BİR MÜSLÜMAN YILDIZIN HİKAYESİ (KANOUTE)

[barikat58]

Müslüman oldu, tüm mal varlığını yoksul Müslümanlara adadı. Anelka´yı islamla tanıştırdı, kumar reklamı olan formayı giymedi, bir camiyi servet ödeyerek yıkılmaktan kurtardı, kurduğu vakıf ile tüm varlığını yoksul Müslümanlara adadı.


İşte Sevilla’nın Müslüman golcüsü Kanoute’nin hayatı:

1977 yılında Lyon’da dünyaya gelen ve 20’li yaşlarda Müslümanlığı seçen Kanoute, yaşantısıyla gündeme gelirken, yoksul Müslümanlara yaptığı yardımlar ve İslama gönlü açık futbolcuları İslama kazandırmaya da vesile oldu. İşinde başarılı oluşu onu dünya çapında yıldız yaparken, örnek yaşantısı da dikkat çekiyor.


CAMİYİ YIKILMAKTAN KURTARDI

Frederic Omar Kanoute, son olarak İspanya’nın Sevilla kentindeki bir caminin yıkılmasına engel oldu. Caminin bulunduğu binanın kira kontratının bitmesi üzerine 700 bin dolar ödeyerek binayı tapusu ile satın alıp Müslümanların hizmetine devretti. Sevillalı Müslümanlar Kanoute için “Onun sayesinde Cuma namazlarımızı rahatlıkla kılabiliyoruz” açıklamasını yaptı.




Frederic Omar Kanoute. Mali asıllı Fransız futbolcu. 1977 yılında Fransa’nın Lyon kentinde dünyaya gelen Kanoute 20’li yaşların başındayken Müslüman oldu sonra da hayatı tamamen değişti. önce İngiltere’ye transfer olan, ardından İspanya’ya giden ünlü futbolcu bir yıldız haline gelirken, örnek yaşantısı ile dikkat çekti. 2006’da Kanoute dünyanın en fakir ülkelerinden biri olan Mali’de yoksul Müslümanlar için bir vakıf kurdu. Vakıf, Mali’de yüzlerce Müslüman fakir çocuğun açlığın pençesinden kurtularak korunduğu ve barındığı çocuk köyünü kurdu.

Kanoute, 2006 yılında İngiltere’den İspanya’nın Sevilla takımına transfer oldu. Attığı gollerle Sevilla iki yıl üst üste UEFA Kupası’nı müzesine götürdü. Bu dönemde Kanoute İslam inancına aykırı olduğu için Sevilla’nın bir kumar şirketinin reklamının yazılı olduğu formasını giymeme kararı aldı. Krizin büyümesi üzerine şirket, Kanoute’nin daha sonra kuracağı vakıfa yoksul Müslümanlara ulaştırılmak üzere yüklü bağış yaptı.






KANOUTE’NİN İSLAMI YAŞANTISI

-İslam’ı ne zaman öğrendin?
“20’li yaşlarda. Ben Fransa’nın Lyon kentinde doğup büyüdüm, çocukluğumda Müslümanlık ile ilgili hiçbir bilgim yoktu ancak 20 yaşımdan sonra islamı öğrenmeye başladım. İslamın hayatı ne kadar kolaylaştırdığını, günlük hayatımda bana getirdiği artıları keşfettim ve Müslüman olmaya karar verdim.”

-Avrupa’da yaşayan ve sonradan Müslüman olan bir futbolcu olarak Ramazan ayları nasıl geçiyor?
“Ramazan‘da oruç tutmak islamın farzlarından biri, ben de bu farzı yerine getiriyorum. Yani, Müslümanın yapması gereken şeyi yapıyorum, Ramazan ayı insana sabırlı olmasını, yardım etmesini, yoksulları düşünmesini öğretiyor.

Aslında İslamın her kuralı insana sürekli bir şeyler öğretiyor ve kazandırıyor.”

-çevrendeki insanlara ya da arkadaşlarına günlük hayatından örnek ve tavsiyelerde bulunuyor musun?
“özellikle gençlere evet. Onlara islamı anlatıyorum, Kuranı Kerim’i anlatıyorum. İslamın insanlar için en kutsal ve son din olduğundan bahsediyorum. Kuranı kerimden ayetlerle bunları destekliyorum.”

-Müslüman olduktan sonra kendine kimin hayatını örnek alıyorsun?
“Hazreti Muhammed (Sav)’ın hayatını örnek alıyorum.

O İslam peygamberi ve sadece benim için değil tüm insanlık için bir örnek teşkil ediyor onun hayatı. Onun haricinde sporcu kimliğimle ile eski boksör Muhammed Ali’yi örnek alıyorum.”

(Taha Dağlı - Vakit)