arabalar gelmesin Camları koyu füme, içi deri ve ağaç kaplı bir salon salomanjeydi Tahminime göre özel yaptırılmış birMersedes'ti
Osman'ın evi ise Boğaz'a nazır bir saray yavrusuydu Duvarlarda ünlü ressamların tabloları vardı. Hatta, bir Dali ve bir Miro'ya takıldım kaldım
'İspanya gezimizin anıları' dedi
'Benim hatırladığım, sen bir memur çocuğuydun Bunlar nereden?'
'Aptallıktan ' Bu yanıttan hiçbir şey anlamadım, ama yine sordum:
'Bu ev senin mi?'
'Tabii, ama bir de yazlığımı görmelisin Akdeniz de yer satın aldım Oraya bir yazlık yaptırdım Özel helikopterimle arada bir kaçıyorum '
'Bunca parayı nasıl kazandın lan?'
'Çünkü ben bir salağım '
'Estağfurullah '
'Estağfurullahı filan yok, benim mesleğim salaklık '
'Nerede çalışıyorsun?'
Osman, adını veremeyeceğim çok ünlü bir holdingin genel müdür yardımcısı olduğunu söyledi Şaştım kaldım Farkında olmadan 'Seni nasıl genel müdür yardımcısı yaptılar yahu?' diye mırıldanmışım
'Salak olduğum için enayi Sen genel müdür olsan yanına zeki birini ister miydin? Ben bir halt edince babam zeki olan ağabeyimi döverdi Zeki adam tehlikelidir ve beladır Seni yerinden eder Zeki olanlar hababam sorun çıkarırlar Salaklık nimettir Herkes salakları sever ve gözetir
Çünkü tehlikesizdirler Ayrıca insanda merhamet uyandırırlar Salaklara herkes acır Salaklığım sayesinde üniversiteyi bana bitirttiler Sonra da bu şirkete memur olarak girdim Şef yardımcısı, müdür yardımcısı, derken genel müdür yardımcısı oldum Sen zekiydin de ne oldun? Ellini geçtin,
hálá otuz para maaşa talim ediyorsun '
Bir ara, altın kakmalı fildişi bir satranç takımına gözüm ilişti Osman
'Oynayalım mı?' diye sordu
'Haydi be, sen tavlayı bile doğru dürüst oynayamazdın!'
Oynadık, herif beni 18 hamlede mat etti Hem de benim gibi bir ustayı!
O sırada salona yeşil gözlü, ceylan sekişli, Osman'dan en az 15 yaş daha
genç bir hanım girdi Osman'a merhamet ve sevgi dolu bakışlarla bakıp,
'Ruhum, canım, bir tanem Senin uyku saatin çoktan geçti Gel seni
yatırayım!' dedi ve Osman'ı alıp götürdü Salon kapısından hep beraber çıkarken
Osman, kafasını kapının pervazına çarptı Ben de zeki zeki gülümsedim
haklı yönleride yok değil hani